Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ugurozaltin

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    164
  • Katılım

  • Son Ziyaret

İletiler gönderen: ugurozaltin

  1. ARKADAŞLAR SİZLERDE BİLDİKLERİNİZİ BULDUKLARINIZI EKLERSENİZ SEVİNİRİM

     

    <<Gördüklerim beni görmediğim yaratıcının varlığına inanmaya zorluyor."

    EMERSON

     

    Ancak Allah'a inandığım zaman yaşadığımı anladım."

    TOLSTOY

     

    "Batıl inanış, zayıf kafaların dinidir."

    PLATON

     

    Dertli olmanın sırrı, dertli olup olmadığımızı düşünecek kadar boş vakte sahip olmamızdır."

    BERNARD SHAW

     

    İnsanlar ancak adaletle doyurulur. Emerson

     

     

    "Sakın ahlak kurallarını çiğnemeyin çünkü öcünü çabuk alır."

    TOLSTOY

     

    "Nasıl kafa sayısı kadar düşünce varsa, kalp sayısı kadarda sevgi çeşidi vardır."

    TOLSTOY

     

    Güzel olan sevgili değil, sevgili olan güzeldir."

    TOLSTOY

     

    Hakli bir dusuncenin meyve vermemesi munkun degildir. TOLSTOY

    Haklı olduğunuza inanıyorsanız, sakin olmayı başarabilirsiniz. Bud Holiday

     

     

     

  2. HALOGRAFİK EVREN VE PARANORMAL OLAYLAR

    Stanford üniversitesi beyin cerrahı Karl Pribram ve fizikçi David Bohm (Kuantum teorisyeni) insan beyninin halografik bir evrende ,bir halogram gibi çalıştığını bildirdiler. Halogram; cisim tarafından dağılan ışık dalgasının, eş titreşimde tepeler ve yarıklardan oluşan anlamsız, bulanık bir girişim deseni olarak bir plaka üstüne kaydedildiği merceksiz bir fotografik işlemdir. Bu fotografik kayıt lazer gibi birleşik (aynı frekans ve aynı faza sahip iki veya daha fazla dalgadan oluşan) bir ışık altına yerleştirildiğinde üç boyutlu imgeler ortaya çıkar. Halogramın herhangi bir parçası imgenin tamamını yeniden kurar.

    Bu buluş metafizik ile fiziği birleştirme noktasına getirmiştir. Eşyanın olayların, zaman ve mekanın farklı ve ayrı anlaşılan oluşum gerçeğinin altında tüm şeylerin ve olayların mekansız, zamansız ve bölünmemiş olduğu tezahür etmemiş, örtülü bir titreşimsel -frekans düzeni vardır. Bizlerdeki halogram enerji zamansız ve mekansızdır. Doğa üstü,doğanın bir parçasıdır. Tüm doğa ötesi fenomenler fizikteki nükleer fenomen gibi sadece o anda başka boyutları okuduğumuz anlamına gelmektedir. Telepati önceden bilebilme şifa gibi olaylar zaman ve mekanı aşan boyutta oluşmaktadır. Enerjinin buradan oraya gitmesine hiç gerek yoktur; zaten orası diye bir şey yoktur.

    S Bohm, algıladığımız dünyayı vitrinolarak adlandırır. Tüm şuurumuz; geçmiş bilgimiz ile şu anki algısal verilerin kaynaştığı bir vitrindir demektedir. Fakat egomuzun altında evrensel ,mekansız ve zamansız hafıza yaşamaktadır. Bunu hipnotik translarda devamlı görmekteyiz zamanın rölatif ve göreceli olduğu trans altındaki bireyde farklı algılandığını net bir biçimde kanıtlayabiliriz.

    Her birimiz halografik evrene doğar ve ilk ayları tüm hayatla uyumlu bir birlik ile geçiririz. Halogram kendinin farkında değildir. Bu halogramı taşıyan insanda kendi farkında değildir. Farkındalık gelişir fakat halogramdan çıkmış oluruz. Beyin yapısındaki delta, teta, alfa, beta frekanslarında deneyimlediğimiz bilinç durumları ve bu durumlara denk gelen algılamalar arasındaki benzerlikler çok ilginçtir.

    Teta frekansı C.G.jung un kolektif bilinçaltı diye adlandırdığı kavrama denktir. Burada hayatın ve halogramın arşetepik niteliklerini deneyimleriz.

  3. HALOGRAFİK EVREN VE PARANORMAL OLAYLAR

    Stanford üniversitesi beyin cerrahı Karl Pribram ve fizikçi David Bohm (Kuantum teorisyeni) insan beyninin halografik bir evrende ,bir halogram gibi çalıştığını bildirdiler. Halogram; cisim tarafından dağılan ışık dalgasının, eş titreşimde tepeler ve yarıklardan oluşan anlamsız, bulanık bir girişim deseni olarak bir plaka üstüne kaydedildiği merceksiz bir fotografik işlemdir. Bu fotografik kayıt lazer gibi birleşik (aynı frekans ve aynı faza sahip iki veya daha fazla dalgadan oluşan) bir ışık altına yerleştirildiğinde üç boyutlu imgeler ortaya çıkar. Halogramın herhangi bir parçası imgenin tamamını yeniden kurar.

    Bu buluş metafizik ile fiziği birleştirme noktasına getirmiştir. Eşyanın olayların, zaman ve mekanın farklı ve ayrı anlaşılan oluşum gerçeğinin altında tüm şeylerin ve olayların mekansız, zamansız ve bölünmemiş olduğu tezahür etmemiş, örtülü bir titreşimsel -frekans düzeni vardır. Bizlerdeki halogram enerji zamansız ve mekansızdır. Doğa üstü,doğanın bir parçasıdır. Tüm doğa ötesi fenomenler fizikteki nükleer fenomen gibi sadece o anda başka boyutları okuduğumuz anlamına gelmektedir. Telepati önceden bilebilme şifa gibi olaylar zaman ve mekanı aşan boyutta oluşmaktadır. Enerjinin buradan oraya gitmesine hiç gerek yoktur; zaten orası diye bir şey yoktur.

    S Bohm, algıladığımız dünyayı vitrinolarak adlandırır. Tüm şuurumuz; geçmiş bilgimiz ile şu anki algısal verilerin kaynaştığı bir vitrindir demektedir. Fakat egomuzun altında evrensel ,mekansız ve zamansız hafıza yaşamaktadır. Bunu hipnotik translarda devamlı görmekteyiz zamanın rölatif ve göreceli olduğu trans altındaki bireyde farklı algılandığını net bir biçimde kanıtlayabiliriz.

    Her birimiz halografik evrene doğar ve ilk ayları tüm hayatla uyumlu bir birlik ile geçiririz. Halogram kendinin farkında değildir. Bu halogramı taşıyan insanda kendi farkında değildir. Farkındalık gelişir fakat halogramdan çıkmış oluruz. Beyin yapısındaki delta, teta, alfa, beta frekanslarında deneyimlediğimiz bilinç durumları ve bu durumlara denk gelen algılamalar arasındaki benzerlikler çok ilginçtir.

    Teta frekansı C.G.jung un kolektif bilinçaltı diye adlandırdığı kavrama denktir. Burada hayatın ve halogramın arşetepik niteliklerini deneyimleriz.

  4. <<ÖLDÜRÜN>> EMRİ NEFS İÇİNDİR ARKADAŞIM.

    İLİMDEN BAŞKA TÜM TALİ YOLLAR SAPKINLIKLARA SÜRÜKLER.

     

    <<BEŞİKTEN MEZARA İLİM ÖĞRENİN>> HADİS UYARISI BİZE FARZDIR.

    KUTSAL KİTABIMIZDA ELLİ BELKİ DAHA ÇOK AYETTE

    << NEDEN DÜŞÜNMÜYORSUNUZ ? AKLINIZI NEDEN KULLANMIYORSUNUZ ? NEDEN İBRET ALMIYORSUNUZ ? KÖR İLE GÖREN, CAHİL İLE BİLEN BİR OLUR MU ? AYETLERLE DOLUDUR

     

    İLK VAHYİ <<OKU>> OLAN BİR KUTSAL KİTAP İLME NASIL TERS OLUR ?

  5. TANRI İLE ALLAH AYNI ŞEY DEĞİLDİR

    TANRI, TAPINILANDIR - ALLAH İSE KULLUK EDİLEN

     

    TANRI, HAYALİMİZDE OLUŞTURDUĞUMUZ BİR ZANDIR

    ALLAH İSE SONSUZ İSİM-SIFAT TECELLİLERİNİN YARATICISI MUTLAK TEK

     

    TANRI, BİR MEKAN İSNAT EDİLEN, BEŞER ÖZELLİKLİ TON TON İHTİYAR KILIKLI, YILDIZLARDA OTURDUĞU VAR SAYILAN, KAH KIZIP KULLARINI ATEŞE ATAN, KULLARI ELİNDEN KAÇABİLİRSE VEYA ONU KANDIRABİLİRSE KURTULAN, CENNETLERE GİRİP VUR PATLASIN ÇAL OYNASIN TELE VOLE MİSALİ BİR YAŞAM HAYALİ VE TANRISI.

     

    ALLAH İSE , HU VALLAHU EHAD. ALLAHUS SAMED. OLAN VE İLMİNDE EVREN BİR NOKTA OLAN VE SONSUZ NOKTALARIN sAHİBİ OLAN MUTLAK TEK TİR.

  6. EMPERYALİZM, ÇANAKKALE DE VE KURTULUŞ SAVAŞIMIZDA O KADAR ZAVALLI OLDUKİ, AKILLARINA O GÜNLER GELİNCE ADAMLAR DELİRİYOR.

     

    KENDİLERİNİ MADDECİLİK HIRSIYLA SÖZDE ASLAN ZANNEDEN O SÜNEPELER DONLARINI BİLE TOPLAYAMADAN YEDİKLERİ TEKMENİN TADINI HALA UNUTAMADILAR, FARELER GİBİ ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA DAĞILDILAR

     

    BİR KASA MADEN SUYU İLE BİLE TEK HAZMEDEMEDİKLERİ MUSTAFA KEMAL DİR

  7. 21 temmuz 2005 sabah gazetesi

    okumayanlar olabilir diye aldım

     

    Askerin örnek gösterdiği yasa

     

    Orgeneral Başbuğ, "Terörle mücadele için Avrupa'da geçerli kanunlar bizde olsun yeter" dedi. SABAH, o kanunları buldu.

     

    Başbuğ, "İngiltere'de örgüt rengi taşıyan rozet takamazsın. Bizde canlı bomba ölümsüz ilan ediliyor" demişti... SABAH, yasayı inceledi. Bize demokrasi dersi verenler bakın terörle nasıl savaşıyor:

     

    Terör örgütlerinin toplantılarına destek verenler veya katılanlar 10 yıl hapis cezasına çarptırılır.

     

    Terör örgütünü destekleyen nitelikte müzik çalanlar ve pankart taşıyanlar en az altı ay hapis yatar.

     

    Terör örgütleri için para ve yardım toplayanlar beş yılını demir parmaklıkların ardında geçirir.

     

    Teröristler hakkında bilgi sahibi olup da bunu polise vermeyenler de beş yıla mahkûm edilir.

     

    Polis, tutuklama izni olmaksızın gerekçeli şüphe ile tutuklama yapar.

     

    İşte terörü boğacak yasa

     

    Genelkurmay 2. Başkanı Org. Başbuğ'un örnek verdiği İngiltere'deki Terörle Mücadele Yasası önemli yaptırımlar içeriyor. Örgütlerin renkleri, rozeti ve müziği yasak. Terör örgütlerini destekleyen müzik veya pankartların cezası 6 aydan başlıyor.

     

    Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un, terör konusunda basını bilgilendirme toplantısında vurguladığı, İngiliz Terörle Mücadele Yasası, terör örgütü propagandasını kesmek amacıyla basına ve sempatizanlara ciddi kısıtlamalar getiriyor. İrlanda çıkışlı ayrılıkçı terör örgütü IRA için tasarlanmış kanunda, terör örgütlerini destekleyen nitelikte müzik, pankart ve poster taşımanın cezası 6 aydan başlıyor. SABAH'ın görüştüğü üst düzey emniyet yetkilileri, Org. Başbuğ'un uyarısı doğrultusunda, terör örgütleriyle bağlantısı olanlar, örgüte destek sağlayanlar, propagandasını yapan bazı kuruluşlar, kişiler ve sivil toplum örgütlerine yönelik cezalar getirecek yeni yasal düzenlemeler yapılması bekleniyor. Hükümet kaynakları da Meclis'in önümüzdeki dönemde Terörle Mücadele Yasası'nı gözden geçireceğini söyledi. Başbuğ, basın toplantısında, Türkiye'deki Terörle Mücadele Kanunu'nun yeniden gözden geçirilmesini istemiş ve, "TMK, gerçekten ihtiyaca cevap verecek bir hale getirilmelidir. Batı ülkelerinde olanlar olsun, yeter. İngiltere'de 2000 yılında çıkarılan Terörizm Kanunu'nun 13'ncü maddesi kapsamında yasaklanmış bir örgütün renklerini taşıyan bir rozet bile takamazsınız" demişti.

     

    TERÖRE DESTEK VERENE 10 YIL

    SABAH'IN emniyet kaynakları ve İngiliz resmi belgelerinden araştırdığı İngiltere Terörle Mücadele Yasası'nın bazı maddeleri şöyle:

     

    KISIM-2: Terör örgütlerinin toplantısına destek verenler, katılanlar ile yardım edenler 10 yıl hapisle cezalandırılır.

     

    KISIM 3: Her kim, halkın toplu bulunduğu yerlerde, terör örgütlerini destekleyecek şekilde elbise veya benzeri şey giyerse, müzik çalarsa, pankart taşırsa, 6 aydan az olmamak üzere hapisle cezalandırılır.

     

    KISIM 9: Her kim, terörizmle ilgili faaliyette kullanılmak üzere, para veya diğer mallardan toplamaya çalışır, para veya diğer malları kabul eder veya yardımda bulunursa 14 yıl hapis cezası verilir.

     

    KISIM 10: Her kim, yasaklanmış bir faaliyet için yardım toplar, toplanmasına çalışır, bağışta bulunur, borç verir, bunların elde edilmesine imkân sağlarsa 14 yıl hapisle cezalandırılır.

     

    KISIM 18: Teröristler hakkında bilgilere sahip olduğu halde yakalanması için bunları polise vermeyen kişiler 5 yıl hapisle cezalandırılır.

     

    KISIM 14: Polis tutuklama müzekkeresi olmaksızın, gerekçeli şüpheden dolayı tutuklama yapabilir.

     

    KISIM 15: Polis, bir kişinin üstünü ve eşyasını, tutuklamaya mesnet teşkil edebilecek unsuru dökümanı tespit etmek için arayabilir.

     

     

    BAZILARI BU YAZIYI İYİ OKUSUN LÜTFEN

    MAZLUM KİSVESİNE BÜRÜNMÜŞLER ÖZELLİKLE...

  8. AH ARKADAŞIM SENİ ANCAK DUVARDAN PARDON EVLİLİKTEN DÜŞEN ANLAR,

     

    BEN DE 4 YILLIK BİR EVLİLİĞİN YIKINTISININ ALTINDAN 4 YILDA ANCAK ÇIKABİLMİŞ VE ŞEKERİ 300 LERE TIRMANMIŞ BİRİ OLARAK SANA ŞUNU TAVSİYE EDECEĞİM :

     

    1- HAKLILIĞIN YÜZDE 60 VEYA ÜZERİ İSE KURTULDUĞUNA SEVİN

     

    4 AY BAYA KISA ASLINDA, ÇOK BÜYÜK BİR YANLIŞ OLMADIKÇA......

     

    O YANLIŞ SENDE İSE BİLMEM, ONDA İSE HİÇ TAKMA,KURTULUŞUNA SEVİN

  9. <<BU ÜLKE ICIN EMEK VEREN, BU ÜLKENIN BAGIMSIZLIGI ICIN MÜCADELE VEREN HERKES, TÜRK MILLETINI OLUSTURUR DEMIYOR MU M.KEMAL?

    BURADAN, ATATÜRK´ÜN IRKCILIGI DESTEKLEMEDIGI ANLASILMIYOR MU?>>

     

     

    BU SÖZLERİ ALKIŞLIYORUM ARKADAŞLAR

     

    BÜTÜN YAZAN ARKADAŞLARA KOCAK DOLUSU SEVGİLER

  10. BÜROKRATLARIN HALKA HESAP VERME GİBİ BİR DERTLERİ YOK

    SİYASETÇİLERİNDE <<YAPTIRMIYORLAR>> DEME LÜXLERİ YOK

    ASKERİNDE SEÇİM KAZANMA HIRSI VEYA KAYBETME KORKUSU YOK

     

    İŞTE OLAYI ÇETREFİL YAPANDA BU

    BÜROKRAT HIRSLI VE BECERİKSİZ OLURSA

    SİYASETÇİ ÇOK HAYALCİ VE KORKAK OLURSA

    ASKERDE BİR HİDDETLENİR VE KİBİRLENİRSE

     

    İŞTE O ZAMAN ROLLER DEĞİŞİVERİR, ASKER HÜKÜMET, SİYASETÇİ MAHALLESİNDE BAKKAL, BÜROKRATTA <<ÇANKAYA ŞİŞMANI>> OLUR

     

    ANLAŞILDIMI ?

  11. CANUGUR BEY VE KARTAL İLHAN BEY

    ELLERİNİZ DERT GÖRMESİN, GÖNÜLLERİNİZ KURAKLIK ÇEKMESİN

     

    HATA YAPTIĞIMDA BANA SAMİMİYETLE EMİN YÖNÜ GÖSTERECEK ARKADAŞLAR OLARAK BANA GÜVEN VERDİNİZ,

     

    YAZILARINIZ SON HARFİNE KADAR OKUNMAYI HAK EDİYOR

    SEVGİLER

  12. İKİ ARKADAŞIMA DA ÇOK TEŞEKKÜRLER

     

    SÜRÜ ZİHNİYETİNDEN KURTULAMAMAK, İKİ FARKLI SEÇENEKTEN DOĞRU OLANI SEÇMEK DEĞİLDE ÇOK OLANI SEÇMEK DİYE DE TANIMLAYABİLİRİZ.

     

    FANTASTİK OLARAK KARŞILAMAZSANIZ BİR ŞEY SÖYLEYECEĞİM.DİNİ İNANÇ OLGUSUNDAKİ HAYVAN KURBAN ETMEK SEMBOLÜ KİŞİDEKİ SÜRÜ ZİHNİYETİNİ BOĞAZLAMASI OLARAK BEN ANLIYORUM.MESELE KAVURMA ŞÖLENİ DEĞİL YANİ.

     

    BOŞ KAVRAMLAR SU ÜSTÜNDE YÜZEN İÇİ BOŞ CEVİZ KABUKLARI GİBİDİR, DOĞRU KAVRAMLAR İSE SEDEFTEKİ İNCİLER GİBİDİR.İLİM DENİZİNE DALIP ÇIKARABİLMEK GEREKLİDİR.

     

    HERKES DALGIÇ OLAMIYOR

  13. NE YÖRÜK OLDUĞUNUZ NE KÜRTLÜĞÜNÜZ BELLİ

    CAMİ İLE KİLİSE ARASINDA KARARSIZ KALMIŞ BEYNAMAZ GİBİSİNİZ

     

    İLK YAZMIŞ OLDUĞUM YAZIYI ANLAMADINIZ VE ANLAMAMAYA DA İNAT EDİYORSUNUZ

     

    BU TOPRAKLAR ÜZERİNDE KANUNLARA VE TOPLUMA ZARAR VERMEDEN SAYGILI BİR ŞEKİLDE YAŞAYAN KİŞİLERİN KÜRT KİMLİĞİNDEN KİMSE RAHATSIZ DEĞİL.

     

    AMA BİRDE ERMENİ HAİNİYETİNİ KÜRT KILIFINA UYDURAN VE BU OYUNA DÜŞEN AHMAK HAİN AYRILIKÇI KÜRTLER VAR.İŞTE BİZİM GİBİ VATANINA SAHİP ÇIKANLARI SİNİR EDEN BU KÜSTAHLAR.

     

    SİZ OLAYI HEP ÇARPITTINIZ.GERİ KALMIŞLIKTA BATIDA ÖYLE KÖY VE KASABALAR VAR Kİ HAYRET EDERSİNİZ.AMA ONLAR ÇETELEŞMİYORLAR.KÖY AĞALIĞI DERDİ ORALARDADA VAR, ONLARDA EMPERYAL SİSTEMCE SOYULUP SOĞANA ÇEVRİLMEKTE, ONLARDANDA HIRSIZ UĞURSUZ ÇIKMAKTA...AMA BENİM ANLATMAK İSTEDİĞİM İHANET YANİ HAİNLİK ZİHNİYETİ.BU ZİHNİYET TEDAVİ OLMAZ BİR HASTALIKTIR.

     

    BU ZİHNİYETİN TOHUMLARI İSTANBULDA DA YAŞAR VE ŞEHRİN İÇİNE EDER.YANİ NEREDE YAŞADIĞI ÖNEMLİ DEĞİL.İSTERSE ALMANYA DA 30 YIL GEÇİRSİN YİNE DE ADAM OLAMAZ.YEDİĞİ ÇANAĞA EDER.

     

    İŞTE BU HAİNLER ANADOLU İNSANINI 40 YIL ALDATTILAR.SAĞ PARTİLERE SIZIP NURCU-DİNCİ KİSVEYE BÜRÜNDÜLER. SOL PARTİLERE SIZIP KAH SENDİKALARI, KAH ALEVİLİĞİ, KAH SÖZDE KARDAŞLİK PALAVRALARIYLA KİSVELENDİLER VE ÇEKİÇ GÜÇ VE ONU GETİREN ÇANKAYANIN ŞİŞMANI LAKABLI ANA TARAFTAN KÜRT VE NURCU KİŞİ PKK NIN SİLAHLI TERÖR KANADINIDA BÜYÜYÜP SERPİLMESİNE EN UYGUN ZEMİNİ ÇEKİÇ GÜÇ İLE HAZIRLADI.

    ÜLKÜCÜLERDE BÖYLECE İSTİSMAR EDİLMİŞ OLDULAR ÇÜNKÜ 4 EĞİLİMİN BİRLEŞMESİ OLAN O PARTİDE ONLARDA VARDILAR.VEBALDE ONLARDA HAK SAHİBİ.BEDELİNİDE ÖDÜYORLAR

     

    BU YAZIM GERÇEK ÜLKÜCÜLERE ELEŞTİRİ DEĞİLDİR.AMA SAHTELERİ ÜZERLERİNE ALINABİLİRLER

  14. arkadaşlar bu temcit pilavı çok su kaldırır. bıkmadınız mı hala ?

    <<ilim ilim bilmektir

    ilim kendini bilmektir

    sen, kendini bilmezsen

    bu kuru bir emektir>> yunus emre

     

    BUGÜN DE ZAMANIN YUNUSU VAR AMA ORTALIKTA CİYAKLAMIYOR

    SESSİZ VE DERİNDEN GÖNÜLLER FETHEDİYOR

  15. GÜZEL BİR ÖRNEK VERMİŞSİNİZ, GÜNÜMÜZDE GERÇEKTEN ÇOK VAHİM ŞEYLER YAŞANMAKTA

     

    HADİSLER AÇISINDAN BAKARSANIZ YAŞANAN HER ŞEY NORMAL ÇÜNKÜ KIYAMET ALAMETLERİNDE DÜNYANIN SONUNUN GELECEĞİ KESİNDİR.HER DOĞAN MUTLAKA ÖLECEKTİR.

     

    İNANANLAR KEŞKE TAKKE CÜPPE İLE UĞRAŞACAKLARINA BİRAZ ZİHİN VE PARAPSİKOLOJİ İLE İLGİLENSELERDİ.

     

    <<DIŞI SU İLE YIKARSIN, İÇİ İSE GÖZYAŞLARI TEMİZLER>> MEVLANA

    <<DÜNYA MÜ'MİN E ZİNDANDIR>> HADİS

     

    LÜTFEN DÜNYADA CENNET ARAMAYALIM ÇÜNKÜ BURASI ÇİLE YURDUDUR

  16. SAYIN CANUGUR

    Büyük şirket evlilikleri dünyada devletlerinde üzerinde bir şeylerin oluştuğunu gösteriyor, derin devlet kavramı DÜNYA DERİN DEVLETİNİ mi doğuruyor yoksa_ Bu sancılar bir doğum sancısımı ? Eğer öyle ise önümüzde FİLLERİN KAVGASI kaçınılmaz.

    Dünya çayırı genişlemiyor ama filler daha da şişecek, bence önümüzde çok tehlikeli yıllar var.

    2001 kuleler ile başladı, herhalde bir 10 yıl sürprizlerle dolu

    sevgiler

  17. DOĞRU KAVRAMLAR

     

    Kavramları doğru anlamadığımız, anlayamadığımız müddetçe yaşantımızı eğreltilikten doğrultabilmemiz asla mümkün değildir.

     

    İnanç,siyaset ve ekonomik yönden kavramların içini o kadar boşalttık veya boşaltmalarına izin verdik ki zihnimizde sapmanla buğday birbirinden bir türlü ayrılamıyor.Galiba ayırıcı olarak bir rüzgar esmeli.

     

    İnanç,siyaset ve ekonomik kavramlar o kadar karıştı ki, müslümanım diyeni inkarda, solcuyum diyeni patronluk-ağalıkta, sağcıyım diyeni hırsızlıkta at başı gidiyor görüyorsunuz.Hayret ki ne hayret.Ya yaptığını bilmiyor yada biliyor da karşısındakini ahmak sanıyor.

     

    Sağcılık dediğimiz sermaye gücü ve kullanma becerisidir.Hırsızlık,faizcilik değildir.Zıddı olan beden ve zihin emeğine de düşman değildir.

     

    Solculuk dediğimiz de bedensel ve zihinsel emek gücü ve becerisidir.Sağ el ve sol el aynı vücutta gereklidir, nasıl birbirine düşman edilir ?

     

    Solculuk zengin düşmanlığı değildir.Zengin yoksul savaşı hiç değil .

    Sağcı sermayeden çalarsa, solcu emekten çalarsa adları sağcı solcu olmaz, hırsız olur.Hele bu hırsızlar daha da azar bir de kendilerine <<müslümanım>> derlerse iki kat facia olur.

     

    Yıllarca bu facia ülkemizde yaşandı maalesef.Sol dedikleri <<alevi>>leri yıllarca istismar etti. Sağ dedikleri de <<Sünni>>leri soydu soğana çevirdi.İşin aslı hep HIRSIZLIKtı.

  18. Sizden 10 bin yil sonrasındaki insanlara bir mektup yazmanız istensei nasıl bir mektubu nasıl yazardınız ?

    Düşünelim ….

    10 bin yıl kalabilecek bir zemine ve onca yıl silinmeyecek bir kalemle-aletle….

    Peki dil ne olacak ?

    10 bin yıl sonranın dili nece olur, nerden bileyim kardeşim ?

    hhhhaaaaa işte geldik zurnanın zırt dediği yere

     

    öyle bir dil kullanmalıyız ki, 10 bin yıl sonra da anlaşılabilmeli.

    Bu dil ne olabilir sizce ?

    Bence bu dil SEMBOL dil olmalıdır.Rumuz-Remiz edilmelidir.Çözenler anlamalı, OKUMUŞ-İKRA demiş olmalıdır.Okuyamayanlar da taklitçi kalmalıdır.Fili farklı farklı tarif eden 7 kör gibi kalmalıdırlar.

     

    Hangi kelimelerle olayı nasıl resmetmeliyiz ?

    Baba , ana, çocuk kardeş, kuyu, zindan, başak, inek, taht, rüzgar, gemi, deniz, dağ, tarla,bağ, bahçe, kesmek, yarmak, sakal, çeşme,su, yağmur, şimşek, yıldırım, tohum, kuş,boğa, deve,eşek,maymun,köpek,karınca,bal arısı, hurma,üzüm, altın, gümüş,demir, mağara, balık, nehir, süt,saray, köşk,ateş,doğu,batı,el,ayak,, vs.

     

    Gördüğünüz gibi 10 bin yıl önce de sonra da olan ve olacak olan doneler.

    İşte bu donelerle bir hikaye oluşturulmalı, o hikayede de bir anlam-sır-rumuz gizlenmeli.

     

    Kutsal kitabı bu anlayışla okuyabilenler bir çok anlamlar bulmuşlardır.

    Yunus Emre hz. nin dediği gibi << dört kitabı şerh ettin ama manasını bilmedin>>

    Kutsal kitabın iç içe geçmiş 7 manalı olduğunu söyler Mevlana hz.

    Mesneviyi bir dinleyin

    http://www.gozyasi.com.tr/index.php

  19. ALLAHIN HARLAMIŞ SÖNÜK AMPULLERİ, DİNCİSİ BİR CİNS, ATEİSTİ AYRI BİR CİNS

    SÜNNET OLAYINI KASAPLIKTAN SAYIP ZİHİNLERİNİZDEN ÇIKARAMAMIŞSINIZ

    TABİ SİZE GÖRE İLK KASAPTA HZ. İBRAHİM OLMALI

    HANİ OĞLU İSMAİLİ HAKKA KURBAN EDİYORYA

     

    MESNEVİYİ BİRAZ DİNLEYİNDE HOŞAFTAN KABAKTAN BİRAZ HABERİNİZ OLSUN

    DOĞRU KAVRAMLAR ÜZERİNDE

     

    Sizden 10 bin yil sonrasındaki insanlara bir mektup yazmanız istensei nasıl bir mektubu nasıl yazardınız ?

    Düşünelim ….

    10 bin yıl kalabilecek bir zemine ve onca yıl silinmeyecek bir kalemle-aletle….

    Peki dil ne olacak ?

    10 bin yıl sonranın dili nece olur, nerden bileyim kardeşim ?

    hhhhaaaaa işte geldik zurnanın zırt dediği yere

     

    öyle bir dil kullanmalıyız ki, 10 bin yıl sonra da anlaşılabilmeli.

    Bu dil ne olabilir sizce ?

    Bence bu dil SEMBOL dil olmalıdır.Rumuz-Remiz edilmelidir.Çözenler anlamalı, OKUMUŞ-İKRA demiş olmalıdır.Okuyamayanlar da taklitçi kalmalıdır.Fili farklı farklı tarif eden 7 kör gibi kalmalıdırlar.

     

    Hangi kelimelerle olayı nasıl resmetmeliyiz ?

    Baba , ana, çocuk kardeş, kuyu, zindan, başak, inek, taht, rüzgar, gemi, deniz, dağ, tarla,bağ, bahçe, kesmek, yarmak, sakal, çeşme,su, yağmur, şimşek, yıldırım, tohum, kuş,boğa, deve,eşek,maymun,köpek,karınca,bal arısı, hurma,üzüm, altın, gümüş,demir, mağara, balık, nehir, süt,saray, köşk,ateş,doğu,batı,el,ayak,, vs.

     

    Gördüğünüz gibi 10 bin yıl önce de sonra da olan ve olacak olan doneler.

    İşte bu donelerle bir hikaye oluşturulmalı, o hikayede de bir anlam-sır-rumuz gizlenmeli.

     

    Kutsal kitabı bu anlayışla okuyabilenler bir çok anlamlar bulmuşlardır.

    Yunus Emre hz. nin dediği gibi << dört kitabı şerh ettin ama manasını bilmedin>>

    Kutsal kitabın iç içe geçmiş 7 manalı olduğunu söyler Mevlana hz.

    Mesneviyi bir dinleyin

    http://www.gozyasi.com.tr/index.php

  20. CANUGUR BEY

     

    SİZ BU GÜZEL TAVSİYELERİNİZİ <<OH CANINA DEĞENLERE >> TAVSİYE ETSENİZDE BU FORUMDA AHLAK BİRAZ DÜZELSE, DAHA İYİ DEĞİL Mİ ?

     

    NOT : GAZETELERİN SPOR SAYFASIYLA HİÇ İLGİLENMEM. CUMHURİYETTE UĞUR MUMCU MÜPTELASIYDIM. GAZETELERİN KÖŞE YAZILARINI OKURUM. BENİ KRO ZANNETMEYİN. ÜNİVERSİTE TOZU YUTTUM.YAZILARIMI İNCELEYİN BU FORUMDAKİ.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.