Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Sinek Vale

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    89
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Sinek Vale tarafından postalanan herşey

  1. Çocuk inanılmaz cesurmuş ya, hayran kaldım yani.
  2. Ya Evren sen tanımını yaptığın İlahın ne olduğunu sanıyorsun? Nasıl bi gerçekliği var onun? Ya yerzünün gerçekliğini reddeden ki zaten? O zaman şunu sorayım sana, sen Yeri göğü yaratan ve üzerinde yürümemiz için yollar var eden, uyumaya ihtiyacı olmayan, kimseye ihtiyaç duymayan, herkesin ona muhtaç olduğu Göktanrı gerçeğini inkarmı ediyosun? Yada sen Yeri göğü yaratan ve üzerinde yürümemiz için yollar var eden, uyumaya ihtiyacı olmayan, kimseye ihtiyaç duymayan, herkesin ona muhtaç olduğu Zeus gerçeğini inkarmı ediyosun? Veya sen Yeri göğü yaratan ve üzerinde yürümemiz için yollar var eden, uyumaya ihtiyacı olmayan, kimseye ihtiyaç duymayan, herkesin ona muhtaç olduğu Enki gerçeğini inkarmı ediyosun? Hatta sen Yeri göğü yaratan ve üzerinde yürümemiz için yollar var eden, uyumaya ihtiyacı olmayan, kimseye ihtiyaç duymayan, herkesin ona muhtaç olduğu Qukulkan gerçeğini inkarmı ediyosun? Galiba sen Yeri göğü yaratan ve üzerinde yürümemiz için yollar var eden, uyumaya ihtiyacı olmayan, kimseye ihtiyaç duymayan, herkesin ona muhtaç olduğu Yehova gerçeğinide inkar ediyosun? Korkarım ki sen Yeri göğü yaratan ve üzerinde yürümemiz için yollar var eden, uyumaya ihtiyacı olmayan, kimseye ihtiyaç duymayan, herkesin ona muhtaç olduğu Elohim gerçeğinide inkar ediyosundur? O da olmazsa sen Yeri göğü yaratan ve üzerinde yürümemiz için yollar var eden, uyumaya ihtiyacı olmayan, kimseye ihtiyaç duymayan, herkesin ona muhtaç olduğu Osiris gerçeğini de inkar ediyorum deme sakın?
  3. Bırakın tüm hikayeleri gerçeğe dönün.
  4. Sinek Vale

    Hayat Nedir.?

    Allah'a sadece; Sana Kuran gibi bir kitabı getirseler, sen inanırmıydın? diye sormak isterdim. Allah'ın kusursuz iyi ve kusursuz akıllı olması lazım. Öyle bir Allah, böyle bi kitabı yeterli görmez gibime geliyor. Allah benim inanmamı istiyoduysa bana eleştirilemez, çürütülemez bi kitap yollamalıydı. Neresinden tutarsan elinde kalan bi kitap değil. Hatta niye kitap niye yollasın ki, direk kendi bildirsin, ben burdayım, diye, çok mu zor onun için bunu yapmak? Dediğim gibi illa ki cehenneme atacak ya o yüzden bu. Kendisi bile dememişmi, istediğimi cennete atarım, istediğimi cehenneme atarım, diye. Bana şu kalbimi mühürlemesi olayını anlatırmısın Evren? Ben Allahı reddettim ve şimdi Allah Kuranda yazdığı gibi kalbimi mühürledi, artık onun olduğunu anlayamıyorum. Sen bu mantığı biraz daha açarmısın bana örneğiyle. Sonra bi soru sorcam sana. P.S.:Gerçekten var olan bişeyi reddetmekle tam anlamına kavuşur. Gerçekten olmayan bişeyin olmadığını kavramak, reddetmek değildir, gerçeği söylemektir.
  5. 10. köyün avrupa olduğunu hiç sanmıyorum. Çünkü kavramların cılkını çıkarmada avrupanın üzerinede yok. Ne köyümüzden olalım ne de başka köye gitmeye mecbur kalalım. Doğduğum toprak demek bile aslında ayıp, çünkü dünyalıyız. Ama insanlar madem ki sınırlar çizmişler, aşılmasını umut ederek yinede doğduğumuz topraklarda doğruları söylemekten korkmamalıyız, kovmaya çalışacak olsalar bile. Doğduğum toprakta doğruyu söyleyemeyecekmiyim ben? Kim kovabilir beni doğruları söyledim, yüzüne vurdum diye? Sizin 10. köyünüz Avrupa, derken ironimi yaptığınızı sanıyorsunuz? Ben bu köyde doğduysam, bu köyde yaşıyorsam, bu köyün doğrusunuda eğrisinide söylerim. 1. köyümde 10. köyümde aynı köydür. Haydi bakalım, ben söylüyorum işte, kovabilsin bakalım kim kovuyorsa. Tabi ben gitmeye karar vermezsem daha önce bu ülkeden. Erdoğan ve tayfası Türkiye'nin başına gelmiş en büyük bela, çağırın o da okusun bunu. Amerika'nın verdiği senaryoları harfiyen uygulayan aktörün teki. Daha ağır şeyler yazarım ama habire ceza yicez anlaşılan. Yine de açıkça söylüyorum, Türkiye'nin %47si koyun, kafası ot yemekten ve ...... etmekten başka bişeye basmaz, ensesine yer tokatı, ağızından lokması alınır. Kafasına bez parçası geçirilir ve sandıktan oyu çalınır. Güdülürde güdülür. Diğer %47side o koyunları seyreden büyükbaştan ibaret. Onlarda kurban bayramlarını bekliyor. Güya gözlerini dört açmışlardır sorsanız ama aslında yaptıkları tek şey geçen treni seyretmek. Trene daha melül melül bakabilmek için dört açmışlar gözlerini ama onlar zeki olduklarını sanıyor. %6sıda 10. köylere kovuluyor o %47şerlik bedhahlarda akıllarınca bide köy icat ediyorlar, acaba şurası mı 10. köy, yoksa burası mı, diye. Hiiiç kafanızı yormayın, Türkiye bu oranlardan ibaret. Gönül rahatlığı ile söylüyorum, bu ülke insanları esareti hakediyor. Satılmayı hakediyor. Arkadan vurulmayı hakediyor. Köle olmayı hakediyor. Cüneyt Arkın'ın "Öğretmen Kemal" diye bir filmi vardı eskiden. Eski bir Kuvai Milliyeci olan Kemal Öğretmen, bi köye öğretmen olarak atanmışdı. Ne yaparsa yapsın köy halkı inandına gericiliği seçiyordu. En sonunda Kemal Öğretmen bağıra bağıra gidiyordu köyden; siz geri kalmışlığı hakediyorsunuz, size ceza veriyorum giderek, sizi geriliğe mahkum ediyorum, hakediyorsunuz, buna layıksınız çünkü, öğrenmeyeceksiniz, okumayacaksınız, anlamayacaksınız, güdüleceksiniz. Kemal Öğretmen yerden göğe kadar haklı Türkiye için. Adamlar çıktılar Savcıların, hakimlerin mülakat ile seçilmesi kararını bir kerede aldılar ve buna bir sürü kılıf uydurdular, kayırma olmayacak diye. Bizim millet yuttu tabi. Adaleti savunacak olan ne hakimler çıktı, ne savcılar, ne avukatlar. Kimse isyan etmedi, yemedi çünkü biyerleri galiba. Sonra birisi çıktı kürsüye "Bizde kayırma olmaz" derken toplantıda, arka sıralarda kamera görüntüledi, bilmem kim kaçıncı sıradan savcı adayıymışta kart hamili, yakiniymiş. Adamlar gümbür gümbür at koşturuyor, bu devletin adli mekanizması bile susuyor, gem vurulmuş ağızlarına sanki, tevekküle yatmışlar. Cumhurbaşkanı başa geliyor, 13kişinin işine son veriliyor konutta, yerine 27 kişi alınıyor. AKP başa geldiğinden beri kadrolaşmanın haddi hesabı yok ama birileri çıkıp çıkıp "ya ne önemi var kadrolaşmanın, her hükümet zamanında olan rutine şeyler, yeni hükümet gelince nasılsa bu kadrolarda değişir." diyor. Seyredelim yani, nasılsa olan şeyler. Atı alan üsküdarı geçsin bu arada. Sap yiyip saman yapalım Wahit Cahit'e Eğitimlisinden tutun eğitimsizine kadar, Avukatından Savcısına, Profesöründen Öğretmenine, Aydınından Satılmışına, İşçisinden Emeklisine, Bebeğinden İhtiyarına kadar bu millete müstehaktır. Yemin ederek söylüyorum, Türkiye'nin içine düştüğü ve düşeceği o günleri gördüğümde hiç üzülmeyeceğim. Hakediyoruz kardeşim biz. Hatta az bile. Ben olsam peşkeş çekebildiğim kadar çekerdim, çünkü o zaman hem kahraman oluyorsunuz hemde iktidarınız daha sağlam oluyor nedense. Bide dini kullandınızmı tamamdır. Ama ben bu ülkeden gitmek için faaliyetlere başladım bile, Fazıl Say gibi. Aklı olan bu ülkeyi seviyorsa terkeder, ya da aklını satılığa çıkarıpta sevdiğini söyleyip bu ülkede kalır ve kazık atmaya devam eder kendi ülkesine. Gidebilirsem, gittiğim gün bu ülke hakkında tek bir kelime dahi etmeyeceğim. Dünyanın hiçbir toplumu, AKP gibi dahili bedhahlara karşı bu kadar Sabırlı, Anlayışlı ve Fedakar değildir. Tebrikler Türk Milleti. Alkışlıyorum hemde ellerim kırılana kadar. Teb-Rik-Ler. Bu üç özelliğimiz ile gurur duyabiliriz.
  6. Sinek Vale

    Hayat Nedir.?

    Değil tabi. Sen koskoca peygamber olmuşun, iyiyim de diyorsun, herşey benim nurum için yaratıldı da diyorsun ama insanların tümünü affetmeye gelince işine gelmiyor. En basit sorun aslında İyi Allah niye cehennemi yarattı? Madem inanmamayı illa cezalandırcaktı, bunu dünyada yapsaydı ve insan dünya gözüyle görüp kabullenip öteki tarafta mutlu yaşasaydık. Böylece cennettekilerin cehennemdeki ********* maymunlara fındık fıstık atıp eğlenmeleri gibi sonsuza kadar sürecek bir ayrım olmazdı. Bide düşünsene Japonların hiçbişeyden haberi yok ama onlarda fındık fıstık atıyo. Haksızlığa bak. Çıkar döverim bi iki tanesini o olur. İyi Allah ne yapcak bu sonsuz sürede? cehennemdekilere bakıp bakıp gülecek mi? Hapishanedeki mahkumlara bakıp bakıp gülen hapishane müdürü gibi. Hapishanedekilerde biliyodu adam öldürmenin suç olduğunu ama bir anlık öfkeyle öldürdüler değilmi? Hatalarının farkına varıp pişman olunca şartlı tahliye ediliyorlar yada temyize bile başvurulabiliyor. Olmazsa ölüp yine kurtulabiliyolar oradan. Ama sen ölüyosun, öteki tarafa bi gitmişin, anaaaa her yer cayır cayır. Temyiz diyosun, yok. Geri gönder bu sefer hayatımı ibadetle geçireyim diyosun, o da yok. Burada da öldür, başka bi yere gideyim diyosun, sonsuza kadar gömüş seni oraya. Sen bana dünyadayken bi kitaptan başka bişey yollamamışın, o da hikayelerde dolu, sen olsan inanırmıydın? diyosun, Ben Allahım kardeşim, asarımda keserimde, istediğime istediğimi veririm diyor. Yani illa yakacak bunun kaçarı yok. Kafaya koymuş bi kere. İnadım inat diyor.
  7. Sinek Vale

    Hayat Nedir.?

    Değilmi Yersoy? Allah madem o kadar iyi, Muhammed madem o kadar iyi, niye insanların yerine getirmekte zorlanacağını ve cehenneme gideceğini bildiği emirleri bildirmiş? Allah o kadar iyi olsaydı derdi ki, "Ben bu emirleri bildirmeyeyim ve onlarda nasılsa bilmedikleri için sorumlu olmasınlar, herkes cennete gitsin. niye mi? çünkü ben iyi bir Allah'ım". Yada Muhammed belki İsa'nın insanlık için kendisini feda etmesini örnek alıp Allah'a şunu diyebilirdi iyi biri olmak için: "Sen bana bunları bildirdin ama ya bunlara inanmayıp, reddeden insanlar olursa ve bunlar cehenneme giderse? Onlara kötülük yapmış olmam mı? Anlatan benim, öyleyse demek ki eksik anlatmışım ki inanmıyorlar, inandıramıyorum. O zaman ne ben anlatayım, ne sen onları sorumlu tut. Haberleri olmadığı için sorumluda olamazlar, öyleyse hepsi cennete gider. Cezası varsa bunu ben çekerim, razıyım, çünkü ben inanılmaz derecede iyi bi insanım. Kendimi feda edebilirim ama nasılsa sen dünyayı benim nurum üzerine yarattın, banada ceza veremezsin. Ne şiş yanar ne kebap. Tüm insanlık mutlu mesut yaşarlar işte." Geçende kuzenimin tarikatçı sevgilisi ona namazı öğretiyodu ve dedi ki: böyle kılmazsan günaha girersin. Namazı o türlü kılmak kuzenimin aklına yatmadı itikadından dolayı ve hoşuna gitmedi. Oda dedi ki: bunu bana söylemeseydin nolcaktı?. Sonra sevgilisi: O zaman sorumlu olmazdın, günahıda olmazdı, dedi. Kuzenim bence çok akıllıca cevap verdi: Sen ne biçim bi sevgilisin, benim günaha girmemi mi istiyosun yani? Madem günahı olmıcaktı niye söyledin? Uyarılıp inanmadığımızda Cehenneme gideceğime, Uyarılmayıp Cennete gitseydik ve işin doğrusunu orada Muhammed'den öğrenseydik daha çok minnettar olurdum kendisine, hatta asıl o zaman tapardım.
  8. Peki ama Admin, Allah'ın Elohim'in Yehona'nın ya da Kutsal Ruh'un telif hakkı isteme gibi bir lüksü var mı sizce? Zaten forumda parça pinçik olarak bu kitaplardan alıntılar koyuyoruz. Musa, İsa ya da Muhammedmi isteyecek telif hakkı? Hem o dinlerin taraftarları bunu kendileri de istemez ve desteklemez mi? Bu kitapları basan kim kime telif hakkı ödüyor ki? Şimdi Martin Luther'in İncil çevirisini yayınlasak kime telif hakkı ödeyeceğiz. Hem bu kitaplar internette bedava olarak veriliyor. Merak etmeyin onlar zaten dünden razılar.
  9. Eskiden güzel bir argüman vardı, derlerdi ki, toplumlar tarih çizgisinde geriye doğru gidemezler denirdi. Gidiş hep ileriye doğrudur denirdi. Acaba gerçekten öyle mi? İleri ve Çağdaş kavramları ile Dindar=Dinci kavramları o kadar karıştırılmaya başladı ki! Takıyyecilik, Çağdaşlık olarak amaca hizmet eden yolda mübah sayılmaya başladı mesela. Amaç İslam ise Takıyyecilik, Çağdışı olamazdı. Çünkü İslam geleceğe de hitap ederdi öyleyse çağdışı değildi. İslam geleceğe hitap ediyorsa ve türbanıda emrediyorsa, Türban denen giysi Çağdaş olmak zorundaydı. En çağdaş kavram Özgürlük olduğuna göre, Türban artık Özgürlüğünde simgesi idi artık. Ve artık öyle bir noktadaydılar ki Türban takmayan kimse özgür olamazdı çünkü özgürlüğünü simgeleyen simgeyi takmıyordu, hatta savunmuyordu bile. Müslüman olmayan kimse çağdaşda olamazdı. Çağdaş ve Özgür olmak için Müslüman olmak ve Türban takmak şarttı. Süreç bu. Türban ne? Hangi zeka, hangi akla sığınarak emretmiş türbanı? Erkeğin kendisini iffetli, kadını iffetsiz gördüğü, ama belkide kendisi saç telinden bile tahrik olabildiği için her erkeğin kadının saç telinden bile azacağını düşünen çağlar ötesi karanlık kafanın emri. Kadında o kadar iffetli ki sözde, iffeti gider korkusuyla, aslında çoğu zaman neden diye sormadan bile bürünmüş o hapishaneye. Ne de olsa iffetin sembolü, bugünde özgürlüğün sembolü ama sonuçta her zaman kılıfı halihazırda bir sembol. Ne çağlar öncesinin dini bugüne hitap eder ne de giyimi. Aramızda Cinler dolaşıyor. Hangi kavramı önemsiyorsak, Türbanı o kavramın sembolü haline getiriyolar. İffet, Özgürlük. Bir sonraki adım Laiklik. Türban takmıyorsan Laik değilsin, çünkü Türban Laikliğin sembolü. Türk Milleti bu kafa ile esaret altında yaşamayı hakediyor. Şu an yeryüzünde esarete layık tek millet Türkiye Türkleridir. Böyle bir millet böyle yaşayacağına yok olsun gitsin daha iyi. Hala arap masalları yine yeniden ısıtılıp başka mezelerle ama aynı şekliyle beynimize çakılıyor. Bunu görmek istemeyenlerde cabası. Bunu kabullenebilenlerde cabası. Bunun çığırtkanlığını yapanlarda cabası. Ortaçağ zihniyetini aşamayacak tek toplum biziz çünkü hiçbir kavramı adam gibi sindirmiyoruz.
  10. Kuran, Tevrat, İncil ve Zebur için Allahın telif hakkı isteyeceğini sanmıyorum. Din tartışmaları bölümünde kapsamlı tartışmalar var ve herkes bu kitapların okunmamış olmasından şikayetçi. Ayrıca burası gibi bi forumda o kitapların bulunmaması eksiklik. Din tartışmaları bölümünde bi alt bölüm olarak Kutsal Kitaplar bölümü olmalı. Onunda alt başlıkları Kuranı Kerim, İncil, Tevrat, Zebur olarak 4 başlık olmalı. Bu başlıkların altınada her topike bir sure olacak şekilde vermeliyiz. O bölümde Kitaplar tartışılmamalı, sadece okumaya yönelik olmalı. Bu yüzden bi sure yazıldığında topik kilitlenmeli. 4 kitabı buraya yazabilecek bir kimse gönüllü ve geçiçi olarak sadece o bölüm ile ilgilenebilecek bi mod olarak görevlendirilmeli. Konuyu yazar yazmaz kilitlemesi açısından. Böylece daha kolay olur bence. Yine de diğer arkadaşların fikirlerini almak gerekir sanıyorum.
  11. Biz okuduk bunları gördük diyen adamlar Kuranı okumayın demiyor zaten. onlarda Kuranı mutlaka okuyun ve sizde görün diyor. Hatta M. Kemal'de bu yüzden Türkçeye çevirtti Kuranı. Okusunlar ve görsünler diye. Hatta benim bir fikrim var, buraya ayrı bir bölüm açtıralım ve oraya kuranın tüm ayetlerini ayrı ayrı topiklerde yazalım. Mümkünse İncil, Tevrat ve Zebur içinde yapalım bunu. Burası gibi büyük bir forumda böyle bir eksiklik olmamalı.
  12. Burada Erdoğan'ı övmüşüm gibi bir anlam çıkarabilir kimi arkadaşlar. O anlamı çıkarmayın.
  13. "Velev ki simge olarak taktığını düşünün. Bir siyasî simge olarak takmayı suç kabul edebilir misiniz? Simgelere bir yasak getirebilir misiniz? Özgürlükler noktasında dünyanın neresinde böyle bir yasak var?" Erdoğan birde çıkıp Laikliğe sahip çıktığınıda söyleyebiliyor pes doğrusu. Kimse bir el işaretinin, bir giyim şeklinin, bir oturuşun bile siyasi simge olmasına karşı değil. İnsanlar kendilerini temsil ettiğini düşündükleri şeyleri simge olarak alabilir. Türban aynı zamanda dini bir simge olduğu içinde yasaklanıyor. Dini bir simgeyi siyasi bir simge haline sokup insanları o çatıda toplamak laikliğin özüne tamamen terstir. İnsanlar seçtikleri din ile bile değil, giydikleri kıyafetle kamplaşmaya başlayacaktır. Bugün karısı türban takan adamlara veriyorlar ihaleleri. Erdoğan tabi bunu bilmiyor ya da bilmek işine gelmiyor. Erdoğan her açıdan Türkiye'nin şimdiye kadarki en bilgisiz başbakanıdır. Ya da verildiği rolü oynayabilmesi açısından, Türkiye'de gelmiş geçmiş en mükemmel ***** başbakanıdır. Abdullah Gül'ün de ondan farkı yok. Birilerinin elinde ipleri.
  14. Ruhun özelliği nedir? Yani bileşenleri nedir? Var olduğunun kanıtı nedir? Var olduğunu nasıl kanıtlayabilirsiniz? Var olduğunu nasıl deneyimleyebiliriz? Eğer insanı Ruh + Beden olarak kabul ediyorsanız, demektir ki Ruh bir bilimsel yapıya sahiptir. Öyleyse, Ruh bedenden çıkabiliyorsa, bilim bir gün onu yerine tekrar koymayı mümkün kılamaz mı? Mesela insan klonlamak, bedene ruh koymak değil midir? İnsan Tanrıcılık oynamakta ve bunu başarıyla yapmakta mıdır? Yoksa bize hayallerden mi bahsetmektesiniz?
  15. Tavanın şahadet getirmesi gerekiyomuymuş peki? Resimdeki tipe bakarmısınız? O tipten herşey beklenir, sırıtışa bak.
  16. Elma ile armutları karıştırmıyorum. Din madem inançtan ibaret, neden toplumlara ve insan ahlakına karışıyor? Mesela iki bekar insanın birleşmesinden tutun savaşmasına kadar her adımına karışmıyor mu? Öyleyse Allah'a inanalım tüm sorunlar bitsin, herkes Cennete girsin di mi? Ama öyle olmuyor. İlla ki dinin belirttiği toplumu hayata geçireceksiniz değil mi? Cumaları camiye giden, namaz kılan, aynı kitabı rehber edinen, kendisine karşı olanları Allah adına öldüren, Allah adına nikah gerçekleştiren, Allah adına yağmurdan tutun diğer doğa olayları hakkıdan bilgiler sunmaya çalışan bir toplum... Dinler için "İnançtır" deyip sıyrılamazsınız. Dinleri küçümsemiyorum, araştırmayada değer buluyorum açıkçası. Her din hakkındada elimden geldiğince bilgi topluyorum. Dinlerin hareket noktası ile Bilimin hareket noktası aynı, bu açıdan temelleri aynı. Sadece bağladıkları nedenler varklı. Aynı olguları ele alırlar. Hemen her din mutlaka ve mutlaka toplumsal bir düzen belirler. Hıristiyanlık, musevilik, müslümanlık, budizm, maniehizm. Ateizm bile dini redderek başka bir toplumsal alternatif sunar. Madem üniversite öğrencisisiniz söyleyeceklerimi anlayacaksınızdır. Bilgileri bütünlükleri açısından iki şekilde ele alıyoruz: 1 - Kendi içinde tutarlı bilgiler ve 2 - Kendi dışındaki gerçekliklerle de tutarlılık oluşturan bilgiler. Yüzüklerin Efendisi kitabını düşünün, kendi içinde tutarlıdır. Akıcıdır. Hangi soruyu sorarsanız mutlaka kendi içersinde bi gerçeklikte cevap verir. Hobbitler kimdir, Anduril nedir, Gandalf nasıl biridir ve kudreti nelerdir, Gollum neden yüzlerce yıldır yaşar, Cüceler nasıl bir toplumdur ve Elflerle neden anlaşamazlar... Hatta her ortadünya toplumunun alfabeleri ve diller hakkında bilgiler bile verir. Bu yönüyle kendi içinde tutarlıdır. Ama maddi gerçeklerle örtüşmez, örtüşemez, hikayedir. Dinler kendi içersinde tutarlıdır ya da değildir buna değinmem bile. Ama maddi gerçeklikle çelişirler.
  17. Bir dakka, Din ile Bilim nasıl farklı temeller üzerine kurulmuş anlatır mısınız? Din ile Bilimin ayrıldığı tek nokta, dinin bilemediği şeyleri metafizik kavramlara yüklemesi, sıkıştığı zaman topu onlara atması ve bilinemezlik uyandırmasıdır. Beyinleri uyuşturmasıdır. Bunun dışında bakın nasılda aynı temeller üzerine kurulmuş görelim: İnsanlar yüzlerce yıldır savaşları deneyimlemiş ve savaş hukukunu bilimsel bir temele oturtmuştur. Der ki: İnsan öldürmenin hiç bir haklı tarafı yoktur. Bu evrenseldir. Savaş, nedeni ne olursa olsun insanların katledilmesinden başka bişey değildir, kan akarak haklılığını ispat etmeye çalışır taraflar. Dinlerdeki Tanrılar ne demiş? "Benim için savaşın". Bakın aynı toplumbilimsel bir vaka için o temelleri farklı dediğiniz şeyler fikir üretmiş ve tamamen karşıt fikirler. Medeni hukuk miras paylaşımında kadın ve erkeğin eşit olduğu bilimsel gerçeğine dayanarak şahitlikte eşit olmaları gerektiği gerçeğini ortaya koymuş. Din ne demiş? 2 kadın = 1 Erkek şahit. Aynı şekilde 4 kadınla evlilikte böyle. Miras hukukunda da aynısı vardır. Yani hiç kendinizi boşuna yormayın temelleri ayrıdır diye. İkisininde temeli aynıdır. Sadece bu temelleri bağladıkları nedenler farklı. Bir Materyal gerçeklere bağlar, diğer soyut hayallere. Çıkıpta şimdi Metafizik Felsefenin ya da dinin "Tanrı"dan hareket ederek gerçekliği ortaya koyduğunu söylemeyin. Çünkü tarihte ne bir din ne de bir filozof ya da peygamber Soyut kavramlardan hareket edipte dini ortaya koymamıştır. Zaten bu imkansızdır. Bunlarda Materyalizm gibi Maddi gerçeklikten hareket edip inanılmaz bir şekilde saçmalamıştırlar ve eften püften her şeyi metafizik hayallere dayandırıp sonuçlandırmışlardır. Neymiş? Dinler, Bilimi kıskanmaktaymış.
  18. Bunu bi denemek lazım
  19. Ben 60 yaşına gelince babam gibi 40 yaşındaymış gibi durmazda, bu stres ve sinirden dolayı elden ayaktan düşersem kendimi intihar edicem. Yaşlılıktan korkarım. Dedem hariç diğer dedelerim, nenelerim falan hep yaşlılığın düşmüşlüğünü çeke çeke ızdırap içinde öldüler. Hiç işime gelmez doğrusu öyle bişey. Bence en güzel ölüm direk kafanın kopması ama sonraki üç-beş saniyede hala acı çektiğimiz doğrumu bilmiyorum. Şu karşıdan gelen ışığa karşı koyabilmek mümkün olsaydı iyi olurdu. Gel buraya, gel buraya diye seslenen bi ses korkutucu geldi bi an. O Yaramaz Karınca'mışmı meğer. Bende ne demek bu Yayamaz Kayımca diyorum. Güzel bi nick.
  20. Şunu anlamıyorum, neden "Evrim" deyince sadece Darwin anlaşılıyor? Neden "Materyalizm" deyince ilkçağ felsefesinin Madde anlayışı anlaşılıyor? Anlamıyormusunuz, Evrim Teorisi artık çok başka bir boyutta ortaya konuluyor, Darwin bu açıdan nostalji oldu, bir ilk adım olmuştu ama evrim teorisi Darwin'in tanımladığından çok daha gelişmiş bir şekilde ifade ediliyor, ispatlanıyor. İlkçağ Materyalist Felsefeside artık maddenin varlığından yola çıkmıyor sadece, maddenin her zaman var olmadığını söyleyen Bilim tabii ki ama Bilim herşeyin en başında hiçbirşeyin yoktan var olamayacağını, vardanda yok olamayacağını söylüyor. Yani artık Materyalizm Maddenin varlığına dayanmıyor sadece, Enerjinin her daim varolduğunu biliyor, kanıtlıyor. Madde enerjinin bir frekansı sadece, dönüşmüş bir hali, bir boyutu. Maddenin sonlu olması Materyalizmi çürütebilemez. Yokluk diye bişey yok, yoktan var olma gibi bişeyin imkanı yok => E=MC2 2+2=4ün neresi dogmadır? Dogmanın anlamına daha bir dikkat edin, bilimde dogma olmaz.
  21. Var ya artık Allah'ın olduğuna inanıyorum. Vallahi billahi inanıyorum. Yoksa Sn6 sen evrimin sonucu olamazsın. Sen bi mucize olmalısın. Evet evet, kesinlikle mucizesi. Bu ne yaaa. Ya sen öteki tarafın olduğunu kimden öğrendin de bana olmadığını kanıtlamamı istiyosun? O zaman herkes kafasına göre öteki dünya uydursun, inanalım. Neyse akşam namazını kaçırmayım bari, malum yeni müslüman olduk, daha en baştan savsaklamayalım.
  22. Sinek Vale

    Kuran

    Tabiiki eğlence için yapıyor. Sorulara soruyla cevap verip, kendi inandığı masalların olmadığını bizim kanıtlamamızı istiyor. Canı sıkılmış ve buraya gelmiş anlaşılan.
  23. Bende onu diyorum işte, öteki tarafın olduğunu nereden biliyosun. Ölen insanlarla konuşabiliyor musun?
  24. yaa Sn6, valla gına geldi ama haaaa. Nedir bu yaa, sırf boş boş polemik yapıyosun. Şu iki sayfayı tekrar bir oku, sadece laf kalabalığından başka bişey yok be söylediklerinden. Bence o taptığın şey neyse ona dua et ki şu karşındaki arkadaşların ciddiye alıp cevap yazıyor sana. Ben böylesini görmedim arkadaş yaa.
  25. Sn6 sadece polemik yapıyosun, başka bişey değil. Dedin ki "Cennet Cehenneme inanmayanlar, olmadığını kanıtlasın." bende diyorum ki "O zaman sende Cehennet'in varlığına inanmıyorsan olmadığını kanıtla!". Bu sefer dedin ki "Olmaz, sen Cehennet'in varlığını kanıtla.". Bu sefer bende diyorum ki "Sende Cennet ile Cehennemin varlığını kanıtla." İşine gelmeyince ben niye kanıtlayayım canım ya. Ben diyorum ki cehennet var, buyur olmadığını kanıtla. sana tasvirini de yapayım istersen: öncelikle çok güzel biyer. Ayrıntısını, yazacağım kutsal kitapta belirteceğim, altından rakı dolu ırmaklar akıyor. Ağaçlardan tabak tabak mezeler sarkıyor. Rakkaseler falanda var. Öyle kırk tane falanda değil hurilerin sayısı, kim ne kadar isterse. Kadın erkek ayrımı, kıskançlık falanda yok, kim kimi tutarsa artık. Yağmur yerinede malibu yada tekila yağıyor. Ayriyeten bira duasına çıkarsanız birada yok değil tabi. Yer yer Saki yağdığıda görülüyor tabi, Çinlileri ayırt etmedik, bizden saydık. Böyle bir yerin olmadığını ispat edin, ne isterseniz vercem. Hatta en kıral yeri sana vercem Cehennetimde.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.