mimoza

her hacca giden gerçekten hacı olsa idi keşke, bu sözü çok severim, insan kalbinin sesini dinlediği zaman doğru yolu buluyor sayın hakanaytaç,siz ne ankaraya bakın ne de dibin karaya en uygun yaşam kurallarını kendi içinizde bulursunuz, yeterki fiiller samimi olsun, çözüm inanmayıp red etmekte değil, nasıl inanmanız gerektiğinin en iyi yolunu bulmakta...

bende zaten cezaevindekiler inanmıyor diye oradalar demedim ki, suç işleyen cezsaını çeker örneği için verdim onu, diğer konuda da yanılıyorsunuz sakın hakanaytaç, sadece atesitler cehenneme gitmeyecek günah işleyen ve tövbe etmeyen herkes cehenneme gidecek ve cezasını çekecek, savaş suçluları dikatörler elbette yaptıklarının cezasını çekecek ama bir küçücük inanç varsa insanın içinde elbette onun da ödülü olacak, Rabbimin kimi nasıl hangi hareketinden dolayı cezalandırıp affedeceği belli olmaz, çok imanlıyım derim ama çok ufak gibi görünen birşey yapar bütün imanımı kaybedebilirim, yada inanmıyorum der başka biri ancak öyle bir sevap işler ki bilmeden bunun da ödülü inanlarınkinden kat kat fazla olur, bunu kimse bilemez, şu andaki yaşama bakıp kimse kimsenin hakkında yorum yapamaz ve sen cennete ya da cehenneme gideceksin diyemez.

Yok kabul edip kendini kandırmak ve kendini rahatlatmak ve bütün sorumlulklardan kaçmak sizin yaptığınız sayın taklamakan.niçin yıktırsın cehennemi, sayın kafedenginin verdiği örnekteki gibi devlet hapisaneleri yıktırıyor mu cezalı olanları affediyor mu,(bir kısmını belirli zamanlarda belki, tıpkı Allahın bazı günahkarları kendi insiytifiyle affetmesi gibi devlette kendi insiyatifini kullanıyor) dünyayı sadece tek taraflı olarak algılayıp yaşadığınız için insan üzerinden verilen hiç bir örnek size yetmiyor, kendi yarattığınız hayal ürünü spagetti canavarı için uyduruk deyin isterseniz ancak lütfen Allah için bu kelimeyi kullanmayın, zira inanan her insan okuduğunda rahatsızlık veriyor...

şimdilik gözüme çarpan kırmızı olarak işaretlediklerim.

Allah acil şifalar versin canımıncanı, size de sabır ve güç...

kürtaj sadece akraba evliliklerinden doğacak olan sakat bebekler için mi yapılıyor sayın hakanaytaç, günümüzde evlilik dışı gebe kalan ve tek bir yolu seçen o kadar çok bayan var ki sayılarını bilmek imkansız, kimseyi suçlamak ya da kötü göstermek için yazmıyorum bunu ancak söylediğiniz şeyle snırlı değil kürtaj bunu da biliyorusunuz.

Katılıyorum bu yoruma... Mantık aynı mantık o zaman, şu anda ve her zaman kendilerinden daha üsütn ve güçlü olacağını bildiklerinden bu hareket, eğer gerçekliği varsa.

Sayın Artropod düşüncelerinizde haklısınız büyük bir çoğunluk bu düşünceyle hareket eder, bazı hemcinslerimden biliyorum ki 1000 kişilik bir toplantıya katılsalar ve orada 500 bayan olsa 499 bayanın ne giydiğini size sayabilirler,kıskançlık mı denmeli yoksa farklı birşey mi tam olarak adlandıramıyorum bunu, bayanların arasındaki rekabet erkeklerde yoktur bu da bir gerçektir. Eski iş yerimde bir bayan müdürle çalışmanın verdiği zararı yeni yeni atlatmaya başladığımı düşünürsek bayanların bayanlara psikolojik baskısının çok dikkatlice ve sezdirmden yapılabildiğini söyleyebiliriz. hele ki işinizde sivrilmeye başlayıp telefonlar müdürüm dediğin bayana değil de size gelmeye başlıyorsa ve iş yerinde müdürünüzden daha çok soruya muhattap oluyorsanız ve daha güzelseniz karşı taraftan hemen yıldırma politikası başlıyor, bayanların bayanlarla ast üst ilişkisi kurmaması gerektiğini ağlaya ağlaya öğreniyorsunuz, elbette istisnalar vardır ancak büyük çoğunluk bu şekilde. Bunu sadece ve sadece bayanlar bayanların düşmanıdır demek için yamazdım ama yaşadığımı biliyorum ve biraz da destekçisiyim bunun. Bunun yanında iyi eğitim almamış, kişiliği tam olarak oturmamış, kompleks sahibi beyler de bayanlara yapmadığını bırakmıyor, iki taraftan da zarar alabiliyor kadın. Kaçıncı dünya ğlkesi olursanız olun bu değişmez.Kadın her yerde kadındır, ister çok iyi eğitim almış olsun, isterse hiç eğitim almamış olsun bir başka bayan gördüğü zaman hele hele de kendisinden güçlüyse bu bayan pençelerini çıkarabiliyor.

Hiç bir zaman hepsine aynı anda sahip olmadım bende ama hiç de hepsi aynı anda olsun diye düşünmedim, elimde olanın kıymetini bildim hep, olmayacak duaya amin demedim, sevdiklerimin mutluluğunu paylaştım bir nebze mutlu olmak için, belki biraz da ben mutluluk verdim, karşılık beklemeden yaşadım hayatımın her geçen gününü, sığınacak dostlarım oldu hayatımın her evresinde, istediğimi almama yetecek kadar param, ama hiç neden daha fazlası yok demedim. Yaşadığım her olumsuzlukta daha kötüsü olabileceğini düşünüp kendimi rahatlattım belki biraz polyannacılık oynadım ama hep mutlu hissettim kendimi. Mutlu olmak için herşeyin tam olmasına gerek yok bence, mutlu olmak istiyorsa insan en ufacık şeyden bile pay çıkartır kendine.

panteist olunca herşey bitecek yani öyle mi sayın tengeriin, oh ne güzel ben pantesitim deyip bildiğimiz ve inandığımız bütün gerçekleri görmezden gelince herşeyden ve bütün sorumluluklardan kurtulmuş olacağız, yapmayın nolur!!!

evet paygamber olmasına RAĞMEN namaz kılıyor, en sevilen ve hiç günah işlemmeş olmasına rağmen Rabbine sığınıyor, çünkü peygamberde olsa ölümün birgün onu da götüreceğini biliyor, size gelmeyecek değil mi o ölüm, ne olduğunu ölümden sonra anlayacağız hepimiz, kim boş yere namaz kılmış kim boş yere Rabbi için dua etmiş kim boş yere vakit kaybetmiş, umarım siz haklı çıkarsınızda bu yaptıklarımız boş yere yapılmış olur, ama biz haklı çıkarsak sayın taklamakan o zaman ne olacak varın siz düşünün.

Buyrun burdan yakın, yine aynı başlangıç yine aynı soru, yaza yaza bitiremedik konuları, konuların içindeki cevapları okuduğunuzda bütün bu soruların cevabını zaten bulacaksınız sayın Goril...

Yahu dini yaşıyorlarda nasıl yaşıyorlar, kendi kafalarında yarattıkları bir din ve onun yasakları var sadece. Gerçek İslam nedir nasıl yaşanır bilen çok az kişi kalmış, yok artık daha neler ya, neler duyacağız bakalım bundan başka. Din, inanç öyle bir hale getirilmiş ki insanların özgür bırakılmasını esas alan temel, yerini tamemen zorbalığa bırakmış. Allah akıllarını başlarına getirsin bir an önce ne diyim artık fazla da bişi yazılamıyor.

Bu cümleyi tekrar gözden geçirmelisiniz. Gayrı meşru ile tecavüz nasıl aynı şey olabilir.

Başlık konusunda sizinle hem fikirim bende, her konuya bakışımda başlık nedeniyle başlığı okuyup her seferinde tövbe diyorum. Allahın varlığını görmek istemeyene anlatamayız sayın ftoyd, bu forum ne kadar zamandır var bilemiyorum, ben sadece kısa bir zamandır üyeyim,ama geçmişe dönük başlıkları bile okuduğumda yazılan bütün yazıların boşa yazıldığını ve uzun zamandır da değişen hiç birşey olmadığını üzülerek görüyorum.

Anlayamadığım bir nokta var, Nur Serter başörtüsüyle amansız savaş verdi de Atatürk kılık kıyafet devrimini yaparken kimse başörtüsü takmayacak mı dedi? Amansız bir savaşa mı girdi.Çağdaşlaşma yolunda bayanlara getirdiği bir haktı sadece isteyen başörütüsünü takmaya devam etti, istemeyen çıkardı değişti. Atatürkçüyüm diyen bazı insanlardan gerçekten korkmaya başladım. Atatürkü tam anlamıyla anlamamış sadece kafalarında kendi din savaşları uğruna yarattıkları bir Kemalizmle ne yaptıklarını bilmeden savaşıyorlar. Şimdi kalksa gelse birçok yalancı Atatürkçü nereye kaçar ne yapar bilemiyorum. Atatürkün ruhundan aldıysa bu emrileri ya dinlememiş ya da duyduğu beynine gidene kadar şekil değiştirmiş...

Asla ama asla gerektiğinden fazla değer verme, İyiliğini enayilik boyutuna ulaştırma, Yaptığın ve yaşadığın hiçbirşey için asla pişmanlık duyma, iyisiyle kötüsüyle hayat senin, Köprü ol insanlar arasında ama seni çok fazla yormalarına izin verme, Anne baban üzülecek diye yapmak istedikelrini bir kalemde silip atma, Bu hayat senin asla unutma, başkaları için yaşama, Geçmişe dönüp orada takılı kalma, yarın yeni bir gün nasıl olsa, Yaptığın hatalardan ders al ama asla neden diye sorgulama, Çok sevsende, ölecekmiş gibi sevsende asla söyleme, Mutluluğu küçük şeylerde ara, Yarının planını asla yapma, Mantık yolundan ayrılma, Zekanı her zaman belli etme, Keşkelerin gideler çoğalmasın aksine azalsın, Zamanının değerini bil, Olmayacak duaya amin deme...

Allahım aklıma mukayyet ol...

Herkesin yüreği temiz, herkesin yüreği saf, kimse yoğurdum kara demez...Kimseye kötülük etmiyorum, kimsenin hakkını çalmıyorum, kimseye kötü gözle bakmıyor dedikodusunu yapmıyorum, e iyi de insansan zaten bunları yapacaksın,bunları yapmak değil ki önemli olan, önemli olan bize emrolunan (namaz ve oruç gibi) şeyleri layıkıyla yapabiliyor muyuz, ona bakmak gerekli? yapabiliyorsak fark orada başlıyor zaten. O kadar dalga geçilerek açılmış bir başlık ki yorum yazıp yazmama arasında tereddütte kaldım ama bir iki satır bişiler karalamak ihtiyacını hissettim. Namaz kılmak, tüm dünya halinden ayrılıp sadece Allahı düşünmek, ama gerçekten Allahı düşünerek ve aklına dünya halinden birşey getirmeden namaz kılmak, nasıl rahatlatır insanı ve huzurlu kılar. İnanmayana anlatmak zor iş elbette. Ne işe yarıyor der inanmayan kendini yormaktan başka, halbuki bilmez ki yorgun olan beyni ve bedeni hafifletir namaz ve tüm kötü düşüncelerden arındırır. Evet namaz müminin miracıdır,Rabbiyle başbaşa kaldığı ve ona yükseldiği zamandır çünkü, en saf en doğal ve en hilekar olmadığı zamandır secde ettiği zaman, Rabbim herkese gönülden kılınan namazlar nasip etsin...

Rabbim bir an önce sizi kurtarsın bence, işin cinsellik kısmına o kadar takılı kalmışsınız ki diğer hiç bir açıklamayı kabul dahi etmiyorsunuz, 9 yaşında değildi Hz. Ayşe en az 17 yaşında idi kendi savınız kabul görsün diye 9da ısrarcı olmak anlamsız, evliliklerini sade cinsellik üzerine kurduğunu kabul edip insanlara yanlış bilgiler verip yönlendirmek daha da anlamsız, azıcık bilgisi olan ve derinlemesine araştırma yapmayan birinin bu foruma girip yazılarınızı okuyup iyice karışmasından korkarım valla. Bütün kitabı hatmedip, önce iman edip onun için dua edip, ona inanıp sonrada onu kötülemek durumların en vahimi olsa gerek. Evet öldü, tıpkı sizin de beniğm de öleceğim gerçeği gibi, umarım öldükten sonra gerçeği görmeden tekrar bu dünyada iken gerçeği görürsünüz.Saldırmaktan vazgeçseniz siz ne kaybedersiniz?

daha güzel açıklanamazdı sayın CYRANO, anlatmak isteyip yazmışım yazmışım ama son cümlede herşeyi siz anlatmışsınız zaten...

yok artık yauu hakkaten yok artık, abartının da abartısı artık, hayır başkasıyla yapsa bu konuşmayı belki diyeceğim de paşanın böyle bir konuşmayı bu kadar bile uzattıracağını düşünmüyorum. Resmen elimizdesiniz bitti bu iş demiş yahu, konuşma tuhaf değil tuhaf sözü açıklayamaz bunu, inanasım gelmiyor bir türlü zorluyorum da kendimi...

" Vicdan en yumuşak yastıktır"...

O yapılacak heykel Türkiyenin ne yararına olacak? Verin Verin siz o parkın adını AB, adamlarda arkalarına dönüp bir işaret gösterip bıyık altından gülsünler yaptıklarınıza... Belki de en fazla 20 sene sonra kendini dağıtacağını düşündüğüm bir topluluk Ab. ve asla bizi kabul etmeyecekleri de aşikar, niye kabul etsinler ki 70 milyon nüfusla söz sahibi olmamıza neden izin versinler ki, diledikleri gibi istedikleri herşeyi yaptırıp yaptırıp en sonunda sizi almıyoruz zaten biz de dağılıyoruz diyecekler.Neden ısrarla bu topluluğa girmeye çalışıyoruz, kazandıracağı şeylerin yanında alıp götürdüklerinin fazlalığını neden görmüyoruz hala, Ülkemiz adına yapılan iyileştirmeler neden Ab uğruna yapılıyor, bu kadar güçlü bir milletken aslında neden bir toğluluğa mecburuz? Heykelle, resimle gireceksek biz bu topluluğa vay bizim halimize...

Siz suçluyorsunuz demedim ki zaten sayın tengeriin, abraham arkadşımızın sorusuna karşılık yazdım ben onu, o nokyata gelmiş çünkü iş... Bunu bende desteklemiyorum zaten, benim başıma gelseydi yakar yıkardım ortalığı orası kesin, ama binayı yapanları yakar yıkardım, ölüm karşısında kimsenin yapabileceği birşey yok, o konu çok ayrı zaten, barda yada bale salonunda ölmediler ya gibi bir düşünceyi bende destkelemem, başka binada ölselerdi derken ki kastım ölümün nerede geleceği belli olmaz kısmını açıklamaktı. Kimin neye nasıl inandığını da sorgulayamıyor ya da sorgulasanızda aldığınız cevaplar karşısında elinizden birşey gelmediğini görüyorsunuz. Herkes bir şekilde birşeylere inanarak yaşıyor, ölüm acısını Allah kimseye yaşatmasın, hayatta en sevdiğinizi kaybetmek nasıl bir duygudur bunu yaşayan bilir sadece, Ama isyan edemiyorsunuz, çünkü Rabbinden gelip yine rabbine döneceğini biliyor insan. Ölüm malesef ki bir imtihan sayın tengeriin, öyle bir noktaya geldim ki ölüm karşısında, çok ince bir çizgide gittim geldim uzun süre, neredeyse isyan edecektim, bir süre sonra toparladım ve kendimi alıştırdım en sevdiğimi kaybetmeye.Ölümün Allahtan geldiğini kabul edip isyan etmeden durabilmek çok önemli, nasıl bir psikoloji ile söyledi o anneler babalr bunu bilmiyorum, belkide benim geldiğim noktaya gelmemek için dışa vurumları bu şekilde oldu...