mimoza

Ben zaten özgürüm sayın taklamakan, özgürlüğü tatmam için Yaradanı reddetmeme gerek yok, ben de sizin gibi gördüğüm herşeyden mutlu olmasını, yediğim mantıdan keyif almasını biliyorum, açan çiçekteki o inanılmaz rengi gördüğüm zaman bir kez daha inanıyorum, ama evet iletinizde açıkladığınız şey nedeniyle inanmaktan vazgeçtiğinizi de çok iyi anlıyorum siz her ne kadar kabul etmesenizde...KORKU... Sorumlulukları alamamaktan ve yapamamaktan kaynaklanan bir korku, red edeyim böylece korkmamı gerektirecek birşey de kalmayacak düşüncesi...Bir yaratıcıya kuluk edemeyeceğinizi düşündürtecek kadar fazla olan kendini beğenme ve kibir...Yaşamın oluşunu ben çözdüm zaten, neden ve niçin yaşadığımın çok iyi bilincindeyim, yersiz umutlarımda yok yersiz korkularımda, bir insanın babasını ya da annesini hem sevip hem de az biraz da ondan çekinmesi gibi seviyor ve çekiniyorum Rabbimden, siz bana ben size garip geliyoruz ama başka türlüde açıklayamıyorum düşüncelerimi...

Bu davranışı dine dayandırmak yapılacak en büyük mantıksızlıktır. Türkiyede ki 10 erkekten 5inde görülebilecek bir davranış söz konusu ortada, ama bu, kişilerin herşeyi kendi isteklerine göre yoruplayıp o şekilde davranmasından kaynaklı,din bunu emrettiği için değil, Ailede verilen eğitim ya da daha sonrasında gelen eğitim (ya da eğitimsizlilk mi demek gerekli tam da karar veremedim) yetersizliği malesef bu durumu ortaya çıkarmış. Oy vermeyenlerin cehenneme gideceğini düşünen kişilerin gerçekten aklından şüphe ederim, din kardeşi olmak için akp ye oy vermek gerekli ise eğer ben % 47 lik kısımla kardeş değilim. Vah ki dini gerçekten anlamadan ve kulaktan duyma bilgilerle yaşayan insanlarımıza...

Size verenden daha üstün tuttuğunuz aklınızı ve mantığınızı yine O'nu red etmekte kullanmanız hep garibime gidiyor, bir insanın hiç bir şeye inanmadan ve kabul etmeden yaşaması bana çok büyük bir boşlukmuş gibi geliyor, akıl ve mantık bir yerde sona erecek iki kavram, umarım onlar sizi bırakmadan siz gerçeği yakalarsınız.

Hayat... Biz gelecek için plan yaparken başımızdan geçen olaylar zinciri... Hayat...Daha iyi olsun diye çalışıp çabalarken hızla geçen zaman dilimi... Hayat...Günlük işlere dalıp o yoğunlukta geri kalan kısmı yaşamayı unuttuğumuz kavram... Hayat...Paran, sağlığın ve huzurun varsa güzel, yoksa yandı gülüm keten helva... Hayat...doğumla ölüm arasındaki çizgi...

yok yok bazı şeyleri tabiki tıp çözüyor sadece içleri yorgun oluyor takatten kastım o...

Lionel Richie-Endless Love Lionel Richie-hello Ronan Keating-When you say nothing at all Unchained Melody - Righteous Brothers Aerosmith-I don't wanna miss a thing Whitney Houston-I have nothing aklıma gelenler şimdilik bunlar, şimdiden mutluluklar dilerim...

Bunu elbette bende biliyorum, erkek çocuklarla büyüklerin arasındaki tek fark, çocukların oyuncak arabalarla büyüklerin ise kendi arabalarıyla oynamasıdır bana göre, asla büyümezler, 55 lerinden sonrada uslanmalarının sebebi takatlerinin kalmamasıdır, yorgun hissetmeselr o yaştan sonra hiç sanmıyorum ki durum düzelsin...

Neden sizi inandırmak için ölen birisini geri göndersin sayın taklamakan, gelsinler herşeyi anlatsınlar kolayca inanın bu mudur inanma şekli, anlatılsa inanmak o kadar kolay ki, görülse inanmak o kadar kolay ki, her zaman söylüyorum yine tekrar edeceğim, görmediğiniz şeyi kabullenmek ve iman etmek zor olandır, gördüğünüz şeyi zaten kabul edersiniz o zaman bu dünyanın bir sınav dünyası olmasının bir anlamı kalmaz. Ölmüş insanları neden tekrar yeryüzüne göndersin Allah, size gücünü farklı şekillerde zaten kanıtlıyor (size derken insanları kastettim) cennet cehennem varmış demek için siz bir ölü bekliyorsanız orayı anlatacak daha çok beklersiniz demekten başka birşey kalmıyor bana. Zaten anlatılıyor inandığımız kitapta, yok ben artık gerçekten yoruldum aynı şeyleri tekrar tekrar yazmaktan size, belki başka bir konu olsa ortak bir nokta mutlaka bulacağız ama bu konularda olmuyor...

Yapmayın yahu gerçekten bu dünyadan mı bahsetmiştiniz ben hiç anlamamışstım alt yazı geçmeniz iyi oldu...Bu dünyayı cennet ya da cehennem yapmak elbette bizim elimizde, asıl olan sizin anlamadığınız ya da ısrarla anlamak istemediğiniz yaşamın sadece bu dünya ile sınırlı kalmayacağı, ne konuşursak boş ne yazarsak boş, bekleyip göreceğiz kim haklı kim haksız. Cennet cehennem düşüncenizin sadece dünya ile sınırlı olmadığını anladığınızda birbirimizi görebilsek ve km haklıydı sorusuna cevap verebilsek keşke. Sevineyim bari ben sevinin dediniz ya sizi kırmak olmaz şimdi...

bu sözünüze katılıyorum ancak ben diğer dünyayı da ekleyerek katılıyorum, her ikisi içinde dediğiniz geçerli benim için

Allah bir an önce iyi bir iş bulmanızı nasip etsin size inşallah canımıncanı, evladınız bir an önce sağlığına kavuşsun, nasıl bir iş yapabileceğinizi özel mesaj atarsanız size uygun bir iş duyduğumda haber verme şansım olabilir....

Kızılderili felsefesi izlenilmesi ve uygulanılması gerekli bir felsefe, tüm bu sözler için ekleme yapanlara teşekkürler...

Teşekkürler bilgiler için sayın hakanaytaç, listedeki bütün şarkıları severek dinlerim.Ama elvisin 'you were always on my mind' şarkısını seçilen şarkısına bin kere tercih ederim

Gönlüm gitmemesinden yana ancak biliyorum ki gidecek, gidecek ve Türkiye dış ülkelere ne kadar demokratik bir ülke olduğunu göstermiş olacak! Avrupa birliğine 5 yıl daha yaklaşacak! Ve bunu belki de bir 15 sene sonra bak çocuğum biz çok demokratik bir ülkeyiz onlar başkentlerinin ortasına soykırım anıtı dikti ama olsun biz öyle değiliz farklıyız deyip çocuğuma anlatmaya çalışıyor olacağım!!!

hımm 55 yaş ha, tabi biten bitmiş geriye ne kaldıysa evdeki kadına da sanki daha öncesinde hiçbirşey çekmemiş gibi, yaşlanmış, aksileşmiş harap olmuş, yazııııık denecek biri kalmış, 55olana kadara akıl havada oluyorda 55den sonra biraz biraz yere yaklaşıyor galiba, yada çocukluk bitiyor büyüdüklerini anlıyorlar

Ameldir önemli olan, eğer yapılmak istenen sadece saçı örtmekse bunun neyle yapıldığının hiç bir önemi yoktur, isterse eşarp bağlar kadın başına, isterse keşan, isterse yemeni, isterse sofra örtüsü...Türban olarak adlandırılan şeyin fransız kadınlarının bone tarzında kullandıkları ve sadece saçı kapatan ense ve boynu açıkta bırakan bir model olduğunu bir çok kişi biliyordur, ülkemizde kullanılan türban olarak nitelendirilen şeyin gerçek türbanla uzaktan yakından alakası yoktur. Dini bir emri yerine getirmek için kullanılan bir şeyin de siyasi simge haline nasıl dönüştürüldüğünü anlamış değilim. 1980 den beri türban olayına bir çözüm getirilemedi, sağolsun İhsan Doğramacı başörtüsü yerine daha modern olduğu düşünülen türban kullanılsın maddesini YÖK kuralları içine alınca iş zıvanadan çıkıp bu zamana kadar aşılmaz bir sorun halini aldı. Özgür bir ülkeyiz hesapta, ama ben hiç sanmıyorum gerçek özgürlüğün yaşandığını, özgürlük belirli bir kesime tanınıyorsa bir ülkede bunu oturup düşünmek gerekir bir kere daha,şekilciyiz şemalciyiz insanın beyninin içindekinden çok dışındakiyle uğraşıyoruz.

Sorun söylenmeden çözümü bulunmaz, anlatırsanız eminim bir çok çözüm yolu sunulacaktır size...

Bu noktaya kesin olarak katılmakla beraber, peygamber efendimize miraca yükseldiği zaman gösterilen bazı durumları ve O'nun "Gördüklerimi görse idiniz az güler çok ağlardınız" sözünü de düşünerek nasıl birşeyin beklediği konusunda pek de umutlu olamıyorum. bildiğim ve inandığım kadarıyla yine herkes kendi ateşini kendisi götürür cehenneme, orada ateş şu anda yoktur...Cennet ve cehennem bu dünayda da yaşanıyor bir anlamda doğrudur, ama sonsuz yaşam diğer tarafta başlayacağı için ben bu dünyadakilerin gerçekliğinden emin değilim....

Bu ne yahu okurken dayanamadım, dinlerken keserdim kendimi herhalde duymamış olmanın verdiği sevinci yaşadım birden

Reankarnasyona inanmayan biri olarak bende sadece yok artık yazıcam...

Tek bir güne sığmayıp, tek bir günle kutlanmayıp her günün barış içinde olması gereken bir dünyayı ne zaman göreceğiz acaba, gönüller sadece ve sadece barış olsun umarım hayal olarak kalmaz...

Hayırlı Ramazanlar dilerim herkese, Allah nicelerini sağlıkla ve huzurla görmemizi nasip etsin hepimize...

Beynin mantık olarak kabul etmediğini kalp onaylamaz sayın taklamakan, beynim kabul etmişki kalbe indirebilmişim sevgiyi ve inancı, sizde de tam tersi olmuş, tercihler diğer seçenekelerden vazgeçiştir. Siz inanma yolundan vazgeçmişsiniz, ben ise kıyıdan dönmüş ve inanma yolunda devam etmişim.Ancak bu devam ediş çocukken öğretilenlerle ilgili değil,insan büyüdükçe değiştikçe düşünceleride değişiyor, küçükken Allah benim için kocaman bir A harfi idi yerden göğe kadar uzanan ve bep bana bakan bana gülümseyen, çocukluk işte kendimce şekil vermiştim O'na...şimdi ise, yine bana bakan yine beni izleyen ancak kesinlikle bir şekil vermediğim, azametini aklıma sığdıramadığım, varlığın ve yokluğun O'na ait olduğunu bildiğim,her yerde olduğunu bildiğim tek ve bir Allah. Sizin için masalsa da bütün bunlar iyi ki bana bu masal anlatılmış derim. Ömrümün sonuna kadar dinlemekten vazgeçmeyeceğim ilk ve tek masal olacakatır bu.

Düşüncelerinizi çok iyi biliyorum sayın taklamakan, yazılarınız her zaman okuyorum eskiden bir inanan iken sonradan inanmamayı seçmiş, belki kuranı kerimi benden daha iyi bilen birisiniz. Benim anlamadığım nokta mantık hatası var dediğiniz şeylerde benim bir hata görmeyişimin size garip gelmesi ya da kandırılıyor oluşumu düşünmeniz. Ademin yaratılışıında nasıl bir mantık hatası var, topraktan yaratılımş olması mı mantık hatası? Cennetten kovulma neden hatalı, yeryüzüne inişini mi aklınıza sığdıramıyorsunuz? Kader mantığı neden hatalı,irade sahibiyiz ne yapacağımız daha önceden bilinse de kendi irademizle seçişimizi mi aklınıza sığdıramıyorsunuz? Şeytanın yaratılması neden hatalı, olmasaydı da insanlar kötülük edeceklerdi, kötülüklerin bir sebebe bağlanılması mı aklınıza sığmıyor? Allahın varlığının olması neden hatalı, kendinizden daha üstün bir yaratıcının varlığını kabul etmek kibir değilde nedir? Çok ince çizgilerden geçtim sayın Taklamakan, çok sorguladım,kimim neyim neden yaratıldım, yaratılış gayem nedir, niçin yaşıyorum,ölüm nedir, neden herkes farklı, neden bütün dularım kabul olmuyor,(bazen iyiki olmamış Allahım sen vermemişsin hayırlı olanı sen bilirsin dediğim şeyleri yaşadığım zaman bunun sebebini çok daha iyi anladım) sorgulama yapmadan körü körüne inanmış biri değilim, ancak bütün sorularım karşısında araştırmalarım ve aldığım cevaplar beni tek bir şeye götürdü...ALLAH...Vardır birdir ve tektir. Çok şeyler yaşadım O'nun kesin olarak var olduğuna inanmamı sağlayan.. Varlığının ispatı da yok demişsiniz, aksine sizsiniz ispatı, benim, annem babam, kardeşim, ailem,akrabalarım,sizin aileniz,sizin çevreniz,dünya,güneş,ay,galaksiler,dünayadaki 6 milyar insan içinde aynı anda doğum ve aynı anda toplu ölüm olması, yerçekimi,elektrik, hava,su,toprak,kalbinizin belirli bir sistemle atıyor olması,nefes almanız, saçlarınızın her kestirdiğinizde uzuyor ama kaşlarınız ve kirpiklerinizin uzamıyor oluşu,liste uzar gider ancak bütün bunları kalple görmek gerekli gözle değil,tesadüfi bir şekilde mi işliyor bütün bu sistem,hiç sanmıyorum elbet bir el var bunları hizaya sokan ve her zaman aynı olarak devamını sağlayan, inanmak kötü bir şey değil,aksine sizden daha büyük olduğunu düşündüğünüz bir güce sığınmak insanı rahatlatan ve korunduğunu bilmesine sebep olan bir ruh hali, ne diyim ki başka size O'nu gösteremem,buyrun burada diyemem, aslında derim buyrun burada diye de kalbimin içini görmeniz gerekli o zaman o da biraz zor sanırım....

Kadının en büyük süsü saçıcıdır sayın taklamakan, ve tüm kadınlar saçlarına çok özen gösterirler bunuda bilirsiniz,saçları dağınık taranmamış ya da temiz olmayan bir bayan ne giyerse giysin ne yaparsa yapsın isterse makyaj duvarına dönsün erkekler tarafından pek çekici bulunmaz doğru mudur? ancak bir de tam tersini düşünelim bir bütün halinde olduğu zaman kadın saçlarıyla beraber erkeğin ilgisini cezbeder. Allahın en büyük günahlardan saydığı zinaya geleceğiz yine bu durumda,kadın erkeğin ilgisini ne olursa olsun cezbedici şey yapmayacak nefsine yüklenmeyecek, bu nedenle de inen ayette eşlerine ve kızlarına söyle ziynet yerlerini kapasınlar (saç, göğüs bunlardan sadece ikisi) denmiştir. bunu da ne ile yaptığınız önemli değildir, ister başörtüsü kullanın ister keşan isterseniz sofra bezi, şekil önemli değil bana göre, he ben başımı kapıyor muyum, hayır, ama bu benim kişisel tercihim, emir olduğunu biliyor ancak yapmıyorum, bu da beni günahkar yapıyor, ancak ben emir olduğunu kabul ediyorum, emir değildir ve kuranda yoktur demek günahkarlık değil başka birşey oluyor.