Zıplanacak içerik

Efendi Türkler

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Efendi Türkler tarafından postalanan herşey

  1. ******** ? Diyelim ki, ABD nin en yetkili insanısınız. (her kimse o?) 100.000 Askerinizi (vatan evladınızı) şu veya bu sebeple ülkenizden binlerce kilometre uzakta bir coğrafyaya gönderdiniz ve o coğrafyada tutuyorsunuz. Bu vatanınızın evlatları, onar, onbeşer, günbe, gün, aybe ,ay bayrağa sarılı tabutlarda ülkenize geri postalanıyor. Kolay değil. Törenler. Gözü yaşlı vatandaşlar vs. Kelimenin tam anlamı ile bataklıktasınız ve her geçen gün biraz daha çamura batıyorsunuz. Ve bu bataklıkta, iki tane dal var tutunduğunuz. Bu dallardan birisi Türkiye. 100.000 evladınızın içtiği sudan, ***************, her türlü lojistik desteği aldığınız bir ülke. İleride,******* iyice sıkıştığında, bataklığı terk edebileceğiniz iki koridordan en güvenlisinin kapısı olan bir ülke. Hatta bununla da kalmayıp ikinci tutunduğunuz dalın daha da kuvvetlenmesi için hayat suyu veren bir ülke. Bu ikinci zayıf dalın, her geçen gün kuvvetlenmesinin, kalınlaşıp sağlamlaşmasının neredeyse tek mimarı olan bir ülke. Diğer dalınız Kuzey Irak kürt yönetimi ve peşmergeler. Askerlerinizin oh! Dediği yer. Güvenli bölgeniz. Güvenli olmasının sebebi peşmergelerin sizinle iş birliği içinde olması. Bütün operasyonlarınızda mihmandar ve Irak ile ilgili karşı istihbaratınızda ajan görevi gören insanlar. Size tam sadakat ile bağlı bir güç. Aynı zamanda tutunduğunuz en kuvvetli lojistik destek ile aranızdaki köprü. Bataklığın ortasında ayakta durmanız için, birisi sağ omzunuzdan, diğeri sol omzunuzdan tutan iki refakatçi gibi yürümenizi sağlıyorlar. Ve bir gün geliyor ki!. Bu iki refakatçi birbiri ile çatışma ve çarpışmanın eşiğinde!? Bu öyle bir çatışma ki her geçen gün tırmanıyor ve omuzlarınızdaki destek tehdit altında. Neden çatışıyorlar?. Neden sizin omzunuzu bırakıp birbirinin gırtlağına yapışacaklar? PKK yüzünden. PKK kim? Ne? 3000-5000 kişilik, hadi bilemedin 10.000 kişilik küçük terörist bir gurup. Yerleri belli, yurtları belli, ellerindeki silah gücü belli.(bir çakaralmaz uçaksavarın değişik açılardan çekilmiş 4 fotoğrafı geçenlerde mütareke basınında vitrindeydi.) Bu silahların nereden geldiği belli. Hani derler ya. Senin için bir fiskenin rüzgarı ile toz toprak olacak bir terörist gurup. Üstelik öyle bir gurup ki . İsmi senin can düşmanının ismi. Komunist bir gurup. Adamlar hem komunist (düşmanın), Hem de iki dostundan birisini sana düşman ettiği yetmiyormuş gibi, diğer dostunun da ekmeğine kan doğramak üzere. Omuzlarındaki iki destekten büyük olanı küçüğü yok edeceği gibi, aynı zamanda seninde can düşmanın haline gelmek üzere. (sadece destek çekmek değil, ciddi bir köstek olmak ve bayrağa sarılı vatan evlatlarının sayısını üçlü,dörtlü haneler ile belirtilen sayılara çıkarmak üzere) Ne yüzden? Ne bedel karşılığında? 3-5 komunist çapulcu yüzünden. **********? Neden yapmıyorsun? Neden 24 saat içerisinde isimleri,liderleri ve flamaları ile toprağa gömmüyorsun onları? Sen yıkılmaz denilen Saddamın 1.500.000 (bir buçuk milyon) luk askerinin üzerinden silindir gibi geçmedin mi? Bu 5-10 bin çapulcu senin için reçelinde karasinek değil mi? ***********! **. Sonra refakatçilerini öp, barıştır. Ve sonra Irakta ne yapmak istiyorsan gönül rahatlığı ile yap. Hedefin bu değil mi? Alo? Hedefin bu değil mi? Hedefin, Irak petrollerini garantiye almak. Kuzeyinde kurulacak küçük kürdistanı üs olarak kullanıp bölgede hakimiyetini arttırmak değil mi? Senin **** olmadığını biliyoruz. E o zaman. **********? Biz de biliyoruz hedefinin ne olduğunu. Ortadoğu petrollerinin ezelden beri senin tekelin ve kontrolünde olduğunu biliyoruz. Bölgede hakimiyet sağlaman için, İsrail ve koç gibi müttefikin Türkiyenin sana özel havalimanları ve lojistik destek damarlarının, senin için yetip de arttığını da biliyoruz. Bütün çabanın bu liman ve arterlerden sadece kuş uçuşu 30 dakikacık uzakta, hiçbir denize kıyısı olmayan, ne yaparsan yap, hazır kurulu alt ve üst yapısı mevcut İsrail ve Türkiye ile kıyaslanamayacak kadar verimsiz lojistik destek sağlayabilecek bir coğrafyada, yeni bir Erbil Üssü ne endeksli olmadığını da biliyoruz. PKK nın üç-beş çapulcudan ibaret olmayıp, ***************. Gözünün, enerji rezervleri bir yarım asır sonra bitecek çöllerde değil, başka mümbit ufuklarda olduğunu da biliyoruz. *******? Amacının büyük Kürdistan değil, küçük Türkistan olduğunu da biliyoruz. Dünyaya ve iştahı hiç bitmeyen obur medeniyetine, yüzyıllar boyu yetecek enerji kaynakları ile kaynayan bir coğrafyanın üzerinde oturduğumuzu (Türkistan) da biliyoruz (hepimiz bilmiyoruz). PKK nın sadece bir sivilce olduğunu, ülkemizin içerisinde her geçen gün büyüyen ve hayati organlarımızı teslim alan amansız bir absenin küçücük ucu olduğunu da biliyoruz. *********? *********!..AMA HENÜZ HEPİMİZ DEĞİL.
  2. 40.senedir Aklimiz nerde gelmek geliyor icimden... öyle ya kim giyinip kusanacak daga cikmak icin.! SIRF Hollandanin gönderdigi inekleri besleyip cogaltsaydik dogunun daglarinda bu sikinti olmazdi.. yamyam frankfurt
  3. Efendi Türkler şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Bak arkadasim insanları kışkırtma diye birsey olamaz.! sonra bu forumda tartismalar cok medeni vede akilci.. unutma dünyamiz cok renkli.. bu renklerimizi görmeyen okadar etrafimizda yazilar varki onlari görmemissin... sen gine icini ferah tut.! eger iki günde biz ortak noktalari bulursak dogru bizim meclise gitmemiz lazim... ,,Bizler gercek ilaci bulduk diye.! sonra bunuda unutma dogru olduguna dair iyimser olabilirsin.. hic bir vatandasimiz yurt disinda yasayan kim olursa olsun .. kendi halkinin zaaflarini peskes cekmez.! ve daima ülkesinin dört dörtlük olsun olmasin degerlerini över.. benim benim gibilerin amaci var olan güzellikleri ülkemle paylasabilmektir.. buda Atamizdan bize yadigar kalmistir... Bizler buralarda ülkemizin sevdasiyla yasayan kardeslerin yani bizleriz ,, buralara geldigin zaman bizleri gördügün zaman .. gönül rahatliyla diyebilirsin bunlar bizim türkler.. kendini görmüs olursun... bilmem biraz kiskirtma konusunda icini rahatlata bildimmi.! efendi tartismalar topluma huzur mutluluk getirir... ben buralarda ilk tanistigim tartisma bicimi almanlarin kendi halkina almanlar fasist dedigi zaman hic tepki vermediklerinde, yadirgamistim.. v.s Dünkü Bild gaztesinde almanlarin en büyük gaztesi 70.milyonun hergün elinde vardir.. ne yaziyordu en büyük baslikta Almanlar gittikce *********** yani ********** neye dayanarak söylüyor.. tabiki bir dayanagi var uzmanlarin üniversitelerde yaptiklari arastirmaya dayanarak... evet ciddi elestireler basari getirir.! ve kimse demez bu nasil yazi.. kusura bakma aklima rahmetlik Aziz Nesin geldi nur icinde yatsin. saygilarimla. yamyam frankfurt
  4. Efendi Türkler şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    ALINTI(Efendi Türkler @ Sep 20 2007, 07:35 AM) Koca bir yalan Demokratik sistemi kendi çıkarları için kullanmak istiyenler sunu gayet iyi biliyorlar ,bu ülkeyide kendi inanclari dogrultusunda yönetebilmek.. yamyam frankfurt Sayin Aslan insanlar nereye dogru kosar ... bunu bulmaya calis.! Bak bakalim bizim ülkemize, Dinimize baski var diye ülkesini terkeden varmi.! Bak bakalim ülkesini terkeden müslümanlarin nerelere siginmak zorunda kaldiklarini.! Neden terketmek zorunda kaliyorlar.! hangi baskinin karsiligi bu. sonra notlamissin: bende diyorumki.! ne oldu Akp seriat tadi vermedimi.. yamyam frankfurt
  5. Efendi Türkler şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Koca bir yalan Demokratik sistemi kendi çıkarları için kullanmak istiyenler sunu gayet iyi biliyorlar ,bu ülkeyide kendi inanclari dogrultusunda yönetebilmek.. yani dini yönetim ,,inanci,,kurala üstun kilmak istiyorlar... Cünkü herhangi bir seriat ülkesinde oruc tutmamak gibi bir sansin yoktur.. bayanlarin,da türban takmamak gibi sanslari yoktur ,,v.s Ama erkeklerin ister kalpten olsun ister takkiye olsun yeterki Allahin adini elinden birakmasin.! istedigini yapabilir isterse kendine harem yaratabilir.. haremindeki bayanlarin yaslarida önemli degildir.... kendi nefsine kalmistir.! cagdas toplum kurallari yoktur artik .. bunlari dur diyecek toplum bilinci ,kültürüde zamanla kadi hesabina dönüsür .. dalkavuklarin , evliliklerde gönül iliskileride araci kadinlara tasinmasida toplumun cürümesine neden olur .. artik hersey harem selamliktir.. ozaman belki farkina varirlarmi aslinda laik cagdas düzenin Aileyi koruyan en büyük faktör oldugunu.. yani laik düzenin zerafetini.. inanclara saygi adi altinda, cagdas toplum kurallarini gormezden gelmek, "inanci", "kurala" ustun kilmak istiyenler... Halbuki, dinin toplum kurallari ile cakistigi yerlerde, kurallar ve bu kurallari doguran yasalar gecerlidir. Hukuk devleti olmanin bir anlami da budur. Turban takma inadindan vazgecmeyip, olayi bir cesit "insan hakki "goren kisiler, dogrulari bilmeden veya dogrulari bilincli bir sekilde carpitarak (takiyye yaparak) inatlarina devam ediyorlar... herseyi bu ülkeden üstün kilarak kendi nefsine oynayanlar kendisinden korkanlar kendi ailesindeki genc kizlarimizin geleceginden korkanlar aslinda cagdas topluma sarilmalari o kizlarimizin cagdas dünyada daha koruma altinda yasayacaklarini unutmasinlar..!!! cagdas toplumda yasaklar yoktur ..!! insanlari bölmeyen nezaket kurallari vardir. cözümde bunu amlamaktan gecer,! Ailece huzurlu yasamin yolu laik bilincli cagdas toplumdan gecer.! yamyam frankfurt
  6. Bedevileri aradim bulamadim.!
  7. AL GÖR OZAMAN 17 Eylül 2007 Biz çocukken bir tekerleme söylenirdi, "Alırsan Ford, olursun lord" diye. Fetullah Gülen Ford mu aldı Lordlar kamarasına girmek için? Yoksa üstatları Said-i Nursi( Kürdi) nin eski banisi İngiltere cemaate sahip mi çıkıyor? Diye düşündüm malum haberi duyunca. 1. Dünya Savaşı sırasında İngiltere'nin menfaatleri ile örtüşen bir Said-i Kürdi ( Nursi) vakası vardı. "Diyalog ve Hoşgörü"nün patenti kendisine aittir. İngiltere'nin başladığı işi ABD devam ettiriyorken şimdi sırada paslaşma var. Demokrat Parti iktidarının kol kola girdiği Said-i Nursi ile bugün AKP nin gönül gönüle olduğu Fetullah Örgütünün amacı ortadadır. Bunu defalarca yazdık. Artık kendileri de çekinmiyor, son olarak Arnavutluk'da açılan adı Türk üniversiteye ABD den öğretim görevlilerinin geleceğini de belirtmişler. Bu görevliler (eğer yok edilmedi ise) Millî Eğitim bakanlığı kayıtlarında "resmi pasaportlu" olarak geçiyor. ABD nin resmi pasaportluları kimdir bilin bakalım? Fetullah Gülen seçimde AKP yi destekleyen, destekten de öte muhaliflerini yerle bir etmeyi amaçlayan söylemlere girmişti. Türk Milliyetçilerini "eli kanlı katil" yapmaktan tutun, şehit cenazelerinde AKP ye aldıkları tavır sebebi ile İslam'dan çıktıkları söylemine kadar bir dizi fetva vermişti . SEÇ-AKP programı ile AKP tekrar iktidar olunca hemen ilk Amerikanvari demecini patlatmıştı. "Demokrasi kazandı" diye.. Ardından mekanı olan gazeteye tam sayfa ilan vererek kutlama yaptı. Fetullah Gülen Örgütünün kendilerini partiler üstü, bağımsız ilan etmesinin masaldan ibaret olduğunu 22 Temmuz seçimleri vesilesi ile cümle alem görmüş oldu. Siyasallaştılar, AKP lileştiler. Yakında "Allahın partisi" gibi yeni fetvalar gelebilir, hiç şaşırmayın. Fetullah Gülen Türkiye'de düzenlediği "Diyalog ve Hoşgörü" toplantılarında papaza karşı önyargıyı yıktıktan sonra, bugün görevini tamamlamış ve kenara çekilmiştir. Bu iş artık kurumsallaşmış, Diyanet İşlerine geçmiştir. Geçtiğimiz gün "diyalogcu" diyanet işleri başkanı Bardakoğlu'na, Fener Rum patriği Bartholomeos'un üç dinin kutsal kitabını bir arada vermesi bunun göstergesidir. Türk Diyanetinin başında ki bu kişinin "Son din İslam'dır" ibaresini hiçe sayarak toplum önünde böyle bir gösteriye alet olmuştur. Abantlarda İslam'ın modernleşme işleminin başkanlığını ateistlere yaptıran, Hocaların efendisidir kendisi. Fetullah Gülen fırtınası çıkarılarak, Müslümanların onun söylemleri peşine takılmasını istiyor Batı Emperyalizmi. Made In İngiltere- ABD yapımı olan Nurculuğun, bugün ki versiyonu Fetullah Gülen'e İngiltere'de "İngiliz Kültürüne" yaptığı hizmetten ötürü "Üstün Hizmet Ödülü" verilmişti. Bu törende Lord Rotherham, "'50'den fazla ülkede 500'den fazla okulumuz var" demişti. Türk Milletine, "Türk Okulu – Türk Bayrağı Dalgalanıyor" vitrini ile takdim edilen bu okulların dili İngilizcedir. Öncelikle Sovyetlerin dağılma aşamasında, ABD nin el atacağı yerlerde açılmıştır. Birçok fonksiyonu vardır. Sovyet Emperyalizmi ile geri bırakılmış o yörelerde, modern donanımlı olarak açılan bu okullarda, geleceğin devlet adamları yetiştirilir, ABD ye dost olarak. Sözde Kürdistan'dan tutun, İngiltere'nin Güneş batmayan İmparatorluğu sınırlarına kadar bu okullar vardır. 22 Temmuzda millî bir hükümetin kurularak bu okullarla Türkiye'nin bağının kesilmesi en doğru hareket olacaktı. Kontrolü MEB da olmayan okulların bizimle bağlantılı gösterilmesinin bir anlamı yoktur . Bulundukları yerde ki elit tabakanın çocuklarını ABD nin Dünya Hakimiyetini tanıma amaçlı yetiştiren ve İngiliz kültürü ağırlıklı derslere, Türk Bayrağı paravan olmaktadır. "İslam'ın Martin Lutheri" olarak tanımlanan Fetullah Gülen için İngiltere'de Lordlar kamarasında, "Gülen Konferansı" yapılacağını öğrendiğimde, tam sırasıdır dedim. Bahsi geçen yerde, Churchill yaptığı konuşma ile ebedi düşman olarak Türkleri tanıtmıştı. Devamında: " . Eğer Türkler' in elinden Kur' an' ı alamazsanız, onları mümkün değil yenemezsiniz. " diye devam etmişti. İşte İngiltere'nin o Lordlar kamarası kapısını, Fetullah Gülen'e açıyor. Ayrıca London Scholl of Economics da salonlarını bu konferansa tahsis edilecekmiş. Ayni Üniversite 2005 yılında HY adı ile tanınan Adnan Oktar'ın da bir eseri tanıtılmıştı. Nasrettin Hocanın göle maya çalmasına benziyor iş. " Ya Tutarsa ya da hangisi tutarsa" 8. Abantın AB Parlamento binasında, yine Rumi Forumun ABD de Temsilciler meclisinde yapıldığını hatırlatırsam, bu örgütün ne kadar beynelmilel olduğunu anlatmış olurum. İslâm dini mensuplarının bugün ki hali için ;" Batının karşısında kompleks içindedir" denilebilir. Bu yüzden gerek ABD nin papaz okullarında ve gerekse İngiltere'nin Lordlar kamarasında ki yapılacak bu konferansı, "Türk bayrağı" dalgalandırma senfonisi şeklinde kabul edenler çıkacaktır . Fetullah Gülen ne kadar "dini bütün" bir Müslüman ki İngiliz cavırını imana getirdi diyeceklerdir tertemiz Anadolumda. Ayni Bush Evangelistini dize getirdiği gibi. Bu konferans 25-27 Ekim 2007 yapılacak ve "Gülen'in İslâm " yorumu tartışılacak katılımcılarca. " İslâm Dünyası Yenileniyor "Gülen hareketi uluslararası bir eğitim programıyla Batı ve İslam arasındaki ilişkileri olumlu yönde geliştirmeyi hedefliyor ….İslam dünyası değişim ve yenilenme içinde. Gülen'in İslam'ı yeniden yorumlayan fikirleri İslam dünyası ile Batı arasında bir köprü kurulmasına yardımcı olabilir. " ( Hürriyet – 17.9.2007) Anlamayanlara tercüme edelim: " Fetullah Gülen İslam'ı kalvenist eda ile rayından saptırıp, batı emperyalizminin kontrolüne sokuyor." Bakın bu konferansta neler ele alınacak? "Gülen'in İslam ve Kuran yorumu; Gülen'in İslam ve demokrasi, küreselleşme" Merakla bekleyeceğiz o bildik söylemleri. Katılımcıların tüm masraflarının karşılandığı bu konferansın organizasyon komitesi, siteye e-posta gönderen herkese Gülen hareketiyle ilgili ücretsiz tanıtım DVD'leri de yolluyormuş. İngiltere bile inanmış Fetullah Gülen'e biz haksızlık mı ediyoruz diye düşünenlere Allahın verdiği aklı kullanmalarını tavsiye ediyorum. Başka neler görüşülecek bu konferansta? Bir tanesi çok önemli: AKP ve Fethullah Gülen maddesi. AKP iktidarının cemaatçi bakanları da, Lordlar kamarasına teşrif ederse daha anlamlı olacağına hiç şüphe yok. BOP'un siyasi ayağı AKP, dini boyutu Fetullah hareketi denmesi, böylelikle Lordlar kamarasında anlam kazanacaktır. K onferansın düzenleyicileri arasında kimler var? " Türkiye ve Kürtler konusunda uzman olan Profesör Henry Barkey, İslam Uzmanı, " Postmodern Dünyada Kıbleyi Bulmak" adlı eserin yazarı Cambridge Üniversitesi'nden Tim Winter, 'Turkish Islam and The Secular State' adlı ücretsiz dağıtılan kitapta yazısı olan Londra Üniversitesinden İhsan Yılmaz bulunuyor. Bu adlar içinde şüphesiz dikkat edilmesi gereken diğer bir isim, Arap dilleri ve İslam üzerine doktorası olan ve Vatikan'a bağlı çalışan Rahip Profesör Thomas Michel (13 yıl Vatikan'ın Dinler Arası Diyalog Konseyi'nin İslam ofisini yönetti.) Türkiye'den katılımcıları çok iyi tanıyorsunuz. Birisi "bu politikaların hedefi 'modern İslam' yaratmak değil, İslam'ın hiçbir rol oynamadığı bir toplum kurmaktır" diyen Mustafa Akyol, diğeri son dönemde yazdığı Bekir Çoşkun'u "çomar" ilan eden, Zaman gazetesi yazarı Mümtaz'er Türköne . Katılımcılar, İslam'ın Batı kontrolüne geçmesi yönünde faaliyetlere katkısı bulunan kimlikler. Bunu ne adına yaptıklarını kendileri eserlerinde zaten anlatıyor, bize fazla söz düşmez. Bu konferansı, orada sunulan tebliğleri ve sonuç bildirgesini yakından takip etmek gerekir. İflah olmaz bir AB ci, BOP cu, Siyonizmin "evrensel değerler " tuzağını İslam ile birleştirerek Müslümanları avlama organizasyonunu idare eden, bunun için Türk adını kullanan Fetullah Gülen için, Lordlar kamarasında konferans yapmak yetmez. İngiltere'nin elit tabakası Lordlar Kamarasının Fetullah Gülen için hazırladığı konferansta kendisi mutlaka bulunmalıdır ve Kraliçe 2. Elizabeth tarafından lord unvanı verilmelidir . Hatta o törende Başbakan Recep Tayyib Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül devleti temsil etmelidir. Diyanet işleri Başkanı Bardakoğlu'da elinde üç dinin kitabını taşıyarak girmedir o tarihi mekana. Sonra birlikte "Huzur Duruşu" yapmalıdırlar. Gözleriniz yaşardı değil mi?
  8. GELIN HEP BERABER ILIMLI ISLAMA YARDIMCI OLALIM! sayin sardunyam izininle bu iletinle yola cikiyorum.! Cok güzel düsünce ,, neden bizler dini sorunlarimizdan bu kadar uzak kaliyoruz ,,sonra bakiyoruz bizi dini konularla bizleri ülkemizi zor duruma sokmaya calisanlarin ,, dini konulari okadarda kavramadiklarini görüyoruz.!! fakat genede herkesin üzerinde keskin etkileri oluyor.. anlattiklarida yari arapca yari türkceye yakin ne kadar yakinsa araplar bile anlamiyor bizim buralarda bizimkilerin agizlarindan firlattiklari kelimeyi.. ama ülkemizde böylelerin karsisinda iki büklüm oluyorlar... sayin sardumyam konusmak daha güzel olur demissiniz ,, bana su soruma müsade varmi sormakta ,, yoksa cokmu abes olur..!!! hani esarpi ,, türbana cevirenler sorun olmazda bizler dini acidan bir istekte bulunsak .. dini afarozmu olur... yani benim önerim bir ay ramazan tamam ,, fakat bir ay oruc degilde bir haftaya indirsek referandurum yapsak öyle ya ilimli islami yakalacagiz ,, madem yakalamak istiyoruz hadi yakalayalim .!! hani kurban bayraminida kaldirsak öyle ya bütün dünyayi müslüman yaptik ozaman ne olur hayvanlarin hali bir gecede silip süpürürüz yer yüzünden ,, öyle degilmi birde herkesin alim gücü yüksek olursa ... hani o olmuyorsa kaldirmak insanlara hak ise ozaman sadece ihtiyaci olan kisiler icin olabilir sadece onlar icin yani kendin kesip kendin yemek degil kemiginin üzerinde bir siyrik eti insanlara sunmak degil..!! alman cifciler zaten kurban bayraminda türklerden hayvanlarin yavrularini birde damizliklari sakliyorlar,, inanin onlari saklamasak onlarida yok edecek diyorlar bizahat bu olaylara burda herkes sahit..!! ben dahil sonra inanin o aylarda hayvanlar insanlarin tamtam seslerini hissediyorlar ve yerlerinde huzursuz panik icinde yasiyorlar bence ilimli islama bizlerin laik düsünce yapisi yardimci olur bence islam aleminin temel eksikligide bu .. yoksa onlarin amaci gladyotör olmak.! bir düsün en ilmlisi bizde bizim ülkemizde onlar hangi ilimi istiyor ..!! böyle düsünceler duydukmuki agizlarindan veya uygulamaya gectiklerini ... simdiye kadar gectikleri uygulamalar neler ... tekkeler ,tarikatlar , ben diyorumki onlar degil bizler ilimli islama yön verelim en azindan düsüncelerimizi icimizde sakli kalmis veya saklatmislar,saklatmaya basarmislar bir bir onlari onlar gibi aciga cikaralim... acaba diyorum ne kadar sakli kalmis düsüncelerimiz vardir .. böyle olsaydi bu durumlari yasamazdik diye.. hani diyoruz ya yüzde doksan müslüman ülkeyiz ozaman niye bizler hep siperdeyiz onlar ne kadar cesur isteklerini ortaya koyuyorsa bizlerde koyalim .. kurban bayramlari bir kan gölüne dönüyor , hic olmazsa onlari kurtarma imkanimiz var.!! ...........
  9. Herkese hayirli ramazanlar Allah orucunuzu kabul etsin. yamyam frankfurt
  10. tamam beyenmedinizse İRTİCA olsun.!
  11. Efendi Türkler şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    secme secilme hakki varken bu ülkede ,,, bu ülkenin cocuklari bu sekilde sevdiklerine arar gözlerle hayata yummalari beni birkere daha öldürmüstür.. öldürenler siz hazirlikliydiniz ,,ya onlar .. bu pusuyu bekliyorlarmiydi.! yoksa onlar hakketmis..!! pusuya yatmis sizimi bekliyorlardi.!! unuttunuzmu onlar canakkalede yatan sehitlerimizin birtanecik torunlariydi..!! onlar dedelerin sayesinde coktan unutmustu savasi..!!! onlar annem diye gittiler.. ama sizler annem diyebilecekmisiniz... bu ülkeye bir deger katmadan daga cikip hak istenirmi dagda hak istenirmi bu ülkenin okulu var bu ülkenin kurumlari var bu ülkenin idare makamlari var .. hangisini hakkettinizde size fazla geldi bu cocuklarin önünü kestiniz.. onlarki genc fidan ellerinde kurusiki bir kirikkale silah .. onlar sadece bir yolcu... onlar doguya giden sadece birer misafir... komondolar zaten dagda gidinde onlarla bilek güresin.. askerde olmayan silah sizde var... Genc fidanlarimizin Hepsine Allahtan rahmet diliyorum..
  12. Lordlar Kamarası’nda Gülen konferansı 17 Eylül 2007 İngiliz Parlamentosu, Fethullah Gülen konferansına ev sahipliği yapacak. Dünyanın en önemli ekonomi okulu London Scholl of Economics de aynı konferans için salonlarını ayırdı. İngiltere 25-27 Ekim tarihlerinde ilginç bir konferansa ev sahipliği yapacak. Vatan Gazetesi'nin haberine göre, Fethullah Gülen’in İslam yorumunu ve bunun dünyaya katkılarını tartışacak 45 bilim adamı Londra’nın en saygın binalarında bir araya gelecek. Zira İngiltere Parlamentosu, Londra Üniversitesi ve ünlü London School of Economics-LSE (Londra Ekonomi Okulu) kapılarını “Değişen İslam Dünyası ve Gülen Hareketinin Katkıları” isimli konferansa açacak. Bu kurumlarda yapılacak konuşmaları ise Birmingham, Londra ve Leeds Metropolitan üniversiteleri ile birlikte Orta Doğu Enstitüsü, Londra Ortadoğu Enstitüsü ve Dialog Society (Diyalog Derneği) organize ediyor. Konferansı için açılan “GulenConference.org.uk” sitesinde konferansla ilgili detaylı bilgi veriliyor. Burada konferansın konusu “Tüm dünyadaki Müslümanları etkileyen dini bir entelektüel ve barış girişimcisi olarak Fettullah Gülen’in etkisini anlamak” olarak açıklanıyor. İSLAM DÜNYASI YENİLENİYOR Gülen hareketi de şu ifadelerle tanımlanıyor: “Gülen hareketi uluslararası bir eğitim programıyla Batı ve İslam arasındaki ilişkileri olumlu yönde geliştirmeyi hedefliyor. Gülen’in hedefi daima İslam’ın evrensel amacını desteklemek oldu. İnsanlara inançları, renkleri ve milliyetleri ne olursa olsun hizmet etmek. İslam dünyası değişim ve yenilenme içinde. Gülen’in İslam’ı yeniden yorumlayan fikirleri İslam dünyası ile Batı arasında bir köprü kurulmasına yardımcı olabilir.” ÜÇÜNCÜ KONFERANS Dünyanın dört bir yanından Türk ve yabancı bilim adamlarının makaleler sunacağı konferansta Gülen’in İslam ve Kuran yorumu; Gülen’in İslam ve demokrasi, küreselleşme gibi konulardaki görüşleri ele alınacak. Katılımcılar arasında teologlar ve Harvard, Cambridge, Georgetown gibi prestijli üniversitelerden profesörler var. Katılımcıların tüm masraflarının karşılandığı konferansın organizasyon komitesi siteye e-posta gönderen herkese Gülen hareketiyle ilgili ücretsiz tanıtım DVD’leri de yolluyor. Gülen, 2005 yılında ABD’nin Teksas eyaletindeki Rice Üniversitesi’nde, 2006 yılında da Oklahama Üniversitesi ve Güney Metodist Üniversitesi’nde benzer konferanslar düzenlemişti. Konferansta sunulacak makalelerden bazılarının başlıkları şöyle: * Orta Asya’daki Gülen okullarının 10 yıllık incelemesi, 1997-2007 * Türkiye’de İslam ve laiklik konusunda değişen perspektifler: AKP ve Fethullah Gülen hareketi * Dini teröre sivil yanıt: Gülen hareketi PKK ve Hizbullah’a karşı * Gülen’in söylemi ve İngiliz müslümanları üzerindeki etkisi * Fethullah Gülen ve barışın sağlanmasına katkısı * Fethullah Gülen Aleviler’e hitap edebilir mi? * Fethullah Gülen’den ilham alan çalışmaların finanse edilmesi: Harekete bağlılığı sağlamak * Gülen’in İslami yapılanma ve sos yo-politik etkileri üzerine düşünceleri * Gülen hareketinin adabı ve etik değerleri ile Afganistan’da eğitim * Entelektüel tarihte Gülen hareketinin yeri * Fethullah Gülen hareketi nasıl mümkün oldu? EDİTÖRYAL KURULDA VATİKAN RAHİBİ VAR Konferansa katılmak isteyenlerin yolladığı makaleleri eleyen ve konuşmacı olarak katılacak isimleri belirleyen editoryal kurulda Türkiye ve Kürtler konusunda uzman olan Profesör Henry Barkey, Cambridge Üniversitesi’nden Tim Winter, Londra Üniversitesi’nden İhsan Yılmaz gibi isimler yer alıyor. 14 kişilik kuruldaki en ilginç isim ise daha önce Ankara, 9 Eylül ve Selçuk üniversitelerinde ders de veren Rahip Profesör Thomas Michel. Arap dilleri ve İslam üzerine doktorası olan ve Vatikan’a bağlı çalışan Michel, 13 yıl Vatikan’ın Dinler Arası Diyalog Konseyi’nin İslam ofisini yönetti. Mustafa Akyol Boğaziçi Üniversitesi’nde tarih yüksek lisansı yaptıktan sonra gazetelerde köşe yazan 35 yaşındaki Mustafa Akyol, aşırı islam ve aşırı laiklik fikirlerine karşı çıkıyor. Prof. Helen Rose Ebaugh Houston Üniversitesi’nde sosyoloji profesörü olan Helen Rose Ebaugh’nun uzmanlık alanı din sosyolojisi... Son dönemde din ve göçmenler üzerine makalelere imza attı. Prof. Mümtazer Türköne Gazi Üniversitesi‘nde ders veren Mümtazer Türköne, Zaman’da köşe yazıları da yazıyor. Türk Modernleşmesi; İslamcılığın Doğuşu; Laiklik, Demokrasi gibi eserleri var. Profesör Douglas Pratt Yeni Zelanda’daki Waikato Üniversitesi’nde teoloji departmanını yönetiyor. Hristiyan-Müslüman ilişkileri üzerine çalışan Profesör Platt din felsefesi dersleri veriyor. Naveed Sheikh Cambridge ve Keele Üniversitelerinde uluslararası ilişkiler dersi veriyor. Araştırma konuları terör ve politik şiddet, din ve dünya politikası. Yeni Zelanda’dan bile katılan var Konferansta bildiri sunacak kişiler arasında Türkler, İngilizler hatta Yeni Zelandalılar bile yer alıyor. Bu ülkelerde okuyan ya da çalışan Türkler de konferansa çeşitli makalelerle katılıyor. Referans gazetesinden Mustafa Akyol ve Zaman’dan Mümtazer Türköne’nin katılımı da dikkat çekiyor. * Prof. Asma Afsaruddin (Notre Dame Üniversitesi, ABD) * Mustafa Akyol (Referans Gazetesi) * Dr. Alp Aslandoğan (Utah Üniversitesi, ABD) ve Bekir Çınar (İngiltere) * Prof. Rıfat Atay (Harran Üniversitesi- St. Andrews Üniversitesi, İngiltere) * Yahia Baiza (Oxford Üniversitesi, İngiltere) * Prof. Louis Cantori (Georgetown Üniversitesi, ABD) * Prof. David B. Capes (Texas Üniversitesi, ABD) * Gürkan Çelik (Utrecht Üniversitesi, Hollanda), Kate Kirk (Queens Üniversitesi, Kuzey İrlanda) ve Yusuf Alan (Hollanda) * Dr. Victoria Clement (North Carolina Üniversitesi, ABD) * Emre Demir (Robert Schumann Üniversitesi, Fransa) * Prof. Helen Rose Ebaugh ve Doğan Koç (Houston Üniversitesi, ABD) * Bruce Elridge (Avustralya) * Kasım Erol (Birmingham Üniversitesi, İngiltere) * Prof. Alan Godlas (Atlanta Üniversitesi, ABD) * Michael Graskemper (Harvard Üniversitesi, ABD) * Dr. Michalengelo Guida (Fatih Üniversitesi) * Mustafa Gürbüz (Connecticut Üniversitesi, ABD) * Prof. Paul Heck (Georgetown Üniversitesi, ABD) * Prof. Marcia Hermansen (Loyola Üniversitesi, ABD) * Shanthikumar Hettiarachchi (St. Philip’s Centre, İngiltere) * Asaf Hussain (Leicester Üniversitesi, İngiltere) * Mehmet Kalyoncu (Georgetown Üniversitesi, ABD) * Özcan Keleş (Essex Üniversitesi, İngiltere) * Ramazan Kılınç (Arizona Üniversitesi, ABD) * Talip Küçükcan (Fatih Üniversitesi) * Ahmet Kuru (San Diego Üniversitesi, ABD) * Jonathan Lacey (Dublin Üniversitesi, İrlanda) * Prof. Oliver Leaman (Kentucky Üniversitesi, ABD) * Dr. William Park (Kings College, İngiltere) * Dr. Ali Paya (Westminster Üniversitesi, İngiltere) * Prof. Richard Penaskovic (Auburn Üniversitesi, ABD) * Prof. G. Douglas Pratt (Waikato Üniversitesi, Yeni Zelanda) * Prof. Zeki Sarıtoprak (John Carroll Üniversitesi, ABD) * Naveed Sheikh (Cambridge Üniversitesi, İngiltere) * Fatih Tedik (Birmingham Üniversitesi, İngiltere) * Jonathan Terry (Durham Üniversitesi, UK) * Erkan Toğuşlu (EHESS, Fransa) * Prof. Mumtazer Türköne (Gazi Üniversitesi ve Zaman Gazetesi) * Etga Uğur (Utah Üniversitesi, ABD) * Selçuk Uygur (Brunel Üniversitesi, İngiltere) * Fabio Vicini (Milano-Bicocca Üniversitesi, İtalya) * Prof. Paul Weller (Derby Üniversitesi, İngiltere) * Dr. Ian Williams (Central England Üniversitesi, İngiltere) * Dr. Steve Wright (Leeds Metropolitan Üniversitesi, İngiltere) KRALLARA EV SAHİPLİĞİ YAPTI İngiltere’nin başkent Londra’daki parlamento binası 1097 yılında inşa edildi. Daha sonra 14’üncü yüzyılda genişletildi. Kraliyet ailesi 1512 yılına kadar burada yaşadı. Bu tarihteki büyük yangından sonra binanın büyük bölümü yeniden inşa edildi. Kraliyet ailesi bir dönem burada yaşadığı için bina hâlâ Westminster Sarayı olarak anılıyor. Bugün bina Lordlar ve Avam Kamarası’nın toplantıları dışında, Kraliçe’nin jübilesi ya da naaşının sergilenmesi gibi önemli devlet olaylarında da kullanılıyor.
  13. Artik bu ülkede deger olarak bir türban ,, birde şu çankaya kısmı kalmis tek kelimeyle artik bir seyler yazmakta gelmiyor.. zamaninda sayin özal bile bu halka heyacan veriyordu.! artik heyacani birak suratlarini gördünmü ruhun kapaniyor.. bakin muhalefet bile sustu ülke degerleri elden giderken.... nerde o eski degerler nerde o ülke kalkinma heyacani... koskocaman istanbul bile arazi cöplügü olmus.! hani o bogazda olmasa kimse ugramiyacak...
  14. Bu ülke esarptan türbana gecmistir.. kendisine ait degerleri parcaliyor,, esarp parcalanmistir ,, yamyam frankfurt
  15. Seriat yolunda cok tatli sekilde yolculuk yapiyoruz..
  16. Arkadasim sadece sunu söyleyebilirim konun basliginida analiz etmis oluruz..DTP LİLER MECLİSİ TERK EDECEKMİŞ iste bu demek olurki.! onlar bu ülkenin degerleri pesinde degil.. kendi kuracaklari ordunun pesindeler.. bu ülkenin tek bir ordusu vardir.. tek bir meclisi vardir... bu ülke cok büyüktür cok sahipleride coktur bunuda kimse unutmasin.. bir Irak gibi yanliz kalacagini kimse düsünmesin.! yamyam frankfurt
  17. Gördügüm kadar ülkemizde siyasi üslupda bu cikislara yer var.! zaten bu tür cikislar halkimiz alistirilmis bir düsünün Akp,nin basina T.erdogandan fazla sallayan kükreyen biri kabadayi gelse hemen ona dönerler.. bununda gercek temeli halkimizin kendi icraatinin zayif olmasi bundan dolayida doldur bosaltlar daha kolayina gelir... birde bu olusumu göz önüne alirsak .. onlarin bu mecliste tek yasama sanslari o.! onun icin soguk kanli olmakta yarar var... simdi bizim dediginiz gibi sayin sardunyama beklemek , beklemekte diyemeyiz görmek istediklerimizi görmek istiyoruz nedir bu,, doguya giden yatirimlarin önü kesilmemesi.. bunu dtp saglayacak.. cünkü yillardir kendi elleriyle kestiler.! öyle ya bu meclise gelmelerinin tek manasi bindikleri dali kesmemek.! kendilerininde bu ülkede yasadiklarinin varligini kabul etmek.. tabiki sadece bu ülkede birileri yasamiyor hep beraber yasiyoruz kimse bu ülkeyi birilerine kiyak gecemez.. öyle bir lüxsü hic bir zaman olmayacak .. bugün batinin yoksa.! bizim hic yok bu ülke batiya ragmen yaratildi vede batinin felsefesinde giden bir ülke olarak bizim verilecek bir karis topragimiz yok... bu ülkenin sahipleri var bu ülke hepimizin bu ülkenin uzaklardada sahipleri var taaa uzaklarda ,,bugün tacakistandan biri gelse yarin ne mutlu türküm der.. ama bizler bu topragin cocuklari bin asir yurt disinda yasasak ne mutlu ingilizim ne mutlu fransasim diyemez ,, bu topragin cocugu ilk önce Türk unvanini sahip cikacak ondan sonra yerel halklarin pesinde kosacak ... bir ülkenin icinde haklar aranir fakat düsmanlik aranmaz.. birde bu topraklari ayaklari altindan kimse almiyorsa ,,kafanizi bu topraklari kalkindirmaya harcayacaksin yakilan kalasinkof mermilerine hain mayin tuzaklarina degil.. asiret reislerin konagina korumak degil kendi Ailenin konagini yaratmaya calisacaksin .. toprak bol hemde cok bol ,, japon,yanin bir karis topragi yok ham maddesi hic yok.. tabiki baska ülkelerdeki karisiklik onun daha fazla yasama sansi verir .. fakat genede .. terörü emperyalizm yaratır.! ben buna pek inanmiyorum .. her olusumu destek verenler olur kendi cikarlari dogrultusunda.. veya yönlendirmeye calisir.. ama önünü kesmek icin sartlar senin elindedir.. birde büyük ülkeysen öyle ya bizler kardak adalarindan olusmuyoruz..!!! ozaman ellerindeki mermileri mayinlari toplayacaksin.. ama agizlarinada kilit vurmayacaksin.! vurmayacaksinki ne istediklerini anlamaya calisacaksin her dönem farkli istekler olacak o isteklerinin takipcisi olacaksin cözümünü üreten olacaksin.. ama bugün bakiyoruz dogu olaylarini simdiye kadar gelisen olaylara bugün meclisimize tasinmistir ,,artik görecegiz konusmalar degil pratikte neler yapilacak.. dogu olaylarin cözümü onlarin güzel günlere kavusmasi bu ülkenin varligidir.!! vede Türkiye adini yüceltmekten gecer bekliyecegiz görecegiz bu ülkeyi omuzlayanlari hep beraber sahit olacagiz... ama kimse unutmasin bu ülkeyi omuzlardan asagiya indirmeye kimsenin gücü yetmez.. dogu halki dogunun kiymetini anladikca Türkiyenin sirf batidan ibaret olmadigini anladikca .. kendi topraginin kendi patronu , kendisi icin artik bundan sonra Ailesi icin konaklarida yapmasini ve ailesi icin vede bu ülke icin yasamasini ögrenecektir .. buda onlari onlara güven onlari topraginla basbasa birakmaktan gecer... yamyam frankfurt
  18. Lafa gerek varmi. lafa gerek yok milli takimi bitirdi!
  19. Efendi Türkler şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Benim anlamadigim birilerine yardim edilirken izinmi aliniyor .. sonra cecenler onurlu birhalk onlarin yardima degil destege ihtiyaci olabilir onlar mütavazi bir halkdir yani geri kalmis bir halki yoktur.. sonra neden hemen avrupa cecenlerin sorunu avrupaylami yoksa eski imparator sovyetlerlemi .. rusyada demiyecegim cecen dostlarimin elleriyle hazirladiklari cecen mantisini unutmayacagim.. cecen halki yurdumuza geldiyse onlar mülteci degildir onlar bu ülkeninde sahipleridir.. cecen halkini yakindan tanimadan konusmak biraz yurdunu tanimayanlarin sinifina girmekle esdegerdir.. vede ulusal devletin varligini bir türlü kavrayamamaktir.! yamyam frankfurt
  20. 1) Herseyden önce bizim ülkemizi hakketmedigi bir cözümün pesinde.! sürüklemeye basardilar.. 2) Ülke yönetimi nezaketinden uzak kendi hosgörüsüzlüklerini ortaya koymayada basardilar, sayin baykal erdogana bu ülkenin basina gecmesi yolunu acarken .. 3) onlarsa bu hosgörünün karsiligini seriat yasalarinla karsilik verdiler.! yani demokrasi anlayisina karsi ,, seriat birkere ne demek oluyor bu kadar zorlamalarla basa geleceksin ondan sonra tarafsiz olmasi gereken cumhurbaskanini yol arkadasini teslim edeceksin ,, o yürüdügün yolda o arkadasin seni yari yolda birakmayacagida belli.. o zaman evet ülkenin kaderi bir avuc Akp,li yol arkadaslarina teslim edilmistir.. o arkadaslarin ortak özelligi,de kaderleride birdir.. onlarin yürüdügü yol ortadogunun karanligidir.! cünkü anca o yolda rahat yürüyebilirler.! bati yolunda herkes rahat yürüyemez ... Atamizin gölgesi düser.! ama kacacaklari yolda batidir... sadece batidir zamanindada batiya kacmadilarmi o kacanlar beni temsil etmedigine göre yarin kacacak olanlarda beni temsil etmeyecektir.. ozaman hangi cözüm.! öyle ya cözümsüzlüge kosanlara,, bundan sonra baska baykallar yaratilmayacaktir.. elinizden tutacak .. gülünüzle basbasa kalirsiniz doya doya Avrupa yollarinda bir oyana bir buyana sallana sallana.. fatihin bir sarkisiyla bitirelim hadi hadi ... hadiiiii yamyam frankfurt
  21. Özal'ın bakanları türban sorununu nasıl çözmüştü? 10 Eylül 2007 Fatih ÇEKİRGE / ZİHNİYET DEVRİMİNİ GÖĞÜSLEYELİM Diyarbakır’da halkın devletle barışmasında çok büyük çalışmaları olan ve terörün yalnızca lokal kuvvetlerin silahlı mücadelesiyle çözülemeyeceğini gören Diyarbakır Valisi Efkan Ala Başbakanlık Müsteşarı. Ve DTP lideri Ahmet Türk "Biz hazırız" diyor. Öyleyse bize de şunu söylemek kalıyor: Cesaret yalnızca savaş cephelerinde değil, tutuculuğun siperlerinden çıkıp, zihniyet devrimlerini göğüslemek için de lazım. Türban sorununa Keçeciler çözümü MEHMET Keçeciler, rahmetli Özal’ın çok önem verdiği, "çözümcü" isimlerden birisiydi. O anlatıyor: - 1983’lü yıllarda bakanlarımızın ve parti yöneticilerimizin başı bağlı hanımları bir araya geldiler. Çünkü törenlerde sıkıntı çıkıyordu. Onlar da toplanıp bone takma kararı aldılar. Saçları görünmeyecek şekilde bone taktılar. Bizim bir etkimiz yoktu. Sonra devlet buna ses çıkartmadı. Böylece yumuşak bir çözüm olmuştu. Bir adım hanımlar attı... Bir adım da devlet attı. Ama Refah Partisi iktidarı gelince yine türbana dönüldü. Oysa o zaman mesele rahatlamıştı. Yine böyle olabilir. Keçeciler’in bu sözlerini yalnızca aynı zeminde ve aynı gemide olan insanların kamplaşmadan uzlaşmaya geçebileceklerini hatırlatmak için aktarıyorum.
  22. Adli tıptan tüyler ürperten tecavüz raporu SAMSUN'da 10 yaşındaki üvey kızına tecavüz eden 37 yaşındaki Erkal Karatekin'e eski TCK'ya göre verilen 24 yıl hapis cezası, yeni TCK'ya göre 5 yıl indirildi. Yargıtay'ın isteği üzerine yeni TCK hükümlerine göre yeniden yargılanan Karatekin, İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu'ndan tecavüz olayından sonra kızın ruh sağlının bozulmadığı raporu üzerine sanığın cezası 18 yıl 9 aya indirildi. İkiyüz Evler Mahallesi'nde oturan işsiz Erkal Karatekin, 2003 yılında birlikte yaşadığı 40 yaşındaki Perihan Yavşan'ın kızı H.K.'ya tecavüz etti. Yavşan'ın başka evlere temizliğe gittiği sıralardaki tecavüzlerden sonra küçük kız, karnının ağırdığını söyleyince doktora götürülünce 4 aylık hamile olduğu ortaya çıktı. Olayın polise bildirilmesi üzerine H.K. kendisine üvey babası Erkal Karatekin'in tecavüz ettiğini söyledi. Yakalanan Karatekin tutuklandı. Samsun 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmalarda ifade veeren H.K., üvey babasının kendisine 1 yıl içinde birçok kez tecavüz ettiğini belirterek, “Annem evde yokken bana tecavüz ediyordu. Söylememem için beni ölümle tehdit ediyordu” dedi. Erkal Karatekin, suçlamaları kabul etmedi. Ancak, küçük kızın dünyaya getirdiği erkek bebeğin babasının sanık olduğu adli tıp kurumunca tespit edilince, Karatekin, “İlişkiye girmedik. Sadece seviştik” diye savunma yaptı. Samsun Ruh Sağlığı Hastanesi küçük kızın olaydan dolayı ruh sağlının bozulduğunu belirtirken, Devlet Hastanesi'ne kızın yaşının yapılan kemik testi ile 17 olduğu belirlendi. Mahkeme nüfus kayıtlarında H.K.'nın yaşının 10 olduğunu dikkate alıp, sanığa 2005 yılında üvey kızına defalarca kez tecavüz ettiği için 24 yıl hapis cezası verdi. ADLİ TIP: YAŞI 12, OLAYDAN ETKİLENMEMİŞ DEDİ Yargıtay dosya içerisinde küçük kızın yaşının tam olarak tespit edilemediğini ve sanığa yürürlükten kalkan eski TCK'ya göre ceza evirildiğini, Yeni TCK'daki hükümlere göre yeniden yargılanması gerektiğini bildirdi. Mahkeme dosya ile birlikte H.K.'yı İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu'na göndererek yaşı ve ruh sağlının tespitini istedi. 4 ay önce gelen raporda H.K.'nin olay tarihinde 10 değil 12 yaşında olduğunu, yaşadığı tecavüz olayı nedeniyle de ruh ve beden sağlının bozulmadığına ilişkin rapor verdi. H.K.'nin kızın avukatı gönderilen raporu kabul etmediklerini belirtirken, Karatekin “Söyleyecek bir şey yok” diye konuştu. Samsun 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi bugün açıkladığı kararında H.K.'nin beden ve ruh sağlığının bozulmadığı için cezada indirim yaparak sanık Erkal Karatekin'e koruma ve gözetme hükümlülüğü bulunan üvey kızına tecavüz etmek suçundan 18 yıl 9 ay hapis cezası verdi. 10 Eylül 2007 İsmail AKDUMAN/SAMSUN, (DHA) ..................................... ............................ ADLİ TIP: YAŞI 12, OLAYDAN ETKİLENMEMİŞ DEDİ.. evet anlasilmasi zor bir aciklama benim bildigim bir bebek Anne karninda etkilenmeye baslar hayata ilk adimini orda atar.. bu kadar saf olabilirmi bizim adli tip görevlilerimiz..
  23. Einstein önyargı için atomu parçalamak önyargıyı yok etmekten zor diyor.. evet cok zordur.! Altin firsatlari beynimizden kaybolup gitmesini saglar.. sanki ömrümüz dünyanin ömrüyle esit. yamyam frankfurt
  24. Keske bütün ömrüm istanbulda gecseydi.. yamyam frankfurt
  25. Tek Adama oynayan ülkemizin birikimleridir bunlar .. sahada öyle , saha disinda öyle alinan sonuc benim icin sasirtici degil,, gene diyorum sayin derwal,le gelen futbolumuzda devrim.! fatih terimle.. geriye alinmistir.! bizler var olan devrimleri bile yasatamayan osmanlinin kalintilari olarak yasamaya devam edicegiz.. bize cumhuriyet cok geldi cok laiklikte heryerimize batti.. batmasaydi derwalle gelen futbol seyrini öldürmezdik.! hadi doldur hakan toplasin.. fatih terimde ellerini ovustursun belki paralarin sesi elini kasiyordur.? fettullah güvende dualarinla bir gol hakan sanada gaztede tebrik mesaji yolluyacagim nasil olsa gülenle yolu actim artik dikenler bana viz gelir duasi okuyordu herhalde televizyonun basinda nede olsa manevi oglu.! futbol oynamiyor baskalari oynuyor.!! görünen köy klavuz istemez.. kuzu bu ülke kuzu neresinden tutarsan tut agzin sulaniyor.. saygilarimla yamyam frankfurt

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.