Zıplanacak içerik

Rastlantı

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Rastlantı tarafından postalanan herşey

  1. Bakın sayın Tengeriin boşig, "Canlı" nın tanımında RNA ya da DNA ihtiva etmesi esastır. Bu tanıma göre virüsler canlıdır çünkü RNA ihtiva ederler. Proteinler, aminoasitlerin bir araya gelmesi ile oluşur ve cansızır. Ayrıca laboratuarlarda gerçekleştirilen deneylerde metan, amonyak, karbondioksit ve sudan oluşan bileşenler, elektrik akımları ile uyarıldığı zaman çok çeşitli organik moleküllerin yanısıra proteinlerin aminoasitlerin de meydana çıktığı biliniyor. Proteinlerin de nasıl meydana geldiğine ait bilimsel temele dayanan teoriler vardır. mesela genetik ve kaos teorisinin birleşritilmesi ile fizik ve kimya yasalarının doğal işleyişi sayesinde moleküler kaostan düzenin nasıl ortaya çıktığı inceleniyor. bu teori ile bu şekilde bu tür yaşamın ortaya çıkabileceği savunuluyor. İlkel atmosfer şartlerının neye benzediğinin asla tam olarak bilinemeyeceğini iddia ediyorsunuz ama en azından cansızdan nasıl canlı meydana gelebileceğine ait teoriler vardır. Ama yaşamın bilinçli bir tasarım sonucu çıktığı iddaları ile ilgili olarak tasarımcının bu tasarımı nasıl gerçekleştirdiğine ait hiç bir teori yoktur. Tasarımcı iki molekülü nasıl birleştirmiş? Molekülleri "gravitasyon" denen kütle çekimi kuvvetini yönlendirerek mi birleştirmiş? yoksa başka bir kuvvet mi kullanmış? Bu enerjiyi nereden yönlendirmiş? Ol deyince olmanın mekanizması nasıldır? Bunlara ait ortada hiç bir teori yoktur. Şahsım adına konuşmak gerekirse, bir teorisi bile olmayan bir inanışa inanmaktansa en azından eldeki teorilere inanırım. Evrim teorisi diye bir şey olmasa idi, yine de teorisi olmayan bir şeye inanacak değildim. Saygılar.
  2. Olur mu, Bir bilyanın çapı 1 cm desek. 10x10 cm lik bir alana 100 tane bilya sığar. bunun üzerine de 10 kat çıkarsak 10x10x10=1000 tane bilya 10 cm3 lük bir hacme siğar, o da bir litre yapar. Bir torba bilye işte.
  3. Yanlış anlamışsınız. Ben dünyaya hayat uzaydan mı geldi diyorum. Ayrıca dünyadaki hayatın oluşumu için deneysel ispat istiyorsunuz. bu elbette laboratuar ortamındaki bir kaç saatlik deneyle olacak iş değil. Aynı şartları sağlayıp yüzlerce kilometrekarelik protein çorbası göllerinde milyarlarca yıl beklersek hayatın başlangıcını görürüz. xlark, 1051 de bir rakamına itiraz ediyorum. bu işte bir yanlışlık olmalı, bu rakam çok az. Bir bilgisayar programı ile bile çürütülebilir. hatta sen bile çürütebilirsin. Bir torbaya 1051 tane bilya at. bir tanesini çek. işte çektiğin bilyayı çekme olasılığın 1051 de birdi. ve sen gelme olasılığı 1051 de bir olan bir bilyayı elinde tutuyorsun.
  4. xlark tades, başka gezegende oluşan hayat neden dünyaya gelmeye gerek duysun ki. O hayat orada doğar ve gelişir ve zaki canlılar orada sorarlar sorularını. Benim anlatmak istediğim başka. Biz şu an buradayız ve biz niye buradayız diye soruyoruz. Yer önemli değil. Bizm meydana gelmemize sebep olan şartlar meydana gelmiş ki biz bu soruyu soruyoruz. Şartala meydana gelmeseydi biz oluşamayacaktık ve "biz neden yokuz" diye soramayacaktık. Evrende sayılamayacak kadar çok gezegen var. Bu gezegenlerden x gezegenine hayat oluşsa idi biz neden x gezegenindeyiz diye soracaklardı, oluşmasaydı soramayacaklardı. Biz neden dünyadayız diye soruyoruz, şartlardan biri eksik olsa idik ve bizler oluşmasa idik soramayacaktık. Ayrıca 1051 de bire sıfır dendiğini hiç duymadım. Ayrıca eğer öyle olsa idi milli piyangonun hiç kimseye çıkmaması gerekiyordu. Ayrıca bir torbaya 1051 tane top at, senin teorine göre bir tane bile top çekememen lazım. Elini atarsın ama mucizevi bir biçimde top gelmez.
  5. Rastlantı şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Korumayı kim sağlıyor? insanlar sağlıyor. Birisi çıksa ve kuranı değiştirse, ilahiyat fakültesinden hocalar çıkar ve "hayır kardeşim, doğrusu budur" der. Atatürk'ün büyük nutkunu değiştirebilir misiniz? ya da tanınmış bir yazarın meşhur bir kitabını? Biz değiştirsek de kitabın kopyası diğer insanlardadır ve "hop kardeşim" derler. yani kuranı koruyan güç müslüman insanlardan başka birşey değildir. Mesela ben evimde kuranı değiştiririm ama sen kabul etmezsin ama sonuçta değiştirmiş olurum. Bu kitabı ıssız bir adada bir halka göstersem ve "işte kuran budur" desem inanırlar ama.
  6. sayın Tengeriin boşig, herşeyden önce rastlantı kavramı bir tanımlamadır, bir ifadedir. heterotrof hipotezine göre canlılar doğal şartlar sonucu meydana gelmiştir. Doğal şartlar fizik ve kimya kuralları çerçevesinde cereyan eder. Asıl teori budur. Peki rastlantı nerede?. Şayet bu şartları ve moleküllerin bir araya gelmesini önceden bilen ya da planlayan yoksa, olay rastlantısaldır. Bu kadar açık.
  7. xlark tades İstersen bu uygun şartlara bu dünyada inmeyelim. Bir de diğer taraftan bakalım olaya. Evrende kaç tane gezegen var biliyor muyuz? belki de trilyon kelimesi yetmeyecek. Bu gezegenlerden birinde muhakkak şartlar oluşacak ve yaşam meydana gelecekti. Zeka kazanan bir canlı bu zekasının sonucu "ben niye böyleyim" diye soracak.
  8. Rastlantı şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Kuran'ın değiştirilemez oluşu şeklinde bir kanıt olamaz. değiştirilmediğini nereden biliyoruz. Kuran ilk başta yazılı değilmiş, Peygamber öldükten sonra hayvan derilerine yazılmış sonra derlenmiş. Ayrıca değiştirilmez olması ne anlam ifade ediyor. Bilim teknik dergisinin 311. sayısı da değiştirilemez. Mesela Atatürk'ün büyük Nutku da değiştirtilemez. Newton'un principia isimli kitabı da değiştirilemez. Değiştirilebilir olsa ne olur, değiştirilemez olsa ne olur.
  9. Rastlantı şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Daha önce de yazdığım gibi, ilkel dünya şartlarında aminoasitlerce zengin protein çorbaları meydana geldikten sonra hayatın meydana gelmesi kaçınılmazdır. Akıl erdiremeyeceğimiz genişlikteki evrenin herhangi bir köşesinde mutlak suretle yaşam meydana gelecekti ve o piyango da bize çıktı. Piyango bize çıkmasa idi "neden bize çıkmadı" diye sorgulayamayacaktık çünkü o zaman bizler olmayacaktık. Evrenin herhangi bir yerinde hayatı meydana getirecek olan şartlar meydana gelmiş ki bizler meydana çıkmışız. Bu şartların sağlanmadığı başka gezegenlerde zaten "biz neden böyleyiz" diye sorgulayabilecek canlılar ortaya çıkmıyor. Ortada bizim açımızdan mücize yok.
  10. Eski türklerde "Gök Tanrı" dini vardır. Gök tanrı insanları yaratmıştır ve insanlara hükmeder. Ancak gök tanrı da başka bir güç tarafından yaratılmıştır. Bunu kültigin yazıtının doğü yüzündeki bir sözden anlıyoruz. Üze kök tengri asra yagız yir kılındukda ikin ara kişi oglı kılınmış. Günümüz türkçesi ile: Üstte gok tanrı altta yağız yer yaratıldığında ikisinin arasında insanoğlu yaratılmış. Bir de yazıtlardaki bir söz dikkatimi çeker. Üze tengri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budun, ilingin törüngin kim artatı udaçı erti? Yani diyor ki "Üstte gök çökmese, altta yer delinmese, türk milleti ilini töreni kim bozabilecek idi." Aslında alakası yok ama evrenin yok oluş senaryolarında evrenin "big crunch" ile çökmesi ya da bir "karadelik" tarafından yutulmasından bahsedilir. Elbette yaztıtta bahsedilen bir crunch yada karadelik değildir. Sadece bu kavramları hatırlatıyor o kadar. Saygılar.
  11. Bu tür tartışmalarda her zaman konunun geldiği yer, hayatın ortaya çıkması için meydana gelecek rastlantının son derece düşük bir ihtimal olduğu, böyle bir ihtimale bel bağlamaktansa tanrı tarafından yaratıldığına inanmanın daha mantıklı olduğu görüşüdür. Bu iddiada göz ardı edilen bir gerçek vardır. şartlar ve ihtimaller dünyadaki kısıtlı bir yer için hatta sadece dünya için düşünülmektedir. Biz dünya yüzündeki zeki varlıklarız ve biz neden böyleyiz diye soruyoruz. Bizim samanyolu galaksimizde bile milyarlarca gezegen var. Kaldı ki tüm evrende kaç tane gezegen var kim bilir. Evrenin herhangi bir yerinde uygun şartların meydana gelmesi sonucu hayatın oluşup zekanın evrimleşmesi sonucu bir canlı türü çıkıp "biz neden böyleyiz" diye soracaktır. Biz de onlardan biriyiz. kaldı ki biz hava ve suya bağımlıyız. başka gezegenlerde hayatın meydana gelmesi için ille de hava ve suya gereksinim olmayabilir. Evrenin herhangi bir köşesinde zeki canlılar muhakkak suretle oluşacak ve "biz neden böyleyiz" diye soracaktır.
  12. Önemsenmek ile tepki almayı birbiri ile karıştırıyorsunuz. Önemsenmemek tepki almaktan daha iyidir. Burada önemsememekten kasıt sizin kişiliğiniz ya da görüşlerinizi önemsememek değildir. Tartışmaya girmeye gerek duyulmamasıdır. Açtığınız konu ise kişisel dünya görüşü meselesidir her zaman olduğu gibi tartışma belli bir noktada tıkanır. Bu yüzden üzerinde durmadım. Saygılar.
  13. Herşeyden önce sukut ikrardan gelir sözü- üzerinde durmak istiyorum. Bu sözün geçerli olduğu durumlar vardır. Bir diyalog esnasında söz söylenmez ve karşı tarafın düşünceleri tavır ve yüz ifadesi ile onaylanır. Her durum böyle değildir. Çoğu durumda cevap vermemek "önemsememek" anlamına gelir. Bu söz hakkında konuşmak istiyorum. Zamandan önce ne vardı diye soru sormak anlamsızdır çünkü zamanın başlangıcı diye bir şey yoktur. Değişmeyen tek şey değişimdir, devinimdir. Değişim olduğu sürece zaman vardır. Zamana başlangıç koyabilen fizikçi varsa beri gelsin. Zaman her zaman varsa, değişim olgusu her zaman varsa, varlık olgusu da her zaman vardır. Saygılar.
  14. "içmesinler kardeşim" "ben yasaklarım kardeşim" zihniyeti keyfi uygulamadan başka bir şey değildir. Şeriat kurallarını toplum hayatına geçirme isteği söz konusudur. Bu zihniyet içkinin bir damlasına dahi tepki ile yaklaşır. Ağzına bir yudum içki koyan ayyaştır, şarapçıdır. Konu şarapçılardan açıldı. Şarapçı dediğimiz insanlar bir toplumsal sorundur. Yasaklama ile bu insanları yok edemezsiniz, sadece başka bir yere kovalarsınız. Bu kendimizi kandırmaktan başka bir şey değildir. Bu yasaklama yöntemi Akp'nin tarzı ile yapılmıştır. Madem toplumun huzuru hedefleniyor, o zaman sahilde güvenlik önlemi arttırılır. Elinde içki şişesi olan tehlikelidir, olmayan masumdur zihniyeti hiç bir çözüm değildir. Toplumun huzuru için güvenlik önlemleri çok dikkat ve özen isteyen bir iştir. Bu iş için sadece sahildeki vatandaşın elindeki içki kadehine odaklanmak hiç bir çözüm değildir ve çok yanlış bir yöntemdir. Saygılar.
  15. Ben içkiyi ayda yılda bir içen birisiyim. Ama yapılan bu protestoyu çok doğru ve yerinde buluyorum. Keşke ben de orada olsa idim ve protestoya katılsa idim. İçkinin dini açıdan damlasının dahi haram olduğu gerekçesi ile düğünlerde "içki değmemiş kadeh" siparişi veren zihniyeti de gördük. Keyfi uygulamalarla insanların içki zevkini yasaklayan zihniyete tepki gösterilmez ise bu işi artarak devam eder ve sonunda içki tamamen yasaklanmaya çalışılır. Bunun gideceği yer orası. Bu protesto anlamını bulmuştur, kimse konuyu çarpıtmaya çalışmasın.
  16. Osmanlıda gayrımüslimlere birazcık müsamaha varsa o da "Türk kültürü" nün etkisidir. Mu müsamaha sadece gayrımüslim azınlığa mensup birisi için geçerli idi, o da başka bir etnik gruba dahil olmasından dolayı idi. Oysa türk halkına karşı böyle bir hoşgörü yoktu. Mesela oruç tutmayanlar falakaya yatırılıp cezalandırılıyordu.
  17. Şimdi bu iddiaya cevap vereyim. Cumhuriyet kadına seçme ve seçilme hakkı vermiştir. Kanun önünde eşit haklar vermiştir. Sosyal hayatta yer almasını sağlamıştır. Hal böyleyken kadını meta olarak görmek ya da görmemek toplumların kültür yapısı ile ilgilidir. Bu zihniyeti değiştirmek için kadınlara da çok görev düşmektedir. Bunun için kadınların tam manası ile özgür ve toplumda söz sahibi olmaları gerekir. Kadını duvarların ve çarşafın altına kapatmak bir çözüm değildir ve de hiç bir zaman olmamıştır. Bunun örneğini şeriat ile yönetilen ülkelerde görüyoruz. Saygılar.
  18. Rastlantı şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Sayın sessizgece, Burada konuyu arkadaşımızın şeytana inanıp inanmaması meselesine getirmekle konuyu değiştiriyorsunuz. Konuyu şahsi boyuta indirgemeden arkadaşımızın iddiasına cevap vermelisiniz. "Bütün bunları şeytan yaratmıştır" diyor. Yaratılışçı arkadaşlar! O zaman bana bir cevap yazın, Arkadaşımızın şeytana inanıp inanmaması gibi şahsi bir mesele beni ilgilendirmiyor. Sadece iddiaya cevap verin. Arkadaşımızın bu iddiasına karşı bir cevap bekliyorum. Saygılar.
  19. verdiğim örnekler çok güzel örneklerdi, neye itiraz ediyorsan biraz daha açmalısın. İki tuğlanın üst üste gelme olasılığı sıfır diyorsun da neye göre sıfır. Kendi kendine üst üste gelmesi ne demek. Buradaki kendi kendine kelimesinin anlamı nedir. Tuğlalar üzerine hiç bir kuvvet etki etmiyorken yerde sabit dururlar. Ancak doğadaki şartlar üst üste gelmelerine sebeb olabilir. Yerde duran bir gurup tuğlayı düşünelim. Mesela şiddetli bir deprem ya da kasırga sırasında tuğlalar üst üste gelebilir. Görüldüğü gibi tuğlaların üst üste gelmesi şartlara bağlı ve ihtimal sıfır diye bir şey yok.
  20. Shatin, ona bakarsan her bir insanın DNA dizilişleri de farklı. Bir DNA 2 cm2 den çok daha az yer kaplıyor. Bunun da bir mucize olması lazım. Oysa bu bana göre biyolojik bir olay ve mucize değil. Yani sonuçta yorum meselesi. Fikirler ve yorumlar elbette farklı olacaktır.
  21. 1050 de birden küçük ihtimalleri sıfır kabul eder diyorsun da binde bir hatta milyonda bir gözükme ihtimali olan hastalıkların ortaya çıkmasını nasıl açıklayacaksın? La boheme'nin dediği gibi piyango biletini düşünelim. 1050 de birden düşük ithimallerin sıfır olduğunu iddia ediyorsun o halde piyango biletinin çıkma ihtimali milyonda bir olduğu için haydi haydi sıfır olması lazım. Oysa piyango birisine çıkıyor, oysa hiç kimseye çıkmaması lazımdı öyle değil mi, çünkü ihtimal sıfır ya? İmkansız diye bir şey yoktur. Mesela elimize bir zar alıp üst üste 10 sefer zar atalım. Her seferinde zarın kaç geldiğini kaydedelim. diyelim 5,2,3,6,1,1,3,4,5,2 şeklinde bir seri elde ettik. Bu dizilimin gelme olasılığı kaçtır? ben söyleyeyim 60 milyonda birdir. Ve 60 milyonda bir ihtimal gerçekleşmiştir, sizin deyiminizle bir mucizeye tanık olmuşsunuzdur. Buradan görüldüğü gibi imkansız diye bir şey yoktur.
  22. Bir molekülün oluşma olasılığı bu şekilde hesaplanamaz çünkü uygun şartlar meydana geldiği zaman oluşum kaçınılmazdır. neye göre hesaplanıyor açıklayabilir misin. İkincisi en küçük sayı kavramı mühendislikte geçer. Epsilon sayısı işe yarayacaj en küçük değeri temsil eden bir sayıdır ve kabul edilmiş bir sayıdır, kesin değildir. Matematikte en küçük sayı ya da en küçük ihtimal diye bir şey yoktur. çünkü matematiğin sonu yoktur. Laboratuvarlarda gerçekleştirilen deneylerde su, amonyak, metan ve hidrojen karışımı morötesi radyasyona tabi tutulduğunda aminoasitler meydana geliyor. Eğer ilk protein çorbası aminoasitçe yeterince zengin ise ihtimali beklemeye gerek yok, proteinler kendiliğinden ortaya çıkar.
  23. Daha önce canlıların oluşumunu açıklamıştım, Oluşan canlılar gerek çevre şartları gerekse kendisi gibi canlılarla rekabet yüzünden yaşamla mücadeleye başladılar. Bu da değişim ve evrimleşme sürecini başlattı. Evrimleşme sürecinin itici gücü genetik çeşitiliktir. Eşeyli üremeden önce birhücreliler bazında genetik çeşitlikten mutasyon sorumlu idi. Eşeyli üremeden sonra genetik çeşitlilik (varyasyon) ve seleksiyon önem kazandı. Mutasyonlar yine de önemini korudu. Saygılar.
  24. Yaşam mücadelesi, canlı türlerinin daha gelişmiş varlıklara doğru gitmesini gerektirir.
  25. xlark tades, O sizin görüşünüzdür. Saygılar.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.