Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

ErdalAktas

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

ErdalAktas tarafından postalanan herşey

  1. *Teşekkür ederim. sardunyam
  2. *** ** bursercan.. teşekkür ederim ilginize.. saygılar..
  3. ******* Sevgili şiir dostu... size geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum kabul ederseniz.. benim icin bu güzel şiiri secerek duygulandırdınız benii. gercekten hoş bencede.. *** üstat, beni müsait bir şiirde indir... bugün bir şiir bile uğramadı yanıma sana uğradı mı bilmiyorum pencere kenarında yağmuru seyrettik yalnızlığımla, balkona astığımız düşlerimizi içeri aldıktan sonra Saygılar..efendim.
  4. ** Degerli arkadasim..Gece Yağmuru.. teşekkür ederim. ** ne vakit sonbahar'a düşsem,bir hüzün demeti denizden çıkıp benimle dans edecekmiş gibi geliyor.Bu yüzden sonbahar'a ait bütün sevdaları maviye boyuyorum..mavinin adı sonbahardır artık.. SAYGILAR.
  5. *** MINEU.... size nasil teşekkür etsem bilemiyorum.. ** Bu kadarmı kasvetin ey gece, Hadi örtsene beni... Ne o yetmiyormu karanlıkların yoksa? Korkmuyorum artık senden gel... Gel gücün yeterse, Yıldızlarını üzerime ser... sevgi ve saygı sunuyorum size.. çok mutlu ettiniz beni..
  6. Akşam geri verince bana gözlerimi Şehir de kayboldu, denizin durgunluğu da Bir anka kuşu yeniden karıyorken küllerini Bir kaya oyuğu kendini alıştırıyorken boşluğa Dedim, deniz de bendim, düşleyen de denizi Ve sabah olur olmaz üstünde derinliğimin Bir gülümseme gibi bulacağım kendimi.
  7. HAYAT KAYNAKLARIMIZDAN BİRİ Bir çiftin dünyaya getirdiği ortak varlıklardan yeganesi çocuktur. Çoğunluğu için hayat kaynağıdır, var olma sebebidir. Günümüz dünyasında çocuğa verilen öneme bakınca hayıflanmamak elde değil. Anne babalar evlatlarını otobüste, trende, vapurda eşya unutur gibi unuttular. Unutulmuş eşya bürolarına bakmadılar, bakmak istemediler. Onları oyuncaklara boğdular, zihnini geliştirmesini beklemeden. Kendilerini rahatsız etmesin, serili olan oyuncaklarıyla kursun dünyasını. Hangi televizyon kanalını izlerse izlesin, yeter ki bu yorgunluğun üzerine tuz biber olmasın. Sabah olsun, servisle okuluna, yuvasına gitsin, sorumluluk el değiştirsin. Biraz büyüyünce de adresi belli olsun. İstenmeyen bebekler hariç diyelim, başlangıçta nasıl da heyecanla beklenilmişti dünyaya merhaba deyişi. Ona sorulmamıştı gelmek isteyip istemediği. Kararlar hep bizim oldu. Özdemir Asaf’ın bir şiiri vardır, Kelebek isimli: “ Son isteğin nedir sorusu/ Çok çok kolaydır/ İlk isteğin nedir sorusundan/ Çünkü o soruyu/ Kimse kimseye soramadı/ Korkusundan.” Biz de sormadık anne babalar olarak. Kimileri de yapamadıklarını yapsın diye getirdi bilmediği bir ortama korunmaya muhtaç yavruyu. Çocuğumuz çoktu, bakamadık, okutamadık, canımız sıkkındı dövdük onu,birey olup olmadığına bakmadan. Canını yaktık, sıkıntımız bitsin diye, sonradan da dayak arsızı... Paramız çoktu fildişi kulelerde, sırça köşklerde oturttuk. Hocalar tuttuk ona yardımcı olsun diye, en iyi okullara verdik. Markalı giyindirdik, ihtiyaçlarını göz ardı edip, istediğini verdik. Asıl ihtiyacı olan bizim sonsuz sevgimizdi, özlemle olan kucaklamamızdı, sarıp sarmalamamızdı onu, bunlardan mahrum bıraktık. Bütün ebeveynler böyle miydi? Hayır elbette, bebeklikten itibaren birey gözüyle bakılan çocuklara ne mutlu. Onlarla agu-sagularla değil, bildiğimiz dilimizle konuştular anlayabilsin diye bebeklikte. Uyurken yanındaydılar, uyanıkken de öyle. Korudular, ama düşmesine de izin verdiler. Kararlar alması için yol gösterdiler, girişimlerde bulunması için destek. Sosyalleşmesi için ön ayak, sağlıklı bireyler olmaları için ayna oldular. Çocuklarına arkadaş değil, arkadaşları yeteri kadardı, anne baba oldular. Kendi çocukluğumu hatırlarım, erken olgunlaşmıştık ama...Babam bizi sorumluluk sahibi yapmıştı. Siz sizden, büyükseniz kardeşlerinize karşı da sorumlusunuz derdi. Sevgisini esirgemedi, karnımız ağrıdı başucumuzda durdu, ders çalışmamız lazımdı uyanık kalmamıza yardım etti. Tek kusuru bizi erken bırakıp gitmesiydi. Bir hocam, geç anne olmuş ve gebelikten kaynaklı tansiyon hastasıydı. “Çok üzülüyorum, çocuklarımın hep hasta bir anne görüyor olmalarına” demişti. Sağlıklı ebeveynler olmak da bir sorumluluk, elde olmayan nedenler dışında. Annem ise sanki sırdaşımdı. Söylemene gerek yok, üzgünüm hisseder; yanlış yapmışım, düzeltmeme yardımcı; yol bulamıyorum çıkışlar kapalı, yeni yollar açan bir varlık. Sorularımın cevap anahtarı. Özledim onu da. Gerçek anne-babalara sonsuz teşekkür. Uzun zamandır ergen çocuklarla çalışınca gözlemleriniz de artıyor. Okulda sorunlu olan çocuklara bakınca altından ayrılmış anne babalar çıkıyor. Ayrı olup iyi geçinemeyenler... çocuklarını top gibi birbirine atanlar. Anneyle kalıp, babayı hiç göremeyen erkek çocukları, erkek modelinden, yani baba modelinden yoksun. Babada kalıp, anneyle görüştürülmeyen kız çocukları, anne modelinden mahrum. Daha da acısı, anneanne- babaanneye bırakılmış hiç modeli olmayan çocuklar. Böyle bir UMUT kızım var. Babası İstanbul’da ama başka bir semtte, on-onbeş günde bir görüşülen, anne ayrı bir şehirde, yılda iki kez görülen. “Önemli değil hocam, ben alıştım artık, yıllardır böyle” demesine karşın özlemle bakan gözler. UMUT’un umudu olamsını isterdim, unutulmayan. Tanju Okan’ın seslendirdiği bir şarkı vardı “Çocukluğum, çocukluğum, eksik bir şey var ama bilemiyorum”. Çocuklarımızın elbet eksikleri olacaktır ancak anne-baba olduğumuzun bilincinde olalım. Bir de sokak çocukları var, sanki sokağın dünyaya getirdikleriymiş gibi. Sokaklarda bir başına, yapayalnız, korumasız... en sevdiğimiz varlığımızdı, bize yük oldu, kovduk gitti... düşünmedik nerdedir, ne yer, ne içer, başına bir şey geldi mi diye, işimiz sadece dünyaya gelmesine yardım etmekmiş gibi. Devlet olarak da çözüm üretemiyoruz, cılız girişimlerin dışında. Engel olamıyoruz geçen her gün sayılarının artmasına. Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu... Çocukları esirgiyoruz kimlerden? Cevabı sizlerde. Haksızlık etmemek gerekir, var olan anne baba evladını bırakmışken, sahiplenen, üstünü başını giydiren, karnını doyuran, korunaklık sağlayan, okutmaya çalışan bir kurum. Gönüllülük gerçek anlamda hayata geçerse daha da iyi olacak bir kurum. Gönüllü abla, abi, anneleri bekleyen çocuklar evi. İşin en ilginci ne aslında biliyor musunuz? Bir işe girmek istendiğinde setifika, diploma istenir. Araç kullanmak istenirse, ehliyet al denir. Anne-baba olmak istersiniz kimse sizi sorgulamaz. En önemli iş değil midir aslında bir çocuğu yetiştiren olmak? Çocuklar, eski bir eşya, yıpranmış bir oyuncak değildir atılıverecek, unutulacak bir şemsiye, telefon, gözlük hiç değil. Bu çocuklar bizim, ayrı birer birey olduklarının farkında olarak sahip çıkalım. 5.Nisan.2008 G.O.C.
  8. ELİFLE............ yüreğin gülsün yaşam boyunca.. o güzel gülüşün eksik olmasın dudaklarından..
  9. Artık kalemimi kırdım gidişinle... Dudaklarımı kanatıp yüreğimin sesini dinliyorum... Baş ucumda yazdıklarım ve masada demlenmiş yalnızlığım... Kanayan çığlıklarımı yutkunup kırılmış hayallerimi topluyorum kentimin kaldırımlarından... Üzerimde suskunluğun yeni ütülenmiş elbisesi, yüreğime sunulmuş bir dostun doğum günü hediyesi... Şimdi karanlıklara sarılıp demlenmiş yalnızlığımı yudumluyorum...
  10. ErdalAktas şurada yorum gönderdi ELiFLE'nın blog başlığı içinde ELiFLE's Blog
    ne vakit sonbahar'a düşsem, bir hüzün demeti denizden çıkıp benimle dans edecekmiş gibi geliyor. Bu yüzden sonbahar'a ait bütün sevdaları maviye boyuyorum.. mavinin adı sonbahardır artık..
  11. ErdalAktas şurada cevap verdi: ErdalAktas başlık Şiir Forumu
    Elimde son sigaramın içime çekemediğim son nefesi ve yüreğimde sen... Tüm bedenimde acı ve sancı, her hücremde hücren... Avucumda kalan gülün çiğnenmiş yaprakları ve paramparça olmuş yüreğim, sevda benim için neden kaf dağında ve neden bana masal hayat ve neden ve neden ve içimden keşke mutlu olsam... Sevda nerede usta sevda nerde anne vede baba, hangi kaf dağı hangi okyonus hangi dere... ne nerede, aşk ve sevda hangi hangi beldede... Bir an mutluluk kaç kilo vede kaç para, kaç dirhem bakışlarının bedeli, kaç mil uzaklığın benden, kaç arşın yokluğun? Söyle ey yar hangi gözlerde saklı bakışların dalayım, hangi yürekte saklı kalbin seveyim, hangi mısralarda sözlerin defalarca ve kerelerce okuyayım...gözlerinin daldığı yerdeysen neden seni göremeyeyim... Hangi yağmur damlası taşır gözyaşlarını söylede altına döşekler sereyim, Hangi kalp taşır sevdanı, kaç göz bakar sana, kaç tane yürekte saklıdır sevgin....Kaç bin kişi bakmıştır sana yana yana... Nerdesin nerelerdesin, hangi kalptesin. Dün gecede baktım gökyüzüne yine yoktun, sende yoksun vede hiç olmadın zaten, kayboldun benden, Ne sen benim oldun nede ben senin, sen başka alemin bense, bense sensizliğin girdabındaki kahredici kederlerin, Yaşamak umutsa, ve umut tükenmişse, ve kaf dağı denen şey uydurmacaysa, mutluluk bana yasaksa, yasaklar bana umutsa, Şimdi gözlerin kaç kişlinin düşündedir, hayalin kaç kişiyi uykusundan etmiştir, yüreğin kaçkişinin yüreğiyle beraberdir, aşksa aşk, sevdaysa sevda, yürekse yürek peki neden sevdan bana deyildir,, iki güzel lafın için neler vermezdim, bi selamın için nice selamı keserdim, bir bakışın için gözler feda ederdim, bi gülüşün için nice kederi kahrederdim, hele yüreğin için kendimi feda ederdim... Şimdi ne sen varsın ne de ben, sen bendeydin bende kendimi kaybettim, bul beni sende bul bulabilersen..
  12. ErdalAktas şurada cevap verdi: TANİA HAYDE başlık Şiir Forumu
    Gözyaşlarımı biriktiriyorum Gözyaşlarımı biriktiriyorum, ilerde kendime ait bir göl yapacağım. Kenarında küçük, ağaçtan bir ev olacak. İçine küçük çiviler çakıp, özenle sakladığım büyük özlemlerimin resmini asacağım. Şömine de yalnızlığımdan kestiğim kuru odunlar yanacak ve ısıtacak içerisini, içimi... Serseri ruhumun postunu önüne serip, üstünde, itinayla yaşadığım sevdalarımın yıllanmış şarabını içeceğim. Beni bulmak isteyenler,sessizliğimin içindeki sesi takip ederek kapımı çalabilecekler.. ki bu ses sadece duymak isteyenlere duyuracak kendini.... Kapımın önünü, filtresini çocukluğumun renkli düşlerinin ateşlediği bir gaz lambası aydınlatacak. Bahçemde umutlarımla sulayacağım ve her mevsim yüzünü gösterecek çiçekler açacak. Pencere kenarlarına, tutkularımı yoğurarak yaptığım saksıları yerleştireceğim. Güneş batımlarında, üstüme, yaklaşan karanlığın montunu alarak, kurduğum iskeleden göle olta atacağım. Her akşam masamda bir otuzbeşlik hüzün, bol zeytinyağlı gönül salatası,ve beyazlığını düşlerimden alan bir parça peynir olacak. Sigaramın dumanını alsın diye masanın bir köşesine de, cevapsız kalan sorularımdan yaptığım bir mum yakacağım. Şarkılar sırayla dudaklarımı ziyarete gelecek, hüznümün tuzlu göz yaşlarını melodilerimin içinde başıma taç yapacağım. Sıradan bir günün sıradan bir gecesinden geçerken, şarkılar gözlerimi uzaklara taşıyıp yakınlarıma getirecek. Özenle sakladığım bol köpüklü isyanlarımı yolluk namına içeceğim... sarhoşluğum sadece sadık yarim yalnızlığımdan gelecek. Başımı yalnızlığımın omzuna yaslayıp, ıslanan gözlerimi ellerimin yorgun parmaklarıyla sileceğim. Hiç belli olmaz, belki de gereksiz korkularımın tahtalarından yaptığım sallanan saldalyemde geceye dalacağım. Olur da sızmazsam eğer,içimde hep benimle beraber olan sevimli haylazlığıma sarılarak uyuyacağım. Vadesi çoktan dolmuş ve sabırla beklenilen sıcak kavuşmalar girecek düşlerime ve her sabah yüzümde bu düşlerin bıraktığı buruk gülümsemelerle uyanacağım. Evet... göz yaşlarımı biriktiriyorum.. İlerde kendime ait bir göl yapacağım...
  13. ErdalAktas şurada cevap verdi: ErdalAktas başlık Şiir Forumu
    Aklımı firara vermişim zaten.. Bir şiiri kıskandıran gözlerinle.. Yak beni.. Buzları üşüten bozgır ayazı.. ve denizden yeni çıkmış rüzgarlarla gel.. Kuru dalları bastıkça kırılan eylül üzüm karası bir hasrete soyunup dökülmüşken Kapattım penceresini ömrümün çektim perdesini .. Hazırım.. Yak beni..
  14. ErdalAktas şurada yorum gönderdi ELiFLE'nın blog başlığı içinde ELiFLE's Blog
    Bu kadarmı kasvetin ey gece, Hadi örtsene beni... Ne o yetmiyormu karanlıkların yoksa? Korkmuyorum artık senden gel... Gel gücün yeterse, Yıldızlarını üzerime ser... saygılar..
  15. ErdalAktas şurada cevap verdi: ErdalAktas başlık Şiir Forumu
    Sensizlik atiyor yüregimde şimdi Damar, damar. Barajlarda hapsedilmiş, Özgürlügüne aglayan Sulara döndüm. Yokluguna siziyorum şimdi Azar, azar. Sensiz bu yaşam Bilmem ki neye yarar? Sana varan yollar kesilmiş şimdi Duvar duvar. Sensizlik atiyor yüregimde şimdi Damar, damar.
  16. ErdalAktas şurada cevap verdi: ErdalAktas başlık Şiir Forumu
    Uzak Yaşamaların Şiiri nehirleri yüklesen saçlarıma ölümü de önüme katarım bir gün şu üç beş kelime için kaç kez atıldım bilsen sokaklarına uzak yaşamaların şiirine dök beni yüzünün yalımında otağ kurduran ney/i çağır içimdeki şiiri dirilten çağı evinden döner gibi eve giden gelini mercan susuşlarından geçir çünkü sana verdim bütün dolunayları saçlarında aradım kaybettiğim yolları geceye yorumladım zülüflerini senin eski ustalardan kalma bir âh ile gel
  17. ErdalAktas şurada cevap verdi: ErdalAktas başlık Şiir Forumu
    İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır. Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanır... Bazen denizler, kıyılar çeker insanı. İnsan bu kapılmayı anlayamaz, oysa çok eski bir yerde yaşanmasından korkulup vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu. Bu sızı, bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devredilir başka insanlara... Bir insanın yaptığı bir hatanın tüm insanlara yayılması gibi... İşte şimdi biz de sevgili, ya olmadık zamanlarda umutsuzluğa kapılıp, soluğu evlerde alacağız, ya da denizler, kıyılar çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının korkaklığını taşıyorsak, başkaları da bizim korkaklığımızı taşıyacak, yenilgimizi, umutsuzluğumuzu...
  18. ErdalAktas şurada cevap verdi: ErdalAktas başlık Şiir Forumu
    Ben bir ağaç gibi dallarımın kırılıp Toprağa batırıldığını görmek isterim Dallarımın yepyeni ağaçlar olması Tek yüceliğim tek kutsallığım benim Bir başıma ne işe yararım Neye yarar bir insan tek başına
  19. Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu Sustuğun yerde bir şeyler kırılıyor Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim.. Sığındığım her yer adınla anılır
  20. Kışın vurgusu açık, bağımsız bir ses, esiyor bize değmeden, bizden almadan hiç uğramadığımız bir yerlerden doğruca. Uçuyor cinsiyetin kindar ağzıyla. İbret olsun diye savuruyor uzaklara bir meddücezir haritasını. Ne uzanma, ne geri çekiliş; biz varsayılanın ortasında iki içine işleyen zaman, iki uyurgezer nokta. Şimdi sen bile bu şiir için çeperleri kapanmış, kendi başına bir ses, kışın soğuk balıklardan takviminde sadece kendine dökülen bir yapraksın.
  21. ************ Peki öyleyse, kötülük bunun neresinde? güzel bir araştırma yapmışsınız. karanlıkta kalanlar aydınlanmış olur.. teşekkür ederim saygılar...
  22. ErdalAktas şurada cevap verdi: sedelina başlık Forum Oyunları
    Günaydın.. yeni uyananlara..)
  23. ErdalAktas şurada cevap verdi: sardunyam başlık Güncel Konular
    Duyarsızız , Egitimsiziz, Okumuyoruz,egitemiyoruz, Düşünmüyoruz,göremiyoruz gercekleri görmek istemiyoruz,korkuyoruz gerceklerle yüzlesmekten. Teşekkür ederim SARDUNYAM
  24. ...Azalan birşey değilsin Azalan birşey değilsin inan... gün geçmiyor ki sana birikmişliğim olmasın.. körfezine daha yakın bir gemiyim şimdi... çeyrek asırlık deniz aşırı yolculuğumun sevimli vuslat limanısın... aşksamışlığımın- kara göründü- dediği yerdesin....... kokladıkça kokusu artan mis gibi bir çiçek.. hissettiğim ama henüz adı bulunmamış bir hissin konukluğundayım.... sen de ben...coşkumsun.... beni özgür kılansın... yörüngesine çeken bir gökparçasısın sanki.. çoğalmışlığım... sarmalanmışlığım..... dolunayımsın.....
  25. Belki bir bahar sabahı MAVİ nin içinde eriyen su olursun. saygılar..

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.