Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KesKiNkAleM

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    995
  • Katılım

  • Son Ziyaret

KesKiNkAleM tarafından postalanan herşey

  1. herkese mutlu bir bayram ve güzel bir yıl dileyerek siz değerli arkadaşlarıma çiçeğimi armağan ediyorum
  2. sardunyam, sedelina, yumote, frozen, gloria diğer üyeleride seviyorum ama onların yeri ayrı
  3. işler be arkadaşım bayram desem ne dersin
  4. Bütün Media ailesinin Mübarek Kurban Bayramı kutlu olsun kurban kesenlerin hayrı kabul olsun
  5. Dünya benum sanırdım meğersem yanılmışım Felek gözün körolsun ne kadar geç kalmışım En dereye dereye dere belune gelsun Benden başka seversen iki gözün kör olsun Ha bu akan dereler hep gözümün yaşidur Sevup da alamamak ölümün gardeşidur Mektup yazdım karadan dağlar kalksun aradan Kavuşmaya çare yok kavuştursun yaradan Duman geldi da çokti oy dağlarum dağlarum Siz orada oturun ben burada ağlarum Başundaki puşinun dali var çiçeği yok Benum deli gonlümun senden geçeceği yok Yayladan ki yurudum hava güneşli idi Arkama bakamadum gözlerum yaşli idi Oy duman kara duman çiksana yollarumdan Düştum yolun altina tutsana kollarumdan Bi k'arak'uş ağlayi taş vurmiş kanadına Ağlama k'ara k'uşum düşmanun inadına Oy Fadime'm Fadime'm ne da güzel adun var Eskiden sevdan idi şimdi baldan tadun var Etekluğun altina pantol geyiliyi mi Yaktun ha beni yavrum adam yakiliyi mi?
  6. sardunya sonunda annane olmuş hadi hayırlı olsun annane sardunya
  7. nisa suresinde verdiğin ayet müşriklerin Hz. Muhammed'e ve ona inananlara yapmış oldukları kötü muamele ve düşmanca davranışlara istinaden gelmiştir. O ana kadar Hz. Muhammed kendisine indirileni (Kuranı) beyan ediyor ve şimdiki deyimle düşünce özgürlüğü çerçevesinde bilgiyi paylaşıyordu. Ancak inanmayanlar hoşgörü ve tahammül gösteremediler müslümanlara saldırdılar peki siz bunları gözardı mı ediyorsunuz? Sizlere de düşünce ve inançlarınızdan ötürü saldırıda bulunulsa eliniz kolunuz bağlı oturur musunuz? Allah Müslümanlara kendilerini savunmaları için yetki vermiştir. Tevbe suresindeki ayette de bir savaş ortamından sözediliyor, haram aylarda savaşmak müslümanlara yasaklanmıştır. Bu zaman çıktığında "savaş hakları/savaş şartları" çerçevesinde bir galibiyet duellosu yapılmıştır. İşte size ağır gelen bunları kabullenmektir. Bütün şartları yok sayıyor, Kuran'ı çarpıtmaya ve dini karalamaya çalışıyorsunuz. Bütün savaşlarda olan İslam yayılırkende olmuştur. Eğer o ayette geçenler ezeli olsaydı ve savaş dışında da geçerli olsaydı bugün inkarcılar böyle rahat olamazlardı. Ancak düşünce özgürlüğü İslam'da vardır. Savaş dışında insan öldürmek dinimizim haram kıldığı ve büyük günah saydığı bir eylemdir. Kabul etsenizde etmesenizde.
  8. KesKiNkAleM

    SADDAM ASILABİLİRMİ ?

    Saddamı asılacak adamsa, Buhs'u ne yapmalı? Saddam sonuçta bir devlet adamı ve abd'nin emriyle hareket ediyordu peki ne oldu da abd Saddam'ı devirdi? Kuveyt'i işgalinden sonra Abd Saddamı Amerika'nın gelecekteki çıkarları için bir tehdid görmüştür. Irak karmaşık bir problem etnik ayrılıklardan gelen sorunları var. Ve Irak halkı hem Saddam'dan hem Abd'den çok çekti. Ancak ne yazık ki bugün Saddam yönetimini arar durumdalar. Irak'ta gelinen nokta vahimdir abd girdiği çukurdan çıkamıyor eline yüzüne bulaşmış olduğu bir işgal var. Saddam'ı asmak hiç bir şeyi çözmeyeceği gibi Irak'taki karışıklığı daha da arttıracaktır.
  9. Kendimiz olsak bile, ne kadarımız görünüyor bilmiyoruz karşıyakadan. Bazende karşıdan bakmalı insan kendisine. içimdeki ben ne mi diyor bana? ne demiyor ki?
  10. Gitmiştim.. Saçımdan tırnaklarıma kadar boylu boyunca bir gidiştim... Durakta beklemekle otobüse binmek arasındaki çırpınışları kaplıyordu aklım.. Aklım öyle sevimsizdir ki böyle zamanlarda, bulutlarla yerkabuğu arasında sıkışır kalırım.. Doyumsuz bir yolculuk şoku ardı ardına gözlerime saplanır..İki adımda bir kavşak serilir önüme. Karasızlık buhranı sonra... Her acının yürüdüğü söylence bir yol vardır.İşte kavşakları hep acıya ayarlanan gidişlerim bu söylenceye aldanır... Kandili kısık bir aydınlıkta zamanın geç kalmışlığında yolları birbirine düğümlerim... Günü ikiye böler acının kılıcı yüzüne yakışan rengi seçer, geceyi giyinir acının kanayan yarıklarından küçük adımlar geçer... Resmi sevinç, içi ezinç başlangıçla gözüm görmeye başlar. Dilim tatlanır, ceplerimde kıvranır ellerim.. Oysa yürek yeniktir hala.Bunu artık kim değiştirebilir. İnsan görebilirse erdiğini soğuk sokaklara sokulma vakti gelmiştir. Alnımdan su eksildiğinde, acıların kayaları küflendiğinde aynalara suretimin sığmadığı zamanlarda gözüme dokunacak bir göz olmadığında sırası gelmiştir çantayı sırtlamanın. o günden sonra bütün kent sokaklarında asit yağmurlarında tek başıma yürürüm. Yüzüm keskin bir mehtapta küskün bir kedi kadar kimsesiz, yüzüm kapalı tüller kadar sessiz... Az evvel bütün ıışıkların ardına baktım yoktun!! Bu kentte senin lisanını konuşuyorum aşk boyu.. Lisanım var inanıyorum öyleyse bu gözümü alan sessizlik neden? Bu sağır özlemin failini göster bana.. Her gün yüreğimi ipe götüren bir cellatı arıyorum.. Gözlerimi gösteriyorum kalabalığa gören yok mu? Peki tanıyan celladı mı? Bir yol daha uzadı önüme, kıyısında sıra sıra meşe kolyesi.. Her meşenin gövdesine bir kelime yazıp geçmşim o yoldan..S enden başka kim başarabilirdi ağaçlardan cümle kurmayı...Ve beklediğim oldu ağaçların yolun sonu denize çıktığı..Ben seni denizsizken bilirim... Gözlerindeki son damla maviyi ellerinle saklardın her seferinde.. Daha engelleri aramızdan söküp karşımıza almadan gittin... Deniz sıçradı üzerine, tuza, yakamoza aldanıp gittin!!! Ne zaman rüzgar saçılsa bir kadıın saçlarına, benim bungun ellerim ağlıyor şimdi.. Gel ben ölmekteyim... Caddelerde adımlarım boğuluyor, gözlerindeki surları katlime örüp durma!! Rengi kokuşmuş yazlara mezarımı kazma!! Naçar oturup ağladığım, güldüğüm çay bahçelerinde denizden donuk gözlü balıklar bakıyor bana.. Vapurların bir bir sana seferi yok.. Gözlerimdeki kayıp ilanlarına aldıran da.. İç bükey bir acıyla geldiğim kentte enkaz oldum.. Bana ayrılan kül bulutlarını soğuruyorum şimdi.. Kanat ve el gibi tutabilir mi bir başka eli ey deniz? Bugün varlığımın infazına hükmettim.. Durgun bir denizle yanan bir kentin arasında kaldım.. Yamacıma yanaşan şu gemi son kavşağım olsun. İsimsiz olsun.. Eylüle açılıyor dalgalar.. Ah kalbim üzerine çullanacak yine sonbahar.. Sulara sok kanlı saçlarını.. El salla tren istasyonuna, kıyıdaki cam kırıklarını damıt.. Olsa olsa bir sevgiden düşmüştür bu acı.. Peki neden ben oldum bu acının sarnıcı?
  11. Eğitim önemli gerçekten çok önemli ancak böyle meselelerde eğitim insanı insan yapmıyor. Eğitimliside bunu yapıyorsa eğitimsizi ne yapmaz diye düşünüyor insan. Çocuk ******* yapanların, izleyenlerin, bunları filme çekenlerin nasıl eğitileceğini bilmiyorum. Ancak tek bildiğim şey cezaların yetersizliğidir bunları yapanların yanına kalıyor. 3/5 yılla kurtarıyorlar o zamanda biz çıldırıyoruz. Küçücük masum çocukların üzerinden sapık eğilimlerini tatmin etmeye çalışmak bir hastalıktır. Caydırıcı cezalar verilmedikçe de önüne geçilemeyeceğini düşünüyorum.
  12. KesKiNkAleM

    orhan pamuk

    Orhan Pamuk Türkiye'ye geldi kimse ilgilenmedi. Kendisi de geçtiğimiz günlerde ne demişti, beni dünya tanıdı ve sevdi artık ülkemde de sevilmek istiyorum. Artık çok geç Orhan Pamuk. Onu ülkenin adını karalamadan önce düşünmeliydin. Ancak senden iyi oyuncu olur bence sen film çevir bu şekilde Oscar'da alırsın.
  13. Adam ve hayattaki tek arkadaşı olan köpeği bir kazada birlikte ölmüşlerdi. Gökyüzüne çıktıktan sonra bembeyaz bulutların arasında dolaşmaya başladılar. Adam çok susamıştı. Biraz su bulabilmek ümidiyle yürümeye devam ederken, birden kendilerini muhteşem bir manzaranın karşısında buldular. Rengarenk çiçeklerle süslü bir bahçe, altından yapılmış bir bahçe kapısı, ve onları karşılayan beyazlar içinde bir kadın. Adam köpeğiyle birlikte kadına yaklaştı ve sordu: "Affedersiniz burası neresi?" Kadın ona gülümsedi: "Burası Cennet, efendim" Adam bunun üzerine sevinçle "Harika !" dedi "Peki bana biraz su verebilir misiniz? gerçekten çok susadım".... Kadın cevap verdi: "Tabi efendim, içeri girin... içeride dilediğiniz kadar su bulabilirsiniz....." Böylece adam köpeğine döndü; "Hadi oğlum içeri giriyoruz" diyerek kapıya yürüdü. Ama kadın onu birden durdurdu: "Üzgünüm efendim, köpeğiniz sizinle gelemez. Hayvanları içeri almıyoruz..." Bunun üzerine adam bir an durdu.. düşündü.. ve geri dönüp köpeğiyle birlikte geldikleri yolun tam ters yönünde yürümeye koyuldular. Bir süre geçtikten sonra kendilerini bu kez tozlu çamurlu bir yolda buldular, ve yolun sonunda karşılarına çiftlik girişini andıran bir kapıyla yırtık pırtık elbiseli bir dede çıktı. Adam sordu: "Affedersiniz.... bana biraz su verebilir misiniz?" Dede "İçeri gel" dedi.. "kapıdan girdikten sonra sağ tarafta bir çeşme var." Adam sordu: "Peki arkadaşım da benimle gelip oradan içebilir mi?" Dede " Tabii."dedi. "çeşmenin yanında köpeğinin de su içebileceği bir kase bulacaksın..." Bunun üzerine adam kapıdan girdi. Biraz yürüdükten sonra sağ tarafta çeşmeyi buldu. Adam çeşmeden köpek de oracıktaki kaseden doya doya içerek susuzluklarını giderdiler. Derken adam geri giderek girişte bekleyen dedeye sordu: "Su için çok teşekkür ederim. Peki burası neresi?" Dede "Burası cennet" dedi. Bunu duyan adam şaşırdı: "Ama nasıl olur? az önce burası gibi kırık dökük olmayan muhteşem bir yere gittik ve orasının da Cennet olduğunu söylediler." Dede "şu rengarenk çiçeklerle süslü altın kapılı yer mi?" dedi... "Ama orası Cehennem.."Adam iyice şaşırmıştı: "Peki ama orası sizin adınızı kullanarak insanları kandırıyor diye hiç kızmıyor musunuz?" Dede gülümsedi: "Kızmıyoruz, çünkü onlar kendi çıkarı için en iyi arkadaşını yarı yolda bırakanları Cennet'ten uzak tutuyorlar." Dostlarınızı Yarı Yolda Bırakmayın. Bir dostun üzüntüsüne herkes sempati duyabilir, bu çok kolaydır. Bir dostun başarısına sempati duyabilmek ise çok sağlam bir karakter gerektirir.
  14. çok teşekkür ederim sayın frozen çok nasiksiniz. sardunyam ile olan benzerliğiniz ise gerçekten çok hoş yoksa siz kardeşmisiniz. şaka bir yana fikirleri birbirine benzeyenlerin karakterlerinin benzemesi çok doğal kimin neden hoşlandığı ve neyi savunduğudur birazda karakteri.
  15. sevgili dostum evlat sevgisinden bihaber oldukları gibi bence potansiyel tecavüzcüdürler. böyle bir yasaya karşı çıkan bu suçu işlemeye meyillidir. selametle
  16. Yaratıcısı yarattıklarını tanıyor da ondan. kendi aklının en üstün akıl olduğunu sanan ve ardından çeşitli iddalarla inanca saldıranların aynı metodu izleyeceklerini gönderildiği 1400 küsür yıl önceden bildirmiş. insanın genel tabiatını bilirmisin gecekuşu. insan bir meseleye karşı çıkarsa ve onu toplumun gözünde değersiz kılma amacıyla alaycı, basit ve genelde aynı terimlerle saldırır. yani bu tavır evrenseldir insanların çoğunluğu onaylamadıkları konulara masal gibi der. yani tamamen psikolojik. Kuran insan psikolojisini nasılda iyi biliyor değilmi? insan eliyle yapılmış anayasaların İlahi yasalarla karşılaştırılmasını yaparak olayı ne kadar yüzeysel aldıladığınız görülüyor. insan anayasal maddeleri düzenlerken ihtiyaçlara göre belirler. avrupada ve dünyada insanların çok garip yasaları olduğu biliniyor. bakın size komik yasalardan örnekler vereyim. tamamen insan ürünü... Arabasının altında birinin bulunduğunu gören sürücünün otomobilini çalıştırması yasaktır. (Danimarka) Otomobilinin karşısına at arabası çıkan sürücü, otosunukenara çekmek zorundadır. (Danimarka) Demiryolunda öpüşmek yasaktır. (Fransa) Domuzlara Napolyon isminin verilmesi yasaktır.(Fransa) Yağmur yağarken çimler sulanamaz. (Kanada) Koleje gitmek için entelektüel biri olmak zorundasınız.(Çin) Kapılar ve pencereler pembe renkte olmak zorundadır.(Kanada-Kanata) Ağaca tırmanmak yasaktır. (Kanada-Oshawa) Bank Streette pazar günleri dondurma yemek yasaktır.(Kanada-Ottowa) Yong Caddesinde ölü atları pazar günü sürüklemekyasaklanmıştır. (Kanada-Toronto) Kadınların toplu taşım araçlarında çikolata yemesiyasaktır. (İngiltere) Tropikal balık satıcıları hariç Kadınların halka açıkyerde üstsüz gezmesi yasaktır. (İngiltere-Liverpool) Etek giyen erkekler tutuklanır. (İtalya) Pazar günleri balık avlamak yasaktır. (İskoçya) İnek sahiplerinin sarhoş olması yasaktır. (İskoçya) Kapınızı çalıp sizden klozetinizi isteyen birini içerialmak zorundasınız. (İskoçya) Pazar günü çamaşır asmak yasaktır. (İsviçre) Çocukların sigara satın alması yasak, içmesi serbesttir.(Avustralya) Patikada sağ elinin üzerinde amuda kalkarak yürümekyasaktır. (Avustralya) Pazar günleri pembe pantolon giymek yasaktır.(Avustralya-Victoria) Araba kullandığınız zaman gömlek giymek zorundasınız.(Tayland) İç çamaşırsız gezmek yasaktır. (Tayland) Metroda sakız çiğneyen tutuklanır. (Singapur) Kuaförde saç kurutucusunun altında uyuyan kadın ve salonsahibi para cezasına çarptırılır. (ABD-Florida) Hollywood Bulvarında 2 binden fazla koyun varsa arabakullanmak yasaktır. (ABD-Hollywood) Sanık sandalyesinde ağlamak yasaktır. (ABD-Los Angeles) U dönüşü yapmak yasaktır. (ABD-Teksas) Evde içki içmek yasaktır. (ABD-Indiana) Birisinin arkasından konuşmak ve dedikodu yapmakillegaldir. (ABD-Indiana) Berberlerin çocukların kulağını kesmesi yasaktır.(ABD-Indiana) Polisler, ikaz etmek amacıyla köpekleri ısırabilir.(ABD-Ohio) Birine yılan atmak yasaktır. (ABD-Ohio) Eşeklerin banyo küvetinde uyuması yasaktır.(ABD-Arizona) Çorbayı höpürdeterek içmek yasaktır. (ABD-New Jersey) Ayakkabıyla uyumak yasaktır. (ABD-Oklahoma) Lolipop yemek yasaktır. (ABD-Washington) Buzdolabının kapısı açıkken önünde uyumakyasaklanmıştır. (ABD-Pennsylvania) Banyoda şarkı söylemek yasaktır. (ABD-Pennsylvania) Ana caddede traş olmak yasaktır. (ABD-Mississippi)
  17. Değer mi hiç? Boş yere küsme düşlerine İnan, O’nun da yanına kalmaz Bırak gitsin üzülme... Hayat sevenlerin yanındadır, Unutma, Gülümse kaderine Yak bütün fotoğrafları, O’na ait bütün eşyaları, Bu gece ümitlerini al koynuna Gün doğmadan unut insafsızı! Kader buluşturdu Kader ayırdı O aşka inanmadı Sil gözyaşlarını Sakın ağlama O kalbinle oynadı Hayat sevenleri korur Ateşe atmaz Gülüm, Sana kıyamadı Yak bütün fotoğrafları, O’na ait bütün eşyaları, Bu gece ümitlerini al koynuna Gün doğamdan unut insafsızı!
  18. Yağmurdum, kar oldum, doluya döndüm. Çınardım, kurudum çalıya döndüm. Kendini kandıran akıllar görüp Ben canı gönülden deliye döndüm. Ne ömürler sürdüm günler içinde, Ne saraylar kurdum canlar içinde, Her menzili gezdim, yönler içinde, Hünkar Hacı Bektaş Veli’ye döndüm! Bildim yaradana vardı niyazım Yedi kat göklerden döndü avazım Nerde Kiziroğlu? Hani Ayvazım? Köroğlunu bekler, Bolu’ya döndüm. Ne ömürler sürdüm günler içinde, Ne saraylar kurdum canlar içinde, Her menzili gezdim, yönler içinde, Hünkar Hacı Bektaş Veli’ye döndüm
  19. arkadaşım Hz. Muhammedin gerçek peygamber olduğuna inanman için ne gerekiyor hangi soruna cevap bulamadığın için kabul etmiyorsun. bill gates, ve windovs bağlantısı ise espirili bir yaklaşım, windovsu yapması onun sana mesaj gönderdiği anlamına geliyor mu? ben sana desem ki windovs kendiliğinden ortaya çıkmış bir programdır bir yaratıcısı yoktur bill gates te tesadüfen bunu bulmuştur ve patentini almıştır. buna inanır mısın? teknik terimleri öğrenmiş olmak demek doğru olanı söylemek demek midir?
  20. kanaltürk, habertürk, ntv, kanalb beğendiğim haber kanalları, discovery, national geographic beğendiğim belgesel kanalları
  21. Sayın bilimselci maddeci bir insandan da farklı bir yaklaşım düşünülemezdi doğrusu beni şaşırtmadınız. Size çocuklar gibi derken saflık ve temizlikten bahsetmedim sadece çocuğun bilinci somut olanı kavramaya yeter, oysa bilim dahi pratiğe dönüşümünden önce soyut olarak düşünülen, tasarlanan, hayal edilen bir şeydir. Bilimci bir insansınız deneylere geçmeden önce bilimadamlarının bunu beyinlerinde tasarladıklarını ve sonra teste tabi tuttuklarını kabul etmelisiniz. Felsefede aşkların en büyüğü ilahi olana duyulandır ve özünde herneye aşk duyarsanız duyun bu ilahi Yaratıcıya duyulan aşkın yansımasıdır. Kendinden geçme olarak bahsedilen şeyde, deli olmak, aklını yitirmek, hayalperest olmak değildir (bilakis hayal kurmak kötü birşey de değildir) kendinden geçmek demek, Allah'ı düşünürken yarattığında O'nun tecelli ettiğini görmek, buna hayranlık duymak, herşeyi anlamaya çalışırken, kendisinin deryada bir damla olduğunu farketmek, ve Yüce Yaratıcı'nın önünde secde etmekdir. (sevgisisi, saygısını, hayranlığını belirtmek) Yüce Mevlana derki "O ki, ancak bilinir, söylenemez" neden bilirmisin, benim düşüm, sana tesir etmez, senin düşün bana tesir etmez, ne yaşarsan yaşa onu ancak sen bilirsin. senin yaşadığını ve hissettiğini bir başkasının senin gibi bilmesi mümkün değildir. Allah'ı arıyorsan bu arayışta samimi isen O sana kendini buldurur o ki bulamıyorsun o vakit yine hatayı kendinde ara. Bu yol çetin bir yoldur. Bu yola girmek için bazı şartlar vardır; mütevazi olmak, edep sahibi olmak, bütün varlığı sevmek.
  22. Dünya İnsan Hakları gününüz kutlu olsun bütün insanların özgürce, demokrasi ile, barış içerisinde, kardeşçe yaşaması ve kimsenin haklarının gasp edilmemesi dileğiyle bu çiçek ve şiir hepinize armağandır. YAŞAMAYA DAİR Yaşamak şakaya gelmez Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın Bir sincap gibi mesela Yani yaşamın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden Yani bütün işin gücün yaşamak olacak Yaşamayı ciddiye alacaksın Yani o derece , öylesine ki Mesela , kolların bağlı arkandan , sırtın duvarda Yahut kocaman gözlüklerin Beyaz gömleğinle bir laboratuarda İnsanlar için ölebileceksin Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken Hem de en güzel , en gerçek şeyin Yaşamak olduğunu bildiğin halde Yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı Yetmişinde bile , mesela , zeytin dikeceksin Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil Ölmekten korktuğun halde , yok oluşa inanmadığın için Yaşamak yani ağır bastığından Nazım Hikmet
  23. doğru valla ne demeli kadınlar kızacak ama Pakize Suda çok demokratik ve çok objektif bir kadın.
  24. Sayın bilimselci, kendimizden geçmek ne demektir onu bile tam manasıyla anlamıyorsunuz, Aşk nedir bilirmisiniz. Aşkı bilmeyene kendinden geçmeyi anlatmanın mümkünü yoktur, o bilgi bir şarab gibidir içtikçe kendinizden geçersiniz ama geçerken bilinciniz yerindedir, sadece daha içsel görür, daha içsel algılarsınız. ama siz maddecilerin bunu yapabilmesinin imkansız olduğunu biliyorum. siz dokunmalı, görmeli, tatmalısınız, çocuklar gibi ancak somutla ilgilenir somutu anlarsınız, soyut, içsel, derinliği olan, felsefik düşünceden uzaksınız. yazılarınızı uzun zamandır okuyorum, çok yüzeysel, çok hafif geliyor bana yazılarınız. Ancak insan olarak saygı duyduğum ve iyiniyetli bulduğum birisiniz. selametle
  25. En tehlikeli yalan diye bişey yoktur, yalan başlı başına hangi türlü olursa olsun, tehlikeli ve kötüdür. Ama doğrunun üzerini örtmek olayları farklı göstermeye çalışmak kendi egolarınız için doğruları yalanlamak çok vahimdir. İpek arkadaşımızın da söylediği gibi, bilgisayarı insan beyninin yaptığı doğrudur. Ama en gelişmiş bilgisayar bile insanın beyninin yaptığını yapamaz, görme, duyma, anlama, konuşma, yürüme, koşma, düşünme, sevme, nefret, öldürmek, bağışlamak... vb meselelerin hepsini aynı anda kontrol edebilen bir bilgisayar gelişmemiştir. Ha olurda ilerde bunları yapan bir bilgisayarda geliştirilebilir buda insanlık için büyük bir adım olur, ve gurur vericidir yalnız yinede o bilgisayarı üreten beynin ondan daha gelişmiş ve özellikli olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. Şimdi bu durumda hiç bir bilgisayarın parçalarının kendi kendine üstelik doğru şekilde yerleştirildiğini iddia edemezsiniz o bilgisayarı birinin planlaması, parçalarının bir araya getirmesi, programlaması ve çalıştırması gerekir. Peki bilgisayarı yaratan beynin bir Yaratıcısı olmadığını söylemek çok mu akıllıca. Hem bilgisayarı öv, hem bilgisayarı yaratan insan beynini öv, hem insanı Yaratan'ı anlama ve yok say. Bu ne kadar zekice oluyor? katakuta, buradan ilan etmekle olmaz sen bir tv kanalına çık, Ajdarla beraber oda Türkiye'nin pop starı olduğunu iddia ediyor, sende peygamberliğini iddia et belki bir iki müridinde olur. Ajdar ve Katakuta iyi bir ikili olursunuz.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.