ftoyd tarafından postalanan herşey
-
Kuranda kötü bir uygulama yok diyenler
siz aradaki * ları neden hiç hesaba katmıyorsunuz... kadın isterse diye yazıyorum es geçiyorsunuz.. kadın ,kendini boşayan erkeği bıraksın başkasıyla evlensin diyorum siz iffetten,kızkardeşinizden bahsediyorsunuz... kadına ikinci kez eski eşine dön diye evlen diye silah dayayan mı var varsa bunun islamla alakası ne??? kim kime bu kadar kolay boş ol diyebilir bunu Kurandan ayetle ispatla bana hadis sakın ha sakın göstermeyin...
-
Niçin Müslüman Oldum..
haklısın müslüman görünmek işin en kolay tarafıdır herkes yapar... ama mümin olmak islam olmak zordur arkadaş... o mümin olanlarda ortada görünmez sizlerle tutup tartışmazda... bizim gibi nefse uyup buralarda yazışmaz... sen onları bilmezsin... onlar ancak toplumda ne iyi adam dediklerindedir... ne güvenilir dediklerindedir... belki de ne ***** dediklerindedir... belki garip ve mazlum gördüklerindedir... şüphesiz onlar çok azdır... öndekiler sağdakiler soldakiler... sen nerdesin? ""Ne zaman isteyecek ? ""sen yürekten istemedin ki... istemen için bile ona inanman gerekiyor... inanmadığından ne istersinki? sen neyden istedinki??sen yoka inandın bir kez... yok yoktur o halde ... yoktan cevap gelmezki... sen ya varsa bile demedinki ufacık varına bin varla gelsin..........
-
Niçin Müslüman Oldum..
"çünkü ben şu an Allah'ın kendini bize bir şekilde inandırmasını canı gönülden istiyorum, ama maalesef kendi mantığıma göre beni kendisine inandıracak bir durum yok. " bi daha söyle sonra bi daha söyle ve bi daha söyle.. hadi bırak bu kanalı ve konuş onunla .. mutlaka cevap gelecek bekleee biz de bekleyenlerdeniz
-
Allahın varlığına deliller
din yaşam tarzıdır madem .,,o yaşam tarzını uygulayacak olanlar insanlardır ve insanların her bir uygulayımında hata olabilir.. benim dindar ya da inançlı olmam dört dörtlük biri olmamı ya da sütten çıkmış ak kaşık olamamı gerektirmez..ama sizler genelden özele laf söylemeye alışık olduğunuz için ,yapılan her yanlışı dine mal edersiniz... sanki etrafınızdaki bütün dinsiz arkadaşlarınız dört dörtlük müş gibi... ya da etrafınızdaki her dinden uzak yaşayan medeni gibi... cehennem miş .. sanki cennete girmek kolay olduda biz inananlara sanki bizler ha deyince oraya sizler de ha deyince cehenneme.. yok öyle daha önce de yazdım önce bize hakettirirler yani ne olu ne biter biz gideceğimiz yeri hak ederiz .... ""Muhammed'in tarif ettigi Allah insanlari Cehennem'e atip yakarken zevk duyuyor herhalde. ""yaratanla ilgili konuşmalarda daha temkinli olmanı tavsiye ederim çünkü anladığım kadarıyla bir yaratan inancın var ama kitapla sıkıntın var... ve bu sıkıntılarından gerçekten emin olup olmadığını ... gerçekten yeterince araştırıp araştırmadığını bir düşün derim.. hangi ikinci kafaların araştırmalarıyla o kitaba yanaşıp bi de laf söylüyorsun... sana özellikle üniversitelerin arap dili ve edebiyatı mezunu yani öyle din eğitimi almamış ama arapçayı ve türkçeyi iyi kullanan insanlara danışmanı tavsiye ederim.. "" mesela karpuz icin, "ya daha az cekirdekli yaratamazmiydi", ya da sakat dogan bir cocuk icin "elini kolunu duzgun yaratamazmiydi" diye sordugumuz olmustur belki. " ben karpuzun lezzetine şükrederken sen çekirdeğinden şikayetçi olursun... ben sakat dediğin insanların ve belki ailelerinin sınavı açısından bazen de sanslı oldukları düşünürken,,ve bu sınav anlayışı ile bana verilen her bir sağlam görüntüye şükrederken sen ayna karşısında saatlerce yüzüne nasıl makyaj yapacağını düşünüyorsundur belki( tamamen şahsi ve örnek amaçlı).. ben sağlam ayağımın şükrü açısından otobüste dolmuşta metroda bir yaşlı biniyor mu diye kapıdan gözümü ayırmazken sen etrafına bakıp biri kalkar mı diyorsun belki.. sizin hayatınızdaki herşey karpuz çekirdeği iken bizim gibi karpuz severlere zor laf anlatırsınız... tabi bizde size...
-
Dini inancınıza saygı gösteriliyor mu?
yanlış.. "bence türk halkı dine gereğinden fazla düşkün" tamamen yanlış... yapılan uygulamalar islamla bağdaşmaz.. çevrenizde gördüğünüz her Allah diyen ,,Allah ın emrine göre yaşayan değildir.. ya da kalben hisseden inanan değildir... ya da yaratan inancını geçtim.. daha bir çoğu Kuran bile okumuş olmadığı gibi(ki sorsan o kitaba inanırlar) ve namazda okudukları surenin (hadi genelde kısa kısa toplam 10 taneyi ezberleseler) anlamını bile bilmezler ya da bir zamanlar okuyup unutmuşlardır.. "bu kadar dindar toplumda pozitif bilimler gelişmez.çünkü bilimle din kavgalıdır ve çelişir" yanlış.. islam dini asla bilimle çelişmez.. tam tersine bütün doğa olaylarına karşı hassasiyet ve fen gerektirir.. çünkü dinimize göre doğada ayetler vardır ve rabbimizin bizlere öğretecekleri bitmez... ""tıp bilimi, günde 2 litre su içmek lazım diyorsa yaza gelen bir ramazanda nasıl oruç tutar bu insanlar?ya da böbrekelri ne hale gelir?"" yanlış.. en yüksek sıcaklarda bile olsa oruç tutan kişi uyuklamaya ve üşümeye başlayacaktır... belki bunda kişinin tok olmasından daha fazla faydalar vardır.. ben bilim adamı ya da kadını değilim ama bize verilen hiçbir emrin zararı olabileceğine inanmıyorum... hepsinde illaki faydalar var ancak bunlarda çok ince algılama ve tabiki bilim ilim gerektiriyor...siz tıppın oruç için yaptığı araştırmalardan ne örnekler verebilirsiniz? "din kainattaki tek muhteşem canlı insandır diyorsa buna inanan bir bilim adamı uzayda canlı arar mı?" bu konuda xlark tades arkadaşımıza katılıyorum.. inananın canlı merakı o kadar kuvvetlidir ki hatta sırf bu merak ve etrafını dünyayı doğayı algılama onu inanca sürüklemiştir.. örneğin inandığımız yaratan inandığımız kitabında sivrisinek ve üstününe dikkat çeker... kuran mucizeleri yazarak netten bakarsanız ve tahammül edip her birini izleyebilirseniz ve önyargısız kestirip atmadan önce aksi bilimsel kanıtları ıspatlayabilirseniz.. bizler burdayız... merakla bekleriz.. ayrıca insanın en güzel biçimde yaratılmış olmasıyla kainattaki tek muhteşem olması anlamlarını da ben çok bağdaştıramadım.. öyle ya insan yeri gelir bu dünyadaki gelmiş geçmiş bütün canlıların en şerlisi en korkuncu en aşağısı da olabilir... "bilim canlıyı yaşatmak için organ naklini gerekli görüyorsa inancı gereği organını bağışladığı zaman ahirette eksik dirileceğini düşünen adam organını bağışlar mı?" .. neden? ahirete kadar organlarımız çürümeden mi bekletiliyoruz... yani bizim en küçük hücremizden bile beslenen çürükçül bakterilerden hücrelerimiz toplanacakta organ başkasında olunca bize mi ulaşmayacak.. hadi cidden ulaşmayacak farklı bişey mi olmayacak.. yani bizi yaratan ve hepimizi tek bir insan yaratır gibi yeniden yaratacağını vurgulayan Rabbimizin gücünden şüpheniz mi var.. bizde şüphe yokta o yüzden sorular bazen tuhaf kaçıyor...ahirette eksik dirileceğini düşünen adam cidden bu konuyu ne derece düşünmüştür ve inandığı ahiretin özelliklerini ne derece Kuran mükemmelliğinde okumuş ve nasibini almıştır... ""bazı yerlerde doğru dürüst okul bile yokken,,,, olsa da adam gibi öğretmeni yokken, tam teşekküllü hastane yokken , kıytırık sağlık ocağıyla insanlar idare ediyorken ,dip dibe cami yapan bi toplumuz.bu doğru değil. "" peki bütün bunların dinle alakası ne? dinle alakası olsa neden cami kadar din okulları yok.. neden herkes sular seller gibi arapça eğitimi almıyor(arapça okumak için değil arapçayı dil olarak anlamak için kastım)... peki her köşesi cami de bu ülkenin camiler hafta içi her namaz vakti dolup taşıyor mu? ... yani dindar gördüğünüz herkes 5 vakit namazda mı? cumadan cumaya bir araya gelen cemaatin öğle namazına bile tahammülü yok.. bir bayan olarak ben gittim camiye hayretler içinde cumadan sonra çoğunun nasıl öğle kılmadan çıktığını gördüm... yürekten dindar insanlar olsaydı toplum genelinde rabbimizin yardım etmemizi emrettiği alanlarda sürekli çaba harcar en çokta dinimiz adına okulların üzerine düşerdik... ama bizde ters işliyor.. o kadar dindarızki başı kapalı genci daha en başında cahil olarak sıfatlandırıp okullara almama kararı veriyoruz ve sözüm ona aydınlarımız bunu yapmakla din ve devlet işlerini ayırıyor... ne yani bu kızın başını örtmesine vesile olan ya da olmayan ama yaklaşık olarak aynı dini düşüncelere sahip olan babasını ya da erkek kardeşini neresinden tanıyıp kurumlara sokmayacaksınız... hadi onu geçtim bu insanları okutmamak onları daha mı aydın yapacak.. yani illa bu kızları imamhatip okullarına göndermek ve belli bir kalıbı aşamamalarına sebep olmak medeni bir davranış mı ya da aydınlıklarına yakışır mı? Ha bütün bu uygulamalar hep başımızda dindar gibi algılanan kişiler varken mi oldu da diğerleri varken farklıydı? kısacası siyasi ve toplumsal saçmalıklarımızla dindarlığın ya da yüce kitabın alakası yokturrr... ""uzayda bizden daha zeki varlık var mıdır bilemeyiz. bilime göre kanıt yok ve var diyemeyiz. ama olmadığına dair de kanıt yok yok da diyemeyiz. ama din buna direk yok der.dindar bir bilim adamı bunu araştırmaz yani. ben bazı çelişkilerin olduğunu düşünüyorum.saygılar. "" din yok demez var der... uzayda yani bu dünyanın ötesinde bizden zeki varlık var ve belki bizden zeki yaratılmışlar da var.. ama din yaşarken o katlara ulaşmamıza açık kapı bırakmaz.. inanan için çelişki yok sen düşüne dur... kanıt yok var diyemeyiz yoka kanıt yok var diyemeyiz.. umarım kanıtlayacak kadar vaktin olur... "ben toplumda bu kadar dindarlığın olmasından rahatsızım. bu dine dayalı yaşam tarzını getirir zaman içinde.bu çağın yaşam tarzı bu değil. örneğin dini hukukta idam cezası vardır. hırsıza el kol kesme gibi uygulamalar yapılmıştır.."" tam da bu çağın yaşam tarzı olmalı bence... hırsızlık bu kadar ilerlemişken bundan iyi önünü kesecek uygulama bulamazsın.. ""diyelim adamı hırsız diye kolunu kestik, ya gerçek hrısız 2 yıl sonra vicdan azabı çekip teslip olursa adama kolunu geri getirebilecek miyiz?"" hayır kim sana görmeden bilmeden şahitler olmadan falan hırsız diyecekte sen keseceksin.. bir kere kural hırsızın hırsızlık yaptığı eli kesmektir ki bunu da birinin illaki görmesi gerekirkii o lkişinin de mümin olduğu düşünülürse yalan yere iftira hakkı da yoktur.. ya sanki durduk yere herkes herkesi doğrayacak.. "tamam adamı katil diye astık.peki 2 yıl sonra gerçek suçlu vicdan azabı çekip teslim olrusa ve bu ispatlanırsa astığımız adamı geri getirebilir miyiz o adamın da kul hakkı yaşama hakkı yok mu?" iyi ya kul hakkını inanan zaten öteki tarafta alıyor... sonucu gerçek suçlu düşünsün ... bu arada yukarıda yazdıklarım bu durum içinde geçerli... "dinsizlik bir boşluk olabilir.adam mutlu da değilse insanı kaosa sürükler. ama fazla dindalık da iyi değilid.r adamın iç huzuru yoksa çevresine baskı yapar. ben bu çağın insanının pozitif bilimelrdne bu kadar kopuk,dine bu kadar düşkün olmasını doğru bulmuyorum. "evet bu çağın insanı ne de çağdaş ilerliyor değil mi... katılıyorum illaki bilim ilim sanat ne ararsan gerekiyor... ama bunun önündeki engel din değil... kimse de sandığın kadar dindar değil.. dindar olsalardı dediğin gibi bugün herkes herkese selam verir güvenir yardımlaşır yalansız sözlerin tutulduğu bana dokunmayan bin yaşasın sözünün özünde yatan saygı çerçevesinde(yani herkes kendi günahını yüklenir ve herkes kendinden sorulur) vs vs vs tam bi ütopya oldu...
-
Dini inancınıza saygı gösteriliyor mu?
ben bu hayatta bir çok şeyi dolu dizgin yaşamış biri olarak,,, ve sonradan kitaba yani Kurana inanan ve bu yolda hayatını değiştiren biri olarak anlıyorumki hayır... bu ülkede inanca saygı gösterilmiyor... sanki okuduğunuz üniversite gittiğiniz kurslar sanatsal alandaki bütün faaliyetleriniz yetenekleriniz ,,sadece başınızı kapatmanızla birlikte uçtu gitti... bu ülkede gerçekten de dini değerlerden.. köyümüzdeki kasabamızdaki teyzelerimizden utanır olmuşuz... ha ya dinciler... bir ateistin kellesini alarak... bir hristiyanı öldürerek din yayıyor cihat ediyorlar öyle mi... o insan kendisine zarar vermediği halde... yani bu yolla din daha güzel yayılıyor demek... üzgünüm ama bizim ülke diye bir kavram yok artık arkadaşlar... bizim kültür diye bir kavram da yok... herkes herkese karşı fazlasıyla saygısız zaten.h... iyiki yıllardır tv ye fazla bakmıyorum arkadaşlar...en azından biraz daha uykudan uzak kalabiliyorum.. ara ara baksam içim kan ağlıyor... birşeyler çok kötüye gidiyor... ama yalnızca gidiyor... hızla gidiyor... bütün dış oyunlar bütün kimliğimizi bozma çabaları yerine geldi diye düşünüyorum... yakında çok ama çok büyük olaylar başladığında saygıdan daha ciddi problemlerimde olacak... ne yüzünden topunun vatan haini olduğu siyasetçilerimiz yüzünden... artık hepimiz ayrımlara takılı kalan bölücü vatan hainleri değil miyiz sanki... nerde ayrı düşünceler olsa da kavga etsek değil mi? saygı... sadece dini mi sordunuz... işte ben buna şaşarım...
-
*** ARTIK...
kalben inananlar neye inandığını biliyor... kalben inanmayanlar kulaktan dolma onun bunun sözüyle hareket ediyor... inananlar yani yakınen yani kalben inananlar baktığı her yerde delil ve belirti görüyor... ancak kalben inanmayanlar herşeye boş boş bakıyorlar bakıyorlar da görmüyorlar... sanmak zannetmek yine inanmayanların işi... inanan zanna kapılmaz emirden ötürü....
-
Allahın varlığına deliller
ben de diyorumki arkadaşım dinler bizim için kurallar ... o yaratmış ve kendi kurallarını koymuş o kadar ... sana sormamış ben senden şunu istiyorum ama yapabilir misin yapamaz mısın ? hayır arkadaşım ya yaparız ya yapmayız... tekrar söylüyorum.. kuralların hepsi bizim içindir... gün gelir biz ona inanmadan unutmayı mı seçtik ,o da bizi cehennemde unutacak... ne yani bizim halimize mi üzülecek... O yüce yaratan için ne değişirki... hiç birşey... o belki yaratmalarına devam edecek veya ediyor... bilemeyiz... onun katında olan hiçbir şeyi bilemeyiz o dilemedikçe... tek kavrayabildiğim şu dünyada onun yazmadığı yani izin vermediği hiçbirşeyin olamayacağı...siz Kuranda yine bir noktayı atlıyorsunuz... Kuran ayetleri inananlar için bir yol göstericidir... inanmayan ya da inanmayacak olan için zaten kavrayabileceği bir kural yoktur... ha cennet kavramı... bütün dünyanın sahibi olan bir varlık ,, bunca çeşit yaratmışta vay cennette şunu niye şöyle bunu niye böyle yaratmış ya da yaratacakmış... siz yakında şunun hesabını da sorarsınız... etrafımızdaki ağaçlar neden yeşil de açık mavi değil... gök neden tek renk mavi de renkli değil... ya da pembe olsa daha mı iyi olurdu.. yaratılan yaratıcısına durmadan beni niye böyle yarattın diyecek ... O güç neyi nasıl yaratmak istediyse öyle yaratmış sizi de böyle yaratmış bizi de böyle yaratmış...
-
ALLAH NEDEN BİRDİR?
bütün bu kavramları tehdit olarak algılayan sizlersiniz... oysa biz bu kavramlara zaten kendiliğinden uyum sağlarız... bizi istedikleri kadar hırsızlık yaptığımız takdirde hapse atacaklarını söylesinler... istedikleri kadar bu konudaki cezaları arttırsınlar... eğer bizim için hırsızlık yapmak zaten çok kötü olarak algıladığımız bir eylemse ve biz ne koşulda olursak olalım hırsızlık yapmayacağımıza güveniyorsak sence hırsızlıkla ilgili konulmuş cezalardan korkarak mı yaşarız... ?hiç sanmıyorum..
-
Kuranda kötü bir uygulama yok diyenler
yazımı yine farklı anlamışsınız sayın katakuta..bir erkek nefsi için ,, bir kadının hemde evli olduğu bir kadının ,bir başka erkekle birlikte olması size göre nasıl bir kavramdır... yani bu her erkek için kabul edilebilir birşey midir?? yani bir dönem evli olduğunuz kadın başkasıyla cinsel ilişkiye girecek sonra siz onu tekrar isteyeceksiniz... anlamıyor musunuz? bunlar sakınılması için konulmuş emirler... tıpkı kısasa kısas gibi... öldürdüğünde illaki öldürüleceğini biliyorsan mümkün derece öldürmekten sakınırsın arkadaşım çünkü sonunda sen ölürsün... burada da aynı durum... bir boşama ok... ikinci aman dikkat.. üç artık çok geç... gelelim ilk boşama olayına... Allah ın, eşini boşamak isteyen erkeğe sabırlı olması konusunda ayet mi yok ben mi sizden farklı bir kitap okuyorum... öyle ha deyince kimse kimseyi boşayamaz bizim dinimizde... boşanma için gerçektende tahammülü aşan durumlar olması gerekiyor... ama ciddi ciddi iyi cımbız kullanıyorsunuz... bu arada sayın lucas... üzerinde durulan konu evli bir kadının kocasından boşandıktan sonra ancak başka bir erkekle birlikte olduktan sonra tekrar eski kocasına geridönebilmesi helal olabilmesidir,tartışılan konu budur. ....."""" demişsiniz başka erkekle birlikte olmak değil... başka erkekle evlenmek ... birlikte olmak ile evlenmek arasında bence ciddi bir fark var.. dinimizde evlilik çok ama çok önemli bir kavramken bunu basite indirgeyip sırf cinsel olarak düşünürseniz (ki bu konuda size hak verebileceğim tek nokta belli başlı bazı toplumlardaki islam adı altında ve insanlık dışı uygulamalar) olayın özü ve ayet elbet sapar.. bir kez eşi tarafından boşanmış olan kadın da eğer isterse (kadının istemesini unutmayın) evlilikleri devam eder... ikinci kez boşanmış olan kadın yine isterse tekrar bir araya gelebilirler... kadın istemezse kimse kimseyi zorla tutamaz... zorla tekrar evlendiremez.. üç kez boşanan kadın ise artık zaten o erkeğe istesede dönemez dönmesinde ... istediği başka bir erkekle evlensin... nesi yanlışki bu uygulamanın ... kendisini boşayıp duran bir erkeği bıraksın artık... yeni eşiyle yürütemez de eski eşini isterse yani gelen gideni aratırsa belki yeniden barışır evlenirler ne var bunda... yani bide anlamadığım sanki öyle bir anlatıyorsunuz ki insanlara ha deyince boşanıyorlar .. bir hafta içinde üç kere boşama olduda kadına git bi evlen gel seni bekliyorum deniliyor... ya siz hangi kavramları bu derece basite indirgiyorsunuz..
-
*** ARTIK...
ee inanan neye inandığını bilmez kavramazsa olacağı bu tabi... kurana inanıyorum deyip okumayan... niye kapandığını bilmeyen... namaz kılarken okuduğu surenin anlamını bilmeyen tamamen kulaktan dolma hareket edip geleneğiyle yaşayan insan düşer tabi böyle hallere... malum yine ayettir ki:"dikkat edin şeytan sizi Allah la kandırmasın?""
-
Kuranda kötü bir uygulama yok diyenler
evet çok güzel buluyorum... kuralın bu olduğunu ve böyle ağır bir cezayı kendine yediremeyeceğini bile bile beni üç kere boşayan erkek zaten bana yaramaz kardeş .. yakamı bıraksın da başkasıyla evleneyim...
-
Cinsel sorunların Dinle kavgası!
tarih boyunca hangi din adına ya da hangi ülke çıkarı adına olursa olsun mutlaka kan dökülmüştür... dökülmeye de devam etmektedir... yine ayettir ki şüphesiz yaratan dileseydi herkes hidayete erer ve kardeş gibi yaşardı... ama yaratan bunu yapmamıştır... niye... çünkü olayın bir başı varrr.. yaratılan ilk insan ve onun yaptığına karşılık söylenen yaratanın tek bir sözü ve devamında o sözün yerine gelişi... çünkü onun sözünde asla bir değişiklik görülemez...
-
Cinsel sorunların Dinle kavgası!
Dini kurallar silsilesi içinde yetişmiş insanların ortak özellikleri şunlardır; 1-)Hayatları boyunca doğrudüzgün bir kız arkadaşları olamamıştır, aşkları hep platoniktir,dışavurum yapamazlar. ama bu insanlar dini kurallar çerçevesinde o nihayet ulaştıkları kadını büyük bir hoşgörü ve sabırla saygıyla yaşatırlar... sende diğer yattıklarımdan birisin muamelesini genele yaymazlar... 2-)arabesk ,fantezi tarzı acılı müzikler dinlerler. mümin kuran dinler ilahi dinler, onlarla işi olmaz 3-)Toplum içinde genelde çekingen ve sessiz,ağırkanlı davranışlar sergilerler. Kendilerine güvenleri zayıftır,hayatta karşılaştıkları maddi manevi tüm problemlerin kendi iradeleri dışında bir irade ile çözülmesini beklerler. gel bi de benimle tanış bi çay ısmarlayayım... 4-)Yaşam coşkuları zayıftır,bu bakışlarından ve mimiklerinden hemen belli olur. bütün coşkumu olsa olsa yürekten inanmayanlar etkiler .. peki sizler??yaşam coşkuları o kadar kuvvetli o kadar ölüm kavramından uzaklar ki bir yakınları ölse ya da çocuklarını kaybetseler ya da besledikleri hayvan ölse kendilerini paralarlar...biz her haliyle hayata tahammül ederken siz her zaman her şeyden şikayet ederek vakit harcarsınız.. aile sorundur.. iş sorundur... hep mükemmel ve coşkulusunuz ya... 5-) Kendileri gibi yaşamayan veya dini gerekleri yerine getirmeyen,farklı inanç ve düşünceleri,tarzları olan insanlara karşı kızgınlık duyarlar. yanlış... inanan mümin inanmıyorlar diye kızmaz öfkeye kapılmaz... olsa olsa inanmayana rahmet diler .. o inanmayan için dua eder.. anlamayan görmeyen için yüreği burkulur... 6-)İçlerinde hep yapmak isteyipte yapamadıkları ukteler birikir dağ olur. evet haklısın... hayata dair yapmak istediğim yok ta halaaa dağ gibi ibadet etmem lazım... yetmiyor... az geliyor... 7-)Ne hikmetse bu dünyada hepsi zengin olmak isterler. gerçek mi? hemde tam anlamıyla bir mümin... emin misin? mümin derki ben bile bana ait değilim... dünya malı Allah ındır... dilediğine ne nasip ederse... hiç bir mal kimseye kalmaz... ya harbi siz müminleri mi anlatıyorsunuz? 8-)Sevmedikleri beğenmedikleri insanlarla evlendirilirler,ve normalde o evlilik yürümeyecek olsa bile din kuralları gereği iki insan birarada kalır. yanlış... bu olsa olsa İncil de olabilir... biz illaki olmuyorsa boşanırız... sonra yine evleniriz... daha kaç kere söyleyeceğiz... bir toplumun kültürünü geleneğini yanlışlarını dine mal edemezsiniz... Kuran yazdıklarınızın önündeki en büyük engeldir... ama bu engel birilerinin işine gelmiyor diye kitaba laf söyleyemezsiniz.. inanmak ayrıdır .. uygulamak ve yaşam tarzı olarak her bir anınıza yaymak ayrıdır... bir hırsıza hırsızlık yapmak iyi birşey mi diye sorsan,kötü bişey ama şu oldu bu oldu şundan çaldım bundan yaptım diye anlatmaya başlar... yaptığının kötü birşey olduğunu bilmesi yapmasını engelleyememiştir ...
-
ALLAH NEDEN BİRDİR?
tamam... ailenle mi yaşıyorsun arkadaşım... yani evin kuralları olmamalı... geç gelme...fazla içme... okulu asma... eyvah karnede zayıf...ders çalış ... oku adam ol... niye hala gece gece oturuyosun... yani anne babamızın hiç bir hakkı yok bizi sürekli takip etmek ve her hareketimize karışmak için??? yani sanki durmadan kötülüğümüze çalışıyorlar demi... ha çalışıyor musun arkadaşım... işe geç kalma... işini iyi yap yoksa kovulursun... yani altü üstü sana para veren patronunun kurallarına uysan ne uymasan ne ... ne hakkı varki demi... altü üstü bizleri yaratan (hani sanki sıradan bi güç yaa haşaa) belli kurallar koymuş ... belli bir düzen yaratmış... vay bunu niye öyle yaratmış dimi... işinize gelmeyiverir olur biter... niye cehenneme atıyor seni ona inanmadın diye ... bak bak bak.. ha ona inandın da kitaba inanmadın niye.. altü üstü hırsızlık yapma demiş... onunla bununla düşüp kalkma tek kişiyle evlen onunla yetin demiş... yalan söyleme demiş... birine bir söz verdiysen mutlaka tut demiş.. dedikodu yapma demiş... iftira atma demiş... çalış çalış çalış demiş... yoksula akrabana yolcuya komşuna yardım demiş... anne babana sözün güzelini seç demiş... faiz yeme demiş... sarhoş olma demiş... kumar oynama... fala bulaşma demiş.. zanlara kapılma demiş... öfkene kapılma demiş...ne kadar da zararlıymış bu öğütler vay be.. altü üstü işe okula nete kitap okumaya gazete okumaya tv izlemeye vakit ayırdığından çok ama çok azını dahi olsa birazda inandığın yaratana ibadet ederek geçir demiş... yani otobüse arabaya binip etrafına bakana kadar ya da kulağında müzik eğlenene kadar biraz içinden yaratanın adını anmak çok zor olsa gerek... ha o kadarını bile yapamayınca da cehennem demiş bak sen??? hiç olacak iş mi yani... sizler devletin kanunlarına da uymayın arkadaşlar... uymazsanız hapse atacaklarmış... olur mu hiç karşı çıkmak lazım demi... altü üstü düzeni sağlıyorlarmışşşş mışşş bak sen... bi de korkutuyorlar sizi....aaa çok ayıp...
-
ALLAH NEDEN BİRDİR?
-"""Böyle bir bilgi yok Kur'anda, çünkü ne dediği belli değil, ne dediği belli olmayan bir cümleden istediğiniz anlamı çıkarabilirsiniz""" Evet tamda bu noktada mucize başlar çünkü bu sayede ne dediği belli olmayan dediğin o ayetleri kendi deneyimlerimizle kendi yaşamışlıklarımızla bütünleştirip defalarca ve defalarca farklı farklı konularda şekillendirerek hayatımız boyunca durmadan okumamız gereken bir öğütler dizgesine sahip oluruz... oku oku illaki yeni bişey öğrenirsin yeni bir ders çıkarırsın... hayatın boyunca sıkılmadan tekrarlayabileceğin yegane mucizevi bir davranış...işin en keyifli tarafı da o öğütlerin illaki hayatımıza yardımcı olması... -"""Delili yok, üç beş tane Kur'an incelemekle tüm dünyadaki Kur'anlar hakkında karar veremeyiz. """ iyi ya nasıl olsa bol bol vaktin var arkadaşım...biz değişmediğini biliyoruz tersini sen araştıra dur.... -"""1400 yıl önceki Kur'anla şimdiki Kur'anın aynı olduğu bilinemez. Bazı ayetler aynı olabilir ama bu binlerce ayetinde aynı olduğunu göstermez"""" biz şu an okuduğumuzda en ufak bir kusur bulmuyoruzki 1400 sene öncesini merak edelim,zaten kusur bulmadığımız kitabın tek bir kelimesine bile inanmamazlık etmezken neden onun değişip değişmediğine bakmamız gerekecek ki,inanmayan siz olduğunuza göre araştırıp delilleri sunmak size düşer... bize göre şu haliyle yüce kitap zaten fazlasıyla mükemmel arkadaşım... -"""Göreceli kavramdır, bana sıkıntı veriyor"""bak bi tek bu konuda sana katılıyorum... kesinlikle sana sıkıntı verir arkadaşım ne yaparsın bu da ayet ... kiminin imanını arttırır,kiminin küfrünü... çok şükür bizim imanımızı arttırıyor ... o açıdan çok huzurluyuz...okudukça müthiş bir rahatlama oluyor... sanki her gece okumasak bir eksiklik oluşuyor... diyorum ya oku oku bıkmayız biz... sen sıkıldığın için üzüldüm... ne yaparsın Allah merhamet eder inşallah... ---deliller doğanın özünde... sen delil mi istiyorsun... önce sende o delilleri algılayabilecek bilimsel temellerin olması yani biraz ilim sahibi olman gerekiyor... sen kendini ilim alanında yeterince yetiştirmediysen sana sunulan her delile zaten belli bir kalıbı aşamadan bakacak ve görmeyeceksin... bu yüzden başta da dediğim gibi sen araştıra dur....
-
TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLDU BİRDEN
-su süt şarap ve bal ırmağı aynen arkadaşım devam onlarda tam senin yazdığın gibi ,orasıda bu dünyadan farksız ya -altü üstü bu dünyada bizi yedirip içiren orada fazlasını verecekmiş ,, aa olur mu hiç öyle şey -sizin dininiz size bizimki bize de sizin dininiz ne ki .. onu da kavrayamadım... olaki bir ihtimal yaratana inanıyorsanız bunca kitaba karşı en ufak bir sakınma hissi olmadan iyi tartışıyorsunuz.. ha yaratan inancı da yoksa zaten bizim yapabileceğimiz hiçbirşey yok o halde... ne yazsak siz kavrayamazsınız.. ha bizim dinimizden olmayanın yani kitap ehlinden olanın hepsini hem de hepsini azaba uğratacakmış Rabbimiz demek lütfen bunu Kuran dan ayetlerle bi ıspatlayın... Kuran bu arada ciddi ciddi akıl işidir de kalp işidir de... ancak ve ancak ilim sahipleri kendilerine az da olsa ilim verilenler ve tabiki az da olsa temizlenenler onu anlar..anlama oranıda kişiye göre değişkenlik gösterir çünkü herkesin kaldırabileceği farklıdır ve rabbim kaldıramayacağımız yükle bizi yüklemez...
-
TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLDU BİRDEN
-hurilerin kadın ya da kız olduğuna dair kanıtı sunun -bakire el değmedik anlamında yani kişiye özel bir kavramsa sizin düşündüğünüz anlamda sadec tıbbi bir kavram yani bir zar olayı değilse(malum zarını yırttırmadan çok ellenen arkadaşlarımız da olabilir hayatta),, bir bayana el değmemiş bakir bir huri nin sunulmadığını ıspatlayın... Ha insanlara sadece helali olmayan yani evlenmediği biriyle birlikte olmaması gerektiği söylenirken ,, evli olmayanlariçin de biran önce evlendirilmeleri söylenirken ne yani bu insanlar kendilerine helal kılınanla hiç mi cinsel ilişkide bulunmuyor... tamamen mi yasak ... evlen doya doya yaşa,yasak nerede ..islamla rahip-rahibe kavramları mı karıştı yoksa... -Mağara örneğinde yine bir noktaya takılı kaldınız... karı-kız için... evet adam öyle başlıyor ama devamında artık o kızı istemiyor... yanlış hatırlamıyorsam padişahın teklifini kabul etmiyor... bir de bunu düşünün... zamanla başka bir farkındalık oluşmamış mı... kız için Allah zikretmenin pişmanlığını ,Allah için Allahı zikretmek almamış mı?zaten o noktada o kız önemini yitirivermiş... --içki olayına gelince hadi bana içenin mümin olamayacağını ıspatlayın Kuran la... Kuran da öyle bir ayet düşününki ,, içen birinin namaza durmadan önce kafasının ayık olması emrediliyor... kafası iyice yerine geldikten sonra bu kişi namaza durabiliyor ve yine Kuran ile İncil deki en güzel benzerliklerden biri ,Rabbimizin içki konusunda sarhoşluğa dikkat çekmesi... sarhoşluğun kötülüğü üzerinde durulur... Ha bir ayette de içki kumar ve fal benzeri şeylerin ,Şeytan oyunları olduğu,şeytanın bunlarla bizi oyaladığı ve Allah ı zikirden alıkoymak istediği anlatılır... bir de içkide faydanın olduğu ama günahının faydasından çok olduğu vardır... kısaca helal haram demeden önce bütüne bakmalı... öğütleri incelemeli... bu öğütler hayatımızı zora mı sokar yoksa gerçekten bizler için faydalılar mı buna bir bakmak lazım... ha cennetteki içkiye gelince ,onun farklı oluşu ,, sarhoşluk yaşamayacağımız,,başımızın ağrımayacağı falan yazılı ... yani bizleri kusturan.. sabaha başımızı ağrıtan... bazen dozu aştık diye bizi rezil eden içki değil herhalde orada içilecek olan... içecek mümin kullara Allah dostlarına helali hoş olsun...
-
Müslümanların allah katında deve kadar değeri yok
Bu tarz konularda öncelikle doğrusunu Allah bilir dedikten sonra az çok kendi kanaatimce , tamda bu güzel örnekle arkadaşım ,zengin kişi dinine inanan ve gereği gibi davranan ise zaten bütün zamanını fakirlere etrafına yardım etmekle geçireceği gibi ağzından şükür sözü de asla eksik olmayacaktır ve ibadeti de belki sıradan bir insana göre çok çok fazla olacaktır .. öyle ya ibadettede yarışmamız emredilir... çünkü Rabbimizin ayetlerinde açık ve net yazarki ancak gereği gibi zikir ve şükür bir nimetin devamını sağlayabilir...kısacası verilen zenginliğe göre öyle ince bir düşünüş gerekir ki insanın bu hakkı ödemek konusunda fakir olası gelir keşke bilinse.. özürlü bayana gelince ? evet keşke inancı sağlam olsa ,sağlam bir inançla şüphesiz en üst derecelere erdirebilirdi... öyle ya söz konusu cennette kat kattır derece derecedir... fakat Rabbimizin İbrahim peygamber aracılığıyla bize sunduğu bir öğüt vardır o da Ancak sapmış kimselerin Allah tan ümidi kesmesidir yani ancak kalben tam anlamıyla teslim olamamış bir kul Allahtan ümidi keser ,onun dışındaki müminlerin ise kötü olaylar musibetler karşısında tek bir duası vardır:"Bizler Allah ın kullarıyız,elbet Ona döneceğiz,Ondan gelen herşeye razıyız"... işte kurtulanlar tam da onlardır...gelgelelim şu asla unutulmamalı... Allah kimseye hakettiğinden fazla bir ceza yüklemeyecektir... her nefis yani her can yaptıklarının karşılığını bulacaktır... biz bu tarz şeyleri gerçekten de ölünce ve huzurda toplanınca öğreneceğiz... biz şu an Rabbimiz ne kadarını nasip ederse o kadarını düşünürüz .. Ha onun ilim verilmiş kulları müstesna şüphesiz.. Kuran da bu konularda inanılmaz incelikler taşıyor ama onları kavramak ve kademe kademe öğrenmek... kademe kademe yüklenmek ha deyince olmuyor... zaman istiyor... her geçen gün biraz daha çaba istiyor... bir de kendimizi figuran olarak görmek?? evet .. yaratılan bunca çeşit içinde siz farklı ben farklı o farklı bu farklı... hepimizin yaşantısı deneyimleri okudukları algılayışları farklı farklı ... hepimizin bu hayattaki rolleri farklı farklı... biz bu ortamda yazışıyorsak bile bunda mutlaka bilmediğimiz ya da sonradan kavrayacağımız ya bir hayır ya bir şer olabilir... yaratılan hiç bir şey boşuna değildir... mutlaka bir neden bir incelik vardır onda...
-
Allahın varlığına deliller
Önce Adem yaratıldı ... din olmadan her hangi bir ibadet veya benzeri bişey olmadan belki cennette yaşadı ve devamında ondan Havva yaratıldı ... ortada yaratanın bazı kuralları vardı sadece ama onlar o kurala o emre uymadı... şöyle bir gözünüzde canlandırın bakalım... sizi yaratan çok büyük bir güç var... siz o gücün karşısındasınız yani onu görüyorsunuz duyuyorsunuz ya da benzeri yollar var ... şüphesiz doğrusunu yalnızca Allah bilir malum o kata gidip gelmedik... O büyük güç size bir emir ya da bir yasağını bildiriyor... şu ağacın meyvesinden yemeyin.... siz Onun gücünü tamda bildiğiniz halde bu emre karşı çıkıyorsunuz ve yapma denilen şeyi yapıyorsunuz... sizi bilmem de bu harbi iyi cesaret ister bence... eee bunun üzerine Rabbimiz bazı olaylar falan derken "ben cehennemi bana asi insanlarla ve cinlerle dolduracağım "diyor (haşa aslını ve en doğrusunu Allah bilir)ve sözü değişmeyeceği için ,, atamızın tek bir emre karşı çıkışından dolayı insanlık bu halde?? ya kusura bakmayın da koskoca bir dünyayı ve o dünya üzerinde onca çeşidi yaratan bir varlık olacak... aynı sn içinde yarattığı her varlıktan haberi olacak... bu derece büyük bir güç sizin ibadetinize kalacak... yani siz okula falan da gitmeyin arkadaşlar... yani bir sınıf olacak... bir öğretmen ve bir sürü öğrenci olacak... bazı dersler olacak... bazı kurallar olacak ... öğretmen belli başlı bazı konuları anlatacak öğretecek ... ders çalışırsan geçersin çalışmazsan kalırsın diyebileceğimiz bazı kurallar olacak... sizde durmadan neden ben çalışmak zorundayım çalışmadan geçmek benim hakkım diyeceksiniz... öğretmen soracak ben bu konuyu sana anlatmamış mıydım? anlattın da ben çalışmadım işime gelmedi bu konu diyorsan kal sınıfta bakalım denilecek ... kısacası kurallar bizim içindir... geçeriz ya da kalırız... Allah bizim yaptığımız herşeyden münezzehtir yani ayrıdır yani onu etkilemez... siz çok büyük bir güce çok insana yaraşır basit yaklaşımlarda bulunuyorsunuz gibi geliyor bana... yani böyle bir güç karşısında çok cahil bulunuyorsak,,çok aciz bulunuyorsak,,çok az düşündüğümüzü söylüyorsa,, ne kadar nankör olduğumuzu söylüyorsa,, bunun neresi zorunuza gidiyor... biz basit yaratıklarız nihayetinde... ufacık bir mikrop bile bizi yatağa düşürüp hayatımızı yaşanmaz hale getirebilir... niye önce ne kadar az bildiğimizi kabul etmiyoruz ki? Allah neden din yaratmış?? bilmem .. sence neden arkadaşım... sonuçta herhangi bir dini duymadıysan yani sana bir elçi bir kitap gelmediyse ceza da olmayacak... ancak duyduysan gördüysen ama "işittim gördüm ve yüz çevirdim" dediysen kaybediyorsun?? hangi yaratılan hangi dine inandı inandığı dinin kurallarına göre nasıl yaşadı nasıl ibadet ettii??? hazır bir film hazır roller ve çeşit çeşit bildiğimiz bilmediğimiz onca çeşitttt ?? ve siz inanmayan arkadaşlar duydunuz mu gördünüz mü hepsine yüz çevirdiniz mi??? kısacası hak yerini buldu mu?? hepsi rabbimizden de olsa yaptığınız ve yaptığımız her bir yüz çeviriş sayesinde her bir sonucu hak ettik mi?bize de böyle hakettirirler...
-
Inkarcilara Net Cevap: Kur'an Allah'in Sözüdür!
köle mi?..kadın mı?.. katliam mı?.. peygamberimizin veda hutbesine bi bakın bakalım... yine benim anlamadığım konulardan biri daha... daha hala,, bu günlere kadar gelen bir zenci düşmanlığı yok mu zamanının kölelik kavramı yüzünden bazı medeni saydığınız arap dışı ülkelerde?yani arap olmayanlarda... O kadar önyargılısınız ki konumuz Hitler olsa " ne zeki adammış yalnız " dersiniz belki de konu "Muhammed " olunca kitap olunca nerden ne çıkaracağınız belli olmuyor... Kuranda anlatılan hiç bir mümin durduk yere katliamda bulunmaz ... kadına sözün güzelini seçer,hakkını gözetir..para pul mu? bu hepten komik bence... 10 milyar kazansan ve bunun 1 milyarı ihtiyaçlarını karşılasa kalan 9 milyarı yani "ihtiyacından fazlasını ihtiyacı olana dağıt" der Kuran... savaş ? bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasın arkadaşlar... gelelim sonraki uygulamalara...Amerikada ikiz kuleler bombalanacak... o kulelerde çalışan onca masum kadın anne belki tek yaratana inanan olacak ... bu da islam adına cihad eden müminin davranışı olacak??? ya da hristiyan olan ve kitabını dağıtmaya çalışan.. inandığı dini anlatmaya yaymaya çalışan bir adam olacak.. sen tutup onu bundan dolayı öldüreceksin ki Rabbim:"Mâide(*) Sûresinin 82 . Ayetinde (Ey Muhammed!) İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin kesinlikle Yahudiler ile Allah’a ortak koşanlar olduğunu görürsün. Yine onların iman edenlere sevgi bakımından en yakınının da “Biz hıristiyanlarız” diyenler olduğunu mutlaka görürsün. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır. Onlar büyüklük de taslamazlar. " dediği halde ve bunu mümin yapacak??? İslam adına medyada gördüğünüz herşeyi islam sanmayın derim.. hele hele hadis haadislere dayanarak Kuran a hiç boşuna laf atmayın derim... bizim dinimizde ayrımcılık meshep ihtilaf olmamasına karşın bazı din kanallarında birçok kesimin farklı bir tarikat ya da falanca öğreti peşinde durmadan atışdıklarını görürsünüz ve bence islamın önündeki en büyük yıkım da bu dindar sandığımız bir gurup insandan kaynaklanmakta... ben bir insansam her türlü hatayı ya da günah dediğimiz kavramı benden bekleyebilirsiniz... ama yaptığım hataların dinle yani inandığım dinle alakası yoktur özünde... hatayı yapan benim dir... yani bir hatanın belli bir gurupta yaygın olabileceği... ya da belli bir toplumda kültür gelenek olarak yaygın olabileceği gibi... benim ailemden aldığım belli bir kalıpla davranışımda yer etmiş konular yüreğimden inandığım dinin emirlerine bazen ters düşebilir... örneğin ben dedikodu yapmaya alışkın biriysem ama kendime seçtiğim din bunu yasaklıyorsa ve siz beni dedikodu yaparken görüyor ve tutup bundan dolayı dinime laf söylüyorsanız ortada ciddi bir hata var diye düşünüyorum... ve bu örneklerin arkası kesilmez... Ha bir de değinmeden geçemeyeceğim ... genel olarak bizde bir söz vardır... dindar gördüğümüz biri bir hata yaptığında ya da hata değil gerçekten çok kötü algılanabilecek birşey yaptığında ağızdan çıkan ilk söz " bir de dindar olacak" Ha demek ki dindar olmakta güzel bir beklenti varki dindarın yaptığı yanlışa daha bir hassasiyet gösteriyoruz .. O halde buyrun davet ediyorum... " bir de dindar olacak" madem dindarlar öyle bir de siz gösterin dindarlık nasıl olur?
-
TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLDU BİRDEN
nebe suresi 33. müthiş uyumlu harika eşler, (16) ve bir meal - Etrâb'ın yukarıdaki çevirisi için bkz. sure 56, not 15. Kevâib'i "harika eşler" olarak çevirmem konusunda ise, hatırlanmalıdır ki keb teriminin -kâib isim-fiili buradan türetilmiştir- birçok anlamı vardır ve bu anlamlardan birisi, "çarpıcı olma", "gözalıcı olma", "üstünlük" yahut "ihtişam"dır (Lisânu'l-Arab). Böylece keabe fiili, insan için kullanıldığında, "o, [başka bir kişiyi] gözalıcı/çarpıcı veya muhteşem veya harika yaptı" anlamına gelir (aynı yer). Hem keabe fiilinin, hem de keb isminin bu mecazî anlamına bağlı olarak kâib isim-fiili, halk dilinde "göğüsleri gözalıcı hale gelen veya tomurcuklanan kız" anlamında kullanılmıştır. Bu nedenle birçok müfessir, bu ifadede, cennetin (erkek olduğu varsayılan) sakinlerine hoşnutluk verecek olan bir tür genç "dişi-eşler"e bir atıf görürler. Ancak, öncelikle belirtmeliyiz ki, Kur'an'ın cennetin güzellikleri ile ilgili bütün teşbîhleri aynı ölçüde hem erkek hem de kadın için geçerli bulunmaktadır. Diğer taraftan kevâib'in bu anlamı, yukarıdaki gündelik kullanışın türediği kökü -ki keb isminin taşıdığı mecazî "gözalıcılık" anlamına dayanmaktadır- gözardı etmekte ve bu açık mecazın yerine maddî olarak gözalıcı bir şey için geçerli olan lafzî karşılığını geçirmektedir. Bu, bana göre tamamen temelsiz bir yorumdur. Cennetin nimetleri ile ilgili Kur'ânî tasvirlerin daima müteşabih olduklarını hatırlarsak, kevâib teriminin, yukarıdaki bağlamda, hiçbir cinsiyet ayrımı yapmaksızın, "muhteşem [veya "harika"] varlıklar" anlamına geldiğini ve etrâb terimi ile birlikte "müthiş uyumlu harika eşler"i gösterdiğini anlarız -böylece kutsanmış kimselerin birbirleriyle ilişkilerine işaret edilmiş ve onların tümünün karşılıklı tamamlayıcılıkları ve eşit ölçüdeki değerleri vurgulanmış olmaktadır. Bkz. ayrıca 56:34, not 13. Muhammed Esed den bir alıntı arkadaşlar Evet kısacası sadece bir kaç meal e bakarak Kur-an a dil uzatmamak gerekiyor demek ki... bizler arapçayı sular seller gibi öğrendikte sanki Kuran a laf uzatmada bu kadar ileri gidebiliyorsunuz... Daha arapçayı iyi öğrendiğini sandığımız din adamları bile Kuran ı açıklamakta ya da anlamakta ya da çevirmekte bu kadar zorlanırken, siz o kitabı ne kadar basite alıp bir kaç cümleye takılarak malesef bir sınırı aşıyorsunuz... bu arada pardon Muki arkadaş sana cevaben gibi olsada yazımın devamı Kuran a inanmayan bütün arkadaşlaradır... gelelim cinsellik konusuna... cennet kavramı bir ödül bir nimet ,Yaratanın zenginliğinden merhametinden gelen bir zevk alemi bir rahatlık bir huzur alemidir ve o cennete şüphesiz temizlenenlerden başkası giremez kısacası her yiğidin harcı değildir oraya girmek... ee girmeyi başarana gelince dünya üzerinde nasıl bir zevktir size göre cinsellik? yaşıt denk ya da yıllarca hasretmiş gibi gözlerini dikmiş huriler... bu ödülün nesi yanlış... cinsi konular gündeme gelir gelmez neden bu kadar tepkilisiniz... belki biraz olaya tamda bu noktalarda bilimsel yaklaşmalısınız sanırım... ha ben en çokta Wilhelm Reich tavsiye ederim...
-
Müslümanların allah katında deve kadar değeri yok
yardımdan kastım inandığımız Allah ın yardımı dır... biz onun varlığını ve yardımını her an hissederiz... yoksa sana sen kimseye yardım edersin etmezsin diyen yok.. elbet insansın ve elbet sevdiklerin arkadaşların ailen kızarkadaşın vs bi ton insana elbet yardım edersin ... sizi bizden ayıran nokta yaratanı hissetme ve gün içinde algılama... Isra suresi 58Hiçbir ülke (veya şehir) olmasın ki, kıyamet gününden önce Biz onu (ya) bir yıkıma uğratacağız veya onu şiddetli bir azapla azaplandıracağız; bu (muhakkak) o kitapta yazılıdır. 59.Bizi ayet (mucize)ler göndermekten, öncekilerin onu yalanlamasından başka bir şey alıkoymadı. Semud'a dişi deveyi görünür (bir mucize) olarak gönderdik, fakat onlar bununla (onu boğazlamakla) zulmetmiş oldular. Oysa Biz ayetleri ancak korkutmak için göndeririz. 60.Hani Biz sana: "Muhakkak Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı insanları denemek için yaptık, Kur'an'da lanetlenmiş ağacı da. Biz onları korkutuyoruz. Fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey arttırmıyor. 61.Hani, meleklere: "Adem'e secde edin" demiştik. İblis'in dışında (hepsi) secde etmişlerdi. Demişti ki: "Bir çamur olarak yarattığın kimseye ben secde eder miyim?" 62.Demişti ki: "Şu bana karşı yücelttiğine bir bak; andolsun, eğer bana kıyamet gününe kadar süre tanırsan, onun soyunu -pek az dışında- kuşkusuz kendime bağlı kılacağım. 63.Demişti ki: "Git, onlardan kim sana uyarsa, şüphesiz sizin cezanız cehennemdir; eksiksiz bir ceza." 64."Onlardan güç yetirdiklerini sesinle sarsıntıya uğrat, atlıların ve yayalarınla onların üstüne yaygarayı kopar, mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol ve onlara çeşitli vaadlerde bulun." Şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey vadetmez. 65."Benim kullarım; senin onlar üzerinde hiçbir zorlayıcı gücün (hakimiyetin) yoktur." Vekil olarak Rabbin yeter. 70.Andolsun, Biz Ademoğlunu yücelttik; onları karada ve denizde (çeşitli araçlarla) taşıdık, temiz, güzel şeylerden rızıklandırdık ve yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık. senin dediğin gibi hakkında hiç bir bilgi sahibi olmadığımız şeyden korkmayız... ama hakkında bilgi sahibi olduğumuzu düşünüyorsak korkarız belki de... bilinmeyen gerçekten korkmuyorum bildiğim gerçekten korkuyorum ...peki sen neden bilmediğin gerçekle bu kadar çok uğraşıyorsun? yani korkman için bilmen gerek ...bilmek için zaten önyargılısın... bilmemek için bütün çaban ... ee cidden merak ettim sen ne ile meşgulsun??
-
ALLAH NEDEN BİRDİR?
Muhammed in öyle bir zoru yoktu... hatta ona inanmayan kişiler için o kadar çok üzülürki bu konu hakkında ayet gelir ona... ama dedim ya siz ayetleri zaten farklı bir yaklaşımla okuduğunuzdan her anlam sapıyor... putlara tapmayıp tek yaratana ibadet etmek ,O putları yapıp satan bir çok kişinin işine gelmemiştir... tabi kölelik kavramının kalkması falan daha bir çokları sıralanır burda... ve bu işine gelmeyen kişiler inanan müslümanlarla uğraşmışlardır... bi kere durduk yere bir topluma saldırma öldürme ya siz neler diyorsunuz anlamadım... bu dediğinizin önündeki en büyük engel Kuran ın kendisi ama neyapalım .. görmemek duymamak anlamamak iliklerinize işlemiş... Rabbimiz defalarca Muhammed e "sana düşen yalnızca açık tebliğ" demiştir... O,yalnızca Allah tan gelenleri aktarmış duyurmuştur... ısra suresi 15 Kim hidayete ererse, kendi nefsi için hidayete erer; kim de saparsa kendi aleyhine sapar. Hiçbir günahkar, bir başkasının günah yükünü yüklenmez. Biz, bir elçi gönderinceye kadar (hiçbir topluma) azap edecek değiliz. 16 Biz, bir ülkeyi helak etmek istediğimiz zaman, onun 'varlık ve güç sahibi önde gelenlerine' emrederiz, böylelikle onlar onda bozgunculuk çıkarırlar. Artık onun üzerine söz hak olur da, onu kökünden darmadağın ederiz. 45 Kur'an okuduğun zaman seninle ahirete inanmayanlar arasında görünmez bir perde kıldık. 46 Ve onların kalpleri üzerine, onu kavrayıp anlamalarını engelleyen kabuklar, kulaklarına da bir ağırlık koyduk. Sen Kur'an'da sadece Rabbini "bir ve tek" (İlah olarak) andığın zaman, 'nefretle kaçar vaziyette' gerisin geriye giderler. 47.Biz onların seni dinlediklerinde ne için dinlediklerini, gizli konuşmalarında da o zalimlerin: "Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz" dediklerini çok iyi biliriz. 48 Sana nasıl örnekler vererek saptıklarına bir bak, artık onların bir yola güçleri yetmemektedir. 54 Sizi en iyi Rabbiniz bilir; dilerse size merhamet eder, dilerse sizi azaplandırır. Biz seni onların üzerine bir vekil olarak göndermedik.
-
ALLAH NEDEN BİRDİR?
Kuran Allah ın sözüdür ve Muhammed ve İsa ve Musa ve Nuh ve İbrahim ve Yusuf ve Yunus ve Lut ve İshak ve Yakup ve Süleyman ve Hud ve Salih ve Zekeriya ve bu liste daha da devam eder hepsi Allah ın ilk olarak kulu (yani bizler gibi birileri) ve elçisidir(sadece Rabbim tarafından seçilmiş şanslı kişilerdir)... bu kişilerin tek başına hiç bir gücü olmadığı ve yaptıklarının ya da sergiledikleri mucilerin onlardan değil Allah tan olduğuda açık ve nettir kitabımızda.... Ki o peygamberlerin bile hataları olmakta insan olarak ve Rabbim onları uyarıp affetmektedir Haa peki bu hatalara neden izin veriliyor o halde ? sizlerin en çok takıldığı nokta ... O uyarılara bakılırsa hepsinin yani yaşanan o olayların inandığımız kitapta yazılı olması gerektiğini yani kızım sana söylüyorum gelinim sen anla dercesine bizlere öğütler taşıdığını malesef atlıyorsunuz... İbrahim in oğlunu hem de kendisine yıllar sonra yaşlılığında müjde olarak verilmiş oğlunu Allah için öldürmeye kalkması size göre olmaması gereken bir vahşet bize göre bu hayattaki hiç bir şeyi Allah sevgisinden üstün tutmamamız konusunda bir derstir... Muhammed e gelen en büyük uyarılardan biri ön yargılı davranıp ,kendisiyle konuşmaya gelen bir kafiri dinlemeden yüz çevirmesidir halbuki belki de o an O kafir sanılan kişi farklı bir kalple gelmişti ve bu olayda karşımızı tam anlamıyla dinlemeden anlamadan kendi ön yargımızla davranmamamız içindir... bulduğunuz yerde öldürün ayetlerine gelince siz neden bu kitabı bütün değerlendirmez cımbızla çekersiniz anlamadım... Bakara suresi:188. Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları hakimlere (rüşvet olarak) vermeyin. 189. Sana, hilalleri soruyorlar. De ki: “Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir.46 İyilik, evlere arkalarından girmeniz değildir. Ama iyi davranış, takva sahibi (Allah’a karşı gelmekten sakınan) insanın davranışıdır. Evlere kapılarından girin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.47 190. Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda siz de savaşın. Ancak aşırı gitmeyin.48 Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez. 191. Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın. Zulüm ve baskı adam öldürmekten daha ağırdır. Yalnız, Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa (siz de onlarla savaşın) onları öldürün. Kâfirlerin cezası böyledir. 192. Eğer onlar (savaştan ve küfürden) vazgeçerlerse, (şunu iyi bilin ki) Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. 193. Hiçbir zulüm ve baskı kalmayıncaya ve din yalnız Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Onlar savaşmaya son verecek olurlarsa, artık düşmanlık yalnız zalimlere karşıdır. Ne yani arkadaşlar birileri kapımıza dayansa birileri bizi vatanımızdan yurdumuzdan etmeye kalksa birileri durduk yere bizimle savaşsa " yok abi ben adam öldüremem sizin ülkenin vatandaşı olayım bana dokunmayın "mı diyeceksiniz...