Bu yazdıklarının 4'ü de benim anlattıklarımı saf dışı bırakmıyor, destekliyor; 1. Evet ben Allah'ın tekliğini dedim
2. Evet ben de bütün evrenin asıl sebebinin O, yani aslı özünün O olduğuna inanıyorum.
3. Evet O'nun varlığından başka bir şeyi kabul etmediğimden benim için ne O'nu doğuran vardır ne de O doğurmuştur.
4. Evet ben de O'na hiçbir şeyi denk tutmuyorum, çünkü O'na denk tutulacak bir şey yok!
Allah'ın bir şeylere muhtaç olduğunu söylemedim.
Ben O'na hiçbir şeyi denk tutmadım, sen benim yazdıklarımdan bunları mı anladın, yanlış anlıyorsun beni!!!
Ben şu Allah'tır mı dedim ya da bu Allah'tır mı dedim. Hayır, bak sen ne yazmışsın;
2. Allah, Öncesiz ve Sonrasız, Bütün Evrenin Asıl Sebebi. Benim dediğim bundan farklı değil.
Peki insan ruhu nedir sence? Bana bunu açıklayabilir misin, peki insan ruhu Allah'ına geri döndürülmeyecek midir? Bu ne demektir. Özüne geri dönmek demek değil midir?
Madem savunan sensin, örneği de sen ver, ben burda birisinin çıkıp Kur'an-da bu yazmıyor demesini mi beklicem, ben bunu senle tartışıyorum!! Kendisinden yarattı yanlış mı, bana bul bir kaynak!!! Kur'an-da bunla ilgili bir şeyler yazmıyorsa o zaman anlarım.
"Onu kıvama erdirip, ruhumdan üflediğim zaman" (Sad-72) İşte bunu yorumlamak çok önemlidir. Kur'an-ı hikaye okur gibi değil de manasını bulmamız gereken bir kaynak gibi okumalıyız.
1.si, ben Allah'a acizdir demiyorum sözlerimden bu çıkmaz şu çıkar; O'ndan başka bir varlığı kabul etmiyorum ben! Her şeyin özü O'dur. O'na döndürüleceğiz, bir gün özümüze geri döneceğiz!!!! Kur'an-ı ben olması gerektiği gibi yorumluyorum ama insanlar dış yüzüyle ilgileniyorlar sadece!!!
2.si, insana can veren ruhu bana tanımla!!! Özü neymiş? İstersen Kur'an-dan delil getir!
3.sü, ben Tanrı'dan doğmuştur demiyorum, Tanrı'nın birliğidir bu diyorum!!!
Şunu bilmeden emin olmayın, Kur'an-ı acaba ben mi yanlış yorumluyorum yoksa siz mi???
Öyle görünüyor ki Kur'an'da oluş ve akışın "biz" (inna) ifadesiyle anlatılarak, "Allah" merkezli bir dil kullanılması, Allah'ın evrenin ruhu olduğunu göstermektedir. Nitekim Kur'an yerleri ve gökleri Allah'ın nuru olarak tasvir etmektedir. Yerler ve gökler Allah'tır dememekte, bilakis yerlere ve göklere Allah'ın "nurunu" izafe etmektedir. Şu halde evrenin tüm zerresinde devaran eden canlılık ve potansiyel enerji "nur"dur. Bedenin canlılığını sağlayan enerji ruh olduğu gibi evrenin canlılığını sağlayan enerji de Allah'ın nuru (ruhu, enerjisi, canlılığı)dır. Yani yerleri ve gökleri derken onlara Allah demiyor, ama O'nun varlığındandır diyor.
Tabiat ilahsız olmadığı gibi ilah da tabiatsız değildir. Bunları birbirinden koparmak "deizm" olacağı gibi, birbirinin aynısı görmek de "panteizm" olacaktır. Keza tanrıyı bütün her şeyin belirleyicisi olarak görüp insana ve tabiata hiçbir etkinlik alanı bırakmamak da klasik "teizm"dir.
Sevgili La Boheme.....
Sen, bilimin her şeyi kanıtlayabileceğine inanıyorsun, bense bilimin kanıtlayamayacağı bir kavramın olduğunu savunuyorum, bu yüzden Allah'ı bilimle kanıtlamak gibi bir derdim yok. Ateistler ise, bilimle kanıtlanamayacak başka birşeylerin olduğuna inanmazlar.
Din için bilimin düşman olduğunu yazmışsın, aslında hiç de öyle değil. Çünkü din manevi şeylerden bahseder, bilimin kanıtlamasını da beklemez. Aslında bunun kanıtı bekleyen ateistlerdir.
Peki kaçış diyorsunuz da aklıma geldi; ateistler, Allah kavramından ve günahlardan korkulardan vicdanlarını rahatlatmak için kaçıyor olmasın!!!
Peki senin için madde hep var mıydı?? Bu da bir mantıksızlık değil midir? Yani Allah kavramı yerine maddeyi sonsuz kabul etmiş olmuyor musun?