denizz

tamamen gerçek dışı bir haber.12 eylül davalarından dolayı o günlerden itaberen cezaevlerinde yatan hiç kimse yoktur.sağcı,solcu,tüm hükümlüler en son.90,lı yılların ortalarında tahliye olmuştur.bahsi geçen isimler firari olup 15 yada 20 yıl sonra yakalananlar,infazı başka suçlardan yananlar yada adi suçlardan tekrar cezaevine girenlerden oluşmaktadır.

milyon kere HAYIR.

abd nin 1900 lü yılların başından itibaren ekonomik ve askeri üstünlüğü sayesinde işlediği suçlar ansiklopedilere sığmaz.1800 lerin ingilteresinin günümüz halidir adeta.dünya ekonomilerini ve siyasetini kendi çıkarlarına göre biçimleme ısrarı milyarlarca insanı olumsuz manada etkilemiştir.dünya genelinde toplumların abd hakkındaki negatif düşünçelerinin sebebi 100 yıllık bir baskı rejimine duyulan tepkiden ibarettir.

durgunluk nedeniyle ekonomik faaliyetlerin yavaşladığı bir ortamda vergi gelirlerinin artacağını öngörebilmek mümkün değil.2009 geniş bir işsizlik dalgasının ayrıca uzun süreli bir resasyonun başlangıç evresi olucak.etkileri belkide 2010 yılı sonlarına kadar devam edicek olan krizin çeşitli derecelerde olumsuz etkilemiyeceği hiç bir türk vatandaşı olmıyacak

değerli dostlar.ülke ekonomisindeki sorunlar herkezi ilgilendirir.ancak .bu forumda yazan arkadaşların ya çoğu işsiz güçsüz,ekonomi ne olursa olsun onları ilgilendirmiyor.yada herkezin tuzu kuru,bana bir şey olmaz diye düşünüyor.dünya 100 yılın ekonomik krizini yaşıyor. başını abd,nin çektiği ,son 6 yıldaki finansal kredi genişlemesinin sanal teminat,gelir ve paralara dayandığı gerçeğinin ortaya çıkmasından beri yer yerinden oynuyor .kalemini ve aklını satmamış ,namuslu ekonomistler bu durumu 3 yıl öncesinde öngörmüştü zaten.bu krizi tahminlerinizin çok üzerinde yüksek bir maliyet ödiyerek yaşayacağız.akp,nin basiretsiz ve günlük ekonomi politikaları sonucu ülkemiz ve toplumumuz borç batağı icerisinde kaldı.sanayicimiz,iş alemimiz,çiftçi ve esnafımız borçlarını çevirmek için tekrar borç almak zorunda.yıllık elli milyar dolar cari açığın dışarıdan finanse edilmesi mecburiyeti var.bu kriz sonrası dünyada para muslukları kısıldığında piyasaların yeni borçlanma yapabilmeleri adeta imkansız olucak.reel sektörde müthiş bir iflas dalgası ülkemizi bekliyor.bu fırtınadan az yada çok etkilenmiyecek tek bir vatandaşımız dahi olamaz.lütfen bu konuya cok daha dikkatli yaklaşın.alabildiğiniz yada alabileceğiniz tedbirlerden kesinlikle taviz vermeyin.saygılar

toplumlar nereye gitmek isterlerse oraya giderler.günümüzün iletişim imkanlarıyla bilgiye ulaşmak çok kolaylaştı.hurafelerden arınmış gerçek bilgiye,hakikate ulaşmak hiçte zor değil.gittiğimiz yer çok belli.kafasını gerçeküstü kavramlardan kaldırmayan,bundan medet uman bir toplum.hiç bir ikaz,hiç bir çaba bu yönelimi değiştiremiyor.toplum gittikçe birbirinden uzaklaşan 2 kutup haline dönüşüyor.çağdaş değerleri,bilimi,modern bir sosyal hayatı yaşayan azınlık.gittikçe muhafazakarlaşan,dünyadan kopuk ,üretim yapmayan bir çoğunluk.artık geçmiş olsunmu ,yoksa hayırlı olsunmu demek lazım bilemiyorum.

deniz feneri=keriz feneri , isimli yazısı ile yılmaz özdil ne kadar güzel yazmıştı hürriyette.insan bir an şaşırıyor.islami holdingler,islami yardım kuruluşları,tarikatlara kaptırılan bu milyarlarca euro para halamı ders olmadı bazılarına.ayrıca kaptır, kaptır bitmiyor da.

son derece güzel bir gelişme.rusya, türk okulu kisvesi altındaki abd yayılmacılığını ve radikal islamcı örgütlenmeyi gördü,ışığı söndürdü.ülkemizdede aynı uygulamanın olmasını umut ediyorum.

değerli sardunyam. abd emperyalizminin ıraktaki işgalini ve yıkımını kimse bu fotograflardan daha iyi anlatamaz.paylaştığın için teşekkür ederim.(pek liberal,çok dinci bazı gazetelerde bu tarz fotoğraflara hiç tanık olmadığımı ayrıca belirtirim)

başlıkta izah edilen tespitlerin çoğuna katılıyorum.ancak.tespit yapmak,çözüm bulmak manasına gelmiyor.türk toplumu bir çok travmayı birarada yaşayan bir toplum.şu anki toplumsal kültürün oluşmasında.hızlı nüfus artışı var, 50 yıldır süren, köyden kente göç olgusu var,çarpık kentleşme ve 80 sonrası özal dönemiyle kuralsız ve hızlı bir şekilde geçilen serbest piyasa ekonomisinin etkileri var.insanlarımız tam özümsenmemiş,içselleştirilmemiş cumhuriyet dönemi üst yapı değişiklikleriyle beraber 30 yıldır hızlı bir zihinsel dönüşümün içerisinde.herşeyin para ve menfaate dayalı olduğu,altta kalanın canının çıktığı.gemisini yürütenin kaptan olduğu bir dünya bu.sonuçlar ortada.çözümüde pek yok, yada iktisadi ve sosyal bir dibe vuruş belkide.etik değerlerin her şeyden önce olduğunun anlaşılacağı,kuralsızlığın ve aşırı maddi hırsların toplumu zehirlediğinin herkezce kabul edilmesinin.toplu bir günah çıkarmanın başka bir yoluda yok sanki.

çok eski bir tartışma hiç beklenmiyecek bir yerden, manken aysun kayacının katıldığı tv programında söylediği sözlerle tekrar canlandı.benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir olamaz dedi özetle.gazetelere verdiği beyanatlardada sözünün arkasında olduğunu tekrar etti.şüphesizki, demokrasi eksiklikleri,zafiyetleri, olsada yaşadığımız dönemdeki en iyi yönetim biçimi.sağlıklı bir demokratik rejim için bazı şartlarda yok değil.5 senede bir sandığı halkın önüne koyup . parti genel başkanları tarafından atanmış yada sıralanmış milletvekili yada belediye başkan adaylarını onaylamak demokrasi olarak kabul ediliyorsa zaten mesele yok demektir.bir ülkede gerçek demokrasi için ekonomik bağımsızlığını elde etmiş meslek sahibi geniş bir ücretli orta kesim.,kurumsallaşmış kendi içinde seçilme ve aday olma şartları belli siyasi partiler,ortalama eğitim düzeyi yüksek bir halk,özgür basın,güçlü sivil toplum örgütleri ve sendikalar.örgütlü yaşamayı seven,çıkarlarını bu kurumsal yapılarla korumaya çalışan bir toplum gerekiyor.ab de her bir bireyin üye olduğu dernek,sendika stk ortalaması 7 dir.bir de bize bakalım.oy verme kriterlerimize. cemaatçilik,mezhepçilik,bölgecilik,erzak paketleri,sosyal yardımlar,zorlamalar,hemşeri dernekleri,olayları manüpile eden basın,vs ,vs.bir ülkede aynı umudu taşıyan,yurttaş olmak anlamında kader birliği yapmış herkezin oyu tabiiki geçerli olucaktır.mesleği,eğitim düzeyi, ne olursa olsun.eşit oy ilkesi avrupa ülkelerinde çok uzun tartışma konusu olmuş bir kavram. yaylada koyun otlatan vatandaşımızla,üniversitedeki profesor ün oyunu eşitlemek bir anlamda doğru başka açılardan yanlış.halk popülizmine esir olmuş bir siyaset ve alınan kararlar , gelecek açısından ne kadar doğrular taşır.tartışmaya değer olabilir

gençlere bir kaç mütevazi öğüt,te denizz den.öncelikle, bu ülkeyi işgalden kurtarıp bu devleti bize hediye eden o büyük insana ve arkadaşlarına firavun deyicek kadar kendinden geçmiş kişileri zerre kadar kaale almayın.( forumdaki eski iletilerde küçük bir gezinti sizlere gerekli kanaati vericektir) ülkenin kuruluş hamuru ile üniter,laik,demokratik yapısıyla problemi olanlara.özgürlükler deyip kıblesi en totaliter rejimlerin olduğu yöne dönük olanlara. demokrasi kavramını ağzına sakız edip özel hayatında demokrasinin d,sini bile uygulamayanlara.dayatmalardan bahsedip asıl dayatmanın katmerlisine gözüne kapayanlara.parayı çok sevenlere.aşktan,meşkten,anlamayan ve bilmeyenlere.hayatı çoşkuyla,zevklerle güle oynaya yaşayan, gülümseyen insanlara kıskançlıkla bakan ve haset duyanlara.güce ve kudrete biat edenlere.bireyselliği çok öne çıkarıp,toplumsal faydayı unutanlara.çevre bilinci olmayanlara.estetik ve sanatsal zevki gelişmemişlere. biz demeyip ben diyenlere. günlük ve dönemsel çıkarları için ,sahibinin sesi olmaya dünden razı olanlara.inanmayın.kanmayın.böyleleri sizlere,ve ülkelerine sadece zaman kaybettirir.

kitapçığın yazarı ablamız evinde çok yalnız kalmış anlaşılan.hayalleri gerçeklerin çok önünde.geçmiş olsun.

bir sürü hikaye.bu arada kürtlerin zamanında 3000 yıl süren bir bir devletlerinin olduğunuda öğrenmiş olduk?.nevruz mevruz senin olsun arkadaş.nevruzun ne manaya geldiğini tv ,lerdeki görüntülerden görebiliyoruz.fazla söze gerek yok.neyin ne olduğu çok açık

nevruz ne demek bilmiyorum.hiç ama hiçte merak etmiyorum.nevruz bayramı hiç kutlanmasa daha iyi olucak sanki.kutlamaların nasıl ve ne şekillerde yapıldığı tv ve gazetelerde görüyoruz.hafızalarda iyi anılar bıraktığınıda sanmıyorum.

22 temmuz seçimlerinden önce cumhuriyet gazetesinin çok ses getiren - tehlikenin farkındamısınız- adında uyarıları oldu.en son olanlardan sonra sormak istiyorum.tehlikenin farkına varabildinizmi,ne yapıyorsunuz,ne yapıcaksınız.demokratik tepkilerinizi hangi yapının içinde sergiliyorsunuz.yada.oturduğunuz yerden sadece lafmı üretiyorsunuz.

icra alacak verecek davaları patladı.icra daireleri 3 vardiye,de yapsa dosyalara yetişmeleri mümkün değil.sadece demir,e son 15 günde gelen zam %35 petrole ise %10. istatistik kurumu, tuik manüple ettiği enflasyon rakamları inandırıcılığını tamamen yitirmiş durumda.kişisel ve kurum borçluluğu inanılmaz boyutlarda.birçok kurum ve gerçek kişinin tüm geliri borç faizlerine dahi yetmiyor. reel sektör kırmızı alarmda. 3-5 sektör haricinde sanayi can cekişiyor.25 milyon insanımızın geçim kapısı tarım sektörü karlılıkta yerlerde sürünüyor.modaya uyulup üretilen yüzbinlerce konut müteahhitlerin elinde patladı.tüm piyasalarda tarihte görülmemiş bir durgunluk sözkonusu.esnaf,tüccar,sanayici,memur,çiftçi yüzleri gülmüyor ve tümü gelecek endişesi içerisinde.akp tarihte hiç bir iktidara nasip olmamış bir dış ekonomik konjenktür döneminde hükümet oldu.son 6 yılda küresel likitidenin risk alma iştahının yüksek olduğu ve yüksek faiz veren ülkelere nakit transferi yaptığı devrenin sonuna geldik.iç piyasalara dopink etkisi yapan ve borçlanmaya dayalı iç tüketim patlaması yaşanmasına sebeb olan bu ekonomik tablo artık değişiyor. tamamen dış tesirlerin sonucu oluşan bu tabloyu akp ekonomik mucize gibi tüm topluma pazarladı ve herkezi kandırmayı başardı. ülkemiz fırtınalı bir denizin ortasında 50 milyar dolar yıllık cari açığı ve devasa dış borçlarıyla gövdesinden su alan bir gemi gibi savruluyor.üstelik en büyük sanayi,bankacılık,sigorta,iletilim firmalarını yabancıya satmış ve ekonomisini tahrip etmiş bir vaziyette.gelinen tablo ekonomik fiyaskodur.çöküş ve yıkım tablosudur. ekonomide masalların bittiği ,cilaların döküldüğü,gerçeklerin gün yüzüne çıkacağı,hayaller dünyasından gerçeklerle yüzleşme sürecine girdiğimiz son günlerde akp için acılan kapatma davası haklı gerekçeleride olsa zamansız olmuş akp,ne can simidi vazifesi görmüştür.akp bu dava sayesinde maduriyet edebiyatı yapacağı bir alan kazanmış.zaten önümüzdeki süreçte her koşulda yaşanacak ekonomik çöküntüye gerekçe yaratılmıştır.piyasaların ve finans kesiminin şamarı akp nin sırtına inmek üzere, kamuoyu araştırmalarında parti destek kaybediyorken . inişe geçmiş bir hükümet için şans gene akp,nin yüzüne gülmüştür.

kriz kapıdaydı,evin içine kadar girdi.akp nin ekonomik fiyaskosunu,ekonomik yapıda yarattığı tahribatı yaşayacağımız dönem artık başladı.masallar dünyasından gerçek hayata geçiş yapacağız.küresel likitidenin yüksek faizlerle ülkemize çekilmesi ve kredilerle patlatılan iç talebin yarattığı sanal dünyanın sonuna geldik.esnaf kardeşim önemli bir kısmınız iflas edicek,işçi arkadaş milyonlarcanız işsiz kalıcak,her toplumsal kesimin olumsuz etkileneceği en az 24 ay sürecek bir devredeyiz.istikrarcılar,kur arttmıyorcular,bu adamlar bu işi biliyorcular,ekonomik mucize yaratıldıcılar,kredi kullandım aman bi şey olmasın diyenler en acısıda tüm bunları görüp ülke ekonomisinin çökertildiğini ve teslim alındığını bile bile akp ye oy verenler bu dalga sizide yutacak.hayırlı işler

akp ye atılan bir can simidi daha.ekonomideki çöküşü ve geri gidişi örtücek,belkide gerekçe uydurulacak,son derce profesyonelce mağduriyet edebiyatı yaptırtıcak zamansız bir girişim

forumda ekonomi ile ilgili problemler nedense pek ilgi çekmiyor.ya meselenin büyüklüğünün farkında değiliz,yada lay lay lom konular daha cazip. sanayici,tüccar,esnaf ,ücretli ne olursanız olun bu dalga hepimizi vuracak.değerli dipnot.özellikle yılbaşından itibaren piyasalar tamamen stop etmiştir.borç ,alacak ilişkilerinde bu kadar büyük kırılmaların yaşandığı,piyasalarda nakitin bu kadar kısıldığı bir dönem hatırlamıyorum.ülkede 100 milyar dolar sıcak paranın dolaşmasına rağmen yaşanan bu sıkışıklık bu paranın bir kısmının ülke dışına çıkmasıyla ne boyuta geleceğini bir düşünün.ihracat yapma şansı olmayan iç piyasaya üretim yapan kobiler çok zor durumda.çiftçi,esnaf , durumlarını anlatmaya dahi gerek yok,felaket.ihracat yapan firmalar ise çok küçük marjlarla gününü kurtarma derdinde.şirket ve gerçek kişi borçluluğu ise inanılmaz yüksek boyutlarda.iktidar borazanları umrumda bile değil.ama pembe tablolara kanıp yatırım yapan borçlanan sokaktaki insanı maalesef çok kötü günler bekliyor.türkiyede darbe döneminin sona erdiğine inanıyorum.ekonomik bir krizin akp iktidarının sonu olabileceğide bir vakıaa.ancak daha sonrası için alternatif, necip milletimiz için büyük ihtimalle akp den kopacak biz masumuzcu bir grubun kuracağı yeni bir parti olacaktır.türk siyasetinin yaklaşık 60 senelik döngüsü maalesef bu model üzerinden yürüyor. saygıyla.

otobandandan önce son çıkışa 500 mt kaldı.abd ve avrupayı etkileyen finansman krizinin etkileri henüz ülkemize ulaşmadı.batıda,da krizin boyutlarının nereye varacağı henüz tam bilinemiyor.şu an ülke içinde tüm piyasalarda olağanüstü bir durgunluk yaşanıyor.çekler,senetler ödenemiyor,taahhütler yerine gelmiyor.küçük esnaf tamamen bitmiş, uzatmaları oynamakta.çiftçimiz zaten büyük oranda havlu attı,babadan kalma tarlaları-alıcı çıkarsa şayet-satma telaşında.cari açık rekor seviyede.ihracat ancak ucuz ithalatla ve çok cüzi bir katma değer yaratarak yapılabiliyor.bazı sektörler ise tamamen tasviye olmuş durunda.netice.bundan sonrası için olacaklar ve yapılması gerekenler.mart ayından sonra(belkide daha önce) finansal krizin dahada derinleşmesi ve etkilerinin türkiyeyi vurması riski çok yüksek. artık küresel likitidenin üzerinde hovardalık yapma devri sona erdi.bu durumun kurları yükseltmesi,sıcak paranın bir kısmının ülke dışına çıkması,borsanın 30000 li seviyelere düşmesi,banka kredilerinin kesilmesi ve açık kredilerin geri çağrılması,enflasyonun yükselmesi ve stagflasyon tehlikesi gibi sonuçları olucak..tüm bunlar kaçınılmaz ve yaşanılacak hadiseler.bir kaç küçük tavsiye.kapatabiliyorsanız banka kredilerinizi kapatın,yeni yatırımlara girmeyin,mümkünse işinizi bir miktar küçültün yada daha verimli çalışmanın yollarını arayın,tasarrufa azami özen gösterin, alım kararlarınızı erteleyin,kesinlikle emlak almayın,yeni kur risklerine girmeyin,ve mutlaka likit kalın.nakdin, üzerinde yazandan daha değerli olacağı bir devreye giriyoruz.nakitinizin kıymetini bilin.bu tedbirleri almanız şiddetle tavsiye olunur.yada siz bilirsiniz, hiç bir şey yapmayın.biz çok iyiyiz hiç bir şey olmaz diyen iktidara güvenin.tercih sizlerin efendim.

içki kontrol,lü kullanıldığında sağlığa zararlı değildir.sigarayla eşdeğer tutulamaz. içki ile ilgili dünyanın hiç bir medeni ülkesindede böyle bir uyarı mekanizması yoktur.gereğinden fazla vücuda giren her madde zarar verebilir,alkol,de bunlardan biridir.

sevgili markus.vizyonumun genişliği nedir bilemiyorum.belkide ufku olmayan biriyim.bilmediklerimin,bildiklerimden fazla olduğuda kesin.bu ülkenin küllerinden doğduğunu biliyorum mesela.işgal edilmişken,milli bir direniş hareketiyle kurulduğunu.kurucu heyetinin ve kurucusunun yeni bir devlet,le beraber bir devrime,de imza attıklarını.yeni devleti oluştururken felsefesini , başkentini,hukuk düzenini,yönetim biçimini,laikliği,çağdaş değerleri,ülke içindeki gericilere,dışarıdaki düvel i muazzama,nın muhalefetine rağmen oluşturduğunu.ayrıca eksikliklerine rağmen müslüman ülkeler arasındaki yegane demokratik ve laik sistemin üzerine titrememiz gerektiğini biliyorum.hiç kusura bakma.dünyadaki son 5 yıldaki finansal genişleme ile ekonomisi morfinlenmiş ve sahte bir cennet yaşayan ülkemiz çok uzun olamıyacak bir sürede ekonomisini duvara toslatmak üzereyken.80 yıllık birikimini bütçeyi tutturmak için satarken.genel borçlanma son 5 yılda 210 milyar dolardan 430 milyar dolara çıkarılarak yaratılmış yapay ortam beni gaza getiremiyor.toplum yaşamındaki,sosyal hayattaki geriye gidişleri değişim olarak kabul edemiyorum.yırttık,büyüyoruz,zenginleşiyoruz ayarlarını yiyemiyorum.ekonomisi teslim alınmış bir ülkenin,bu durumun farkında olan bir vatandaşının ızdırabını yaşıyorum sadece.değerli markus.sizden mehil istiyorum.yani zaman .sere serpe, yerlere düşmüş, yerle yeksan olmuş vizyonumun bu zamana ihtiyacı var. umarım 1 yıl sonrada burada oluruz.türkiye, değişim,hayal ve dayatmacılık üzerine konuşuruz.saygıyla kalın

değerli dipnot.kapsamlı ve harikulade bir şekilde tarif edilmiş bu hanımefendiler nerede bulunuyor acaba.tüm bu özellikler ile beraber sarışın,mavi gözlü,beyaz tenli,de olursa ayrıca harika olabilir. hayaller güzeldir ancak pek azı gerçek olur.böyle bir hatun ile yaşamak ise hayaller ötesi olabilir.herkeze bol şanslar.