Shatin
-
İçerik Sayısı
434 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf Kritikleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm Kritikleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
İletiler gönderen: Shatin
-
-
Bu kadarda olmaz..
Arkadaşlar dikkatli okuyun, bu deneyde duanın kabulü ölçülmemiş..
Burada yapılan tek şey deneklerin psikolojik durumlarının metebolizmaya ne kadar yansıdığının ölçümüdür..
Dikkat ederserniz, birinci grup hastalara kendileri için dua edildiği telkin edilmiş..
Diğer hastalara ise bu telkinde bulunulmamış..
Konuyu açan arkadaşımız, alıntıladığı yazıyı okursa kendiside bunu görecektir..
Saygılar..
Çok güzel söylemişsin. fikrine sağlık.
Tıpkı bir insana her dakika yüzün solgun görünüyor dedidiğinde akşama kendini yatakta bulması gibi bir olay bu. inançlı birine senin için dua ediliyor dersen psikolojik olarak rahatlayacaktır bu insan ve bu psikolojisindeki olumlu gelişme hastalığına da yansıyacaktır mutlak.
Bunun örnekleri dünya üzerinde çok fazla.
Dua kabul olmuş olmamış mevzusu değil yani yazıda yazılan. xlark tades'in de dediği gibi olumlu psikolojinin metabolizma üzerindeki etkisi olur olsa olsa
-
Merhaba beyler !
Bir tek soru var :
kaç öldürdü dinlere için, tanri adı için ? Milyon ve milyon ve milyon, deme ?
kaç öldürdü ateizm için ? 0 deme ?.............................................................
End of story.
arkadaşa ek olarak ben de şunları söylemek istiyorum
Milliyetçilik uğruna, vatan uğruna kaç kişi öldürüldü? milyon, milyon ve milyon dimi?
ateizm için kaç kişi öldürüldü? hiç dimi ?
ilk paragraftaki yazı için arkadaşa teşekkür edenler olmuş
sanırım bir teşekkür de ben alırım.
saygılar,
-
Arkadaşlar tebrikler için herkese teşekkür ederim ama bu güzel fikir birce nin aklına geldi uygulamak da bana düştü
ben buradan asıl fikir ablası birceye teşekkür etmek istiyorum bana yöneltilen bütün tebrikleri de ona iletiyorum.
Bu arada ben banlı görünüyorum akşam akşam giremiyorum chata
neyse sevgililer gününde sevglim yok yanımda chat de olmasın
belki buraya gelir birileri de laflarım
-
-
aaşam sen nasıl geldiğin gibi gittiysen o da geldiği gibi gider herhalde
bilemiyorum artıkın şuan patron yok rahat rahat konuşuyorum ama aşam soracağım ben sana
-
Akşamdan beri kayıp bilemiyorum artık niye
-
ahan da açtım
-
Hayatı en iyi yaşantımız/yaşadıklarımız/yaşattıklarımız anlatır bence.
Ne yaşıyorsam ne yaşatıyorsam hayat benim için budur senin için de senin yaşayıp yaşattıklarındır.
Bana göre ne ölüm ne bir bakış ne bir söz ne bir çiçek ne bir böcek ne de başka birşey. Yalnızca yaşanılan ve yaşattırılan anlatır.
-
ne dediğini anlamasamda ritim çok hoş
teşekkürler
-
yaw bu adama gerçekten araba çarptı mı acaba ?
-
bu herifin bu kadar çok dönmekten beyni sulanmıştır artık ya
-
-
bi ara bizim acunun da böyle bi videosunu yayınlamak lazım
onun da gitmediği yer kalmadı bir türk olarak o da imzasını atmış olur
-
yok bence inanması gayet kolay çünkü her biri ayrı telden çalıyor.
eğitmenleri her kim ya da kimlerse bu işi becerememişler
-
süper ötesi şeyler ya
ben bir ara güzel bi video izlemiştim öyle
kedi yatağın üzerinde uzanıyor ev sahibi banyodan çıkıyor kediyi korkutuyor kedi can havliyle bir fırlıyor soloğu bir mt. ötedeki duvarda alıyor
-
çocuk kırmış
-
harbi adminsin yani abicim
valla sabahın beş buçuğu gülme krizine girdim
-
aşmış millet ya
-
ilk okuduğum kitaplardan biri "Küçük Deniz Kızı"dır belki de ilkidir
ama hala yarım yamalak da olsa onun dünyasını hatırlarım ve o zamanlar ne kadar özendiğim aklıma gelir çocukluk işte.Şu güne kadar okuyup da beni en fazla kitap okumaya yönelten kitap -yazarının tam olarak adını hatırlayamadığım, ama alman bir yazardı- "İnsanın Anlam Arayışı" olmuştur.
Kitabın konusu Alman nazi kamplarında hayatını geçiren bir adamın daha sonra oradan sağ çıkıp öyküsünü anlatmasıdır. Ama oradaki psikolojiyi ve yaşam mücadelesini öyle bir kurgulamış ki gerçekten sanki orada bulunmuş hissi verdi bana. Gerçekten ürperticiydi.
İlham Öyküleri------Murat Çiftkaya
Sevgi Öyküleri------Selim Gündüzalp, İsmail Örgen
İçimizdeki Şeytan--Tolstoy
Nietzsche Ağladığında--Yazarını hatırlamıyorum.
En Uzun Gece-------Ahmet Altan
Okumayı her seferinde yarım bırakıp tekrar başladığım "Böyle Buyurdu Zerdüşt" (Friedrich Nietzsche)
Dün başladığım Yatak odası Diyalogları -ki herkese tavsiye ederim.
Bir kitap okurken hiç bukadar yüksek sesle gülmemiştim.
Hemen her paragrafta gülmeme engel olamıyorum şiddetle tavsiye ederim arkadaşlara.
Bir karı koca arasında geçen diyalogları karşılıklı konuşma şeklinde kitapta buluyorsunuz. Bunların birisi tipik bir Türk erkeği birisi tipik bir Türk kadını ve bunların sentezinde ortaya çok güzel bir atışmalarla dolu kitap çıkmış.
-
oraları anladım da en son bir çizim yapıyor ya
sonra bazı kesişmeler yapıyor onları neye göre ve nerden nereye çizeceğine nasıl karar veriyor?
benim sorum o
adam güzel çarptı altına bi çizgi koydu çarptı nokta koydu falan tamam da sonra da bi grafik çiziyor ama o çizdiği eğrileri neye göre belirliyor? orada matematikte kullanılan bir teknik mi var yoksa adam kafasına göre mi çiziyor?
eğer kafasına göre çiziyorsa önce sonucu bulmuş olup sonra ona göre çizgi çekebilir de bana göre o yüzden soruyorum.
-
güzel bir çalışma olmuş.
sanırım bazı araştırmaları animasyon haline getirmişler. zaten en sonunda da animasyon u yapan kişinin adı falan yazıyor.
gerçi orada geçen şeylerin isimlerini de ufak bir şekilde yazsalarmış güzel ve öğretici olurmuş
ama yinede hoş bir çalışma olmuş
-
insanlarda neden HY takıntısı var ve bir insana neden ismi varken acayip bir şekilde hy denir? valla benim aklıma bu iki harfi yan yana görünce hep thy gibi okumak geliyor
kendi kanımca şunu söylemek isterim ki HY takma kimlikli bu şahsiyetin sitelerindeki çoğu yazılar alıntı. Buradan da bu tür konularda çok fazla bilgisi olmadığı fikri çıkabilir. Ama bence bir fikri eleştirirken kimin söylediğine değil ne söylediğine bakmak gerekir. HY isimli şahıs 2x2=4 demiş Albert Aienstien dese bile vay efendim harun yahyanın yalanlarından biri daha diyebilecek insan kitlesi oluşmuş görüyorum.
LÜTFEN HY SEMPATİZANI OLDUĞUM DÜŞÜNÜLMESİN.
bunu büyük harflerle söylüyorum çünkü yine yazının ne demek istediğini anlamadan HY ismi geçiyor diye hemen öyle düşünülecektir.
Ben de xlark tades arkadaşın dediğine katılıyorum. isteyen istediği yerden alıntı yapabilir. alıntı yapılan fikri kimin söylediği değil alıntıdaki konunun doğruluğu, yanlışlığı, ispatlanabilirliği, geçerliliği tartışılmalıdır.
saygılar,
konu dışı olduğu için de özür dilerim.
-
Saygıdeğer arkadaşlar ben bu konu başlığını "İşte tanrının varlığına bir delil" diye açmadım. Eğer tanrının varlığını ispat ediyor ya da etmiyor şeklinde bir içeriğe sahip olsaydı öyle açardım. Ama benim sorduğum şeyler milyarlarca insanda farklılık gösteren bu ayrıntıların bilimsel izahı hakkındaki görüşleri almaktı. Ben hiçbir zaman tanrının işi deyip işin içinden çıkmayı sevemedim sevememde. O yüzden böyle değerli fikirleri bilgileri olan arkadaşlarla da bunu paylaşmaktı düşüncem.
Tekrar etmek istiyorum ben zaten gözün ve parmak izinin ne olduğunu biliyorum bilmek istediğim fikirlerinizden bilgilerinizden faydalanmak istediğim nasıl oluyorda böyle oluyor?
Sağolsun ölümü_düşünün arkadaş gözün retinanın işlevini açıklamış uzun uzun sonra herkesin söylediği şeyleri de tekrar etmiş ama benim istediim bu değil. göz çok üstün bir parçası eksik olsa şöyle olurdu böyle olurdu vs. vs. değil umarım anlatabiliyorumdur.
Bir de kendi fikrimce birşey açıklamak istiyorum insanların genelde söylediği şu teori her zaman herşeyde kullanılabilir hemen hemen.
Şunun bi parçası eksik olsaydı hiçbirşey olmazdı. bunun bir parçası eksik olsaydı hiçbir işe yaramazdı vs. vs.
Arkadaşlar bu hemen hemen herşeyi için geçerli. bence bunu her yazıda vurgulamak çok gereksiz
saygılar,
-
Ben birşeyi merak ediyorum acaba bundan yüz milyonlarca yıl sonra bir deve kuşunu bir leyleğin atası olarak gösterebilirler mi?
ikisi de uzun bacaklı uzun boyunlu biri uçamıyor biri uçuyor vs. vs.
Gelecekte deve kuşu yükseklere uzanmaya çalışırken kanatları gelişmiş ve uçmaya başlamış leyleğin atasıdır denir mi ?
alın size ibretlik görüntüler
- Dini Konular - Din - Dinler
Gönderi tarihi:
Bana göre inançlıların inandığı hemen hemen her olgu oluşum bilimde de bir karşılık bulur. Daha doğrusu şöyle söylemek gerekir; Her mucizenin bir bilimsel açıklaması vardır. Ben buna inanıyorum. Kimisi bilimsel açıklaması varsa mucize olamaz diyor. Kimisi de Mucizelerin bilimsel açıklanması olmayan şeyler olduğunu düşünüyor. Bilim çağımızda o kadar ilerledi ki hemen hemen herşeye mantıklı bir açıklama getirebiliyor. Ama bazı mümin arkadaşlar bilim bir açıklama getirdiği için bazı şeylere bilimi reddeder gibi konuşuyorlar bilim uyduruyor gibi tavırlarda bulunuyorlar bana göre bu çok yanlış.
Sizden alıntı yaptım bunun nedeni iletinizdeki bazı konulara değinmek istememdi.
birinci husus big bang teorisi kanun aşamasına gelmemiştir. bu da kesin doğrudur denemeyeceği anlamına gelir. Bunu evrim için de söyleyebiliriz. Bilimde kanun olmamış birşeye kesin gözüyle bakılmaz (kesinliğe yakındır). Tabi bu konuda yanlış bilgi sahibiysem doğru bilgi sahibi arkadaşlar lütfen uyarsınlar.
Kuranda biz tatlı ve tuzlu suyu birbirinden ayırdık der. Bilimde biri ters akıntı biri dip akıntı vs. dir olması gayet normaldir der. (böyle basite indirgemiş şekilde ifadeler kullandığım için tepki göstermeyeceğinizi umuyorum). ama bu onun bir mümin inanışına göre kuranda açıklanmış allahın bir mucizesi olmasını engellemez bana göre.
Saygılar.