Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

netman

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    159
  • Katılım

  • Son Ziyaret

İletiler gönderen: netman

  1. Uyarı:

    1 . Herhangi bir konu, sorun üzerine ilgi çekme, ikaz, ihtar, tembih:

    "Kentin yaşlılarının da düşüncelerini aldılar. Onların uyarılarına uydular."- H. Taner.

    2 . biyoloji Organizmada uyarım yaratan güç.

     

    Kaynak: www.tdk.gov.tr

     

    Benimkisi sadece uyarıydı.Neden insanlar...Neyse ya...

    En iyisi ''Fıkralar - İlginç Olaylar - Resimler - Videolar'' başlığından da çekilmek.Bu anlaşılamayış bir gün beni forumdan tamamen koparacak..Umarım eksikliğimin foruma katkısı olur..

    Saygılarımla... :clover:

  2. Yasal ve Mantıklı

     

    Üniversite son sınıf öğrencisi yazılı sınavından kalınca doğru hocasına gider:

     

    -"Siz sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor ve beni cezalandırıyorsunuz. İşin bu yanını hiç düşündünüz mü?"

     

    -"Tabii düşündüm. Hocanın görevi bilgiyi ölçmek, yeterli olmayanı sınıfta bırakmak değil mi?"

     

    -"İyi. O zaman size bir teklifim var. Bir soru da ben size soracağım. Doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sınıfta kalacağım. Bilemezseniz, notumu düzeltecek ve sınıfı geçirteceksiniz."

     

    Hocanın keyfi yerinde. Teklifi kabul eder ve öğrenci sorar:

     

    -"Yasal olup, mantıklı olmayan nedir? Mantıklı olup, yasal olmayan nedir? Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?"

     

    Hoca uzun uzun düşünür ama cevabı bulamaz. İddia gereği öğrencisine iyi not vererek sınıfı geçirir. Ama aklı da soruda kalır. Sonunda sınıfın en iyi öğrencisini çağırır, olayı anlatır ve sorunun yanıtını bilip bilmediğini sorar.

     

    Öğrenci hemen cevap verir:

     

    -"Siz 65 yaşındasınız ve 23 yaşında bir kadınla evlisiniz. Bu yasal ama mantıklı değil.Karınızın 25 yaşında bir sevgilisi var. Bu mantıklı ama yasal değil. Siz karınızın sevgilisini, zayıf alıp sınıfta kalması gerekirken iyi not verip mezun ediyorsunuz. Bu ise ne mantıklı, ne de yasal."

  3. 1. 'damlaya damlaya göl olur'

    - 'taşıma suyla değirmen dönmez'

     

    2.. 'iyi insan lafın üstüne gelir'

    - 'iti an çomağı hazırla'

     

    3.. 'bir elin nesi var iki elin sesi var'

    - 'nerde çokluk orda bo..'

     

    4.. 'fazla mal göz çıkarmaz'

    - 'azıcık aşım ağrısız başım'

     

    5.. ' kervan yolda düzelir'

    - ' balık baştan kokar'

     

    6.. 'söz gümüşse,sükut altındır'

    - 'sükut ikrardan gelir'

     

    7.. 'harama uçkur çözülmez'

    - 'güzele bakmak sevaptır'

     

    8.. 'iki gönül bir olunca samanlık seyran olur'

    - 'iki çıplak bir hamama yakışır'

     

    9.. 'bülbülün çektiği dili belası'

    - 'bilmemek ayıp değil sormamak ayıp'

     

    10.. 'eşeğe altın semer vursan da eşek yine eşektir'

    - 'ye kürküm ye'

     

    11.. 'eğri otur doğru söyle'

    - 'doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar'

     

    12.. 'düşenin dostu olmaz'

    - 'dost kara günde belli olur'

     

    13.. 'ava giden avlanır'

    - 'atın ölümü arpadan olsun'

     

    14.. 'erken kalkan yol alır '

    - 'acele işe şeytan karışır'

    15.. 'birlikten kuvvet doğar'

    - 'körler sağırlar, birbirlerini ağırlar'

     

    16.. 'tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır'

    - 'lafla peynir gemisi yürümez'

     

    17.. 'gün ola harman ola'

    - 'perşembenin gelişi çarşambadan bellidir"

     

    18.. 'ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol'

    - 'hocanın dediğini yap, yaptığını yapma"

     

    19.. 'iyilik yap denize at'

    - 'merhametten maraz doğar"

     

    20.. 'zararın neresinden dönülse kardır'

    - 'gelen gideni aratır"

     

    21.. 'yüzü güzel olanın huyu da güzel olur'

    - 'yüzü güzel olanı değil huyu güzel olanı sev"

     

    22.. 'akıl akıldan üstündür'

    - 'aklın yolu birdir"

     

    23.. 'el elden üstündür'

    - 'alet işler el övünür"

     

    24.. 'acı patlıcanı kırağı çalmaz'

    - 'yaşın yanında kuru da yanar"

     

    25.. 'zorla güzellik olmaz'

    - 'zora dağlar dayanmaz"

     

    26.. 'öfke baldan tatlıdır'

    - 'öfke ile kalkan zararla oturur"

     

    27.. 'işleyen demir ışıldar'

    - 'insan yedisinde neyse yetmişinde de odur"

     

    28.. 'fazla mal göz çıkarmaz'

    - 'azı karar çoğu zarar"

     

    29.. 'insan kıymetini insan bilir'

    - 'insanoğlu çiğ süt emmiş"

     

    30.. 'anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al'

    - 'beş parmağın beşi birbirine Benzemez"

     

    31.. 'olmaz olmaz deme, olmaz olmaz'

    - 'iş olacağına varır"

     

    32.. 'eski dost düşman olmaz'

    - 'güvenme dostuna saman doldurur postuna"

     

    33.. 'harama el uzatilmaz'

    - 'üzümü ye bağını sorma"

    :D:D

  4. 1-Bir genç kıza günde ortalama 27 kişi evlenme teklif etmektedir.Bunların bir kısmı zaten evli olduğu düşünülürse, amaçlarının gönül eğlendirmek olduğu açıktır.Normal şartlarda bir gönülün eğlenmesi 48 saat sürdüğüne göre,kızın abisinin günde ortalama 10 adam dövmesiyle bir yıl sonunda kaç bekar adam dayak yememiş olur?

     

    a. 42 adam

    b. 570 adam

    c. Birkaç iyi adam

    d. Sadece, dünyayı kurtaran adam

    e. Hepsi

     

    2-Matematikte 3.14 sayısına "pi" denir. Bu sayının karesi olan 9,8596'ya ise "pipi" denir. Bu böyle kendiyle çarpıla çarpıla,terbiyesizliğe kadar gider.İlk bakışta vasıfsız gibi görünen 7,98 sayısına ise ne denir.

     

    a. Tül Sayısı

    b. Hin sayısı

    c. Bön sayısı

    d. Hirs sayısı

    e. Karekök (Yanıltma Şıkkı)

     

    3-A kentinden yola çıkan bir çift katlı otobüs,B kentine vardığında tek katlı olmustur.Aynı anda Ç kentinin F İlçesine bağlı K nahiyesinden yola çıkan bir midibüs ters yöne girerek hız sınırını geçmiş ve P ülkesine gitmiştir.Her iki aracın saatte 90 kiloamper hızla yol aldığı varsayılırsa,iki aracın T şarampolünde karsılaşmaları ne zaman gerçekleşir?

     

    a. 2001 sonbaharı

    b. 2001 ikindi vakti

    c. 2013 milenyumu

    d. 2008 bir pazar sabahı

    e. Hepsi

     

    4-Birbirini birkaç kez kesen iki doğrunun arasında mutlak bir gerilim vardır ve bunları barıştırarak üçgen oluşturmak isteyen üçüncü doğrunun çabaları boşunadır.Matematikte bu kurala ne denir?

     

    a. Hakkinen metodu

    b. Prenses Stephanie Prensibi

    c. Tuğrul Abi Yöntemi

    d. Buruşma

    e. Hepsinden biraz

     

    5-Bir üçgenin dik köşesi o kadar uzundur ki, bu üçgen zaman zaman prizma, bazen de beşgen gibi görünmektedir. Buna geometride ne denir?

     

    a. Hipoteneffüs

    b. Müthiş Yanılsama

    c. Yalan

    d. Hipopotem

    e. Hepsi

     

    6-A kenti ile E kenti arasinda dört harf vardır.A kentinden yola çıkan bir kamyonet, L kentine vardığında TIR olmaktadır.Her iki kent arasındaki uzaklık dekametrelerle ifade edildiğine göre F kenti neresidir?

     

    a. Bolu

    b. Inebolu

    c. Safranbolu

    d. Bursabolu

    e. Kütahya

     

    7-Mahmut ile Nedim'in yaş toplamı 303'tür.Mahmut henüz ilkokula giden küçük bir çocuk, tosun bir yavrucak olduğuna göre Nedim'in kaplumbağa olma olasılığı kaçtır?

     

    a. 100 hektar

    b. Bir miktar

    c. Bilinmez

    d. Yoktur

    e. Hiç yoktan iyidir.

     

    8-Bir duruşma salonuna beş kapıdan tanık girmektedir.Bunlardan bır kısmının bir başka kapıdan çıkıp gittiği ve bir kısmının ise yalancı tanık olduğu düşünülürse kalan iki tanığın,sanığa olan uzaklıkları ne kadardır?

     

    a. 30 dekametre

    b. 815 milipipi

    c. 40 haramitre

    d. 102 hektomirmiç

    e. Hepbiri

     

    9-Eskenar üçgen nedir?

     

    a. Bir üçgenin dörtgen olmaya çalişmasıdır.

    b. Kenarların eşitliğine denir.

    c. 80 derece limon kolonyası dökülmüş üçgendir.

    d. Kenarların kübikliği sözkonusu olur.

    e. Hepsi

     

    10-Bir köprüden bir eşşek dört dakikada geçmektedir. Köprü yıkıldığında aynı eşşek,aşağıdaki çağlayana yedi dakikada düşmektedir.Eşeğin sahibi,öldü sandığı eşeğine iki buçuk yıl sonra bir reklam filminin çekiminde rastlamaktadır. Buna göre, köprünün bağladığı iki belde asağıdakilerden hangisidir.?

     

    a. Gudikköy-Sahbaz Yaylası

    b. Gudikköy - Pa ovası

    c. Kübikköy - Sahbaz Yaylası

    d. Titizköy - Sahmat Vadisi

    e. Hepbir

     

    11- Bir sinavda 18 soru sorulmuştur. Bu sorulardan en az 10'ünün yanıtı "c" şıkkıdır. "c" şıkkına böylesine yüklenmesine trigonometride ne denir?

     

    a. Öklitusomania

    b. Soruları Mehmet Ali Hoca hazırlamıştır.

    c. Ne var, nesi varmış c şıkkının

    d. Hadi ordan

    e. Yapmayın beyler, hiçbiri...

     

    12- Bir tuvalete iki çocuk işiyor. İkisi birlikte tuvaleti 2 günde doldurabiliyorlar. Büyük çocuk tek başına 3 günde doldurursa küçük çocuk kaç günde doldurur?

     

    A- Hesaplanamaz. Çünkü çocuğun pipisinin yarıçapı verilmemiş.

    B- Çocuk deliğe düşer. Görev tamamlanamaz.

    C- 5 günde doldurur. Ama şike yaptığı ( sidiğine su karıştırdığı) için elenir.

     

    13- Bir kutuda 3 Fatih Ürek , 2 Aydın , 4 Aldo vardır. Mehmet Ali Erbil bu kutudan bir top çekiyor. Bu topun Aydın olma olasılığı nedir?

     

    A- Kesin Aydın'dır. Çünkü Her taşın altından o çıkıyor.

    B-Top, Fatih Ürek çıkar ve "-Mehmet Ali'nin canı tarrak istiyor" der.

    C- Mehmet Ali'nin eline bir tarrak gelir. "-Bu hangi topun tarrağı?" diye sorar. Fakat kimse cevap vermez. Sonuçta tarrağın kutunun tarrağı olduğu anlaşılır.

     

    14-Ahmet bir işi 9 günde bitiriyor. Mehmet ise aynı işi 43 günde bitiriyor, o da yarım yamalak, tam bitmiş de sayılamaz yani. Mehmet kadar sorumsuz, lakayıt adam olamaz. Haa, eğlence olsun, Mehmet hemen devreye girer. Ama iş deyince kaçar. Bu durumda Ahmet’le Mehmet beraber çalışırlarsa, o işin akıbeti ne olur?

     

    a) Ahmet, Mehmet’i daha ilk gün kalasla döver!

    B) Ahmet işi bırakır, yük gemisine kalfa olarak binip Nikaragua’ya gider!

    c) Mehmet hepimizi şaşırtıp işi 5 saatte bitirir! (Asla olmaz boyle bişey abi!)

    d) Mehmet, Ahmet’i de kendine benzetir, o iş yıllar yılı bitmez!

    e) Hepbiri

     

    15-) Bir baba, yaşları 5, 8 ve 33 olan çocuğuna 120 milyon lira harçlık vererek, yaşları ile orantılı olarak bölüşmelerini istemiştir. 33 yaşındaki büyük çocuğun (ismini soracak olursanız Ragıp’tır) paranin büyük kısmını alacağı açıktır. Bu yaşta hiç utanmadan babasindan harçlık isteyen bu kişi, işi daha da azıtıp iki kardeşine toplam 2.500.000 TL. bırakıp, geri kalanı almıştır. Bu problemdeki babaya matematikte ne denir?

     

    a- Etkisiz Eleman

    b- Çaresiz Eleman

    c- Ragıpsal Eleman

    d- İkinci Evliliğini Yapmış Eleman

    e- Hayırsız Oğlundan Eleman Dileyen Eleman

     

    16-Fizikte makara problemleri anlatılırken, konuyla ilgilenmeyip makara yapan öğrencilere ne denir?

     

    a-Silindir yarıçapı

    b- İletişim sigası

    c- Kaynatma noktası

    d- Eriyik arsızı

    e- Çıkrık (Çık dışarı’nın hızlı söylenişi gibi)

     

    17- Periyodik cetvelle kafasına dokuz kez vurulan bir insanın kimyasında nasıl bir değişim olur?

     

    a-Sodyum fizik azalır, direnyum artar

    b- Sülfat anlamını yitirir

    c- Fosfor ürker, siner

    d- Alkali metaller coşku gösterir (Alkali:Alakalı)

    e- Hiçbirisi (Yaşayan bilir anlamında)

     

    18- Bir bitkinin, güneş ışığını engelleyen bir başka bitkiyi budamaya çalışmasına ne denir?

     

    a) Fotosentez

    B) Fotomontaj

    c) Foto Namık (Yanıltma şıkkı)

    d) Eşeyli takılma

    e) Eşeysiz takılma (Eşey şakası)

     

    19- Aşagıdaki cümlelerin hangisinde bariz bir şive görülmektedir?

     

    a-Gurt gapan da, amanın furdu ki ne furdu!

    b- Ne ki olam ombudsman, niye ki hep?!

    c- Uyy, ne bakiysunuz ha buzaği çibu ula daa?!

    d- Ben vapora bineceğim! (İstanbul Türkçesi)

    e- Gel la gel, metroya binek! (Türkçe İstanbul’u)

     

    20- "İtalya-İtalyan" ilişkisi aşağıdakilerden hangisinde vardır?

     

    a-Antalya-Antalyan

    b- Almanya-İspanyol (Turist)

    c- Korsika-Kosta Rika

    d- Porto-Porto Riko

    e- Muğla-Muğlak

     

    21- Tarihte ilk lotarya, hangi isim altında, hangi kavimde oynanmıştır?

    a-Sayısal Tablet-Frigyalılar

    b- Kızma Abicim-Selçuklular

    c- Kavimi Piyango-Etiler

    d- Piramitin Sırrını Çöz Kazan-Eski Mısır

    e- Olimpik Toto-Eski Yunan

     

    Diğer bölüme geçiniz :)

  5. Son zamanlarda yapılan 367 tartışmaları milletin kafasını o kadar bulandırdı ki: 367 espiri konusu oldu.İşte o espirilerden bazıları:

     

     

    2007 367 günü tamamlayamadığı için yıldan sayılamayacak.

     

    Anayasa Mahkemesi yılın 365 günden ibaret olduğu ve bu sebeple 2008'e geçilemeyecek.

     

    Bazı cami imamları, cuma namazı için toplantı yeter sayısının 367 olduğunu karara bağlar ve 367 kişinin aynı anda camide bulunmaması halinde cuma namazı kıldıramazlar.

     

    27 Nisan 2007'den sonra evlenecekler için nikâh memurları, artık salonda 367 kişinin bulunmasını şart koşuyor.

     

    Eskiden fotoğraf çektirilirken, insanların somurtmaması için telaffuz ettirilen 333 rakamının yerini 367 aldı.

     

    Otobüslerde koltuk sayısının yarısından bir fazlası dolunca yolcular, 'Kaptan, salt çoğunluk oluştu hadi gidelim!' demeye başladı.

     

    41 kere maşallahın yerine, '367 kere maşallah' deniyor.

     

    M.Ö. ve M.S. olarak ikiye ayrılan dünya tarihi, en azından Türkiye'de 367'den önce ve 367'den sonra şeklinde olsun.

     

    Yerçekimi kuvvetini bulan Newton, suyun kaldırma kuvvetini bulan Arşimed, kuduza karşı aşı bulan Pastör gibi 367'yi bulan Sabih Kanadoğlu'nun adı da bilim tarihine 'altın harf'lerle yazılsın.

     

    Bir dairenin çevresinin çapına olan oranını ifade eden pi sayısının (3,14) bundan böyle 367 olarak belirlenmesi.

     

    Dünya üzerindeki herhangi bir yerin ekvatora olan uzaklığını ölçen ve 360 olan meridyen sayısının 367 olarak belirlenmesi

    :D:D

     

    Sizin de aklınıza gelen 367 ile ilgili espiriler olursa ekleyin lütfen..

  6. Üniversite yemekhanesine giren

     

    bir öğrenci tüm yerler dolu

    olduğundan gidip üniversite profesörünün

     

    oturduğu masaya oturmuş.

    Profesör kaşlarını çatarak: "

     

    Okuzler ve kuslar ayni masada oturamaz!"

    Ögrenci: "O zaman ben ucuyorum..."

     

    Profesor cevaba cok sinirlenmis,

     

    sinavda ogrenciye takmis ve

    sinavini basarisiz gecmesi icin

     

    elinden geleni yapmis.

    Yanliz sinavda ogrenci tum

     

    sorulari mukemmel bir sekilde cevaplamis.

    Profesor ogrenciye: Sana son bir

     

    soru soracagim demis.

    "Yolda yururken iki torba

     

    buldugunu hayalet, birinde akil var,

    digerinde ise para var. Hangi cuvali

     

    alirsin?"

    Ogrenci: "Para olan cuvali

     

    secerdim..."

    Profesor: "Ben akil olan

     

    cuvali secerdim..."

    Ogrenci:"Normal! Kimde ne

     

    eksikse onu secer...

    Profesor cok sinirlenmis, ogrencinin

     

    not defterini alip icine

    "öküz" yazmis. Ogrenci nota

     

    bakmadan odadan cikmis.

    Bir dakika sonra ogrenci kapiyi

     

    aralamis : "Sayin profesor,

    imzanizi atmissiniz, fakat notumu

     

    yazmayi unutmussunuz." demis. :D

  7. Erkeğin ayrıldiktan sonraki 60 saniyesi

     

     

    1-acaba

    2-yanlis

    3-mi

    4-yaptim

    5-yoksa

    6-dogru

    7-mu

    8-ulan

    9-guzel

    10-kizdi

    11-allah

    12-icin

    13-iyi de

    14-kizdi

    15-ama

    16-cok

    17-kiskancti

    18-yahu

    19-her

    20-seyime

    21-karisiyordu

    22-bir rahat

    23-haraket

    24-edemiyordum

    25-ama

    26-gozleri

    27-masmaviydi

    28-deniz

    29-gibi

    30-gozleri

    31-vardi

    32-icinde

    33-kayboluyordum

    34-huzur

    35-buluyordum

    36-saclari ipek gibi

    37-her dokunus

    38-ayri mutluluktu

    39-simsiyahti

    40-offf

    41-kafana s.... olm

    42-kacirdin canim hatunu

    43-bunun gibisini bir daha

    44-zor bulursun

    45-koseyi donmeden seslensem

    46-seni seviyorum desem

    47-inanir mi acaba

    48-hadi olm de iste deli gibi seviyorsun

    49-nerde sende o cesaret olm

    50-senden bir b.k olmaz

    51-hadi olm birak su inadi

    52-bagir avazin ciktigi kadar

    53-ya beni terslerse

    54-rezil olurum

    55-niye terslesin ki ya

    56-seni seviyorum derdi bana hep

    57-bagir hadi bagir

    58-koseyi dondu hatun allah belami versin

    59- hasss.. ulan mac vardi maci kaciriyorum

    60- taksiiiiiiii

    :P:D:D

  8. FOX TV Anlat Bakalim Yarismasi :D

     

    Kelime: KADINBUDU

    - Olum sen nesin?

    - Erkek!

    - Tersi?

    - Kadin!

    - Onun yeneni?

    - Citir

    Kelime: TERLİK

    - neyle yurursun

    - ayak!

    - heh hani boyle ayaklarin usur altinda onlar olur bole yumsak

    yumsak

    - koyun!!

    - yuh onun daha kucugu ya, koyun dedi hoduk!

    - kuzu!!!

    - Allah ***** ****** pas!

     

    Kelime: DİZ

    - pantolonu nereye giyeriz?

    - bacaga?

    - hah. bacaklarimizin ortasinda ne vardir?

    - ohaaa!

     

    Kelime: DUVAK

    -Kadinla erkek birlesmeden once, erkegin kaldirdigi sey

    -ohaaa!

     

    kelime: TELEPATI

    -hani ben sana bir seyi anlatmaya calisiyorum ama sozle degil

    beyin , dalgalariyla falan...

    -ihihih neydiiii.. teletabi..!

    -tamam tele'si kalsin kedilerin eli! ne ne denir?

    -buldum telepence

    -offf beee bi kere de bil be...

     

    kelime: TIMSAH

    -abi boole hani kertenkele nedir -hayvan -ne cins hayvani

    -surungen -ok abi bu kertenkelenin birkac beden buyugu

    - ejderha

    -?!???!!(yuhhh)

     

     

    kelime: LAMBADA

    ekip1 bakan kisi: aha mictiniz

    ekip2 anlatan kisi: sen oyle san. soyle bakalim alaaddinin

    cini nerede yasar.

    ekip2anlayankisi: lambada

    ekip1toptan: hastirr...

     

    kelime: van gogh (kulakta bu kelime)

    -abi bu kisi bir organini

    kesen bir sanatci

    -bulent ersoy!!!

     

    kelime: Uğur Dündar

    anlatan: tv de program yapiyo hani yillardir

    anlayan: reha muhtar? ali kirca?

    anlatan: yok yok sarisin mavi gozlu

    anlayan: ataturk?

    ekip1: gulmekten iptal!

     

    kelime: KRAMP

    anlatan: hani futbolculara girer

    dinleyen: krampon

    gulme sesleri kesildiginde sure coktan bitmis

     

    kelime: serüven

    a: abi macellan nasi biriydi?

    b: ne biliyi m iyi biriydi heralde (birinci kopus,ama duur)

    a: abi onu demiyorum neye duskundu?

    b: kariya kiza bi de ickiye olabilir

    (pes)

     

    kelime: mısır

    kiz:keops nerde??

    cocuk:etiler!!

    kiz:allah cezani versin emre....

     

    kelime: okul

    -biz nereye gideriz hergun

    -bara... diskoya... sinemaya.. cafeye...bowlinge..

    alisverise...gezmeye.. ay olmuyo boole baska sekilde anlat

    -ailemiz bizi nereye gidiyo biliyor -haaa okulaaa

     

    kelime : anneler günü

    -cennet kimin ayaklari altinda ?

    -anne

    -tamam , hani onlarin ozel bi zamanlari var , ne o?

    -adet..

     

    kelime:köpekbaliği

    -denizde ne olur?

    -dalgaa!

    -hayir ya oyle diil hani karadada var hav hav eder?

    -ha kopek

    -onun denizde olani?

    -deniz kopegi!

    :D:D

  9. Bu yazıyı sonuna kadar okuyabilene Helal Olsun :)

     

    Kitaplarda kâşiflerin keşfettikleri kâinat kurulurken, karşı karşıya kalan kaplanlar kunduzlara kükrer; keyifleşen kalın kalçalı küheylanlar kısraklara, küp karınlı kadanalar katırlara kişner; köpüklü kırılgan kutuplarda kefallar köpekbalıklarına karşı kalkanlaşır; kara-kuru kaplumbağalar karabataklara kostaklanır; kör kösnüler kumlarda kıpırdanır; kaşağısız, kayışsız karakaçanlar karacalarla, kırlangıçlar kelaynaklarla, kazlar kerkenezlerle, kediler kıtmir köpeklerle kırıştırırlar; kokarcalı kıraçlarda köstebekler, kelebekler, koalalar kaçışırlar; kevenli kırlarda keçiler, koyunlar, kuzular kolsuz kepenekli Keloğlan'ın kavalına karşı kıkırdarlar; kalçaları kalınlaşan, karınları kabaran kurdeleli kızlar, kadınlığa karışırlar; Kozanlı Kadir kemanını, Karslı Kadri kopuzunu, Kırklarelili Kıpti klarnetini, Karadenizli Kudret kemençesini, Kemahlı Kamer kavalını konuştururken; kutnu kumaş kostümleriyle kaldırımdaki kuryeli kalabalığa karışan kız-kurusu kıvrak Kübra kadın,

    kaynanası kaşarlanmış kösnül Kadriye'yle koejde kol-kola kabarık kalçalarını kıvırıp, kimse kuşkulanmadan Kernekli Kastelli'nin kuzeni Karaoğlan'a karagözlerini kırpar, kırıtırlar; kürdanlarıyla kalem kaşlarını köreltip koçeri klipleriyle kafaları karıştırır, kızılca kıyametler koparırlarken, karagözleri kamaştıran kumral kızları Kamran'ı Kazanova Kaan'a kakalarlar; komplimana karaktersizlerle kırıştıran kafadan kontak kimi kadınlar, kabaran karınlarını kürtajla küçültüp kılıbık kocalarını kandırırlar

     

    Kocamustafapaşa'yla Kösemsultan'ın kıymetli kerimeleri Kısmet, kısmetli kumbaracı Kazancıoğlu'yla Köprüaltı'nda kıvançla kumrulaşırlarken; konservatuarın kafesinde karşılaşan Kerim'le Keriman kardeşçe kucaklaşsalar da, Kerim'in karısı Kumru kesinlikle kabullenmez, kıskançlıktan kudurur; kaktüslü kadınlar,

    Kordonboyu'ndaki Konak Karate Kursu'nda kafa-kol koparırcasına kapışıp kendilerini kanıtlarlar; kavgacı kaypak kayıkçılar kaygan kulvarlarda kaykaylarıyla karşılaşırlarken; karşıt kutuplardaki kulüpler, küme karşılaşmalarında kıyasıya kapışırlar; kozasından kurtulan kızılipekler, kırmızı karanfillerle kenetleşir; Kızılay Kurumu'nun koordinesindeki kozalaklı kermeslerde kalpaklar, kazaklar, külotlar, kanaviçeler, kukalar, kuklalar, kiviler, kuleler, krakerler, kokoreçler, kartpostallar, közde kavrulmuş kabuksuz kestaneler kapışılır; kitaplar kapaklanır, kimlik kartları kaplanırken; küreselleşmede klasman koşusuna katılan Kaya kardeşler, Kazasker'de Kampüsistan kurmaya kalkışırlarken; kompleksli kakavan Kerimcan'la kayınbiraderi Kayahan, kıskançlık kriziyle kahırlanıp kuruntuya kapılırlar; Kavaklıdere Kasabası 'nın köy kahvesinde köylülerle karşılıklı konuşup, kulpu kırık kupayla kahvesini köpürteten kornacı Kömüşemmi, kendisine kulak kabartan kahveciye kızar;

     

    Kuran-ı Kerim' ikem-kümlemeleriyle köylüye kıraatleyen köselesi kabartılmış kara kunduralı kodoş Kürşat'ın konuşmasını kimse kavrayamaz; Karahanlı kanaatkar, kibar, kandilli kadınlarla, kakülleri kıvırcık kuşdili! kızlar, Kaymakamlığın köylerde kurduğu kurslarda kilimler, kazaklar kotarıp, Kızılırmak kaynağından kaldırdıkları kırbalarını kilitsiz kilerlere ko****** kamışlı, kendirli, kıraç kırlarda kelek kavunlar, karpuzlar kemirirler; karaciğer kanserinden komalık konumundaki küçük kardeşi Kalender'in kıvranmaları karşısında kalakalan koptik Korhan'ın karagözlerinden kıvılcımlaşan korkunç kabusu karanlığa karışırken; kodaman kapitalistler, komple konforlu konaklarında kolonya kokulu kerevetlerine kurulur, keman konçertosuyla kadınlar korosunun keyifli konserlerine karşı kristal kadehlerini kaldırıp, kahvelerini köpürtürler; Krallar, Kraliçeler Kulübü'nde kredi kapmak konusunda kaç kez kıvırtmaya kalkışan kürkçü kalleşler, kırk kat klasikleşmiş,

    klişeleşmiş kahrolası kötü kişiliklerini kaldırıp köşeye koymazlar;

    kıtaları kar kaplayınca, kontratak'a kalkan kelepir kamyon kaçakçısı kotrabanlar, Kapıkule Kapısı'ndan kaçırdıkları konteynerleri, Kömürhan Köprüsü'nden kaydırıp Kilis'te kara kapılır, kışlanın kuzuneli karakoluna kapatılırlarken; kimbilir Kozluk'taki kümeslerden kanadı kırık kaç kazla, Kahta'daki koralardan karnı kabızlı kaç katır kapıları kırarak kekikli kırlara kaçarlardı...

     

     

    Küçük körpe kızları kaçırarak kul kılıp köle kullanan kapkaççı kadın korsanları, kentin kuytu köşesinde karşılaştıkları karakol komiserini kasaturayla korkutup kaçarlarken; karaciğere konan karasinekler, Kuşadası'ndan kanatlanıp kalkarak Kozyatağı'na konan kuğu kuşları, kafes kaçkını kınalı keklikler, kumrular kıvrak koşumlarla kendi kovuklarında kabarırlar; kurt kurtluğunda kalıp kızgınlaşarak körpe kuzuları, karnı kuzucuklu koyunları kapardı...

     

     

    Karlı kaldırımda koşarken kundurası kayıp kapaklanan Kuriş'in kafası kanayınca, kaldırımdan kapıp kaldıran Kutsi Kubibay, Kuriş'i kucaklayarak karşıdaki Kavacık Kliniğine kavuştururken; karabacaklı karıncalar, kanca kıllı kirpiler, kıl kuyruklu keltoş kırkayaklar karşı kıyıların karanlığında kavislenerek kıvrılan kumsalda kıpır kıpır kıpırdarlar; korkunç kobralar, kocaman kertenkeleler kil katmanlı kesekli kırlarda kıvrım kıvrım kıvranırlardı...

     

    Kopenhag kriterlerinden kolayca kaçan, kritik konulan konuşmaktan kaçınan kıvırtmacı Kandıralı kekeme Kerimoğlu, kibirli kudretli Kuzguncuktu kıranta korkuluk Kibaroğlu, kürk kaçakçılığında kılavuz kaptan kullanan kancaburunlu Karadenizli kambur Kavrukoğlu, kahkahacı Kadırgalı kulağı kesik kabadayılardan kaçık Kasapoğlu, koca karınlı Kumkapılı kaptan Kamiloğlu, Kırşehirli kikirik Kabiloğlu, kışla kaçkını kasketli komik Köseoğlu; kukla kalpaklı, kalın kaşlı, kulakları küpeli, kehribar kostaklı, kravatı kaytanlı, keplerinin kenarları kıvrımlı kırk kafadar kaltaban; kurbanlık koç kesip közde kebap kızartarak, klimalı, kaloriferli, kalebodurlu, kartonpiyeri!, korneşli, konforlu kız kuleli köşklerindeki kadife kumaşlı, kozmetik kokan koltuklarında konken kotarıp kupa kaldırarak, kendi karmaşık kompozisyonlarında; kuramsal konjonktürde kitlesel kümeler, kültürel kanallarla klanlaşıp kavmiyetle kabileleşirler;

    kozmolojiselli, küreselleşmeli, kapitülasyonla, konfederasyonlu, kamutaylı, kurultaylı, kapitalli, konsolideli, koyun kopyalamalı kolonlamasal, kategorisel, küresel, kamusal, kurumsal, kanunsal, kalıtsal, kuralsal, kutsal kavramları kavrama konusunu kurcalarlar; kurcaladıkça 'kırk küp, kırkının da kulpu kırık küp' Karmaşasıyla kavram kargaşasına kapılıp kafaları kördüğümleşerek karışır, kararsız kalırlardı...

     

    Kepek kafalı küstah keller; kadife keseli kaktüslü körler; kaftanlı, kavuklu köftehorlar; kritik koşullarda keçileri kaçırmadan kırsal katmanlarda, kumsal kıyılarda, kamusal koylarda, küpeştesi kopuk kotralı, kalyonlu, kayıkhaneli körfezlerde köşe kapmacadayken; kitap kurdu kararlı kadirşinas kemaletli Kamile kadın, Kazım Karabekir Koleji'nin kampüsündeki kütüphanede kısaca kimyasal karışımlarda kıvamlaşan kibritin, kromun, kalsiyumun, kızamıklı kadavranın, kâr- kazanç kulvarında kalite kontrolünün; kargo, kasko, kambiyo, kart, kredi, kapasite, kaynak kullanımının kadir kıymetini kurşunkalemle kağıtlara kaydederdi...

     

    Kazançları karmaşık, keten köyneği kravatlı, kruvaze kıyafetleriyle keyifleri kıyak, kaprisli, kırkambar, kamuflajlı kalpazan kumarbazlar, kılıflı kumar kumpanyalarında komedili kokteyller kurarak, kucağındaki konsomatrislerin kıkırdamalarıyla, kıyıda köşede kalmış kiralık kantocu kadınların kıvırtmaları karşısında keyiflenip kahkahalarla kekik kokulu kadayıf, karamela, kurabiye, kağıthelvası, kestaneşekeri, kepçe kepçe kızartılmış kadınbudu, kadıngöbeği, kaynanadili, kapuska, kokoreç, kaşar, krema, kazandibi, karnıyarık, küncülü künefe, kereviz, keşkek, keşkül, konserve, keççaplı köfte, kimyonlu kısır kaşıklar; kakao, kahve köpürtüp, kasa kasa konyaklar, kutu kutu kolalar, kâse kâse kaymaklar kapışırlarken;

    Kürecikli Kamber kalfa, körü körüne kapılandığı kurt köpekli kapıda kabagüçle köleleştirilerek küçümsendiğinden, kürekle kazdığı küspe kokan küflü kümesin küllüğünde kanserleşen, kangrenleşen, kavruklaşan kekremsi kâbusunu kamçılar; karanlığa karşı korateş kıvılcımının küçücük katresini kandile koyamadığından kahrolurdu...

     

    Karşıyaka'da, Karasu'da, Kanlıca'da, Keşan'da, Kızılay'da kasıp kavuran kasırgalardan kurtulan kader kurbanları, kiremitli koğuşlarında klasik kayıtlı, kaygılı, kızgın, kuşkulu keyfiyetleriyle kalakalır; karabasanlı, kabuslu kalelerde kanlı kusmuk kusad, kefensiz kabirlere kimliksiz konulurlarken; koç katımı konaklarda, kazanç kapısını kurcalayıp krema kapan konuklarıyla keyfe-kader kadeh kaldıran kültür katliamcısı, korkak kozmetikçi, kedi kılıklı kabiliyetsiz, kapasitesiz kimi köstebek kasetçiler, kasetleriyle keriz karakterlerini karizmatikleştirmeye kalkışırlardı...

     

    Kelimeleri kırmadan, konuları kuşa çevirip kıvırtmadan konuşmalarıyla kamuoyunda kendi kişiliklerini kanıtlamış, karakterli, kaprissiz, kıdemli kuşaktan kalender karikatüristlere, kültür kurumlarını kuvvetlendirmeyen kitlelerin karanlık kuyularda kadersiz kalıp kaybolacaklarını kayıtla****** keskin kara kalemleriyle karaladıkları karikatürlerinde kartvizitçi kerataların kıçlarını karartıp kızartırlar; kestikleri kupürleri koleksiyonlarına kor, kalıcı kılarlardı...

     

     

    Korumasız Kemallerin, kefaletsiz Kerimanların keselerini, kamunun kasasını kemiren; kükürtlü küller kusarcasına kentleri kuşatarak kitleleri kasıp kavuran karaborsacı, kolonici, kalburüstü kesitten kartelci kodamanlar, kezzap karıştırılası konyaklarla kabalaşıp kızarak kazançlara kota koyunca; kaoslu kötü koşullarda kalıcılıklarını kaybeden kitapçılar, kırtasiyeciler, kafeteryacılar, kantinciler, kabzımallar, kasaplar, konserveciler, kolacılar, kurabiyeciler, köfteciler, kumaşçılar, konfeksiyoncular, kunduracılar, kuaförcüler, kömürcüler krizin kancasına kapılıp kepenklerini kapatıyorlardı...

     

     

    kredi kullanamadığından korkuya kapılıp kös kös kıvranırken; Korkut Kıratoğlu'nun kefilliğiyle korkularından kurtulup kurtarıcısını kucaklıyordu...

     

     

    Karasis Kalesi'nin kasvetli karanlığını keşfeden karaborsacı karaktersiz korsan kasetçiler, kaçırdıkları Kamelyalı kıvrak Kevser'i kelepir karyolada kucaklayarak keyifli kepazeliklerini kamufleli kameralarıyla kasetlere kaydedip, kan kusturucu kırkıncı konuşmalarında kasetin kopyasıyla karayazılı kontratı Kevser'in kucağına korlarken; korkunç komplo karşısında kulaklarına karsuyu kaçan, kafası karıncalaşan, karamsarlığa kapılan, kırk kez kulaklarını kapatıp kafasında kabus kaynatan Kevser kadın, komplocuların kazıklı koşullarını kamilen kabulleniyorken, kalp kifayetsizliğiyle kapaklanıp kasetçinin kucağında kalıyordu...

     

    Konağına, kolu kanadı kırık korumasız kadınları kapatan, koynunda kokain koklatan komplocu köktendincilerden Kıro Karadayı'yla kayırıcısı Kadim Koçakoğlu, kolları kelepçelenmeden karakoldan kaçıp kayıplara karışırlarken; kendilerini kare kare kameralara kayıtlayan kameramanlara, "keyfimizin kahyası mısınız?" karşı koyuşuyla küfrediyorlardı...

    Komplocuların kasetleri kamuoyunda kötü karşılanıp kınanırken; karyolalarında keyifleşen karı koca kaset konusunda kapışınca, kızan kocanın koyuverdiği küfürlü kelimeler kanatlanıp kavislenerek komşuların kulağına kaçtığında; küfürleri kabullenemeyen kadın karakola koşup, küfürlü kelimeleri kara kalemle komiserin karbonlu kağıtlarına kaydettiriyordu...

     

     

    Kabile kültürünün katı kurallarını koruyan kaynana, kayınbabayla kocanın kıskacında konuşamayıp kıvranan kadersiz, kısmetsiz kimi kumalarla, karayele kapılan kararsız, kontrolsüz, kuralsız kalabalıkta kendini kaybeden kimi kafası karışık kişiler, karmaşadan, kıskaçtan kurtulup, kendi kondusundaki kuluçkasında karakaplı kitaptan kara kehanet kuzlayan Karababa'dan keramet kapmaya koşarlarken; karine kutusunu kapan kârşinaslar, Karun'laşma kervanına katılıp keyifleniyorlardı...

     

     

    Kalamışlı Kirkor, Kayışdağlı Kevork, Kuzguncuktu Kamber, Kurtköylü Kemalettin, Küçükyalılı Keremullah, Karagümrüklü Kürşat, Kasımpaşalı koruk Kasım, Kağızmanlı Kalender, Keşanlı kavruk Kazım, Köyceğizi! körpe Kibriye, Keçiörenli kökçe Kamile konutsuzluktan kıvranır, karınları kuruldar, kart-kurt kazınırlarken; kazıkçı komprador kapitalistler, kıvırtıcı köçek komisyoncular kontratlığında Konut Kooperatifiyle, Köy-Kent Kalkındırma Kooperatifleri kurup; kanundan, kararnameden, kamuoyundan, Keremullah'la Kitabullah'tan korkmadan kandırdıkları kıt kazançlı, komik konutlu, kısıtlı-kötü koşullu kitlelerden kopardıkları katrilyonları, kayıtdışı kazançlarına katıp kasalarına koyuyorlardı...

     

     

    Kitleler, külüstür kondularda kuru, kısır kahvaltıları, karalahanalı, karabiberli kömbeleri, közlemeleriyle kalıp kırgınlıklarını, küskünlüklerini konuşurlarken; kamu kurumlarında koordineli kadrolaşan köktendincilerin kanalıyla kamu kuruluşlarını kırtıklayıp kovuşturma kazanında kaynayan kartelci Kandemir'i, körolası kongreci kalantorlar kurtarıyorlar; kârlı Kimpaş'ım, Kimsan'ın, Kepez'in kapısını kilitleyip kırkbinlerce kafa, kolemekçisini kapıönüne koyuyorlardı...

     

     

    Kamuyu Koruma Kurulu'nun kazıkçıları kayıran kahrolası kararı, Kamu Konseyi'nce de kabullenilerek kesinlik kazanınca; karara kayıtsız kalamayan karakteri kavi, karatede kara kuşaklı katip Kamuran, kalemini kırarak Konsey Konağı'nın koridorundan köşedeki kürsüye kayıp, kitleleri koruyan kısa konuşmasını kurguluyordu:

     

     

    -Kaytanbıyıklı, karayağız kardeşlerim, koçlarım !

     

    Kartelci, kapkaççı, kurnaz köftehorlar karşısında kaygılanıp korkarak kaskatı, kupkuru kalakalmayın!

     

    Kazıkçıların kotardıkları krizlerde kerizce kazıklanmayın!Kafanızı kullanın, kucaklaşıp kaynaşın; köpeksiz köyleri kolayca kolaçanlayıp kuzu kapan kazıkçı, krizci, kapçıkağızlı kurtlara karşı kendinizi koruyun!...

     

     

     

    Kitleler, kasvetli karda kışta kazaksız, kabansız, keçesiz, köyneksiz, kısbetsiz, kıraç, kurak, kabristansız, kenefsiz, künksüz, kanalizasyonsuz kubur kokan köylerinde karınca kararınca kurabildikleri küçücük kagir kulübeleriyle, ker*** konutlarında kap- kacaksız, karma-karışık kavşaksız, kulvarsız, kaşarsız, kolasız, köftesiz, katıksız, kalorisiz, kasnaksız, kevgirsiz, kömürsüz, koleraya karşı korunaksız, kıtlık kıranlıkla kıt kanaat kerhen konaklarlarken; Kurbağalıdere'nin köprülü kavşağında kurulan Kuran Kurslarını Koruma Kurulu'nun Kongresinde Kaplancı Kadılar'ın kokuşmuş kararıyla kadınları, kızları Kılık Kıyafet Kanunu'na karşı kandırıp kasidelerle kafalarını karıştırarak kılperestlik konumunda kara kıyafetlerle kapatıp, Keremullah korkusuyla kıskaçlayarak kalplerini kararttılar...

     

    Kutsal kitap Kuran-ı Kerim'i kullanarak kıblegahları kazanç kapma kulvarına koşan kepaze köktendinciler; kıyamette kaynayan katran kazanına konulma korkusuyla, körpe kızlarla kucak kucağa kalma kandırmacasıyla körükleyerek kışkırtıp kudurttukları kalpleri köreltilmiş kıytınkçılar; kaba, kara, kırçılsakallılarla koalisyon kurarak katliam kampanyalarıyla kümeleşip, kuşlukta kıyama kalkışarak, Kemalist Karafakioğullarını, Kaftancıoğullarını katledip kitleleri korkutarak keyiflerini kaçırdılar...

    Küffarlaşan kiralık, kemli-kinli, kılçık-kurtlu, kudurgan, kemik kemiren kuduz karabaş köpekler; kalkan kılıç, kamçı kırbaç, kanca kargılarla

     

     

     

    Kahramanmaraş'ta kıyıma kalkıştılar; kafa-kol kopardılar, kapıları kazmalarla kırıp kurbanlık koyun gibi kalakalan korumasız kadınların kaburga kemiklerini katur-kutur kırdılar, karınlarını, kasıklarını kargışladılar; kimi küçük kankalar, korkudan kakalarını külotlarına koyuverirlerken; kandaşların, kocaların, kirvelerin, konu-komşuların kıçlarına kimbilir kaçıncı kez kazıklar kakarak; Kuyucululaşıp kırkbinlerce kişiyi kazdıkları kuyulara koyarak; kabilelerin kökünü kazıyıp kurutmak kabilinden kundaktaki körpecik kuzucukları da kıyım kıyım kıydılar, kıtır kıtır kesip kahpece, *ça, kancıkça, kalleşçe, kavvatça katletmekle, kimilerini de kör, kötürüm koymakla kalmadılar; Kızılbaşlıkla karala****** komünistlikle kötüleyerek; kuşaktan kuşağa, kademe kademe kronikleşerek kozalaklı, kuşburnulu, kuşkonmazlı, kanaryalı, kardelenli kentlere (Madımak'lı Sivas'a) kadar kaydırdılar;

    Kerrar-ı Kebir'le, "kan kan katliam!" korosuyla kinlerini kusarak korateşle konukevlerini de kundakladılar, kızılalevlerle kavurga kavu urcasına kadınları kızları, kankaları kardeşleri, konukları, körpeleri kahkahalarla katlettiler...

     

     

    Kitleler kan kustu, Kızılırmak karardı küstü...

     

    Katliamdan kılpayı kurtulan KALELI, kalbi kerpetenle koparılırcasına kahroldu, kızdı, köpürdü; kıyımlarla Kemalizm'in kuyusunu kazarak, kapitalizmin köleliğinde kainatı karartan künyesi kara, keçisakallı kelpoğlu kelplerin kalkıştıktan karagün kıyımını kanıtlarıyla kitaplaştırdı, konferanslardaki konuşmalarında, 'katledilenlerin kalplerde kahraman kalacaklarını' kaydederek, katliamı körükleyen, katilleri koruyan kurtçu kentlilerle kanlı katliamcıları kınadı:

     

    Kayalardan koptular, keklikleri kovdular. Kahrolası kahpeler, kanatların kırdılar...

     

    Katliamcı köpekler, katlettiler körpeler

     

    Körolası katiller, karargahlar kurdular...

     

    Karadinliler kinlerini kustular

     

    Kainatı kıpkızıl kana kestiler

     

    Kirve kardeşler kanrevan koştular

     

    Karasevdalar Kafdağı'nda kalanda...

     

    Kuytu koyaklarda kartları kardılar

     

    Kentlere, köylere kurtları koydular

     

    Kankaları kazmalarla vurdular

     

    Karasevdalar Kafdağı'nda kalanda...

     

    Karanfil kokulu kömürgözlümü

    Korkusuz kalemşor keremsözlümü

    Katlettiler kalbi kaviözlümü

    Karasevdalar Kafdağı'nda kalanda...

    Kutsal kiliselerdeki Katedraller, Kardinaller, Katolik Keşişler, Kontlarla Kontesler de, küffarlaşan kafıroğlu kafirlerin korkunç kitle katliamları karşısında kederlendiler, kahroldular...

    Kargıç, kılıç, kırbaç, kıyınçtır katliamcı katillerin kazancı.

    Keko kurban, katillerin küllisi kötü kimlikli kişiler midir?

    Kötü kimlikli, kinli, kasap kişilerdir kurban, kasap kişiler!

    Kalbi, kafası katliamları kabullenemeyen kültürlü kişiler kükrediler:

    -Kalkın kızıl kalpaklı kızanlarım! Kökensel kimlik kışkırtıcıyla kulisçiliğe kayıp klikleşerek karşıt kamplaşmalara kapılmayalım!

    Kendi kendimizle kavgaya kalkışıp kapışarak kırk kat kırılıp koparak küçülüp kenarda köşede, kuytu kıyılarda kadersiz, korunaksız kalmayalım; komünikasyon kurarak kalben kucaklaşıp Kuvayı-millici kimliklerimizle kavilleşelim, kahramanca katılalım kurtuluş kervanına! Kampinglerde kamplar kuralım, kafalarımızın köşesinde kördüğümleşerek kalan kötü kaderlerimizin kara kepazeliğini, korkularımızın kefaretini kazıyalım, kelepçeleyip küreklerle küldür küldür küreleyerek kaydıralım kayalıklardan kuytu koyakların karanlıklarına!.. Kuzeydeki Kolordu Komutanı Korgeneral Kemal'in kumandasında Kastamonu'dan Kırklareli'ne, Karabük'ten Kayseri'ye, Kırıkhan'dan Kütahya'ya, Karamürsel'den Kars'a kadar katar katar koşturan kara kuvvetleri konvoyundaki kıratlı kahraman Köroğlu'lara kavuşup karışalım, komandolaşıp kendir-kement kümeleşelim; küffar kalıntılarına karşı kendimizi koruyup kollayalım;

    kekik kokulu kırlarda kısrak kımızından kandırarak kafalarımızı kıyaklaştırıp, kilometrelerce karayolunu kağnılarla, katırlarla katederek; kökleri küflü, kimliksiz, kişiliksiz, kepaze kılıklı, kamga kamışlı, karamuklu, küt kolonlu, kösele kalıplı, kurtçul kuyruklu, kafatasçı, kırçıl kabasakallıları kovalım; küffarlarca kuşatılmış kentlerimizi, köylerimizi, kalelerimizi, kulelerimizi kurtaralım...

    Karaparacı, kapkaççı, karabatakçı, kazıkçı, komisyoncu komprador kapitalistlerle; kavuklu, kürk kostümlü, kaptan köşklü kervansaraylarda kahrolası korkunç kargaburunlu, kıçı kırık kılkuyruklu, kovuşturma kaçkını, korumalı kötü kalpli karaborsacı krallara karşı koyalım...

  10. Ya arkadaşlar forumda aradım ama bulamadım "Cosby Ailesi" ile "Adile Naşit ile Uykudan Önce" elinde olan varsa bi zahmet.

    - Valla bende var ama TRT çekimi istersen upload yaparım.

    - İyi olur sağolasın.

    - Sende Sağol

    - Ayıptır sorması kaç disketlik.

    - 2 Disket

    - Ooo iyiymiş ya.

    - Arkadaşlar burası chat bölümü değil Film bölümü. lütfen biraz dikkatli olalım.

    - Locked

     

     

     

    Müzik paylaşım.

     

    - Arşivimi sizin için açıyorum. Ali Rıza BİNBOĞA full kaset

    - Buda kaset kapağı

    - Paylaşımın için sağol. Ama daha önce verildi emeğe saygı.

    - Evet daha önce verilmişti.

     

     

     

    İşletim Sistemi

     

    - Windows 95 çıkacakmış yaz ortasında acayip bişe.

    - Makinam kaldırırmı acaba 386 benimki

    - Ooo seninki kağnıymış be. benim ki 486 dx babalar gibi.

    - EyvAllah sağol.

     

     

    - Ya arkadaşlar "C:\\>Dir" yapıyorum dosyalar aheste aheste listeleniyor. Bunu nasıl hızlandırabilirim.

    - Forumda "Dir" diye arat bulusun.

    - Bizde biliyos aratmasını bir sıcak cevap istiyos.

    - Alla Alla ya. adama bak. Moderatörlerden konunun kilitlenmesini istiyoruım.

     

     

     

    Full Oyun Download

     

    - MARIO BROS FULL ISO (3 Disket)

    - hemen yumulalım.

    - Niye yavaş iniyor bu.

    - Vay uyanıklar yabancı siteden dadanmışlar Mariomuza

    - .......

     

     

     

    Oyun Çözümleri

     

    - Arkadaşlar Price of Persia tam çözüm. buyrun.

    - EyvAllah baba. karizmanı verdim.

     

     

    - Dave 3. bölümde ateş eden canavarın orada kaldım. Bir el atın.

    - Dave çıktımı piyasaya

    - Günaydın.

     

     

     

    Donanım

     

    - Modemim 14.4 K tam verim alamıyorum. Onca para saydım. Download hızım Max 1K.

    - Kardeş Allahtan belanımı istiyon biz onuda bulamıyoruz.

    - Ya arkadaşlar PTT internet hızlarını arttıracakmış bilginiz var mı.

    - Evet benim dayıoğlu santralde çalışıyor bende ondan duydum.

    - .....

     

     

     

    Geyİk.

     

    - Bir ingiliz, bir alman bir türk uçağa binmişler.....

    - Muhahaha koptum yav.

    - Oo çok komikmiş. Emeğine sağlık.

     

     

    - Temel bir gün yolda giderken muz görmüş......

    - Puhahaha

    - Nerden buluyon bunları . Verdim karizmanı

  11. Gominist

     

    Öğrenci olaylarının yaşandığı günler. Polis, Diyarbakır'da bir öğrenci evini basmış, bir sürü kitap toplamış, öğrenciler bir köşede sinmiş oturuyor, ama öyle pek de tehlikeli bir şey yok bulunanlar arasında.

    Çocukları asıl endişelendiren, arkalarındaki duvarda asılı Karl Marx resmi.

     

    Bir ara, polislerden biri sormuş:

    - Ulan bu kimin resmidir?

    Hah, demiş çocuk içinden, şimdi .zıçtık...

    - Dedemin resmi abi...

    Polis sinirle dişlerini sıkmış, öğrencinin ensesine bir şaplak atmış:

    - Ula utanmisan, a pezev..., bele nur yüzlü, bele ak sakallı bir deden vardir, kakmişsan gomonistlik yapisen... :D:D

  12. hoca: oğlum! çık dışarı!

    öğrenci 1: yok yazcak mısınız hocam? :D

    hoca: yazıcam tabii, sallanma hadi...

    öğrenci 1: niye bi tek ben? tek başına mı konuşuyodum ben yani? deli miyim ben?

    hoca: *** fırlatacam şimdi anahtarlığı kafana, çıksana ***!

    öğrenci: basket topu kimdeydi ***, atsanıza, teneffüste de fazla sallanmayın potaya gelin.

     

    hoca: *******!!! numarası kaçtı bunun?

    öğrenci 2: 360 hocam!

    öğrenci 3: 1270!

    öğrenci 4: 647, hehe...

    öğrenci 5: 16! kikir kikir...

    hoca: *********!

     

     

    - siz konuşanlar dışarı.

    - biz mi hocam?

    - siz tabi. ******* kadar oldunuz, bi susup oturamadınız. dinleyen arkadaşlarınızı da rahatsız ediyorsunuz.

    - hocam, atmayın ya. devamsızlığım dolmuş zaten. kalıyorum bi saat devamsızlıkta.

    - çık dışarı ********* *****, dersi bölme. yok yazmıycam.

    - o zaman çıkayım hocam, sağolun. ehe..görüşürüz beyler. benden bu kadar.

     

    (arkalardan)

    - hocam ben konuşmuyodum gerçi ama yok yazmayacaksanız ben de çıkayım.

     

    - sen!

    - ben?

    - evet sen. kalk bakiim ayağa!

    - evet (kalkar)

    - niye yapmıyorsun bakiim sen?

    - neyi? (eğlenmek için salağa yatar)

    - .... (cevaba çok sinirlenmiştir) bak bakiim arkadaşların ne yapıyor!

    - .... (şöyle bi sınıfa göz gezdirir ve gayet lakayıt) oturuyolaar.

    - (öfke kırmızısı ile)! çıkdışarııı!

    - (gene sınıfa bakarak) yoksa oturmuyorlar mı?

    - çıkdışarııııı! disipline verecem seni!

    - iyi ama ne yaptım ki ben?

    - çıkdışarıııı dedim sanaaa!

    - iyi iyi tamam

     

     

    evladım yeter konustugunuz..

    -peki hocam

    -cık dısari

    -peki hocam (hoca beklemiyodur bozulur)

    -hişş nereye??

    -dısarı hocam

    -gel iceri..bidaa da cıktıgını gormeyim.

    :unsure:

  13. Kadın (kizmayin sakin. hepsi bir tebessüm için)

     

    --------------------------------------------------------------------------------

     

     

    Element :Kadın

    Sembolü : WO

    Atom ağırlığı : 53, 6 kg olarak kabul edilmiştir ancak 40 kg'dan 200kg 'a kadar değişik çeşitleri bulunmaktadır.

    Bulunduğu yerler : Gezegendeki tüm kırsal ve kentsel alanlar --

    FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ :

    1- Yüzeyi renkli film tabakasıyla kaplıdır.

    2- Değişik sıcaklıklarda kaynar.

    3- Bilinen bir sebep olmaksızın donar

    4- Özel ilgi gördüğünde erir.

    5- Yanlış kullanımlarda ısırır.

    6- İşlenmemişinden sıradan maden filizine kadar pek çok halde bulunur.

    7- Doğru noktalara basınç uygulandığında ürün verir.

    8- Standart ölçüleri varsa da kolay bulunmaz.

    9- Çekici özelliği nedeniyle fazla yaklaşılmaması önerilir.

    KİMYASAL ÖZELLİKLERİ -- :

    1- Altın, gümüş, platin ve diğer kıymetli madenlerle yakın akrabalığı vardır.

    2- Büyük miktarlardaki pahalı maddeleri ve değerli taşları sorar ve isteyebilir.

    3- Belli bir sebebe bağlı olmaksızın patlayabilir.

    4- Sebepsiz yere çıkıp gidebilir.

    5- Likitlerde çözünürlüğü yoktur fakat alkolle doyurulduğunda aktivitesi büyük oranda artar.

    6- Dünyada bilinen en büyük servet indirgeyicidir.

    7- Özellikle kapalı alanlarda bir arada tutulmaları tehlikelidir. Çok

    sayıda bir arada olmaları merkezi sinir sistemini etkiler.

    GENEL KULLANIM ALANLARI --- :

    1- Genelde süs olarak.

    2- Üretimde

    3- Belli dozda kullanılması halinde rahatlamada büyük yardımcı özelliği

    vardır.

    4- Çok etkili temizleyici özelliği vardır.... EN ÖNEMLİSİ ... Bağımlılık yapabilir ve tedavisi yoktur

     

    :):)

  14. Simdi geçmişte önemli mevkiilerde bulunan insanların söylemlerine bir göz gezdirelim bakalım...

     

    Necmettin Erbakan:

     

    Refah Partisi demokrasiye saygili olacak

    ve hep boyle kalacaktir. Bu parti gerilim yaratacak

    kadar ***** degildir. Ilk firsatta iktidarin

    nimetlerini halka sunacagiz. Ve bu onurun

    tek sahibi olacagiz. Seriatin gelmesi

    icin calistigimizi soyleyenler guc odaklarina

    yakindir. Uzulerek soyluyorum, belki de kan-

    dirmak icin daha yalanlar atacaklar. Siyaset kavga-

    li olacak. Olsun varsin. Biz Muslumanlar, laik-

    lere dusman segiliz. Ortaligi karistiran kisi-

    lerin hakkindan gelmesini biliriz!

     

     

    Bulent Ecevit:(saygıyla anıyoruz)

     

    Sosyal demokratlarin birlesip butunlesmesi

    benim de istegimdir. Bunun disinda herhangi birsey

    umurumda bile degil. Solun paramparca olmasi

    icin calisanlarin ne dusundukleri

    beni ilgilendirmiyor. Tek amacim, parti ici

    demokrasiyi zenginlestirmek ve bu demokrasiye

    muhalifleri sindirmek, yok etmektir. CHP'den gelen

    teklifleri degerlendirecegim. Sagdan gelecek

    hicbir oneriye acik degilim. Yeter ki DSP e-

    mek versin. Butunlesmenin gururu, Baykal karde-

    simle bana kalsin !

     

     

    Ali Sen:

     

    Benim icin futbolda onemli olan centilmenlik

    ve dostluktur. Hedefim illa ki kazanmak

    falan degildir. Ben sadece kendi re

    kisilige sahip olsam baska olurdu. Ben net

    klamini dusunen birisiyim arkadas. Fenerbahce kazanirsa mal-

    zemecisine kadar mutlu oluruz. Ben de sporcu

    varligimi gelistiririm. Hakemlere baski uygulamak

    sportmenlige yakismaz. Fair-play icin mucadele

    gerekirse onu da yaparim. Medyayi da bag-

    rima basmisim. Spor ugruna gulmusum ve ag-

    lamisim, kafam rahat!

     

     

     

     

    Eee ne war bunda,biz zaten biliyoruz bunların ne olduğnu demeyin.Şimdi de satır aralarından ne demek istediklerini anlayamaya çalışalım...

    Birer satır atlayarak tekrar okursanız ne demek istediklerini daha iyi anlarsınız :unsure::D

  15. Fanatik Spikerler

     

     

    FENERLİ SPİKER: Sayın seyirciler, şimdi de Avrupa'da Milan'a rezil olan G.Saray çıkıyor sahaya... Ve işte şampiyon Fener...

     

    CİMBOMLU SPİKER: Sevgili Cimbomlular, F.Bahçe sahaya çıkıyor, kadrolara bakıyorum, Rüştü'den başkasını tanımıyorum...

     

    FENERLİ SPİKER: İnşallah bu ucube stadın skorbordu çalışıyordur, şu yanımdakı ******* gol tabelasında görsün Fenerli futbolcuları...

     

    CİMBOMLU SPİKER: F.Bahçeli futbolcuların elinde bir pankart var. Tam belli olmuyor ama 'Bize acı Aslan kardeş' yazıyor galiba...

     

    FENERLİ SPİKER: Maç başladı ve Fener oynuyor, G.Saray seyrediyor. Keşke bizim çocuğun Tasolarını G.Saraylı futbolculara getirseydim de boş kalmasalardı...

     

    CİMBOMLU SPİKER: Biri şu yanımdaki futbol cahiline maçın başlamadığını söylesin. Fener ısınıyor, G.Saray soyunma odasında çay içiyor.

     

    FENERLİ SPİKER: Maçtan sonra da soğuk su içersiniz. Bizimkiler sahiden çalışıyormuş, bir de 'idman yapmıyorlar' derler...

     

    CİMBOMLU SPİKER: ...Ve maç başlıyor, haydi G.Saray... Göster şu ecnebi, artı bir Fenerbahçe'ye...

     

    FENERLİ SPİKER: Haydi Fenerbahçe. Yine dağıt Cimbom'u, yerlere ser, mesaj geç, motive et...

     

    CİMBOMLU SPİKER: Pozisyonda hiçbir müdahale yok, hakeme bakıyoruz... 'yuh' olsun, gereksiz kart...

     

    FENERLİ SPİKER: İlk dakikalarda atarız. Baliç gidiyor, kazma Bülent indiriyor, 'oha' diyorum sadece...

     

    CİMBOMLU SPİKER: Maçın sonlarına yaklaşıyoruz, henüz Kerem'i göremedik. Sanırım bizim televizyon sahanın Rüştü kısmının yayın hakkını satın almış...

     

    FENERLİ SPİKER: Rüştü herhalde çocuğu ile top oynarken daha çok zorlanıyordur. Emre'nin şutu eldiveninin kovuğuna bile gitmedi...

     

    CİMBOMLU SPİKER: İsimlerde bir karışıklık olursa özür dilerim, çünkü bunların yarısından çoğunun sırtında 'Mirkoviç' yazıyor...

     

    FENERLİ SPİKER: Hakemden bahsetmek istiyorum biraz... Bu maçta görevli olmasa sanırım yüzüne sarı-kırmızı boya sürüp, G.Saray tribünlerinde, 'Vur... Kır... Parçala... Bu maçı kazan' diye tezahurat yapardı...

     

    CİMBOMLU SPİKER: Hakem Fener'in ikinci yerli futbolcusu gibi oynuyor... Fener'in yerlileri Rüştü ve Erol Ersoy bugün süper...

     

    FENERİ SPİKER: Aaa... Oyuna Arif giriyor. Bu çocuk Avrupa'ya gitmemiş miydi?... Sanırım Hakan Şükür de kale arkasında ısınıyor...

     

    CİMBOMLU SPİKER: Yayınımız burada sona eriyor, şunu söyleyeyim Fener'i resmen elimizden kaçırdık... Ben şimdi Cimbom adına yanımdaki spikerin ağzını - burnunu dağıtacağım...

     

    FENERLİ SPİKER: Bu skor G.Saray'ın Fener karşısında, kendi sahasında aldığı bir zafer. Bu gece G.Saray Adası'nda bunu kutlarlar herhalde... Ama müsade ederseniz ben döner bıçağı ile şu spikeri kutlayacağım...

     

    G.SARAYLI SPİKER: (Yayından sonra) Offf... Ne zor şey Beşiktaşlı olup G.Saray maçı anlatmak yaa...

     

    FENERLİ SPİKER: (Yayından sonra) Ne yaparsın ekmek parası işte...

    Olsun bu skor bize yaradi...

  16. Yanlış çevrilen telefon numaraları niye hiçbir zaman meşgul çalmaz?

     

    Sadece tek heceli kelimesini söyleyebilmek için niçin dört hece kullanmaktayız?

     

    Neden insanlar gökyüzünde 400 milyon yıldız var denildiğinde inandıkları halde, yeni boyalı yazan yüzeyi elleriyle yoklarlar?

     

    Niçin limonlu gazozların içerisinde bir sürü suni tatlandırıcı varken bulaşık deterjanında gerçek limon suyu kullanılmaktadır?

     

    Işık 300.000 km/sn hızla yayıldığına göre karanlık hangi hızla çökmektedir?

     

    Işık hızında giden bir arabada oturduğumuzu varsayarsak, farları (ışıkları) yakınca ne olur?

     

    Niçin fare kokulu kedi maması yok?

     

    Teflona hiçbir şey yapışmadığı halde teflon, tavaya nasıl yapıştırılmıştır?

     

    24 saat açık denen benzin istasyonlarının kapılarında neden kilit vardır?

     

    Eğer uçağın kara kutusu kaza anında parçalanmıyorsa neden bütün uçak bu kutunun üretildiği maddeden yapılmamaktadır?

     

    Neden bir dakikalık saygı duruşları otuz beş saniyeyi geçmez?

     

    Neden otel tanıtım programlarındaki her otelde tava yakan bir aşçı bulunur? Tava yakmak iyi otel için bir ölçüt müdür?

     

    Neden bir eliniz dolu iken diğer elinizle kilitli bir kapıyı açmak zorunda kaldığınızda, anahtar hep elinizin dolu olduğu taraftaki cebinizdedir?

     

    Neden Amerikan Salatası kutusunun üzerinde Türkçe "Amerikan Salatası" yazarken İngilizce "Russian Salad" yazar? Bu salata ABD-Rus ortak yapımı mıdır?

     

    Neden taksi şoförleri seyir halindeyken kapılarını açıp sol ön lastiğe bakmaya çalışırlar? Otomobilde bir problem olduğunu fark etmişler ise bunun kaynağının sol ön lastik olduğundan nasıl bu kadar emin olabiliyorlar? Ve neden daha sonra hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ederler, bir bakışla sorun çözülmüş müdür?

     

    Neden erkekler bağrını açtıkça takozlaşırken, kadınlar seksileşir?

     

    Neden kainat güzellik yarışması yapılmaktadır? Güzellik yarışmalarına diğer gezegenlerden de mi başvuru olmaktadır? Dünya güzeli neyimize yetmez?

     

    Neden avukatlar ve doktorlar mesleklerini her ismi yazılı olan yere eklemektedirler? Avukat Ahmet ismini Av.Ahmet şeklinde yazarken temizlik görevlisi Ahmet ismini Tg.Ahmet şeklinde mi yazmalıdır?

     

    Neden bir kimse tuvaletin yerini öğrenmek istediğinde "lavabo nerede" diye sorar? Amaç daha kibar olmak mıdır? Lavaboya sıçılır mı?

     

    Neden filmlerde, dizilerde ve bilumum görsel medya araçlarında bilgisayar kullanan insanlar klavyeye bakmadan bilinçsizce ve olanca hızlarıyla abanırlar? Yoksa hala ms dos mu kullanırlar? Ve neden bilim-kurgu filmlerinde bile onca teknolojiye rağmen komut tabanlı programlar kullanılır, bu Windowsun ileride göçeceğine dair bir işaret midir?

     

    Yüzmek zayıflatıyorsa balinalar nerede yanlış yapıyorlar?

     

    Niçin falcıya gitmeden evvel randevu almak gereklidir? Geleceğimizi bilemez mi?

     

    Eğer bugün hava sıcaklığı 0 derece ise ve yarın iki kat daha soğuk olacaksa, yarın hava kaç derece olacaktır?

     

    Eğer bir şizofren diğer kişiliğini ölümle tehdit ediyorsa, bir rehinelik durumundan söz edilebilir mi?

     

    Tabelacılar greve giderlerse, ellerindeki pankartlara bir şey yazabilirler mi?

     

    Soyu tükenmekte olan bir hayvan, soyu tükenmekte olan bir bitkiyle besleniyorsa ne yapmalı?

     

    Neden koyunlar yağmur yağdığında çekmezler?

     

    Eğer bir kaplumbağanın kabuğu yoksa çıplak mıdır yoksa evsiz mi?

     

    Vejetaryenler hayvan şeklinde krakerlerden yiyebilirler mi?

     

    Eğer onları avlayamıyorsak bir turist mevsiminden nasıl söz edilebilir?

     

    :D:stuart:

  17. TV

     

    Tek kanallı televizyona tabi olmak demek, haftasonları televizyon açılsın diye saat onu bekleyip işitme engelliler için haberleri izlemek demek...

     

    Özel televizyonlarla tanışmak.sadece trt'yi değil interstar, show tv gibi ilk özel kanalları görmüş olmak

     

    Körfez savaşını küçükken görmek,

     

    Sürekli pkk muhabbetini duymak

     

    GAP projesi için neler yapıldığını bilmek

     

    Video kaset kiralamak - vhs ler – beta lar

     

    Star1 24 saat yayın yapmaya başlayınca sabaha kadar tv karşısında oturmak istemek

     

    Futbol maçlarını şifresiz kanallardan hem de reklamsız izlemek.

     

    Trt'nin “bir dakika, once alisveris sonra fis” gibi mesaj icerikli deneysel kisa film calismalari

     

    Ali atik - aysegul atik ikilisinin muhtesem “bir alisveris bir fis” skecini izlemek

     

    “Pazar günleriniz şans yolu ile şenlenmeye devam etmektedir.” pazar günleri şans yolu’nda mayinin patlamasini beklemek.

     

    Plastip şov izlemek

     

    Pazar 88, pazar 89, pazar 90, pazar 91, pazar 92...Mustafa Yolaşan

     

    özal’ın televizyonda yani “icraatin içinden” de ,o koca gözlük-kalem kombinasyonu ve saatler süren konuşması

     

    “icraatın içinden” izleyip özal'ın kalemine bakıp hipnotize olmaya çalışmak

     

    Anadoludan Görünüm – Köyümüz Köylümüz programları

     

    Kral tv nin açılışına şahit olmak

     

    Pazar geceleri bizimkiler veya yazlıkçılar izlemek

     

    Pazar aksami bizimkiler'i ve sonrasinda spor stüdyosu'nu izlemek

     

    Pazar sabahları önce trt2'de kurtarma 911 izlemek, daha sonrasında trt1'e geçip orada asterix veya red kit izlemek

     

    Top oynamakla geçen bir günün ardından, bizimkiler ile süren ve pazar 91-92-... ile biten bir televizyon gecesi. Cuma akşamları “bir başka gece”

     

    Trt'nin cektigi mesaj yuklu zeki alasya-metin akpinar skeclerini izlemek

     

    Devekuşu kabare'yi televizyondan seyretmek

     

    Berlin duvarı'nın yıkılmasının ne demek olduğunu bir türlü anlayamamak

     

    Televizyonda çakmaktaşları izlerken bir anda körfez savaşı raporları yayına girerdi

     

    Babayla oturup kuzen balki'yi izlemek

     

    Tutti frutti'yi bir şey zannetmek

     

    Kriz,devalüasyon,****çernobil,saddam hüseyin,milli güvenlik kurulu kelimelerini ezbere bilmek ama anlamlarını bilmemek

     

    Atli karincayi, susam sokağini, perihan ablayi arkaarkaya izlemek

     

    Eve gelen uzaktan kumandali televizyona hayran kalmak

     

    911 i arayınca polisin, ambulansın, itfaiyenin ve bilimum yardımın geleceğini sanmak.

     

    Show Tv nin kırmızı noktalı filmler gecesinde anne-babanın uyumalarını beklemek ve emanuella izlemek..

     

    Tarik tarcan in sundugu (yasemin kosal ile) çarkifelek in ciddi bir program olmasi

     

    Yayinda aksaklik oldugunda ekrandaki manzara resmine bakip duzelmesini beklemek

     

    Turgut özal'a suikast girisimini defalarca izlemek

     

    Cumhurbaşkani denince kenan evreni hatirlamak demek

     

    Rama reklaminda kovadan sut doken kiza asik olmak

     

    Anne tarafından yalan ruzgarı seyretmeye zorlanmak

     

    Uzaktan kumanda olarak kullanılmak

     

    Ailece izlenen dallas’ taki öpüşme sahnelerinde gözlerini kapatıyormuş gibi yapıp da çaktırmadan bakmak.

     

    Korhan abay,cenk koray,metin milli,ersen ve dadaşlar demek.

     

    Reklam tahmin etmece oynamak demek.

     

    Annelerin biraraya gelip küçük emrah filmlerine akıttıkları gözyaşı ve bizim bu anlamsız hüzne ortak olmamız demek.

     

    Baba trt2 yi ceken anten aldı diye sevinmek

     

    Okul sonrasinda her gun kosturarak eve gidip; “bu topragin sesi “ programinda “Kımıl Zararlısı” ile mücadele yontemleri, “orman köylüsünün sorunları” ve “yüksek randımanlı Durum Buğdayı türleri” ile ilgili verilen faydali bilgilerin ardindan kamber ağa ile uyanık skeçlerini büyük bir ilgi ile sümüğünü çeke çeke izlemek

     

    Trt 1'de oluşan sorunlar sonucu yayına bir süre ara verildiğinde ekrana getirilen donuk ağaç, dağ bayır resmine 10 dakika hareketsiz bakabilmek..

     

    Açık öğretim dersi veren kısa saçlı-tombul kadını unutamamak

     

    Kenan evren'i, erdal inönü'yü, özalı tanımış olmak, ajda pekkan'ın alo, michael jackson'ın pepsi reklamlarını hatırlamak

     

    şu an dijital 80 tane kanalda izleyecek hiç bir şey bulamazken , karlı-cızırtılı-siyah beyaz TV1 ve TV2 de izlenecek unutulmaz mükemmel şeyler bulmuş olmak

     

    SİNEMA-TV FİLMLERİ

     

    Parliament sinema kulübü

     

    Geleceğe dönüş serisi

    Gremlinler

    Sinek

    Kickboxer serisi

    Karate kid

    Rocky serisi

    İndiana jones, rocky balboa, john rambo

    Ninja kaplumbağalar

    Üvey annem bir uzaylı

    Suborban commando

    Nuri alço'lu tarık akan'lı uyuşturcu filmleri

    Cüneyt arkın, kemal sunal, banu alkan, tecavüzcü coşkun demek...

    Kara murat serisi

    Üçkağıtçılar

    Show tv'deki bilimum savaş filmi

    Evde tek başına

    Bak şu konuşana

    Hayalet avcıları

    Eyvah çocuklar büyüdü

    Eyvah çocuklar küçüldü

    Temel icgüdü (star'ın favorisi)

    Özgür willy

    Çakmaktaşlar

    Salak ile avanak

    Maske

    Cosby show, flipper, altın kızlar, kara şimşek,

    Robocop

    E.T.yi sinemada seyretmek, sonrasında e.t.yi hayali arkadaş edinmek, tuvalette onunla konuşmak.

     

    Bruce lee filmleri seyredip daha sonra sokaklarda tuhaf hareketlerle dolaşmak

     

    Starın haftaiçi her gün saat 6'da başlayan dizilerine kilitlenmek a takımı - magnum - mash - transformers izlemek ve oyuncaklarını toplamak.

     

    Pazar gunleri trt3'deki ardı arkası kesilmeyen western filmlerini görünce ertesi gün okul oldugunu ve yapılacak ödevleri hatırlayıp içinin sıkım sıkım sıkılması.

     

    Terminatör ü ilk kez star da izleyip ertesi gün okulda anlatabilmek için yatakta uyumadan önce heyecanlanmak

     

    MÜZİK

     

    “Kıl oldum abi” yi söylemek.

     

    İnterstar'da yonca evcimik'ten abone'nin klibini seyretmek

     

    Macarena yapmak.

     

    “..ice ice baby

    jump

    u can't touch this

    innuendo

    black or white

    wind of change

    hello afrika

    yeke yeke

    englishman in new york

    unchain my heart

    it's a sin

     

    all that she wants

     

    informer”

     

    şarkılarını ezbere bilmek...

     

    Michael jackson !! (fazla söze gerek yok)

     

    Yaz tatillerinde civardaki ucuz diskoların kapılarından taşan all that she wants'a uyduruk bi şekilde eşlik etmek

     

    Aşkın Nur Yengi nin şişeden ses çikarmasina özenmek,

     

    Grup vitamin ve ufuk-ercan dinleyip sözlerini ezberleyip sınıfta hava atmak

     

    Awara hoon'u “avaremu” sanmak.

     

    Komedi dans üçlüsü, kayahan,nilüfer,sezen aksu, barış manço ile büyümek demek

     

    Sezen cumhur önal'ın müzik yelpazesi'ni sıkıla sıkıla izlemek

     

    Süper babaanne demek

     

    İlkokulda halley, petrol ve komancero sarkilarini uydurma sozlerle soyleyerek danseden Tolgahan ozentisi sefil dans gruplari kurmak

     

    Bülent Ersoyun adının neden bülent olduğuna anlam verememek demek

     

    Bu Zeki Müren kadin mi erkek mi ?? nedir ?? diye düsünmek, işin içinden cikamamak, bunu anne baba ve sağa- sola sormak

     

    Mory kante- yéké yéké' nin sözlerini ezberlemeye çalışmak.

     

     

    ÇİZGİ FİLMLER-ÇOCUK PROGRAMLARI

     

    Örümcek adamı izlemek, hulk izlemek, tsubasanın dönümlerce koşması demektir.

     

    Street fighter, mortal kombat gibi oyunların filmlerini dört gözle beklemek

     

    Teenage mutant ninja turtles diye haykırmak

     

    Gölgelerin gücü adına diyebilmek.

     

    Susam sokağı

     

    Kalimero(ama bu haksızlık diyen siyah civciv

     

    Trt de cumartesiden cumartesiye yi izlemek

     

    Pazar sabahları alf seyretmek

     

    Voltran, thundercats, he-man, denver, ninja turtles, clementine, monçiçiler , GI joe

     

    Sabahları erken uyanıp çizgi film saatlerini kaçırmamak

     

    Hugo nun ilk versiyonunu , sadece patika ve tren oyunlarının olduğu ilkel şekliyle izlemek,

     

    Teleon da thundercats izleyerek tombi yemenin unutulmaz zevki...

     

    Splinter ustanın nasıl olupta insandan fareye dönüştüğünü görmek.

     

    Susam sokağında harfleri öğrenmek.

     

    Baris manco ile 7'den 77'ye programina katilan cocuklar, baris manco'yla sarki söyleyen çocuklar, programin sonunda hediye kapmak icin köşeye doğru koşan çocuklar

     

    Yakari,clementine,nils ve ucan kaz gibi birbirinden muazzam cizgi filmleri seyredebilmek

     

    Kaptan magara adaminin siyah şatonun camından çıkısını hatırlamak.

     

    Adile nasit’ten masal dinlemek

     

    Lassie, pembe panter, speedy gonzales , Acme

     

    Hafta sonu sabahları laff a lympics demek.Gerçek Kötüleri desteklemek demek

     

    “gel katıl bize

    gir aramıza

    bir fırça bir macun

    tam iki dakika

    aşağı yukarı

    yukarı aşağı

    tam iki dakika” sözlerinin beyne kazınmış olması

     

    “gün güneşli, insanlar neşeli

    sen de gel oyna susam sokağında

    dostluk ve sevgi sarıyor heryeri

    gel katıl bize, verelim elele

    sev dünyayı, açılır her kapı

    işte susam sokağııı” şarkısını unutmamak, unutturmamaktır.

     

    “hadi hep birlikte,hep birlikte,

    biz biz olalım

    yemeklerden önceeee,

    lavaboya koşalım,

    hafta da bir kere tırnakları keselim,

    fırçalayıp onları tertemiz olalım” diye şarkılar ezberleyen bir nesil olmak

     

    OKUL

     

    Eski atlaslarda SSCB'yi görünce Rusya'yı arayan gözlere sahip olmak

     

    Her sene değişen dunya atlaslarina sahip olmak

     

    23 nisanların renkli ve neşeli olması

     

    El işi kağıdıyla gereksiz ev aksesuarları yapmak

     

    Mon Ami pastel boyaları

     

    Yeni çıkmış, içinde alltın ve gümüş renkleri bile bulunan 36 lık pastel boya setlerinden istemek

     

    En az bir kez plastik basmalı kalem kapağının silgi arkasını yutmuş olmak

     

    Arı Maya silgileri , İçi renki bir sıvıyla dolu enjektör şeklindeki basmalı kalemler, bir ucu bitince arkasına takılıp ittirilen ve kapaklarının arkasında çeşitli sallantılı ıvır zıvırlar ya da oyunlar olan kalemler, kokulu silgiler kullanmak.

     

    Kurşun kalemlerin tepesine yayli oyuncaklar takmak

     

    Defter kenarlarina kirismasin diye ataç takmak

     

    Ödevler icin kullanilan kaynaklarin ana britannica ve meydan larousse'la sınırlı olmasi

     

    Red-kit li boyama kitaplarını boyamak

     

    Okul kapılarında satılan küçük ve renkli kolonyalardan almak

     

    İlkokulda kullanılan kırmızı kalemlerin ucunu ıslatarak oraya buraya kolay kolay çıkmayan o lekelerden bulaştırmak

     

    Kemal sunal filmleri izleyip arkadaslara anlatmak

     

    Çiçek abbas modundaki ford servislerle okula gitmektir

     

    Kırmızı kalemle başlıklar yazmaktır, takvim sayfasıyla defter kapla(yama)maktır

     

    Okula siyah önlükle gitmek demek

     

    Son dersin son 5 dakikasında parkeleri giyip zilin çalmasını beklemek, hurraa kapıya doluşmak, dışarıya pestil Olarak çıkmak demek

     

     

    MAHALLE

     

    Atari salonlarına gitmek, on jetonu daha ucuza almak

     

    BMX bisikletinizle gezmek (kontra pedal)

     

    ''Gol atan alır spor” gibi kuralların gölgesinde sokaklarda taştan kale kurup maç yapmak.

     

    Top oynarken açılan yaraların iki gün sonra kabuk bağlaması ve o kabuğu soyarken duyulan garip zevk

     

    Mahalle maçlarında çizgili kısa şortlu formalardan giymek

     

    Turbo nun içinden çıkan arabaları biriktirmek.

     

    Sokakta lastik atlamak, ip atlamak

     

    İnşaatın birinci katından kum yığınına atlamak

     

    Okuldan gelir gelmez önlügü çikarip sokaga çikmak ve aksam yemegine kadar da top oynamak.

     

    Gazoz kapagi oynamak.

     

    9 katli olan kames topla oynamak.

     

    Plastik topun gül dikenine batmasi ve maçin yarida kalmasi.

     

    Topun bahçeye kaçmasi ve birkaç hafta sonra geri verilmesi.

     

    Birisinin aldigi futbol topuna hayran hayran bakmak.

     

    Çocuklugun verdigi gazla çete kurmaya kalkmak ve basarisiz olmak.

     

    Sokaklarda sabahtan aksama kadar top tepmek. saklambaç, istop, uzun essek oynamak

     

    Çivi saplamaca oynamak

     

    Marangozdan alınan tahtalardan kılıç, hançer yapıp ninja kamplumbagalari taklit etmek..

     

    Komsularin bahcelerine dalip ayvayi, eriği dalından yemek

     

    Komsu kizlarina aşık olup açilamamak.

     

    Cam şişe içinde torpil patlatmak

     

    Mahalle ce$melerinden su icmek

     

    Sokakta oynarken yemek için apartmandaki çocuklu herhangi bir daireye girebilmek demek

     

    Tüftüf demek, iğneli külah demek, kibrit kutularıyla birleştirilmiş tam otomatik tüftüf gibi şeyler icat etmek demek

     

    Büyüteç ile kağıt yakmak ve siyah kağıtların beyaza oranla daha kolay yandığını keşfetmek

     

    9 voltluk pile dilinle dokunup o ekşi anı yaşamak

     

    Sinek ilacı arabalarının arkasında bıraktığı bulutta deli gibi dolaşmak demek.

     

    Sokaktan geçen kasalı arabası olan satıcıların arabasının peşine takılıp kasasına binmeye çalışmak

     

    Ayı oynatan ve balon satan adamların nâraları

     

    Annenin akşam olunca balkondan bağırıp oyunun en güzel yerinde eve çağırması demek.

     

    Demirden kocaman salıncaklar , devasa kaydıraklar salıncakta ayakta sallanmak

     

    Kaydırak ve salincak için sıra beklemek

     

    Akşam ezanı okunduğunda eve girmek demek.

     

    Üstunden telle tutturulmus plastik arabalarla yolda oynamak demek

     

    Breyk breyk arkadaş arıyorum demek

     

    Sokakta yere kilim sererek evcilik oynamak, ele geçirilen eski çarşaflarla çadır yapma hevesi demek.

     

    Barbie’cilik, Cindy’cilik oynamak , koca kafalı Cindy bebek sahiplerini oyuna almamak demek

     

    Zemin katta oturan arkadaşın evine gidip, annesinden su istemek

    Mahalle kavramını en son yaşayanlardan olmak. sokakta misket, kuka, uzuneşşek,birdirbir oynayan son kuşak olmak. evden çıkmayan bilgisayar bebeleri haline gelmeden çocuklugunu yaşayabilmiş,son dönemin bir üyesi olmak, sokakta büyüyüp bilgisayar kölesi olmamış son nesil olmak demek.. mahalle kavrami demek. çocukluğunu sokakta mahallede geçirebilmiş ama gene de bilgisayarı uzaylı sanmayan yegane nesil. geçiş dönemi çocukları...

     

    OYUNCAK-DERGİ-KİTAP

     

    Taso oynamak

     

    Anneden doğan kardeş ve blue jean dergisi istemek

     

    Donald amca dergisi okumak

     

    Jurassic park ile başlayan dinozor furyasından nasibini almak , dinozorlar dergisinin tüm sayılarını almak, t-rex mi döver allosaurus mu geyiği çevirmek

     

    Her siyah spor arabayi kara şimsek sanmak.

     

    Çeşit çeşit gi joe, ninja turtles, transformers oyuncakları biriktirmek.

     

    Solo test

     

    Sakiz hediyeli resimli futbolcu kartlari

     

    “Çocuk Kalbi”ni okumak ve bişey anlamamak

     

    Yapıştırma kitabı alıp bütün parayı yapıştırma paketlerine harcamaktı..

     

    Misket demek, kemik,balyoz,başaltı demek...

     

    Pinokyo bisikletin varken bmx istemek

     

    Pazardan anneye zorla He-Man çizmeleri ve He-Man kılıcı aldırmak , Vita yada Evin yağ kutularını kesip kılıcın yanına kalkan yapmak

     

    18 vitesli bisikleti dünyanın en önemli şeyi kabul etmek ona sahip olabilmenin hayallerini kurmak

     

    "2000 yılında uçan kaykaylar çıkacak olum" diye geyik muhabbeti yapmak

     

    Milliyet'in kagit evlerini, sonralari arabalarini yapamayip anneye babaya komşuya yaptirmak demek

     

    Üzerinde made in taiwan yazan oyuncaklarla ilk oynayan nesil olmak

     

    Sandalyeleri birbirinin üstüne yatırarak voltron aslanı yapıp saatlerce içinde saçma sapan efektler çıkarmak demek.

     

    Arkada 2 destek tekeri olan bisiklet demek

     

    Milliyetin verdiği redkit leri almak için kalkar kalkmaz bakkala koşturmak demek.

     

    Yılbasinda 1.cinko, 2.cinko, tombala demek

     

    Mandaldan , kibrit kutusundan , düdüklü tencere lastiğinden türlü-çeşitli oyuncaklar icat etmek.

     

    Çivili tahtada futbol oynamak

     

     

    ATARİLER VE ATARİ OYUNLARI

     

    Mortal kombat

     

    Double Dragon

     

    Kick off oynamak.

     

    Ataride “ kaptan tsubasa “ oynamak.

     

    Yeşil siyah ekranda prince of persia oynamak

     

    Kendine Ken ya da Ryu adları takarak sokaklarda uzaktan dövüşmektir

     

    Atari salonları yeni yeni türemeye başlamıştı, 6 butonlu atariler yaygınlaşmamış, aduket, “geçeyim mi abi” gibi kalıplar henüz dilimize oturmamıştı

     

    Street fighter'da ken'le oyun bitirmek, acemiyken yanina biri girmesin diye dua etmek, oynamazken salondan atilmamak icin tek bi jetonu elinde simsiki tutup terletmektir.

     

    Final fight : Haggar–Cody-Guy

     

    Karakutusu ( Arap Atarisi) olan arkadaşınızın “mustapha” oynamaya gelmiyor diye ona küsmek

     

    Tetris

    Amiga 500 ve Amiga 500 alabilmenin hayalini kurmak

     

    Gameboy oynamak

    Game-boy alacak kadar zengin olunmadığı için tetrisle yetinmek

     

    Siyah, kartuşsuz, garip tv atarileriyle atari salonlarindaki amiga keyfini almaya calismak.

     

    Kara kutu (Arap Atarisi) oynamak , joystick kırmak

     

    Misafirliğe gidilen evin, ısınan adaptörü bahane edip atari oynatmayan çocuguna sinir olmak

     

     

    SPOR

     

    Futbolla ilk tanıştığınız yıllarda 1988 – 89 daki efsanevi Fenerbahçeye şahit olmak (Rıdvan-Aykut-Şumaher)

     

    Beşiktaş 'ın 1990-91-92 altın yıllarına tanık olmak.( Milne – Zalad – Metin-Ali-Feyyaz )

     

    Chicago bulls un altin cagini gormek.(Maykıl cordın – skati pipın – denis radmın)

     

    Futbolculara büyük özenti duymak ve takma adlarin klinsmann,kuman,sitoyçkov,gullit,maradona,vanbaste n olması.

     

    Feyyaz uçar bez bebeğine pamuk doldurmak, kartondan naim süleymanoğlu biblosu yapmaktır.

     

    Monaco – nöşhetel – mustafa denizli – prekazi – simoviç - Tanju isimlerinin çok şeyler ifade etmesi

     

     

    BAKKAL ve ÜRÜNLER

     

    Leblebi tozu, minti, mabel, para çikolata , kola sakızı , tipi tip, turbo , pembo çiğnemek

     

    Sakızın 5 lira'dan 10 lira'ya cikmasina tanik olmak

     

    Pepsi ve cocacola henüz plastik değil 1 lt lik cam şişelerde depozitolu satılmaktadır.

     

    Bol bol çokomel yemek..

    Okulun önünde satılan emzik şekerlerden yemek..

     

    Tombi ve cheetos un ilk halini yemek

     

    Okul dönüşü eve girmeden önce mahallenin bakkalına uğrayıp bol bol turbo sakız almak ve o küçücük ağızlara büyük gelmesine aldırış etmeden çiğnemek, bakalım neler çıkmış diye hızla diğer paketleride açarken mahallenin oturmak için en elverişli duvarını aramak..

     

    Doritosa hala ” Panço ” diyebilen belki de son nesiliz

     

    Algida hastası olmak, banana joe'ya ve yoğurtlu limonlu kornete tapmak.Buz parmak ın Max ın Calippo nun ilk çıkışına tanık olmak

     

    "Bir bilmecem var çocuklar" reklam cıngılını ezbere bilmek.

     

    Depozitolu şişe kola zevki ve hem onu hem de 5 litrelik damacana suyu taşırken en az bir kere düşürüp kırmak

     

    Gofy gofret yemek, emzik seklinde boncuklari anlamsizca iplere dizip biriktirmek

     

    Bakkaldan alisveris yapmak, deftere yazdirmak

     

    Bakkalda siyah poset icinde satilan po*no dergileri caktirmadan ışığa tutup bi seyler görmeye calismak.

     

    Ruffles'i sadece anne aldiginda yiyebilmek, okulda Pamko'ya talim etmek

     

    Kinder surpriz alınca içinden güzel oyuncaklar çıktığını görmek.

     

    Yumiyum ve solucan.. (bilen bilir)

     

    Elvan gazoz içip leblebi tozu yutmaktır

     

    2 litrelik kola olmaması demek

     

    Ambalajsız bisküviden haberdar olmak, bakkallardaki bisküvi kutularına dadanmak demek

     

    Depozito toplamak adina kola sisesi biriktirmek demek

     

    Yumiyum ve bir de tuborgun gazoz serisini. 5 kapak biriktirence bir tane bedava gazoz içmek demek.

     

    Bakkaldan alınan çokokrem tüpünü 1 sıkışta ağzına dolduruvermek

     

    Arka yuzunde ataturk'e cicek veren cocukların resmının oldugu kagıt yesil on lira Aydede Bisvükisi almak

     

    Mavi, mimar sinanlı 10 bin liralarla ekmek - cips alınır.taso dönemi başlamak üzeredir.

     

    Meybuz , çatapat , kiz kaciran , torpil demek

     

    Topkek demek, sulugöz demek

     

    Her gün yeni bir plastik top almak demek

     

    Şaka urunleri furyasi demek

     

    Firindan ekmek almaya gidildiginde artan para ustuyle bes liralik top sakizlardan almak demek

     

    Fantayla kolayi karistirmak demek,

     

    Akide ve mevlüt şekeri almanın sevindirici bi şey olması demek.

     

    Plastik çubukla şokella yemek

     

    Çantada cepte bonibon şarkısını söylemek

     

    Dünyanın en lezzetli iki şeyinin ekmek üstü salça va şekerli yoğurt olduğuna inanmak,

     

    İlk kutuda satılan kola : bixi cola demek..sonrasında RC kolayı da sevmek.

     

    Coca Cola yı sadece yılbaşı akşamlarında görebilmek ve bikaç bardak içebilmek.

     

     

    GENEL

     

    Mc donalds henüz yoktur...Wendy's vardır. o koca çilli suratlı Wendy's kadıköyde açılmıştır.onun oyun parkına girmek, çocuk menüsü oyuncakları almak bir ayrıcalıktır.

     

    Hiç top havuzuna girememiş olmak

     

    Bahariye caddesinin trafige acik oldugu zamanlarda annenin elinden tutup gezmek

     

    Yanlarından ışık saçan spor ayakkabılarının varlığı da ilginçti

     

    Sokakta misket oynamis, gazoz kapagi toplamis, elektrik yalitim borulariyla kagit fisek firlatmis, mahalle maci yapmis olmak, hem de uzakdoguda uretilen atarilerle bogusmus, atari salonlarinda jeton icin kavga etmis, bilgisayar teknolojisinin yukselisinin hayati en derinden etkiledigi doneme tanik olmus ve pc lerle tanismis olmak

     

    Erkek çocukların, van damme vb.lerinden etkilenerek tae-kwon-do ve karete salonlarının kapılarını aşındırmaya başlaması

     

    Dinozorus dergisinden çıkan şu yeşil kırmızı gözlükleri takıp ortada gezinmek

     

    Bendeniz modeli adı verilen kısa küt, arkadan ince bir de kuyruğu olan saçlarla ve lambada eteklerle gezmek

     

    Susam sokagındaki karakterlerin oldugu perdelere ve yatak ortusune sahip olmak

     

    20'li yaslardaki abi ve ablalarin dev gibi gözükmesi.

     

    Kupon birikitirip ansiklopedi almak, kapagini bile acmadan hepsini raflara egik sekilde dizmektir

     

    Çevirmeli telefonlar kullanmak , 5 ve 6 haneli telefon numaralari aramak

     

    Sadece pazarlari yikanmak:kih

     

    Şehirlerarasını santral aracılığıyla aramak, beklemek, amacına nihayet ulaşıvermek,

     

    Ön farları açılan kırmızı mazda 323 fantazisine sahip olmak

     

    2000 li yıllarda uçan arabaların olacağını sanmak

     

    Renault flash marka arabaları yarış arabası sanmak.

     

    Bayramlari iple cekmek

     

    “Ne” sorusuna “zonk” cevabı vermekten zevk duymak

     

    Asansore binmeyi bişey sanmak.

     

    Şehirlerarasi yolculuklara cikarken otobusun 302s olmasi icin dua etmek.

     

    Kadife oturma gruplarına tırnakla yazı yazmak demek

     

    Sahil yolunun daha yol olmadigini hatirlamak demek

     

    Yolların asfaltlanmamış halini hatırlamak

     

    Berberin saçınızı kol gücüyle çalışan ve klik klik sesleri çıkaran aletlerle kesmesi demek

     

    Apartmanın çatısına 5 metrelik anten takıp üstüne de tencere kapağı bağlayan bir abinin sizi tv önüne oturtması ve çatıdan oldu mu diye bağırıp anteni ayarlamaya çalışması .

     

    Soba askısında yün fanile, yün pijama ısıtmak.

     

    Kızlar icin tac takmak demek. ozellikle rengarenk, mumkunse kadife, süngerli ve kalın olanlarından.. şalvar kotlar ve fosforlu bağcıklı spor ayakkabılar giymeye, saçını olabildiğince kabartmaya hatta en makbulü perma yaptirmaya, kocaman küpeler takmaya, acik pembe ruj ve yesil far sürmeye, hatta ve hatta serpil cakmakli tarzi kelebek tokalar takmaya, en korkuncu da koca koca vatkalarla dolaşmaya hazırlanmak

     

    Sarı kulübelerde jetonlu - turuncu telefonlar

     

     

     

     

    Ne günlerdi... :)

  18. -Süperman yetiş, yakıt yüklü bir tanker okul servisine çarpmak üzere…

     

    - yazıldıysa bozmak olmaz…

     

    - olur mu abi öyle şey…

     

    - Allah ın dediği olur… öyle herşeye karıştırmayın beni…

     

    ***********

     

    - Batman bak, adını gökyüzüne yazdık…

     

    - haşaaa… silin onu…

     

    ***********

     

    - Çabuk örümcek adam, ağını at, etkisiz hale getir şunu…

     

    - dur hele, önce bir mesveret yolunu deneyelim, hem gereksiz ağ haram israftır, günahtır…

     

    ***********

     

    - superman yine şehri kurtardın…

     

    - Allah ın izni ve Keremiyle

     

    ***********

     

    - süperman göktaşı dünyaya çarpacak birşeyler yap…

     

    - hak yoluna girin, başınıza taş yağacak dedik dinletemedik, müstahaksınız

     

    ***********

     

    - kanını akıtacam batman

     

    - niyetliyim abi, yapmasak öyle?

     

    - ooo Allah kabul etsin

     

    ***********

     

    - ben voltran in kolunu oluşturuyorum…

     

    - ben bacagını…

     

    - ben de başını…

     

    - bana bakın, önce sağ ayağınızı atın lan…

     

     

    ***********

     

    - kutuplarda orucu nasıl tutuyon süper abi?

     

    - Rabbim sabrını veriyo güzel kardeşim, altı aysa 6 ay, vecibedir,

    tutmamak gibi bir lüksümüz yoktur elhamdülillah…

     

     

    ***********

     

    - bu bir kuş, bu bir ucak, hayır… bu superman

     

    - hepimiz Allah ın yarattığı canlılarız şunun şurasında…

     

     

    ***********

     

    (superman düşmekte olan uçağı tutmadan önce)

     

    - Eüzübillahiminasseydanirracim bismillahirrahmanirrahim, Allah ım sen

    yüzümü kara çıkartma

     

    ***********

     

    - bay bond, ben de seni bekliyordum…

     

    - bacım şunu bir üstüne ört istersen…

     

    ***********

     

    - robin hood, ne müthiş bir insansın

     

    - estagfurullah, ben sadece zenginlerden aldığım fitre ve zekatları

    fakirlere veriyorum…

     

    **********

     

    - he-man abi, senin için “evrenin hakimi” diyorlar…

     

    - sümme haşaaa hakimiyet, kayıtsız şartsız Allah’ındır.

  19. Kahrolsun Amerika!

     

    Üç Amerikan askeri ıraklı bir amcanın bakkal dükkanına girerler.alış veriş yaparken ’kahrolsun amerika’diye bir ses duyarlar.Etrafa bakınırlar ve sesin bir papağandan geldiğini görürler.Bunun Üzerine ıraklı bakkal amcaya ’bu papağanı buradan yok et yarın geldiğimizde görürsek seni mahvederiz’derler.

    Askerler gittikten sonra bakkal amca kara kara düşünmeye başlar çünkü papağan kuşunu çok sevmektedir.Derken aklına cami imamlarının papağanı gelir.Hemen imamın yanına koşar başından geçenleri anlatır ve’Hocam eğer sakıncası yoksa papağanları değiştirelim’der.Hoca kobul eder ve değişim gerçekleşir.

    Ertesi gün işgalci amerikan askerleri gelir, papağanı görürler ve kızarak

    -biz sana bunu yok edeceksin demedikmi?deyince

    Bakkal amca bu papağan o değil desede inandıramaz.Sivri zekalı askerin biri ben şimdi anlarım bunun dünkü papağan olup olmadığını der ve papağanın tekrarlamasını umarak bağırır:kahrosun amerika!!

    ses çıkmyınca bakkal amca dahil hep birlikte bağırmalarını söyler:

    -Kahrolsun amerika!

    (ses yok)

    -Kahrolsun amerika!

    (ses yok)

    -Kahrolsun amerika!

    papağan dile gelir

    -Amin evlatlarım

    :D:D:D

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.