Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Efendi Türkler

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Efendi Türkler tarafından postalanan herşey

  1. Tina Turner - We Don't Need Another Hero COSAS DE LA VIDA -1997- EROS RAMAZZOTTI TINA TURNER official
  2. KISS I WAS MADE FOR LOVING YOU
  3. :deli: :deli: :deli: :deli:
  4. AKP'ye tekerlek benzetmesi MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici, AKP Yozgat Milletvekili Abdülkadir Akgül’ün sözlerine ilginç bir değerlendirmede bulundu. Ekici “Arabalarda ön teker nerden giderse, arka teker oradan gider” diye konuştu.
  5. Van'da köpeğe vicdansız eziyet 13 Kasım 2008 Van'da köpeğe vicdansız eziyet Bu haberi okuduğumuzda ve fotoğrafları gördüğümüzde insanlığımızdan utandık. Hurriyet.com.tr'nin yazı işleri dakikalarca fotoğraflara bakakaldı. Bu haberi nasıl duyurmalıydık? Başlık olarak ne seçmeliydik? Yüzlerce öneri geldi. Zavallı, savunmasız, üstelik arka ayakları kırık olan gözleriyle "bana yardım edin" diye yalvaran bir canlıya yapılanlar karşısında çaresizdik. Vicdanlarımız sızlıyordu. Eğer varsa Van'da bu köpeğe bu uygulamayı reva görenlerin vicdanlarına seslenmek için, "VİCDANİ İSYAN" başlığını attık. Şimdi tek beklentimiz var. Bu vahşeti yapanlardan hesap sorulması... VAN'da bir otomobilin çarpması sonucu arka iki ayağı kırılan köpek, sokakta acılar içinde yaşamaya çalışırken, çevredeki vatandaşlar tarafından 3 gün boyunca sahip çıkılıp beslendi. Köpeğin daha fazla acı çekmesine dayanamayan vatandaşlar, belediye ekiplerine haber vererek köpeğin alınmasını istedi. Defalarca aranan belediye ekipleri, köpeğin bulunduğu yere gelerek acılar içinde kıvranan köpeği adeta işkence edercesine boynuna sardıkları kabloyla çöp kamyonuna atıp gitti. Van-Başkale karayolunda bir otomobilin çarpması sonucu iki ayağı kırılan ve sokak ortasında kalan bir köpek, vatandaşlar tarafından 3 gün boyunca beslenip sahip çıkıldı. Sürünerek dolaşabilen ve çevredeki çocuklar tarafından sürekli rahatsız edilen köpeğin acısını daha fazla görmek istemeyen vatandaşlar, belediye ekiplerine haber verdi. Ancak belediye ekipleri 3 gün boyunca defalarca aranmasına rağmen gelmedi. Vatandaşların ısrarlı davranmaları sonrası belediye köpeğin alınması için çöp kamyonu gönderdi. Çevreden buldukları kabloyu acı çeken köpeğin boynuna ve ayaklarına bağlayan çöpçüler, adeta köpeğe işkence ederek yerde sürüklemeye başladı. Acı acı bağıran köpek vatandaşların şaşkın bakışları arasında karga tulumba küreklerle çöp kamyonuna atıldı. VATANDAŞLAR İSYAN ETTİ Köpeği 3 gün boyunca besleyerek korumaya çalışan vatandaşlar belediyenin köpeği çöp kamyonuna atmasına isyan etti. Bunun adeta bir işkence olduğunu belirten Şaban Keskin, "Acılar içinde kıvranan köpeği elimizden geldiğince korumaya çalıştık. Acı çekmemesi için uğraş verdik. Defalarca da belediyeyi aradık. Ancak, bir türlü belediye ekipleri gelmedi. Biz belediyenin gelip köpeği daha insani bir şekilde götüreceklerini düşünüyorduk. Ancak, boynuna kablo sarıp sürükleyerek çöp kamyonuna attılar" dedi. ‘HAYVAN HAKLARI BİZİM İÇİN ÖNEMLİDİR’ Van Belediye Başkan Yardımcısı Fazıl Kaya, otomobilin çarpmasının ardından arka iki ayağı kırılan köpeğin belediyenin çöp ekipleri tarafından sürüklendikten sonra kürekle çöp kamyonuna atılması olayıyla ilgili bilgilerinin olmadığını söyledi. Olayın bilgileri dışında geliştiğini söyleyen Kaya, hayvan haklarının kendileri için çok önemli olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Köpekleri öldürme gibi bir uygulamamız kesinlikle olamaz. Belediye ihbar hattımız olan ‘185’ten böyle bir ihbar bize ulaşmadı. Bu köpekle ilgili bize ihbar ulaşmış olsaydı, veteriner hekimlerimizi oraya yönlendirirdik. Bu işleri yapan bir birimimiz de var. Tedavi edilmesi gerekiyorsa onu yapardık. Ama kesinlikle onu çöp kamyonuyla çöplüğe ya da başka bir yere attırmazdık. Haberimiz kesinlikle yok. Bununla ilgili olarak sorumlular hakkında gerekeni de yapacağız.” Bu arada çöp kamyonuna konulan yaralı köpeğin ise nerede olduğu, telef olup olmadığı ise henüz öğrenilmedi.DHA
  6. Ilımlı imamlar için Türkiye'ye geldiler Ilımlı imamlar için Türkiye'ye geldiler 'Ilımlı İslam' tartışmaları sürerken, İngiltere, "ılımlı imam" peşine düştü. Bu amaçla İngiltere, tepkilere rağmen, "Ilımlı İslam ülkesi" olarak anılan Türkiye'den yardım istedi. İngiltere İslami Cemaati üyelerinden oluşan bir heyet Ankara'ya geldi. İngiltere, Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan "Dini Hoşgörü Programı" kapsamında Türkiye'ye büyük ilgi gösteriyor. İngiliz heyeti, Diyanet İşleri Başkanlığı'nı ziyaret ederek "İmamlarımızı ılımlılaştırın" talebinde bulundu. Diyanet ve TBMM'de temaslarda bulunan İngiliz heyeti "İngiltere'deki imamların çoğunun Pakistan ya da Hindistan'dan geldiklerini son derece radikal İslami düşüncelere sahip olduklarını ve ılımlılaştırılmaları gerektiğini, bunu en iyi şekilde Türk imamlar tarafından yapılabileceğini" anlattılar. İngiltere'deki imamları 'ılımlılaştıracak' Türk imamlar istediler Daha önce Almanya ve Fransa'daki imamların ılımlılaştırılmasında, Türk dini önderlerinin büyük katkıları olduğunu savunan heyet, "aynı uygulamanın İngiltere'de de yapılmasını" istediklerini dile getirdiler. Diyanetin, İngiliz heyetine, iki ülke Dışişleri Bakanlıkları arasında gerekli anlaşmanın sağlanması halinde, Türkiye'den İngiltere'ye camilerde görev yapmak ya da imamları eğitmek üzere imam göderilebileceğini ilettiği belirtiliyor. İngiliz hükümetinden "ılımlı imam programı" için 90 milyon sterlinlik bütçe İngiliz hükümeti, geçen nisan ayında 'ılımlı imam programı' için 90 milyon sterlinlik bütçe oluşturmuştu. Program kapsamında, İngiltere'de Müslüman toplumu içinde aşırı uçların güç kazanmasına karşı önlem olarak, Türkiye ve güney Asya ülkelerinden "ılımlı imamların" istihdam edilmesi öngörülüyor. İçişleri Bakanlığı'nın hazırladığı eylem planına göre, söz konusu imamların istihdamı için yılda 90 milyon sterlin tutarında bir bütçe ayrılacak. Müslümanların aşırı uçlara çekilmesi ve terörün önlenmesi için hazırlandığı belirtilen plan çerçevesinde, cezaevlerinde çalışan imamların sayısı da artırılarak, hükümlüler arasında radikal görüşlerin yayılmasının engellenmesine çalışılacak. Plan gereği önümüzdeki 3 yılda sadece terörle mücadele alanında istihdam edilmek üzere uzman eğitimi almış 300 ek polisin de kadroya alınması öngörülüyor. hurriyet.
  7. Kemal Mehmet GÜREL 13.11.2008 12:57:15 Sayın Abdullah GÜL'ün saygıdeğer eşi de eline bir kamera alıp bunları görüntüleseydi efendim.Bu kafir İngilizleri üyesi olduğumuz,Arap birliğine almayalım.Nasıl ki onlar bizi AB'ye almıyorlar.Zaten bizim de öyle bir niyetimiz yok ya neyse.Yaşasın Arap birliği.Bize o bile fazla.HEH.HEH.HEH.HEH. 13.11.2008 12:19:37 Onlarda olan rezilligi onlar kendileri bulup ortaya cikariyorlar. Bizdeki rezilligi de yine onlar bulup cikartiyor. Iste aramizdaki fark. Nejat Ali Coskun 13.11.2008 12:15:22 Kötü örnek,hiç kimseye emsal olamaz. hakan çalışkan 13.11.2008 12:09:10 ingiliz hükümetinden haber yapılmasın diye bir tepki varmı yok yapamaz halk hesap sorar bak saklayan görevden alınmış bizde saklayan terfi eder türkiyenin ayıbını saklayınca onurunu kurtarmış olur demokrasi farkı seher yıldız 13.11.2008 11:58:22 dünyanın neresinde olursa olsun savunmasız bir insana özellikle bir çocuğa el kaldıranın elleri kırılsın en ağır şekilde cezalandırılsın.
  8. Efendi Türkler şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
    İngiltere şokta Çocuk yurdunda toplu mezar şüphesi İngiltere’de işkence ve tecavüz edilen küçük çocukların gömüldüğü iddiasıyla kazılan bir yetiştirme yurdu bahçesinden işkence aletleri ve kemikler çıktı. Olayın üzerini kapatmak steyen emniyet müdürü görevden alındı. Türkiye’deki çocuk yurtlarına İngiliz York Düşesi Sarah tarafından düzenlenen gizli kameralı “operasyonun” ardından şimdi de İngiltere’de bir çocuk yurdundaki işkence iddiaları skandala dönüşüyor. İddialara konu olan yurt Jersey’de yüzlerce kimsesiz çocuğun eğitim gördüğü Haut de la Garenne. 1986’da kapatılan yurtla ilgili tartışmaların yıllar boyu devam etmesi üzerine polis, yurtta daha önce kalan 100 kişinin “Burada kendilerine karşı işkence, tecavüz ve cinayet suçları işlendi” iddiasını değerlendirmek için bu yılın başında soruşturma açmıştı. Okulun bodrumunda öldürülen bir çocuğa ait olduğu iddia edilen kemik parçasının bulunmasının ardından soruşturma her geçen gün biraz daha genişletildi. İngiliz medyası da okulun altında bir toplu mezar olabileceğini ve çocuk tacizinden hüküm giymiş olan bir sapığın da uzun süre yurda sık sık rahatça girip çıktığını ortaya çıkardı. Polise büyük tepki Polisin okulun bahçesinde yaptığı kazılarda işkence aletlerine rastlanması üzerine hükümet olayların açığa çıkarılması için polise tam yetki verdi. Ancak dün, soruşturmayı yürüten emniyet müdürü Graham Power “yurtta herhangi bir suç işlendiğine ilişkin yeterli kanıt yok” açıklamasını yaparak soruşturmanın sonuçlandığını açıkladı. Bu açıklama hem İngiliz medyasını hem de şikayet sahiplerini çileden çıkardı. Açıklamadan sadece birkaç saat sonra İngiliz hükümeti, emniyet müdürünü görevden aldı. Toplu mezar şüphesiyle yapılan kazıların okulun tüm bahçesini kapsayacak şekilde devam etmesine karar verildi. Yurtta 70’lerin başında çocukların öldüğünü gösteren kanıtlar çıktığı belirtiliyor. 5 ÇOCUĞUN KEMİKLERİ ÇIKTI Polis yetkililerince yapılan kazılarda eski yurt binasında beş çocuğa ait kemikler buldu. Haut de la Garenne binasındaki aramada bulunan yanarak parçalanmış kemik ve diş kalıntılarının 4 ile 11 yaşlarında çocuklara ait olduğunu belirlendi. İŞKENCE ALETLERİ Polisin binada ’cezalandırma odaları’olduğu iddia edilen yeraltındaki dört odada yaptığı kazılarda kan izleriyle dolu büyük bir banyo, prangalar, 65 süt dişi ve 100’den fazla kemik bulundu.
  9. Sayin DİPNOT' zannediyormusun yazdiklarini katilmiyorum..Osmanlı'dan, beri Alevilerin ugradiklari zulümleri hangi kusak sahit olmamistirki bizlerde görmedik duymadik diyelim.. sihhiye meydanina on binler degilde bir dahaki sefere milyonlar dolsun bu sorun degil, sorun Alevilerin karsisinda olan karsi devrimciler. anliyacagin fasist seriatcilar.. ve Alevileri kullanmaya calisan bölücüler bunlar Azgin Azinliklar oldugu icin bunlar her türlü kötülügü yapabilecek potansiyele sahiptir vede dis desteklidir iyi düsünmek lazim bakin sivasta yakanlar bir kismi Avrupa ülkelerinde yani almanyada huzurla yasamina devam ettirebilmektedir! “Ayrımcılığa karşı eşit yurttaşlık hakkı!”... Burda alevi kardeşlerimize din konusunda baskı sadece devlet kurumlari tarafından degil alevi olmayan ülkemize isterse bugün göc edip gelmis olsun daha ülkenin yapisini tanimadan birden sunni vatandas kesilip alevi düsmani olabiliyor? burda sunu vurgulamak istiyorum halkimiz bu konularda cok bilincsiz vede Din konusunda herseye acik.. burda Azgin Azinliklar in bu dönemde sonunu getiremedikleri oyunu Alevilerin üzerine yikarak gerceklestirmeye calisabilirler su anda ülkemizin ucu acik herseye gebe bu noktada cikislara istedigimiz kadar hakli olalim hakli olsunlar dikkat etmemiz lazim!!! yoksa bazilari uc nokta dese bunlar uc nokta degildir! Bu dönemde uc nokta olsa bile denmez? bakin ne kadar rahatlikla söylüyebiliyorlar... gelelim uc noktalara??? Diyanet’in kaldırılmasını, Diyanet isleri baskanligi yeniden yapilandirilabilinir ama kaldirma söz konusu olmamali.. bu tehlikeli cikistir zorunlu din dersleri kaldirilmali veya secmeli olsun desek birbirine yabancilastirmak var kaldirilmali Sıvas’taki Madımak Oteli’nin müzeye dönüştürülmesi... Bir de cemevlerinin “ibadethane” olması!... uc nokta diyenlerin en güzel yapabilecekleri bir olaydir.. hepimizin beklentiside bu olmali hemde icinde bulundugumuz karmakarisik bir dönemde kimsede demesin cem evleri ibadethane olurmu bugün konyada hersene binlerin aktigi Mevlanalari unutmayalim oda bir ibadettir ve ibadetin sekli olmaz... Bugün Türkiye’de şeriata bütçe ayrılıyor, Zorunlu din dersleriyle insan hakları, din ve vicdan özgürlüğü çiğneniyor. gelde bu noktada Cem evlerine bütçeden pay vede arsa talep et.. evet Azgin Azinliklar in üzerinde seriat elbisesi var bu elbiseyi üzerlerinden cikaracak gücümüz varmi Sayin DİPNOT
  10. Efendi Türkler şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
    Utanç tablosu! Kadın-erkek eşitliğinde ha Suudi Arabistan ha Türkiye! Dünya Ekonomik Forumu’nun yayımladığı yıllık kadın-erkek eşitliği sıralamasında Türkiye 130 ülke içinde 123. sırada yer aldı. Ön sıraları Kuzey Avrupa ülkelerinin tuttuğu raporda, Birleşik Arap Emirlikleri 105, Suudi Arabistan 128. sıraya yerleşti. Cenevre merkezli Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) her yıl yayımladığı, 130 ülkeyi kapsayan dünyada kadın-erkek eşitliğinin durumu hakkında hazırlanan rapor, kadınların erkeklerle sağlık ve eğitim, ekonomik güç ve siyasi temsil açısından, hangi ülkede ne kadar eşit olduğunu ortaya koyuyor. İlk sıraları geçen yıl olduğu gibi Norveç, Finlandiya, İsveç ve İzlanda’nın aldığı raporda, Çin, ABD ve Fransa’nın net bir ilerleme kaydettiği belirtildi. Kuzey Avrupa ülkelerinin kadına çalışma hayatında doğum sırasında tanınan haklar, yüksek standartlı eğitim olanakları ve çocuk bakımında devlet yardımı ile liste başında geldiği rapora göre, Kuzey ülkelerinin bile bazı alanlarda mesafe katetmesi gerekiyor. 1’inci ülke konumunu bu yıl da korurayan Norveç’de dahi durumun mükemmellikten uzak olduğunu hatırlatıyor. Norveçli kadınlar, erkeklerin sahip olduğu ekonomik ve siyasi fırsatlar ile sağlık ve eğitim olanaklarının sadece yüzde 82’sine sahip. Kuzey ülkelerinin hemen altında ise İngiltere ve Almanya gibi ülkeler yer alıyor ki buralarda daha büyük sorunlara işaret ediliyor. Rapora göre İngiltere ve Almanya bu konuda ileriye değil geriye gidiyorlar. Dünya Ekonomik Forumu bu durumun faturasını sadece kadınların değil, tüm ekonominin ödeyeceğinin altını çiziyor. Zira nüfusun yarısı gerçek üretim potansiyelini ortaya koyamadığı için ekonomi de bundan olumsuz etkileniyor. Başka büyük ekonomilerin de kadın erkek eşitliğini sağlamada bir hayli mesafe katetmesi gerektiği anlaşılıyor. Fransa, geçen yıl 51. sırada yer bulurken, kadınların ekonomik ve siyasi hayata katılımında sağlanan gelişmeden dolayı bu yıl 15. sıraya yükseldi. Çin’de cinsiyetler arasındaki eşitsizliklerin giderilmesi yolunda önemli ilerlemeler sağlandığı kaydedilen raporda, bu ülkenin geçen yıla nazaran 17 basamak yükselerek 57. sıraya oturduğu ifade edildi. ABD ise 2007 yılında 31. sırada yer alırken, bu yıl 27. sıraya yükseldi. Raporda Türkiye 123. sırada gösterildi. Tunus 103, Ürdün 104, Birleşik Arap Emirlikleri 105, Mısır 124, Fas 125, Pakistan 127, Suudi Arabistan 128 ve Yemen 130. sıraya yerleşti. Söz konusu raporun, eğitim seviyesi, siyasete katılım, sağlık ve yaşam süresi gibi kriterlere bakılarak hazırlandığı ifade edildi. (Radikal)
  11. Sayin politika' düsüncelerine sonuna kadar katiliyorum, farkli alanlara cekmek isteyenlere tabiki itibar edecek degiliz. itibar etmeye basladigimiz an felaketler zincirine bizlerde katilmis oluruz..ki bu fasitlikten ileri.. bu zincire katilanlar zerre kadar Alevileri düsünmemektir düsündükleri sadece kendi siyasi cikarlaridir bu Alevileri topluca atese atmaktir seriatcilara vede bölücülere bir nevi hedef tahtasi yapmaktir bizler bu konuda uyanik ve dik durmaliyiz.. en basta Alevi kardeslerimiz..
  12. "Bu da benim zamparalığım" Sütçü Ramiz ayak fetişisti çıktı!!! Elveda Rumeli'nin Sütçü Ramiz'i Erdal Özyağcılar, neden ayakkabı deneyen kadınları izliyor? İşte yanıtı... 37 yıldır Erdal Özyağcılar ile mutlu bir evlilik sürdürdüklerini söyleyen oyuncu Güzin Özyağcılar eşiyle ilgili bir itiraf yaptı.'Orada Neler Oluyor'a katılan Güzin Özyağcılar "Eşim ciddi bir ayak fetişisti. Evlenme teklif etmeden önce Mustafa Alabora ile birlikte konservatuarda yolumu kestiler. Kollarımdan tutup masanın üzerine yatırdılar. Çizmelerimi çıkarttılar. Erdal çorabımı da çıkartıp ayaklarıma baktı. Sonra Mustafa'ya 'Tamam ayakları güzelmiş, şimdi oldu' dedi. Sonra evlilik teklif etti" dedi. Bu sırada canlı yayına bağlanan Erdal Özyağcılar "Haydi bir sırrımı daha vereyim; ben arada bir Etiler'deki Akmerkez'e giderim. Bir bahaneyle kadın ayakkabısı satan mağazaya girerim. 'Eşime, dostuma hediye alacağım da, şu bantlı ayakkabılardan yok mu?' diye numaradan sorarım. Tezgahtar ayakkabıyı getirene kadar mağazaya girip ayakkabı deneyen güzel ayaklı kadınları izlerim. Ayaklarına dakikalarca bakarım. Bu da benim zamparalığım. Ben ciddi bir ayak zamparasıyım" dedi.
  13. Sivas’ta Madımak Oteli’nde iclerinde Türkiye halklarının yetiştirdigi en degerli aydınların da yer aldıgı, 33 aydınımız yakılarak katledenleri savunmaya gecenler . Şeriatçı karanlık gücler tarafından gerceklestirilen aydın katliamının sorumluları dolayli yoldan nasil savunuluyor.. bu karanlik güclerin aydinlik yüzü Üzmez nasilda el üstünde tutuluyor bugün Alevileri kendi karanlik eylemlerine alet etmeye calisan aydinlik yüzlerde pek kücümsenecek sayida degil! bunu yazilarda örneklerinide görebiliyoruz
  14. 'Mustafa'ya en sert tepki Cumhuriyet, 'Mustafa' hakkındaki görüşünü öyle bir karikatürle anlattı ki... Can Dündar'ın Mustafa belgeseline en sert eleştiri Cumhuriyet Gazetesi'nden geldi. Cumhuriyet'te yer alan ve Murat Sayın'ın çizdiği karikatür çok tartışılacak gibi. Gazete ayrıca Devrim Tarihçisi Yrd. Doç. Dr. Görgülü'nün 'Mustafa' hakkındaki görüşlerine de yer verdi: Atatürk?ü Silmek Devrim Tarihi uzmanı Yrd. Doç. Dr. İsmet Görgülü, ?Mustafa? filmini izledi, notlarını tuttu. Ciddi bir hazırlık içinde. Pop kültürüne bulanmış niyeti belli operasyona karşı bilimsel yanıtlar verecek. Görgülü, şöyle düşünüyor: ?Olay, Mustafa Kemal?i ?Atatürk? olmaktan düşürmek, Mustafa Kemal?i Türk insanının gönlünden çıkarmak, dimağından silmek amaçlı idi. Duruma bu gözle bakınca, işin ciddiyeti, önemi büyüdü.? Atatürk?ün uydurmalarla, iftiralarla neden kötülendiğini, asıl hedefin Atatürk mü olduğunu sorgulayan İsmet Görgülü, yanıtın Amerikalı gazeteci Nick Ludington?un sözlerinde bulunabileceği kanısında: ?Türkiye?yi birleştiren, Türkiye Cumhuriyeti?nin kuruluşu ve Mustafa Kemal Atatürk?tür. Bunlarsız Türkiye dağılabilir?? Görgülü?nün vardığı sonuç şu: ?Asıl hedef Türkiye?dir, Türkiye?nin dağıtılması, bölünmesidir. Bunun için, Türkiye?nin kuruluş felsefesi olan Kemalizmi tasfiye etmek, Kemalizmin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk?ü Türkiye?den silmek politikası izlenmektedir. Bu politikayı kimlerin izlediğini anlamak için Kemalizme yaklaşımlarına bakmak yeterli olur. Hangi ülke veya ülkeler Kemalizme karşıt ise bu politikanın peşindedir ve Türkiye üzerine bir niyeti vardır. İçerideki dinciler, bölücüler ve işbirlikçiler ise bunların vasıtasıdır.? Obama?nın Irak politikası ABD siyasetini yakından izleyen deneyimli gazeteci Yılmaz Polat, yeni ABD Başkanı Obama?ya seçilir seçilmez, geçen perşembe günü üst düzey bir istihbarat brifingi verildiğini aktardı bize. Brifing, Irak, İran ve El-Kaide üzerine olmuş. Türkiye açısından en güncel konu belli: Obama, Irak politikasını nasıl biçimlendirecek? Yılmaz Polat?a göre perşembenin gelişi çarşambadan belli: ?Bence oradaki Amerikan çıkarları başka hangi yollardan fazla zarar görmeden devam ettirilecek çalışması yapılacaktır. Bush?un Irak?ın işgaline Demokratların da hemen hemen tam kadro destek verdiğini, Obama?nın Irak danışmanları arasında şahinlerin olduğunu da unutmamak lazım. Örneğin, Büyükelçi Peter Galbright, çok uzun yıllardır Kürt konusunun mimarıdır. Barzani ve Talabani?yle ilişkileri, uzun yıllar önce Senato?da Claiborne Pell adlı çok etkili bir senatörün yardımcısı olduğu günlerde başlamıştır. Hoşyer Zebari ve Behram Salih?in yakın arkadaşıdır. Şu anda Obama?nın Irak danışmanları arasındadır ve Barzani?nin de Washington?da lobiciliğini yapmaktadır. Kendisi Senatör Pell?in yanında çalıştığı zaman Pell, Senato Dış İlişkiler üyesiydi ve Joseph Biden?ın yakın arkadaşıydı. Burada, Obama?nın yardımcısı Joseph Biden?in Irak?ın 3?e bölünmesi gerektiği yolunda açıklamalarını hatırımıza getirmeliyiz. Sonuç olarak, Obama?nın yanındaki bu isimler ve geç- mişlerine baktığımızda, Obama?nın Irak politikasının nasıl şekilleneceğini de tahmin etmek zor olmayacaktır. Bu isimlerin AKP değil ama, Türkiye?deki siyaset tüccarları diye adlandırdığım çok Cumhuriyetli karakterlerle öteden beri yakın ilişkisi olmuştur. Ayrıca bunların DTP?li Ahmet Türk ve Leyla Zana?nın HEP yıllarında Washington?da pazarlandığı 90?lı yılların başında da çalışmaları vardır. Bu isimler şu anda Irak konusunda hareket halindeler.? Tarih anlayışı Can Dündar?ın ?Mustafa? filminin tarih danışmanı Faruk Alpkaya imiş. SBF öğretim üyesi olan Faruk Alpkaya, ?Kemalizm, ilerlemeden çok gerilemeye tekabül eder? diyen liberal düşünceci Prof. Dr. Atila Yayla?ya destek bildirisi ile ?türbana özgürlük? bildirisine imza atan akademisyenler arasındadır. Faruk Alpkaya, Türkiye?deki tarih ders kitaplarının ?ulusçuluk ideolojisini aşılayan? metinler olduğunu, hatta ?düşmanlık? ve ?potansiyel şiddet? kaynağı olduğunu ?okullarda anlatılan tarihin hayattan tamamen koptuğunu, tarih eğitiminin bugünü yönlendiremez hale geldiğini? dile getiren raporlara imza atan akademisyen olarak da tanınır. Faruk Alpkaya ayrıca, Tarih Vakfı?nın, ?Çocuklar ve Yetişkinler İçin Tarih Aracılığı Avrupa Yayınları Projesi? kapsamında öğrenciler için yayımladığı ?20. Yüzyıl Dünya ve Türkiye Tarihi? kitabının yazarları arasındadır. Faruk Alpkaya?nın bu kitabında, okullarımızda yıllardır ?İzmir?in işgali? olarak öğretilen olay, ?...Yunan kuvvetleri İzmir?e çıkarak, Rum nüfusunun da desteğiyle Ege bölgesinde işgal yönetimi kurdu. Bu son gelişme İzmir?in de Selanik gibi kaybedileceği endişesini güçlendirdi? gibi bir anlatımla aktarılmış, yine okullarımızda ?İzmir?in kurtuluşu? olarak okutulmakta olan 9 Eylül 1922 tarihi ise ?İzmir?in alınması? ifadesi ile tanımlanmıştır. Yani Yunan İzmir?e çıkmakta, Türk ise İzmir?i almaktadır. Böylece tarih, ?ulusçuluk ideolojisini aşılayan? metin olmaktan da, ?düşmanlık? ve ?potansiyel şiddet? kaynağı olmaktan da çıkmaktadır. Piyasaya yeni sürülen ?Mustafa? filmi ekibinin tarih anlayışı işte bu kadar yalındır... İnce sanat Can Dündar, ?Mustafa filminde Atatürk korkak biri olarak mı gösterildi? sorusuna şu karşılığı veriyor: ?Atatürk ?Ben karanlıkta yatamam çocuk? diyor. Karanlıktan korktuğunu söylemiyor filmde. Benim o sahneyi koymamın amacı, o dönem mum alacak paralarının bile olmadığını anlatmaktı. Eğer buradan Atatürk?e korkak denildiği imajı çıkıyorsa bunda kötü niyet var demektir.? Arkadaş çok iyi niyetli aslında da, izleyici *****... Öyle ince sanat yapıyor ki, anlayamıyorlar
  15. Cumhuriyet'ten Can Dündar'a şok karikatür ! Cumhuriyet'ten Can Dündar'a şok karikatür ! Can Dündar'ın Mustafa belgeseline en sert eleştiri Cumhuriyet Gazetesi'nden geldi. Cumhuriyet'te yer alan ve Murat Sayın'ın çizdiği karikatür çok tartışılacak gibi.
  16. Efendi Türkler şurada cevap verdi: ultrAs başlık Faşizm
    Ülkemizde dünde işkence vardi bugünde var! 40.yildir Avrupadan ne ithal ettik? Efendi Türkler
  17. Efendi Türkler şurada cevap verdi: Süzgeç! başlık Güncel Konular
    Bu cografyada Bir ümmeti çağdaşlık verdin Saf. Milletinde hergün bir degerini AB ye veriyor onlarda bize demokrasi.. Rahat uyu Atam... Efendi Türkler
  18. Evet sayin Dogrucudavut' ülkemiz üzerinde her türlü oyunu deniyorlar bölebilmek icin..Avrupada Alevileri de bu oyunun parcasi yapmak istediler.. fakat ne yaptilarsa basaramadilar bu oyun tutmadi belkide Aleviligin bir mezhep olmamasi sadece islamin bir yorumu olmasi vede islam tarihi boyuncada hep haksizliklara ugramalari onlari zamanla müslümanligin disina itsede onlar kendilerine yeni kimlik bulmasini daha özgür daha demokrat daha ilerici olmayi basarmislardir ama genede Alevilik kimliklerini müslümanligin icinde kullanmislardir bu erdemi bu basaridan da taviz vermemislerdir..ilk baslarda Avrupada kurulan Alevi dernekleri bölücülerin taktikleriyle ele gecirilip yürütülmek istensede bu olayi farkeden Aleviler ya onlari dislamislardir yada o derneklerle onlari basbasa birakmistir.. onlar büyük mücadele örnegi göstermislerdir Avrupada.. benim korkum burda sökmeyen oyunu ülkemizde bu oyunu oynamaya kalkmalariydi bugünki yürüyüsde bu yüzden beni cok endiselere sevk etmisti!!! fakat bundan sonra hersey daha güzel olur issallah diyorum... ülkemizin sigortasi olan Aleviler Işıga dönüsürken bu Işıgin altinda hep beraber daha güzel günlere kucak acariz umuduyla. Saygilar
  19. Sayin DİPNOT' konu başlığına neden atifta bulundunuz bilmiyorum ama Alevilerin daha önce yürüdüklerini görmedim! ondan olsa gerek.. bu baslikta düşünceni yazacak bir engelde göremiyorum.. benim düsünceme gelirse bu yürüyüsten sonra Artik Aleviler ülkemizin sigortasi olmaktan cikmistir Artik ışıgi olacaktir evet Aleviler onun icin yürümüstür.. kutluyorum ______________________________ Mandacılar yüzünden AB’ye girmeye kalktığımızda, elimizde bütün olarak vatanımız vardı. Bizi, daha çok demokratik olmamız masalıyla uyuttular. Gözümüzü açtığımızda ise; bizim elimizde parçalanmış Türkiye, onların elinde ise daha rahat sömürebilecekleri devletçikler vardı.
  20. Türkiye’nin zencileri... Başbakan diyor ki: "Zenciyim." Partisinin adı ne? "Ak." * Beyaz misyoner rahip, Afrika’ya gitmiş, bir kabilenin yanına kiliseyi kurmuş. Gel zaman git zaman, kabile reisinin kızı doğum yapmış, bebek beyaz... Kabile reisi, rahibi yakaladığı gibi kazanın içine koymuş, alttan ateşi yakmış... Rahip başlamış ağlamaya, "Günahımı alıyorsunuz, bunun benimle alakası yok, genetik bir durum, bakın mesela şurada bir koyun sürüsü var, hepsi beyaz, bir tane kuzu siyah, o nasıl oluyorsa, bebek de öyle olmuş" demiş. Kabile reisi, ateşi söndürmüş hemen, "Sen kara kuzuyu unut, ben de beyaz torunu!" * Şaka bir yana. Ne AKP’lilerdir, ne de Kürtler... Türkiye’nin zencileri kadınlardır. * Aralarında Obama gibi iyi eğitim almış, toplumda saygın yere yükselmiş olanları vardır ama, çoğunluğu "köle" seviyesinde bırakılmıştır. Kasten... Okutulmazlar. "Kaşık düşmanı" olarak görülürler. Boğaz tokluğuna çalıştırılırlar. Git Anadolu’ya... Erkekler kahvede. Kadınlar tarlada. Üstlerine "tapu" yapılmaz. Erkekse, çapkındır... Kadınsa, ******. "Törerizm" kurbanıdırlar. Öldürülürler. * 4 karı! * Saçı uzun aklı kısa, elinin hamuruyla erkek işine karışma, kızını dövmeyen dizini döver, karnından sıpayı sırtından sopayı... Uganda atasözü müdür? * Rizeli çakma zenci, niye habire "En az 3 çocuk" diyor? Kendi bakmıyor çünkü... Erkek gezip tozacak. Kadın dizini kırıp, evde çocuk bakacak! * Uzatmayayım. Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun, öyle cevap verin... 14 yaşında kız çocuğuna musallat olan adamı, Afrika’nın en ilkel kabilesinde bile savunan çıkar mı? Yılmaz Özdil
  21. 09.11.2008 Pazar - 13:17 Emekli imam, cinsel tacizden tutuklandı Çikolatayla kandırdığı küçük kızı dudağından öpüp, bacaklarını okşamış DHA SAKARYA'nın Akyazı İlçesi'ne bağlı köy camiilerinde görev yaptıktan sonra emekliye ayrılıp Hendek İlçesi'ne yerleşen emekli imam 54 yaşındaki Muhammet Sayar, 1'i kız, 3 çocuğa cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklandı. Olay geçen hafta Hendek İlçesi'nin Çiftlik Mahallesi'nde meydana geldi. Camide öğlen çıkan emekli imam Muhammet Sayar, sokakta oynayan 7 yaşındaki E.Ç. adlı kız ve erkek kardeşi 4 yaşındaki E.Ç. ile arkadaşları 5 yaşındaki M.B.T.'yi görünce cemaatten ayrıldı. Çocukların yanına yaklaşan Muhammet Sayar, 3 çocuğu çikolata alacağını söyleyerek, bisikletine bindirdi ve mahalle yakınındaki otoyol kenarına götürdü. Küçük kızı bisikletin önüne oturtan imam Muhammet Sayar, hem ona, hem de diğer iki çocuğa da cinsel tacizde bulundu. KIZ OLANLARI AİLESİNE ANLATTI Küçük kızı dudaklarından öpen ve bacaklarını okşayan imam Muhammet Sayar bir ara E.Ç.'ye, "Kardeşini ve arkadaşyını eve bırak gel, sana çikolatayı öyle alacağım" dedi. Tacizcinin yanından ayrılan çocuklar eve döndü ve olayı anlattı. Küçük kız E.Ç. annesine, "Camiiden çıkan sakallı amca bize çikolata alacağını söyleyerek otoyol kenarına götürdü. Beni dudağımdan öptü" dedi. Çocuklarının tacize uğradığını anlayşan aile hemen polise başvurdu. E.Ç. ve yakınlarıyla birlikte olay yerine giden polislerin geldiğini gören emekli imam Muhammet Sayar, oradan uzaklaştı. SAKALLARINI KESTİ AMA.. Emekli imam Muhammet Sayar, hiçbir şey olmamış gibi evine gitti. Bu arada tanınmamak için sakallarını da kesti. Çocukların anlatımından eşkali saptanan tacizciyi arayan polis, camide öğlen namazını kılanlarla görüştü. Onların anlattıklarından da eşkale uyan kişinin aynı mahallede oturan emekli imam Muhammet Sayar olduğu belirlendi. Polisin zanlı olarak gözaltına aldığı imam Muhammet Sayar'ı, tacize uğrayan E.Ç. ve diğer 2 çocukla yüzleştirdi. Çocuklar, tanınmamak için sakalını kesen Muhammet Sayar'ı teşhis etti. Polis merkezinde uzmanlar tarafından ifadesi alınan çocuklar olayı anlattı. E.Ç. ifadesinde, "Sokakta oynuyorduk. Camii çıkışı yanımıza geldi. Bize çikolata vereceğini söyleyerek otoban kenarına götürdü. Burada beni öpüp bacaklarımı okşadıktan sonra `Kardeşlerini eve götür. Sonra sen gel sana çikolata vereceğim' diyerek bizi yolladı. Ben de eve gelip anneme söyledim" dedi. CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ Emekli imam Muharrem Sayar ise ifadesinde cinsel taciz iddiasını reddetti. Olay günü sakalını kestiğini kabul eden Sayar, çocukları sevdiğini, yanaklarından öptüğünü, kötü niyetinin olmadığını öne sürdü. Gizlilik içerisinde yürütülen soruşturmada, işlemlerin tamamlanmasından sonra Hendek Adliyesi'ne sevkedilen emekli imam Muharrem Sayar, küçük çocuklara cinsel tacizde bulunmak suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine konuldu.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.