Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ftoyd

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1.386
  • Katılım

  • Son Ziyaret

ftoyd tarafından postalanan herşey

  1. keşke bu resmi koymasaydınız,o günden sonra bir daha asla tv haber izlemedim
  2. bilmezdi bilinmeyen de önemli olmazdı... oysa bugün bütün çabamız ya da çabanız iyi olana daha iiyisine ve onun da daha iyisine değil mi?? ben hata görmüyorum... yaratılan hiçbir varlık boşuna değil... herşeyin mükemmel olmayışı mükemmellik yaratıyor... yaratılanların hataları hatasızlık adına sürekli bir değişim gösteriyor... etrafınızdaki herşey durmadan değişiyor.. bir vakitten bir vakte bir halden diğerine ... hep örnek veriyorum ama anlaşılmıyor sanırım... düşünün bir... etrafınızdaki herkes çok iyi... herkes birbirine karşı inanılmaz iyi davranıyor... kötülükten zerre yok etrafınızda... sizce siz ve etrafınızdaki herşey bu kadar iyi iken iyi olmanın ne gibi anlamı olabilir... iyi olmak artık sıradan bir kavramdır.. ne yani sen iyi sen daha da iyi mi diyeceksiniz... yine ister istemez birinin diğerinden biraz kötü olma kavramı çıkacak... yani kötünün iyisi iyinin kötüsü olmadan herşey sıradan ve anlamsız olacak... tamamen makina misali kurulmuş çalışan varlıklar... herşey tıkır tıkır... yineliyorum... yaratılanlardaki hatalar bile hatasızlık... yaratılanlardaki mükemmel olmayışlık bile mükemmelliğin ta kendisi en güzel biçimi... yaratan herşeyi çok büyük bir ilimle ve en doğru şekliyle ve en mükemmel haliyle yaratmıştır... ve bizler ve sizler ve bütün ilim adamları ve bütün bilim adamları ve bütün sanatçılar bir araya gelse daha iyi bir yaratılış ütopyasını oluşturulamaz... yaratan var hata yok...mükemmellik onda bizde yok... sevgimle....
  3. hayır yaratıldı ama aciz ve mükemmel olmayacak şekilde yaratıldı... mükemmel yaratmak isteseydi mükemmmel yaratırdı... örneğin isteseydi bütün insanlar iyi olurdu kimse kötülük kavramını bilmezdi... bizler mükemmel olmadığımız için mükemmelliği tartışıyor ya da konuşuyoruz... herşey mükemmel olsaydı mükemmellik üzerine tek bir düşüncemiz olmazdı o noktada da zaten mükemmelliğin anlamı olmazdı...anlamı olmayanda zaten yine mükemmel olmazdı...yaratılan herşeyin bir sebebi var ve bunu anlayacak ilim malesef bizde yok...
  4. en son yazdıklarıma cevaben niye kızıyorsunuz diyorsan,,tek kelimeyle kızmıyoruz... sadece madem tartışmak istediğin bir konu var ve foruma taşıdın onu,,, ütoyyanı tam anlamıyla tamamla biz de ona göre yazalım... senin yazdıklarından yola çıkarak ben de bunları yazdım...
  5. gönderdikleri değişmedi bana göre kavramlar açıklamalar değişti olsa olsa çünkü ben bugün incil okurken Kuran okuyormuşum gibi aynı olan öğütleri algılayabiliyorum(şüphesiz bu algılayışı bana mucize dediğim Kuran sağlıyor) gelelim soru işareti olayına... daha önce başka bir başlıkta yazmıştım... yıllar önce, soru işaretleri ve inandığım mükemmel yaratıcı adına Kuran a inanmadım ve tıpkı burdaki birçok arkadaş gibi bu yaratandan olamaz deyip şu ayette bu ,bu ayette şu var diye yaşadım...ama bazı nedenlerle bundan vazgeçtim ve yıllarca elime yeniden bu kitabı almaya cesaret edemedim ,hatta mümkün derece dini konulardan uzak durdum... ve en sonunda bir cesaret yeniden okumaya başladığım bu kitap hayatımı tamamen değiştirdi(belki bu kez elmalılı hamdi okumadım)... ve şüphesiz bu yalnızca her ne olursa olsun yürekten inandığım ve hissettiğim yaratan sayesindedir... ben kitabı çok ama çok farklı algılamışım ,, onu belli bir kalıba sığdırmışım... onu sadece indiği zamana göre ya da hadislere ya da falanca insanların yorumlarına göre değerlendirmişim...ya da insanların yoksun kullandığı türkçeye saplanmışım.. halbuki ondaki öğütler kısa ve özdür... özden sapmadan okunduğunda evet sen ne kadar şaşsanda ben onda en ufak bir kusur bulmuyorum tersine her okuyuşumda yeni birşeyler öğrenip günlük öğüdümü alıp yoluma devam ediyorum... ha ben bu yolun şüphesiz çok başındayım.. ama bu baştan dolayı bile bütün minnetim Allah a... burada bulunan her kim ne söylerse söylesin, kitabın yaratandan olmadığına ikna edilemem ben..benki bu hayatı bana göre dolu dolu yaşadım... yaşananların sonuçları itibariyle kazandırdığı deneyimlerdir bizleri şekillendiren... ve o deneyimler bana aksi bir inancı imkansız kılıyor.. ben bir budist olarak doğmadım ya da hristiyan bir ailem yok ya da bir yahudi de olmadım.. çekik gözlü bir japon da değilim...her yerimde dövmeyle çok tanrısı olan da değilim... ırkçılığa maruz kalan bir zenci gibi de düşünemem.. ama siz ne derseniz deyin ben bu halimle inandığım kitapla ,,o mucize kitapta insan hayatını kötüye sürükleyebilecek,, zararı olabilecek en ufak bir ayet görmüyorum... her bir ayet insanların bir arada huzurlu ve anlamlı yaşaması için birbirinden eşşiz...
  6. ya teslimiyet bütün bir özgür iradeden,sorgulamadan ve bilinçten sonra olduysa... özgür irademizle özgürlüğümüzden vazgeçmek neden yanlış olsun... insanların hata yapmaya karşı verdikleri tepkileri ele alalım.... kimileri bir hatayı yaparken kavramazda ,yaptıktan sonra anladığında pişmanlığından psikolojisini bozar... kimileri de hatayı önden kavrar farkeder de işine gelmediğinden inadına yapar ama özgür iradesiyle yaptığından pişman yerine pişkin olur... bizim teslimiyetimiz size göre bir hataysa ve bu hata bizim yaşamımızı ,özgür irademizle yaptığımız teslimiyetten dolayı daha huzurlu ve daha anlamlı kılıyorsa biz mi daha özgürüz siz mi?biz cevabı bulduk kabullendik kurtulduk... siz ne zaman kurtulacaksınız ? ha biz sizin masal dediğinize masal dememeyi seçerken başımıza silah mı dayadılar ... biz sorguluyoruz sorguluyoruz dönüp dolaşıp yine sizin masal dediğinizin doğruluğunu kabul ediyoruz da bizim sorgulamaktan yoksunluğumuz kanısına siz nereden varıyorsunuz... hayır inananlar insan değil yaratıkta beyni çalışan tek insanlar inanmayanlar mı?
  7. kapatmadan sıradan bir soru : karşı cinsten birine aşıksınız,neredeyse hayatınızdaki en önemli en anlamlı en huzurlu ilişki... ama anne babanız tutturmuş siz başkasıyla evleneceksiniz diye... o kız ya da erkek yaramaz diyorlar başka bişey demiyorlar.. sizi bilmem de belki ben evi barkı bırakır kaçarım... bırakın gönüllerini hoş tutmayı, belki bi daha yüzlerini de görmem sevdiğim adam adına... bu tarz bir olay içinde olsanız, anne babanızı dışlamadan anlaşma yoluna ,,,uzlaşma yoluna ,,, ikna yoluna gideceksiniz diyelim ... ama bir türlü olmuyor... tamam siz insanlar konuşa konuşa diyorsunuz da onlar henüz öyle diyemiyor... merak ettim ne yaparsınız? başka şeye inandı diye işkence etmek... pardon bu hangi din ben çıkaramadım... inancından dolayı direk cehennem demişsiniz... cidden bu da aynı din mi?...bi kere siz gerçekten iyi bir insansanız,bu dünya üzerindeki iyilik adına kavramların çoğuna sahipseniz,, öyle kolay kolay cehennemlikler gurubuna dahil edilmezsiniz merak etmeyin ... size de bir gün tepeden bi balyoz iner de inanmadığınız herşeye inanıverirsiniz inşallah... varsın şimdilik kitaplara inanmayın .. yaratana inanıp gücünü kavradığınız ve o güce karşı temkinli olduğunuz sürece zamanın size neler sağlayacağı belli olmaz??Allah tan ümit asla kesilmez şüphesiz... bu arada ftt değil fft
  8. bir sürü hayvan çeşidi düşünelim... yine aynı şekilde beslenme ve üreme alışkanlıkları var... bir sürü de bitki düşünelim... bu bitkiler de yalnızca hayvan çeşidine göre çeşitlendirilmeli yani bir ot çeşidini başka bir hayvan yememeli..böylece ot için kavga da olmaz..tabi o otlarda sürekli çoğalmalı ki sürekli sayısı artan hayvanlar aç kalmasın... aç kalır ölürlerse yine acınası durum çıkar dimi.. insanların üreme ve nüfus olarak artma durumunu düşününce bi de hayvanlar böyle olsa eh artık her tür çoğala çoğala ne iyi olurdu değil mi? .ha isterseniz buna karşılık üreme kısmı da olmasın... bu nedenle de dişilik ve erkeklik diye çeşitler de kalksın.. her tür tek cins olsun.. derken isterseniz hepsinden vazgeçelim her tür tek tür olsun bi de yemesin içmesin üremesin sadece olmuş olmak için olsun..bu daha da mükemmel olurdu...ne bileyim arkadaşım... benim tek kavradığım ciddi ciddi Yaratanın bütün incelikleriyle ,,en doğrusunu ve en mükemmelini yaptığı,yarattığı.... o kadar mükemmel yaratmış ki mükemmel olmayışları bile olması gerekenin mükemmelliğinden kaynaklanıyor...
  9. Mâide(*) Sûresinin 82 . Ayetinde (Ey Muhammed!) İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin kesinlikle Yahudiler ile Allah’a ortak koşanlar olduğunu görürsün. Yine onların iman edenlere sevgi bakımından en yakınının da “Biz hıristiyanlarız” diyenler olduğunu mutlaka görürsün. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır. Onlar büyüklük de taslamazlar. bir yayılmış incil değişmiştir diye,, önlerine gelen hristiyana senin kitap değişmiş diyorlar.. adamlarda önden önyargılı haklı olarak,, bu farklı olsa olsa şeytan dini diyorlar... hristiyanlara demeyi bir türlü öğrenemedik ki kardeş bizim öğütlerle sizinkiler nerdeyse aynı... hangi din adamımız Kuran ı anlatmayı başardı da bi de incili anlattı halka ... Rabbim Kuranı öncekileri doğrulayıcı göndermedi mi? sen ne dersen de islam barış dini ama islam barış dini.. karıştırmayalım islam yani islam barış dini... kimseyi zorla inandıracak değilsiniz diyen islamla islam olamayanı karıştırdıkça bu mevzular bitmez arkadaş...tabiri caizse .. Kurandaki her bir ayet ağzıyla kuş tutmak misali olsa(ki fazlası özünde) size yaranılmaz arkadaş...
  10. kafir ne demektir münafık ne demektir... bunlar kitapta hangi ayetlerde nasıl anlatılırlar... lütfen arama motoru kullanın diyanet sayfasının kullanımı rahat bu konuda...
  11. o açıklar bizim için yok .. öncelikle bunu vurgulamalıyım.. inanmak ve inanmamakla değil ,inanmanın ve inanmamanın devamında yapılan iyilik ya da kötülükle belki... kendi yarattığını yakmasına gelince... oldukça büyük bir güç olacak... istediğini istediği gibi yaratacak.. onu yaratırken de aciz kendine muhtaç yaratacak... mesela bizler yemek yemek tuvalete gitmek ve uyumak zorundayız.. bu şekilde yarattıktan sonra ihtiyaçlarımızı karşılayacak... derken onu bile bile ,, onu göre göre,, onu duya duya emrine karşı geleceksin haline bakmadan... sonrada o yaratan bütün bir soyun devamını bu hallere getirmiş ...(ilk insan Adem diyorum tabi).. bana ters gelmiyor... zaten sizin dediğiniz gibi olsaydı ,, sorun dinlerde olsaydı dünya üzerinde bu kadar kötülüğe izin veren büyük gücü nasıl açıklardınız... istesekte istemesekte izin veriyor ve bu kötülükler devam ediyor ve hatta durmadan artıyor... şüphesiz bunun geçerli bir nedeni var ama bu nedende Kuranda ve kitaplarda gizli bana göre.. sonsuza kadar yanmak... ?? sonsuza kadar yanışımızı izlemeyecek herhalde... bizim onu unuttuğumuz gibi o da bizi unutacak.. o yaratmalarına devam ederken belki bir yerlerde yarattığğı bir tür ,zararlı bir tür yana dursun... o herşeyden ayrıdır.. herşeyden münezzehtir... bu onu haşa etkilemez... hayatta herşey zıtlıklarla kurulmuşken neden hep iyi gördüğümüz kavramlara göre beklentimiz çok oluyorda hep kötü gördüğümüz o kavramlara feryat figan saldırıp olamaz böyle diye atlıyoruzki... biri olmadan diğer kavram çıkmıyor halbuki... biri yoksa diğeri de olmuyor...
  12. ben kapına kadar geleyim senin kelleni almaya çalışayım sen de bana karşılık verme ve boynunu uzat... ateistsin ya insan değil meleksin sen...Muki kardeş... hiç bir dua boşa değildir.. en azından inandığımız Rabbimizin duaya cevap verişi ayetle sabit ve yaşantımızla da gördüğümüz bir mucizeler zinciridir... böyle bir kişi için diyerek küçülttüğünüz kavramlar bize ya da bana uymaz... herkes herkes için biçok şey yapmalı özünde
  13. tevbe 23 örneği,lütfen bana açıklar mısınız dost edinmek nedir? dost edinmek kalben onu yakın hissetmek değil midir özünde ?bana tut düşman ol diyen mi var? siz neyi nasıl yorumluyosunuz...çok şahsi olacak ama benim babamda namaz kılanlara ve tabi bana laf söyleyen , hacı hoca dediği kesime hoş kelimeler sarfetmeyen biri... bu demek değilki onun beni kırdığı gibi ben de onu kırayım... dinim buna engel teşkil eder... ve ben bu engel sayesinde bugün onunla şimdiye kadar olduğundan çok daha iyi bir iletişimi yakaladım... bu demek değil ki onu dost olarak kalben onaylıyorum.. ha bana göre o yanlış ama ona göre de ben yanlışım belki... ama ben ben olduğum sürece o da kendi kalıp bana müdahale etmediği sürece neden sıkıntı olsun?? 24. ayrıca bu ayetten neden hoşlanmadınız... anlamadım.. dünya üzerinde yaratılmış hiç bir varlığı ,,Allah sevgisinden üstün tutmamak,, herşeyden onu yaratan Allah için vazgeçebilmek niye size bu kadar ters geldi... annenizi babanızı canınızı evladınızı yaratan ve var eden ve hepimizi fani kılan O büyük yaratan değil mi? ona duyulan sevgiyide korkuyuda, hiç bir sevgi ve korkuyla kıyaslamamamız gerekmiyor mu? ayrıca söz konusu hareketlerin müslümanların olması kavramı... işte en büyük yanlışınız... onları yapan müslüman değildir ama müslümanım diyor belki, niye bunu kavrayamıyorsunuz... belki siz cidden anlattığınız gibi biriyseniz onlardan çok daha şanslı bir kulsunuz... diğer yazılarıma da bakın artık bu kadar başlıkta neyi nereye yazdığımı şaşırmaya başladım... kadın olayına gelince... gerçekten de iyi derecede arapça bilmek gerekiyor... Kadın ve dişi kavramlarının hangi ayetlerde nasıl kullanıldığını mutlaka araştırmanız gerekiyor... ben bu kadar detaya bu sayfalarda giremem ama siz üniversitelerin arap dili ve edebiyatı bölümlerinde belki araştırmalarınıza yardımcı olacak birilerini bulabilirsiniz... özellikle üniversite diyorum ,bana sakın imam hatip liselerinde okumuş ya da diyanette çalışan insanlarla dönmeyin... bana dil olarak arapçayı öğrenmiş tamamen tarafsız insanların çevirileriyle dönün lütfen.. her müslümanı müslüman her dinsizi de dinsiz saymayalım ... nice kalpler vardırki inandıkları ilahı tamamen mükemmel ve büyük hissettikleri için insanların onun adına yazdığı kusurlu ve eksik anlatılardan yola çıkarak dinsiz olmuşlardır... nice kalpler de vardır ki ancak kültürleri aileleri deneyimleri çevreleri neyi gerektiriyorsa o kadar inandık demiş ama asla yakınen kalben hissedememişlerdir...
  14. hassas konularda konuşurken gösterdiğiniz nezaket bence takdire değer.

  15. 1.dürüstlük islam dininde kesinlikle defalarca tekrar tekrar işleniyor.. yani islam dini derken Kur'anda.. mesela evlatlık bir çocuk aldınız.. ona oğlum ya da kızım deme hakkınız bile yok çünkü yalan söylemiş olursunuz.. ona ancak kendi babasının adıyla hitap edebilirsiniz.. bu derece incedir kurallar...hatta bütün günlük hayatımı kaplayan ve yalan söyleyeceğim zaman kafamda yankılanan bir ayet varki o da şeytanların yalancılar üzerine indirileceği....peki sözlerimiz.. bazen düşünmeden verdiğimiz sözlerin yükümlülüğü o kadar önemli, yerine getirip getirmediğimiz o kadar önemli ki ,hiç bir çıkar için o sözden dönemezsiniz.. kadının başka erkekle evlenmesi olayı... hangi şerefli erkek bunu isterki... doğru söylüyorsunuz... o halde sakınacak ve karısını boşamayacak öyle ha deyince... bi kere boşadı,tuttu pişman oldu... kadında kabul etti pişmanlığını ve yeniden evlendiler... bu ayeti bu hükmü bile bile erkek ikinci kez boşadı bir süre sonra.. kusura bakmayında o erkeği hala isteyen kadının şerefinden de bahsedelim... ben bir bayanım neticede ve pardonda bile bile bunu dindar olduğuna inandığım,mümin olduğuna inandığım eşim yapacak... dinimizde yok öyle bi zorlama... istemezsem istemem... kimse zorla istetemez... kimse zorla bişey yaptıramaz...konulan hükümler sadece yapmayalım sakınalım diyedir... sakınmayan zaten işe yaramaz...savaş alanından kaçma ve yalan,, bunlar hadislerdir her halde çünkü ben kitapta buna yakın olabilecek tek bir anlatıya rastlamadım... bi kere tam tersi Kuran a ters... savaş alanından kaçma yoktur... mağara olayına gelince ,, Muhammed ,tek başına olacak ya da bi kaç kişi ,, bi ton insan peşinde olacak... bilmemki... Kuran da bu konu detaylı yazmadığı için onu da bilmiyorum beni de ilgilendirmiyor açıkcası... çünkü savaştan kaçmak ,, düşmandan kaçmak yine ayetlerle kurana ters... arama motoruna kaçmak yazsam tek tek dökülürler diyanet sayfasında... 2. durum malesef öyle değil... kitapta bu konudaki en güzel örnek firavundur.. tam da ölürken anlamış ve inanmıştır ama iş işten geçmiştir... o saat istediği kadar tövbe etsin ,,pişman olsun,, o zamana kadar ne yaptığından elbet sorulacak... bırakın onu biz ibadet edenler için bile , bizi oyalayan her bir davranışımızdan elbet sorulacağız.. dediğim gibi cennet hiç kolay değildir... "yoksa siz sizden öncekiler gibi sınanmadan ,öyle inandık demekle bırakılacağınızı ,, hemen cennete gireceğinizi mi sandınız???"" bu söze yakın olan ayet herşeyi zaten iyi açıklıyor bence.. 3.gerek bu forumda gerek islam kanallarında sürekli yineliyorum... ben hadis okumam... ısrarla hadislere karşıyım... ben inandığım dinin inandığım kaynağı olan Kuran ı okurum ve Kurandan ötürü incili okur inanırım ve tevratı okurum .. bugün hadisler yüzünden kitaptan uzaklaşıldıysa,,inanan insanlar hadisler ve falancanın filancanın kitaplarını okumaktan ayrılıklara düştülerse... ve kitaba inanmayanların en güzel desteği hep hadisler ise (ki Kurana o kadar ters hadisler duyuyorum ki aklım almıyor ,,inanamıyorum) ben okumayacağım dinlemeyeceğim ve yoluma böyle devam edeceğim...inşallah... bazen Nietzsche bile benim dinime daha yakın örnekler vermiş kitabında... insanların içinde bulunduğu durumu o bile bizim kitabımıza daha yakın algılamış.. ya da bir Wilhelm Reich in Dinle Küçük Adam adlı kitabı..... ayrıma düştüğümüz , bir birimizi hırpaladığımız ,dünya üzerindeki hiç bir vahşet tam anlamıyla dinden değildir özünde... hiç biri dinden değildir... her vahşetin ardında çıkar,toplumsal siyasal alanlardaki menfaatler vardır... din kardeşsiniz der... ihtilafa düşmek ,ayrılıklara düşmek o kadar kötü anlatılır ki ama ne fayda... büyü ,fal okları benzeri herşey ciddi ciddi haram kılınmışken peygamber büyü yapmış demek... daha ne kadar ileri gidecekler iftiralarında.. ben inanmıyorum, buna kimse de inandıramaz... bu olsa olsa bir beşerin bir insanın anlatısıdır ve bence vay haline.. büyü karşısında bizler ancak Allah a sığınırız ve Allah a sığınmak sure ile sabittir... ağzımızdan tek çıkan söz budur..
  16. sen okul için iş için farklı nedenlerle hiç anne babandan ayrılmadın mı?... ayrılmak onlardan yüz çevirmek ve tamamen kopmak anlamına gelir mi? ayetlerde tek bir karışıklık farklı görüş ya da çelişki göremezsin... anne baba çok ama çok önemli kavramlardır dinimize göre ve mutlaka ne yaparlarsa yapsınlar onları hoş tutmak zorundayız... tek ve en önemli kavram bizi Allah a karşı olan bir şeye zorlamaları... bu noktada ,ancak bu noktada ,yaratanın onlardan elbette çok ama çok daha önde geldiği vurgulanmış hepsi bu... şahsi olarak kendimden örnek vereceğim... yapım gereği ,belki ailemden çok farklı bir insan olarak ,zaman zaman onların kalbini kırarak yaşadığım onca yıldan sonra Kuranla birlikte artık onları kırmamayı daha ılımlı ve daha alttan alır olmayı yavaş yavaş kazanmaya başladım... bu da zaten ilişkileri daha da iyiye götürmeye yarıyor sadece... bu arada bir müslüman ,gerçek bir müslüman Allah a küfreden birine aşık olmaz onunla da asla evlenmez çünkü dini emirlere göre bu helal bir evlilikte olmaz...Ha etrafımızda görüyoruz belki bi tarafta kadın kapalı,namazında,ibadetinde, bir taraftanda eşi içki alemlerinde kumarda bide dayak küfür inançsızlık... üzgünüm ama o kadına o erkek helal değil ve kadın ondan ayrılmalı zaten.. çünkü bu onunda küfre sürüklenmemesine daha uygundur... her ayeti farz kılınan ve bize komşumuzun evine bile nasıl girmemiz gerektiğini anlatan Nur suresi ,bu konuda yeterince açıktır.. Ama benim vurguladığım biz bu insanlara kin de duymuyoruz... ya da onları olduğu gibi kınayalım dışlayalım da demiyoruz.. biz bu insanları olması gerektiği kadar seviyor ve onlar için dua ediyoruz.. bir ateist benim kapıma dayanır örtümü açmaya kalkar beni ibadetimden etmeye çalışırsa evet açık ve net kellesini alırım bu uğurda illaki ölüm derim... ama yok bu kişi kendi çapında araştırmış kafası karışmış olmayacak şeylere inanmış ama bana benim inancıma ibadetime saygılı... kapalıyım diye suratını buruşturmuyor.. kapalıyım diye benimle uğraşmıyor.... önce insan olarak konuşmayı biliyor...ne bileyim... gelde ona dua etme...niye çatışalım ki..
  17. 1.kesinlikle bize doğru yolu gösteren bir kitaptır ve bu yolu gösterirken yaşanmış olaylara dikkat çekilerek anlatım sağlanmıştır...peygamberle konuşma demişsiniz.. evet o ayetlerde yüksek sesle konuşmanın yaratacağı huzursuzluk açık ve net dile getirilmiştir... peygambere yüksek sesle dua etmesi nedeniyle bile ayet gelmiştirki biz o ayetten içimizden de dua etsek şüphesiz Rabbimizin her şeyi bildiğini ve bunun daha iyi bir davranış olduğunu kavrarız... Zeynep vakası demişsiniz ben bu vakayı bilmem anlamam çünkü Kuranın arapça olan ayetlerine bakarsanız Meryem dışında bir bayanın adına rastlamazsınız... Ne aişe Ne belkıs... evet peygambere diğerlerinden fazla eş vardır ama bu onun o dönemlerde hele hele bayanlar yani eşleri arasında en ufak bir hak geçirmemesi ve onları himaye altına alması ile bütünleşir ve dikkat etmek gerekirki bu 9 eş hakkı (inşallah yanlış hatırlamıyorum) yalnızca peygamberde vardır... bunun dışında Aişe adını özellikle yazdım çünkü tefsirlerde meallerde hemen dedikodu olayında adı geçer ama ayetin kendinde zerre kadar ismi geçmez...hadislere dayanarak vay aişe şunu yapmış vay bu olmuş yerine yalnızca ayetle ilgilenilse şahit olmadığımız ,kendi gözümüzle görmediğimiz ve duymadığımız bir olayı yaymanın ne kadar büyük bir hata ne kadar ağır vebali olduğunu kavrardık ... ama başta bizim din adamlarının çoğu olmak üzere olaylar öyle bir hadislerle anlatılırki asıl öz asıl öğüt arada kaybolur gider... 2. ye gelince evet kitap söylediğin şekilde gelse inanılır mıydı gerçekten.. yani deniz yarılmış sapmışlar yani ölü canlandırılmış sapmışlar.. peki yaratan neden sapmalarına izin veriyor... cehennemi ona asi insanlarla ve cinlerle doldurmak... cehenneme sorulması"doldun mu?" dahaaaa... çok mu gaddarca geldi... üzgünüm ama hayır... bana öyle gelmiyor... sonuçta oraya gidecekte olsak hakettiğimiz için olacak... biz onu gerçekten haketmeden oraya gitmeyeceğiz.. peygamberin çok yaşaması ... diğerleri 950 sene yaşadı da ne oldu... ayrıca neden görevini tamamlamamış olsun... o görevini hakkıyla tamamlamıştır ve bugün kim toplatmış olursa olsun kim ne yapmış olursa olsun O mucize kitap bütün güzelliğiyle benim ellerimde... bana da bu yeter... ben elimdeki kitaba şaştım şaştım yaşantımı değiştirdim... ondan ötürü diğerlerini anlamaya başladım farklı incelikler eklendi... ben o kitaplarda insanlık adına zararlı tek bir öğüde rastlamadım.. günümüze uyarlayamayacağımız bir kavrama da rastlamadım... ""Yaratıcı Herşeyi mükemmel yapmışken burda yanılgıyamı düşmüştür "" yaratıcı asla yanılgıya düşmez... O,bundan 1400 sene önce insanlığın ne hallere düşeceğini zaten ayetlerinde çokta güzel anlatmıştır... herşey zaten baştan bellidir..
  18. anlattığın ve masal dediğin bütün bu kavramlar diğer dinlerde de sabittir ve adamların filmleri bile kuran la aynıdır .. izlerken hiç yadsımayız... bu arada Allah ın kürsüsünü 8 melek taşımayacak yeniden oku derim... etrafında gördüğün herşey zaten mucize... Allah bikaç mucize fazladan vermiş ne olmuş yani... bize göre olmayacak bişey yoktur.. sen mucize mi istiyorsun illa inanmak için... bilimselsin ya... bekle o halde...ha yine ayın ikiye yarılması olayı... Muhammet yaptı demişsin... Muhammet seçilmiş sıradan bir insandır yani beşerdir ve o dediğini yapamaz yapmışsa Allah yapmıştır diğer asa ve deniz olayı gibi... bütün mucize olayları Allahtandır.. peygamberler bişey yapmamışlardır..
  19. altı üstü etrafında gördüğün ve görmediğin,, bütün belgesellerde izlediğin onca çeşidi yaratmış ve hepsinin de sahibi ve ondan korkmamalı... ama ayet değil sanki de onu herşeyden fazla da sevmemeli o halde.. ben illede ben derim çünkü ben benden sorulacağım ama ben illede siz derim çünkü kardeş kabul ederim... insan kendisi hata yapa yapa yaşarda söz konusu kardeşinin ya da çocuğunun hata yapması olunca içi burkulur, uyarmak ister... hatayı engellemek ister... bunu da bütün sevgisiyle yapar... işte bizim burada oluş sebeplerimizde tam da bu noktada başlar.. sabit görüşümüz Allah vardır ve kitaplar ondandır... ama hiç bir günümüz sabit ve aynı olamaz , çünkü kalben huzurumuz için hep daha fazlasını yapmalıyız... bir mümin inancı dışında hiç bir konuda sabit değildir... ama sizler gerçekten sabitsiniz çünkü öğrendiğinizi sandığınız kavramları sabit bir bakış açısından farklı algılayamıyorsunuz... sabit bir kelimeye takılı kalıyorsunuz...
  20. bana iyilik kavramının iyi oluşunu da ıspat etsinler ,dediğin gibi binanın bina oluşunu, başı olmayan varlık olayı bilime ters düştüğüne göre benim ve kendilerinin var olduğunu ya da olmadığını bilimsel kanıtla ispat etsinler... arkadaşların bu hayatta epey uzun vakti var gibi geldi bana... iyi yaşamalar iyi oyalanmalar..
  21. elbette Rabbimiz isterse o kitabı bir defada hazır olarak indirirdi... ama onu onun katındaki kitaptan parça parça indirmiştir.. bunu da en çok kademe kademe yüklenelim öğrenelim diye yapmıştır belki şüphesiz doğrusunu ancak Allah bilir ama yine de ayete bakarsak En’âm Sûresinin 91 . Ayetinde Allah’ın kadrini gereği gibi bilemediler.16 Çünkü, “Allah hiç kimseye hiçbir şey indirmedi” dediler.17 De ki: “Mûsâ’nın insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdiği, parça parça kağıtlar haline koyup ortaya çıkardığınız, pek çoğunu ise gizlediğiniz; (kendisiyle) ne sizin, ne babalarınızın bilmediği şeylerin size öğretildiği Kitab’ı kim indirdi?” (Ey Muhammed!) “Allah” (indirdi) de, sonra bırak onları, içine daldıkları batakta oynayadursunlar. Âl-i İmrân(*) Sûresinin 3,4 . Ayetinde O, sana Kitab’ı hak ve kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, daha önce Tevrat’ı ve İncil’i insanlar için birer hidayet olarak indirmişti.Furkan’ı3 da indirdi. Şüphesiz, Allah’ın âyetlerini inkar edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir. Nisâ(*) Sûresinin 136 . Ayetinde Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkar ederse derin bir sapıklığa düşmüş olur. (bu diğer kitapları da okuyup inanmamızı gerektirir) Mâide(*) Sûresinin 44 . Ayetinde Şüphesiz Tevrat’ı biz indirdik. İçinde bir hidayet, bir nur vardır. Mâide(*) Sûresinin 47 . Ayetinde İncil ehli Allah’ın onda indirdiği ile hükmetsin. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler fasıkların ta kendileridir. Mâide(*) Sûresinin 48 . Ayetinde (Ey Muhammed!) Sana da o Kitab’ı (Kur’an’ı) hak, önündeki kitapları doğrulayıcı, onları gözetici olarak indirdik En’âm Sûresinin 156,157 . Ayetinde Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (yahudilere ve hıristiyanlara) indirildi. Biz onların okumalarından habersiz idik” demeyesiniz, yahut, “Eğer bize kitap indirilseydi biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk” demeyesiniz, diye bu Kur’an’ı indirdik. Nahl Sûresinin 44 . Ayetinde (O peygamberleri) apaçık belgeler ve kitaplarla gönderdik. İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman ve onların da (üzerinde) düşünmeleri için sana bu Kur’an’ı indirdik. Nahl Sûresinin 64 . Ayetinde Sana kitabı, ancak ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve iman eden bir topluma doğru yolu gösterici ve rahmet olarak indirdik İsrâ Sûresinin 106 . Ayetinde Biz Kur’an’ı, insanlara dura dura okuyasın diye âyet âyet ayırdık ve onu peyderpey indirdik. uzar gider ayetler .... kısacası birden bire bütün halinde bir kitabın ortaya çıktığını düşün ... pat diye insanlara ver okusunlar... kaç kişi tamamına o esnada inanıp devam eder... yani savaş olacak desin savaş olsun kazanacaksınız desin kazanılsın ,,,ya da bir dedikodu yayılsın bunun üzerine dedikodu için ayet gelsin .. peygamberi tanıdığın bir arkadaşın gibi düşün ve bu tarz olaylara şahit ol üstüne de inanma hadi... elbet olaylar yaşatılır ya da yaşanmadan yaşanacaklar vurgulanırki önce kademe kademe inananlar çoğalsın...artsın...
  22. Kuran öyle demez... Kuran , eğer anne ve baban sana zorla Allah a karşı birşey yaptırmak isterse onlardan ayrıl ama ayrılırken bile gönüllerini onları hoş tut der Bakara(*) Sûresinin 83 . Ayetinde Hani, biz İsrailoğulları’ndan, “Allah’tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz, herkese güzel sözler söyleyeceksiniz, namazı kılacaksınız, zekatı vereceksiniz” diye söz almıştık. Sonra pek azınız hariç, yüz çevirerek sözünüzden döndünüz Meryem Sûresinin 12,13,14 . Ayetinde (Yahya dünyaya gelip büyüyünce onu peygamber yaptık ve kendisine) “Ey Yahya kitaba sımsıkı sarıl” dedik. Biz ona daha çocuk iken hikmet ve katımızdan kalp yumuşaklığı ve ruh temizliği vermiştik. O, Allah’tan sakınan, anne babasına iyi davranan bir kimse idi. İsyancı bir zorba değildi. Lokman Sûresinin 14 . Ayetinde İnsana da, anne babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi onu her gün biraz daha güçsüz düşerek karnında taşımıştır. Onun sütten kesilmesi de iki yıl içinde olur.3 (İşte onun için) insana şöyle emrettik: “Bana ve anne babana şükret. Dönüş banadır.” Ahkâf Sûresinin 15 . Ayetinde Biz insana anne babasına iyi davranmayı emrettik. Annesi onu ne zahmetle karnında taşıdı ve ne zahmetle doğurdu! Onun (anne karnında) taşınması ve sütten kesilme süresi (toplam olarak) otuz aydır. Nihayet olgunluk çağına gelip, kırk yaşına varınca şöyle der: “Bana ve anne babama verdiğin nimetlere şükretmemi, senin razı olacağın salih amel işlememi bana ilham et. Neslimi de salih kimseler yap. Şüphesiz ben sana döndüm. Muhakkak ki ben sana teslim olanlardanım.” 33 - AHZÂB SÛRESİ 1.Ey Peygamber! Allah’a karşı gelmekten sakın. Kâfirlere ve münafıklara itaat etme. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. 2. Rabbinden sana vahyolunana uy. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. 3. Allah’a tevekkül et, vekil olarak Allah yeter. 4. Allah, hiçbir adamın içine iki kalp koymamıştır. Kendilerine zıhâr1 yaptığınız eşlerinizi de anneleriniz yapmamıştır. Yine evlatlıklarınızı2 da öz çocuklarınız (gibi) kılmamıştır. Bu sizin ağızlarınızla söylediğiniz (fakat gerçekliği olmayan) sözünüzdür. Allah ise gerçeği söyler ve doğru yola iletir. 5. Onları babalarına nispet ederek çağırın. Bu Allah katında daha (doğru ve) adaletlidir. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Hata ile yaptığınız bir işte size hiçbir günah yoktur. Fakat kasten yaptığınız şeylerde size günah vardır. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. kısacası baba ,o kadar önemli bir kavramdırki, bir evlatlığa oğlum ya da kızım deme hakkınız bile yoktur kitapta... Ayetler herşeye yeter şüphesiz... gelelim ateistleri sevmeme mevzusu.. gerçek mümin hiç kimseyi yaratandan üstün tutmaz ve gereğinden fazla değer vermez bu çocuğu bile olsa ,,ve yine o gerçek mümin herşeyi herkesten çok sever yaratandan ötürü... ben mesela Allah a ve onun bütün kitaplarına inanan biriyim.. ve ilginçtirki bu kanalda ateist olan insanlarla fikir alışverişinde bulunmak, islam kanallarındaki arkadaşlardan hadis tartışmalarını takip etmekten daha anlamlı geliyor bana ... gerçek mümin öyle ya da böyle farklı sever ve inanmayan biri için sizin tahmin edemeyeceğiniz kadar çok merhamet dileyip kendini paralar inansınlar diye... çünkü o gelecek olan sondan zaten kendisi korkar ,başkası adına daha da çok korkar... ha ben bu kadar mümin diyorum ,ben gerçekten tam anlamıyla mümin miyim? işte bu sorunun cevabına çokları evet diyor ve en çokta bu noktada kaybediliyor bence... hangimize ne derece eminlik varki kendi günahlarımızı bırakıp başkalarının günahlarına ceza keselim.. ?? inanmayan inanandan şanslı gibi bizim ülkede... inanmayanın gün gelir bir tövbe ve pişmanlık şansı var ,..ya inanıp okuyup okuduğundan öğrendiğinden yüz çeviren.. işine göre davranan... ondan daha zalimi yoktur kitaba göre... duyduk işittik ve yüz çevirdik... Rabbim ne de güzel anlatır öğütlerini örneklerini ama yine anlamayı nasip ettiklerine şüphesiz..
  23. evet isteseydi hepimizi tek bir ümmet yapardı ve bu ayetle sabittir... ama bizim neden dünyada oluşumuz unutuluyor galiba.. bütün bunların nedeni... bunca şeyin tek nedeni atamız Adem in ve cinlerin atası İblis in ,Allah ın emrine karşı çıkması...ve bunun sonucunda Allah ın tek bir sözü... o sözüde siz ,onun kitaplarından bulun.. kitapların bütün gelmeyişine gelince unutulan bir kavram daha... Rabbin zamanı ile bizim zamanımız bir değildir arkadaşım... bizim inandığımız kitapta bir kavram varki o da Rabbin asasının yere değip geri kalkmasına kadar geçen sürenin bin yıla tekabülü... yani sn lik bir olay bizim bin yılımıza denk geliyor... belki de Adem geçen hafta cennetten kovuldu...belkide bizim şuradaki bütün bu cebelleşmelerimizin ,onun katında onun, an kadar bile zamanını almıyor... ne kadar aciz olduğumuz açık ve net bence...yaratılan yaratıcısına sormaya devam ediyor hala beni neden ben olarak yarattın! yine de gelelim dinlerin farklı oluşu masalınıza ... dinler ve öğütler hiçte farklı değil ama anlayana .. hepsinin yaratandan geldiğini anlamak hiçte zor değil... incil değişti diye ortada dolaşanın Kuran dan haberi yokki ... sen tutup hristiyan olana senin kitabın değişti dersen sana koca bi ıh**** gelir... ama sen dersen sende de şu var bende de var... sende şu yasak bende de yasak... sendeki şu burda bendeki burda şurda... işte o zaman dünya cidden nasıl olurdu acaba?.. neyse hristiyan islama daha yakın yaşıyor hala... bakalım müslüman ne zaman islama yakın yaşamaya başlayabilecek...
  24. sonrada kalkıp o insanlara müslüman diyorsun islama laf söylüyorsun... islam, inanmayan kullar için inandıkları Allahtan merhamet dilemeyi ve dua etmeyi gerektirir... gerçek mümin ,kimin neyi nasıl hakedeceğinin, Rabbin huzurunda öğrenileceğini çok iyi bilir... kimse kimseye hak etmiş diyemez... zamanında inansaydı hiç diyemez... çünkü onun zamanında inanmamasının da Allahtan geldiğini çok iyi bilir gerçek mümin ... olsa olsa gerçek mümin adem soyuna feryat figan ağlar merhamet diler... sen etrafına saygıda gerçek müminden daha iyisini bulamazsın...
  25. 2 tane gerçek yoksa 1 tane gerçek varsa başı olmayan bir varlığı kanıtla bana .. kanıtlayamazsın... ama başı olmayan varki sen varsın... senin olmadığını kanıtla bana... ne nerden oluştu.. evren!dünya! patlama !! ne patladı!patlayan!ne nerden derken o nerden nerden peki! ee kanıtla ama kanıtlaman için sen olmalısın ama sen yoksun çünkü yok yoktur .. hadi bana seni kanıtla.. al sana aklın yetmediğine kanıt .. bu bana göre aklımın acizliğinin kanıtı.. bilimsel mi istiyorsun... IQ testi mi istiyorsun? veriler yüksek diyor.. ama benden daha iyi bir akılsız göremezsin...inanca kanıt istiyorsun.. bana iyiliğin neden iyilik olduğunu kanıtla ... bana bu kavramın bilimsel kanıtını sun... sunamazsın... bu noktada his dersin... bana ancak o kavramın sonuçlarından bahsedersin o kavramı bana kanıtla ıspatlayamazsın... işte bizim inancımız olan yaratan da ,biz onu sana kanıtlayamayız,delil sunamayız... o varlığıyla,yaşadığımız olaylar ve deneyimlerle ve yıllarla şekillenir ve var olur bizim için,artık var oluncada sen ne yapsan yok dedirtemezsin,yoku hissettiremezsin..
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.