Efendi Türkler

hic örtmeyecek o kadar basit! Arkadasim bir düsün ,, dinimizde türbanin yeri yok türbanin ana vatanida yok vede böyle emir olmadigi halde firtina kopariyoruz! öyle degilmi.. Türbanin bu boyutlara cekilmesinin nedenlerine gelince hem siyasi , hemde degisik amacli ,, kadini cok yönlü kullanmak icindir... kimisi silah olarak kullanir... yani actiklari savasin önüne sürerler? bunlar emperyalist gücler ve bilakis onlarin isbirlikcileri seriatcilar tarafindan.. ama dünyamizda bir gercekte var geleneksel olarak bütün dünya kadinlari dönem dönem belli amaclarla geleneksel olsun bir seyden korunmak icin olsun kullanmistir... ama siyasi amacla yeni yüzyilda ilk defa karsilasiyoruz!.. vede buna bir bicim verilerek askeri bir üniforma gibi kullanilmasi saglanmistir.. ve müslüman ülkeler üzerinde oynanan bir oyundur cünkü emperyalistler müslümanlarin kadina karsi olan tutkusunu sevgisini zaafini nasil bir silah gibi kullanacagini kesfetmistir bunu dünde uygulamislardir ... bunu osmanli tarihimizde,de net görebiliriz! ozaman uygulama degisikti? kendilerinden birseyler gidiyordu ,, bugün bunun acisinida cikarmis oluyorlar Bugün bu oyun Akp.üzerinden türbanla devam etmektedir.. ne aci degilmi böyle bir oyuna gelmek! hemde kime karsi? ozaman bende tekrar hatirlatmak isterim hem dinsel hem siyasal amacla soruyorum.. yani bize ders olmasi icin soruyorum eger dinimizde kadinin tokalasmasi zinaysa göz göze gelmesi zinaysa! Kadınlar, kocalarını hoşnut edinceye kadar uykuya dalmamayı prensip edinmesi gerekliyse.... boyanmamali, koku sürmemelidir; cünkü bunlar zinaya giden yolun baslangıcıdır. diyorsak ve diyorlarsa.. v.s v.s ozaman böyle anlayisla bir bayanin okumasi caizmidir öyle ya ? birde düsünelim sayin ciller zamaninda clintonla basbasa görüsmüstü ,, ve görüstügü kisi Saksafoncu Clinton !!! yani arkadasim geleneklerden dünya kadinlarinin geleneklerinden Türbana dönmemiz türk bayanlarina verebilecegimiz en büyük kötülüktür... birkere daha bastan özgüvenini yitiren bir bayan yaratiyoruz.. bunu cok iyi anlamaliyiz.. ben Saksafoncu Clintonun karsisinda ezik bir bayan görmek istemiyorum benim ülkemi temsil eden,,, o kadar acik ve net söylüyorum ,, sayin cillerle görmedik Tanrimda göstermesin!! "Bagımsız Türkiye" yüzünden yenilen dayaklar nasıl unutulduysa o armalar nasil sökülüp atildiysa solcular sagcilar tarafindan ,,bugün ordusunu vede türkiyesine sarilip meydanlara inip türkiyemize siper olabiliyorlarsa.. ve gönüllü olarak yurt icinde ve yurt disinda askerlige yaziliyorsa... evet arkadasim türban eziyeti de bir gün mazi olur... bunun basarisi sizin elinizde.. ninelerimizin saclariyla beraber dökülen al yazmalarinin gelecegide. Efendi Türkler

FETHULLAHCILAR...TÜRK MİLLETİNE DEGİL İNGİLİZ DEVLETİNE ve ABD'YE HİZMET EDEN BİR CEMEAT . . YAYIN ORGANLARI, ZAMAN GAZETESİ ve SAMANYOLU TV KİME HİZMET EDİYOR? "Özgür bir Kürdistan tohumu ekiyorum. Onu geliştirip büyütün" imza..Kürt Said ya da çoğunuzun bildiği adıyla Nurculuğun kurucusu Said-i Nursi. (Kendi verdigi ismiyle Bedii-u Zaman, türkçesi zamanın harikası !!..) Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik çıkınca Said-i Nursi İngilizlerin güdümünde Kürt Teali Cemiyeti'ni kurar . 16 Eylül 1919'da İkdam gazetesinde bir bildiri yayınlayarak, Türk Ulusunu Kuvayı Milliye'ye destek vermemeye, hatta onlara karşı mücadele etmeye çağırır. Cumhuriyet'in ilanından sonra da Kürtlerin isyan dalgası devam eder. Said-i Nursi de bu isyanlara katılır. "Biraderi azamım" dediği Şeyh Sait'in isyanına katıldığından dolayı yeniden sürgüne gönderilir. Hasta yatağında yatarken şimdi Hakpar Başkanı olan Abdülmelik Fırat'a "Biraderi azamım Şeyh Sait'in öcünü alacağım." der. Öcünü almak istediği kişi, yaşamını Türk'ü sırtından vurmakla geçiren, İngilizlere ruhunu satarak Ataturk'un Musul ve Kerkük'ü ele gecirmek icin harekete gecmesini, orgutledigi isyan ile engelleyen kişidir. SAİD-İ NURSİ'DEN SONRA BAYRAK FETHULLAH'TA Said-i Nursi'nin ölümünden sonra nurcular kendi aralarında bölünmüş Fethullahçılar, Med Zehracılar, Kırkıncılar, Aczmendiler gibi çeşitli akımlar türemiştir. Jandarma Genel Komutanlığı'nın hazırlamış olduğu rapora göre, nurcular dokuz gruba ayrılmış olup, içlerinde en güçlü konumda bulunan Fethullahçılardır. TÜRK MİLLETİNE DEGİL İNGİLİZ DEVLETİNE ve ABD'YE HİZMET EDEN BİR CEMEAT Sovyetler Birliği'nin dağılmasından önce ABD, ortaya çıkacak yeni durumu çok iyi değerlendirmiş, tüm Türk dünyasının tek bir çatı altında birleşmesinin kendisi için en büyük tehdit olacağını anlamıştır. İşte tam bu noktada doğan boşluğu doldurmak üzere Fethullah devreye girer. Orta Asya ülkelerinde birbiri ardınca adı Türk, egitim dili İngilizce olan okullar açılır. Yüzlerce yıllık Türk yurdu olan Yakutistan da, Fethullah, bir üniversite ve 5 okul açarak İngilizce eğitim verir ve 1999 yılında Yakutistan, resmi dili olan Türkçe'den vazgecer ve İngilizce'yi resmi dil olarak kabul eder. Tabii İngiliz kültürüne yaptığı büyük katkılardan dolayı da İngiliz devletinden ödül alır. (Fethullah her yıl yurdumuzda Türkce Olimpiyatlari duzenlemektedir. Yurt dışındaki okullarının her birinden özel olarak yetistirilen bir iki ogrenci, bu olimpiyatlara gönderilmekte ve onlara ödül verilmektedir. Eski DYP Genel baskani bu olimpiyatlara katilmis ve Fethullah'a övgüler düzmüştür.) İngiltere'nin Kazakistan Büyükelçisi 1995 yılında Fetullah'ın Kazakistan'daki okulları için "Bu okulları açmak suretiyle İngiliz kültürüne yaptığınız hizmetler ve İngiliz kültürünü yaymakta gösterdiğiniz katkılar için İngiliz milletinin minnettarlığını bildiriyor ve teşekkür ediyoruz" diyordu. Londra'da Fethullah için düzenlenen ödül töreninde de Lord Rotherham Fethullahçıların okul sayısını kendi okulları olarak kabul ile övünerek "50'den fazla ülkede 500'den fazla okulumuz var." demiştir. Böylece Said-i Nursi gibi Fethullah'ın da kime hizmet ettiğini tüm Türk Ulusu görmüştür. YAYIN ORGANLARI, ZAMAN GAZETESİ ve SAMANYOLU TV KİME HİZMET EDİYOR? (Yazinin bu kimsini, Zaman gazetesinde "Hristiyan misyonerler ADD'yi ele gecirdirdi" baslikli yazi yazan YILMAZ DiKBAS mutlaka OKUMALIDIR) Tüm bu süreç içinde Zaman gazetesine biçilen rol ise Türk tezlerine karşı Ermeni ve Kürt tezlerini desteklemektir. Sayfalarında Ermeni soykırımı masallarını büyük puntolarla duyuran Zaman, şehit haberlerini ise küçük puntolarla bir köşeye sıkıştırma gayreti içindedir. Samanyolu televizyona program yapması için, PKK propagandası yapan Kürtçü ROJ TV'de program yapan bir adam, Bilal Ercan, Berat Kandili nedeniyle çağırılmıştır. Ve bu adamın kasetlerinin reklamı, Fethullah'a bağlı kırtasiye mağazalarının vitrinlerini süslemektedir. Bir PKK sempatizanını Samanyolu neden ekrana çıkarıyor dersiniz? Yanıt oldukça basit. Çünkü Fethullah'ın şiirlerinden birini bu adam bestelemiştir. Etraflarında herhalde PKK sempatizanı olmayan bir besteci bulamamış olsalar gerek... 22 Eylül 2005 tarihli Zaman gazetesinde şöyle bir yazı geçmekte: "...Bize karşı yapılanlara karşı devleti bir sorgulamaya kalksak çoğu zaman dengeyi koruyamayız. Farkında olmadan devletine karşı milletin güvenini sarsmış oluruz..." Bu sözlerin kime ait olduğunu hemen anladınız herhalde. Fethullah aslında aba altından sopa gösteriyor. Yazının devamında milletin güveninin sarsılması halinde anarşi doğacağını söylüyor. Yani bana yapılan haksızlıkları bir açıklarsam Türkiye Cumhuriyeti anarşiye boğulur diyor Hocaefendi. Artık Türk gencinin böyle laflara karnı toktur. Atatürk'ün dediği gibi içteki düşmanlar hiç ara vermeden calışmaktadır . Eğer günün birinde Türk toprakları üzerinde bir Kürdistan görmek istemiyorsak, nurculuk gibi ABD çıkarlarına hizmet eden sapık tarikatların oyunlarına karşı dikkatli olmalıyız. Bu yurdu atalarımızdan aldığımız şekilde çocuklarımızı da bir Türk yurdu olarak bırakmak için nurcu hareketi engellemek her Türk için bir namus borcudur. .............................................

Sayin GeceKuşu güzel bir anlatim türkceyi cok güzel kullaniyorsunuz sizlerin bu yönünüzü kiskanmamak elde degil.... cogu arkadasimin hatta bütün forum üyelerinin yazilarini vakit buldukca ayrim yapmadan okumaya calisiyorum.. kalemden dökülen yazilar hepsi birer inci gibi önümde dökülüp gidiyor .. evet basbakanin esinin orda olmamasi cok düsündürücü sizin yorumunuzla bende diyorumki bu ilk aksamalar olmayacak bunun arkasi devami süreklilik kazanacaktir... cünkü istenen maya tutmamistir! onlarin hayalindeki seriat sonradan yükselen mal varliklariyla ilimli islama dönüssede onlara orda bir rahatlama yaratsada genede maya tutmamistir, nedeni sirf Hayrunisalara ,erdoganlara baglanamaz! unutmayalim onlar belli bir yetisme bir eylem tarzindan sonra buralara feragat etmistir onlar bir eylemin icinden yetisip bu noktaya cikmislardir tabiki burasi eylem yeri degildir,,burasi koskocaman türkiye cumhuriyetidir bir egemen devlettir ,,kasim pasa fettul.g. ayaklarina fazla dayanamaz o tarzi icine sindiremez biryerde hepsini geri kusar!!! kabullenemez.. normalinde eslerin suanda icinde bulunduklari durum vahimdir icler acisidir bir düsünün hangi misyonlara yüklenerek bu noktalara geldiler.. belki rahat biraksalar kendilerini bu yoldan kendilerini azad edecekler? onlarda anladilar buraya yanlis yoldan geldiklerini! onun icin olacakki yavas yavas ortadan farkedilmeden ortaliktan kaybolma daha sonra maziretli belki daha sonralari belkide hic göremeyecegiz sadece onlari mevlütten mevlüte belki görme sansimiz olacak... yani kendisini kurtaramayanlar eslerini kurtarma icine gireceklerdir.! bunuda görüp yasayacagiz.. evet onlar izdirap icinde yetisme tarzlarina göre ,, ülkemizde ayri bir izdirap icinde sinirimizda vede icerde bekleyen bir sürü yapilmasi gereken ciddi isler varken ... ahiretlik sorularin icinde bogusuyor ,,artik yapilmasi gereken böyle tarzda yetisenlerin böyle ciddi yönetimlerden elini cekmelidir! frankfurt

Cin çıkartma tecavüzü 1 Kasım 2007 Emekli öğretmen, kadına "rahminde cin var" deyip tecavüz etmek istedi. Emekli öğretmen 61 yaşındaki Yücel Uğur Kılıçyaldır hakkında, bir cami imamının nikahsız eşi 23 yaşındaki F.K.’ye ‘Rahminde cin var çıkartmam gerekir’ diyerek tecavüz ettiği iddiasıyla dava açıldı. 22.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmaya başlayan Kılıçyaldır suçlamayı kabul etmeyerek, “Bana öksüz olduğunu, kötü yola düştüğünü söyleyince yardım ettim” dedi. Halen Şanlıurfa’da bir camiide imamlık yapan F.Y.’nın Adana’da görev yaptığı sırada nikahsız eşi F.K., 26 Mart’ta polise giderek, ‘Deli Yücel’ lakabıyla da tanınan, belediye tarafından göl kıyısındaki türbe ile çevresindeki dinlenme alanına gayri resmi sorumlu olarak görevlendirilen Kılıçyaldır’ın kendisini Turgut Özal Bulvarı’ndaki evine götürüp zorla tecavüz ettiği iddiasıyla şikayette bulundu. F.K.’nın, “Beni tokatlayıp çırılçıplak soydu. Banyoda cinsel tacizde bulundu. Daha sonra da zorla evinin bir odasında ırzıma geçti” iddiaları üzerine soruşturma başlatan Cumhuriyet Savcısı, Kılıçyaldır hakkında ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, nitelikli cinsel saldırı’ suçundan dava açtı. Adana 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan duruşmaya tutuksuz Kılıçyaldır ile tecavüze uğradığını iddia eden F.K. ve avukatları katıldı. Hakkında, ‘Cinsel saldırıdan’ 12 yıl, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ suçundan ise 10.5 yıl olmak üzere toplam 22.5 yıl hapis cezası istenen türbe sorumlusu Kılıçyaldır, suçlamayı kabul etmedi. 11 yıldır türbede müdürlük yaptığını iddia eden Kılıçyaldır, kendisini şöyle savundu: “Olaydan yaklaşık 10 gün önce F.K. cami imamı F.Y. ile evlenmişti. Bayan oldukça açık giyinmişti. Düğün hediyesi olarak seccade ve tespih hediye ettim. 10 gün sonra evimin kapısı çaldığında açtığımda türbanlı bir bayanla karşılaştım. Önce kim olduğunu tanıyamadım. Daha sonra kendisini cami imamı arkadaşın eşi olarak tanıttı. Niye geldiğini sorduğumda, imam arkadaştan ayrıldığını benimle konuşmak istediğini söyledi. Çekindim, içeri almak istemedim. Öksüz olduğunu, kötü yola düştüğünü, 19 tane belalısının olduğunu anlattı. Kendisine acıdım. Belalılarının isimlerini bana yazdırdı. Daha sonra “üzerimde büyü var’ dedi. Bir süre sonra tekrar yanıma geldi. Kapıdayken kadın hastalığının olduğunu söyleyip tuvalete gitmek istedi. Tuvalete girdi. Karnı aç olduğu için yemek yedirdim. Kendisini evine bırakmamı söyledi. Ben de 3.5 YTL para verip durağa bırakıp yanından ayrıldım. Eve geldiğimde tuvalette, bir tespih ve kirli çamaşırlarını buldum. Ertesi gün polis geldi. Bana iftira atıyor.” Mahkeme heyeti, F.K.’yi herhangi bir psikiyatrik rahatsızlığının olup olmadığının belirlenmesi için Adana Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk ederken, duruşma cami imamı F.Y.’nin talimatla ifadesinin alınması için ertelendi. AĞLAYARAK TECAVÜZÜ ANLATTI Lokanta ve internet kafelerde garson olarak çalıştığını belirten F.K. tecavüz olayını mahkemede anlatırken ağlamaya başladı. Mahkeme Başkanı, genç kadının olayı rahat şekilde anlatması için duruşma salonundakileri dışarı çıkarttı. Zaman zaman Çobandede Türbesi’ni gidip dua ettiğini belirten F.K., yaşadığını iddia ettiği olayı şöyle anlattı: “Türbede dua ederken, türbe müdürü yanıma gelip ‘’senin içinde cin var. Rahmine yazılmış. Bunu çıkartmak gerekir. Dışardan 14 tane küçük taş topla bunların suyu ile yıkan. Ben senin cinlerini çıkartırım. Ancak, burada olmaz bunun için özel bir ziyaret yerimiz var’ dedi. Ben de inandım. Bir arabayla ziyaret yerine evine götürdü. Akşam namazı kılacağını söyleyip bir odaya geçti. Bütün giyisilerini çıkarttı. Üzerinde açık renkli, ayaklarına kadar uzanan entari benzeri bir giysi vardı. Sonra tecavüz etmek istedi. Kendisini tekme ile itip üzerimden uzaklaştırdım. Beni bırakması için yalvardım. Bırakırsa geri geleceğimi söyledim. Kimseye söylememem için beni tehdit etti.”(DHA)

Avrupada türküm diye haykiramayan iki kesim var seriatcilar birde pkk lilar onlar kolkola üzülme köln bugün seriatcilarin en güclü oldugu yer bak olaylarda nerde cikiyor demi yani!!!

Nasil birlikte yasayabiliyoruz diyebiliyorsun anlamis degilim,, türkiyemizin geldigi bu günkü karanlik noktayida görmemek biraz tuhaf vede düsündürücü, güngectikce dahada belirginlesen ayriliga dogru hizla giden yasam tarziylada A dan Z ye? birbak geleneksel ,vede cagimizin moda hayatindan yani kendine yakisan giyim tarzindan nasil uzaklastigimizi ,!! ama ince düsünürsek ülkemizi felakete bölünmeye sürüklemeden kacinmiyanlar Türbanin altindakinden vazgecme diye dertleri yok onlarin derdi üc dört türban alti? batiyi bati medeniyetine küfür edenlerin gavur diye küfür edenlerin batinin degerlerinden vaz gectiklerdei yok rüsvet ordan batinin teknoloji harikalari ordan.. ic camasirlari ordan viagrada alirlarmi bilmem ama eee geriye ne kaldi bir arkadasin dedigi gibi elmayla armut kaldi.. seriati getirmek icin hertürlü karanlik iliskilerden kacinmayanlar ne yazikki yukardaki tabloda ülkemizin kazanimlarinin nasil tüketildigini ve karanliga dogru nasil sürüklendigini göstermektedir... burda bu tabloyu görüpte din adina ne güzel seyler yapiliyor diye hayal kuranlarada bir tek sözüm var burda din adina hicbirsey yok cirkinlikten baska !!! sonra anlamadigim bize ait olmayan türbani bukadar savunmanin anlami nedir insan oglu saca bakarak ne gibi iliski kurabilir? ne altini nede iliskisini cözebildim... sonra Akp ye oy verenler bu ülkenin laiklerine güvenipte? bu ülkeye seriat gelmez nasil diyebilirler.. nasil olurda genede laiklerin arkasina siginirlar anlamis degilim ,,,,yani öcü gelirse babamiz bizi korur! evet babaniz sizi korur bekleyin? benim anladigim türbanla koca bir ulusu yok etmenin en hassas noktasini bulmuslar insanlarin beyinlerini okuyanlar bu tablonun önünde bugün yetisen nesil,, yarinlarda sunu mirildayabilir bizler zamaninda bir ispanyollar kadar ,bir fransizlar kadar zamaninda modern medeni toblummusuz!!! eee o saatten sonra kime inandiracaksin sen kalkip o günleri yasamaya kalkarsan seni ispanyolada benzetirler italyanada... hemde kendi ülkende! frankfurt

Bu türban neyi engelliyor?

Atam affet artik öyle noktalara geldikki yurt disinda bile ,sana laik olanlara italyan zannediyorlar? bunu anlamak cok zordur cokkkkk. Efendi Türkler

insanlar özgür yasadigi yerde tepeden tırnaga erotik´tir Efendi Türkler

Sayin DİPNOT Düsünüyorumda bir bayanin en son erotik yani saclaridir bana göre ... o zaman bunlar bu sondan niye basliyorlar?

Ne yapilmasini bekliyordun ülkemizi fedeol kalintilarla beslenen uyusturucu kacakcilarina teslim edilmesinimi! Unutma Dünyada hicbir egemen ülke türkiye kadar nazik olamaz..

KİBARLIK EDİYORLAR Gazeteci sorar: -“Sizin için Norveç’e başbakan olur diyorlar” Erdal İnönü cevap verir: - “Çok teşekkür ederim. Bu herhalde sen bu işleri Türkiye’de beceremiyorsunun kibarca söylenmesi oluyor.” yakin bir zamanda ismail cemden sonra kibar saygili bir devlet adamini daha kaybettik, efendiligi kibarligi hafizalarimizda kalacaktir

Erdal İnönü'yü kaybettik SHP Onursal Genel Başkanı Erdal İnönü, yaklaşık bir yıldır kan kanseri tedavisi görüyordu. Erdal İnönü'ye son olarak Houston'daki bir hastanede deneysel tedavi uygulanıyordu. Prof. Dr. Erdal İnönü, 20 Ağustos 2007'de zatürre nedeniyle hastaneye yatırılmıştı. İnönü'nün hastalığı kontrol altına alınmıştı. Ancak yapılan ileri tetkiklerde, daha önce kontrol altında olan hastalığı anlaşılınca ABD'de tedavi gördüğü merkeze gönderilme kararı alınmıştı. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Başbakanı İsmet İnönü'nün oğlu Erdal İnönü 6 Haziran 1926 Ankara'da dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara'da yaptı, 1947'de Fen Fakültesi'nden fizik lisansı diploması aldıktan sonra ABD'ye gitti, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde lisans üstü öğrenimi yaptı, yüksek lisans ve doktora derecelerini aldı, Teorik fizik alanında araştırmalar yaptı, Yurda dönünce Ankara Üniversitesinde Fizik Asistanı olarak göreve başladı. Askerlik görevini yaptıktan sonra üniversite doçentlik sınavını verdi, 1957-1960 yılları arasında tekrar Amerika'ya giderek "Atom Enerjisinden Yararlanma" programı içinde çeşitli üniversite ve araştırma enstitülerinde araştırmalar yaptı. ODTÜ'DE REKTÖRLÜK 1964 - 1974 tarihleri arasında Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde Fizik Profesörü olarak çalıştı, ODTÜ'de öğretim üyeliği görevinin yanı sıra araştırma ve yönetim görevleri de yaptı, Teorik Fizik Bölümü Başkanlığı, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı, Üniversite Rektörlüğünde bulundu. 1974'te İstanbul Boğaziçi Üniversitesine geçti, 1974-1983 yılları arasında fizik profesörlüğünün yanı sıra 6 yıl kadar da Temel Bilimler Fakültesi Dekanı olarak görev yaptı. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun kuruluşuna katkıda bulundu ve TÜBİTAK Temel Araştırmalar Enstitüsü'nde kurucu müdürlük görevini yürüttü. SODEP'İN KURUCU GENEL BAŞKANI Aynı zamanda NATO Fen Komitesi'nde çalıştı ve UNESCO Yürütme Kurulunda görev aldı. 1983 yılında siyasete atılan Erdal İnönü, Sosyal Demokrasi Partisi'nin (SODEP) kurucu Genel Başkanı oldu, SODEP ile Halkçı Partinin Birleşmesi sonucu kurulan SHP'nin ilk olağanüstü kurultayında SHP Genel Başkanı seçildi, Bu görevini 1993 yılına kadar sürdürdü. İnönü, 1986 yılı ara seçimlerinde İzmir Milletvekili seçilmiş, 1987 ve 1991 genel seçimlerinde yeniden aynı ilden milletvekili seçilerek parlamentoda görevine devam etti. 1991 Genel seçimlerinden sonra Doğru Yol Partisi ile SHP'nin kurduğu koalisyon hükümetinde Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı olarak görev üstlendi ve 1993 yılına kadar bu görevini sürdürdü. SHP'nin Cumhuriyet Halk Partisi ile birleşmesinin ardından, 27 Mart 1995 tarihinde Koalisyon'un Sosyal Demokrat kanadında değişikliğe gidildi, Erdal İnönü bu değişiklikle Dışişleri Bakanı olarak atandı ve 1995 yılının Mart ve Ekim ayları arasında Dışişleri Bakanı olarak görev yaptı.

Camide ..... var! 30 Ekim 2007 OKULLARININ bir haftalık ara tatilini geçirmek için kızımla birlikte İstanbul’a gelen bir yabancı arkadaşına, ülkemizin pek bilinmeyen köşelerini de gezdirelim diye kısa bir yolculuk yaptık. Cumartesi günü Bursa’daydık. Bursa’nın tarihi yerlerini gezdik, eski garajın oradaki Cemal Usta’da kebap yedik. Yolumuz öğle namazından bir saat kadar önce Ulu Cami’ye de düştü. 600 yıllık bu muhteşem eserin içindeki restorasyon çalışması sürüyordu. Matkap seslerinin bile bozamadığı ulvi bir atmosfer vardı camide. Az önce Koza Han’ı gezmiş ve cami ziyareti için gerekli ipek eşarpları tedarik etmiştik. Giysilerimiz bir ibadet yerini gezmek için uygundu. İki genç kızın üzerinde dizlerinin altında etekler ve "mus" tabir edilen kalın siyah çoraplar vardı. Caminin içindeki levhaların güzelliği ve anlamları üzerine konuşurken yanımıza gri cüppesinin eteklerini savurarak, sarıklı, sakallı, gençten birisi geldi. Kılık-kıyafetinden camide görevli olamayacağını düşündüm, belli ki orayı kendisine yuva yapmaya çalışan bir tarikat mensubuydu bu kişi. Fransız misafirimiz, adamın cami hakkında bilgi vermek üzere yanımıza geldiğini düşünmüş. Ama adamın niyeti bizi camiden atmakmış! "Camiye etekle girilmez, hadi yallah dışarı" diye bağırarak yanımıza geldi. Bu kılkuyruk tipi dövüp def etmekle, yabancı misafirimizi huzursuz etmeden oradan ayrılmak arasında tereddüt ettim önce, sonra bir ibadet yerinde olay çıkartmanın bana yakışmayacağını düşündüm, çocuklara caminin kapısını işaret ettim, çıktık. O sırada camide iki tür insan vardı. Camiyi gezen turistler ve bir kenarda kendi halinde ibadet eden insanlar. Dizlerinin altında etekler ve kalın çoraplar giymiş iki genç kıza bakarak aklına sapıkça fikirler gelen tek kişi, o sırada orada bulunanlar içinde "dini bütün" denmeye en çok benzeyen kişiydi. Bursa Müftüsü ve Ulu Cami imamı bu kişiyi eminim ki kolayca bulabilirler. Sarı bir çıyana benziyordu çünkü. Ve eminim ki bir ibadet yerinden birilerini kovma hakkının kimsede olamayacağını da ona iyice belletirler. Mehmet Y. YILMAZ

Hallo rua iyi ucmalar!

örnek alinirken bizim kime karsi savascagimiz degil.! sonra ilk önce biz kendimizi yasatalim örnek olucagimiz kadar mazlum devletlere örnek olduk unuttunmu kurtulus savasini.. sonra bu savasi örnek alan bir allahin kuluvarmi.? benim dedigim tepki degil göstermelik tepki hic degil.. karsi saldiriyi bertaraf etmek silah tutan elini kirmaktir?... sonra sokaga cikan halk ulusalcilar .. AKP bundan hic hoslanmiyor sizinde bu sekilde onlarin progandasinin etkisinde kaldiginizi gösteriyor... ister iyi anlamda söyleyin ister söylemeyin yol ayni yol! o zaman daha önceki yaptiginiz protesto lari bu dönemde daha sesli yapmamiz gerekmiyormu madem bu kadarda incirlige yakinsaniz birde... ama genede! inaniyorum bu ülkede bu ülke icin cok güzel seyler yapiliyor fakat birileri bunlari yok sayiyor medyada yer bulmuyor! sebebine gelince.. cünkü Akp sayesinde verilmis sözler var kapali kapilar ardinda ortadoguda kukla bir devlet icin bunun siyasal bir dayatmasi var.. sehitlere bosuna kelle denmemistir.. Ermeniler bile olmayan cenazelerini sahip cikarken bizlerin yani ulusalcilarin sahip ciktigi cenazelerimize saldirilar bosuna degildir su dönemde bir bakin PKK, DTP, AKP, Talabani ve Barzaniye Ajitasyonlarina söylemlerine bir bakin hepsinin ayni agizdan konustugunun farkina varacaksiniz... bu karanlik agiz tabikii ABD ,,,birde yapilan saldirilara bakin her söylesinin arkasindan evet arkadaslar gelisen olaylara bakarsak bizler ciddi bir savasin icindeyiz bu olaylar iki üc kisinin yaptigi terörist olaylarin akisi degildir... saygilarimla frankfurt

Sayin BlackCADY önceliğimiz Türkiye Cumhuriyetinin temel hak ve özgürlükleri olmali.. demi yani her evde bir türk her evde bir kürt var olduguna göre hedef baska olabilirmi? laik cumhuriyetle bulunmus Avrupa degerlerinde cözümü... yani bir avrupa kimligine kavusmus ülkemizi,, evleri tek tek yakmayla abd nin önerdigi Irkci yöntemle cözüme ulasabilirmiyiz.. bir ülke kendisini bir örgütün varligi yüzünden kendisini atese verip yakmak öneresine sahip cikabilirmi... hangi avrupa ülkesinde bir örgütün varligi yokki.? hangi bir örgüt yok olabilmiski dünyada bir örnegi varmi,, hangi bir örgüt disardan destek bulmadan ayakta kalabilmis.. hangi bir terörist örgüt yerli malidir! demi yani. frankfurt

CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN

Tamam üstü örtülü savas olarak kalmasi daha iyi gerci bunuda zaman daha iyi gösterecek!

Demi yani osmanliyi parcalayanlar bugün cumhuriyetimizi parcalamaya aday olmuslar! egitim meselesi iste egitimi baska yerlerde arayanlar neden aradiklari hala ortada? evet bunlar kendi yiktiklari osmanlinin acisini kendi evlatlarindan cikaracaklar.... frankfurt

gerekirse öyle.? cokmu tuhaf bizim konumuz bu cografyada cokmu farkli bir bakalim etrafimizi kilometrecelerle sinir bu sinirlari cin seddi cekemecegimize göre... vede etrafimizdaki farkli yollarda yürüyen ülkelerin yüzlerce asir degisemiyecegine göre hatta güclendikce dahada baska boyutlarda tehlikeli olacaklarina göre ,, o zaman seni degisik tanimalarinda yarar yokmudur güvenlik acisindan... yani sana yapilacak kulak cekmeyi aninda gözünü *********** evet biz buralarda öyle yapiyoruz vede böyle olunca dostluklar baska güzel oluyor.? ne farki var devlet olarakda aninda ********************* bak bakalim o zaman önüne gelen takilabiliyomu takilsana israile.? yoksa güngelir onumu örnek alicaz bunumu derken istanbula bile talip olanlar cikar zaten birileri hersene fethini kutluyarak o daveti zaten acik tutuyor onlarda zamanini bekliyor unutma.? yani biz israili örnek alsak ne olur cokmu farkli duruyoruz...örnek derkende saron kasabindan bahsetmiyoruz.! ama askerlerimiz kacirildigi anda barzanin evini yerle bir edebilirdik... yanlislikla incirlige bir bomba salliyabilirdik sinirda bütün karakollarini yerle bir edebilirdik... sonra incirlik üstüne oraya kacirilan askerler adina milyonlarin yigilmasi gerekmiyormuydu yani onlarin parmagi yokmu bunu bütün dünya farkindayken neden yapamiyoruz hemde kendi ülkemizde.. israil örnegine takilacagimiza oralara takilsak daha iyi olacak gibime geliyor.! onlar olsa oralara takilirdi... iste budur.? frankfurt

Sözün bittigi yerde herkes sucludur. Efendi türkler

unutmayalim dis gücler bugün böyle düsünmüyorlarsa yarin öyle düsünüceklerdir Türkiye,de etnik kökenli bir bölünmeyi ve çatısmayı tahrik edip, ic savas benzeri bir felakete zorlamak.. ve tek tutanaklari o simdiye kadar baska ülkelerde oynadiklari oyunun temeli kökenine oynamak,, ama onlarin köklerini kazmaya baslasan binlerce filiz bulursun... evet öyle demistim devam edelim buralarda onlarin nabizlari icerisindeyiz..!!!! ama onlar bizlerin köklerini kazmaya calissalar tarihi servet bulurlar evet onlar o serveti kazmadan görüyorlar onlari sarhos edende o ,, artik ABD bu ülke insani icin nostaljik oldu bunu basardik cok güzel oldu.!!!! ama bizler genede sag duyuyu mücadelemizi elden birakmayacagiz onlarin amaci bir araya gelemeyen ulusal gücleri tamamen devre disi birakmak.. gerci cumhuriyet meydanlari korkutsaydida gene umutlari vardi cünkü onlarin AKP.üzerinden Ajitasyonlari progandalari istedikleri sonuclara götüreceklerine inaniyorlardi... yani ilimli islam ne oldu sonucta Allaha sükür ordumuzun sogukkanli strajisi sayesinde oda nostaljik oldu.... artik sira halkimizda evet burasi daha hassas bu saatten sonra lütfen bu ülkenin bütün yurttasimiza düsen o tarihi köklerimizi servetimizi yagma ettirmeyelim kendi ellerimizle vede bizler yurt disinda vede dünyanin gözünde zor duruma düsürmesin... bizler lobiler olusturamadik buralarda ama yeri gelince hep sahnede yer aldik.. inaniyorum sizlerde sag duyunuzu köklerinize zararvermeden sahnede motivasyon icin hertürlü destekte yerinizi alacaksiniz bu destek kendi evlatlarini cocuklari korku icinde bizlerede birsey olabilirmi duygularindan tamamen uzaklarda olmali ... konun baslinginda oldugu gibi bu olaylari yurt icinden disariya tasimaliyiz.. zaten yuvasida orasidir ve olay orda tutulmalidir.? artik bugünleri sag duyuyla atlatirsak görceksinizki türkiyemizin önü tamamen acilacaktir bütün ipleri ellerine almak isteyenler bu cografyada bunun böyle olamayacagini buranin tarihi sahipleri bizleri görecektir... evet inanin bu büyük cikisla bunu yari yariya uygulamaya koyduk hic ummadiklari olaylarin gelisimiyle basbasa kaldilar dün gene diyorum cumhuriyet meydanlari,, bugünde ordumuz.. onlari tarihi ders vermistir.. evet sira halkimizda.? eger heyacani bir yerlere tasimak istiyorsak buda dogru yolda olmali ABD nostaljik olduysa gelismelere göre incirlik.de tarihe karisabilecegini göstermektir halkin destegi bu yönlerde olmaliki can cekistiren onlar degil bizler olmaliyiz.! Saygilarimla frankfurt

MUTLU YILLAR

Sayin 'Taylan Abi' Savas sadece devletler arasindami olur.? Birkere dinler arasinda olan savaslar ne oluyor .. onun adıdamı terör sonra dünyada mezhep savaslari bosunami sürüyor! gizli savas sürmüyormu bir devletin icinde dahi olsa ... anliyacaginiz savaslarin boyutu yok.. terör,dedigimiz sey serseri mayindir adi üzerinde baski korku salma birseyleri halletmek adına yani bu bir kapkacta olabilir.. karisinla ask yapma adınada olabilir v.s v.s bugün terör adını en iyi kullananlar emperyalistlerdir.? ülkemizde bize karsi yapilan saldirilar icte ve dista kimin adına yapiliyor bunun adı terör olabilirmi en iyisi daha fazla derinlere inmeyelim de... bagimsizlik savaslari sirf bir devlet baska bir devletin etkisi altina girdigi icin olmaz.. Hindistan kaca bölündü bölünürken al gülüm ver gülümlemi oldu .. bugün dahi bakarsak bölünmek icin orda savasin devam ettigini görürüz... illahin bu savas diyebilmek icin hodri meydan deyip konya ovasina inmek gerekmez.! yada bir gecede 100.kisiyi yok etmek anlaminada gelmez.. veya senelerce sürüpte bir milyon kisinin ölmesi anlaminada gelmez iran irak savasinda oldugu gibi.. ve ortada sadece ölüvar,,bir kazanimda yok.? biz demesekte ülkemize karsi savasanlar var ve bu savasta cok boyutlu evet bizde karsi savastayiz ve bu savas olanca gücüyle hizlaniyor bugün gelinen telasta bu nokta.. yani sonuclarin ortaya cikmasidir.! eger devletler arasi illahin diyorsaniz ozamanda esir düsen askerlerimizin hangi karargaha götürdügünüze bakmaniz yeter heralde orasida ERBIL.? o kadar acik net bir savas. Sayin CYRANO ninda öyle demesi beni sasirtti Saygilarimla frankfurt