_ÖnCe_VaTaN_

çok güzel bir hayvan belgeseli bu kediler acayip şeyler doğrusu... http://hayvanstore.blogcu.com/

Koçgiri ve Dersim meselelerini tarihi belgelee dayanarak izaha çalışalım : Önce bilinmesi zaruri olan durum şudur:Bir milletin devleti olur.Devletin ANAYASA sı ve kanunları olur.O kanunları yürüten hükümeti olur.Kanunlar muvacehesinde sevk ve idare bir düzen içinde yürütülür.Tüm millet bireyleri o düzene kanunlar maddesince uymak zorundadırlar.Bu arada kanuna ve düzene uymayanlar suçludur suçu nispetinde cezalandırılır.Adı geçen yerlerden bazı kimseleri kanunlara uymazsa yahut isyan ederse onlara yürütme; hoş geldin,iyi ettin diyecek değildir. Ev bizim söz bizim ya Koçgiri ayaklanmasıyatıştırılmamalı mıydır ? İsyan edenlere kendi kardeslerinin kanını akıtanlara o günün hükümeti iyi ediyorsunuz devam edin mi demeliydi ? elbette durduracaklar.İsyanı bastırırken karşı gelenler zararsız hale getirilecektir.Eğer buna katliam derseniz isyan edenlerin yaptıkları katliam değilmidir ? Aynı isyan nerelerde ve kimler tarafından yapılmışsa aynı koçgiri ve dersim muamelesi görmüştür.ayrıcalık olmamıştır.Dersim ayaklanmasının bastırılması da ayrı muamele görmemiş sadece itaat altına girmeleri temin edilmiştir.Bizim koç uşağının baskınları köyleri şehirleri yakıp yıkmaları uzun zaman hoş görülmüştür en son Birlikte aynı kanunlara uygun yaşayalım anlamında bir islahat yapılmıştır Islahat sırasında iki taraftanda zaiyat verilmiştir bir taraftan vurulanlar olduğu kadar karşı taraftanda vurulanlar olmuştur.Neticede kan dökülmesine sebebiyet verenler yargılanmış cezaları verilmiştir.Kanun dışı idam edilen olmamıştır.Ona bakılırsa Menemen olayı da aynı şekilde bastırılmıştır kürt lafı düsman lafıdır yabancıların icat ettiği ayrılık oyunlarıdır.Biz yabancıların oyunları ile birbirimizi kardeşlikten atamayız Kürt-Türk birdir.

Vahdettin Hainmiydi ? Osmanlı Devletinin 36.padişahı olan Mehmet Sultan Vahdetindir.Bilindiği üzere Osmanlı padişahları peygamber vekilleri olduklarına inanılır ve bizde onlar gibi peygamber vekili olduklarına inanmıştık. Ancak peygamber vekilinin,biraz da asline benzemesi lazımdır. Eğer benzeseydi, biz,onu savunanlardan daha fazla eğilirdik. Yine biz Sultan Vahdetini onlardan çok severiz ki ilgilenmiş, adım adım neler yaptığını merakla izlemişiz. Aynı zamanda tarihler,siyaset ve ekonomik oyunlar dolayısıyla çok değişik ele alınır ve yazarların kendi açılarından yazdıklarından başka elden ele,dilden dile zıt iki görüşe kadar varır. Tarihleri zıt görüşler ile okuyup bir sultan hakkında “iyi” diyen yazıları ve dilleri de “kötü” diyen yazıları ve dilleri de iki zıt görüşlerin ne dediklerini iyi okuyup peşin hükme varmaksızın ortalama bir yargıyla değerlendikmek lazımdık ki, o zaman ve o şartlar karşısında bulunan o zatın idaresi ve kendisi için bir aydınlığa varabilsin. İttihat ve terakki (fırkası) cemiyetini kuran ve yönetenlerin kimler olduğu gizlenemez. 31 Mart hadisesini hiçbir Türk unutamaz.Bugün Hilton Otelinin altında 60 bin Türkoğlu Türk’ün kanı ve Ceseti bulunduğu gerçeği açısından bakarak,ondan sonraki sultanları aynı çizgiyle takip eden ittihat ve Terraki Cemiyetlerinin neler yaptığının belgeleri,Hatta tanık olan kişiler bulunmaktadır. Sultan Vahdettin’e Vatan haini dememizin başlıca beş temel sebebi vardık ki hepsinin temelinde yabancıya adepte olmak yatar. 1-Sultan Vahdettin Hz.leri İngiliz Mühipleri Cemiyetine neden kaydoldu ve girdi ? Müslüman Türk Cemiyeti kuramaz mıydı ? 2-Mondros Mütarekesini kendisine okudukları ve kabul etmesini istedikleri zaman ; “şartlar çok ağır ama,kabul edelim , İngiliz iltifatına nail oluruz “ cümlesini söylerken İngiliz iltifatı ona neden o kadar cazipti ? 3- Bacısının beyi olan Damat Ferit Paşa’yı iyi tanıyordu.Açıktan açığa vatan,millet aleyhine çalıştığını da pek ala biliyordu.Bile bile Damat Ferit Paşaya neden büyük selahiyetlerle işler yaptırdı ? Damat Ferit Paşa eline fırsat geçince milli mücadele aleyhine az mı çalıştı 4-Dürrüzade’ye fetva çıkarttırıp da İngiliz uçaklarıyla memleketin her tarafına yağmur gibi yağdırıp mücadele gücünü yarıya indiren kimdi ? 5-Sevr antlaşmasını Tevfik Paşaya imzalamayıp geri memlekete geldiğinde Tevfik Paşayı uzaklaştıran(25 Haziran 1920) Damat Ferit Paşayı iş başina getiren ve sonunda Sevr antlaşmasını imzalatmak için yollayan kimdi ? (10 Ağustos 1920 ) Bunlar için belgeye gerek yok.Okul Tarih kitaplarında bile vardır. Demek istiyoruz ki,hiçbir iddianın yer tutmadğıını kabul etsek…..İngilizlerle gemiye binip yine onlarla birlikte yurdunu neden terk etti ? İki düşman öldürseydi de kendi memleketinde ölseydi.Sevelim,İyidir diyelim.Hadi öyle kabul edelim.Neyine göre diyeceğiz ? Savaşa mı çıkmış,düşmanları mı oyuna getirmiş ? İngiliz hayranlığından başka ne yapmış da ona hain demeyelim ? www.vatansevdalilari.tr.cx

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE !

TÜRK-KÜRT BİRDİR Malazgirtteki beraberliğimizle bugün arasında tek fark ; ayrı dil konuşmak vardır. Biraz da törelerimizde ayrılık görülür fakat Dinimiz Kültürümüz duygu ve inancımız aynıdır. Dildeki ayrılığımız şöyledir : Anayurttan Anadoluya kadar hepimizin Farsça ve Türkçe iki lisanimiz vardı.Çoğumuz,kanunlara ve bir disiplin altında yaşamaya uygu göstermeyi seçtik. Şehirlerde ve Köylerde yaşarken hep Türkçe konuştuk,yetişen kuşak Türkçe bildi,Türkçe konuştu.Farsça Dilimiz zamanla kayboldu. Disipline giremeyenlerimiz,kenara çekildi.Hayvancılıkla uğraştı disipline girmek istemediği için Farsça konuştu.Farsçayı da pratikleştirince Farsça’dan ve Türkçe’den apayrı bir dil çıktı (Kürtçe) İngiliz,Fransız,Rus gibi bize düşman olup dost görünenler de; siz Kürt’sünüz,ayrı bir milletsiniz diye içimize misyonlar sokup aldattılar. Biz de onların sözüne kandık,Kürt’üz dedik, Laf mı bu ? Dilimiz,disipline girmemek için ayrı oldu.Törelerimiz de,yaşama şartlarımızn biçimini yansıtmış oldu.Malazgirt’ten buyana değişen dil,biraz da töredir.Tüm hayatımız hep birdir. Bu kadarcık ayrılık ise,disipline giremekten oldu. Ayrı dil konuşan kardeşlerin mizaçları,bunun somutluğudur. Kürt lafı düşman lafıdır. 1920'lerde İngiliz ve Fransızların icat ettiği ayrılık oyunlarıdır.Biz yabancıların laflarıyla birbirlerimizi kardeşlikten atamayız.Kürt lafı hainlerin uydurmasıdır Biz uyamayız.Türk-Kürt Birdir. www.vatansevdalilari.tr.cx

- Türk-Kürt Kardeştir TÜRK-KÜRT BİRDİR Malazgirtteki beraberliğimizle bugün arasında tek fark ; ayrı dil konuşmak vardır. Biraz da törelerimizde ayrılık görülür fakat Dinimiz Kültürümüz duygu ve inancımız aynıdır. Dildeki ayrılığımız şöyledir : Anayurttan Anadoluya kadar hepimizin Farsça ve Türkçe iki lisanimiz vardı.Çoğumuz,kanunlara ve bir disiplin altında yaşamaya uygu göstermeyi seçtik. Şehirlerde ve Köylerde yaşarken hep Türkçe konuştuk,yetişen kuşak Türkçe bildi,Türkçe konuştu.Farsça Dilimiz zamanla kayboldu. Disipline giremeyenlerimiz,kenara çekildi.Hayvancılıkla uğraştı disipline girmek istemediği için Farsça konuştu.Farsçayı da pratikleştirince Farsça’dan ve Türkçe’den apayrı bir dil çıktı (Kürtçe) İngiliz,Fransız,Rus gibi bize düşman olup dost görünenler de; siz Kürt’sünüz,ayrı bir milletsiniz diye içimize misyonlar sokup aldattılar. Biz de onların sözüne kandık,Kürt’üz dedik, Laf mı bu ? Dilimiz,disipline girmemek için ayrı oldu.Törelerimiz de,yaşama şartlarımızn biçimini yansıtmış oldu.Malazgirt’ten buyana değişen dil,biraz da töredir.Tüm hayatımız hep birdir. Bu kadarcık ayrılık ise,disipline giremekten oldu. Ayrı dil konuşan kardeşlerin mizaçları,bunun somutluğudur. Kürt lafı düşman lafıdır. 1920'lerde İngiliz ve Fransızların icat ettiği ayrılık oyunlarıdır.Biz yabancıların laflarıyla birbirlerimizi kardeşlikten atamayız.Kürt lafı hainlerin uydurmasıdır Biz uyamayız.Türk-Kürt Birdir. www.vatansevdalilari.tr.cx Türk Kimdir ? Biz Türkü etinden,kemiğinden ,fiziki tarafından değil ; ahlaki,seciyesi,karakteri ve maneviyatı bakımından ele alıyoruz. İnsanın fizik kısmını sevk ve idare eden nesiyse,esas alınacak nokta odur.Hiç kimse Türk kadar mert olamaz.Çünkü Türk’ün yaratılış ahlakı,mertlik temelinden kalkış yapar. Türk yapısını,derinliklerindeki yaratılışa göre izah ediyoruz.Samimiyetimize inanılması,inanılmaması gerçekleri örtemez.Bugün örtülse bile yarın gün ışığına çıkar.Her zaman gerçekler gizlenmemiştir. Bizim iddiamız tam ve doğrudur.Evet Türk müslümandır.Müslümanda Türktür. Ancak bizim dediğimiz Türk : kendi Türklüğü ile her yönünden iftihar edebilen Türk’ten bahsediyoruz.Türk kişisinin dini ancak İslam olur. Yani sağlam,katıksız Türk’ün,Müslümandan başka olamayacağı kesindir.Bizim dediğimiz Müslüman ise sağlamca Türk olabilir,başka olamaz anlamını iddia ediyoruz. Bizim ırk kavramlarımız,fizik yapıya dayanmaz.Ahlak,karakter,seciye temellerine dayanır. Altın var ki 24 ayar.Altın da var ki 8 ayar. İkisine de altın deniyor.Arada çok katkı farkı var ve bu katkılar ayarla tespit ediliyor.Altın diye alıp satıldığı halde,ayar düşüklüğü ile birlikte,fiyatları da düşük muamele görüyor. İşte bizim Türk Müslümandır,Müslüman Türktür. İddiamız,katıksız ve yüksek karekter bakımındandır. Eğer,soy konusundan kırmızı kan madde hareket,fizik konularından bakarsak,her ırk ve soydan Müslüman olanlar vardır. Evet,muhtelif soy ve ırklardan İslami kabul edenlere de iyi bakarsak,tam katkısız Müslüman olanların kalite ve karakterlerini iyi izlediğimizde,soyunun ve ırkının varlığından eser kalmadığı,tam bir Türk karakterine girmiş olduğu görürüz. Bu; derinin siyahlığı,beyazlığı değil,kanının alyuvarlığı,akyuvarlığı,kafatasının biçimi,gözünün şekli vs.değil ahlak seciye ve karakter meselesi ve Kan değil Kanı meselesidir. Kendi Türklüğünün cevherini,zekasının gücünü,cefakarlığını,tuttuğunu koparacağını bir tarafa itip de,doğuya batıya özenenin yedi sülalesi Türk olsa ne yazar ki ? Hristyana özenen “onlar bizden iyidir”kanaatine varan,yedi kuşaktan beri Müslüman olsa neye yarar ki ? ”Ben Türküm,dinim islamdır” deyip,kendi aklı,fikri ile kendi yurdunu,milletini,kendi adaleti ve kendi zeka gücüyle idare etmeyi gaye edinmeyip,batıdan doğudan örnek alıp yabancıya uymayı kendine reva görenin Türklüğü de Müslümanlığı da söz konusu değil,hatta varlığından bile söz etmek için belirti bulamıyoruz.Fikrimiz ve iddiamız,kendisini ispat etmek zorunu duyanlar içindir;uydular için değil !.. ABDUL KADİR DURU ÖRGÜNÖZ FİKİR SİSTEMİ