bezgin tarafından postalanan herşey
-
Turk Telekom ve Grev
13.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi 29.Gününde Grevciler için her işçiden 5 YTL İstanbul Şubeleri Platformu, grevde olan işçilerle dayanışmak için ‘5 liranı paylaş’ kampanyası başlattı Türkiye işçi sınıfının başarısı olacağını belirten Türk -İş platform üyeleri, 12-17 Kasım tarihleri arasında dayanışma amacıyla bir dizi çalışma yapacak. Haber-İş Sendikası’nın hazırladığı ve taleplerini içeren bildirileri örgütlü oldukları işyerlerinde, yaşadıkları mahallelerde dağıtarak greve desteğin güçlendirilmesini amaçlayan platform üyeleri, basının karalama kampanyasına karşı grevi halka anlatacaklar. Platform üyelerinin aldığı kararlardan birisi de maddi destek sağlamak. Bu amaçla platform üyeleri, “Biz işçiler olarak Telekom işçisi ile ekmeğimizi paylaşarak greve sahip çıkacağız. ‘5 liranı paylaş’ kampanyası düzenleyerek bir hafta boyunca toplanacak olan yardımları, 17 Kasım’da grevcilere teslim edeceğiz” açıklamasında bulundular. Platformdaki şube başkanları ve yöneticiler, Telekom işçilerinin taleplerini anlatmak için bugün sabah 07.00’de Kadıköy-Eminönü İskelesi’nde bildiri dağıtacak. Türk-İş’e bağlı İstanbul Şubeleri Platformu üyeleri, 17 Kasım Cumartesi günü ise Avrupa Yakası İl Müdürlüğü’ne büyük bir ziyaret gerçekleştirerek, topladıkları paraları grevcilere verecek. Platform üyeleri, cumartesi günü 12.00’de Mecidiyeköy’deki Tez Koop-İş 2 No’lu Şube’nin önünde toplanarak, müdürlük önüne yürüyecek. Kampanya Türkiye’ye yayılsın Belediye-İş 3 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Ayrılmaz, “Basını ve medyayı arkasına alan patronun işçilerin üzerine bu kadar pervasızlıkla gittiği bir dönemde Telekom işçileri için sınıf dayanışmasını göstermek istiyoruz. Bu grev bize, daha güçlü dayanışmalar göstermemizi emrediyor” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL) PAME’den dayanışma mesajı Yunanistan’da 410 bin işçinin üyesi olduğu Mücadeleci İşçiler Cephesi (PAME), yayınladığı mesajla grevdeki Telekom işçileriyle dayanışma içinde olacaklarını duyurdu. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ) Dandy işçileri ziyaret etti Tek Gıda-İş üyesi Dandy işçileri Güneşli'de bulunan Telekom Müdürlüğü'nde grevci işçilerle buluştu. Kendileri de bir süre önce sendikalaşma mücadelesi veren ve bu süreçte 3 aya yakın direniş yapan Dandy işçileri, sendikayı patrona kabul ettirmişlerdi. Dandy işçileri direnişleri sürecinde kendilerini yalnız bırakmayan Telekom işçilerinin yanında olduklarını söylediler.(İstanbul/EVRENSEL) 12 Kasım 2007 Küçükçekmece'de 5 bin 400 aboneye telefon ve internet bağlantısı sağlayan 3 kabloyu tamire giden firma çalışanları, grevde olan Telekom işçileri tarafından engellendi. Bunun üzerine devreye giren İstanbul Valiliğinin yasalara aykırı olmasına rağmen taşeron firmanın arızayı gidermesi için Emniyet Müdürlüğüne talimat verdiği ortaya çıktı. İkitelli Bedrettin Dalan Bulvarı üzerindeki Aykosan Sanayi Sitesi'nde her biri bin 800 aboneye hizmet veren 3 adet iletişim kablosunun, cuma akşamı kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişilerce kesildiği iddia edildi. Türk Telekom'a bağlı taşeron firma yetkilileri, aynı gece hattı tamir etmek istedi ancak grevde olan Türk Telekom işçileri buna izin vermedi. İletişim hattını yeniden onarmaya giden taşeron firma ekibine grev yapan Türk Telekom işçileri, tepki gösterdi. Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı yerde çalışan taşeron firma işçilerini, "grev kırıcı" şeklinde niteleyerek engellemeye çalışan Telekom çalışanları, çalışmanın hemen durdurulmasını istedi. Polisle, grevdeki işçiler arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Telekom çalışanları, taşeron firma çalışanlarına müdahale etti. Ancak polis grev kırıcı işçileri koruma altına aldı. Telekom çalışanları sabaha kadar bekleyip çalışmalara müsaade etmeyeceklerini söylerken, taşeron firma çalışanları ise Valilik emrinin ardından pazar günü kabloların tamirine polis korumasında başladı. Bu arada, çalışmaların yapıldığı bölgeye yakın bir yerde toplanan Telekom işçileri ise tamir çalışmalarına tepki gösterdi. Yasalara göre kendilerinden başkasının tamir çalışması yapamayacağını ifade eden Avcılar Telekom Müdürlüğü Sendika Baştemsilcisi Sait Derin, savcıların harekete geçmesini istedi. Kabloları kendilerinin kesmediğini belirten Derin, "Bulvar üzerinde kazı çalışması yapan taşeron firma işçileri kablolara zarar verince söz konusu noktadan kabloları keserek sabotaj süsü verdiler. Suçu da bize atıyorlar." dedi. İHA - CHA Suçları sendikalı olmakmış! BİRGÜN 12/11/2007 Türk Telekom'da toplusözleşmenin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine 16 Ekim'de greve giden yaklaşık 26 bin Türk Telekom çalışanı Türkiye'nin dört bir yanında mücadelelerine devam ederken, grevin bitirilmesi konusunda hiç bir görüşmeye yanaşmayan şirket yönetiminin taşeronları grevdeki işçilere saldırılarına devam ediyor. Dün Ankara'da İvoksan Telekom Santrali civarında Türk Telekom adına arızaları düzelten taşeron firma çalışanlarının grev gözcülerine saldırdığını belirten Haber-İş Sendikası Ankara Şube Başkanı Selami Ter-kan, saldırıda 3 sendika üyesinin yaralandığını bildirdi. Yaralı sendika üyelerinin ifadeleri alınmak üzere OSTİM Polis Karakolu'na götürüldüğünü kaydeden Terkan, saldırı sırasında grevdeki Telkom işçilerine silah dahi çekildiğini söyledi. GREV KIRICILIK DEVAM EDİYOR Türk Telekom yöneticilerinin bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin yasayla yasakladığı halde "grev kırıcılığı" anlamına gelen, grevdeki işçinin işinin taşeron firma işçilerine yaptırılması uygulamasına devam ettiğini vurgulayan Terkan, saldırıyla ilgili olarak şunları kaydetti: "İvoksan Telekom Santrali civarında Telekom adına çalışan taşeron firma işçileri, grev gözcülerine saldırıda bulundu. İşçilere silah çekildi. Ancak silah tutukluk yapınca, işçileri ağır bir şekilde darp ettiler. Şimdi 3 üyemizin OSTİM Polis Karako-lu'nda ifadeleri alınıyor. Tüm hızıyla grev kırıcılığını sürdüren Türk Telekom yönetimi, grev kıcılığını yasaklayan yasalara grevin başından bu yana uymuyor. İşveren taşeron firmalara grevdeki işçinin işini yaptırıyor ve bu şekilde grevin olumsuz etkilerini ortadan kaldırarak grevi bitirmeye, çalışanların haklı mücadelesini etkisizleştirmeye çalışıyor. Hükümeti de artık olanları görmeye ve Türk Telekom işçilerinin, sendikal örgütlülüğü kırılmadan, hakettiği şartlarda anlaşma yapılması konusunda temasa geçmeye davet ediyorzu. " Birgün Ankara EVRENSEL 13/11/2007 Telekom işçisine saldırı Telekom’un Ostim’de bulunan İmotsan Fabrika Müdürlüğü’nde grev gözcüsü işçilere, taşeron firmada çalışan dört kişi, sopalarla saldırdı. Saldırganlardan üçü yakalanarak, Ostim Polis Karakolu’na götürüldü. Saldırıya uğrayan grev gözcüleri olayı anlattı. Buna göre telefon bağlantılarının olduğu saha dolabına müdahale eden dört kişiyi gören işçiler, onların yanına gitti. Üzerlerinde “grev gözcüsü” yazılı önlükleri olan işçiler, saha dolabına müdahale eden kişilerle konuşmak istediler. Ancak taşeron firmanın elemanı olduğu öğrenilen kişiler, yanlarındaki sopa ve kalın telefon kaplolarıyla grevci işçilere saldırdı. Üç işçinin yaralandığı saldırı sırasında, taşeronun elemanlarından biri yanında taşıdığı silahı çekerek ateş etmek istedi. Ancak üç kez denediği halde silahı ateş almadı. Arkadaşlarına saldırının olduğunu öğrenen diğer işçilerin gelmesi üzerine taşeronlardan biri kaçtı. Diğer üçü ise yakalandı. Polise teslim edilen taşeron çalışanları Ostim Polis Karakolu’na gönderilirken, ateş açılmak istenen silah da Telekom Müdürlüğü’nün arkasındaki arazide bulundu. Silahın şiştiği için ateş almadığı açıklandı. Saldırı sonrası olay yerine gelen Haber-İş Sendikası Ankara Şube Başkanı Selami Terkan, işçilere yaptığı açıklamada, bunun bir “grev kırılıcığı” olduğunu söyledi. “Birliğimiz bozmaya çalışıyorlar” diyen Terkan, bu işin peşini bırakmayacaklarını söyledi. Grevdeki işçinin işinin bir başkasına yaptırılmasının yasa ile yasaklandığını, ancak Türk Telekom’un bu yasağa uymadığını belirten Terkan, “İşverenin taşeron firmalara grevdeki işçinin işini yaptırdığını” söyledi. (Ankara/EVRENSEL) Ben şahsen kişisel olarak üzülüyorum bu alıntıları buralara taşımaktan dolayı benim güzel ülkemde bu tür şeylerin olmaması lazım
-
Turk Telekom ve Grev
Y O R U M S U Z Yorum Yapmayacağım 13.11.2007 11:55 - Bu haber 1978 kişi, Mynet Haber bugün 2.397.832 kişi tarafından okundu.Telekom grevindeki 7 işçinin işine son Ankara (AA)- Türk Telekom grevindeki işçilerden 7'sinin iş akdi çeşitli gerekçelerle feshedildi. Türk Telekom grevinde Kasım ayı başından bu yana grevdeki işçilerden bazılarının iş akitleri feshedildi. Türk Telekom yetkililerinden alınan bilgiye göre, Ankara'da 2, İstanbul'da 2, Konya'da 1, Erzurum'da 1 ve Hatay'da 1 kişinin iş akitleri feshedildi. Davranışları, İş Kanunu'nun ''işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı'' maddesi kapsamında değerlendirilen işçilerin iş akitleri, ''sabotajda suçüstü'', ''kablo hırsızlığı'', ''şirket aleyhine müşteri ve 3. kişilere bildiri dağıtma'', ''şirket çalışanlarına saldırı ve darp'', ''şirket çalışanlarını ve müşterilerini tehdit'' iddialarıyla feshedildi. Söz konusu işçiler hakkında ayrıca savcılıklara suç duyurularında bulunulduğu öğrenildi. Türkiye Haber-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Akcan, 29. gününe giren grevde, grev kırıcılığını önlemeye çalışan üyelerinin iş akitlerinin feshine başlandığını bildirdi. Konya Cihanbeyli'de bir üyelerinin ''ambardan malzeme çıkarılmasına engel olduğu için'' iş akdinin feshedildiğini belirten Akcan, grevdeki bir iş yerinde bu tür eylemlerin olamayacağını, aksi halde ''grev kırıcılık'' olarak değerlendirileceğini savundu. Akcan, benzer şekilde ''grev kırıcı'' faaliyetlere engel olmak isteyen ve aralarında sendika temsilcisinin de olduğu bazı üyelerinin iş akitlerinin feshedildiğini kaydetti. Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç da işçilerin iş akitlerinin feshedilmesiyle ilgili, ''Grevdeki işçinin iş akdi feshedilemez. Yasalara aykırı yapılan bu işlemler korsandır'' dedi. İşverenin yaptığı işlem ve davranışlarla ''hukuku çiğnediğini'' savunan Kılıç, ''Grev kırıcılık devam ediyor, keyfilik hüküm sürüyor. Bu tür işlemler yasalara, Anayasa'ya aykırı ve keyfidir. Hukuk dışı bu davranışları kınıyoruz'' diye konuştu. neşe ile kalmayın
-
Fethullah Gülen "nurculuk" Dinini ilan Etti
Konu çok önemli aslında şöyle bir alıntı gördüm okudum hoşuma gitti sizinle paylaşmak istedim neşe ile kalın 03 Kasım 2007 / 20:00Fethullah Gülen'in çağrısı Avrupa kimliğini etkileyecekGörülen o ki Gülen'in diyalog çağrısı İslam âlemi kadar geleceğin Avrupa kimliğini de etkileyecek. Kuzey İrlanda’ya giden bir Müslüman’la alakalı şu hikâyeyi duymuşsunuzdur. Yolda polis adamı durdurmuş ve ‘Katolik misin yoksa Protestan mı?’ diye sormuş. Adam, Müslüman’ım diye cevap verince polis yeniden sormuş: Katolik Müslüman mısın yoksa Protestan Müslüman mı?’ İngiltere’nin prestijli üniversitelerinden London School of Economics’in konferans salonunda yaptığı konuşmasını bu anekdotla açan Jonathan Lacey’nin maksadı Kuzey İrlandalıların son yıllara kadar hemen her şeyi, ikiye bölen Katolik-Protestan düalizmi üzerinden algıladıklarını göstermekti. Lacey’ın katılımcılarından biri olduğu ve üst başlığı “İslam Dünyası’nda Dönüşüm: Gülen Hareketi’nin Katkıları” olan bir konferansın Kuzey İrlanda’da yaşanan Katolik-Protestan çatışması ile ne alakası olabilirdi? TERÖR HASTALIĞI İÇİN ÇARE: GÜLEN MODELİ İngiltere’nin başkenti Londra’da yapılan “İslam Dünyası’nda Dönüşüm: Gülen Hareketi’nin Katkıları” başlıklı konferansa dünyanın dört bir köşesinden, her biri alanında uzman 49 akademisyen katkı yaptı. Tebliğler farklı başlıklar altında sunulmuş olsa da, gelinen son nokta hep Gülen Hareketi’nin medeniyetler arası çatışmaya sunduğu çözümde, hareketin sivil toplumun güçlendirilmesine ve bir barış kültürünün oluşturulmasına yaptığı katkıda buluştu. Konferansa editör olarak da katkı veren Derby Üniversitesi’nden Prof. Paul Weller, İngiltere’yi sarsan 7 Temmuz intihar saldırılarından sonra baş gösteren İslam’ı ‘iyi İslam kötü İslam’ diye sınıflandırma gayretlerinin beklenenin tersine bir etki vereceğini iddia ederek çıktı kürsüye ve İngiliz Müslümanlar arasında görülen terör eğiliminin ancak İslam’ın kendi içinden çıkan ve İslami terminolojiyi kullanan Fethullah Gülen Hocaefendi gibi isimlerin söylemleriyle tedavi edilebileceğini kaydetti. Gülen’in dünyayı radikal akımların yaptığı gibi Darülislam ve Darülharp olarak ikiye bölmediğini, bütün bir dünyaya Darülhizmet olarak baktığını hatırlatan Weller, Gülen’in söyleminde ve yetiştirdiği gençlerde gözlenen ‘sivil tavır’ ve sağlam İslamî kimliğin İngiltere Müslümanlarının ihtiyaç duyduğu bir erdem olduğunu söyledi. İngiltere’de sayıları az da olsa Türk Müslümanların Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olması durumunda çok daha etkin bir gruba dönüşeceğini hatırlatarak, bu durumda Gülen’in fikir babalığını yaptığı Anadolu Müslümanlığının Avrupa Müslüman kimliğinin oluşumunda etkin bir rol oynayabileceği ümidini dile getirdi. MEDENİYETLER ÇATIŞMASINDAN MEDENİYETLER DİYALOGUNA Dr. Hussain, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin bakış açısının desteklenmesini sadece terörle mücadele eden İngiliz hükümetine yardımcı olacağı için tavsiye etmiyor. Ona göre, böylesi bir destek bizzat İslam’ın ve Müslümanların işine yarayacak: “Eğer Gülen’in Müslüman olmanın ne anlama geldiği hakkındaki görüşlerini yaygınlaştırabilir ve Müslümanları yeniden otantik İslam’a kazandırabilirsek, o zaman sadece İslam’ı terörist ideoloji ve retoriğin prangalarından kurtarmış olmayacak, aynı zamanda Britanya’da yaşayan Müslüman cemaatler arasında yapıcı bir vatandaşlık anlayışının yerleşmesini de sağlamış olacağız.” BİR SİVİL TOPLUM HAREKETİ Türkiye’den binlerce kilometre uzakta onlarca ayrı ülkeden gelmiş akademisyenin Türkiye Müslümanlığının dünya barışının tesisine yaptığı katkıyı incelemeleri Türkiye için gurur verici muhakkak. Ancak konferans sürerken Anadolu’da derin bir ayrışmanın yaşanmakta olduğu, Doğu ve Güneydoğu’dan göç eden vatandaşlarımızın Ege sahillerindeki şehirlerde ‘istenmeyen’ unsurlara dönüştüğü veya İstanbul’un Gazi Mahallesi’nde olduğu gibi mahallelerini gettolaştırdıkları ve genel toplumdan koptukları gerçeği ile bu gurur nasıl yan yana koyulabilir? Dünyaya barış mesajları taşıyan Anadolu insanının anavatanının bir barış kültürüne ne kadar da ihtiyacı var! diye devam ediyor desenize Fettullah Hocanın 10 parmağında 10 marifet neşe ile kalın
-
GÜNÜN KARİKATÜRÜ... (Kendi dilini oluşturmak için, karikatür, metafor yaparak kendine has bir anlatım dili oluşturuyor... :). :(. :|...)
Telekom çalışanlarının grevi polis, medya, taşeron baskısına rağmen sürüyor.neşe ile kalın
-
Face Book Çılgınlığı
Facebook sistemini pek bilmeyen, ama buna benzer sistemler üzerinde kafa patlatmış birisi olarak söyleyebilirim ki bu tarz bir siteye üye olmak çok büyük güvenlik açığına sebep olur. Sakın bu tarz sitelere fotoğraflarınızı, özel bilgilerinizi girmeyin.. Eğer amacınız sadece eski arkadaşlarınızı bulmaksa, MERNIS'i kullanın Arkadaşınızla ilgili biraz bilgi hatırınızdaysa çok rahat bütün kimlik bilgilerine ulaşabilirsiniz. E-Devlet sisteminin ülkemizde oluşmaya başlaması sebebiyle, arkadaşınızın adresine bile ulaşabilmeniz neredeyse mümkün.. Bu tarz sitelerin amacı social networking denilen olayı gerçekleştirmektir. Benzer özelliklerdeki insanları bir araya getirip tanıştırma, fikir alışverişinde bulunma, internet üzerinden de olsa onları sosyalleştirmeyi vadeder bu tarz siteler. Günün kaç saatini bilgisayar başında geçirdiğinizi düşünürseniz pek de haksız sayılmazlar. Ülkemizde bu tarz siteler arkadaşlık siteleri gibi kullanılıyor. O yüzden ne kadar kullanışlı tartışılır. 1 konu daha var o da şu ; Arkadaşlar kaybolabilir, hayatta herşey olur. Hiçbirşeye şaşırmamak gerekir. Msn'i eklemen için arkadaşının msn'ini bilmen gerekir. O yüzden eski arkadaşlarımı bulacam iddiasında olan biri için msn kullanışsızdır. Mahallenin bakkalını, sucuyu, çöpçüyü de FACEBOOK üyesi yapabileceğini sanmam, çünkü onların gerçek hayatta yeterince arkadaşları vardır. Böyle sanal bir hayata ihtiyaçları yoktur. Sürekli olarak davetler yollamak suretiyle, henüz üye olmamışları da camiaya katma hevesinin sebebi muhtemelen veritabanında otomatik olarak mail gönderme kutucuğunun seçili olmasıdır. Yani kaydolan kişinin mail listesinde herşeyden habersiz insanlara otomatikman bu mailler gönderilir. Etik midir? Değildir tabii ama sistemin genişlemesi ancak bu şekilde sağlanabilinir. neşe ile kalın
-
Turk Telekom ve Grev
Buyrun işte "en son şeyleri en önce yapıp da sonra vicdan azabı duyan toplumuz" ve "olaylar farklı boyutlara götürülmek isteniyor"derken anlatmak istediğim şeylere örnek; 12 Kasım 2007 Pazartesi 18:34 Telekom grevcileri gözaltında 12 Kasım 2007 Pazartesi 18:34 Haber-İş Şube Başkanı ile iki arkadaşı sorguya alındı Yaklaşık bir aydır süren Telekom Grevinde 3 grevci çalışan gözlem altına alınarak, sorgulanmak üzere Diyarbakır’a gönderildiler. Fiber Optik kabloların kesilmesi ve iletişim sabote edilmesi suçlarından gözaltına alınan Haber-İş Batman Şube Başkanı Şirin Örnek, Telekom çalışanlarından Halil Bulut ile Mücahit Bülbül, önceki gün sabah erken saatlerine polis tarafından evlerine yapılan baskında gözaltına alınarak, Diyarbakır’a gönderildiler. Diyarbakır’da açılan davada yargılanacakları söylenen Sendika Başkanı ve diğer çalışanlar iletişim ve vatandaşın haber alma özgürlüğünü engelleme suçlarından Mahkemede yargılanacaklar. Polis yetkilileri, yaptıkları açıklamada, Batman’da ki bazı bölgelerde fiber optik kabloların bilerek kesildiğinin tespit edildiğini ve bu yönde gerekli kovuşturmalara başlandığını dile getirip, gözaltı olaylarının devam edebileceğini dile getirdiler.Grevlerini sürdüren Telekom çalışanları ise gözaltıların genel başkanının Diyarbakır valisine yönelik eleştirilerinin ardından Diyarbakır valisinin istemiyle gerçekleştiğini iddia ettiler. http://www.batmanpostasigazetesi.com...il.php?id=3088 Haber Yayın Tarihi: 12 Kasım 2007 Pazartesi Saat 18:13 Türk Telekom'dan Hırsızlık Adana'da Türk Telekom'a Ait Şubeye Gelen 5 Kişi, Görevliyi Oyalayarak Kasada Bulunan 10 Bin YTL'yi Çaldı. Adana'da Türk Telekom'a ait şubeye gelen 5 kişi, görevliyi oyalayarak kasada bulunan 10 bin YTL'yi çaldı. Edinilen bilgiye göre, Şakirpaşa Mahallesi, Şakirpaşa Caddesi üzerindeki Türk Telekom'a ait şubeye gelen 5 kişi, görevliyi oyalayarak kasada bulunan 10 bin YTL'yi çaldı. Zanlıları olaydan sonra ara sokaklara kaçarken, görevli bir süre sonra olayı fark edince durumu polise bildirdi. Olayla ilgili incelemenin başlatıldığı bildirildi. (MK-AB-ÖK-Y) (İhlas Haber Ajansı) 2 saat önce.. http://www.haberler.com/turk-telekom...sizlik-haberi/ CHP'li Vekil Güvel'den Telekom İşçilerine Destek Ziyareti Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Hulusi Güvel, Telekom'un yüzde 55 hissesini devletten 6,5 milyar dolara 21 yıllığına kiralayan Oger'in yıllık kârının 2,7 milyar dolar olduğunu buna karşılık işçilerin istediği ücretin ise Oger'in yıllık kârının yüzde 5'i bile olmadığını kaydederek, "Grevdeki 26 bin Haber-İş üyesi işçinin haklı mücadelesini destekliyorum." dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Hulusi Güvel, Telekom'un yüzde 55 hissesini devletten 6,5 milyar dolara 21 yıllığına kiralayan Oger'in yıllık kârının 2,7 milyar dolar olduğunu buna karşılık işçilerin istediği ücretin ise Oger'in yıllık kârının yüzde 5'i bile olmadığını kaydederek, "Grevdeki 26 bin Haber-İş üyesi işçinin haklı mücadelesini destekliyorum." dedi. Güvel, 16 Ekim'den bu yana grevde olan Telekom işçilerine destek ziyaretinde bulundu. Haber-İş Adana Şube Başkanı İbrahim Kaya ve grevdeki işçilerle Seyhan Telekom Müdürlüğü önünde görüşen Güvel, Telekom işçisinin verdiği hizmetin karşılığını talep ettiğini anlatarak, grevin başarı ile sonuçlanmasının sendika için bir varlık yokluk nedeni olduğunu kaydetti. İşçilerin sabotajla suçlandığını dile getiren Güvel, "6.5 milyar dolara kurumu satıyorlar, 2 yıl sonra bu para birilerinin cebine giriyor. En büyük sabotaj bu değil midir? Tatlıya bağlayalım kampanyaları için medya tekellerine verilen paralar sabotaj değil midir? İngiltere'den getirilen ve 1000'i bulan uzmana verilen para ile 15 bin işçi çalıştırabilirken bunun yapılmaması sabotaj değil midir?" diye konuştu. Güvel, iktidarı Telekom grevi dolayısıyla bir kez daha uyardığını belirterek işçilerin taleplerinin dikkate alınmasını ve en kısa zamanda bu taleplerin yerine getirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Haber- İş Adana Şube Başkanı İbrahim Kaya ise kendilerine destek veren CHP Milletvekili Hulusi Güvel'e teşekkür etti. Ziyarete CHP İl Genel Meclis Üyesi Cevdet Akçakoyun, Sofulu Belediyesi eski Başkanı İrfan Aksoy da katıldı. (Cihan Haber Ajansı) 3 saat önce..
-
Turk Telekom ve Grev
bu muhteşem yoruma katılmamak elde değil neşe ile kalın ancak şunu gözardı etmemek lazım gelişmiş toplum demek uygar toplum demek sadece medeniyetleri ile övünen toplum demek değildir.Bugünkü Almanya insanı grev olgusunu da Lokavt olgusunu da gayet iyi bilen şu aralar pek moda bir laf var ya"kırmızı çizgi"kırmızı çizgilerini çok iyi bilen bir toplum.Türkiye ve Türk insanını aynı kefeye koymamak lazım zaten üstad da son satırda dip notu düşmüş biz çabuk kızan seven olaylara soğuk değil sıcakkanlı yaklaşan bu sebeblke en son yapacağımız ilk önce yapıp da arkasından vicdan azabı duyan bir toplumuz Olaylaraın bu safhaya gelmesinin en büyük 3 ve küçük 3 sebeb vardır Büyük Sebebler Ulaştırma-Çalışma-İçişleri Bakanlığıdır küçük sebebler Medya-Sendika-Telekom Yönetim Kurulu farkındamısınız ivme devamlı yukarı doğru çıkıyor ve ortam ısınıyor ortamı soğutmak da 3 üç Bakanlığa ve 3 unsura(Medya-Sendika-Telekom Yönetimi olan Hariri grub oger telekom) Tanrı Korusun dedim ya "en son şeyleri en önce yapıp da sonra vicdan azabı duayn bir toplumuz" neşe ile kalın
-
Turk Telekom ve Grev
Grevci Telekom işçilerine saldırı Taşeron firma elemanlarının, grev gözcülerine saldırıda bulunduğu ileri sürüldü.12 / 11 / 2007 14:00 Haber-İş Sendikası Ankara Şube Başkanı Selami Terkan, İvoksan Telekom Santrali civarında Türk Telekom adına arızaları düzelten taşeron firma çalışanlarının grev gözcülerine saldırdığını ve 3 sendika üyesinin yaralı olarak ifadeleri alınmak üzere OSTİM Polis Karakolu’na götürüldüğünü bildirdi. Haber-İş Sendikası Ankara Şube Başkanı Selami Terkan, ANKA’ya yaptığı açıklamada, "grev kırıcılığı" anlamına gelen, grevdeki işçinin işinin bir başkasına yaptırılmasının yasa ile yasaklandığını, ancak Türk Telekom’un bu yasağa uymadığını söyledi. İşverenin taşeron firmalara grevdeki işçinin işini yaptırdığını kaydeden Terkan, “İvoksan Telekom Santrali civarında Türk Telekom adına çalışan taşeron firma işçileri, grev gözcülerine saldırıda bulundu. İşçilere silah dahi çekildi. Şimdi 3 üyemizin OSTİM Polis Karakolu’nda ifadeleri alınıyor. Türk Telekom tüm hızıyla grev kırıcılığını sürdürüyor” diye konuştu. ANKA http://www.haber1.com/haber/20071112/Grevc...ine-saldiri.php ne üzücü bu grev başka yerler çekilmek isteniyor...
-
Turk Telekom ve Grev
yeni çağ Haksız tahsilat Tüketici Hakları Merkezi Hukuk Başkanı Faruk Hançer, Telekom’un grev gerekçesi ile hizmet alamayan ve hattı halen kapalı olan tüketicilerden haksız yere sabit ücret talebinde bulunup tahsil ettiğini açıkladı. Hariri faturayı tüketiciye kesiyor İşçinin hakkını vermeyen Hariri Telekom, yerine getirmediği hizmetlerin bedelini de tüketicilerden alıyor. TÜ-MER: Mağdur vatandaş dava açabilir Tüketici Hakları Merkezi (TÜ-MER) Hukuk Komitesi Başkanı Faruk Hançer, yaptığı yazılı açıklamada, Hariri Telekom çalışanlarının başlatmış olduğu grevin uzaması nedeniyle, tüketicilerin maddi ve manevi mağdur olduğunu belirterek, verilmeyen iletişim hizmetinin bedelini tüketicilerden talep eden Hariri Telekom yöneticilerinin haksız kazanç sağlayarak, binlerce tüketiciye zarar verdiğini kaydetti. Tüketici Hakları Merkezi (TÜ-MER) Hukuk Komitesi Başkanı Faruk Hançer, Hariri Telekom A.Ş’nin yaşanan bu süreçte hizmet veremediği tüketicilerden 7,90 ile 20,41 YTL arasında sabit ücret, buna bağlı çalışmayan ADSL hizmetinden ise 39,20 ile 65,42 YTL arasında haksız yere ücret talep etmeye devam ettiğine dikkat çekti. Hançer, mağdur vatandaşların hakkını araması gerektiğine de vurgu yaptı. Yargı yolu açık Tüketici Hakları Merkezi (TÜ-MER) Hukuk Komitesi Başkanı Faruk Hançer, grev gerekçesi ile hizmet alamayan ve hattı halen kapalı olan tüketicilerin “www.tumer.org” isimli internet sitesinde ücretsiz olarak yayınlanan “Örnek Şikayet Dilekçesi” yardımı ile bedelin iptali ve iadesi için Kaymakamlık Tüketici Sorunları Hakem Heyetine müracaat ederek dava açabileceklerini söyledi.Hançer, Tüketici Hakları Merkezi’nin herhangi bir hizmet karşılığı vermeden tahsilat yapan yöneticiler hakkında yargıya başvurarak tüketicilerin haklarını sonuna kadar savunacaklarını da kaydetti. İşçiye gözdağı Hariri’nin, grevi kırmaya yönelik faaliyetleri sürüyor. Çalışanlar, yasal olmayan şekilde haber verilmeksizin işinden uzaklaştırılıyor. Haber-Sen Genel Başkanı Baki Çınar, Hariri Telekom’un grev kırıcılığı yapmak amacıyla bazı çalışanları önceden haber vermeksizin kamu personel havuzuna gönderdiğini söyledi. Çınar yazılı olarak yaptığı açıklamada Hariri Telekom çalışanı olan ve , Haber-Sen’in yıllarca İstanbul Beyoğlu Yakası Şube Başkanlığını yapan İsmail Özbalçık’ın greve destek verdiği, görevinin dışında işleri yapmaya zorlandığı ve grev kırıcılığı yapmadığı için Hariri Telekom’dan Devlet Personel Başkanlığı havuzuna gönderildiğini bildirdi. Yasalara aykırı Sözleşmeye göre üç ay önceden haber verilmesi gereken durumun haber verilmeksizin yapıldığını kaydeden Çınar, şunları söyledi: “Ortada yasalar olmasına rağmen grevi kırmak için taşeron firmaların elemanlarını kullanmaya devam eden 1. Tip, 2. Tip ya da kapsamdışı statüde çalışanlara görevi olmayan her türlü işlerde çalışmaya zorlayan Oger firması, şimdi ise uygulamalarına tepki gösteren çalışanlarını Kurumdan uzaklaştırmaya başlamıştır. Ulaştırma Bakanı’nı göreve çağırıyoruz
-
Turk Telekom ve Grev
Telekom, grevi tüketiciye fatura edemez 11 Kasım 2007 / 14:41 HANÇER; “verilmeyen iletişim hizmetinin bedelini tüketicilerden talep eden Türk Telekom yöneticileri haksız kazanç sağlayarak binlerce tüketiciyi mağdur etmektedir.” Türk Telekom çalışanlarının başlatmış olduğu grevin uzaması nedeniyle çok sayıda tüketicinin maddi ve manevi mağdur olduğunu belirten Tüketici Hakları Merkezi TÜ-MER Hukuk Komitesi Başkanı Av. Faruk HANÇER; “verilmeyen iletişim hizmetinin bedelini tüketicilerden talep eden Türk Telekom yöneticileri haksız kazanç sağlayarak binlerce tüketiciyi mağdur etmektedir.” dedi. Tüketici Hakları Merkezi TÜ-MER Hukuk Komitesi Başkanı Av. Faruk HANÇER'in konuyla ilgili açıklaması aşağıdadır. Türk Telekom A.Ş. ile Türkiye Haber İş Sendikası arasında yaşanan uzlaşmazlık neticesinde grev kararı alan Telekom çalışanları, yaklaşık 26 gündür eylemlerini devam ettirmektedir. Yaşanan bu süreçte sabotaj ve kim sorumlu tartışmaları bir yana çok sayıda tüketicinin maddi ve manevi zararı uğradığını müşahede etmekteyiz. Telekom abonesi binlerce tüketici; arıza, nakil, devir ve abonelik işlemleri yapılamadığından sabit telefon hatlarını ve buna bağlı ADSL hizmetlerini kullanamamaktadır. İşlem yaptırmak için ilgili müdürlüklere giden tüketiciler içeriye alınmamakta, hatları hakkında bilgi verecek muhataba ulaşamamaktadır. Müşteri hizmetleri ise aksamaların gerekçesi için çeşitli bahaneler öne sürerek tüketiciye yardımcı olamamaktadır. Herhangi bir İşlem yaptırmak isteyen binlerce tüketici ise grev nedeniyle sürekli işlerini tehir etmek zorunda kalmaktadır. İlgili kurumun bölge müdürlüklerinde çok sayıda tüketicinin arıza, nakil vb. işlemlerinin yeterli ekip olmadığı için sümen altı edildiği ve bütün bu gelişmelerin üst yöneticilere rapor edilmediği ise derneğimize gelen bilgiler arasındadır. Bütün bunlar yaşanırken Türk Telekom yöneticileri grev süresince, haberleşme hizmetinin sorunsuzca sağlandığını ifade ederek sorunların üzerini örtmeye çalışmakta, başka bir ifade ile kamuoyu yanıltılmaktadır. Üzülerek ifade etmeliyiz ki, uzlaşmazlığın bedeli tüketiciye fatura edilmektedir. Bu ayıplı bir hizmettir ve Türkiye tüketicisi adına kabullenmek mümkün değildir. Öte yandan Türk Telekom A.Ş. yaşanan bu süreçte hizmet veremediği tüketicilerden 7,90 ile 20.41 YTL arasında sabit ücret, buna bağlı çalışmayan ADSL hizmetinden ise 39,20 ile 65,42 YTL arasında haksız yere ücret talep etmeye devam etmektedir. Yeni faturalar bu günlerde tüketicilere ulaşmaya başlamıştır. Derneğimiz Hukuk Komitesine, grev gerekçesi ile hizmet alamayan ve hattı halen kapalı olan çok sayıda tüketici başvuruda bulunarak, hiçbir hizmet karşılığı olmayan bu bedeli ödemek istemediği ve ne yapacağı hakkında şikayetler iletmektedir. Bu durumda olan tüketiciler www.tumer.org isimli resmi internet sitemizde ücretsiz olarak yayınlanan “Örnek Şikayet Dilekçesi” yardımı ile bedelin iptali ve iadesi için Kaymakamlık Tüketici Sorunları Hakem Heyetine müracaat ederek dava açabilirler. Telekom yöneticilerine açıkça çağrıda bulunuyoruz. Vermediğiniz hizmetin bedelini tüketiciye ödetemezsiniz. Grev süresince herhangi bir nedenle hizmet vermediğiniz tüketicilerden tahsil edeceğiniz her lira haksız kazançtır ve gayri hukukidir. Tüketici Hakları Merkezi TÜ-MER herhangi bir hizmet karşılığı vermeden tahsilat yapan yöneticiler hakkında yargıya başvurarak tüketicilerin haklarını sonuna kadar savunacaktır. Alıntı: Malatya 8 sutun >guncel 10.11.2007
-
Turk Telekom ve Grev
11.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi 27.Gününde Yeniçağ Türk-İş bu kez daha sert çıktı Telekom'da greve çıkan işçilere Türkiye Haber-İş ödeme yapacak. Türkiye Haber-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Akcan, yaklaşık 26 gündür grevde olan Türk Telekom çalışanlarına ayın 15'inde ödeme yapacaklarını söyledi. Akcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk Telekom'da 29 Mayısta başlayan 7. dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde 14 Eylülde grev kararı aldıklarını anımsattı. Görüşmelerin masa başında bitirilmesi anlayışıyla hareket etmelerine karşın işverenden olumlu bir sonuç alamayınca 16 Ekimde greve çıktıklarını söyleyen Akcan, 24 bin 500 işçinin katıldığı grevi 26 gündür başarıyla sürdürdüklerini ifade etti. Akcan, kamuoyunda grevde olan işçilere sendikanın herhangi bir ödeme yapıp yapmayacağının merakla beklendiğini ifade ederek, ''Grevdeki arkadaşlarımız merak etmesinler bu ayın 15'inde kendilerine ödeme yapacağız. Ödeme, işçi arkadaşlarımızı memnun edecek düzeyde olacak'' dedi. Akcan, sendikalarının güçlü olduğunu ve grevdeki işçileri mağdur etmelerinin söz konusu olmadığını anlattı. Ali Akcan, kablo kesme iddialarıyla ilgili olarak da şunları söyledi: ''Türk Telekom'un kablolarına yönelik saldırı olayları sadece grevde olduğumuz dönemde değil daha önceki dönemlerde de yoğun şekilde yaşanıyordu. Bu tür olayların grevle ilişkilendirilmesine sendika olarak karşıyız. Bu tür olaylarda Telekom çalışanlarının potansiyel suçlu görülmesini de istemiyoruz.'' Haber Tarihi : 10.11.2007Haber Editörü : ismail özmekik Haber Kaynağı : internetajans Çınar: Ulaştırma Bakanı göreve Haber-Sen Başkanı Baki Çınar, Telekom işvereninin grevi kırmak için her yolu denediğini bildirerek, bu pervasızlığa “dur” denilmesi için Ulaştırma Bakanı’nı göreve çağırdı. Türk-İş Mali Sekreteri Ergün Atalay, Hariri Telekom’un grevi kırmak için girişimleri olduğunu ancak bunun başarılamayacağını söyledi. Türk-İş ile Haber-İş’in et ve tırnak gibi olduğunu söyleyen Atalay, “Başlatmış oldukları eylemlere sonuna kadar destek veriyoruz. İsteklerimiz bellidir, eğer yerine getirilmezse eylem sürer ve sonuçlarına katlanırlar” dedi. Telekom’un sadece reklam ve promosyona değil, her türlü harcamaya para bulabildiğini, hatta bunun önemli sayılabilecek bir tutar olduğunu kaydeden Atalay, “Bu yanlış. Biz sendikal haklarımız başta olmak üzere, Türkiye’nin çıkarları için de mücadele ediyoruz. Bu niye gündeme getirilmiyor. Bunun da sorgulanması gerek” diye konuştu. Haber: Fatih ERBOZ 10/11/2007 22:24 11/11/2007 Şeker-İş üyeleri grev yerinde Çorum’da grevi sürdüren Telekom işçilerine Şeker-İş üyelerinden kitlesel destek geldi. AKP Hükümeti’nin sermaye yanlısı neo-liberal politikaları sonucunda kamu iktisadi teşekküllerinin birer birer özelleştirilmesi ile birlikte işçilerin yoğun bir sendikasızlaştırma ve işten atılma tehdidiyle karşılaştığını kaydeden Şeker-İş Çorum Şube Başkanı Sefer Kahraman, bundan sonraki süreçte Telekom işçileriyle sık sık dayanışma içerisinde olacaklarını kaydetti.
-
Turk Telekom ve Grev
10.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi 26.Gününde 10/11/2007 Grev kırıcılarının suçlu olduğu belgelendi Ercan Karakaya Çalışma Bölge Müdürlüğü, grev sırasında yaşanan arızaları gidermek için taşeron çalıştırılamayacağını, bunun yasalara aykırı olduğunu bildirdi Taşeron veya başkaları çalışamaz Haber-İş Avukatı Ali Balıkçı, 2822 sayılı Grev ve Lokavt Yasası’nın ilgili maddeleri gereğince grevdeki işçinin işinin başkalarına yaptırılamayacağının açıkça belli olduğunu dile getirdi. Aynı yazıların birçok ilde alındığını dile getiren Balıkçı, taşeronların ve Telekom yetkililerinin suç işlemekte ısrar ettiklerini dile getirdi. Müfettiş raporları ve sendika şubelerinin başvuruları ile alınan yazıların, mahkemeler tarafından aksi bir karar verilene kadar geçerli olduğunu ifade eden Balıkçı, işçilere baskı yapılmasının da sendikal faaliyeti engellemek anlamına geldiğini ve suç olduğunu ifade etti. Yasa tanımazlık devam ediyor Haber-İş Anadolu Yakası Şube Başkanı Turgut Aktaş, Çalışma Bölge Müdürlüğü’ne yaptıkları şikayetlerin ve müfettişlerin raporlarının ardından bölge müdüründen böyle bir yazı aldıklarını dile getirdi. Yazıda taşeron çalıştırılamayacağının açıkça yazılmasına rağmen yetkililerin buna uymadığını dile getiren Aktaş, “Bir tarafta açıkça çalışamaz denirken, diğer tarafta yasa tanımazlık devam ediyor” diye konuştu. Anadolu Yakası’nda Kurtköy, Altunizade, Örnek Mahallesi ve Ümrarniye’de taşeronun kural tanımadan arızaları gidermeye çalıştığını anlatan Aktaş, şöyle devam etti: “Yanlarına polis alıp geliyorlar. Polis yasalara uymayanların ‘can güvenliklerini’ sağlıyor. Bize de engel olamazsın, tutanak tut şikayetçi ol diyorlar.” Taşeronun sorunları çözemediğini, arızaların büyük bölümünün gizlendiğini ve sorunların her geçen gün arttığını ifade eden Aktaş, Oger’in vatandaşı mağdur etmeye devam ettiğini, işçilerin talepleri karşılanmadan arızaların giderilmesinin mümkün olmadığını dile getirdi. Yetkilileri yasaları uygulamaya davet eden Aktaş, taşeronun çalışmasına izin vermemeyi sürdüreceklerini dile getirdi. BİRGÜN 09/11/2007 Turk-lş: İşverene son çağrımız TELEKOM işçilerinin 25. gününü dolduran grevleri devam ediyor. Telekom işçileri Türkiye'nin 81 ilinde grevin gidişatını yapacakları eylemlerle kamuoyuna duyurdu. Dün İstanbul'da Acıbadem Telekom Müdürlüğü'nde gerçekleştirilen coşkulu eylemde işçiler grev kırıcıların, sermayenin baskılarına karşı mücadele kararlılıklarını ortaya koydular. Türk-İş Başkanlar Kurulu kararından Telekom grevine destek kararı çıkmasının ardınan Haber-İş üyesi Telekom işçileri ve eyleme destek veren Türk-İş'e bağlı sendikaların İstanbul Şubeleri ve Tekel işçileri dün öğlen saatlerinde Acıbadem Telekom Müdürlüğü önünde buluştular. 'ANLAŞMA YOKSA EYLEM VAR' Eylemde konuşan Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak yüzlerce işçiye seslenerek Türk-İş Başkanlar Kuru-lu'nun Türk Telekom işvereninin sabotaj iddialarını kınadığının altını çizdi. Bölge Temsilcisi, emniyet güçlerinin sendika yönetici ve üyelerine dönük gözaltıları protesto etti. Büyükkucak, Telekom işverenine son çağrıyı yaptıklarını ifade ederek taleplere cevap verilmemesi durumunda Türk-İş'in yeni eylem kararları alacağını söyledi. Faruk Büyükkucak, olayları çarpıtarak veren görsel ve basılı medyaya da tarafsızlık çağrısı yaptı. İŞÇİDEN BOYALI BASINA BOYKOT Eylemde son olarak Haber-İş Sendikası 1 No'lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu da söz alarak grevin bir okul haline geldiğini ifade etti. Dokuyucu, grevi çarpıtan boyalı basını da eleştirerek Telekom işçisinin bundan sonra emekten ve sınıftan yana basını okuyacağının altını çizdi. TÜM YURTTA TAM DESTEK Yurdun farklı illerinde devam eden greve destek devam ediyor. İzmir'de Belediye-İş üyesi işçiler Telekom işçilerine destek olmak için önceki gün yürüyüş gerçekleştirdi. Van Telekom İl Müdürlüğü'nde grevlerini sürdüren Türk Telekom işçilerini ziyaret eden Türk-İş Van İl Temsilciliği yetkilileri ve üyeleri, destek sözü verirken Adana'da ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, Adana Telekom İl Müdürlüğündeki işçilerini ziyaret ederek, mecliste bu konuyu gündeme getireceğini söyledi. Türk Tabibler Birliği Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy ile Genel sekreter Hüseyin Demirdizen İstanbul'da Telekom Gayrettepe Avrupa Yakası Bölge Müdürlüğü'nü ziyaret ederek Telekom işçilerinin mücadelesinin başarılı bir şekilde tamamlanacakalarına inandıklarını bildirdi. CEM TURSUN
-
PKK için ne düşünüyorlar / anket sonuçları
Kürt devleti kurulursa gider misiniz?Güneydoğu'da yapılan ankete göre terör sorunu ikinci sırada. 10.11.2007 13:07Metropoll'ün Güneydoğu'da yaptığı 'Terör ve Kürt sorunu' anketinde halka soruldu: K. Irak'ta Kürt devleti kurulsa gider misiniz? Metropoll'ün Güneydoğu'da yaptığı anket çalışması DTP'nin Kürtleri temsil etmediğini ortaya koydu. Araştırmaya katılanların yüzde 45'i 'DTP bizi temsil etmiyor' derken, yüzde 52'si 'parti PKK'yı terör örgütü ilan etmeli' görüşünde. Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurulursa gider misiniz? Metropoll Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaptığı terör ve Kürt sorunu konulu araştırmalardan çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Araştırmaya katılanların ezici çoğunlu DTP'nin kendilerini temsil etmediğini düşünürken, PKK'yı terör örgütü olarak görenlerin oranı yüzde 52.1 oldu. Siirt, Şırnak, Batman, Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman, Hakkari, Bitlis, Muş, Van, Tunceli, Bingöl ve Ağrı'da 1 - 3 Kasım tarihleri arasında bin 79 kişi ile görüşülerek yapılan araştırmaya katılanlara kendilerini nasıl tanımladıkları, hayatlarından memnun olup olmadıkları, PKK'ya bakışları, sınır ötesi operasyonla ilgili görüşleri ve siyasi tercihleri soruldu. TERÖR İKİNCİ SORUN Araştırmada çarpıcı sonuçlardan biri Türkiye'nin gündemini aylardır işgal eden terör konusunun bölgede işsizlikten sonra önemli bir sorun olarak görülmesi. Ankete katılanlardan yüzde 41. 9'u, işsizliği en önemli sorun olarak görürken, terör yüzde 14.7 ile ikinci sırayı, ekonomik geri kalmışlık ise yüzde 10.9 ile üçüncü sırayı aldı. Araştırmadan diğer çarpıcı başlıklar şöyle: Parti PKK'ya terör örgütü demeli Araştırmaya katılanlar DTP'nin PKK'yı terör örgütü olarak ilan etmesi gerektiğine inanıyor. "DTP'nin PKK'yı terör örgütü olarak ilan etmesi gerektiği görüşüne katılıyor musunuz?" sorusunu 'Evet' diye cevaplayanların oranı yüzde 52.5 oldu. Hayır diyenler 29.4'te kaldı. AK Parti çözümde başarılı AK Parti Kürt sorununa bir çozüm arayışında mı?? sorusuna katılımcıların yüzde 64.5'i 'evet' cevabını verdi. AK Parti'nin bu sorunu çözeceğine inananların oranı ise yüzde 60 oldu. Katılımcıların yüzde 57.9'u AK Parti hükümetinin terör politikalarını yeterli gördüğünü ifade ederken, terörün önlenememesinin nedenleri arasında işsizlik ilk sırada yer aldı. Kürtlere ayrımcılık yok "Son saldırılarla birlikte Kürtlere karşı bir ayrımcılığın yaşanacağını düşünüyor musunuz?" sorusuna ise katılımcıların yüzde 64.7'si "hayır, yaşanmaz" yanıtını verdi. Yüzde 12.9'u 'kısmen' 15.3 ise 'evet' cevabını verdi. ASKER EĞİTİMLİ DEĞİL "Saldırılarda askerlerin büyük kayıplar vermesini neye bağlıyorsunuz?" sorusuna verilen cevaplarda ilk sırayı yüzde 20.9 ile askeri eğitimin yeterli olmaması seçeneği aldı. Operasyonun Türkiye ile Amerika arasında bir çatışmaya yol açıp açmayacağına ilişkin soruya verilen cevapların yüzde 42.7'si "hayır, hiçbir zaman olmaz" oldu. Kürt-Türk çatışmaz Bölge halkı sınır ötesi bir operasyonun Türk-Kürt çatışmasına yol açacağına inanmıyor. Operasyon sonucunda Türk-Kürt çatışması olmayacağını düşünenlerin oranı yüzde 49.2, "evet, kesinlikle olur" diyenlerin oranı ise sadece yüzde 25.5. Demokratik Toplum Partisi'nin Kürtleri temsil ettiğini düşünüyor musunuz? DTP'nin Kürtleri temsil edip etmediği sorusuna 'evet' diyenler yüzde 38.6'da kalırken, ?Hiç temsil etmiyor? diyenlerin oranı yüzde 35.1 oldu. ?Yeterince temsil etmiyor? diyenlerin oranı ise yüzde 10.2. DTP'nin Kürtleri temsil etmediğini düşünenlerin oranı ise toplamda yüzde 45.3'ü buldu. KENDİLERİNİ 'SAĞ'DA GÖRÜYORLAR Katılımcıların çoğunluğu kendilerini siyasi yelpazenin sağında görürken, hayatından memnun olduğunu söyleyenlerin oranı ise yüzde 53.8 çıktı. EVDE KÜRTÇE KONUŞUYORUZ: % 52.8 "Evinizde, ailenizde Türkçe dışında ana dil olarak hangi diller konuşuluyor?" sorusuna verilen yanıtlarda Kürtçe cevabı yüzde 52.8 ile ilk sırayı aldı. Yalnız Türkçe diyenlerin oranı yüzde 33.2, Arapça diyenlerin oranı yüzde 13.5 oldu. Operasyon yapılmalı ama çözüm getirmez PKK terörünü önlemek için Kuzey Irak'a yapılacak bir askeri operasyona bölge halkı "evet" dedi. "Türkiye Kuzey Irak'a bir operasyon düzenlemeli midir?" sorusuna verilen cevaplar içinde ilk sırayı yüzde 51.5 ile "evet, düzenlemelidir" seçeneği aldı. Buna karşılık askeri operasyonun teröre karşı çözüm olacağına katılımcıların yüzde 40.1'i inanmadığını söyledi. Muhtemel bir sınır ötesi operasyonda Türkiye'nin hedefinin ne olması gerektiği sorusuna verilen cevaplar ise şaşırttı. Soruya katılımcıların yüzde 44.8'lik çoğunluğu "sadece PKK'lı teröristler" cevabını verirken, ikinci sırada yüzde 32.3 ile "Kuzey Irak Kürt yönetimi ile PKK'lı teröristler" seçeneği yeraldı. Barzani hedef alınmalı mı? "Barzani ve Kuzey Irak Kürtlerinin PKK'yı koruyup desteklediğini düşünüyor musunuz?" sorusuna katılımcılar 'evet' cevabını verdi. Sınır ötesi operasyonda da teröristler kadar Barzani'nin hedef alınması gerektiğini düşünüyor. "PKK'ya desteği kesmek için operasyonlar Barzani'ye karşı da yapılmalı mı?" sorusuna "evet katılıyorum" cevabını verenlerin oranı yüzde 45.8, "hayır, katılmıyorum diyenlerin oranı ise yüzde 36.2 çıktı. Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurulsa gitmem: % 99 Ankette Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulduğunda yaşamak için oraya gitmeyi düşünenlerin oranı sadece yüzde 1 çıktı. "Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasını nasıl karşılarsınız?" sorusuna katılımcıların yüzde 64.5'i "olumsuz" cevabını verdi. Katılımcılara siyasi tercihleri de soruldu. Bugün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz sorusuna verilen cevaplarda ilk sırayı AK Parti yüzde 68.3 ile aldı. Katılımcıların en çok beğendiği devlet adamı ise yüzde 59.9 ile Başbakan Erdoğan olurken onu yüzde 13.3'le Cumhurbaşkanı Gül izledi. Muhatap alınmasınlar Araştırmada Kuzey Irak yönetiminin PKK'ya desteğini kesmek için Türkiye'nin, Barzani ve Talabani'yi muhatap kabul edip görüşmesine katılımcıların yüzde 44.8 ile "hayır" dedi. Vatan
-
Turk Telekom ve Grev
http://www.samanyoluhaber.com/sondakika-78748.html Türk Telekom hattına kezzaplı sabotaj Yalova'da 5 ayrı bölgede bulunan ve telefon hatlarını içinde barındıran saha dolaplarına kimliği belirsiz kişilerce kezzap atıldı. Kezzabın etkisi ile kullanılmaz hale gelen telefon hatları nedeniyle binlerce kişinin telefonu kesildi. Türkiye'de Haber-İş Sendikası'na bağlı işçiler tarafından sürdürülen ve 25. gününe giren Türk Telekom grevine Yalova'da hatların barındığı saha dolaplarının açılarak "Kezzap" dökülmesi gölge düşürdü. Yalova'da 5 ayrı noktada bulunan ve sayısı binlerle ifade edilen abonenin bağlantılarını barındıran saha dolapları kimliği belirsiz kişilerce üzerine kezzap dökülerek tahrip edildi. Yalova'nın birçok bölgesindeki abonelerden gelen şikayetler üzerine olayı araştıran Telekom Yalova Müdürlüğü yetkilileri, dolaplardaki hatların kezzap dökülerek tahrip olduğunu gördü. Olayın ardından sorumluların bulunması için araştırma başlatılırken bazı vatandaşlar ise bu olayın grevci işçiler tarafından bilinçli olarak yapıldığını iddia etti. Telekom'a başvuruda bulunan vatandaşlar, saha dolaplarının anahtarlarının sadece o dolaptan sorumlu olan işçilerde bulunduğunu öğrenince, "Bu olayı Telekom üstünde kamuoyu baskısı oluşturmayı düşünen grevci işçilerin yaptığından şüpheleniyoruz" dediler. Grevin artık hak arayışı olmaktan çıktığına vurgu yapan vatandaşlar, "Telekom işçilerinin haklarını aramasını normal görüyoruz. Ancak haklarını ararken bizleri mağdur etmeleri son derece yanlış" şeklinde konuştu. CİHAN 09.Kasım.2007 16:47:04 şimdi aşağıda bazı açıklamalarda bulunayım bunların bilinmemesi gayet doğal çünkü firma içinde rutin olan bazı kurallar vardır.Bunlar gündelik hayatda önemsizdir ama olay "leke at izi kalsın" konumuna geldiği zaman açıkalanması, bilinmesi gereken konulardır.Bu tür ve buna benzer konular sendika tarafından basın kanalı ile açıklanmaya çalışılmış ise de (fax çekme,açıkoturum,soru cevap,telefon bağlantısı vb....gibi)Maalesef ülkedeki saygın medyadan randevu anlamında geri dönüş olmamıştır.Bu yüzden ince ama önemli detaylar bilinmemektedir 1)SD (saha dolaplarının) anahtarlarının 1 yedeği de herzaman şebeke amirinde ve veya Müdür de vardır vardır. 2)Yakın zamanda İstanbul da Ümraniye Bakkalköy ve Kavacıkta hasar oluşturmaya ve kendi yaptığı hasarı ücretle tamir etmeye kalkan taşaronlar yakalamıştır tutanakla karakollara teslim edilmiştir basın araştırılırsa ortaya çıkar(Örnek 3.11.2007 tarihindeki olayda tutulan tutanak Ümraniye de Karakolda bulunmaktadır)Zanlı önce taşaron firmasının elemanı olduğu açıklamış daha sonra da Taşaron Firmanın baskısı ile firma çalışanı olmadığını söylemiştir her iki beyanı da zabıtlarda vardır. 3)O kadar kilitsiz dolap var ki istenilse buralarada müdahale eden birileri mutlaka çıkardı ama telekom işçisi bunu yapmaz neden mi çünkü Biraz arabesk bir yaklaşım olacak ama;a)Ortalama 20 senelik elemanlar bunlar çoğumuzun yatak odasına bile girip mahremiyet dediğimiz kişiye özel ortamlarda bulunmuş 1 tane taciz,tecavüz,hırsızlık vb...gibi yüz kızartıcı suçları Kolluk kuvvetlerinde kayıtlara geçmemiştir.Halbuki daha 2 sene evvel hatıralarımızı biraz zorlayalım Telekomdan ele geçirdiği kiralık araç etiketini kullanarak abonelere telefon tesisi yapmaya gidip para isteyen taşaron personeli çok yakalanmıştır.(bkz.Akdeniz bölgesindeki yerel medyaya.) Bir de bu taşaron personeli ustalık konusunda zayıf olduğundan Bırakın sabotaj olaylarına karışmayı şu aşamada 1 arıza giderirken 4 tane birden arızaya sebeb vermekte olup bu da geçmiş zamanda Global ihaleyi kazanıp grevde çıkan arızaları kanunsuz olarak yapmaya çalışan müteahitin hakediş bazında daha çok para kazanmasına sebeb olmaktadır..Kısacası Derenin Taşı ile derenin kuşunu vurma olayı .. 4)26.000 insanı bir anda kenara çekersen tabi ki otokontrol zivanadan çıkar bu insanların çalışırken de bir görevi şebekeye göz kulak olması idi düşünün telekomun o kadar düşmanı var ki ; zorla emekli edilen eski personeller mi ,20 sene telekomda çalışıp da 20.seneden sonra zorla başka kuruma gönderilen personeller mi, Gözünü para bürümüş taşaron firmalar mı,orta ve küçük boyutlu diğer telekom şirketlerimi...yorumu size bırakıyorum neşe ile kalın
-
Turk Telekom ve Grev
Bazı şeyleri bir yere kadar saklıyabilirsiniz Arızalar arttıkça tesisler yapılmadıkca sonuç olarak dağlar gibi aksaklıkları 8000 tane kapsamdışı dediğimiz Ogertelekomun özel anlaşma yaparak ayda minimum 2000 YTL alan adamları ile nereye kadar götürecekler bu çalışanlar Taşaron dediğimiz eski müteahitlerin birer küçük takımları serseri mayın gibi 6 lı 7 li gruplarla işi götürmeye grev kırıcılığı yaparak sendikalı işçilerin ses getirecek eylemlerini kırmaya çalışıyorlar ama tabi telekomun çalışma sistemi olan Büyük abiler ablaların şirketleri aman çalışsın da küçük vatandaş nasıl olsa koyun gibi onları idare ederiz zihniyeti havaların yağması Türkişin tepkisi ve bazı Kurum ve bazı basının tepki vermesi ile iyicene çökmeye başladı Bu arada manzara değişiyor şiöyleki sağduyu galip geliyor diyebiliriz Basın artık 22.gününe giren grevi göz ardı etemiyor nasılmı aşağıda bazı likmler var oralara bakabilirisiniz http://www.sabah.com.tr/2007/11/06/h...2906287A3.html http://www.38haber.com/detay.asp?hid=13541 http://www.haberler.com/chp-milletve...revine-haberi/ http://www.8sutun.com/node/44523 (bu çok enteresan Telefonsuz köye sabit ücret göndermişler ) http://www.takvim.com.tr/2007/11/05/...-3140-130.html http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/ha...haberno=609555 http://www.ntvmsnbc.com/news/425140.asp http://www.dunyagazetesi.com.tr/news...3&referrer=rss
-
“İşçinin milliyeti ne Fransız, ne İngiliz ne de Alman’dır, onun milliyeti emektir, özgür köleliktir.”
bu yazılanlar bence bir tez ama kesin bir olgu imiş gibi yansıtılıyor benimde amacım tez kavramındaki bu satırları çürütmek..Nasıl mı ? Bakınız Telekomda 1 grev var 25 gündür süren bu grev milliyeci düşünceyi kendine örnek almış sağ görüşlü bir sendika yani tabir yerinde ise sarı bir sendika şu anda ülkede kendine merkez sağın yeni patronu benim diyen bir hükümet var olaylara telekoma %45 ortak olduğu halde müdahale etmiyor (THY grevini 13 günde çözmüştü bu hükümet) ve yerel basın hariç Ülkenin en büyük görsel ve yazılı basını (Doğangrubu-Zaman-Samanyolu-Yenişafak-Star..vb..)milliyetci kanatda olmalarına karşın (hadi bazıları aynı zamanda arada sırada sosyal demokrat kesimle de flört etmiş olsa bile)olaylara bakmıyor baksalar bile yazsalar bile grevdeki işçileri tamamen karalayan bir kampanya içindeler şimdi bu grevdeki işçilerin arasında bir araştırma yapsanız %70-80 arası son seçimde oylarını şu anda Hükümet olan AKP ye vermiş ve İşçinin greve çıkmasını isteyen buna zorlayan da Telekomun satılma aşamasında Başbakanın bizzat gidip görüşüp ihaleye girme konusunda kendilerine yardımcı olup (Avea nın eski ortağı ARİA'nın aradan çıkmasını sağlamak için Recep Tayyip bizzat ihaleden 15 gün evvel İtalya 'ya gitmiştir)Müslüman konumda Lübnanlı Hariri ailesidir .Şimdi söylermisiniz bana ;Bu greve giden işçiler hristiyan mı-Bu greve giden işciler müslümansa ve Türk milliyetine sahipse Basın ya Katolik ya müslüman düşmanımı ya Yönetim kadrosu Türk Milliyetine sahip değil-Hükümet e gelince yukarıdaki saydığım tezatlar greve müdahale etmedikleri için onlar için de geçerli; şu bize bunu gösteriyor İŞÇİNİN BAL GİBİ MİLLİYETİ OLMAZ EFENDİM neşe ile kalın
-
BÜYÜK ORTADOĞU BROJESİ
bana da kimse bu aralar pek kullanılan İTİDAL lafından bahsetmesin.Hele bu altdaki haritayı görüp de bilenler asla demesin BUYRUN BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİNİN KÜÇÜK BİR HARİTASI bu haberle aynı paylaşımları anlattığım gün gün telekom grevi konumda olaylara geniş yer verdim http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=108027 neşe ile kalın
-
Turk Telekom ve Grev
8.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi 24.Gününde Telekom grevinde tarafların bugün buluşmaları bekleniyor Türk Telekom’da grev devam ederken tarafların bugün bir araya gelmeleri bekleniyor. “Sabotaj” suçlamalarının gölgesindeki grevde Telekom yetkilileri Haber-İş sendikasının işçilerin maaşlarını ödeyememesi durumunda grevin çözüleceği bekleyişindeler. Haber-İş Sendikası Başkanı Ali Akcan sendikanın 2-3 ay işçilerin maaşlarını ödeyecek mali gücünün olduğunu vurguladı. Akcan önümüzdeki hafta Telekom il müdürlükleri önünde maaş dağıtacaklarını söyledi. Telekom yetkilileri ise grev kırmaya yönelik çalışmalarına devam ediyorlar. Yetkililere göre grevin toplum tarafından hissedilmesini sağlamak için hatlara sabotaj uygulandı. Bu suçlamalar karşısında Ali Akcan ise iddiaları reddederek "Saldırılar dün de yapılıyordu, ancak bu bizden kaynaklanmıyor. Geçmişte de tarla sürülürken hat kopuyordu, yol ve su çalışması telekom hattına zarar veriyordu. Şimdi de olan bu. Ayrıca, Telekom'da 21 bin personel operasyonda çalışıyordu. İşçiler grevde olduğu için arızalar onarılmıyor, bu da birbirini tetikliyor. Yağmur da hatları etkiliyor" diye konuştu 08.11.2007 Sendika.org 8.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi 24.Gününde 9 KASIM 2007 TARİHİNDE,TÜRKİYE HABER-İŞ SENDİKASI TARAFINDAN TÜRK TELEKOM'DA GREV KONULU BİR PANEL DÜZENLENECEKTİR.PANELE ESKİ ULAŞTIRMA BAKANI ENİS ÖKSÜZ, GENEL BAŞKANIMIZ ALİ AKCAN, ERDİNÇ YAZICIOĞLU, RECAİ BAŞKAN, TÜRKİYE HABER-İŞ SENDİKASI GENEL MERKEZ YÖNETİCİLERİ, ANKARA ŞUBE YÖNETİMİ VE TÜRKİYE HABER-İŞ SENDİKASI ÜYELERİ KATILACAKTIR.PANEL AVRASYA TV'DE SAAT.21.00'DA CANLI OLARAK YAYINLANACAKTIR.İLGİLENENLERE SAYGI İLE DUYURULUR. Telekom grevinde tarafların bugün buluşmaları bekleniyor 08 Kasım 2007 Türk Telekom’da grev devam ederken tarafların bugün bir araya gelmeleri bekleniyor. “Sabotaj” suçlamalarının gölgesindeki grevde Telekom yetkilileri Haber-İş sendikasının işçilerin maaşlarını ödeyememesi durumunda grevin çözüleceği bekleyişindeler. Haber-İş Sendikası Başkanı Ali Akcan sendikanın 2-3 ay işçilerin maaşlarını ödeyecek mali gücünün olduğunu vurguladı. Akcan önümüzdeki hafta Telekom il müdürlükleri önünde maaş dağıtacaklarını söyledi. Telekom yetkilileri ise grev kırmaya yönelik çalışmalarına devam ediyorlar. Yetkililere göre grevin toplum tarafından hissedilmesini sağlamak için hatlara sabotaj uygulandı. Bu suçlamalar karşısında Ali Akcan ise iddiaları reddederek "Saldırılar dün de yapılıyordu, ancak bu bizden kaynaklanmıyor. Geçmişte de tarla sürülürken hat kopuyordu, yol ve su çalışması telekom hattına zarar veriyordu. Şimdi de olan bu. Ayrıca, Telekom'da 21 bin personel operasyonda çalışıyordu. İşçiler grevde olduğu için arızalar onarılmıyor, bu da birbirini tetikliyor. Yağmur da hatları etkiliyor" diye konuştu Sendika.org T.HABER - İŞ TÜRK İŞ'DEN TAM DESTEK Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, 1 hafta içerisinde Türk Telekom grevinde sonuç alınmaması halinde 33 sendika, 650 şube ile eylemlerini genele yayacaklarını söyledi. Türk-İş Başkanlar Kurulu Türk Telekom grevini değerlendirmek üzere 8 Kasım 2007 tarihinde saat 10.00’da toplandı. Konfederasyon genel merkezinde yaptığı toplantının ardından, toplu halde Ulus Türk Telekom Ankara İl Müdürlüğü önüne gittiler. İl Müdürlüğü önünde toplanan yaklaşık 3 bin Telekom işçisi Türk-İş Başkanlar Kurulu coşkulu bir şekilde Türk Bayrakları, Haber-İş flamaları “Türk-İş nerede biz oradayız” sloganı ile karşıladılar. Basın açıklamasına KESK, MEMUR-SEN, KAMU-SEN, TMMOB Genel Başkan ve Yöneticileri, bazı sivil toplum örgütlerin yöneticileri de katıldı. Türkiye Haber-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Akcan burada toplanan işçilere, hitaben yaptığı konuşmada, Türk Telekom işçisinin onurlu mücadelesinin 24. gününe girdiğini söyledi. Türk Telekom işçisinin ücretlerini yükseltmek için greve çıkmadığını vurgulayan Akcan, ''Bu mücadele sendikamıza sahip çıkma, bunu ileriye taşıma mücadelesidir'' dedi. Sabotaj iddialarını kınayan Genel Başkan Ali Akcan, bu iddiaların grevi kırmaya yönelik olduğunu savundu. İşçilere sendikanın maddi yardım yapıp yapmayacağı konusunda spekülasyonlar yapıldığını dile getiren Akcan, ''Siz açsanız bilin ki genel başkanınız da açtır. Neyimiz var niyemiz yok ortaya koyarak, muhannete muhtaç olmadan bu mücadeleyi sonuna kadar götüreceğiz'' diye konuştu. Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç da Türk Telekom tarihinde grevin ilk olduğunu ifade ederek, ''Bu grevi yaşatanları lanetliyorum'' dedi. Başkanlar Kurulunun aldığı karar doğrultusunda grevi sonuna kadar desteklediklerini vurgulayan Kılıç, ''Bu grev, Telekom işçisinin değil, Türk-İş'e bağlı tüm sendikaların grevidir. Türk-İş topluluğu olarak hedefimiz sonuna kadar bu mücadeleyi sürdürmektir'' dedi. Bazı çevrelerin, ''Siz 5 gün dayanamazsınız'' dediklerini anımsatan Türk-İş Genel Başkanı Kılıç, 24 gündür süren grevin buna en büyük cevap olduğunu belirtti. Kılıç, işçilerin kararlılığına, inancına, başarılı olacaklarına tümüyle inandıklarını kaydetti. Sorumluluk bilinciyle hareket ettiklerini dile getiren Kılıç, hükümetin de ilgililerin de bu konuda sorumlulukları bulunduğunu ve Telekom işçisinin alnının terinin karşılığını almasını sağlayarak, bu sorumluluğun yerine getirilmesi gerektiğini söyledi. ''Türk Telekom grevi işçi hareketinin onurudur. Başarıyla sonuçlandırırsak ortak başarımız olacaktır'' diyen Türk-İş Başkanı Kılıç, ''Başkanlar kurulumuz, bir hafta içinde sonuç alınmadığı takdirde 33 sendika, 650 şubemizle, diğer sivil toplum örgütlerinin de desteğiyle bu eylemleri Türkiye geneline yayma kararı almıştır. Tüm kamuoyunu birlikte hareket etmeye Türk Telekom işçisine destek vermeye çağırıyoruz'' dedi. Vatanına, işine sahip çıkan işçinin sabotajcı olamayacağını ifade eden Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, Türk-İş'in grevdeki işçiye, maddi, manevi her türlü desteği sonuna kadar vereceğini vurguladı. İşçilere, birlik, bütünlük içinde kararlılıklarını sonuna kadar devam ettirmelerini söyleyen Kılıç, ''Türk-İş topluluğu ayın 15'inde size görevini yerine getirecektir'' diye konuştu. 9.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi 25.Gününde 09/11/2007 Telekom’a bir hafta süre Türk-İş’e bağlı sendikalar bir hafta içinde anlaşma sağlanmazsa Telekom grevini ülke sathına yayacak Türk-İş Başkanlar Kurulu, Türk Telekom grevini değerlendirmek üzere dün Ankara’da toplandı. Toplantının ardından, Türk-İş Başkanlar Kurulu’nun aldığı kararı açıklamak üzere Telekom Ankara İl Müdürlüğü önüne gelen sendikacıları yüzlerce işçi karşıladı. Grev önlükleri, dövizleri ve bayraklarıyla sendikacıları coşkuyla karşılayan işçiler “Direne direne kazanacağız”, “Telekom grevi onurumuzdur”, “Genel grev genel direniş”, “Haber-İş nerede biz oradayız” sloganları attılar. İşçilere KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul, TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı, Türk-İş’e bağlı sendikaların yöneticileri ve Ankaralı emekçiler de destek verdi. Haber-İş Genel Başkanı Ali Akcan grevlerinin başarıyla sürdüğünü, haklarını alana kadar mücadele etmeye devam edeceklerini bildirdi. Telekom işçilerinin sırf ücret artışı olsun diyerek greve çıkmadığını söyleyen Akcan, “sendikamız işlevsizleştirilmek isteniyor. Kapsam içi kapsam dışı ayrımı olmasını istemiyoruz” dedi. Mücadeleyle kazandıkları ikramiyelerinin de ellerinden alınmak istendiğini belirten Akcan, “Peki işveren ne yapıyor? Grevin ilk günü eğitim materyali olarak dağıtılan fotoğrafları basına dağıtıyor, grevi kırmaya çalışıyor” diye konuştu. Sözleri “Telekom işçisi hain değildir” sloganıyla karşılanan Akcan, patronların, “sendika işçiye para veremez, böylece grev biter” de dediğini aktararak, grevin kararlıca sürdüğünü ve işçilerin birliğini kimsenin bozamayacağını söyledi. Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç ise işçilere, “Size 5 gün dayanamaz dendi, işte 20 gündür bunu diyenlere en iyi cevabı veriyorsunuz” dedi. Kılıç, Türk-İş yönetiminin aldığı karara göre, grev bir hafta içerisinde bitmediği takdirde Türk-İş’e bağlı tüm sendikaların eylem yapacağı uyarısında bulundu. “Türk-İş’e bağlı 33 sendika, 650 şube size destek vererek 15 Kasım’da grevinizi tüm Türkiye’ye yayacaktır” diyen Kılıç, Telekom patronlarını işçilerin haklarını vererek sorumlu davranmaya çağırdı. Kılıç’ın sözleri işçiler tarafından “Genel grev genel direniş” sloganıyla karşılandı. Telekom işçisi yalnız değil Türk-İş’e bağlı sendikaların İstanbul şubeleri, Türk-İş Başkanlar Kurulu’nun aldığı karar dolayısıyla Acıbadem’de bulunan Telekom İl Müdürlüğü önünde grevci işçilerle bir araya geldi. Eyleme TEKEL, belediye, havayolu, ambar, deri, askeri tersane, demiryolu işçileri ve çeşitli fabrikalardan işçiler katıldı. Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, hükümet ve Oger yetkililerinin işçilerin taleplerini kabul etmemesi halinde daha büyük eylemler yapacaklarını dile getirdi. Telekom grevinin uzun zaman sonra işçi sınıfını bir araya getirdiğini ifade eden Büyükkucak, Türk-İş ve işçi sınıfının greve her türlü desteği vermek zorunda olduğunu dile getirdi. Haber-İş Anadolu Yakası Şube Başkanı Turgut Aktaş ise tüm çabalarına rağmen grevi kıramayan patronun, son olarak bir işçiyi işten attığını ifade etti. İşten atmanın amacının işçileri korkutmak olduğunu ifade eden Aktaş, bunların kendilerini daha da kenetlediğini ifade etti. Haber-İş 1 No’lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu ise, “Grevle birlikte birlikteliği, dostumuzu düşmanımızı, bizi destekleyen medyayla yalaka medyayı, sınıf dayanışmasını öğrendik” diye konuştu. İşten atılan işçinin geri alınmasını istediklerini belirten Dokuyucu, “Aksi takdirde grev bitse bile biz İstanbul’da greve devam edeceğiz” uyarısında bulundu. Türk-İş’e bağlı sendikaların tamamına yakınının katıldığı destek eyleminde, Petrol-İş, Hava-İş ve Deri-İş genel merkez yöneticileri de yer aldı. Bayrampaşa’da yürüyüş Bayrampaşa Telekom işçileri, santralde toplanarak sloganlarla Bayrampaşa meydanına yürüdü. Burada açıklama yapan İşyeri Temsilcisi Erdal Oflaz, “Bizi greve çıkmaya mecbur bırakanlar patronlardır. Biz ücret için değil özlük haklarımız ve sendika hakkımız için grevdeyiz” dedi. Yürüyüşe Petrol-İş İstanbul Şube Yöneticileri, Bayer İlaç Fabrikası İşyeri Temsilcileri, TÜMTİS şube yöneticileri, Şen İzmir işçileri, mahalle muhtarları ve Emek Partisi Bayrampaşa ilçe yöneticileri de katıldı. Dayanışma her yerde Türk-İş Malatya Temsilciliği de grevdeki Telekom işçilerine destek verdi, Malatya Merkez Postanesi önünde yapılan açıklamaya, Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK ve EMEP katıldı. Çok sayıda işçinin sendika bayraklarıyla katıldığı eylemde, açıklama yapan Tek Gıda-İş Sendikası Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Başkanı ve Türk-İş Malatya Temsilcisi Servet Akbudak, işçilerin haklarını tanımayan patronu protesto ettiklerini söyledi. Türk-İş’e bağlı sendikaların Diyarbakır şubeleri grevdeki Telekom işçilerini ziyaret etti. Tes-İş 1 No’lu, Sağlık-İş, Yol-İş 1 No’lu, Tez Koop-İş, Tarım-İş, Belediye-İş şube başkanı ve Türk-İş Bölge Temsilcisi Bahri Karakoç’un katıldığı ziyarette, işçilere her türlü desteği sunma sözü verildi. Zonguldak'ta da, Türk-İş'e bağlı sendikaların temsilcileri, Türk-İş İl Temsilcisi Ahmet Akçadoğan başkanlığında grevci işçileri ziyaret etti. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ) Petrol-İş’ten destek Petrol-İş Trakya Şubesi Temsilciler Kurulu, Lüleburgaz Telekom işçilerine destek verdi. Şube İdari Sekreteri Turgut Düşova yaptığı konuşmada, “Birlikte olduğumuzu, sonuna kadar yanınızda olacağımızı söylemeye geldik. Greviniz, son yıllarda işçilerin haklarını geri götürmeye yönelik saldırılara karşı iyi bir cevap olmuştur” dedi. Telekom Lüleburgaz Baştemsilcisi Dinçer Giray da “Destekleriniz bizim için çok önemli. Bu sayede yalnız olmadığımızı anlıyoruz. Desteğiniz sürdüğü sürece, kazanacağımıza olan inancımız daha da artıyor” diye konuştu. (Lüleburgaz/EVRENSEL) TMMOB’dan Telekom işçilerine ziyaret TMMOB, grevdeki Telekom işçilerine destek ziyaretinde bulundu. Telekom Adana İl Müdürlüğü önünde grev nöbeti tutan işçilerle bir araya gelen TMMOB İKK Sekreteri Hüseyin Atıcı, Telekom’un özelleştirmesinin sonuçlarının ortaya çıktığını dile getirdi. İşverenin Telekom’da kârına kâr katmak için ücretleri düşürüp sendikasızlaştırma operasyonuna girdiğini aktaran Atıcı, “Grev alanına yasadışı bir şekilde taşeron işçi sokmaya çalışan, yapamadığında grevci işçilerin üzerine güvenlik kuvvetlerini gönderen, asılsız iddialarla grevci işçileri töhmet altında bırakmaya çalışan Telekom patronunu kınıyoruz” diye konuştu. Destek için teşekkür eden Haber-İş Adana Şube Başkanı İbrahim Kaya da mücadelelerinin devam edeceğini vurguladı. (Adana/EVRENSEL) Kampanyaya karşı... Emek Partisi (EMEP) Muğla İl Örgütü, Muğla Telekom işçilerinin ardından, Yatağan ve Milas ilçelerinde grevde olan işçileri ziyaret etti. Milas ziyaretinde işçilere seslenen EMEP İl Başkanı Sinan Cem Kaya, grevin ilk gününden bu yana medyanın ve patronun karalama kampanyasına karşı Telekom işçilerinin haklı mücadelesi ile ilgili Muğla halkını aydınlatma çalışması yürüttüğünü söyledi. Haber-İş Milas Temsilcisi Hüseyin Uğraş da, EMEP’in deneyim ve tecrübelerine ihtiyaç duyduklarını söyleyerek, halkın hatalı bilgilendirilmesinin önüne geçmek için birlikte çalışma çağrısında bulundu. Yatağan’da ise işçiler, Katrancı Köyü’ndeki santralde oluşan arızayı gidermek için taşeron firmayla birlikte çalışmaya giden şefi suçüstü yakaladıklarını ve olay hakkında tutanak tuttuklarını bildirdiler. BİRGÜN 08/11/2007 5 gün sürer diyenlere karşın 25 gündür grevdeler Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, Başkanlar Kurulu'nun aldığı karar doğrultusunda 1 hafta içerisinde Türk Telekom grevinde sonuç alınmaması halinde 33 sendika, 650 şube ve diğer sivil toplum örgütleriyle eylemlerini Türkiye geneline yayacaklarını bildirdi. Başkanlar Kurulu toplantısının ardından toplu halde Ulus Türk Telekom Ankara İl Müdürlüğü önüne giden sendika yetkilileri ve Türk-İş Başkanı Kılıç, Türk Telekom tarihinde grevin bir ilk olduğunu ifade ederek, "Bu grevi yaşatanları lanetliyorum" dedi. Başkanlar Kurulu'nun aldığı karar doğrultusunda grevi sonuna kadar desteklediklerini vurgulayan Kılıç, "Bu grev, Telekom işçisinin değil, Türk-İş'e bağlı tüm sendikaların grevidir" dedi. Bazı çevrelerin, "Siz 5 gün dayanamazsınız" dediklerini anımsatan Kılıç, 24 gündür süren grevin buna en büyük cevap olduğunu ve işçilerin kararlılığına, inancına, başarılı olacaklarına tümüyle inandıklarını kaydetti. TÜM YURTTA EYLEM PLANI Sorumluluk bilinciyle hareket ettiklerini dile getiren Kılıç, hükümetin ve ilgililerin de bu konuda sorumlulukları bulunduğunu ve Telekom işçisinin alnının terinin karşılığını almasını sağlayarak, bu sorumluluğun yerine getirilmesi gerektiğini söyledi. "Türk Telekom grevi işçi hareketinin onurudur. Başarıyla sonuçlandırırsak ortak başarımız olacaktır" diyen Kılıç, "Başkanlar Kurulumuz, bir hafta içinde sonuç alınmadığı takdirde 33 sendika, 650 şubemizle, diğer sivil toplum örgütlerinin de desteğiyle bu eylemleri Türkiye geneline yayma kararı almıştır. Tüm kamuoyunu birlikte hareket etmeye Türk Telekom işçisine destek vermeye çağırıyoruz" dedi. Kılıç, Türk-İş'in grevdeki işçiye, maddi, manevi her türlü desteği sonuna kadar vereceğini de vurguladı. Haber-İş Sendikası Başkanı Ali Akçan da, Türk Telekom işçisinin onurlu mücadelesinin 24. gününe girdiğini hatırlatırken, işçilerin ücretlerini yükseltmek için değil sendikal örgütlülük mücadelesi için greve çıktığını vurguladı. Akçan, "Neyimiz var neyimiz yok ortaya koyarak, muhannete muhtaç olmadan bu mücadeleyi sonuna kadar götüreceğiz" dedi. 'TELEKOM TAM İBRETLİK' TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı ile Türk Telekom Ankara İl Müdürlüğü önüne gelerek işçilere destek veren KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, "Türkiye'nin en büyük kamusal yatırımlarından biriyken özelleştirilerek Oger Telecom'a devredilen Türk Telekom'da yaşananlar, Türkiye'de özelleştirme pratikleri açısından ibret vericidir" dedi. Telekom yönetiminin grev kırıcı uygulamalarına değinen Tombul, hukukta yeri olmayan bu davranışa engel olmak isteyen grevdeki işçilerin ise polis müdahalesiyle karşı karşı kaldığını hatırlattı. "Anayasa'dan ve uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan grev haklarını kullanmak isteyen Türk Telekom işçilerine yapılan bu müdahale kabul edilemez" diyen Tombul, KESK'in, Türk Telekom'da grevde olan işçilerin yanında olduğunu vurguladı. * * * AKP, işçilerin grev hakkını yok etmeye hazırlanıyor HÜKÜMET bir yandan piyasanın isteği doğrultusunda anayasa çalışmalarını yürütürken diğer yandan da 2921 Sayılı Sendikalar, 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt ve 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunları'nda yaptığı ve Adalet Komisyonu'nda kabul edilen birçok değişiklikle çalışma yaşamında birçok kısıtlama yapmaya hazırlanıyor. AKP'nin bu maddeleri torba yasa altında güncellemesinin antidemokratik olduğunu belirten DİSK Hukuk Müşavari Av. Necdet Okcan, bu maddelerin kaldırılmasını talep ettiklerini bildirdi. Sendikalar Kanunu ile Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanu-nu'nun ILO normalarına zaten aykırı olduğunu ifade eden Okcan, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun da AB yasalarına aykırı olduğunu vurguladı. GREVİ AĞZINA ALANA HAPİS CEZASI 170 kanunda değişiklik öngören ve 651 maddeden oluşan tasarıya göre, Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'ndaki şartlar gerçekleşmeden grev veya lokavt kararı verenlerle, bunu teşvik edenler, zorlayanlar veya propagandasını yapanlara 3 aya kadar, kanundışı greve katılanlara 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek. Grev ve lokavt kararını şart ve usulleri dışında uygulayanlar, teşvik edenler ve propaganda yapanlara, 3 aya kadar hapis cezası uygulanacak. Grev veya lokavtın sürekli ya da geçici olarak yasaklandığı işyerlerinde bu kararı verenler, teşvik edenler, zorlayanlar veya propagandasını yapanlar ise 2 aydan 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılacak. Grev veya lokavt kararı verenlere, bu kararın verilmesine teşvik edenlere, katılan ve devam edenlere 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. GREVİN İZLERİ SOKAKTAN SİLİNECEK Grev uygulanan işyerinde, "Bu işyerinde grev vardır"; lokavt uygulanan işyerinde de "Bu işyerinde lokavt vardır" ibareleri dışında, işyerleri çevresinde afiş, pankart asan veya yazı yazanlarla işyeri ve çevresinde çadır gibi barınma yerleri yapanlar veya yaptıranlar, 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılacak. Bununla hükümet, işçilerin grevdeki mücadelelerini sokaklardan silmeyi amaçlıyor. Makina Mühendisleri Odası, 16 Ekim 2007 tarihinde bir basın açıklaması yaparak Türk Telekom'da başlayan greve destek verdi. TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI TÜRK TELEKOM GREVİNİ DESTEKLEMEKTEDİR. TÜRK TELEKOM'DA ÖZELLEŞTİRMENİN SONUÇLARI ORTAYA ÇIKMAYA BAŞLAMIŞTIR. YABANCI SERMAYE KÂRINA KÂR KATMAK İSTEMEKTEDİR. ÜCRETLERİN DÜŞÜRÜLMESİ VE SENDİKASIZLAŞTIRMA OPERASYONLARINA 'HAYIR' DİYORUZ 14 Eylül'de başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, yabancı sermaye yönetimindeki Türk Telekom'da işverenin tamamen haksız ve yanlış yaklaşımlarıyla tıkanmış ve Haber - İş Sendikası tarafından bugün haklı bir grev başlatılmıştır. Türk Telekom'da yaşanan sorunlar, özelleştirme uygulamalarının varacağı noktayı gözler önüne sermektedir. İşveren, çalışanların kazanılmış haklarını gasp etmeye, sendikalı işçilerle aynı unvan ve kıdeme sahip bulunan sendikasız işçilere verilen ücreti sendikalı işçilere vermek istemeyerek sendikal örgütlülüğü zayıflatmaya çalışmaktadır. Bu eşit işe eşit ücret ilkesinin ihlalidir ve kârına kâr katma arzusunun dışında hiçbir açıklaması yoktur. Hafta sonu tatilleri ve hafta içi çalışma süreleri konusunda esnek çalışma koşullarını egemen kılmak isteyen Türk Telekom işvereni OGER, özelleştirmenin amaçlarından biri olan emeklilik yoluyla istihdamın azaltılması, yeni işe başlayanlarda asgari ücretin esas alınması gibi uygulamalar ve düşük zam önermesiyle özelleştirme talanına yeni halkalar eklemek istemektedir. TMMOB Makina Mühendisleri Odası olarak, Türk Telekom çalışanlarının yanında olduğumuzu açıklıyor, haklı grevi destekliyoruz. TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ http://haber.mynet.com/detail_news/?...te=09Kasim2007 artık bu basının duyarsızlığından insanlar açlık grevine de başladı ..düşünün de grevdeki telekom işçisi artık çamurlardan bıktığı için saha trafolarında(dolaplarında)artık nöbet tutmaya başladı dün İstanbul Kavacıkta-ümraniye-K.bakkalköyde 3 tane saha dolabına asit ve balyozla zarar vermek isteyen 6 kişi Grevdeki telekom işçileri tarafından yakalandı Karakoldan polis çağrıldı geldi taşaronun adamları olduğu zabta alındı ama adamlar serbest bırakıldı..peki bu olay sorarım size oralardan geçmekte olan 1 telekom işçisinin yakınlarında olsa idi ne olurdu ...ben kısaca açıklayayım Bazı basın yayın organları ayağa kalkardı ... neşe ile kalın http://www.dunyagazetesi.com.tr/news...1&referrer=rss Telekom grevi karakola taşındı 08/11/2007 09:29:08 İSTANBUL - Telekom grevinde tarafların anlaşması dört gözle beklenirken, grev sürecinde yaşananlar tarafları karakola taşıdı. Vatandaşların telefon arızalarını gidermek için Türk Telekom'un tuttuğu taşeron şirketler ile sahada nöbet tutan Haber-İş Sendikası üyeleri her gün karşı karşıya geliyor. Haber-İş sendikasının özel telefon şirketlerine müdahale etmesiyle devreye giren polis İstanbul'da sadece Kavacık ve Sultançiftliği'nde hafta sonu 10'a yakın Haber-İş Sendikası üyesini gözaltına aldı. Türk Telekom'da 27 bine yakın işçinin greve gitmesiyle sonuçlanan toplu sözleşme görüşmelerinin yeniden başlaması beklenirken, şimdi de sendika ile Telekom'un arıza tamiri için tuttuğu taşeronlar karşı karşıya geldi. Geçen hafta cumartesi günü Kavacık'ta, pazar günü ise Sultançiftliği'nde yaşanan iki olay gözaltı getirdi. Sendika: Bizimki grev kırıcılığını engelleme Sultançiftliği'nde geçen hafta Haber-İş sendikası üyeleri, Telekom'un arıza tamiri için tuttuğu şirketin yetkililerini engellemeye çalıştı. Çıkan olaylarda Haber-İş İstanbul 1 no'lu şube başkanı Levent Dokuyucu dahil 8 kişi gözaltına alındı. 1 günlük sorgulama sonrasında sendika üyeleri serbest bırakıldı. DÜNYA'ya açıklamalarda bulunan Dokuyucu, "Sabotaj meseleleri filan işverenin çıkardığı oyundur. Taşeron firmaların grev kırmasına yönelik olarak arkadaşlarımızın mücadelesi devam ediyor. Polis bizi çalışmayı engelleme diye gözaltına aldı, yeterli delil olmadığı için serbest bıraktı. Ama bizimki çalışmayı engelleme değil, grev kırıcıları engelleme" dedi. Sahalarda grev gözlemcilerinin çalıştığını söyleyen Dokuyucu, "Polis sürekli işçilere saldırıyor. Emniyetin tutumu yasaya aykırı. Yasaya göre, grev hakkını savunan işçilere saldırı tamamen yasa dışıdır" diye konuştu. Kavacık'ta biber gazlı müdahale Geçen hafta cumartesi günü Kavacık'ta da benzer bir olay yaşandı. Telekomun tuttuğu taişeron şirket ETK Girişim ile Haber- İş Sendikası üyeleri tartıştı. Çıkan arbedeye polis biber gazı ile müdahale ederken, olayı değerlendiren Anadolu Yakası Şube Sekreteri Sedat Güney, bazı sendika üyelerinin gözaltına alındığını, daha sonra serbest bırakıldığını bildirdi. Güney, "Sahalarda arkadaşlarımız nöbet tutuyor. Amacımız üzerimize iftira atılan sabotaj işini ortaya çıkarmak. Biz sabotaj yapsak, böyle bir niyetimiz olsa niye milletin içinde yapalım? Hem belki Telekom'un tuttuğu taşeron şirketler kablolaları kesiyordur, ne biliyorsunuz?. Telekom dışarıdan birilerine yaptıracağına grevde olmayan Telekom çalışanlarına işi yaptırsın" dedi. Görüşme bugün Türk Telekom yetkilileri, Haber-İş sendikası ile görüşmelerin bugün yeniden başlayacağını söylediler. Kanuna göre, grevdeki işçilerin yol, yemek ve benzeri ücretleri ile maaşlarının üçte birini sendikanın ödemesi gerekiyor. Haber-İş Sendikası, 1 Mart 2007 tarihinden itibaren ilk yıl için yüzde 19, ikinci yıl için ilk 6 ay yüzde 5 ücret artışı ile enflasyon farkı, ikinci altı ay için yüzde 5 artış ile enflasyon farkı oranında ücret talep ediyor. Türk Telekom, ilk yıl için ücretlerde yüzde 4 artış, toplu sözleşmenin ikinci yılında ise ücretlerde yüzde 4 artış ile sosyal yardımlarda yüzde 4 artış, ikinci yılda da bir ve ikinci altı aylarda yine yüzde 4 ücret artışı önetiyor. NOT ÇALIŞMA BAKANLIĞINDAN İLMÜDÜRLÜKLERİNE GÖNDERİLEN GENELGEDE 2880 SAYILI GREV VE LOKAVT KANUNUNA GÖRE GREVDEKİ İŞÇİNİN YERİNE AS VE ASLA TAŞARON VEYA BAŞKA KONUMDA OLUP A GREV NEDENİYLE GÖREV YERİ KAYDIRILAN İŞÇİ ÇALIŞTIRILAMAZ ZATEN TÜRKİYE GENELİNDE SENDİKA BU ELZEM İŞLERİ YAPSIN DİYE GREVDEN ÖNCE GREVE İŞTİRAK ETMEMESİ İÇİN İŞÇİ İSİM LİSTESİ YAPMIŞ VE GENEL MÜDÜRLÜĞE GREV ESNASINDA ÇALIŞACAK MECBURİ İŞÇİ İSİM LİSTESİNİ BİLDİRMİŞTİR 9.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi 25.Gününde 09/11/2007 Telekom’a bir hafta süre Türk-İş’e bağlı sendikalar bir hafta içinde anlaşma sağlanmazsa Telekom grevini ülke sathına yayacak Türk-İş Başkanlar Kurulu, Türk Telekom grevini değerlendirmek üzere dün Ankara’da toplandı. Toplantının ardından, Türk-İş Başkanlar Kurulu’nun aldığı kararı açıklamak üzere Telekom Ankara İl Müdürlüğü önüne gelen sendikacıları yüzlerce işçi karşıladı. Grev önlükleri, dövizleri ve bayraklarıyla sendikacıları coşkuyla karşılayan işçiler “Direne direne kazanacağız”, “Telekom grevi onurumuzdur”, “Genel grev genel direniş”, “Haber-İş nerede biz oradayız” sloganları attılar. İşçilere KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul, TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı, Türk-İş’e bağlı sendikaların yöneticileri ve Ankaralı emekçiler de destek verdi. Haber-İş Genel Başkanı Ali Akcan grevlerinin başarıyla sürdüğünü, haklarını alana kadar mücadele etmeye devam edeceklerini bildirdi. Telekom işçilerinin sırf ücret artışı olsun diyerek greve çıkmadığını söyleyen Akcan, “sendikamız işlevsizleştirilmek isteniyor. Kapsam içi kapsam dışı ayrımı olmasını istemiyoruz” dedi. Mücadeleyle kazandıkları ikramiyelerinin de ellerinden alınmak istendiğini belirten Akcan, “Peki işveren ne yapıyor? Grevin ilk günü eğitim materyali olarak dağıtılan fotoğrafları basına dağıtıyor, grevi kırmaya çalışıyor” diye konuştu. Sözleri “Telekom işçisi hain değildir” sloganıyla karşılanan Akcan, patronların, “sendika işçiye para veremez, böylece grev biter” de dediğini aktararak, grevin kararlıca sürdüğünü ve işçilerin birliğini kimsenin bozamayacağını söyledi. Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç ise işçilere, “Size 5 gün dayanamaz dendi, işte 20 gündür bunu diyenlere en iyi cevabı veriyorsunuz” dedi. Kılıç, Türk-İş yönetiminin aldığı karara göre, grev bir hafta içerisinde bitmediği takdirde Türk-İş’e bağlı tüm sendikaların eylem yapacağı uyarısında bulundu. “Türk-İş’e bağlı 33 sendika, 650 şube size destek vererek 15 Kasım’da grevinizi tüm Türkiye’ye yayacaktır” diyen Kılıç, Telekom patronlarını işçilerin haklarını vererek sorumlu davranmaya çağırdı. Kılıç’ın sözleri işçiler tarafından “Genel grev genel direniş” sloganıyla karşılandı. Telekom işçisi yalnız değil Türk-İş’e bağlı sendikaların İstanbul şubeleri, Türk-İş Başkanlar Kurulu’nun aldığı karar dolayısıyla Acıbadem’de bulunan Telekom İl Müdürlüğü önünde grevci işçilerle bir araya geldi. Eyleme TEKEL, belediye, havayolu, ambar, deri, askeri tersane, demiryolu işçileri ve çeşitli fabrikalardan işçiler katıldı. Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, hükümet ve Oger yetkililerinin işçilerin taleplerini kabul etmemesi halinde daha büyük eylemler yapacaklarını dile getirdi. Telekom grevinin uzun zaman sonra işçi sınıfını bir araya getirdiğini ifade eden Büyükkucak, Türk-İş ve işçi sınıfının greve her türlü desteği vermek zorunda olduğunu dile getirdi. Haber-İş Anadolu Yakası Şube Başkanı Turgut Aktaş ise tüm çabalarına rağmen grevi kıramayan patronun, son olarak bir işçiyi işten attığını ifade etti. İşten atmanın amacının işçileri korkutmak olduğunu ifade eden Aktaş, bunların kendilerini daha da kenetlediğini ifade etti. Haber-İş 1 No’lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu ise, “Grevle birlikte birlikteliği, dostumuzu düşmanımızı, bizi destekleyen medyayla yalaka medyayı, sınıf dayanışmasını öğrendik” diye konuştu. İşten atılan işçinin geri alınmasını istediklerini belirten Dokuyucu, “Aksi takdirde grev bitse bile biz İstanbul’da greve devam edeceğiz” uyarısında bulundu. Türk-İş’e bağlı sendikaların tamamına yakınının katıldığı destek eyleminde, Petrol-İş, Hava-İş ve Deri-İş genel merkez yöneticileri de yer aldı. Bayrampaşa’da yürüyüş Bayrampaşa Telekom işçileri, santralde toplanarak sloganlarla Bayrampaşa meydanına yürüdü. Burada açıklama yapan İşyeri Temsilcisi Erdal Oflaz, “Bizi greve çıkmaya mecbur bırakanlar patronlardır. Biz ücret için değil özlük haklarımız ve sendika hakkımız için grevdeyiz” dedi. Yürüyüşe Petrol-İş İstanbul Şube Yöneticileri, Bayer İlaç Fabrikası İşyeri Temsilcileri, TÜMTİS şube yöneticileri, Şen İzmir işçileri, mahalle muhtarları ve Emek Partisi Bayrampaşa ilçe yöneticileri de katıldı. Dayanışma her yerde Türk-İş Malatya Temsilciliği de grevdeki Telekom işçilerine destek verdi, Malatya Merkez Postanesi önünde yapılan açıklamaya, Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK ve EMEP katıldı. Çok sayıda işçinin sendika bayraklarıyla katıldığı eylemde, açıklama yapan Tek Gıda-İş Sendikası Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Başkanı ve Türk-İş Malatya Temsilcisi Servet Akbudak, işçilerin haklarını tanımayan patronu protesto ettiklerini söyledi. Türk-İş’e bağlı sendikaların Diyarbakır şubeleri grevdeki Telekom işçilerini ziyaret etti. Tes-İş 1 No’lu, Sağlık-İş, Yol-İş 1 No’lu, Tez Koop-İş, Tarım-İş, Belediye-İş şube başkanı ve Türk-İş Bölge Temsilcisi Bahri Karakoç’un katıldığı ziyarette, işçilere her türlü desteği sunma sözü verildi. Zonguldak'ta da, Türk-İş'e bağlı sendikaların temsilcileri, Türk-İş İl Temsilcisi Ahmet Akçadoğan başkanlığında grevci işçileri ziyaret etti. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ) Petrol-İş’ten destek Petrol-İş Trakya Şubesi Temsilciler Kurulu, Lüleburgaz Telekom işçilerine destek verdi. Şube İdari Sekreteri Turgut Düşova yaptığı konuşmada, “Birlikte olduğumuzu, sonuna kadar yanınızda olacağımızı söylemeye geldik. Greviniz, son yıllarda işçilerin haklarını geri götürmeye yönelik saldırılara karşı iyi bir cevap olmuştur” dedi. Telekom Lüleburgaz Baştemsilcisi Dinçer Giray da “Destekleriniz bizim için çok önemli. Bu sayede yalnız olmadığımızı anlıyoruz. Desteğiniz sürdüğü sürece, kazanacağımıza olan inancımız daha da artıyor” diye konuştu. (Lüleburgaz/EVRENSEL) TMMOB’dan Telekom işçilerine ziyaret TMMOB, grevdeki Telekom işçilerine destek ziyaretinde bulundu. Telekom Adana İl Müdürlüğü önünde grev nöbeti tutan işçilerle bir araya gelen TMMOB İKK Sekreteri Hüseyin Atıcı, Telekom’un özelleştirmesinin sonuçlarının ortaya çıktığını dile getirdi. İşverenin Telekom’da kârına kâr katmak için ücretleri düşürüp sendikasızlaştırma operasyonuna girdiğini aktaran Atıcı, “Grev alanına yasadışı bir şekilde taşeron işçi sokmaya çalışan, yapamadığında grevci işçilerin üzerine güvenlik kuvvetlerini gönderen, asılsız iddialarla grevci işçileri töhmet altında bırakmaya çalışan Telekom patronunu kınıyoruz” diye konuştu. Destek için teşekkür eden Haber-İş Adana Şube Başkanı İbrahim Kaya da mücadelelerinin devam edeceğini vurguladı. (Adana/EVRENSEL) Kampanyaya karşı... Emek Partisi (EMEP) Muğla İl Örgütü, Muğla Telekom işçilerinin ardından, Yatağan ve Milas ilçelerinde grevde olan işçileri ziyaret etti. Milas ziyaretinde işçilere seslenen EMEP İl Başkanı Sinan Cem Kaya, grevin ilk gününden bu yana medyanın ve patronun karalama kampanyasına karşı Telekom işçilerinin haklı mücadelesi ile ilgili Muğla halkını aydınlatma çalışması yürüttüğünü söyledi. Haber-İş Milas Temsilcisi Hüseyin Uğraş da, EMEP’in deneyim ve tecrübelerine ihtiyaç duyduklarını söyleyerek, halkın hatalı bilgilendirilmesinin önüne geçmek için birlikte çalışma çağrısında bulundu. Yatağan’da ise işçiler, Katrancı Köyü’ndeki santralde oluşan arızayı gidermek için taşeron firmayla birlikte çalışmaya giden şefi suçüstü yakaladıklarını ve olay hakkında tutanak tuttuklarını bildirdiler. BİRGÜN 08/11/2007 5 gün sürer diyenlere karşın 25 gündür grevdeler Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, Başkanlar Kurulu'nun aldığı karar doğrultusunda 1 hafta içerisinde Türk Telekom grevinde sonuç alınmaması halinde 33 sendika, 650 şube ve diğer sivil toplum örgütleriyle eylemlerini Türkiye geneline yayacaklarını bildirdi. Başkanlar Kurulu toplantısının ardından toplu halde Ulus Türk Telekom Ankara İl Müdürlüğü önüne giden sendika yetkilileri ve Türk-İş Başkanı Kılıç, Türk Telekom tarihinde grevin bir ilk olduğunu ifade ederek, "Bu grevi yaşatanları lanetliyorum" dedi. Başkanlar Kurulu'nun aldığı karar doğrultusunda grevi sonuna kadar desteklediklerini vurgulayan Kılıç, "Bu grev, Telekom işçisinin değil, Türk-İş'e bağlı tüm sendikaların grevidir" dedi. Bazı çevrelerin, "Siz 5 gün dayanamazsınız" dediklerini anımsatan Kılıç, 24 gündür süren grevin buna en büyük cevap olduğunu ve işçilerin kararlılığına, inancına, başarılı olacaklarına tümüyle inandıklarını kaydetti. TÜM YURTTA EYLEM PLANI Sorumluluk bilinciyle hareket ettiklerini dile getiren Kılıç, hükümetin ve ilgililerin de bu konuda sorumlulukları bulunduğunu ve Telekom işçisinin alnının terinin karşılığını almasını sağlayarak, bu sorumluluğun yerine getirilmesi gerektiğini söyledi. "Türk Telekom grevi işçi hareketinin onurudur. Başarıyla sonuçlandırırsak ortak başarımız olacaktır" diyen Kılıç, "Başkanlar Kurulumuz, bir hafta içinde sonuç alınmadığı takdirde 33 sendika, 650 şubemizle, diğer sivil toplum örgütlerinin de desteğiyle bu eylemleri Türkiye geneline yayma kararı almıştır. Tüm kamuoyunu birlikte hareket etmeye Türk Telekom işçisine destek vermeye çağırıyoruz" dedi. Kılıç, Türk-İş'in grevdeki işçiye, maddi, manevi her türlü desteği sonuna kadar vereceğini de vurguladı. Haber-İş Sendikası Başkanı Ali Akçan da, Türk Telekom işçisinin onurlu mücadelesinin 24. gününe girdiğini hatırlatırken, işçilerin ücretlerini yükseltmek için değil sendikal örgütlülük mücadelesi için greve çıktığını vurguladı. Akçan, "Neyimiz var neyimiz yok ortaya koyarak, muhannete muhtaç olmadan bu mücadeleyi sonuna kadar götüreceğiz" dedi. 'TELEKOM TAM İBRETLİK' TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı ile Türk Telekom Ankara İl Müdürlüğü önüne gelerek işçilere destek veren KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, "Türkiye'nin en büyük kamusal yatırımlarından biriyken özelleştirilerek Oger Telecom'a devredilen Türk Telekom'da yaşananlar, Türkiye'de özelleştirme pratikleri açısından ibret vericidir" dedi. Telekom yönetiminin grev kırıcı uygulamalarına değinen Tombul, hukukta yeri olmayan bu davranışa engel olmak isteyen grevdeki işçilerin ise polis müdahalesiyle karşı karşı kaldığını hatırlattı. "Anayasa'dan ve uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan grev haklarını kullanmak isteyen Türk Telekom işçilerine yapılan bu müdahale kabul edilemez" diyen Tombul, KESK'in, Türk Telekom'da grevde olan işçilerin yanında olduğunu vurguladı. * * * AKP, işçilerin grev hakkını yok etmeye hazırlanıyor HÜKÜMET bir yandan piyasanın isteği doğrultusunda anayasa çalışmalarını yürütürken diğer yandan da 2921 Sayılı Sendikalar, 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt ve 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunları'nda yaptığı ve Adalet Komisyonu'nda kabul edilen birçok değişiklikle çalışma yaşamında birçok kısıtlama yapmaya hazırlanıyor. AKP'nin bu maddeleri torba yasa altında güncellemesinin antidemokratik olduğunu belirten DİSK Hukuk Müşavari Av. Necdet Okcan, bu maddelerin kaldırılmasını talep ettiklerini bildirdi. Sendikalar Kanunu ile Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanu-nu'nun ILO normalarına zaten aykırı olduğunu ifade eden Okcan, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun da AB yasalarına aykırı olduğunu vurguladı. GREVİ AĞZINA ALANA HAPİS CEZASI 170 kanunda değişiklik öngören ve 651 maddeden oluşan tasarıya göre, Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'ndaki şartlar gerçekleşmeden grev veya lokavt kararı verenlerle, bunu teşvik edenler, zorlayanlar veya propagandasını yapanlara 3 aya kadar, kanundışı greve katılanlara 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek. Grev ve lokavt kararını şart ve usulleri dışında uygulayanlar, teşvik edenler ve propaganda yapanlara, 3 aya kadar hapis cezası uygulanacak. Grev veya lokavtın sürekli ya da geçici olarak yasaklandığı işyerlerinde bu kararı verenler, teşvik edenler, zorlayanlar veya propagandasını yapanlar ise 2 aydan 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılacak. Grev veya lokavt kararı verenlere, bu kararın verilmesine teşvik edenlere, katılan ve devam edenlere 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. GREVİN İZLERİ SOKAKTAN SİLİNECEK Grev uygulanan işyerinde, "Bu işyerinde grev vardır"; lokavt uygulanan işyerinde de "Bu işyerinde lokavt vardır" ibareleri dışında, işyerleri çevresinde afiş, pankart asan veya yazı yazanlarla işyeri ve çevresinde çadır gibi barınma yerleri yapanlar veya yaptıranlar, 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılacak. Bununla hükümet, işçilerin grevdeki mücadelelerini sokaklardan silmeyi amaçlıyor.
-
Turk Telekom ve Grev
07/11/2007 Grev kırıcılarına suçüstü Kanunlara aykırı olduğu halde Telekom grevini kırmak isteyenler, grevciler tarafından suçüstü yakalanıyor Telekom grevi başladığından bu yana yasa dışı grev kırıcılığı girişimleri bitmek bilmiyor. Şimdiye kadar 500’ün üzerinde olay sendika tarafından tutanaklarla tespit edildi. Başta hükümet ve medya olmak üzere patronun sabotaj iddiaları üzerine ortalığı ayağa kaldıran kesimler ise bu kanunsuzluklar karşısında sessizliğini bozmadı. Grev kırıcıları son olarak Gaziantep ve İstanbul’da yakalandı. Gaziantep’te Ünaldı’da bulunan 604 No’lu saha dolabındaki arızayı tamir etmek için cumartesi günü gelen taşeron firmanın işçilerine izin vermeyen Haber-İş üyesi işçiler, dün de aynı saha dolabını tamir etmek için gelen teknisyen ve şefleri engellediler. Yüzlerce işçinin toplandığı Ünaldı’da suçüstü yakalanan şef ve teknisyenler hakkında tutanak tutturan Harbe-İş Sendikası, ardından da savcılığa suç duyurusunda bulundu. Gazetemize açıklama yapan Haber-İş Gaziantep Şube Başkanı Ali Tabur, “Burası sanayi bölgesi olduğu için buradaki arızaya önem veriyorlar. Bu yapılanlar grevi kırmaya yöneliktir. Biz bunlara kesinlikle izin vermeyeceğiz” diye konuştu. Polisle geldiler Ümraniye’de de grev kırıcıları engellendi. Taşeron firma, Fatih Sultan Mehmet Sanayi Sitesi’nin telefonlarının bağlı olduğu saha dolabında meydana gelen arızayı gidermek için polisle birlikte bölgeye geldi. Bunu öğrenen grevciler ve Haber-İş Anadolu Yakası Şube yöneticileri, olay yerine gelerek grev kırıcılığına engel oldular. Taşeronun ve polisin ısrarına rağmen arızanın yapılmasına izin vermeyen işçiler, uzun süre saha dolabının yanından ayrılmadılar. Gazetemize açıklama yapan Şube Başkanı Turgut Aktaş, grevin ilk gününden bu yana taşeronun aynı dolabı tamir etmeye çalıştığını belirterek buna izin vermeyeceklerini dile getirdi. Her defasında polisle birlikte grevlerinin kırılmaya çalışıldığını belirten Aktaş, işçilerin yıldırılmak istendiğini, ama bunu başaramayacaklarını ifade etti. Burada yaşanan sorunla ilgili delil tespiti yaptırmaya çalıştıklarını anlatan Aktaş, bu isteklerinin bir türlü yerine getirilmediğini, yasaların kendilerine gelince yavaş işlediğini söyledi. İşçiler sokağa atıldı Havaların soğuması ile birlikte patron da işçileri yeni yöntemlerle yıldırmaya çalışıyor. Mersin Akdeniz Telekom işçilerinin, PTT Baş Müdürlüğü tarafından kendilerine tahsis edilen odaları ellerinden alındı. Grevlerinde 22. güne giren Telekom işçileri, grev gözcülüğünü bina dışında sürdürüyor. Yağmurlu ve soğuk havalarda dışarıda kalan işçiler, tüm engellere karşın mücadelelerinden yılmayacaklarını söylediler. Greve başladıklarından beri kullandıkları odanın Telekom müdürlüğünün baskısı ile ellerinden alındığını belirten işçiler, müdürün, kendilerini “kamu alanını işgal etmek” suçlamasıyla savcılığa şikayet ettiğini söylediler. Mersin İl Telekom Müdürü İsmail İnam ise muhataplarının PTT Baş Müdürlüğü olduğunu belirterek, hiç kimsenin grevi desteklemek için kamuya ait olan bir yeri veremeyeceğini iddia etti. Greve destek sürüyor Bu arada Telekom işçilerine destek sürüyor. Tayvan Posta İşçileri Sendikası yöneticileri, grevci işçileri ziyaret etti. Telekom Avrupa Yakası Bölge Müdürlüğü’de dün yapılan ziyarette konuşan Haber-İş İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu, bütün dünyada emekçilere yönelik saldırıların sürdüğünü belirterek “Biz de ilk olarak Telekom’daki bu saldırıyı püskürtüp, enternasyonal dayanışma ile saldırının olduğu her yerde karşı duracağız” diye konuştu. Tayvan Posta İşçileri Sendikası Başkanı Chiang, Tzu-Chen da işçilerin, isteklerini grevle patrona kabul ettireceklerini söyledi. Tzu-Chen, grevci işçilerin yanlarında olmaya devam edeceklerini ifade etti. Haber-İş Genel Mali Sekreteri Alaaddin Değirmenci de Tayvan’dan gelen sendikacılara teşekkür etti. Çimse-İş Başkanlar Kurulu’nun sonuç bildirgesinde, Telekom işçilerine, grev başarıya ulaşana kadar destek verileceği duyuruldu. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ) ulusal kanal HABER-İŞ: "İŞÇİLERİN MAAŞLARINI ÖDEYECEĞİZ" Wednesday, 07 November 2007 Türkiye Haber-iş Sendikası Genel Başkanı Ali Akçan'dan işçilere müjdeli haber geldi. Akcan, grevdeki işçilerin maaşlarını yarın sedika olarak ödeyeceklerini açıkladı. Akçan, Türk telekom işçisini muhannete muhtaç etmeyeceklerini söyledi. Türkiye Haber-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Akcan, grevde oldukları için maaşları ödenmeyen üyelerine 14 ve 15 Kasım tarihlerinde elden ödeme yapacaklarını ve bu miktarın Türk Telekom yönetimi ve herkesi şoke edecek bir miktar olacağını kaydetti. Akcan, "Üyelerimizin muhannete muhtaç olmamaları, bir sıkıntıya düşmemeleri için elimizden gelen her türlü gayreti ortaya koyacağız" dedi. Akcan, bugün grevin 23. gününde olduklarını ve ilk günkü heyecan ve kararlılıkla greve devam ettiklerini söyledi. Türk Telekom'un grevdeki işçilere maaşlarını ödemeyeceğini belirten Akcan, sendika olarak üyelerini mağdur etmeyeceklerini kaydetti. Sendikalarının bir grev fonu bulunmadığını ancak üyeleri mağdur etmemek için Yönetim Kurulu kararı alarak yardımda bulunacaklarını açıklayan Akcan, ödemenin üyelerin maaşları kadar olup olmayacağı sorusu üzerine, "Onun miktarını şimdi açıklamıyorum. Bu konuyu işveren özellikle daha greve başlamadan önce dillendirmeye başladı. Ben buna çok üzülüyorum. Esas ben bundan sonrasını çok düşünmeye başladım. Çünkü eğer bir kurum, Türkiye'nin haberleşme sektörünü teslim ettiğiniz birileri, umudunu sendikanın üyelerine vereceği maaşa bağladıysa, işte 'maaş az olursa grev kırılır' mantığıyla hareket ediyorlarsa, bu insanlarla önümüzdeki yıllarda geçinmek gerçekten çok zor. Çünkü çalıştırdığı insanlarla barışık olma niyetleri yok gibi geliyor bana. Ama onları da şoke edecek, herkesi hayrete düşürecek, herkesi şaşkınlığa uğratacak bir ücreti arkadaşlarımıza verme gayretimiz ve hazırlığımız var" dedi. Kasım ayının 14 ve 15'inde üyelerine bu paraları vereceklerini belirten Akcan, Türk Telekom grevinin sadece Türk Telekom işçisinin ve Haber-İş Sendikası'nın grevi olmaktan çıktığını kaydetti. Geçtiğimiz hafta Türk-İş Başkanlar Kurulu yapıldığını ve burada bu grevin sahiplenilmesi gerektiğinin vurgulandığını bildiren Akcan, "Yarın da Ankara'da, yine Türk-İş Başkanlar Kurulu toplanacak ve büyük bir katılımla da Ankara İl Müdürlüğü'nün önünde kamuoyuna Türk-İş camiasının bu grev için vereceği maddi ve manevi destekler, yine bundan sonraki süreçlerde Türk-İş topluluğunun ortaya koyacağı eylemlilikler kamuoyuna anlatılacak. Herkes şundan emin olsun. Bizim üyelerimizin muhannete muhtaç olmamaları, bir sıkıntıya düşmemeleri için elimizden gelen her türlü gayreti ortaya koyacağız" diye konuştu.
-
Turk Telekom ve Grev
DOSTLAR BEN BURADA ÜLKE GÜNDEMİNE OTURMASI GEREKEN AMA OTURMAYAN 23 GÜNLÜK TÜRKTELEKOM GREVİ HAKKINDA MEDYANIN TARAFSIZ OLARAK VERMEDİĞİ GÜNCEL OLAYLARI AKTARMAYA ÇALIŞIYORUM AMACIM ÜLKE SORUNLARINDAN BİRİ OLAN 20 YILDAN SONRA YAPILAN İLK İŞÇİ HAREKETİNİ GÜNÜ GÜNÜNE AKTARMAK NEŞE İLE KALIN 7.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi 23.Gününde TÜRK-İŞ BAŞKANLAR KURULU 8 KASIM 2007 PERŞEMBE GÜNÜ SAAT 10.00'DA TÜRK-İŞ GENEL MERKEZİNDE TÜRK TELEKOM GREVİ GÜNDEMİYLE BİR ARAYA GELECEKLERDİR. TÜRK-İŞ BAŞKANLAR KURULU AYNI GÜN SAAT 12.00'DE TÜRK TELEKOM ANKARA İL MÜDÜRLÜĞÜ ÖNÜNDE BİR BASIN AÇIKLAMASI YAPARAK MADDİ VE MANEVİ DESTEK KARARI İLE GÖRÜŞMELERİN ÇIKMAZA GİRMESİ HALİNDE EYLEMLİK KARARINI HAYATA GEÇİRECEĞİNİ KAMU OYUNA DEKLARE EDECEKTİR. 07/11/2007 GERÇEK İ. Sabri Durmaz-durmaz Hainane saldırılara karşı birlik ve kararlılık Telekom grevi, gerçek bir grev olarak sürüyor. İşçiler, sadece kendi aralarında birliği koruyup disiplinle grevlerini sürdürürken, öte yandan patron da çoğu zaman taşeron firma elemanlarını, bazen de görevi bakım-tamir olmayan görevlileri kullanarak, grev kırıcılığı yapmaya çalışıyor. İşçiler de grev kırcılığına karşı mücadele için gece gündüz, sadece ?grev gözcülüğü? değil grevlerinin bekçiliğini yapmak zorunda kalıyorlar. Evet, patrondur yapar! Grevi kırmaya da çalışır, işçiyi tehdit de eder. Ama Emniyete ne oluyor?! Emniyet güçleri, sanki patronun özel güvenlik güçleriymiş gibi; patrona ve taşeron firmanın grev kırıcı, yasadışı davranışlarına müdahale etmek, onları grev yasasına uygun bir çizgiye çekmek yerine, işçilerin, yasaların uygulanması için gösterdikleri çabaları engellemeye çalışıyorlar. Artık Emniyet, işçiyi sadece tehdit de etmiyor; sendikacılarına, işyeri temsilcilerine, grev gözcülerine, işyerinde bulunan grevci işçilere gazlı, coplu saldırılarda bulunuyor; onları gözaltına alıyor. Polisin ve idarenin bu tavrı, patronlar ve uşaklarını cesaretlendirmekte, taşeron işçilerle grev kırıcılığı yapma heveslerini artırmaktadır. Patron, işçilerin çok para aldığı iddiasındadır ve ?çok para almalarına? karşın işçilerin çok ücret zammı istediğini iddia ederek grevin de bundan çıktığını propaganda etmektedir. Oysa patron, geçtiğimiz üç hafta içinde işçilerin istediği paradan çok daha fazlasını grev nedeniyle kaybetmiştir. Demek ki grevin, işçi isteklerinin Telekom?un karşılayamayacağı kadar çok olmasına dayandırılması, bir patron yalanıdır. Bunun da ötesinde patronun, grev kırıcıları aracılığı ile ve Emniyet?i devreye sokmasından da anlaşılmaktadır ki patronların asıl hedefi, işçilerin örgütlü bir şekilde, patronların karşısına yek vücut çıkmış olmasıdır. Telekom işçisinin bunun farkında olduğunu Evrensel?de ve Hayat Televizyonu?nda çıkan haber ve söyleşilerde de görüyoruz. Ama geride kalan üç haftalık grev sürecindeki gelişmelerden anlaşılmaktadır ki; Telekom patronu, sendikayı ve işçilerin sendikal örgütlülüğünü hedefe koyarak, herhangi bir patronun ?sendika düşmanlığı?ndan (Hiçbir patron sendikayı sevmez ve işyerinde sendika istemez.) fazla olarak grevi; sendikayı yıkma ya da tümüyle etkisizleştirme, işçileri bölerek birbirine karşı kışkırtmanın aracı olarak kullanmaktır. Hedefi, işçilerin sendikal örgütlülüğüdür. Şu açıkça anlaşılmaktadır ki Telekom patronu, işyerinde az çok kurallara bağlanmış; işçi ve patronlar arasında bir anlaşmaya bağlanmış, az çok yaşamlarını sürdürecekleri düzeyde ücret alan işçiler istememektedir. Tersine; Telekom patronu, ücretlerin giderek asgari ücrete doğru çekildiği, esnek çalışmanın her türünün uygulandığı, patronun tam ve sınırlanmamış egemenliğinin hüküm sürdüğü çalışma koşulları istemektedir. Taşerondaki çalışma koşullarının onun hayalindeki koşullara yakın olması da ona cesaret vermekte, ?Taşeronun yaptığını ben niye yapmayayım?? diye düşünmektedir. Patron bu, kölelerin üstüne kurulmuş ?cennetini? engelleyen tek etken olarak sendikayı görmektedir. Telekom patronu, bu amacı için grevi kullanmayı planlamış görünmektedir. Çünkü patronun; grevin, hizmeti giderek imkansız hale getirmesini engelleyip taşeron ve Emniyet?in desteği ile grevi aylarca uzatabilirse, işçileri yıldırabileceğini, sendikalarının imkanını tüketerek teslim alabileceğini düşündüğü anlaşılmaktadır. Greve yönelik karalama kampanyası, taşeron işçilerinin bu ölçüde hukuksuz bir biçimde kullanılması ve Emniyet?le yapılan işbirliği, bu amacı göstermektedir. Patron uşağı takımı müdür vb. bürokratlar da, sanki bir daha aynı işçilerle muhatap olmayacaklarmış gibi, ya da işçiler, birlik ve bütünlükten yoksun olarak karşılarına gelecekmiş gibi davranıp konuşmaktadırlar. İşçilerin bu hainane saldırıyı boşa çıkarmasının ve patronu masaya çekmesinin tek yolu ise aralarındaki birliği sıkılaştırmak; sendika etrafında tam bir birlik oluşturarak patronun grev kırma girişimlerini, bugüne kadar olduğu gibi aynı kararlılıkla püskürtmek ve asla teslim olmayacaklarını göstermekten geçmektedir. Ve elbette sadece Haber-İş değil, Türk-İş?e bağlı olanlar başta olmak üzere tüm sendikaların, tüm emek örgütlerinin ellerindeki her araçla Telekom işçilerinin arkasında olması da bugün sadece Telekom grevi başarısının değil, emek mücadelesinin ileri atılmasının da en önemli dayanağı olacaktır.
-
Turk Telekom ve Grev
öncelikle olaylara bakış acısı çok önemli duyarlı yorumların için teşekkürler anladığım kadarı ile olaylara *********** ile bakmamak lazım diyorsun sanıyorum Ben de sağ görüşlü olmamama karşın ve 657 ye tabi memur olmama karşın bu sağ görüşlü Sendikanın davasında onlardan yanayım Bu grevde çok üzüldüğüm noktalar var mesela 1)bu grev daha evvel yapılmalı idi Telekom satılmadan 2)Grev ve hak arama sosyal demokrat bir görüş olmasına karşın maalesef Ülkemiz sosyal demokratlarından çıt çıkmıyor 3)Ülkemin ulusal Medyası AKP yandaşlı Oger telekomun reklam pastasından pay alabilmek için 26500 kişilik haberiş gervcilerini 1 kalemde sildi halbuki bir araştırma yapılsa AKP iktidarını hükümet yapmak için bu insanların%75 i oylarının AKP ye vermişlerdir. Yani Burada Kapitalizmin gerçek yüzü "amaç uğruna yapılan herşey mübahdır"cümlesi ön plana çıkıyor ben de inan gerçekler yüzüstüne çıksın diye hangi veriyi bulursam bu konuya ekleyeceğim neşe ile kal
-
SELAMLAR
KOLAY GELSİN HERKESE DAHA EVVELDE BAŞKA FORUMLARDA MOD VE ADMİN OLARAK GÖREVDE BULUNDUM 1 SENEDEN BERİ GİRMEDİĞİM FORUM ORTAMINA BANA GELEN BİR MEIL LE GİRDİM BU FORUMA ASLINDA NİYETİM YOKTU VE BEYNİM ÇOK YORGUN AMA İNANIN FORUM SAYFALARINI GEZERKEN AKLIMDAN UÇTU GİTTİ ) ARANIZDAN BULUNMAKTAKTAN MUTLUYUM İÇİNİZDE FLİM İNDİRME FLİM PAYLAŞIM FREE HOST UPLOAD VE CAPS KONULARINDA BİLGİ ALMAK İSTEYEN VE BİLGİ SAHİBİ OLUPDA BENİMLE BİLGİSİNİ PAYLAŞMAK İSTEYEN BÜTÜN ARKADAŞLARA KAPIM AÇIK NEŞE İLE KALIN
-
Turk Telekom ve Grev
selamlar üstad yukarıdaki yorumlarınıza sonuna kadar katılıyorum ben görüş olarak sağ cenaba daha yatkın biri değilim ve açıkcası beni üzen de Bu telekom grevini hep anımsanan sosyaldemokratlar değil de ulusalcı ama bir okadar da sağ görüşlü milliyetcilerin telekom halkındır satılamaz görüşünü baz alarak savunmalarıdır..Benim daha ziyade dikkati çekmek istediğim konu ulusal Medyanın olaya bakışıdır kalemi kuvvetli bir köşe yazarı olan Yüksel Akkaya (bilmem evrenseli takip ediyormusunuz ben arada sırada değişik numaralı gözlüklerle olayları incelemeye bayıldığımdan bakarım ) Bakın ne kadar güzel açıklamış medyanın ve okuyucu yorumlarının duruşunu neşe ile kalın Evrensel 24/10/2007 ARA SIRA Yüksel Akkaya Sermaye ve İslami basının,okurlarının yorum yazarlarının grevle imtihanı-1 Basının çalışma yaşamı ve çalışma ilişkileri karşısındaki tutumu sınıfsal yaklaşımı da açıkça ortaya koyan bir veri oluşturur. Sınıfsal açıdan egemen kesimin ideolojisini yeniden üreten ve düzenini tahkim etmek isteyen bir basın, kaçınılmaz olarak bunu haberlerine, haberlerini sunuş biçimine de yansıtır. Bu nedenle, zaman zaman basının haber anlayışı ve tutumuz üzerinden bakarak “demokrasi”nin düzeyi de ölçülebilir. Bu ölçüm araçlarından en önemlisi çalışma yaşamı ile ilgili tutumdur. Bu nedenle basının çalışma yaşamında hakların kullanılıp, kullanılmamasına yönelik tutumları demokrasi denilen şey ile yakından ilişkilendirilebilir. Bu nedenle, Türkiye’de basının “emekçiler” ile olan imtihanını “Türk Telekom Grevi üzerinden test etmek ve izlerini sürmek oldukça yararlı olacaktır. Eskiden gazetelere okurlar mektup yazarak, kimi konulara, haberlere dair görüşlerini bildirirlerdi. Evrensel’de bu gelenek okur mektupları olarak hala sürmektedir. Şimdilerde, bu okur mektuplarının yerini internet gazetelerindeki “yorumlar” almaya başladı. Hemen her habere bazen birkaç bazen yüzlerce “yorum” yazılmaktadır. Kuşkusuz bu “yorumlar” editörlerin denetiminden geçmekte, daha sonra yayınlanmaktadır. Hürriyet’in “yorum yazarları” ile ilgili yapılan bir araştırma “yorum yazarlarının, dolayısıyla okurunun çoğunlukla büyük şehirlerde yaşayan, iyi eğitimli, meslek sahibi kişiler olduklarını” gösteriyor. Hürriyet “yorum yazarları”, bu araştırmaya göre kendilerini, “yorumlarında öne çıkan milliyetçi vurgunun ve ötekileştirmeye yönelik söylemin hilafına, kendilerini ‘demokrat, aydın, eşitliğe ve halkların kardeşliğine inanan’ kişiler olarak tanımlamakta ve bu değerlerin topluma hakim olması için bir katkıda bulunma gerekçesiyle yorum yazdıklarını belirtmektedirler”. Öyle görünüyor ki, bir parça Türkiye “ortalamasını” gösteren bir gazete olarak Hürriyet gazetesinin “yorum yazarları” da yorumları ile Hürriyet gazetesinin bu “ortalamasına” denk düşüyor. Her kesimden yazarı ve okuru olan Hürriyet’in “yorum yazarlarının” “Türk” Telekom grevi karşısındaki tavrı/tutumu önemli. Zira, diğer pek çok gazeteye göre bir “ortalamayı”tutturmakta “özen” gösterdiği düşünülen okurları da büyük bir olasılıkla bu “ortalamaya” denk düşmektedir. Hürriyet’in yanı sıra, Hükümete yakın olan Zaman, Bugün ve Yeni Şafak gazetelerinin haberleri ve okuyucularının “yorumları” büyük önem taşıyor. Ancak, çalışma ilişkilerinde, emek ile sermaye arasındaki mücadelede, bu gazetelere hakim olan anlayışı ortaya koymadan bu gazetelerin “Türk” Telekom grevine olan yaklaşımlarını ve tutumlarını da anlamak zordur. Ancak, bu sorun basit bir grev ve ona yönelik tutum olmanın ötesinde Türkiye’nin kendisi ile de ilgilidir. O nedenle biraz “bilgi”. Türkiye’de İslami cenahın düşünürlerinden biri olan İlahiyat Fakültesi öğretim elemanı Vecdi Akyüz, islamın grev hakkını akidlerde karşılıklı rıza ve zararın zararla izale edilmemesi ilkeleri açısından değerlendirdiğini, bu nedenle çağdaş İslam hukukçularının grev hakkının tanınmadığını belirtmektedir. Güzel!... Bu durumda Yeni Şafak, Zaman ve Bugün “çağdaş İslam hukukçularının” grev karşısındaki tutumunu benimsemek “zorundadırlar”. Peki, bu gazeteler böyle mi davranmaktadırlar? Önemli olan bu sorunun yanıtıdır. Bunu da bu muhterem zevatın çıkardığı ve okuduğu gazetelere bakarak yapalım. Ama, önce, sermayenin has gazetesi olmakla birlikte, Türkiye’de ortalama insanın okuduğu, ortalama okuyucunun biraz üzerinde “yorum yazarları” olan Hürriyet’in grev ile ilgili haber anlayışına, sonra buna dair yorumlara bakmak gerekmektedir. İşçilerinin büyük bir çoğunluğu “solcu” değil de “Müslüman” işçilerden oluşmasına rağmen, hak ve hukuktan söz eden İslami cenahın önde gelen gazeteleri olan Zaman, Yeni Şafak ve Bugün gazeteleri, Hürriyet’in gerisinde kalmışlardır. Hürriyet, grev haberini bir “haber” olarak verirken kuşkusuz taraf davranmış, grevin bir hak olarak kullanılmasına hiç değinmemiş, ancak, bu greve saldırıyı, açıktan yapmak yerine, “biraz” gizleyerek yapmayı tercih etmiştir. İslami cenahın gazeteleri ise Hürriyet kadar “diplomatik” davranmamış, greve düşmanlıklarını açıkça ilan eden bir haber tarzı üzerinden saldırmakla işe başlamışlar, grev haberinden çok, işçilerin sabotajlarda bulundukları haberlerini ön plan çıkarmışlardır. Aslında tartışılması gereken bu haberlerin kendisini ne kadar yeniden üretip üretmediğidir. F.Ş. Cantek, araştırmasında editoryal denetimi aşan farklı düşüncedeki yorumcuların üzerinde diğer yorumcuların sindirme faaliyeti içinde olduğuna dikkat çekiyor. Sanırım bu durum sadece Hürriyet için değil, diğer gazeteler için de geçerlidir. Gazetenin söylemi okur tarafından algılandığı biçim üzerinden yeniden üretilmektedir. Böylece, haber, eğer haber olmanın ötesinde manipülasyon amaçlı bir bilgi notu ise kendisini pekiştiren “yorum yazarları” aracılığı ile bir başka tahakküm kurmaktadır: okuyucu/yorumcu demokrasisi adına!.. Ne “ilginçtir” ki, Hürriyet “yorum yazarları” “Türk” Telekom grevinde çoğunluklu olarak grevci işçilerden yana yorumlar yapmışlardır grevin başladığı günlerde. F.Ş. Cantek’in “resmi söylemle uyum içinde” olduğunu belirttiği bu “yorum yazarlarının” bu tutumu çok da şaşırtıcı değil. İlk gün iki haberi yorumlayan yaklaşık 190 “yorum yazarı” aslında sorunu emek ile sermaye arasındaki bir çıkar çatışmasından, bir sınıfsal mücadeleden çok bir “milli” mesele olarak ele almış yorumlarını da bu çerçevede yapmıştır. Bu nedenle de Hürriyet’in haberlerini resmi dil ile uyumlulaştırmışlardır. Bu aşamada tam da F.Ş. Cantek’in tesbit ettiği bir şeyi yapmaktadırlar: “Yorumlar, haberlere konu olan olaylara değil, haber hikayelerine yapılmaktadır”. Bu durumda hem Hürriyet’te hem de İslami cenahın gazetelerinde önce hikaye yorumlanmakta, sonra hikayeyi yorumlayanlar üzerinde tartışma yapılmaktadır. Kısacası havanda su dövülmektedir. Ama, havanda dövülen bu su da sınıfsal bakışı ve tutumu ortaya koymak açısından oldukça önemli veriler sunmaktadır. Bu nedenle önemsenmelidir. Durumu ortaya koymak için önce Hürriyet “yorum yazarlarından” bir demet: İlk yorum: “hekesin cebinde birer, ikişer cep telefonu dolu,vatandaşın umurunda bile değildir..yukselhoca” İkinci yorum: “Hayırlı olsun grevleri işçi direnişi , hak talep etme enerjisi olarak gördüğüm için saygıyla karşılarım. Bir rızık kavgası ve çalışma barışı olarak sanarım ; inşallah araçlar çalışanları amaça ulaştırır.” Üçüncü yorum: “arayın hakkınızı zaten özel sektör oldunuz telekom zam yapmasını biliyor cem yılmaza 2 milyon dolar reklam parası veriyorsunuz işçiyede verin” Dördüncü yorum: “DARISI “SENDİKAL HAKKI OLMAYAN İŞÇİLERE”,SENDİKAL HAK DAHA SONRA İNSANCA YAŞAMAK İÇİN HAK ETTİĞİ ÜCRET...” Yedinci yorum: “Piyasaların üzerindeki ücret nedir. Aldıkları ücret kaç YTL’dir keşke bunu da söyleseydiniz. İnsanların karnı doysa neden greve gitsinler ki. Demek ki ücretler sizin dediğiniz gibi değil.” Sekizinci yorum: “TÜRK-TELEKOM, THY VS. GİBİ KURULUŞLARDA EN AZ 2.000 YTL YE ÇALIŞANLARIN TUZU KURU TABİKİ. BEN OLSAM DEVLETİN YERİNE ÇALIŞMAK İSTEMEYENLERİ ATARIM İŞTEN 450 YTL YE ÇALIŞANLARI ALIRIM İŞE BİRAZDA O GARİBANLAR İSTİFADE ETSİNLER...” Bir sonraki yorum: “TELEKOMUN ÖZELLEŞTİRİLMESİ BİZ DAR GELİRLİ VATANDAŞLARIN SOYULMASINA SEBEP OLMUŞTUR.ÇALIŞANLARIN HAKLARINI ALANA KADAR GREV MÜCADELESİNİ DESTEKLİYORUM.” Onuncu yorum: Helal olsun size,tam destek umarım hakkınızı söke söke alırsınız.İnşallah Tüm emekçiler de aynı şekilde haklarını bulurlar On birinci yorum: iSMiNiZi FUTBOL LiGiNE VERMEK iCiN PARA BULUYORSUNUZ ! CALISANA GELiNCE YOK OYLE Mi ! YASASIN iSCi DiRENiSi... On ikinci yorum: Örgütlü sendikanın bu eylemi desteklenmelidir. Günümüzde tüm işkollarında sendika diye bir şey bırakmadılar. İnsanlar bu yüzden düşük ücrete ve açlığa mahkum edildi. Sendikal mücadele her zaman desteklenmelidir... On üçüncü yorum: İş bilenin işi artar (Memurlar), iş bilmeyenin (Türk Telekom,THY, Sümer Halı vb.)maaşı artar. Yaw en az 2000 ytl alıyonuz yan gelip yatıyonuz ama DOYMUYONUZ...Memurlar ne yapsın *********
-
ilginç resimler
DAHA EVVEL BİRYERLERDE YAKALAMIŞTIM İLGİNÇ GELDİ BANA BAKALIM BEĞENECEKMİSİNİZ resimdeki direkler dikkatli bakın nasıl yapılmış valla çok hoş bişey insan bazen çıkış yollarını çabuk buluyo çizene helal neşe ile kalın
-
Yapilmayan Telefon Ve Adsl Arizalari Için şikayet Telefonu
İstanbul da 16.10 2007 de başlayan grevle beraber avrupa yakasında ve anadolu yakasında arıza sayısı 1500 iken 29.10.2007 tarihi itibari ile bu arızalı ve bağlanmayan yeni telefon ve ADSL sayısı 72.000 05.11.2007 tarihi itibari ile de 98.700 i buldu aranızda mağdur olanlar vardır diye düşünerek İçimizde telefon ADSL için başvuru da bulunup da arıza veya yeni tesisi yapılmayan geciken arkadaş dost ve akrabalarınız varsa bu numaralardan ve mail adreslerinden vatandaş olarak işlemlerinizi halledebilirsiniz Bu numaralar etkilidir kıyağımı unutmayın YAPILMAYAN TELEFON ADSL ARIZALARI VE TELEFON ADSLTESİSLER İÇİN ŞİKAYET TELEFONU 0312.555.10.00/1141-1142 & 0212.349.39.39-0312.313.1140 (312) 3131184 (212) 3493939 fax(312) 3131181 (212)3529499 Mehmet Beytur(212) 288 21 00 (212) 288 21 01 [email protected] İsmail Derici 0216 327 24 240216 327 24 01 [email protected] neşe ile kalın