Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

canugur

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1.495
  • Katılım

  • Son Ziyaret

canugur tarafından postalanan herşey

  1. canugur

    ALLAH YOKTUR MU?

    Nefis saptama, gönülden katiliyorum.
  2. BAZILARI ICIN ELIMDE BILIMSEL SPREYLER VAR AMA YETMEZ. YAZIK OLUR ANCAK TEK MOTORLU UCAKLARLA FILIT ISTEYENLER BIRAZ DAHA SABIRLI OLSUNLAR (DDT YE BAGISIKLIGI OLANLAR; LÜTFEN BILDIRSIN) Ayrica, ben hic bir yazimda allahin olmadigi gibi aptalca yorumlara girmedim. Ama odundan imal edilenler bunu anlamadilarsa, sorun benim degil
  3. canugur

    ALLAH YOKTUR MU?

    din, yüz yilimiz icin, oldukca uzaktir müsbet dogrulardan. Ya da, Dinimiz, bu gün toplumumuzun ihtiyaclarina geregince yanit verebiliyor mu seklinde anlamak istersem, Bence onu da veremiyor. Ama bunun yaninda bir insanin inancina da asla karsi degilim. Inanc, vicdan özgürlügününün ayrilmaz parcasi olduguna göre, kisiye özeldir. Kimseye neden inaniyorsun be adam diye bir soru da sorulamaz. Ben sorulari, din, cesitli yaptirimlari ile bana dayatildiginda sorarim. Herkes kendi inancinda özgürdür, ancak bu özgürlügü, diger insanlar hakkinda hükümler vererek kullanan, imani bir rütbe gibi tasiyip teblig yutturmacasi altinda insanlari ezenlerin tam karsisindayim. Kimileri bunu akillica yaptigini saniyor; öyle kisilere bir soru soruyorum, gözleri yuvalarindan firlarcasina saldiriyorlar. Nereye gitti iman demek geliyor insanin icinden o zaman... sevgiler
  4. ASLINDA BU YAZINLA SU FORUMDA NAZILIK YAPAN TEK KISI SEN OLUYORSUN..AYRIM YAPIYORSUN CUNKU SUNLAR ANKET DISI DIYEREK...EH BOYLECE KAFATASCI SEN OLUYORSUN HERHALDE DEGILMI 7762[/snapback] ANLYIS DÜZEYINIZ EVLERE SENLIK eger bir soruyu anlamadiysaniz, lütfen yanit vermeyiniz. IYI YA. DIN DERSLERININ EN IYI VERILDIGI OKULLAR; ZATEN IMAM HATIPLER VE ILAHIYAT OKULLARIDIR. DOGAL OLARAK ANKET DISIDIR,ZIRA ATEIZM DERSLERI DEGIL DIN DERSLERI VERMEK, O OKULLARIN ANA GÖREVLERIDIR yoksa ilahiyatlarda tarafli hristiyan dersleri mi veriliyordu YANI YAZMIS OLMAK ICIN YAZMAK BAZEN INSANI BÖYLE DURUMLARA DÜSÜRSE DE HOS GÖRÜLÜYÜZ INANIN.
  5. kafaya takilmayan seyler insani geceleri uyutmuyorsa, demek taktigi halde takmiyormus gibi yapiyoruz Tecahül-i arif sanati yapmak oldum olasi huyumuzdur zaten
  6. canugur

    ALLAH YOKTUR MU?

    YAHU SEVGILI ARKADASIM, HAAALAAA YUKARIDAKI MESAJI ASLA ANLAMAMIS GIBI YAPMAYI BIRAKIN LÜTFEN YAAA: GNOSTIK ARKADAS, INANAN INSANLARIN ICINDE EN DÜZGÜNÜNÜ, EN TEMIZINI, EN HÜKÜMSÜZÜNÜ YAZMIS VE INSANLARI BIR NOKTADA DÜSÜNMEYE SEVK EDIYOR. SIMDI LAK DIYE ORTAYA CIKIP " allahami güveniyoruz, dünyaliklara mi" diye anlamsiz soruya ne gerek var? Birakin insanlar neye ve nasil inanirlarsa inansinlar. Yahu birakin! Insanoglu neye güvenirse güvensin! Siz allaha güvenin yeter. bizim icin de dua ediverirsiniz akliniza gelince, hepsi bu. Uzatmanin ne geregi var? Allahin hükmüyse bunu siz belirtemezsiniz! Bunu yapmaya kalkanlar hep yanitlarini aldilar ve gereksiz polemiklerin icinde kaybolup gittiler. Yaa zorla insana(aklinca kibar yöntemler kullanarak, üstelik te pireyi incitmeden igdis eder gibi ayak yapmayin yaa) bir seyi dikte etmeyin. Herkes sacinin ne kadar uzun oldugunu biliyor ve berbere gidince görüyor. Aynacilik yapmayin. Nuh yutturmacalariyla da insanlari yemeyin! OKUYUN GILGAMIS DESTANINI DA NUH HIKAYESI NASIL GIRMIZ INANCINIZA ÖGRENIN BIRAZ. BES BIN YIL ÖNCE YAZILMIS TAS YAZILARDA BILE ANLATILAN NUH HIKAYESI, BASKA KAHRAMAN ADLARIYLA DÖRT KÖSE BIR KAYIK ILE YASANDIGI SANILAN EFSANE. o DÖNEMIN DAHI BINLERCE YIL ÖNCESI OLDUGU SANILDIGI TASLARDA YAZIYOR. O MITOSLARI TUTUP DINLERIN ISLEMESI, GÜNE UYDURMASI COK MU ZOR?
  7. Siz, ülkenin CÜBBELI AHMET´lerle dolu oldugunu bilmiyorsunuz her halde. Bu yemin yapilmasa, kim cikarir ortaya. Bu yemin, Gölcük depreminde ölen cocuklar icin, büyüyünce kafir olacaklardi zaten, bu yüzden allah tarafindan cezalandirildilar diyen imamin sözleri kadar vahimdir ne yazik ki. Siz önce elham suresini ezberleyemedigi icin, sicak sobadan masayla aldigi kor kömürü 7 yasindaki cocugun avucuna koyan imamin inancini sorgulayin. yine sure ezberleyemedigi icin ayni yastaki baska bir cocugun kulagini cekerken kopartan imami hapse atin. Kasabanin emekli posta müdürü, bir haftalik hacinin, arabasinin bagajindaki rakilar kötü köy yolunda kirilinca, ramazanda bana sus hocam diye yalvaran soysuzlarla ugrasin. Ben yine de ele vermedim o haydutu. Ayni beldede sagir dilsiz kizina tecavüze yeltenen haci babasini kürekle öldüren cocugun, hakim tarafindan deli raporuyla kurtarildigi baska bir trajedi. EGER DAHA ÖRNEK VERECEK OLURSAM FORUMA AYIP OLUR. Gün gecmiyor ki bu konularda rezillikler basina yansimasin.. dogru dürüst inanan insan ile kimsenin sorunu yoktur. Korumaya calistiginiz güruhu temizlemezseniz bu isi yapmaya aday coktur arkadasim.???? Ben inanci bu igrencliklerin hepsinden soyutluyorum. bize iyi ve güzel örneklerle gelin dostum. camur olsun islam-türk olsun paranoyasiyla degil. Üstelik Türklük hakkinda da hic bir sey bilmediginiz ne yazik ki ortada. Eger size biraz türklük bilgisi verecek olsam, gecmisinizi inkar etmeye kalkarsiniz. BU ÜLKEDE TÜM KÖTÜLÜKLERIN BASI KOPARILACAKTIR, MASUM INSANLARIN ARADA KALMASINI KIMSE ISTEMEZ.
  8. canugur

    YENİ KİTAP ÇIKTI

    AYNEN SÖYLEDIGINIZ GIBI BÖYLE SPEKÜLATIF KITAPLARLA OYALANMAK ZAMAN HARCAMAKTAN ÖTEYEYE GITMEZ. Süperman, Rocky ve Harry Potter dizilerinin kimler icin oldugunu unutmayaylim. HA MATAL FIRTINA YI OKUMUSUZ, HA HILARY CLINTONUN KITABINI.. AYNI SEYLER. IKISI DE ZAMAN KATLIAMINA YARARLAR. sevgiler
  9. canugur

    ALLAH YOKTUR MU?

    T E B R I K L E R SIZI GÖNÜLDEN KUTLUYORUM SEVGILI FORUM ARKADASIM. SIZIN GIBI DÜSÜNEN INSANLARLA NELER PAYLASILMAZ?
  10. DIKKATLE OKURSANIZ, BÜYÜK SEF ATA´NIN DÜSÜNCELERINI ÖGRENEBILIRSINIZ: "Atatürk ve İslam Atatürk'ün İslam Dini hakkındaki gerçek düşüncelerine geçmeden önce bilmek gerekir ki, bugüne kalmış yüzlerce fotografı vardır ancak içlerinde namaz kılarken çekilmiş tek bir fotograf karesi yoktur ve öldüğünde cenaze namazı kılınmamış, kardeşinin son anda isteği üzerine kısa bir dua okunarak, Dolmabahçe Sarayı bahçesinde bir tören yapılmıştır..Cenazesi herhangi bir camiden kalkmamıştır.. Halk önünde yapılan konuşmalarında, İslam'a karşı bir görüş belirtmediği gibi, Atatürk, 7 Şubat 1923 tarihinde, Balıkesir'deki Paşa Camii'nde verdigi hutbede, Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmistir. şeklinde konuşmuştur.. Burada unutmamalıdır ki, Napolyon gibi bir imparator dahi, Mısır seferi sırasında, Mısırlılara kendisinin de bir Müslüman olduğunu söylemiştir.. Atatürk'de aynı şekilde, uygulamak istediği siyaset icabı, halk önünde İslam'a karşı bir konuşma yapmamayı uygun görmüştür. Ancak, kendi öz düşüncelerine baktığımızda, İslam hakkındaki görüşlerinin Müslümanlar tarafından pek kabul edilebilir nitelikte olmadığı açıkça görülür. Türkiye'nin geleceğine yönelik aldığı bütün kararlarda, dehası tartışılmaz olan ulu önderin ilkelerini savunan her Türk'ün, O'nun, İslam Dini hakkındaki gerçek düşüncelerini de çok dikkatli bir şekilde okuyup anlaması gerekir. Atatürk diyor ki, 1-) Muhammed’in peygamberlik vazifesinin nasıl başladığını izah etmek en nazik ve en müşkül meseledir. Muhammed’in bir melek ve Allah ile hakikaten konuşmuş olduğu kanaatinde bulunanlar olduğu gibi, Muhammed’in isteyerek böyle söylediğini ileri sürenler de olmuştur. Bu faraziyeleri bir tarafa bırakmak ve meseleyi ilmi ve mantık çerçevesi içinde mutalaa etmek daha doğru olur. 2-) Din birliğinin’de bir millet teşkilinde müessir olduğunu söyleyenler vardır. Fakat biz, bizim gözümüz önündeki Türk milleti tablosunda bunun aksini görmekteyiz. 3-) Türk’ler Arap'ların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arap dinini kabul ettikten sonra, bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin ve nede Mısırlıların vesairenin Türk'lerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir şekilde tesir etmedi.. Bilakis, Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti, milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. 4-) Bu pek tabii idi çünkü Muhammed’in kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde şamil bir Arab milliyeti siyasetine muncer oluyordu. Bu Arab fikri, ümmet kelimesi ile ifade olundu. Muhammed’in dinini kabul edenler, kendilerini unutmağa, hayatlarını Allah kelimesinin her yerde yükseltilmesine hasretmeğe mecburdurlar. Bununla beraber, Allah’a kendi milli lisanında değil, Allah’ın Arab kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacatta bulunacaktı. Arapça öğrenmedikçe, Allah’a ne dediğini bilmeyecekti. Bu vaziyet karşısında Türk milleti bir çok asırlar ne yaptığını ne yapacağını bilmeksizin adeta bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kuran’ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler.. 5-) Başlarına geçebilmiş olan haris serdarlar, Türk milletince karışık cahil hocalar ağzıyla ateş ve azap ile müthiş bir muamma halinde kalan dini hırs ve siyasetlerine alet ittihaz ettiler. Bir taraftan Arapları zorla emirleri altına aldılar, bir taraftan Avrupa’da Allah kelimesinin ilası parulası altında, ve milliyetlerine ilişmeyi düşünmediler. Ne onları ümmet yaptılar, ne onlarla birleşerek bir kuvvetli millet yaptılar. Mısır’da belirsiz bir adamı halifedir diye yok ettiler, hırkasıdır diye bir palaspareyi hilafet alameti ve imtiyazı olarak altın sandıklara koydular, halife oldular. 6- Kah şarka, kah garba veya her tarafa birden saldıra saldıra Türk milletini topraklarını menfaatlerini benliğini unutturacak, Allah’a mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular. Milli duyguyu boğan, fani dünyaya kıymet verdirmeyen, sefaletler, zaruretler, felaketler his olunmaya başlayınca, asıl hakiki saadete öldükten sonra ahirette kavuşacağını vaad ve temin eden dini akide ve dini his, millet uyandığı zaman onun şu acı hakikati görmesine mani olamadı. Bu feci manzara karşısında kalanlara, kendilerinden evvel ölenlerin, ahiretteki saadetlerini düşünerek veya bir an evvel ölüm niyaz ederek ahiret hayatina kavuşmak telkin eden din hissi, dünyanın acısı duyulan tokatıyla derhal Türk milletinin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti. Türk vicdanı umumisi derhal yüzlerce asırlık kudret ve kusayısiyle büyük heyecanlarla çarpışıyordu.. Ne oldu..? Türk’ün milli hissi artık ocağında ateşlenmişti. Artık Türk cenneti değil, eski hakiki büyük cedlerinin mukaddes miraslarının son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu. İşte dinin, din hissinin Türk milliyetinde bıraktığı hatıra.. Gene Atatürk'le ilgili aşağıdaki kaynaklara baktığımızda, Atatürk'ün gerçekte İslam'ı hiç benimsemeyen yaklaşımlarını görebiliriz. 1- Atatürk'ün emriyle liselerde okutulan Tarih Kitabı (1931) II. cilt, "Kur'an ve Vahiy": "Muhammed'in koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kur'an denir..... İslam ananesinde bu ayetlerin Muhammed'e Cebrail adında bir melek vasıtasıyla Allah tarafından vahiy, yani ilham edildiği kabul olunur. Tarihi nokta-ı nazardan da mütalaa edildiği zaman görülüyor ki; Muhammed birdenbire Allah'ın Resulüyüm diyerek ortaya çıkmamıştır. O, Arapların ahlak ve adetlerinin pek fena ve iptidai ve islaha muhtaç olduğunu anlamış, bunları islah için tenha yerlere çekilerek senelerce düşünmüş ve yıllarca tefekkürden sonra kendisinde vahiy ve ilham fikri doğmuştur....." 2- Atatürk'ün El Yazmaları ( Medeni Bilgiler Afet İnan): "Gerçekte dinleri konusunda halkın hiçbir fikri yoktur; din dediği şey, bilinmeyen inanç dizgelerine ve gizle karışık emellere kör bağlılıktan başka birşey değildir..... Tarih bize öğretir ki, bütün dinler, milletlerin cehaletlerinin yardımıyla, utanmaksızın Tanrı tarafından gönderildiğini söyleyen adamlar tarafından tesis olunmuştur. ''Tüm dönemlerde toplumun kutsallaştırdığı boş düşüncelerden tehlikesizce sıyrılmak imkansızdır." 3- Kralların ve Padişahların istibdadına, dinler mesnet olmuştur. Medeni Bilgiler Syf. 30 4- Kuvvetinin ve selahiyetinin Allah'tan geldiğini ve yalnız ona karşı, ahırette, hesap verebileceğini farzeden ve devleti, memleketi mevrus bir malikane kabul eyliyen bir hükümdar, hertürlü kayıttan kendini verasete görür. Medeni Bilgiler Syf. 33 "
  11. isiniz gücünüz laga luga
  12. "Cumhuriyet 11 Mayis 1996 Ilhan Arsel Düsünebilme Mutlulugu Bütün tatli ve mutlu anilarima ragmen, otuz yili askin Üniversite hocaligim boyunca beni daima karamsarlik içerisinde tutan bir izlenimim olmustur ki, o da ögrencilerimin büyük çogunlugunun, her ne kadar çaliskan ve ögrenim sevkine sahip bulunmalarina ragmen, ders sirasinda agzimdan çikan her sözü, hiç çürütmeye kalkismadan, hiç tartismadan, ve daha açikçasi hiç düsünme geregini duymadan, gerçegin tâ kendisi imis gibi kabul etmeleridir. Hem de kendilerine tartisma saati ayirmis olmama ragmen. Onlarin bu aliskanliklarini elestiri vesilesi yapip giderebilmek maksadiyle, çogu kez belli bir konuyu yanlis verilere dayattigim, ya da tutarsiz ve çelismeli bir mantiga oturttugum, ya da abarttigim, ve böylece basit bir muhakeme yolu ile itiraz sorunu haline getirmege çalistigim olmustur. Fakat görmüsümdür ki, ne yaparsam yapayim, ne kadar saçmaliklar savurursam savurayim, ögrenci, birbirine ters ve birbiriyle çatisir nitelikteki verileri, (sanki bunlarin hepsi ayni zamanda dogru olabilirmis gibi), gözü kapali sekilde benimsemege egilimlidir. Yani, benim bir 'Profesör' olarak yanlis ya da tutarsiz bir sey söyleyebilecegimi aklindan geçirmek söyle dursun, fakat söylediklerimi inceleme, elestirme, sentezleme, ve böylece gerçeklere kendi diyalektigi ile erisme gereksinimini duymamaktadir. Kendi ögrencilik yillarimin tecrübesi olarak bildigim su ki bu tutum, düsünce'nin henüz 'dogmatik' ve 'iskolastik' çemberden çikamamis olmasindan dogma bir sonuçtur, ve içinde yetistigimiz ortam, bilinç alti yolardan bizleri, 'düsünme' geregini duymayan bir kafa yapisiyle sekillendirmektedir. Söylenenleri (ya da belletilen seyleri), incelemeden, hiç muhakeme etmeden, hiç akil süzgecinden geçirmeden, oldugu gibi kabullenme gelenegi, yaratici zekâ'ya ve fikirsel gelismeye olusum firsati birakmayan bir hastaliktir ki, Bati dünyâsini da vaktiyle, hem de 1500 yillik uzun bir süre boyunca, karanliklarda tutmustur. Bati'nin 18ci yüzyilda kurtulabildigi bu hastalik, bugün hâlâ geri kalmis nice ülkelerde, ve özellikle bizim gibi seriât heveslisi toplumlarda, hükmünü sürer; sürmesinin baslica nedeni, 'gerçek' denen seyin, ancak dondurulmus tek bir kaynakta (örnegin Kutsal sanilan Kitab'larda) bulundugu inancina saplandirilmis olmaktir. Bu saplanmislik nedeniyle kisi, 'gerçek' diye kendisine belletilenlerin, akla ters ve birbiriyle çelisir verilerden olustugunun farkina varmaz. Bu nedenle kafa yapisi, iki atin birbirine ters yönde çektigi bir arabaya benzer. Söylemeye gerek yoktur ki akil denen nesne, belli verileri bellemek, ezberlemek ve izlemek bakimindan degil, fakat asil, bunlari 'tez', 'antitez' seklinde ele alarak gerçekleri 'sentez' yolu ile yeniden kesfetmek bakimindan deger ifâde eder. Aksi taktirde papaganin ya da maymunun yaptigindan baska bir sey yapilmis olmaz. Bati dünyâsini karanlik çag'dan, yaratici uygarliga çikaran sey, insan aklinin, düsünme yolu ile is görebilir duruma getirilmis olmasidir. On sekizinci yüzyil düsünürlerinden Lessing: 'Kazara karsima Tanri çiksa ve bana: -'Iste bir elimde gerçekler var; diger elimde de gerçeklere götüren araç bulunmakta. Seç bakalim bunlardan birini'- dese, ben kendisine: -'Ey Tanrim! Gerçekleri sen kendine sakla, bana sadece gerçekleri bulmaga yararli araci ver' derdim' derken, aklin fonksiyonu ve akilci egitim sisteminin önemi konusunda gerçek aydin'in yaklasimini yansitmaktaydi. Lessing'in bu sözleri, 'gerçek' diye ortaya serilen seyleri (velev ki bunlar Tanrisal kökenli imis gibi gösterilsin) körü körüne benimsemektense, gerçegi akil ve deney yolu ile arastirip ortaya vurmak isteyen bilimsel zihniyetin asâlet ve üstünlügünü sergiler. Ve iste Bati dünyâsini uygarlik asamasinda üstün yapan sey, 'düsünme' olasiligini var kilan bu akilci davranis, yani 'Gerçeklere din kitaplariyle degil, fakat akil rehberligiyle gidilir' zihniyeti olmustur. Bu zihniyet, Batili insani, bir yandan 'dogmaciligin' ve diger yandan 'iskolastikçiligin' köleliginden kurtarip özgür ve serbest düsünme yoluna sokmustur. Bu tür düsünme, basli basina bir mutluluktur ki, henüz bizlerde yoktur. Bilindigi gibi 'dogmacilik', Tanri sözleri diye öne sürülen kitaplar disinda gerçek olmadigi inancina saplanmislik demektir; bu yönü ile, günlük yasamin tüm sorunlarinin çözümünde, aklin degil, fakat bu kitaplarin rehberligini gerektirir. Atatürk'ün getirmeye çalistigi akilciligi ve laiklik ilkesini bir kenara atip, her gün biraz daha seriât batakligina saplanan Türkiyemizde, hem de akli basinda sandigimiz insanlar, bugün artik iç siyâset'ten dis siyâsete, turizm'den saglik islerine, evlenme'lerden eglenme'lere varincaya kadar, tüm yasantilarimizi, seriât'in dogmalarina uydurmakla mesguller. Geçenlerde, hacc mevsimi dolayisiyle, 'ibâdet zamani'nin üç günle mi yoksa iki buçuk aylik bir süre ile mi?' sinirlanmasi gerektigi konusuna egilen 'Profesör' unvanli insanlarimizin, akil rehberligiyle degil, fakat dogmaciliga sapli kafa yapilariyle, çözüm aramalari, ibret verici yeni bir örnek olarak karsimizda. Ve bu efendiler, ekonomik bakimdan iflas halinde bulunan, ve nüfusunun büyük bir çogunlugu itibariyle açliktan bunalan bir ülkenin kaderini, akilci bilimin nîmetlerine sarilarak degil fakat, Kur'ân'daki falanca sûrenin filanca âyet'ine dayanarak çizme sevdasindaydilar. Belli ki, 'dogmatitizm'in' pençesinden kurtulamamis olmanin kefâretini Türk toplumuna ödetme cabasindalar. 'Iskolastilikçilik' ise, düsünme gücünü yok eden diger bir müsibettir ki, eski ve yeni bilimsel otoritelerin (Örnegin Aristo, Sokrat, Platon vs...) ortaya vurmus olduklari verileri, hiç tartismasiz, 'gerçeklerin' kendisi olarak benimsemeyi gerektirir. Gerek 'dogmacilik' ve gerek belli bir bilimsel otoriteye saplanmislik, Orta Çag döneminin iki özelligi olup, Bati'da, 17 ve 18ci yüz yillarda, 'akil' çagini getiren düsünürler sayesinde sona erdirilmistir.. Seri'ât dünyâsi, özgür akli rehber bilen zihniyete yabanci kalip dogmatizm'den ve iskolastizm'den siyrilamadigi içindir ki, bugün hâlâ Orta Çag karanliklarinda bocalamaktadir. Bu karanliktan çikabilmesi için özgür düsünme mutlulugunu getirici yollari aramasi gerekir. "
  13. iSTE, ÜZERINDE UZUN UZUN TARTISILMASI GEREKEN KONUAR BUNLARDIR. DEMEK KI IMANI BÜTÜN, IS YAPTIGINA INANDIGIMIZ ÜLKE PARTILERI 1950 LERDEN BU YANA ÜLKEMIZI BÖYLE PESKES CEKIYORLARDI EMPERYALIZME. SIMDI CÖZÜMÜ SIZ BULUN? OKUL YERINE; HER MAHALLEYE BIR CAMI, HER KÖSEYE BIR ÜLKÜ OCAGI ACARAK MU ÖDENECEK BU BORCLAR??? YA DA GELEN YABANCILARI ZORLA MÜSLÜMANLASTIRMAK GIBI BIR NIYETINIZ MI VAR. TAYYIP ALANYA DAKI ALMANLARIN KILISE ACMALARINA IZIN VERMEYINCE MEDYA, 2 GÜN DILINE DOLADI KONUYU, ERTESI GÜN SUS PUS KILISE ACILDI. DEMEK KI BASKA BIR YOL DÜSÜNECEGIZ; E G I T I M ...
  14. hizbut tahrir denen örgütün, cumhuriyet, laiklik, atatürk ve demokrasi karsiti bildirileri orta yerlerde ucusurken, hala bu örgüte ve emellerin bel baglayanlarin vay basina geleceklere. IZLEYIN???
  15. canugur

    TÜRKİYE VE AB

    Foruma hic bir sey olmaz. Elbette ki düsüncelerinizi her kes gibi acik acik yazacaksiniz. Kimileri de size karsi yazacaklar. Tartisma böyle olur. Örnegin sizin düsüncenize karsi olmasam da ben, AB ye girmemiz taraftariyim. Turan düsüncenize göre kafama takilan bir soruyu da burada analiz edebiliriz. Kazakistandaki son olaylarda rus idaresine karsi halkin, encok ta Türklere düsman olmalarina sasirmadim desem yalan olur. Ayaklanmalara oldukca ciddi bicimde Türk isyerleri tahrip edildi. Su anda durgun görünüyor ortalik. Ama bunun nedenlerini arastirmamiz gerekiyor kanisindayim. Ayni kirginlik Azeriler´de de var. Örnegin tanidigim bir cok azeri, Türk kökenli oldugunu inkar edip Azri milletinden olduklarini söyleyip Türk birligine siddetle karsi olduklarini da belirtiyorlar.
  16. canugur

    TÜRKİYE VE AB

    PARDON: Ekonominin,demokrasinin ve emeğin insanlar için olduğunu sanıyorum. O takdirde, dinsiz,imansız,yurtsuz ve ırksız insanlar!.. Benim neyi kavramam lazım herşeyden önce? 7446[/snapback] Cümle cok acik. Farkli yönden algilamissiniz. Insanlarin demiyorum dikkat edilirse. adi verilen kavramlar ortada. Eger amac yalnizca büyük paralar kazanmak ise, din iman tanimaz. Emegin de dini imani yoktur, zira insanlar dünyanin her yerinde acimasizca sömürülürler. Sömürü, emegin disinda din ve imanla ugrasmaz. Demokraside zaten ne din ne iman vardir. Cünkü demokratik bir devlette hic bir dine inanca ve irka önceli taninmaz, demokratik devletler bunlardan birinin savunucusu da olamazlar.Demokratik devletlerin dini de yoktur. Ancak, halkin dini vardir. sevgiler
  17. ISLAM dusmani oldugun acikca belli ettin bir onceki yazinla...araplar zulum etmis olabilir ben buna birsey demiyorum...ama bunu ispatta edemiyorsunuz...nicin tarih kitaplarinda bunlar yazilmioda senin cok sevdigim fransizin yunanin amerikanin manda sistemleri zulum sistemleri yazio cok merak ediyorum ....... kusura bakma ama ayni onlar gibi saldiriyorsun turkiye ye islama...kizma sakin cunku bu bir gercek ermeniler senin gibi dusunuo..hadi byes <{POST_SNAPBACK}> Hala yunan-ermeni paranoyasindan cikamadiysaniz psikologler dahi artik bir sey yapamaz.
  18. Bazi düsünce yapilarinin toplumu daha fazla zehirlememesi icin demokrasinin, zaman zaman antidemokrat davranislari ne kadar dogruymus.
  19. Almanya da 7500 fisli nazi var. Devlet en iyimser bu raporu veriyor tvlerde. Tr de daha cok oldugundan kuskum yok.??
  20. haklisiniz. Yazi tekrar iki karis uzayinca hos olmuyor.
  21. Yüce allahtan o güzel avatariniza zarar gelmemesi icin duaciyiz
  22. mesaj sayinizin 50 ye, 100 e gelmesini izleyin ve sabirli olun. Forum sayfalarinin bir düzeni vardir. Yakinda kavrarsiniz. kimseye rütbe verir gibi keyfi davranilmiyor. sevgiler
  23. canugur

    ALLAH YOKTUR MU?

    Bence diyorum, gnotik, samimice inandiktan sonra bir hristiyan ile müslüman; saman ile budist arasinda asla fark yoktur. Kurtulus adi verildigine göre, nasil ve nereden gidilirse gidilsin, hedef birdir. Yeter ki, kalpler kirilmasin. Yeter ki, baskalarinin dinleri bizi rahatsiz etmesin. Yeter ki, kafirlerin gidecegi yer bizleri ilgilendirmesin Yeter ki, yasanilan ülkenin temeline dinamit sokmayalim Yeter ki, insanlari inanc ve mezhep katagorilerine ayirmayalim. yeter ki, allah adina mahkeme kurup insanlari engizisyon krizlerine sokmayalim. Böyle inanan bir insanin kime zazari olabilir ki?
  24. Avatara bakilirsa, bence dünyaya en yakin yildiz;günes degil, Esra´dir.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.