Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

zeyynepp

Φ Süper Üye
  • İçerik Sayısı

    4.469
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    1

zeyynepp tarafından postalanan herşey

  1. incir çekirdeğine
  2. gibi alttaki fesatmış çok
  3. fındık kabuğuna
  4. varsın eller gönül yarası kapanır sansın kabuğun altında sevgili sen kanayansın.......
  5. kocaman bi pastaya
  6. Ben suyumu kazandım da içtim Ekmeğmi böldüm de yedim Alkışı duydum İhaneti gördüm Sesimde oldu sessizliğimde Seviştiğim de oldu benim Sende başını alıp gitme ne olur Ne olur tut ellerimi Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar Ve hiçbir şeyi özlemedim seni özlediğim kadar Sende başını alıp gitme ne olur Ne olur tut ellerimi Ne olur,Ne olur..
  7. Yalnız kalmayı, tat almayı, Öğrenmem gerek. Tek tek karşına geçip, Sana anlatmam gerek. Aşk her insanın Hep istediği gibi gitmiyor. Geldim yardıma, Yürek buna bile izin vermiyor. Kaderimin halini, Aşkın azap halini Görme, gönül zalimisin... Yaşadığım hüsranı, Yok deli vicdanı, Sen bir yürek hainisin... Çekilir türden değil bu aşk Ama yok itirazım... Farkında değil yürek, Sevmem gerek, Bana aşk lazım...
  8. zeyynepp

    Çağrışım

    romantik...
  9. zeyynepp

    Çağrışım

    güz gülleri
  10. Affın Erdemi Bir gün trenle seyahat eden birisi tesadüfen son derece huzursuz olan genç bir adamın yanına oturmuş. Bir sure sonra , genç adam , uzak bir hapishaneden henüz çıkmış bir mahkum olduğunu açıklamış. Mahkumiyeti ailesine o kadar utanç vermiş ki , ne ziyaretine gelmişler , ne de bir mektup yollamışlar. Ama fakir oldukları için seyahat edemediklerini , cahil oldukları için mektup yazamadıklarını umuyor ; her şeye rağmen kendisini affetmiş olmalarını hayal ediyormuş. Ailesinin işini kolaylaştırmak için , kendilerine mektup yazıp tren kasabanın eteklerindeki çiftliklerinden geçerken bir işaret koymalarını söylemiş. Ailesi kendisini affetmişse , raylara yakın bir elma ağacına beyaz bir kurdele bağlayacaklarmış. Eğer kendisinin geri dönmesini istemiyorlarsa , hiç bir şey yapmayacaklar , o da trende kalıp Batıya gidecek , belki de bir serseri olacakmış. Tren , kasabasına yaklaşırken heyecanı o kadar artmış ki , pencereden dışarı bakmaya cesaret edemiyormuş. Kompartıman arkadaşı kendisiyle yer değiştirip onun yerine elma ağacına bakacağını söylemiş. Bir dakika sonra elini genç mahkumun koluna koymuş , “ Şuraya bak ” demiş. Göz pınarlarında biriken yaşlarla gözleri parlıyormuş. “ Her şey yolunda , bütün ağaç bembeyaz kurdelalarla bezenmiş ”. O anda bir ömrü zehirleyen tüm acılar , adeta , birden dağılmış , kaybolmuş. "Affetmezseniz sevemezsiniz. Sevgisiz hayat ise anlamsızdır"
  11. Bazen insanları hafife almak için "Çocuk gibisin,Çocuk gibi davranıyorsun" denir ya. Bu hikayeden sonra çocuk gözüyle bakmanın basit olmadığını anlıyor insan. ...... Babası İspanya'nın en ağır siyasi cezalarının verildiği bir hapishanede mahkumdu küçük kızın. Fırsat bulduğu her hafta sonu babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapishaneye giderdi. Yine bir ziyarete giderken babası için çizdiği resmi yanında yanında götürdü ancak hapishane kurallarına göre özgürlüğü çağrıştıran her türlü şeyin mahkumlara verilmesi yasaktı. Bu sebeple kağıda çizdiği kuş resmini kabul etmemişler ve oracıkta yırtmışlardı. Çok üzülmüştü küçük kız. Babasına söyledi bunu, o da "üzülme kızım, yine çizersin; bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu?"dedi. Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü. Bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti. Babası keyifle resme baktı ve sordu: "Hmmm! Ne güzel bir ağaç bu! Üzerindeki benekler ne? Portakal mı? Küçük kız babasına eğilerek, sessizce: "Hşşşşt! O benekler ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!....."
  12. zeyynepp

    gerçek sevgi

    "Bebeğimi görebilir miyim" dedi yeni anne. Kucağına yumuşak bir bohça verildi ve mutlu anne, bebeğinin minik yüzünü görmek için kundağı açtı ve şaşkınlıktan adeta nutku tutuldu! Anne ve bebeğini seyreden doktor hızla arkasını döndü ve camdan bakmaya başladı. Bebeğin kulakları yoktu... Muayenelerde, bebeğin duyma yetisinin etkilenmediği, sadece görünüşü bozan bir kulak yoksunluğu olduğu anlaşıldı. Aradan yıllar geçti, çocuk büyüdü ve okula başladı. Bir gün okul dönüşü eve koşarak geldi ve kendisini annesinin kollarına attı. Hıçkırıyordu.. Bu onun yaşadığı ilk büyük hayal kırıklığıydı; ağlayarak "Büyük bir çocuk bana ucube dedi.." Küçük çocuk bu kadersizliğiyle büyüdü. Arkadaşları tarafından seviliyordu ve oldukça başarılı bir öğrenciydi. Sınıf başkanı bile olabilirdi, eğer insanların arasına karışmış olsaydı. Annesi, her zaman ona "Genç insanların arasına karışmalısın" diyordu, ancak aynı zamanda yüreğinde derin bir acıma ve şefkat hissediyordu. Delikanlının babası, aile doktoru ile oğlunun sorunu ile ilgili görüştü; "Hiçbir şey yapılamaz mı?" diye sordu. Doktor "Eğer bir çift kulak bulunabilirse, organ nakli yapılabilir" dedi. Böylece genç bir adam için kulaklarını feda edecek birisi aranmaya başlandı. İki yıl geçti bir gün babası "Hastaneye gidiyorsun oğlum, annen ve ben, sana kulaklarını verecek birini bulduk ancak unutma bu bir sır" dedi. Operasyon çok başarılı geçti ve adeta yeni bir insan yaratıldı. Yeni görünümüyle psikolojisi de düzelen genç, okulda ve sosyal hayatında büyük başarılar elde etti. Daha sonra evlendi ve diplomat oldu. Yıllar geçmişti, bir gün babasına gidip sordu: "Bilmek zorundayım, bana bu kadar iyilik yapan kişi kim? Ben o insan için hiçbir şey yapamadım..." "Bir şey yapabileceğini sanmıyorum" dedi babası, "Fakat anlaşma kesin, şu anda öğrenemezsin, henüz değil..." Bu derin sır yıllar boyunca gizlendi. Ancak bir gün açığa çıkma zamanı geldi.. Hayatının en karanlık günlerinden birinde, annesinin cenazesi başında babasıyla birlikte bekliyordu. Babası yavaşça annesinin başına eline uzattı; kızıl kahverengi saçlarını eliyle geriye doğru itti; annesinin kulakları yoktu. "Annen hiçbir zaman saçını kestirmek zorunda kalmadığı için çok mutlu oldu" diye fısıldadı babası.. "Ve hiç kimse, annenin daha az güzel olduğunu düşünmedi değil mi?" Gerçek güzellik fiziksel görünüşe bağlı değildir, ancak kalptedir! Gerçek mutluluk, gördüğün şeyde değil, asıl görünmeyen yerdedir... Gerçek sevgi, yapıldığı bilinen şeyde değil, yapıldığı halde bilinmeyen şeydedir!
  13. h.g fozen
  14. 5 çayına gelmşitim ama kimse yok sanırım
  15. ayy kleo yine bulmuşsun ii bi fikir
  16. ii erkek henüz dünyaya gelmedi
  17. zeyynepp

    beşiktaşım oleyyyyy

    :+10
  18. zeyynepp

    BEBEĞİMİZ GELİYOR

    ayyy işte hala olmak bu olsa gerek
  19. A...hhh yine eteklerinden çekip çekiştirilerek yaşandı bugün hayat, yine paslı makaslarla kırpılarak haybeye gitti umutlar, içimden geçenlere inat B...en demedim mi Zinciri pas tutmuş salıncak gibidir hayat boş görünce uzaktan bir koşu sallanmak istersin gıcırtısıyla örselenir yüreğin üstelik kırıktır oturağı da yalpalar seni bir sağa bir sola tutunmaya uğraştıkça tepetaklak düşersin kirlenir ellerin Hep Hayat Yine Hayat...
  20. Bugün, Ne varsa hüzünden yana denize fırlattım az önce. Sanki beklermiş gibi hepsini, hop hop hoplatıverdi dalgalarında. En güzel maviliğiyle oynaşıp durdu. "Bak" dedi "fırlattığın hüzünlerine... İşte; onların bendeki hükmü sadece bu!" Sonra, şakalaşırcasına bir kaç tuzlu damlasını sıçratıverdi yüzüme. Gülümsedim mahcup mahcup, onun bu neşesine... Duruldu. Bir deniz yıldızı bıraktı avuçlarıma. Yoksa mutluluk bu muydu? Herkes kalabalıkken, içimdeki yalnızlığı alıp, gidiverdi sihirbaz martılar! Bir de arkasından o bildik şen kahkahalı bağırışmalar! Hiç bu kadar güzelini görmemiştim. Beyazmış meğerse beni, onlarla bütünleştiren mucize! Kanat çırpa çırpa, yüreğimdeki isyanları uçurdular... Yaşamaktan aldığım tad; işte buydu! Yoksa mutluluk bu muydu?
  21. Yüregimdeki çocuk Yüregimde bir çocuk Sevinçle hüznü Bir arada yaşıyor Bir elinde umut çiçekleri Digerinde mutsuzluk dikenleri... Yüregimdeki bu çocuk aglıyor, Batmış eline Mutsuzluk dikenleri... Umut çiçekleri Gönlünü okşuyor... Kendisini Bekleyen geleceği Umut çiçeklerinde Biliyor... Yüregimdeki çocuk Ellerin de Umut çiçekleri, Gözlerinde Bir ümit ışıgı yanıp sönerken Kendisine sevgiyle uzanacak Bir dost eli bekliyor... Yüregimdeki çocuk Bir elinde umutsuz dikenleri Digerinde umut çiçekleri Gözlerinin içi gülüyor... Yüregimdeki bu çocuk Gelecekten umutlu Hayatla barışık yaşıyor...
  22. Seni sen olduğun için sevendir Yüreğinin sesini uzaklarda bile dinleyendir İki eli kanda olsa derdine yetişendir Varolduğunu hissetiren,kıymet bilendir Dostdur sözde değil özdedir adı... Sabun köpüğü değil, darlık anında kaybolmaz Sözünün eri güvenirliği tartışılmaz Bilirsin, çıkılan yolda yarenlikden caymaz Hayatına girdi mi kolay kolay çıkamaz Dostdur sözde değil özdedir adı... Yüreğini menfaatsiz sunar İyiliğin için sözleri acıya bular, Vakti zamanı gelir söyledikleri bir bir çıkar Yoktur senle dolan kalbinde ne fitne fucur ne de çıkar Dostdur sözde değil özdedir adı... Yangınlardaki yüreğine, varlığı ile ferahlık Mutluluklarında, üstüne dikilen saf ipekden bayramlık Bilmez ne rol ne sahtekarlık En büyük özelliği yaradılışı doğallık Dostdur sözde değil özdedir adı... Yalnızlıklar rıhtımından alıp götürür, süt beyaz yelkeniyle Uçurum kenarından çeker,adı şefkat elleriyle İyiki varsın dedirttiren, avucunda tuttuğu yüreğiyle 'Sen cansın benim dostumsun ' ağız dolusu kelimeleriyle Dostdur sözde değil özdedir adı....
  23. çok güzel olmuş reklam
  24. ayyy maşallah allah nazarlardan saklasın ablam
  25. arayın beni (kontürüm yokta )
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.