-
İçerik Sayısı
2.767 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
90
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
Freyja tarafından postalanan herşey
-
Herkese MErhaba
Freyja şurada cevap verdi: Murat_37 başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
Hoşgeldiniz Forumumuzu facebook tan da takip etmek isterseniz aşağıdaki linke tıklamanız ve açılan sayfadan "beğen" butonuna basmanız yeterli olacaktır. Sevgiler Facebook adresimiz -
Çok Satan Kitaplar-Gündemdekiler
Freyja şurada cevap verdi: Freyja başlık Kitap, Kitaplar, Edebiyat, Öykü ve Şiirler
2010-KASIM AYI EN ÇOK SATAN KİTAPLAR LİSTESİ 1. Şah & Sultan İskender Pala Kapı Yayınları, 2010 Arka Kapak Tutku… Güzellik… Aşk ve savaş. Sadece gönüllerin değil alınların, kemiklerin ve gözlerin alev alev yandığı savaş. Kahramanlarını, Yavuz Sultan Selim'i de Şah İsmail'i de tarihin merdivenlerinde bir basamak aşağı indiren bir basamak yukarı çıkaran savaş. Çaldıran... Şimdi Çaldıran ne 500 yıl geride ne 500 yıl ileride. Savaş tasında büyücünün gördüğü neydi? Kızılbaşlık! Sünnilik! İktidar hırsı. Aşkın bir çökelti gibi dondurduğu zaman! Korku? Ya o? Yazar biraz da korkuların üstüne gidendir. Tarih ileriye doğru çözüldükçe ağacın kökleri de görülecektir. Alevi de Sünni de bağlıdır o köke. Birdir o toprakta. Gölgeler büyümüşse ışığı değil korkuyu yenmek gerekir. Karanlık ve kör ışığın egemenliği boğmasın artık nesilleri. Ve işte bir kez daha aşk! Şiir kadar iktidar atında rüzgâra ve ateşe doğru yol alan iki hükümdar. Şah ve Sultan… Dünya incisi zarif ve asil kadınlar. Yeminlerine bağlı erkekler. Masal kadar gerçek. Büyüleyici olduğu kadar umut verici. Şah&Sultan her cümlesi aşkla okunacak bir kitap. İskender Pala'dan… 2. Lüsyen Can Dündar Can Yayınları, 2010 Arka Kapak Atatürk, dans etti Lüsyen'le… Tevfik Fikret ona edebiyat dersi verdi. İnönü, evlerinde satranç oynadı. Nazım Hikmet, sofralarında yemek yedi. Kimler yok ki, bu belgesel romanın sayfaları arasında: Mehmet Akif'ten Victor Hugo'ya, Damat Ferid'den Oscar Wilde'a, Yahya Kemal'den Hindenburg'a, Necip Fazıl'dan, Karındeşen Jack'e, Abdülmecid'ten Namık Kemal'e, Sultan Reşad'dan Talat Paşa'ya Geçen asrın en ünlü portreleri… Ve onların arasında bir çağ yangınının tam ortasında yaşanmış inanılmaz bir aşk hikâyesi… 3. Türkan Ayşe Kulin Everest Yayınları, Ocak 2009 Arka Kapak Bir ülkeden cüzamı kovdu. Türk, Kürt, Süryani demeden, kırsalın evlere hapsedilmiş kızlarına kapıları araladı, ışık tuttu yollarına. Hırpaladılar, yerden yere vurdular, ne gâvurluğu kaldı ne Kürtçülüğü, ne komünistliği. Ömrünün son döneminde de darbeci yerine kondu. Umurunda bile olmadı. Çünkü o sadece yüreği insan sevgisiyle dolu bir hekimdi. Hayatı boyunca tek isteği, iyi ve dürüst bir insan olmaktı. "Bütün işlerimi tamamladım. Konser gecesini de atlattıktan sonra, kemoterapiyi kestireceğim. Yolcu yolunda gerek!" 4. Leyla Alexandra Cavelius Pegasus Yayıncılık Arka Kapak BOSNALI BİR KIZIN YÜREĞİNİZİ BURKACAK VE TÜYLERİNİZİ ÜRPERTECEK GERÇEK HAYAT ÖYKÜSÜ Bosnalı Leyla büyük bir kâbusu atlatmıştı: Bosna'daki toplama kampında geçirdiği iki yılı. Binlerce kadının travma geçirmesine neden olan savaşın karanlık ve baskıcı yüzünü anlatan bir kadın... Onun isyankâr öyküsü ve acıyla dolu dokunaklı kaderi... "Bu kitabın kapağını açmadan önce, cehenneme açılan bir kapının eşiğinde olduğunuzu bilmelisiniz. İnsan denilen yaratığın bütün kötülüklerini sergiye çıkarttığı bir coğrafyaya, Balkanlara adım atacaksınız… Kadınların beden ve ruhlarının nasıl lime lime edildiğini okurken "insan uygarlığı" denilen barbarlıktan kaçıp, en vahşi hayvanların şefkatli uygarlığına sığınmak isteyeceksiniz." -Sydsvenska Dagbladet. Bu kadar acı ve yürek burkucu bir kitap okumadım. Ağlayarak elimden bıraktığım kitaba her seferinde geri döndüm. Korkunç bir öyküydü. Bir zamanlar basın organlarında Yugoslavya'nın adıyla birlikte duyduğum 'etnik temizlik', 'toplama kampı', 'toplu tecavüz' gibi sözcüklerin ne anlattığını bu kitapla anladım. -Allt om Böcker Balkanlarda neler olup bittiğini anlatan sarsıcı bir kitap. Leyla kendisinin ve başka kadınların yaşadıkları cehennemi haykırıyor... Bu kitabı sonuna kadar okuyup bitirmeden duramıyorsunuz. -Svenska Dagbladet Eğer yetkim olsa her okula insanlık dersi diye bir ders koyar ve bu kitabı herkesin okumasını zorunlu kılardım. -Dagens Nyheter 5. Ye, Dua Et, Sev Elizabeth Gilbert Pegasus Yayıncılık Arka Kapak Saat sabahın üçüdür ve Elizabeth Gilbert banyonun taşları üzerinde hıçkırarak ağlamaktadır. O, otuzlu yaşlarındadır ve bir kocası, bir evi vardır. Kocasıyla bebek sahibi olmaya çalışmaktadırlar ve o bunu istemediğinin farkına varır. Acı verici bir boşanma süreci ve hemen sonrasında tutkulu bir aşk yaşar. İçindeki boşluğu doldurmanın peşine düştüğü bir yolculuğa çıkarak haz, dinsel inanç ve dengenin arayışına girer. Gilbert, Roma'da yakışıklı bir İtalyan'dan İtalyanca öğrenecek, on beş kilo alacaktır; Hindistan'da ruhunu aydınlatacak ve kendini Tanrı'ya adayacaktır ve Endonezya'nın Bali Adası'nda dişleri olmayan bir şifacıdan, huzurun yeni bir tanımını öğrenecektir. Mutluluk yavaş yavaş onu sarmalamaktadır. "Bütün kız arkadaşlarıma bu kitaptan hediye ettim. Her kadın bu kitabı mutlaka okumalı." - Julia Roberts "Çok güzel bir kitap. Ondan uzak kalmak olanaksız." -Britney Spears "Ben ona hayran kaldım ve tanıdığım herkes için birer tane alıyorum." -Sophie Dahl "Bu olağanüstü kitabı çok sevdim." -Hillary Clinton "Bugünlerde sokakta gördüğüm kadınların neredeyse hepsinin elinde Ye, Dua Et, Sev'i görüyorum. Elizabeth'i programıma çıkarmak için oldukça sabırsızlanmıştım." -Oprah Winfrey "Son zamanlardaki en sevdiğim kitap. Kaçırmayın." -Ayşe Özyılmazel, -Sabah "Şahane bir teklif bu! Okunabilecek en güzel kitap. Bir an önce okuyun, hayatınıza enerji ve mutluluk katın." - Zeynep Bölükbaşı, Hürriyet "Elizabeth Gilbert; çoğumuzun gurur yapıp paylaşamadığı, karakterimizin bizi ve çevremizdekilerle ilişkilerimizi sabote eden rahatsız edici yönlerini sanki sohbet eder gibi, doğal, zekice ve komik bir şekilde anlatıyor. Okudukça sanki üzerinizden toplum baskısının ve kendi savunma sisteminizin yükünün kalktığını, ferahladığınızı hissediyorsunuz. Her kadın kendi hayatında Elizabeth Gilbert'in tecrübesinden bir parça bulabilir." -Elvan Demirkan, Sabah 6. Ye, Dua Et, Evlen Elizabeth Gilbert Pegasus Yayıncılık Arka Kapak Evliliğe küsmüş bir kadın ve bir erkeğin evliliğe giden yolda sıcak ve duygusal aşk hikâyesi Tüm dünyada bestseller olan Ye, Dua Et, Sev kitabının sonunda Elizabeth Gilbert gönlünü, Brezilya'da doğmuş ama Avustralya vatandaşlığına sahip, tanıştıklarında Endonezya'da yaşamakta olan Felipe'ye kaptırmıştı. Sonsuz bir sadakatle birbirine bağlı bu çift, kötü sonuçlanan birer boşanmanın kurbanları olduğundan şartlar ne olursa olsun bir daha evlenmemek için yemin etmiştir. Ama kader ağlarını örer ve Amerika'ya giriş yaptıkları bir anda Felipe'nin sınır dışı edilmesi planlarını altüst eder. Gilbert, ya evlenip Felipe'yi Amerika'ya getirecek ya da onu sonsuza kadar kaybedecektir. Söz konusu evlilik olduğunda sadakat, uyumluluk, gelenek, sosyal beklentiler, eşleri bekleyen sorumluluklar ve en önemlisi boşanma riski göz ardı edilmemelidir. Gilbert'ın yazmış olduğu bu eser, aşkın tüm karmaşıklığına ve sonuçlarına rağmen yaşanması gerektiğinin en güzel örneğidir. Zekice ve mütevazı, eğlenceli, sıcak ve cömert. İşte Ye, Dua Et, Evlen'in arkasındaki ses. Gilbert'in kitaplarının sonunda onu dostunuz gibi kabul ediyorsunuz. Yeniden Gilbert'la olmak bir zevk. -San Francisco Chronicle 7. Türkiye’nin Yakın Tarihi İlber Ortaylı Timaş "Osmanlı İmparatorluğu gürültüyle ve aniden ortadan kalktı. Büyük imparatorluklar artlarında üç-beş yıllık değil, yüz yıllık sancılar bırakır." "İttihatçılar vatanseverdi, bu onların hem gücüydü, hem de hatalarının bir nedeni..." "Türk toplumu yeryüzü tarihinin en büyük devrimini yaşayan yerkürenin devlerine karşı varlık mücadelesi vermiştir." "1924 Anayasası hem bizim tarihimiz hem de yakın tarih için Balkanlar Dünya Savaşı'ndaki ağır hatalar ve boş özlemler sebebiyle, İkinci Dünya Savaşı'na ihtiyatla yaklaşılmıştı." "6-7 Eylül olayları, Varlık Vergisi ile birlikte yakın tarihin en büyük sorun çıkaran iki tertibidir. Tertiplerin akışına sorumlular bile hakim olamamıştır." "Yassıada duruşmaları hiçbir hukukçunun onaylayamayacağı biçimdeydi." 8. Sil Baştan Ken Grimwood Koridor Arka Kapak Ken Grimwood'un sıradışı eseri Sil Baştan, zihninize şu soruyu kazıyor: Geçmişte yapmış olduğunuz hataları bilerek hayatınızı tekrar, tekrar ve tekrar yaşamak zorunda kalsaydınız ne yapardınız? 43 yaşındaki Jeff Winston bu şansı birkaç kez elde eder. Heyecanını yitirdiği evliliği ile geleceği olmayan işi arasında sıkışıp kalmıştır ve hiç beklenmedik bir anda ölüverir. Tekrar hayata gözlerini açtığında ise takvimler 1963 yılını göstermektedir. O sabah 18 yaşında, üniversite yatakhanesinin duvarlarına bakarak uyanır. Her şey eskisi gibidir... tek bir fark dışında: Jeff geleceği avcunun içi gibi bilmektedir. Futbol ligi final maçlarından at yarışlarına kadar kimin kazanacağını, Wall Street'te köşeyi dönmek için hangi şirketlere yatırım yapmak gerektiğini... Yalnız, bilmediği bir şey vardır: Neden hayatını sil baştan yaşamak zorundadır? Sevdiği her şeyi ve herkesi kazanıp kaybetmeye daha ne kadar devam edecektir? Birçok dile çevrilen ve listeleri alt üst eden Sil Baştan hayatın karmaşık döngüsünü sorgularken hayal gücünüzü de sonuna kadar zorluyor. 9. Aşkın Gözyaşları: Tebrizli Şems Sinan Yağmur Karatay Akademi Yedinci ve en tesirli bıçak darbesi ensesine gelir boynu sağa doğru bükülmüştür. Dervişler yere kapanmasını bekleye dursun. Şems Hz. Peygamberin şu hadisini sesi boğuk mırıldanır: “Allah’a kavuşmayı isteyeni Allah da sever” Dervişlerden birisi sırtına tekmeyi vurur. Yüzüstü taş zemine kapanır, dudağı patlamış, dişleri zemine dökülmüştür Siyah feracesi kanlar içinde bordoya dönmüştür. Saçlarından tutarak kafasını kaldıran dervişin niyeti Şemsin başını gövdesinden ayırmaktır Baş derviş engeller. Bırakın son nefesini versin. Sonra da en yakın bir kuyuya atın. Kıyafetine sarp atın. Avluyu yıkayın. Sabah ile yola çıkarız. Şems hala son nefesini vermemiştir Sille taşının üzerindeki başını hafifçe göğe kaldırır ve: “Allah ne güzel sevgilidir. Rabbim sana aşığım. Ve bu canı sana hediye ediyorum.” Mevlana içeri girer, mendili koklar eli titreyerek açar. İçinden san kağıda yazılmış bir not çıkar: “Yemin ederim ki ölümümün gözlerinin önünde olmasını isterdim. Gör ki aşk için ölmek ne demekmiş.” Mevlana olduğu yere düşüp bayılmıştır.Geceden sonra doğan ve kalplerin çöllerini cennetlere çeviren bir gözyaşı bu. Çoraklaşmış ve çöle dönmüş kalpler; açın sadrınızı! Aşkın gözyaşları, serin serin, sağanak sağanak, üzerimize damlıyor; bakın gökyüzüne, nasılda aşk yağıyor.. 10.Silivri Toplama Kampı: Zulümhane Mustafa Balbay Cunhuriyet Kitapları Arka Kapak Uydurma bir örgüt Birbiriyle ilgisi olmayan kişiler Gizli tanıklar ve hayal ürünü iddialar İçinden çıkılmaz hale getirilen bir dava -Mustafa Balbay- Hapishanesiyle, mahkemesiyle "Silivri Toplama Kampı", ortaçağ mantığının 21. yüzyıl olanaklarıyla donatılmışıydı. Filistin askısı yok, dijital işkence var. Kalabalık koğuşlar yok, yalnızlaştırma var. Hukuk yok, "Kuvvetli şüphe" var. Cumhuriyet savcısı yok, hükümet savcısı var. Silivri kapıları, pencereleri demir, biz çelik. Silivri dünyanın en büyük demir-çelik tesisi... -
Malikanem, Ben bir de Maria Callas...
Freyja şurada yorum gönderdi gloria'nın blog başlığı içinde şeb-i yelda...
Ve Gloria uyanır -
Merhaba
Freyja şurada cevap verdi: Çiy.Tanesi başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
Size de iyi forumlar, HOŞ GELDİNİZ -
saymam
Freyja şurada cevap verdi: sayman22 başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
"Yeniden Merhaba" o zaman -
selam
Freyja şurada cevap verdi: japsec başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
Hoş geldiniz Sefa getirdiniz -
"İnsanın içinde ameliyat yapmak için onu bayıltmak gerekir. Ruhunda yapmak için ayıltmak." demiş Özdemir Asaf Ne kadar doğru değil mi?
- 8 yorum
-
- 1
-
-
Mutluluk Yanıbaşında
Freyja şurada yorum gönderdi about.you'nın blog başlığı içinde Something About You
-
ORHAN AFACAN@DAN SELAMLAR
Freyja şurada cevap verdi: mutluluk söz verdi başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
Hoşgeldiniz -
Bana bazen güvenebilirsiniz. >Kısım 1
Freyja şurada yorum gönderdi alamet-i farika'nın blog başlığı içinde alamet-i farika
Tebrik ediyorum Çok güzel bir haber -
humpty dumpty
Freyja şurada cevap verdi: Humpty Dumpty başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
Hoşgeldiniz -
GOD MODE Windows 7'de yeni bir kısayol ortaya çıktı. Bu kısayolla kullanıcı Windows 7'nin tüm yönetimine artık tek pencereden ulaşabiliyor. Windows 7 GodMode özelliğini açmak için masaüstünde sağ tıklayıp "Yeni Klasör" seçeneğini seçin. Klasörün ismini aşağıdaki gibi değiştirim. Klasörün adını aşağıdaki şekilde değiştirin. GodMode.{ED7BA470-8E54-465E-825C-99712043E01C} İsterseniz GodMode yazan kısma kendiniz başka bir isim daha verebilirsiniz. Örnekteki resmi inceleyebilirsiniz. Resimde GodMode yerine WindowsVJ yazılmıştır. Klasörün ismini bu şekilde değiştirdiğinizde klasörün ikonunu Kontrol Paneli (Denetim Masası) logosuna dönüşecektir.Pencereyi açtığınızda ise birden fazla yol kullanarak ulaştığınız 300’e yakın yönetim seçeneğine tek bir dosyada ulaşabileceğinizi göreceksiniz.
-
TinEye RESİM ARAMA MOTORU TinEye size ait olan bir resmi internet üzerinde tarıyor ve ona denk gelen eşdeğerleriyle karşılaştırıyor yani diğer resim arama motorlarından farklı olarak kelime ile değil resim ile arama yapıyor. Yüklediğiniz resmin taramasını bitirdikten sonra ya aynı resmi ya da yüklediğiniz resme benzer resimleri karşınıza getiriyor. Eğer resmin boyutu değiştirilerek kopyalanmışsa veya kesilmiş, rengi değiştirilmişse bile bunları da bulup sizin resminize en çok benzeyenden en az benzeyene doğru sıralıyor. Firefox, Chrome ve Internet Explorer için eklentisi bulunan TinEye jpeg, png ve gif formatlarını destekliyor. Tarayıcı eklentisiyle bir web sitesindeki resme sağ tıklayıp "search image on TinEye" seçeneği tıklanarak arama yapılabiliyor. Dosya boyutu olarak ise maksimum 1mb imkan sağlıyor. TinEye üyelik üzerine kurulu ve ücretsiz olarak hizmet veriyor. Etiketler: benzer görsel arama, benzer resim arama, Benzer Resim Bul, görsel, görsel arama, Resim resim arama, Resim Arama Motoru, Resim Benzeri Ara, Resmin Benzerini Bulma, Resmin Aynısını Bulma, Resim Benzeri Arama, Resim Bul, Resmi Bul, Resim Bulucu, Resim Tanıma Sitesi, Resmin Benzeri, TinEye
-
NTERNET DOWNLOAD MANAGER Bu programla internetin en yavaş olduğu anlarda bile dosya indirirken çok iyi bir bir performans yakalarsınız. Program bilgisayarınızda interneti kullanan diğer uygulamalarla uyumlu çalıştığından download sırasında bilgisayarınızda herhangi bir yavaşlama olmaz ve siz de internette de gezintinize devam edebilirsiniz. Bütün web tarayıcılarıyla uyumlu olan Internet Download Manager aynı zamanda bir çok dosya uzantısını da desteklemekte, listede olmayanları ise size ekleme imkanı vermektedir. Türkçe ile birlikte toplam 45 dili destekler. “Grabber” özelliği sayesinde ise video sitelerinden videoları indirebilirsiniz. Sürüm: 5.19 Lisans: 30 günlük ücretsiz deneme.devam etmek isterseniz satın almanız gerekir. Desteklediği İşletim Sistemleri: Windows 98/Me/2000/XP/2003/Vista/Server 2008/7/NT Programın Üretici Sitesi: Tonec Inc. Etiketler: dosya indirme programları, dosya indirmek, download, download manager, download programı, facebook video indirme, flv indir, hızlı dosya indirmek, hızlı indirme programı, hızlı indirme yöneticisi, hızlı internet, idman, idman manager, indirme yöneticisi, internet download manager, youtube video indirme
-
GOOGLE Görsel Arama Yenilendi
Freyja şurada bir başlık gönderdi: Bilgisayar - İnternet - Web - Donanım
Google görsel arama sayfasını 27 Temmuz 2010 günü itibariyle yenileyerek, resim arama sonuçlarının arasına resim tabanlı reklamlar aldı. Böylece reklamların daha fazla ilgi çekmesini ve reklam verenler daha çok kişiye ulaşmasını sağladı. Yeni tasarım sayesinde daha az tık ile ve daha az zaman harcayarak aranılan resimlere ulaşılabiliyor. İlk görsel arama sayfasında aranılan görsellerle ilgili olarak 1000 adet sonuç sığdırılabiliyor. Resimlerin hepsi aynı anda gösterilmiyor ancak kaydırma yöntemiyle aşağıya doğru inildikçe resimler görünüyor. Bu da hız ve internet kotası bakımından kullanıcının zarar görmesini engelliyor. Etiketler: google, Google Görsel Arama, Google Görseller, Google Görseller Değişti, Google Görseller, Yeni görsel arama, Görsel Arama Değişti, Yeni Görsel Arama -
Wise Registry Cleaner ile Bilgisayarınızı Hızlandırın
Freyja şurada bir başlık gönderdi: Download & Net Programları
Wise Registry Cleaner işini oldukça iyi yapan bir kayıt defteri temizleme programı. Kayıt defteri, bilgisayarınızda yaptığınız bütün işlemleri kaydeden bir bölümdür ve kimi zaman bu bölümde gereksiz ve hatalı bir çok kayıt oluşabilir. Kayıt defteriniz bu tür gereksiz bilgilerle doldukça bilgisayarınız da yavaşlamaya başlar. Örneğin kullandığınız programda herhangi bir ayar değişikliği yaptınız bu işlem kayıt defterine işlenir. Bilgisayarınıza kurduğunuz sonra da kaldırmak istediğiniz programlar, her ne kadar bilgisayarınızdan temizlenmiş gibi görünse de aslında kayıt defterinde silinmeden tutulur. Bilgisayarınızı normal kapat işlemi yapmadan kapatmak zorunda kaldığınızda veya bilgisayarınıza virüs bulaşması durumunda kayıt defterinizde bilgisayarınızın çökmesine neden olabilecek hatalar oluşabilir. Wise Registry Cleaner bilgisayarınızın kayıt defterinde oluşabilecek bu hataları düzenleyecek bir temizleme programıdır. Ayrıca bu programı kullanırken her ihtimale karşı kayıt defterinin yedeğini de alabilirsiniz. Program iki türlü sürümü bulunmakta. Birisi ücretsiz sürüm, diğeri ise ücretli Pro sürüm. Ancak ücretsiz sürüm sizin gereksinimlerinizi büyük ölçüde karşılayabilecek düzeyde. Pro sürümünün artıları şöyle sıralayalım: * Masaüstü düzenleme * Dosya sistemini düzenleme * Ağ bağlantılarını düzenleme * Startup (başlangıç) düzenleme * Açılış hızlandırma * Excel formatında sonuç sayfası Programın Türkçe dil desteği yoktur fakat kullanımı oldukça kolaydır. “Scan” butonu ile kayıt defterini aratabilrsiniz. “Fix” butonu bulunan hataları temizlemek için kullanışır. “Backup” butonu kayıt defterinizi yedekler. “Defrag” butonu ile kayıt defterini birleştirerek, bilgisayarınızın hızlanmasını sağlarsınız. Wise Registry Cleaner, Windows 98/Me/NT/2000/XP/XP-x64/2003/Vista/Vista-x64/2008 Server/Windows7/Windows7-x64 sürümlerini desteklemektedir. Etiketler: bilgisayarınızı hızlandırın, cleaner, hızlı bilgisayar, kayıt defteri, kayıt defteri ayarları, kayıt defteri hataları, kayıt detferi temizleme, pc hızlandırma yöntemleri, registry birleştir, registry temizle, wise cleaner wise, registry cleaner -
Rica ederim
-
PREPOSITIONS: in, on, at ZAMAN ZARFLARIYLA KULLANIMI: Türkçe’de –de, -da anlamına gelen in, on ve at edatları zaman zarfları ile aşağıdaki gibi kullanılır. in Günün üç bölümü için kullanılır. (in the morning, in the afternoon, in the evening.) Aylar ile birlikte kullanılır. (in January, in March, in December.) Mevsimler ile birlikte kullanılır. (in Spring, in Summer, in Autumn.) Yıllar ile birlikte kullanılır. (in 1995, in 2001.) Yüzyıllar ile birlikte kullanılır. (in 19th century.) sonra", "içinde" ya da "sırasında" anlamında kullanılır. (in two weeks/iki hafta içinde, in five years', in three hours'.) ÖRNEK: in may in summer in 1820 in the 1820s in the next century in the ice age in the past in the future on Günlerle birlikte kullanılır. (on Sunday, on Wednesday, on Saturday.) Günlerin sabah, öğleden sonra ve akşam vakitleri için kullanılır. (on Monday morning, on Friday evening, on Saturday afternoon) Tarih ifade edilir. (on February 20, on 15 March 2002.) Noel günü ile birlikte kullanılır. (on Christmas day.) ÖRNEK: on monday on mondays on 30 May on 30 May 2010 on Christmas Day on my birthday on New Year’s Eve at Saatler ile birlikte kullanılır. (at 2 o'clock, at half past five.) Geceyarısı ile birlikte kullanılır. (at midnight) Hafta sonu anlatılır. (at weekend) Noelde yapılanlar anlatılır. (at Christmas) ÖRNEK: at 3 o’clock at dinnertime at bedtime at noon at sunrise at sunset at the moment at 10:30 Bu zaman zarfları ile preposition kullanılmaz. Bu zarflar yalnız kullanılır: Today Yesterday Tomorrow The day after tomorrow The day before yesterday Last night Last week Two weeks ago Next month Next year Tomorrow evening Yesterday evening This evening This afternoon This morning Tonight Every day Every year YERLER İLE KULLANIMI: in Genel anlamıyla, çevresi (çoğu kez üstü de) kapalı bir ortamın içinde demektir. I’m in the car: Arabanın içindeyim. He is in the classroom: Sınıfın içindedir. Kıtalar, ülkeler, eyaletler, kentler vb. ile kullanılırken yer belirtir. My friend is in Germany: Arkadaşım Almanya’dadır. Im in İstanbul: İstanbul’dayım. She is in Africa: O Afrika'dadır. Hal ve durum göstermede kullanılır. She is in trouble: Başı beladadır. Otomobil için in kullanılır. (in the car, in the taxi, in a honda) Im in the car: Arabanın içindeyim. on Üzerinde üstünde anlamında kullanılmaktadır fakat söz konusu olan şey mutlaka bir zemine temas ediyor olmalıdır. The apple is on the table: Elma masanın üstündedir. (Buradan anlamamız gereken elmanın masanın üstünde durduğu ve masayla temas halinde olduğudur.) The Picture is on the wall: Resim duvardadır. (Resim duvara asılmıştır.) Taşıtlar söz konusu olunca, içinde yürüyebileceğimiz büyüklükte taşıtlar için ON kullanılır. (on the bus, on the train, on the ship) Im on the bus: Otobüsteyim. She is on the train: O trendedir. Bisiklet, motorsiklet ve at vb. hayvanlara biniş durumu için ON kullanılır. He is on a motorcyle: O bir motosikletin üstündedir. “Sağda, solda" ifadeleri için ON kullanılır. (on the right, on the left) The house is on the right way: Ev sağdadır. "Telefonda, radyoda, televizyonda" ifadeleri için ON kullanılır. I’m on the telephone: Telefondayım. at IN ve ON kullanmayı gerektirmeyen durumlarda bir şeyin kesin ve ayrıntılı olmayan yerini gösterir. at the bus stop, at the station, at the airport, at the back, at the store etc. Adres verirken, eğer bina numarası veya sokak numarası veriliyorsa, AT kullanılır. Eğer numara olmadan yalnızca sokak ismi veriliyorsa, ON kullanılır. I live at the 5th street. 5. Sokakta otururum. He lives on Geçit Street.
-
•:*´¨`*:•.☆ GLORİA RÖPORTAJI ☆•:*´¨`*:•. HANGİSİ KULLANILMIYO'NUN SORULARI, GLORİA'NIN CEVAPLARIYLA *** İlk olarak bir Gloria tanıtımı alalım sizden. Tabii ki bunun sanal bir röportaj olduğu düşünüldüğünde, Gloria’nın sanallığını zedelemeden ve çok somut bir varlığa dönüştürmeden, bize biraz Gloria’yı anlatır mısın? Kimdir Gloria? Hoş güzel bir arkadaşımızdır. Tartışmayı paylaşmayı sever, bir de bloğu var arada cozutunca oraya yazar. Herkesi sever, bir kısım da onu sever sanırım. Yeter mi bu kadar? Bu mudur yani? Değil tabii kendisinden bahsetmeyi sevmez işte ne bileyim ben. “İyi, hoş, güzel, tartışmayı paylaşmayı sever…” sanki sokak kedisinden bahsediyor yaa Ben bu soruyu sonra cevaplayabilir miyim? Düşünme sürem olsun istiyorum, kendimi tanımadığımdan değil, daha iyi tanıtmak istediğimden. Röportaj baştan çuvalladı. Kabataslak, yüzeysel, fazla derinlere inmeyen bir tanım olsun bari, pazarlıklı röportaj buna deniliyor Giresunluyum, ama İstanbul da doğdum, İstanbul'da büyüdüm. 34 yaşındayım, kütüphaneciyim, çocukları, okumayı, yazmayı, konuşmayı, sinemayı, doğayı, çiçekleri, köpekleri, kitapları severim. Fotoğraf çekerim, gezerim, tozarım, televizyon izlemeyi sevmem, kitap yazma hevesindeyim. Peki Gloria, işimiz var seninle anlaşılan, ama devam edelim, görev görevdir. Seninle iletişimimizi sağlayan mekânın bir internet sitesi olduğundan hareketle siteyle bağlantılı olarak gidelim, Turkish-Media macerası, siteye üyeliğin nasıl başladı, nasıl sürdü? İlkokuldayken bir öğretmenimiz vardı, okul çıkışı her akşam bizi Haliç Parkı'na götürürdü, çok güzel sohbet ederdik. Eve dönerken de bir sonraki akşama cevaplanmak üzere bize bir tane zekâ sorusu sorardı. Ertesi akşama kadar düşünür, aramızda konuşur, cevabı bulmaya çalışırdık. Yıllar sonra bir gün onun sorduğu sorulardan birisi aklıma takıldı, soruyu tam hatırlayamayınca internette bir araştırayım dedim. Google’a sordum, o da bana Turkish-Media'yı gösterdi, girdim, üye oldum. Sonra orada yaklaşık bir ay kadar zekâ soruları ile ilgili bölümde varlığımı sürdürdüm. Turkish-Media benim ilk forumumdu, öncesinde forum kültürüm olmadığından o bir ay boyunca orayı sadece zekâ sorularının olduğu bölümden ibaret sandım. Birinci ayın sonunda diğer bölümleri fark ettim. Sanırım altı yıl kadar oldu, altı yıldır buradayım. Başka forumlara da gitmişliğim olmuştur arada sırada, ama Turkish-Media benim için kürkçü dükkânı gibidir hep, dönerim dolaşırım yine buraya gelirim. SORU- Peki, bu sitede neler seni en çok üzdü, neler seni en çok sevindirdi, en çok mutlu etti, siteye ilişkin duygusal diyebileceğimiz en’lerin neler? Arkadaşlarım Üzenler de oldu, sevindirenler de oldu, çok mutlu edenler de oldu. Az önce bize kendini tanıtırken kitap yazma hevesin olduğunu belirttin, bize biraz bundan bahsetmek ister misin? Çok uzun süredir kitap yazmak istiyorum, çocuk kitabı hatta kitapları. Uzun yıllardır çocuklarla çalışıyorum, çocuk kitapları da artık uzmanlık alanım oldu. Yüksek lisans tezimi de bu konuda hazırladım. Teoride hazırım aslında, sadece pratiğe dökmek kaldı, sanırım önümüzdeki yıl ilk kitabımı bitirmiş olurum. Öncelikle 9-12 yaş arası için mitolojik bir kitap yazmak istiyorum. Sonrasında fantastik edebiyat üzerinde yoğunlaşırım herhalde. Şimdi baktığımızda sitedeki iletilerinin üçte biri bilmeceler ve zekâ soruları kısmında. Kalan üçte ikilik bölümün dağılımı ne şekildedir, yani hangi konulara meylin vardır, nelerle ve neden ilgilenirsin? Sinema sayfası sanırım ikinci sırada geliyordur. Aktif olarak forumun bu iki yerinde yazıyorum. Sonrası için bir sıralama yapamam, fakat her gün mutlaka yeni yazılmış iletileri okuyorum. Forumun en çok kullandığım butonu "bugünkü aktif içerikler" butonu. Ne var ne yok okuyorum asla da aksatmıyorum. Bu forumun en sevdiğim yanı, bakış açımı son derece genişletmiş olması. Herkesin düşüncelerini okumak, konulara değişik açılardan bakabilmemde bana çok yardımcı oluyor. Forumda “bugünkü aktif içerikler” diye bir buton mu vardı ve ben neden bilmiyorum? En altta online üyelerin göründüğü bölüm var ya işte onun üst tarafında o buton. Sanırım çok kişi bilmiyordur. Aynı sorunun devamı olarak bir de şunu sorayım. Neden yoğunluklu olarak zekâ oyunları? Soruyu biraz açmam gerekirse mesela Gloria’nın çocuksu ruhunun yansıması olabilir ya da bir karakter olarak Gloria’nın normalin üstündeki zekâsını diğerleri için görünebilir kılmak amacıyla gerçekleştirdiği içgüdüsel bir yöneliş olabilir ya da rekabetçi yapının tezahürü ya da belki başka bir şey, neden özellikle zekâ oyunları Gloria? Hatta soruyu şöyle genişleteyim, fantastik edebiyat, mitoloji ve zekâ sorularına meyil arasında sence bir bağlantı var mı? Bir ara unutkanlık başlamıştı bende, bu da beni çok rahatsız ediyordu. O zamanlar düzenli olarak yapılan beyin jimnastiğinin unutkanlığa iyi geldiğini okumuştum bir yerlerden. Bunun üzerine zekâ sorularıyla ilgilenmeye başladım. O gün bu gündür de beyin jimnastiğimi aksatmadan yapıyorum. Sadece bizim forumda değil, diğer forumlarda da ve hatta yabancı forumlarda da bu konuyla ilgili sayfalara yöneliyorum hep. Daha bugün yeni bir site buldum ve yaklaşık 3 saatimi orada geçirdim. Ayrıca sadece internet üzerinden değil, kitaplardan da yararlanıyorum ve gazetelerin bulmaca sayfaları da en favori sayfalarımdır. Ayrıca bir soruyu çözmek bana kendimi iyi hissettiriyor. Bir de utanmadan çalışırım derler daha sonra, hatta eve gelince çok yorgunum bile derler. Hatta emekli olduktan sonra ben bu vatana 25 sene hizmet verdim demezler mi deli olurum, üç saat oyun oynamış ve utanmadan söyleyebiliyor. Bugün iş yavaşlatma eylemi yaptım. Daha ayın 15’i olmadan param bitti, kızgınım, çalışmadım, çalışmak da istemedim. Anladım. Hı hı, çok anlayışlısın Hayırlısı ne diyelim ve daha çok cıvımadan sorulara devam edelim. Yaklaşık beş, altı yıllık üyesin ve bu beş, altı yıllık üyeliğinde yazmış olduğun 5 bin civarında mesaja karşı çok az blog yazın var. Yazmıyor musun, yayınlamıyor musun? Ben kendimle başa çıkamadığın her zaman yazarım. Yani yazıyorum, ama yayınlamıyorum. Çünkü her şeyi yayınlamak özelime ihanet gibi geliyor. Yazdıkların özel değil mi sence? Özel veya genel diye ayırmıyorum, paylaşılabilir veya paylaşılamaz diye ayırıyorum. Yani özelimi paylaşmak ya da paylaşmamak arasında karar veriyorum. Peki, siteden biraz uzaklaşıp özele gelelim bir an için, Gloria’nın hayata bakışı nasıldır, nedir Gloria için hayat ve Gloria’ya ne gibi haklar ve sorumluluklar yükler? John Lennon’un bir sözü vardır, "Hayat biz onu planlarken başımızdan gelip geçenlerdir." diye. Hayat benim için de birkaç sene öncesine kadar böyle bir şeydi, ama artık planlamamaya çalışıyorum. Hayatın yüklediği sorumluluklara gelince aslında hayat her insana yaşamını sürdürebilmesi için doğduğu andan itibaren bir takım sorumluluklar yüklüyor. İnsanın acıkan karnını doyurması da bir sorumluluk, aybaşı geldiğinde evinin kirasını zamanında ödemesi de bir sorumluluk. Sorumluluk bir yük aslında, bazıları taşıyor, bazıları altında eziliyor, bazıları hiç yüklenmiyor bile. Ben ise her daim sorumluluklarımla birlikte yaşıyorum. Kimi zaman çok ağır geliyor, “etim budum ne ki benim” diyorum. Yine de tüm ağırlığına rağmen henüz ezilmiş değilim çünkü başkaldırma hakkı diye bir hakkım olduğunu biliyorum. Çok sıkarsa başkaldırıyorum bir süreliğine hayata, grev gibi bir şey işte Bu arada yine Lennon efendiye ithafen planlamamak ve hatta anı yaşamak bizi nesneleştirmez mi ya da başımızdan gelip geçenler de aslında o planların ve bizim yaptıklarımızın ya da yapamadıklarımızın bir bileşkesi olamazlar mı? Ben anı yaşamıyorum, sadece geçmişe artık çok fazla takılı kalmak istemiyorum. Geçmiş geçti gitti düzeltilemez ama geçmişten çok güzel ders alınır. Yani evet geçmiş, yaptıklarımızın ya da yapamadıklarımızın bir bileşkesidir, kabul ediyorum. Bu gerçeği de geçmişten gereken dersi alarak değerlendiriyorum, bugün aynı hataları yapmamaya gayret ediyorum. Geleceği de planlamamaya çalışıyorum, çok kolay bir şey değil tabii ama çok fazla ölüm gördüm, gelecek için yaşayıp bir geleceğe sahip bile olamadılar. İnsan geleceği planlarken, bazen bugün yaşadığı birçok güzelliği hiç düşünmeden geleceğe kurban edebiliyor, hani derler ya “benim için bir gelecek vaat etmiyordu” diye. Çok acı… Sadece diyeceğim bu… Ben kendime çeki düzen verme çabasındayım. Kendimi nesneleştirmiyorum yani anlamlandırıyorum bir yerde. Peki, plan konusunda plan yapmamayı planlıyoruz, anlaşıldı. Devam edelim, bir gün zekâ oyunları bölümünde espri olsun diye siyasi hareketlerden bir tanesinin sloganını kullanmıştım ve sen bana benim o taraklarda bezim yok demiştin. Gerçekten de o taraklarda bezin yok mudur, yani siyasi, politik anlamdaki mücadelelerle ilgilenmez misin? Ben hatırlamıyorum sana öyle bir şey dediğimi, demişsem de şaka demişimdir, çünkü o taraklarda çok fazla bezim var. Peki, burada yön, vesaire konularına hiç girmeyelim, insanların özellerinde kalsın tercihleri. Ne de olsa ille de öğrenmek isteyen olursa tercihlerini bütün mesajlarını açar okur. Biz sorularımıza devam edelim. Altı yıldır sitedesin ve muhtemelen daha uzun süreden beri internettesin. Geçmişe dönüp baktığında internette geçirdiğin zamanı internetin olmadığı dönemlerdeki yaşantınla karşılaştırdığında kayıp zamanlar olarak mı nitelendirirsin, kazançlı zamanlar olarak mı? Soruyu şöyle de genişletebiliriz aslında, internete harcadığın vakti bir başka şeye harcamış olsaydın sence hayatında ne gibi değişiklikler olurdu? Bu söylediklerini internet için değil televizyon için düşünürüm. Mesleğim gereği bilgiyi ve belgeyi toplar, düzenler, kullanır ve kullanmasını öğretirim. Internet de benim işimde kulandığım bilgi kaynaklarından bir tanesidir. İnternet de bir çeşit kütüphanedir, ama kütüphaneden farkı içeriğindeki bilginin düzenlenmemiş olmasıdır. Eğer doğru kullanamazsan internet, doğal olarak da bilgi sana hükmeder, oysa doğru kullanıldığında sen bilgiye hükmedersin. İnterneti hayatımın gereksiz değil, vazgeçilmez bir parçası olarak görüyorum ve ben internetin bana sunduğu tüm bilgiye hükmedebiliyorum. Bir de son olarak sitenin son hali, daha açıkçasını söylemek gerekirse sitedeki durgunluk, geçmişe nispeten katılımsızlık üzerine neler düşünüyorsun? Çoook gelen gördük biz, sonra da giden ama kalan sağlar bizimdir, kalanların katkısı, katılımı yeter bize hem nerede çokluk orada bolluk demişler değil mi Peki, röportajı böyle bir cevapla bitirelim artık. Röportaj için teşekkürler Gloria. Aaa bitti mi? Bu röportaj işi zevkliymiş, ben birkaç kişiyle daha röportaj yapayım, ancak kesecek beni öyle görünüyor. Röportajı yapanlardan biri seni kesmezse tabii… Herkes benim kadar sabırlı olmayabilir.
-
Yaz geldi, eğer balkonunuzda terasınızda saksı içinde bitki yetiştirmek istiyorsanız bilmeniz gereken bazı püf noktaları var. Bunlar nelerdir peki; Öncelikle kullanacağınız topraklar mutlaka kumlu ve geçirgen olmalıdır. Saksınızı toprakla doldurmadan önce saksının alt kısmına koyacağınız taşlar toprağın geçirgen olmasını sağlayacak ve toprağın fazla su çekmesini engelleyecektir. Saksılarınızı bitkilerin kök sistemine göre seçmeniz gerekir. Kökler enine veya boyuna gelişir. Buna göre saksınızı enine veya boyuna göre seçebilirsiniz. Çiçekçinize mutlaka aldığınız çiçeklerin ısı, ışık vb. gereksinim duyacakları koşullar konusunda danışın. Saksılarınızı çiçeğiniz gereksinimlerine göre balkon veya terasınızda konumlandırın. Saksıda yetiştirdiğiniz bitkiler topraktaki besin maddelerini hızla tüketeceklerinden bitkinizi diktikten sonraki ikinci aydan itibaren toprağa mutlaka besin vermelisiniz. Kalıcı bitkiler için uzun etkili granül veya çubuk besinler; mevsimlik bitkiler içinse 2 haftada bir suda eriyebilen gübreler işinize yarayacaktır. Saksıya diktiğiniz bitki eğer kalıcı bir bitkiyse ve bir sonraki sene saksısı değiştirilmeyecekse, ilkbahar ayında bitkinin toprağına gübre ilave etmeniz bitkinizin daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır.
- 25 cevap
-
- 1
-