Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Shatin

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    434
  • Katılım

  • Son Ziyaret

İletiler gönderen: Shatin

  1. İslamiyet anlayışında Kurban kesebilecek hali vakti yerinde olan kişilerin kurban kesmesi istenir.

    Ama bazı çevrelerde kurban tam anlamıyla islamiyetin bünyesinde olan halinden çıkıp tamamıyla bir vahşet gösterisi olarak algılanmış ve öyle lanse edilmeye devam etmektedir.

    Bu kısmen de olsa doğrudur aslında. Şöyle ki bugün birçok belediye kurban kesim yerleri ve kasaplar tayin etmiştir kurban bayramında yapılacak kesimlere özel.

    Ama bazı duyarsız vatandaşlarımız bunları hiç de umursamaz. Aslında bu azımsanacak rakamlarda değildir. Kurban bayramının 1. ve 2. günü istanbulun üzerinde gezen helikopterlerle çekilen görüntüler gerçekten de hiç hoş değil. Kaçışan kurbanlıklar, kendini yaralayan insanlar, yaşları hayli küçük çocukların önünde yapılan kesimler, kurbanlık hayvanlara hiç de insancıl olmayan davranışlar vs. vs.

     

    Bugün İzmit belediyesi bünyesinde örnek alınacak bir tesis vardır aslında. Kurbanlık hayvanınızı yetkililere teslim ediyorsunuz. onlar kurdukları sistemle önce hayvanı kesiyorlar sonra istediğiniz ölçüde parçalara ayırıyorlar ve size uygun bir şekilde peketlenmiş halde sunuyorlar. Bunları yaparken tamamen sterilize aletler kullanıyorlar. hijyen önlemleri neredeyse hat safhada. Kasaplar temiz önlükler içinde ellerinde eldiven başlarında ve ayaklarında boneler. Kurulmuş raylı sistemler vs. vs.

    Bizim halkımız böyle yerleri tercih etmek yerine bir sokak ortasını bir cadde kenarını daha makul görüyorlar.

    İslam dininde kurban vazifesinin yanında temizlik vazifelerinden de sıkça da bahsedilir. İslam dinini her zaman bütün olarak uygulamak gereklidir. (Bu dinen inan birisi için)

     

    Bu görev bazı arkadaşların da dediği gibi yardım amacı da taşımaktadır.

     

    Kimi bölgelerimizde insanlar bir misafir geldiğinde bile koşup hemen bir kuzu kesin ya da ahaliye bir büyükbaş kesip dağıtın gibilerinden faaliyetlerde de bulunuyorlar. Ama bu işlem toplu olarak yapıldığında ve bu manzaralar ortaya çıktığında olayın boyutu tamamen farklılaşıyor.

    Kurban kesimlerini bence de daha hijyenik ortamlarda ve daha dikkatli yapmalıyız. Böylece usulüne uygun bu görevimizi icra etmiş oluruz.

  2. Arkadaşlardan bazıları bu sorunun kendilerine çok saçma geldiğini söylemişler. Bunun nedeni sorunun 'Kağıtta ne yazıyor' olması. Kağıtta ne yazıyor diye soruluyor ama ortada kağıt yok. Aslında var ama bu internet ortamında sorulduğunda öyle bir kağıt olmuyor tabi :P Burada arkadaşların odaklandığı konu adamın elindeki kağıt haliyle çünkü önlerinde bir kağıt üzerinde yazılı bir hikaye yok. Soru eğer ekranda ne yazıyor olsaydı belki cevabı bulmamız daha kolay olurdu :)

  3. Kendilerin Türk görmeyen Türk insanini Türk askerini sehit eden ülkeyi bölmeye ve misak.i millisinirlari degistirmeye calisanlar AKP nin koltugu altinda meclise adim attilar.Düsünebiliyormusunuz,kan ve gözyasi ile kurtarilmis bir vatan ve onun meclisi artik kendilerini Türk olarak görmeyenlerle doluyor.******************.***************.Bütün bu gerceklere ragmen bu partiye bilerek oy verenler vermeyenleri etkileyip verdirenleri yukarda saydiklarimdan ayirmakta zorlaniyorum.Türkiye Cumhuriyetinin meclisinde ancak Türk milletvekilleri oturabilmelidir bunnun aksini demokrasi diyerek savunanlar bu ülkenin dostlari degillerdir.

    saygilarla

     

    Bölücülerin Akp koltuğu altında meclise girmek cümlesiyle ne anlatmak istediğinizi biraz daha açarsanız konu hakkındaki düşüncelerinizi anlamamda bana yardımcı olacaksınız inanın.

     

    Bununla birlikte Sayın politika yazınızın bazı bölümlerinde ******* şeklinde sansür uygulanmış ve yazınız bütünlüğünü biraz kaybetmiş sanırım. Yazınızın şuanki durumundan benim anladığım şudur ki; "akp ye oy verenlerle bölücü diye sıfatlandırdığınız kişileri ayırt etmek mümkün değildir." umarım ben yanlış anlamışımdır. arada bazı kısımların eksik olduğu için bu anlamı çıkartmış olabilirim. Çünkü sizin böyle bir düşünce içerisinde olabileceğinizi düşünmüyorum.

  4. Asfalt çok teşekkürler işte gerçekçi bir eleştiri ve gerçekçi bir yazı...

     

    Sosyal demokratların Chp'ye oy verirken hepsinin ortak bir yanıtı vardı ve bu çok acıydı... Baykal'a rağmen Chp diyeceğim... Baykal'a rağmen... Ve Baykal bugün medyanın önündeydi kendini ve sonucu aklamaya çalışıyordu... bu yazıdan sonra çok daha iyi anlaşılıyor nedenleri... Ben önceden beri iddia ediyorum Baykal iktidar olmak istemiyor... Baykal muhalefete oynuyor ve bu ona yetiyor... İktidara gelmek ve Türkiye'yi Chp'lilerin beklentileri ile yönetmek yürek istiyor... Ne yazık ki kendisi o yüreğe sahip değil ve hala inatla koltuğundan kalkmıyor... Chp'nin Türkiye için ne demek olduğunun farkında olanlara yazık oluyor... Chp'ye yazık oluyor... Sosyal demokrasinin geleceğine yazık oluyor bir tek isim yüzünden... Cumhuriyet Halk Partisi, Baykal'ın babasının çiftliği değil ama bunu idrak edemeyecek iradesiz... Yada Akp'yi muhalefetsiz bırakmak için kurulmuş bir tuzak bu... İşte seçimin sonuçları bunu gösterdi... Baykal RTE'nin uyguladığı politikaya, söylemlerine, ülke çıkarını zarara uğratmasına hiç değinmedi... Baykal sosyal demokratlardan farklı şeyler söyledi... Muhalif olmadı... Mahalle kavgası yaptı... Gerçekleri anlatmadı... Kişisel bir kavga varmış gibi gösterdi ve sonuç Akp % 46 ile iktidar... Bu çok ama çok hazin...

     

    Akp'yi savunan insanların birbirinden çok farklı sebepleri var kimi uyguladığı ekonomik programı beğeniyor, cebi rahat o yüzden oy veriyor, kimi ideolojik olarak aynı safta olduğu için oyunu bu yönde kullanıyor, kimi altarnatifi olmadığı için oy veriyor, kimi ve en büyük kesimi fukaralığının ve cehaletinin getirdiği imkansızlıkla oy veriyor...

     

    Ve Baykal bütün bunları görmezden geliyor... Akp'nin icraatlarını, ülkenin milli ve manevi değerlerine yaptığı tahribatı, ekonomi programındaki sahtekarlıkları dile getirmedi... Böyle muhalefet olabilirmi? Bu durumda meclis elbette demokratik olamaz... Fikir çeşitliliği ve gerçekler göz ardı edilecek Türkiye tek bir yöne doğru bilinçli olarak kaydırılacak ve bu ülke aynı zamanda demokratik olacak mümkün değil...

     

    Bu yüzden benim aklıma gelen en can sıkıcı yanıt Baykal'ın, RTE'nin karşısında özellikle bırakıldığı ve Türkiye'nin kaderine terkedildiği...

     

    Akp'nin ve onun vekillerinin yaşam tarzları gibi olmayan ve onlar gibi düşünüp yaşamayan milyonlarca insan var bu ülkede... Bir yerde diyorlarki Akp'yi istemeyen bir %55 varsa Chp'yi istemeyen de bir %80 var... Mantık olarak bakarsanız doğru ama burada asıl vurgulanan şey Akp'nin siyasetini benimsemeyen yani Akp'yi, Dtp gibi ayrılıkçı ve bölücü politika güden bir parti olarak ayrı bir tarafta gören insanlar var... Bu %55 bu kesimdir... Geri kalan hangi partiden olursa olsun anlatılmak istenen budur... Akp/Dtp ve diğerleri... Dini ve etnik eksenli siyaset yapanlar ve yapmayanlar...

     

    Chp'liler bunun farkında ama Baykal farkında değil galiba...(!)

     

    Peki Chp liler neden özeleştiri yapmıyorlar neden hala Baykal başkanlık koltuğunda neden hala Baykal Chp de tek başına iktidar? madem chp liler bazı şeyleri görüyor madem ki gidişatın doğru olmadığı ortada neden ortada bir özeleştiri ve icraat yok sizce?

  5. Akp tek başına iktidara geldiğinden beri cumhuriyet elden gidiyor şeriat geliyor gibi propagandalar yapılıyor bu ülkede. Akp 4.5 yıllık bir programın ardından yeniden sandıktan tek başına iktidar olarak çıktı. Bunu bazı kesimler ısrarla odundu kömürdü prinçti bulgurdu ev tapusuydu tarla tapısuydu gibi basit şeylere bağlıyor. Yurdum insanı gerçekten şekerle kandırılabilecek bir toplum mu? O cumhuriyet mitinglerinde yürüyen insanlar gerçekten ellerine şeker verilip kandırılabilecek bir toplum mu ?

    Neden o cumhuriyet mitingleri akp karşıtı yapılıyor gibi lanse ediliyor? adı üstünde cumhuriyet mitingi buna cumhuriyet rejimini savunan koruyan kollayan herkes katılıyor. Akp cumhuriyet rejimi karşıtı bir parti mi?cumhuriyet mitingine katılan akp ye oy veremiyor mu ? ya da akp ye oy verenler cumhuriyet mitingine katılamıyor mu ?

    Halk idaresini kullanarak 4.5 yıllık uygulanan programı göz önünde bulundurarak yeniden akp yi sandıktan tek başına iktidar olarak çıkarmıştır. Bana göre aynı istikrarı bu dönemde de gösterirse inanıyorum ki gelecek secimlerde yine tek başına sandıktan çıkacaktır. Bu kaçınılmaz bir sonuç. Kimse ülkeyi satmıyor kimse şeriat getirmiyor kimse cumhuriyet rejimini baltalamıyor.

     

    Şu da kesin bir olaydır ki hükümet kendi içerisindeki bazı olaylara gerekli özveri ile yaklaşamamıştır. Ama dört dörtlük bir hükümeti ne zaman gördü ki bu millet bundan sonra görsün diyebilmekten öte gidemiyorum açıkcası. Bu millet ne banka batıran hükümetler ne dış borcu bile milletin cebinden ödeyen hükümetler ne halkını küçük gören hükümetler gördü.

    Umarım bu dönemde Akp hükümeti geçmiş dönemde göz yumduğu hatalarını hızlı bir şekilde olumlu yönde geliştirir.

  6. Forumun bu bölümünde tez-antitez ile çok sık karşılaşmam dolayısıyla çok güzel bilgiler edindiğimi bununla beraber kendi bilgilerimi yeniden irdeleme şansı bulduğumu söyleyebilirim. Ama yine de şuan için dini görüşümde herhangi bir değişme olduğunu söylemem yanlış olur. Burada çok değişik ve birbirini tamamlayan bilgilerin çok sıklıkla biri biri arkasına verilmesi çok faydalı oluyor benim için. uzun bir süredir foruma göz gezdirmesem de bu bölümden çok faydalandım en azından benim doğru bildiğim şeylerin farklı şekillerde irdelenmesi benim de aynı konuyu araştırıp detaylandırmama neden oldu. Buradaki arkadaşlara bu katkılarından dolayı teşekkürü bir borç bilirim.

     

    Gerçekten de akıl akıldan üstündür. Çok zengin bir bölüm. Ama bir tarafı gerçekten bölüme hiç yakışmıyor bana göre o da bazı teist ve ateist arkadaşların her konuyu objektif bir bakış açısıyla irdelemeden din-dinsizlik savaşına çevirmesi.

  7. Evet sayın osmanlı torunu bu saydıklarınız olan şeyler ve muntazam bir düzenek içinde olan şeyler. Ben bugüne kadar hayatımda hiçbir zaman doğanın raslantısal haraketlerde bulunduğunu düşünmedim/düşünemedim. Ama karşınızdaki insana zıtlık çıkarmasanız olmaz derken biraz daha objektif olmanız gerektiğini düşünüyorum zira o insan sizin yorumlarınıza objektif bakış açısıyla yorum yazıyor.

    Dediğim gibi bu saydıklarınız muntazam bir düzeneğin parçaları ama kimine göre maddenin düzeninin kimine göre Allahın düzeninin kimine göre de budanın düzeninin kimine göre de raslantı düzeninin. Sizin yanlış yorumladığınız konu bu. yani herkes bu düzenin farkında anne sütünün çekirdekten ağaç çıkmasının insan beyninin dna nın vs. vs. nin. Ama herkese göre bu farklı bir düzenin parçaları. Nasıl ki biz bunu Allahın düzeninin. Sana şunu söyleyeyim buradaki insanların çoğu öyle çekirdekten ağaç çıktı, yumurtadan civciv çıktı, şimşek çaktı yağmur yağdı allahın işi bunlara sözlerine itimat etmezler -ki bunda da sonuna kadar haklılar- çünkü önce bunun araştırmasını yapıyor herkes neden yağıyor nasıl yumurtadan civciv çıkıyor vs. vs. bu senin yazdıklarını yazan çok fazla insan var ama daha kapsamlı daha bilimsel verilerle araştırmalarla allahın varlığını düzenini göstermeye çalışsan daha iyi olur.

  8. Ali Bulaç,ta vesikayi okumamış anlaşılan.Okusa idi kafasına göre bu senaryoyu uydurmazdı.

     

    Bir siz okumuşsunuz sayın katakuta ve bir siz anlamışsınız vesikayı. Sn. Ali Bulaç 3 yıllık bir araştırmasını ifade eder bu konuda ve birçok kişiyle yaptığı fikir teatilerini söyler. Ama siz bu kişiye bile sizin fikirlerinize ters düşüyor diye "Ali Bulaç,ta vesikayi okumamış anlaşılan.Okusa idi kafasına göre bu senaryoyu uydurmazdı." diyorsunuz.

    Size ne delil getirilirse getirilsin siz yine de kendi uydurduklarınızın peşi sıra gideceksiniz görünen o ki.

    Bu arada konuya artık vakıf olduğumu da belirtmek isterim

  9.  

     

    Çünkü Evrim'in var olması ya da yok olması Tanrı'nın varlığı ya da yokluğuna koşut değildir.

    Ben sadece Tanrı'nın varlığını anlamaya çalışıyorum.

    Evrim'in var olması, illa ki Tanrı'nın yok olmasını gerektirmiyor.

    Ya da Tanrı'nın varlığı, Evrim'in yok olmasını gerektirmiyor.

    Benim hayatta inandığım bir kaç temel şey vardır:

    "Denge"

    "Değişim"

    ve

    "Gelişim"

     

    Yani:

    Diyalektik...

     

    Tez,

    Antitez;

    Sentez...

     

    Etkileşim...

     

    Sizce gerçekten Tanrı'nın varlığı Evrim'i imkansız kılmak zorunda mı?

    Ya da Evrim'in var olması demek, Tanrı'nın yok olması anlamında mı?

    Ya da Tanrı var ise Evrim kesinlikle yok mu demektir gerçekten?

     

    Tanrı'nın her şeye gücü yeterken evrim'e gücü yetmez mi?

     

    Bence "Ol" kavramını tanımlarken, "Tanrı"nın zamandan ayrı ve aşkın olduğunu göz önünde bulundurun.

    "Ol" kavramı "Tanrı" için "Oluverir" şeklinde bir "Anilik"i tanımlamayabilir.

    Sonuçta Zamanın başlangıcına ve sonuna hakim değil mi?

    Bu yüzden Tanrı için "Oluveren" bir oluşum, insan için milyonlarca yıl alabilir değil mi?

    Hem Tanrı söylemiyor mu, Gaybın zamanı ile bizim zamanımızın çok farklı bir sürede olduğunu?

    Ayrıca dikkat edin, Meleklere verilen özellikler ve adlar "Doğa"ya ait adlardır.

    Ölüm (Azrail), Akıl/Yasa (Cebrail), Doğa Kanunları/Kader (Mikail), İyi/Kötü (Münker-Nekir)...

    Yani Melekler aslında Tanrı'nın Doğada bulmuş halidir.

    Nasıl ki insanda Ruh olarak adlandırmışsa kendisini...

    Ya da biz uydurmuşuz bunu,

    Lakin bizimde O olduğumuzu düşünürsek

    Yine aynı kapıya çıkıyor :)

     

     

     

    Saygılarımla...

     

     

    Güzel söylemişsiniz fakat benim kafamı kurcalayan bir soru var.

    Eğer değişim ve gelişim bir süreçse ve biz (evrim teorisini varsayarak) cansız varlıklardan bugüne gelişim gösteriysek gelecekte ne olması düşünülebilir?

    Kısmi açıdan bir çok senarist bu konuyu ele almış ve değişik senaryolar yazmışlardır. Bunlardan en çok hoşuma gideni şimdi adını hatırlayamadığım saçları olmayan vücudu bembeyaz olan gözleri bile beyaz olan bir gencin hikayesini anlatanıydı. o çocuk (20'li yaşlardaydı yanlış hatırlamıyorsam) en sonunda çok şimşekli bir havada bir yıldırımın üzerine düşmesiyle enerjiye dönüşüyordu (ortada bir vücut kalmıyor)

    Evet insanın geliştiği değiştiği bir gençek ama bu fiziksel olarak değil zihinsel olarak oluyor. Bir de A.I. Artificial Intelligence (2001) filminin son bölümü vardı. Tekrar bir buz devri yaşanıyor ve yer yüzünde hiçbir insan kalmıyor sadece enerji oluşumlu varlıklar oluyor.

    Dediğim gibi evrim teorisini geçerli sayarak düşünürsek ilerki aşama enerji mi olur? yoksa başka birşey mi?

  10. Sayın shatin

    Aslında aynı düşündeyiz ve bende sizde tamamiyle katılıyorum.

    Beni yanlış anlamanızı istemem."Ağaç rûku etti buyur müslüman ol kardeş daha ne görmek istiyorsun demek abes kaçmıyor mu?" tabiki abes kaçar.

    Benim demek istediğim artık o resimle ilgili bu kadarda saçmalamamıştır demek.

    İnanmayan bir insan böyle resimleri görmekle inanmaz adı üstünde inanmıyor.

    Görmek isteyen biri Allah'ı her yerde görecektir. Görmek istemeyen de hiçbir yerde...

    Düşüncesiz davranması bana göre de yanlış. Aksini söyleyen hiçbir şey yazmamışım.

    Yazıma bi daha bakarsanız görebilirsiniz, yanlış anlaşılmak istemem. :)

    Muhabbetle..

     

    Estağfirullah o yazıları size hitaben yazmadım ben zaten. Sanırım ortada biraz iletişim kopukluğu oldu. Ben o yazıları, resimleri gönderen arkadaşa hitaben yazdım.

    :clover: Yanlış anlaşıldıysam affola

  11. ben anketi açan sevgili arkadaşa da burada yorum yazan diğer arkadaşlara da birşey sormak istiyorum.

    Şimdi bu soruyu sormaktaki amaç hocayı/papazı mı önder alıyorsunuz bilimi mi önder alıyorsunuz niteliğinde mi yoksa benim anlamadığım başka bir nitelikte mi?

    ikinci sorum; Bilimi kutucuğunu işaretleyip oylarsak evrim teorisini kabul etmiş mi oluyoruz?

    Üçüncü sorum; Evrim teorisini kabul etmiyorsak bilimi işaretleyemiyor muyuz?

    dördüncü sorum; Böyle olunca zoraki hoca/papaz seçeneğini seçmeye yöneltilmiyor muyuz?

     

    Ben kendime bilimi önder alırım. Hoca/papaz/haham vs. benim inandığım dini görüşü, ruh dünyasını, metafizik olguları açıklamaya kendini adamış olan insandır. Bilim ise yaşadığımız zaman ve mekanı labaratuar ortamında çeşitli deneylerden geçirerek açıklamaya adar kendini. ne hoca kalkıp suyu 2 hidrojen 1 oksijen atomu şeklinde ayırır ne de bilim İnandığım varlığı açıklar.

    Bana göre bunların ikisi de birbirinden tamamıyla ayrı şeylerdir.

    Ama anketi hazırlayan sevgili arkadaş yok arkadaş bilimi seçersen evrimi de kabul etmiş olacaksın diyorsa kalsın ben hoca/papaz seçeneğini işaretleyeyim (henüz bir seçim yapmadım gelecek cevaplara göre seçim yapmayı düşünüyorum)

    saygılar,

  12.  

    Ortada bir çok veri var...

    Benim Evrim'i reddemeyeceğim ancak kabul de edemeyeceğim kadar yeterli ya da yetersiz...

    Kısaca Evrim teorisi ya da Evrim'in kendisinin varlığı ya da yokluğu kanıtlanamıyor.

    Felsefe olarak ta Evrim'in İslam ile bir karşıtlık arzedebileceğini pek düşünmedim...

     

    Geçenlerde Yehova Şahitleri'nin bir bildirgesine rastladım.

    İnce 30 sayfalık bir kitapçıktı.

    Adı "Tanrı Bizi Gözetiyor mu?" idi.

    Sağolsun Tantolos verdi bana bu kitapçığı.

    Ben eskiden, daha yeni yetişdiğim ergen dönemimde, her ergen gibi mistik konulara çok eğilimliydim.

    O sıralarda H.Y'nin "Evrim Aldatmacası" adlı kitabı geçmişti elime.

    E tabi siz inandırıcı bulduğunuz şeylere inanıyorsunuz o sıralarda, mistik olması yetiyor.

    Lakin bir kaç sene sonra Ceviz Kabuğu adlı programda

    Ali Demirsoy ile H.Y/A.O'ın tartışmalarını gördüğümde aslında çok erken karar verdiğimi görmüş oldum.

     

    Arkadaşım Müslümanların Evrim'e olan karşıtlıklarının Hıristiyan kaynaklı olduğunu iddia ederdi.

    Geçenlerde bana bu kitapçığı verdi.

    Kitapçıkta yazan şeyler aynen sizin bahsettiğiniz "Tasarım"ı konu alıyor...

    Göz'ün, Kuş Kanadının...

    Herşeyin bir tasarım olduğundan.

    Sonra bir kaç bağıntı ile karşılaştırmalar yaptık,

    Savlarınız ile Yehova Şahitlerinin savları üst üste örtüşüyor...

    Neyse, devam ettik...

    Görünüyor ki "Tasarım" hikayesi "Hıristiyan"ların "Evrim"e karşıt olarak ortaya attıkları bir düşünce...

    İslam'a nasıl bulaştı?

    Mevlananın, İbn'ün Arabi'nin, Nur'ul Arabi'nin "Tekamül" anlayışları "Evrim" ile çok benzeşmektedirler...

    Şaşırtıcı...

     

    Kısacası öyle sanıyorum ki "Evrim Aldatmacası"na karşılık,

    "Tasarım Aldatmacası" ile karşı karşıya olabiliriz de aynı zamanda.

     

    Evrim ile İslam size göre niçin birbirlerine karşıt olmak zorunda ki?

    "Ol" demenin "Ani"liğinden mi?

    Ama her şey zaten "olmak"ta değil mi?

    Tanrı "Zaman"dan münezzeh ise üstünde ise eğer

    Şu an zamanla olmakta olan,

    O'nun için "Birden bire"lik ifade edebilir...

     

    Bu "Ol" meselesinden başka bir zıtlık ya da karşıtlık olduğunu düşünmüyorum aslına bakarsanız.

    "Ol" meselesi de aslına bakarsanız adı geçen kimselerin takıldığı bir nokta olmamıştır hiç,

    Başka bir anlamda anlamlandırmışlardır.

     

    Saygılarımla...

    Üzerinde araştırma yapılması gereken bir düşünce. Bu farklı bakış açın için :flowers:

  13. Sayın shatin

    Ben arkadaşın bu resmi yollamakla dokuma makinelerinin falan zikretmesi gibi saçma bir mantıkla bunu yolladığını sanmıyorum. -_-

    Size bir konuda hak veriyorum ki internet ortamında dolaşan her resme aldanacak değiliz.

    Gerçek olanı da var olmayanı da... Üzerinde oynanmış olması kuvvetle muhtemeldir zaten.

    Allah'ın varlığını anlamak için bu tür resimlere ihtiyacımız yok.

    Gördüğümüz bu alemin hepsi zaten onun varlığının delili.

     

    Saygılarımla..

     

    Biz müslümanlara göre öyle ama müslüman biri bile olsa böyle şeylere inanıp milletin önüne getiriyorsa bunu kınamak gerekir. Bunu yapan insanlar müslümanlarla dalga geçilmesine varılacak kadar ileri giden sonuçlara sebebiyet veriyorlar. İnternette bulduğu iki bulut resmini iki ağaç resmini gelip burada yok rüku ediyor ağaç yok bulutlar tesbih ediyor yok kaya secdeye vardı demek müslümanlara karşı gösterilecek alaycı bir tavır oluşturtuyor. kaya kim bilir nice senelerdir aynı vaziyetteydi ağaç kim bilir kaç senede o evreye geldi. hadi dersin ki kaya yukarı doğru yükseliyordu bilmem ne olayı oldu da bak şimdi secde eder vaziyette duruyor diye. ama bu kadarı da biraz (hatta bayağı) saçma oluyor. ve müslümanlar için olumsuz etki oluşmasına sebebiyet veriyor.

    Biz müslümanlar da en az ateistler kadar bilime inanan bilimin varlığını kabul eden gelişimi için uğraşan insanlarız. Biz de ne yalnızca peygamber bilir yalnızca hoca bilir demiyoruz. Ama böyle yapan insanlar sayesinde bu görüntü oluşuyor. Ağaç rûku etti buyur müslüman ol kardeş daha ne görmek istiyorsun demek abes kaçmıyor mu? kapıda ağaç büyütmeye kalkarsın her gün çocuğun ağacın üzerinde sallanırsa ağaç eğri gelişim gösterir. Bu kadar düşüncesiz davranmak bana göre yanlış

    saygılar,

  14. Konuya vakıf olmamakla beraber sevgili aslan34 ve sarıgöl'ün kaynak göstererek verdiği bilgilerle bayağı bir aydınlanmış oldum. Ama hala bazı şeylere körü körüne saldırmak olsun diye yazı yazmaya devam etmek nedendir anlamak mümkün değil tabi.

    Önce yahudilerden bahsedilmemiş deniyor. Sonra madde madde bahsedildiği gösteriliyor. sonra şunlar şunlar ayrı ayrı belirtilmiş neden deniyor cevabı çok güzel açıklayıcı bir şekilde veriliyor. Ama saldıracağız ya gözü kapalı yok kardeşim öyle de olsa böyle de olsa bunlar sizin uydurmanız oluyor.

    Sayın aslan34 ve sarıgöl vermiş olduğunuz bilgiler için teşekkürler.

  15. Affınıza sığınarak birşey söylemek istiyorum. Zamanın birinde sevgili Sezen Aksu bir konserinde "şeyime kaş göz çizsem ondan daha fazla birşeye benzer" demişti. İki şey arasında kıyaslama yapmak değil amacım. Ama sadece günümüzde herhangi birşeyi olduğunun tam tersi göstermeye muktediriz. Bilgisayar ortamında yapılamayacak görüntü yok gibi sanırım. Hatta ve hatta bir aralar bilim insanlarının bilgisayarın artık koku bile verebileceğini söylediklerini duymuştum (tabi pc ye takılan bir aparat sayesinde). Bir de bazı enteresan şekiller/oluşumlar olmuyor mu oluyor elbette bunu da inkar etmek gözümüzü tamamen kapatmak olur. Ama kalkıp da Levi's ın reklam için bilgisayar ortamında hazırlattığı bir şeyi bak dokuma makineleri bile allahı zikrediyor gibi aksetmek çok çok yanlış olur.

    Bir de sevgili arkadaşım istersen artık resim göndermek yerine biraz da güzel görüşlerini gönder biz de faydalanalım yorumlarına yorum ekleyelim.

    Saygılar,

  16. Oyle ya, evrim teorisi coktu diye, dine geri donus olacagini sanmiyorsunuz herhalde. Cokmesine cokmez de, ancak kendi kendini gelistirir ve yeni bulgularla ortaya cikar.

     

     

    İşte evrim teorisinin bilimsel bir teori olmayıp, ideolojik olduğunun kanıtı..

    Yensende yenilsende senleyiz..:)

    Saygılar..

     

    Nasıl oluyor da bu kadar kesin konuşuyorsun anlamış değilim. Çoğu zaman değişmeyen tek şey değişimin kendisidir der evrim teorisine inanlar bildiğim kadarıyla (yanlış biliyorsam affola). Peki bu teori niye tamamıyla değişemesin ki? Aksi de olabilir kesin ve kesin delillerle tamamen kanunlaşabilir de. Ama gerçekten bu söylemler ideolojik olmuyor mu? "Çökmesine çökmez de, ancak kendi kendini geliştirir yeni bulgularla ortaya çıkar"

  17. Atatürk'ü koruma kanunu (halk arasında söylenen şekli.)

     

    Yayım Tarihi ve Sayısı: 31/07/1951 - 7872

    Numarası: 5816

     

    Madde 1- Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

     

    Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.

     

    Yukarıdaki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.

     

    Madde 2- Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumî veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunulacak ceza yarı nispetinde artırılır.

     

    Birinci maddenin ikinci fikrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır.

     

    Madde 3- Bu Kanunda yazılı suçlardan dolayı Cumhuriyet savcılıklarınca re'sen takibat yapılır.

     

    Madde 4- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

     

    Madde 5- Bu Kanunu Adalet Bakanı yürütür.

     

    İşin üzücü yanı bu kanunlara sığınarak çöpe gitmiş "İZM" lerini insanlara ilericilik gibi sunmaları yokmu.

     

    Sayın sarıgöl ün bu iletisi üzerine bir soru sormak istiyorum tüm arkadaşlara (teist,ateist,kemalist,mahammedci vs. söylemleri katmayarak)

    Şimdi bu kanunda belirtilen maddelerle Atatürk'ün durumu Kur'an-ı Kerimde belirtilen Muhammed'in durumunu farklı kılan nedir?

    ben o kötü bu iyi şeklinde birşey ima etmek istemiyorum lütfen yanlış anlaşılmasın. Olaya tamamıyla objektif bir bakış açısıyla objektif cevaplar almak istiyorum. Sayın TARAFSIZ arkadaşımızın rumuzu gibi tarafsız.

  18. farklı bir 'ruh' tanımı ve farklı bir avuntu, aynı dinler gibi.

     

    avunmaya gelmişiz bu dünyaya.

     

    ama insanoglu işte ölüm ne kadar gerçek olsada kabullenmek bir o kadar zor geliyor.

     

    'akıllı' için ölüm kaçınılmaz bir son ve mutlaksa, o zaman niye bu sonsuz yaşam arzulama 'akılsızlıgı'

     

    bunun bir izahı yok ama olmalı!!

     

    akıllı için ölüm kaçınılmaz bir son demişsin? bunun gelecekte de böyle olacağına nereden emin olabiliyorsun? Belki milyarlarca yıldır böyle gelmiş diyeceksin ama ya gelecekte bu değiştirilirse?

    Bir müslüman olarak ben böyle birşeye ihtimal vermiyorum. Çünkü benim inandığım dinde "Her canlı bir gün ölümü tadacaktır" diyor ve ben de buna iman ediyorum. Ama bir teist olarak değil de ateist olarak düşünmek gerekirse ben ölümsüzlüğün bir gün bulunacağını savunabilirdim. Çünkü bilim için dünün bilinmeyeni bugünün bilineni bugünün bilinmeyeni de yarının bilineni olacaktır.

  19. Evrim terosinin yanlışlığından dolayı, gerçeği açıklamaya çalışan başka bilimsel teoriler üretirim yada üretenlere destek olurum, soruglarım.

     

    Yani kaybedeceğimiz bir şey olmaz. Çünkü elimizdeki imkanlarla ancak evrim teorisini destekleyebiliyoruz, elimizdeki imkanlar evrimi yanlışlarsa başka doğrulayan bilimsel teorilerin peşinden gideriz yada gerçeğe deneye dayalı teorilerle uğraşırız.

    Kanıtlanmış bir şey hakkında, aksi yönde hareket etmek ideolojiktir. Gerçeği göstermez ve bize uymaz.

     

    Elimizdeki imkanlar evrimi yanlışlarsa başka doğrulayan bilimsel teorilerin peşinden gideriz derken neyi anlatmak istediğini tam olarak anlayamadım kusuruma bakma. O konuyu biraz daha açar mısın?

  20. Yorum yazan arkadaşlara teessüflerimi bildiririm. Ama şunu söylemek gerekirse yapılan yorumlara hiç şaşırmadım. Çünkü niyeyse arkadaşlarımız konu başlığında ve konu başlığı altındaki iletide yazanları pek dikkate almamışlar. Benim amacım evrimi/evrimin varlığını/yokluğunu tartışmak değildi bu başlık altında. Sadece bugüne kadar çok defa tartışılmış olan bir konunun faraziye olarak bir sonuca bağlanmasında vereceğimiz tepkileri dile getirmemizdi. Ama niyeyse sevgili arkadaşlar yine hemen ateşli evrim vardır yoktur tartışmalarına başlamışlar.

    vakit ayırıp da yorum yazan arkadaşlara teşekkür ederim.

    Ama konu başlığını ve içerisindeki iletiyi okuyup ona göre yorum yazan olursa çok daha fazla sevinirim

  21. Sayın Keskinkalem'in bir iletisinden yola çıkarak böyle bir konu başlığı açmak aklıma geldi.

     

    Farzedelim ki bir gün geldi de bilim adamları ellerinde kanıtlarla evrim teorisinin çöktüğünü bunun o güne kadar gelmiş bir yanlışlık olduğunu söyledi;

    1. Ne düşünürsünüz. Burada ne gibi açıklamalar yapmak istersiniz?

    2. O saatten sonra çürümüş olan evrim teorisi için ayakta tutmak için çaba sarfeder misiniz?

     

    Bununla beraber farzedelim ki bu olayın tersi oldu evrim teorisi kanunlaştı.

    Aynı sorular bu durum için de geçerli

    Biraz hayal gücümüzü çalıştıralım hep savunduğumuzun tersi olduğunda ne yapacaklarımızı ifade edelim istedim.

    Ben sordum ben başlamak isterim izninizle :)

     

    Evrim teoerisinin çürütüldüğünü duymak beni sevindirir. Daha önceleri de belirttiğim gibi ben şekilden şekile girmiş ordan oraya atlamış ve hiçbir amacı olmayan bir varlık olmaktansa yaratılışı kabul ediyorum. Yaratılış inancı için çok büyük bir yol katedildiğini söylerdim. Bir de böyle var oldum böyle varlığım bu dünyada sona ercek demeyi isterim :)

     

    olur da evrim teorisi kesinleşip kanun olursa da bu konu hakkında çok daha fazla derin araştırma yapar ve şuandaki bütün değer yargılarımı bir kenara koyup bu oluşum üzerinde dururdum.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.