Zıplanacak içerik

AsiMeLek

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

AsiMeLek tarafından postalanan herşey

  1. BİR ÇİÇEK ALDIM Dün gece yine yalnızdım Sokağa çıktım Ve kendime bir çiçek aldım Kendim almamış gibi yürüdüm sokaklarda Ve yalnız değilmişim gibi düşündüm Ama her gece gibi Dün gece de yalnızdım Ve kendime bir çiçek aldım Bir saat geri alınmış saatler Ben geri almadım Ve bir saat daha yalnız kalmadım Bir masaya oturdum İki çay ısmarladım Ben içtim Sen soğuttun Sana söyleyeceğim her şeyi yuttum Çok dert etmedim Çünkü yoktun Dün gece yine yalnızdım Rahat ağladım Yokluğundan gizlemedim gözyaşlarımı Ve lambaları hiç karartmadım Dün gece Her gece gibi yalnızdım Sokağa çıktım Ve kendime bir çiçek aldım Sen sandım Koklamadım Uğur Arslan
  2. BENİ TANIRSIN SEN Çok zamansız zamanlardan geçtim Samanı mayalanmadan saklanmış zamanlardan. Beni tanırsın sen! Vaatlerin yanar döner hiçliğini, Dağları ateşe veren arzuların kalleşliğini, Masumiyetin can yakan dönekliğin bilmişliğin de Aynı zamanlardan... Çocukluğumdan da uzak şimdi Sevdaya hasretliğim Aşkta kaybetmeyi marifet bilmişim Ve yüreğimin limanına sokulan her kadını Seve seve kaybetmişim. Ben bana gelene değilde Nedense hep benden geçene yeltendim Bir yanım günaha Bir yanım acıya öykünürdü Aklıma hep düşende Düşünüm gül yüzüydü... Beni tanırsın sen! Acının tadını sigarayla sevdim Sigarasız acılar çekemedim İçinde yar olmayan şarkıları ezberlemedim 'Sigaramın dumanı, yoktur yarin imanı' Bütün hüzzam sözleri sanki ben besteledim. Ud oldum, kanun oldum Sadece ve ancak tellerime vuruldukça inledim Unutamadığım en güzel şarkıydı keza Bana ağladığın efkarlı sesin... Bak gülüm! Sen bilirsin Mardin'de unuttuğum gençliğim Mardin'de yandığım cehennemim Gözünü sevdiğim, gamlı yarim Mardin'in yasında son nefesim Beni tanırsın sen! Küfür ederken de utanmadım Ciğerlerimi patlatıp ağlarken de Bir, seni seviyorum derken kızarırdı cemalim Hala da içimden sevmeyi tercih ederim. Beni bilirsin sen! Ne param kaldı ne anam kaldı yitirmediğim Hep söylerim, benim kaybetmişliğim doğuştan Ne dostlarım, ne şen mahalle Sadece biri vardı mazide Bileceksin adını sende Bilecek adını herkes İnan hiç kimse değil Bir o kaldı geçmişin içinde 24 yıl yaslı Mardin'e uğramadım Ayrılıkların anasını belledim Adam gibi bir ayrılık daha görmedim. Çok zamansız zamanlardan geçtim Samanı mayalanmadan saklanmış zamanları bildim Yangınım aşkların anasını satmışlığımdı benim Bak gülüm! İnanma sakın! ! Zaman her derde derman değil İçinden zaman geçmeyen yaralar var Zamanın uğramadığı diyarlar. Uğur Arslan
  3. BENİ SANA YÖNLENDİR Telefon numaranı bana yönlendir bundan sonra Arayan benden duysun sesini Ben anlatayım her günün, bütün ömrümün efsanesini Bütün hilelerini benden bilsinler senin Bütün yalanlarını ben söyledim sevdaların Her ayrılığın fâiliyim bundan sonra Ben yalancı, ben zalim, ben kaçak Ben sözümde durmaz, ben kazandığı gün çekip giden Benden bilsinler. Ben her hikayenin katili. Gamzelerine astığın suçluluğu, gençliğimin firâri fikrine yönlendir Arayan benden sorsun tarihinin ağır günahlarını Bırak benden bilsinler bu ayaklanmayı Bütün ipuçlarını bende arasınlar bu eylemin Bende kurulsun adaletin mahkemesi Yakınlarım çeksinler ipimi Sen yine yalancı şahit, meçhul tanık Sen hep olduğun gibi kal yani. Sen yine bana ödet harcadığın bütün kıymetli değerlerin bedelini Benden bilsin herkes hayata taktığın bu acıları Ben bağladım masumiyeti haraca Ben kestim bütün sevmelerin yüklü hesabını Aşkın sesini duyduğumda kaçacağım ben Ben bütün uyruksuz oyunların öz vatanı Ben yalnızlığın acı sitemi Ben eylemci, ben firâri, ben yok! Silah kullanmam hiç. Aldatırım ben Sen dünyanın bütün denizlerini, kuraklığının terkisine yönlendir bundan sonra Özleyen bende baksın gözlerinin mavi demine Bırak benden bilsinler sulak yerleşim bölgelerine giden toplu göçleri Çağların bütün savaşlarında da beni yensinler Bende arasınlar dünyanın aşka açlığının ekolojik nedenlerini Sen ölü kuşların kanatsız ruhlarına takılıp cennete git. Sen yine yalan söyle. Sen ihanet eder sevgiye Sen kavgalarımın ilk tokadını atıp kaçıver kalleşçe Sen sancı ol, deliliğimin koğuşu ol. Yok, yok. Sen yine.................. Benden bilsinler bu evin viraneliğini Ben yıktım binaların bütün duvarlarını Ben korktum yüreğimi açıp öpmekten Kaçtım işte bir aşkın esaretine düşmekten Kaçtım işte. Bütün gidişlerin sebebiyim aslında Ben korkak, ben deli, ben tokatçı. Ne kadar asil bir eylem olsa da Boyun eğilmez AŞKA! İçimde esaretin güftesini duyumsadığım an geçerim verdiğin her güzellikten. Ben asırlık sevdaların kelepçesine tüneyen hain kuşun ta kendisiyim. Sen en iyisi hiçbir şeyini yönlendirme bana Sen en iyisi beni sırtımdan vurmakla kal Yalnızca benden götürdüklerinden ibaret bir olay Yalnızlığımın baş ağrıları yıkan aklımı Sen bana hiçbir şeyini yönlendirme sakın Sen aslında kendini benden sakın Kişiliğine alışmak mümkün gibi Sigarayı bırakmak gibi yani alışkanlığını üzerimden silkelemek Yani ilk gün çıkmıyorsun aklımdan İkinci gün daha çok özlediğim belli olur Diğer günlerin halini hatırlamıyorum bile Bildiğim bir şey var hala ara sıra sigara gibi sabrımı yokladığım. Dumanında bir görünüp kaybolduğum Sen en iyisi hiçbir şeyini yönlendirme bana Batak sularda debinip dur Ara sıra ufkumda görünüp, kır dümenini sonra İnsanlığın tarihine çektiği bıçağı taşıyamıyor gururum Yokluğuna alışmayı sanki daha haysiyetli buluyorum Sen en iyisi benden uzak dur Ben yalnızlığın acı sitemi Ben eylemci, ben firâri, ben yok! Silah kullanmam hiç aldatırım ben! Uğur Arslan
  4. BAŞIM GÖZÜM ÜSTÜNE Senden başka yar bilmem, ömür boyu gözüme, Bak de yeter, bakarım, başım, gözüm üstüne İster aşk denizine, ister hicran gölüne, Ak de yeter, akarım, başım, gözüm üstüne Yılda bir olsa bile seviyorum de hele, Senden gelmişse eğer sefadır bana çile, Yalnız kalbimi değil koca dünyayı bile Yak de yeter, yakarım,başım, gözüm üstüne Yeter ki sen bekle de, hiç kalır sabır taşı Küçük bir umut bile olur gönül yoldaşı, Razıyım ömür boyu gece-gündüz gözyaşı, Dök de yeter, dökerim,başım, gözüm üstüne Seni bu kadar sevmek yalnız benim günahım, Hiç şikayet ettim mi, bir gün çıktımı ahım, Bir elimde yüreğim, bir elimde silahım, Sık de yeter, sıkarım,başım, gözüm üstüne Biliyorum bu aşkın yalnız sensin galibi, Her derdine razıyım, çıkmasın tek talibi, Varsın yağmur yağmasın sen iste şimşek gibi, Çak de yeter, çakarım,başım, gözüm üstüne Tek söz etmem bu sevda vursa beni her yandan, Tanrım beni korusun benden bıktığın andan, Ne kadar sevsem bile bir gün olur dünyandan, Çık de yeter, çıkarım,başım, gözüm üstüne Biliyorum sevgilim, gönlünde yerim gurbet, İster sılaya çağır, ister her gün sürgün et, Sen mutlu ol birtanem, ben ömür boyu hasret, Çek de yeter, çekerim, başım, gözüm üstüne Bedirhan GÖkçe
  5. UCUZ İNSANLAR İnsanlar da parsellenmiş arsalar gibi Duygular bölük bölük,his parça parça. Bakışları andırır gerçek dost gibi Yürekler sönük sönük,sis dalga dalga. Şerefin böylesi ucuz gittiği, Yüreğin böylesine teslim dediği. Kulun kula acz ile ram ettiğini Ne yazık ki burada sizinle gördüm. Eskiden şeref için ölenler vardı, Gurur onur şahsiyetin anlamı vardı. Gerçekleri haykırmak yiğit şanıydı, Bugün eskiden demek ne kadar acı. Birleşmiş üçü beşi birlik olmuşlar, Sükut ikrardan diye suskun kalmışlar. Cemaziyelevvel malum ya bize Ucuz ihanete ortak olmuşlar. Benim adım Bedirhan bilenler bilir, Benim özüm de bir sözlerim de bir. Yalan söylüyorsam söyleyin bir bir, Doğru diyorsanız söyleyin hep bir. İsim isim yazmak bana yakışmaz, Teşhir etmem ise yakışık almaz. Dost oldum herdem dost bulamadım, Ulan çek git derim size yakışmaz Bedirhan Gökçe
  6. NE ÇIKAR Tut ki gecenin Alacakaranlığında düşlemişim seni. Tut ki,rüyalarımı bölmüşsün ne çıkar? Ne çıkar gündüzlerin selamsız aşkına, Geceleri kefen biçsen. Bir anlık hırsla, Her şeyi yıkıp geçsen,ne çıkar... Tut ki bundan böyle unutmuşum seni. Tut ki artık çalan parçalarda ismin geçmesin. Tut ki yazılan şiirler,seni anmasın, Varsın eller de unuttu desin. Ben seviyorum ya seni, Sen sevmesen,ne çıkar... Bedirhan Gökçe
  7. GAMZELERİM Ben hüzünlerle sevdim şiirleri Ben hüzünlerle büyüttüm kendimi Küçükken gamzelerim vardı benim Büyüdükçe hüzne sattım hepsini. Bedirhan Gökçe
  8. URFALI urfanın etrafı dumanlı dağlar yüreğim yanıyor aney içerim ağlar urfanın etrafı dumanlı dağlar o dumanlar içimi kaplar gezme ceylan bu dağlarda seni vururlar seni vuran kurşun benim yüreğim dağlar ve sevdam karalar bağlar urfalı ayağı kabaralı kunduralı benim sevdiğim başkasının gelini bu değildir sevdamın bedeli ağa kızı paşa kızı beni hor mu görürsün kır atının üstünde gurbete mi yürürsün yakışmadı ihanet edişin yakışmadı ihanet edişin ve gidişin bir yiğidi bırakıyorsun ardında giderken yaralı bir yiğidi can çekişen kır at gibi bu yiğidi vurmalı keremi aslı yaktı beni de sen urfalı göresim gelir kör olduğumu ve ölesim dumanlı dağlarda vurasım gelir kendimi yada mecnun olasım ağa kızı paşa kızı ele gelin giderken bu yiğidi vurmalı ferhatı şirin yaktı beni de sen urfalı urfalı ayağı kabaralı kunduralı benim sevdiğim başkasının gelini bu değildir sevdamın bedeli ibrahimi yakan ateşler var içimde fıratın suyu az gelir urfanın etrafı dumanlı dağlar o dumanlar içimi kaplar durma ceylan bu dağlarda durma seni vururlar seni vuran kurşun benim yüreğim dağlar ve sevdam karalar bağlar yakışmadı ihanet edişin yakışmadı ihanet edişin ve gidişin bir yiğidi bırakıyorsun ardında giderken yaralı bir yiğidi keremi aslı yaktı beni de sen urfalı urfalı başında al duvağı ayağı kabaralı kunduralı gel vur gitmeden gitmeden bu yiğidi vurmalı ferhatı şirin yaktı beni de sen beni de sen urfalı Uğur Arslan
  9. SEN VE BEN herkes dört gözle tatili beklerdi bense okulların açılmasını çünkü seni görmek vardı koridorlarda ve bana güleceğin günü beklemek. ben okul bahçesindeki ağaca, başharflerimizi sen gönlüme sevdanın adını yazmıştın ben sırama isimlerimizi sen kalbime ilk aşkı yazmıştın. senden sonra sana yazdığım şiirlerden haberin bile yok ve yağmur yüzüme vuruyor ve soğuk. okuldan sonra her dolma kalem, her lacivert kravat her beyaz gömlek ve yakalık ve her 12 aralık sen gelirsin aklıma çocukluk işte, belki de ilk Aşk belki de ilk delilik. seversin demiştin ya hani bundan sonra da inan ki o kadar kimseyi sevemedim ve o iki kelimeyi senden sonra kimseye ama kimseye söyleyemedim. belki hiç olmadın benim için belki de azdın ama olsun ben hep sana şiirler yazdım. ceketimi ve kravatımı saklıyorum hala birinin üzerinde tebeşir birinin üzerinde ayran lekesi ve Seni Seviyorum Hala elmayı da, havayı da, suyu da ve bilmeni istemiyorum hala sana şiirler yazdığımı ve bilmeni istemiyorum bütün bunları çünkü herşey böyleyken güzel en dokunulmamış, en yaşanmamış ve en tadılmamış haliyle. bir sahilde elele dolaşılmamış ve bir kafede çay içilmemiş haliyle herşey böyleyken güzel belki de ama sen gönlüme sevdanın adını yazmıştın ben aşkına tutulmuş bir deli candım sen gönlüme sevdanın adını yazdın ben aşkına tutulmuş seni ararım. Seni Seviyorum... Uğur Arslan
  10. SEN ve gözlerin gelir aklıma ve sözlerin gidişin gitmiyor gözümün önünden ve izleri derin ilk değilsin bu senin de bildiğin ve yine biliyorsun sen son sevdiğim şimdi uzaklardasın ben çamlar arasında bir hastane odasında ciğerimde bir ince hastalık içimde kapanmak bilmeyen bir yara ve sanki elimde inadına bir sigara biliyorum dönmeyeceksin hatta arkana bile bakmazsın gün gelir belki bir yuva kurarsın oğlun olsa benim adımı koyar mısın gittin dağ gibi sevdamı devirip ardında gittin allahaısmarladık bile demedin sazlar çalınır çamlıcanın bahçelerinde o şarkıyı bir daha hiç söylemedim şimdi elimde bir bardak çay ve dudağımda buruk bir tebessüm kendi kendimi üzmemeye söz verdim ve ben seni hayatımın bir musalla taşına en yakın yerinde sevdim ısrar etmedin kendine beni sev diye beyaz bulutlar gibi sırtını rüzgarlara verip gittin bense durdum ve bekledim ve ben seni hayatımın bir musalla taşına en yakın yerinde sevdim Uğur Arslan
  11. DENİZ FENERİ Sen Deniz Feneri Hüzünlü bir kış günü başladı yolculuğun Çocukluğun yıkık kentlerde Ve kesme kaya caddeli ahşap evlerde geçti. Okuma yazmayı öğrendiğin Gazetelerdeki terör sayfaları Ve Haliç tersanelerinde korsanlar Evden çıkarken vedalaşırdı babalarla evlatlar... Her sokağın başında anaların isyanı dururdu Ve günler kısa ama geceler uzun olurdu. Bir kurşun bir liraya Ve bir hayat bir kurşuna mal olur, Senin doğduğun yerlerde İnsanlar can evinden vurulurdu. Sen Deniz Feneri Sarayburnu'nun dimdik delikanlısı Yavuz zırhlısında deniz piyade eri Yetmişikiye dört çakı gibi asker Arkadaşının kaza kurşunu izini sırtında taşıyan Ve giderken bıraktığı sevdiğini döndüğünde bulamayan... Yıkar mı bizi bu sevda! Bir aşk delikanlıyı bozar mı be adam? Hadi kalk! Eski günlerde olduğu gibi Karanlığa yine ışık yak! Arka bahçedeki mahalle kavgalarında Kaşına sapan taşı geldiği günden beri Hani kanına kanımı sürdüğüm o günden beri Can dostum ve kan dostum İster kalbine gömdüğün sevdamın aşkına İster Allah'ın aşkına Kalk bir ışık yak ve bir kor düşür yüreğimize Savaşmak ne güzel bir şey uğruna Ve yeniden âşık olmak... Ve Sen Deniz Feneri Sarayburnu'nun dürüst delikanlısı Kalbine gömdüğün aşkın Gönlündeki sevdan ve aydınlık gözlerinle Senin işin karanlığa korkuturcasına bakmaktı Ve sana en yakışmayan şey ağlamaktı. Deniz Feneri Unutmadık o günleri Sevdamız yüreğimizde gizli kalır Ve mahallenin kızına âşık olmak Ayıp sayılırdı Bir kıza âşık olmak bir de parkayı çıkarmak haramdı Ve dünya dedikleri şey yalandı... Paranın geçmediği günler vardı gençliğimizde Ve namerdin yıkamadığı mertliğimiz Silah çekmek ve tesbih sallamak değildi delikanlılık Tesbihi çekmek, silahı saklamaktı Yazık... Gün geldi delikanlılık kabadayılığa yenildi Sonra üç kuruşa satılan sevdalar ve ucuz aşklar Artık senin işin değildi... Sen Deniz Feneri Sarayburnu'nun dik ve yitik delikanlısı Ne geçmişten yükselen ağıtlar anlıyor seni Ne de geleceğe satılan aşklar Sen doğarken bir ölüm şaşkınlığıyla Gökyüzüne uzanmış düşmanlık türküleri Suçüstü yakalanırken en güzel umutların Gözlerini bir ihanet anında açmışlığın Ve yakmışlığın gecenin karanlığına en derin aydınlığını Hey Deniz Feneri! Parayla satın alınamayacak aşkların sevdalısı Çektiğin çileleri özenle saklıyorsun seyir defterinde Sarayburnu'nun dimdik ve yakışıklı delikanlısı... Gidiyorsun belki Deniz Feneri Sana "kal" diyemem giderken Sevmek kadar ölmek de kader Ama giderken bile ışığın yol göstersin kayıp gemilere Gözlerin gökyüzünü aydınlığa bürüsün Ve sen ölsen bile bir gün Nâmın yürüsün Ve sen ölsen bile bir gün Nâmın yürüsün... Uğur Arslan
  12. AsiMeLek şurada bir başlık gönderdi: Şiir Forumu
    ? Bir bulut sarsın evinin damını Azrail beklesin almak için canını Ben değil aşkım emsin kanını Damarların kurusun beni yıktığın için Giydiğin en güzel elbise kefenin olsun Yılanların olduğu yerde mezarın olsun Mezar taşında veremli yazılı olsun Okuyanın olmasın beni yıktığın için Sırat köprüsü vardır inşaallah geçemezsin... Melekler soru sorar inşaallah bilemezsin... Şayet girersen o cehennem denilen yere.. Çıkışın olmasın beni unuttuğun için... Uğur Arslan
  13. Seni Düşünüyorum Ya Şimdi Seni düşünüyorum ya şimdi.. Zamanın ne önemi var? Her şey anlamını yitiriyor gözlerinde Bir kaçak gibi her köşede bakışların Korkuyorum gözlerime takılıp kalmandan İçimdeki alevi fark edersin diye korkuyorum Gel desem..Tut elimi..Sevdiğim ol desem.. Dudaklarından çıkacak sözden korkuyorum Benim olsan diyorum kendi kendime zaman zaman.. Benim olsan..! Ölüm kadar gerçek geliyor sensizlik.. Varlığınsa yaşamak kadar yalan.. Senden öte yaşadığım ne var şu an? Şu an ki..!!Ateş parçası gözlerinin esiriyken ben.. Bir yabancı kadar uzaksın sen! Neden ey sevgili?Neden!!?? Gideceksen şimdi git! Ama geleceksen bekletme Yoruldum artık anlıyor musun? Ne zaman?Hangi yoldan geleceğini beklemekten.. Şu an seninle doluyum ya yar! İnan ki vazgeçtim artık kendimden..
  14. Türkü Gözlüm Kar yağıyor türkü gözlüm Kar yağıyor buralara. Uzun hava ağıt gibi, Dökülüyor bulvarlara. Sen de gittin buralardan, Böyle bir karlı havada. Okul bittikten sonra 95'in yılbaşında, Gelmiş özlemiştin beni, Sarılmıştın hıçkırıkla, Kar yağarken dilek tutmuş, Kar yemiştin avucumda. Nasıl gittin türkü gözlüm, Mahzun kaldım buralarda. Gülüşlerimiz geliyor, Ağlıyorum buralarda. Sen bir öğretmensin şimdi, 657 devlet memuru. Kıt kanaat geçinirsin, Seni beklediğim gibi, Beklersin ay sonunu. Belki de evlisin şimdi, Bunca yıl geçti aradan. Sen beni unuttun belli, Türkü gözlüm çık hatrımdan. Oralara da kar yağar mı, Güneş çıkar mı ardından? Saçaklardan su damlar mı, Su girer mi papucundan? Yokluk kötü türkü gözlüm, Yokluğun çıkmaz aklımdan. Varlık güzel türkü gözlüm, Varlığın yitti yanımdan. Okulun bittiği yıl tayinin çıktı doğuya. Belki yazarsın diye, Bir kalem almıştım sana. O kalemle mektup yazmış O kalemle ağlamıştın Ama o son mektubunda Sen ne kadar değişmiştin Sözlerinde değişmişti Değiştiğin belliydi ki Kaleminde değişmişti. Ah benim türkü gözlüm Ne oldu birden sana ? And içmiştik gündüz gece And içmiştik kopmamaya. Hacı Bayram'da dua ettik Ayırmasın Allah diye... Bir fakire para verdik, Belki dua eder diye... Fakir mi dua etmedi, Sen mi yalancı çıktın O fakiri göremedim, Gelmedi namaz vakti. Çok oturdum musallada, Her tabutta kendim vardım, Dua ettim ardım sıra... Şimdi en arabesk duygularla Dudağımda o türkü, Yürüyorum bulvarlarda... Ellerim üşürken hep Ellerin gelir aklıma. Yüreğim ağlıyor şimdi, Yanıyorum buralarda... Kar yağarken hazin hazin, Ölüyorum türkü gözlüm, Ölüyorum buralarda... bedirhan gökçe
  15. Küfrüm Edebimi Asti Bu Gece Sen benim gözümde bir hiçsin artik, Nefretim askimi asti bu gece Bugün ki sözlerin söz müydü artik Son sözün sabrimi asti bu gece Kolayca bitsin bu diyemedin de Salladin savurdun basiretsizce Hiç mi ders almadin onca gezdik de Yagmurun rahmeti asti bu gece Yürümeyen neydi,iliskimiz mi? Günüm bombos deyisimiz mi? Sensiz yasayamam çeliskimiz mi? Yalanin dogrunu asti bu gece Evlenmek hayali kapimda idi Giris kat evimin boyasi yeni Mobilyan,takimin, alinmis idi Vuslatim tadini asti bu gece Yemedim yedirdim ne avrsa sana Üç kurusum olsa verirdim daha Memurdum yoksuldum hatirlasana Hafizam haddini asti bu gece Ayaklarin donmus,üsümüstün de Gece yatamamis üzülmüstüm de Bir ay oruç tutup yememistim de O çizmen boyunu asti bu gece Yapilan söylenmez, gelmezmis dile Allahtan beklenir kul bilmese de Kizginligim buna, sebep ise de Sabrim miadini asti bu geceü Onca gez toz benle,seviyorum de Sonra git nisanlan bir de ona de Serefsizlik degil, nedir bu söyle Küfrüm edebimi asti bu gece Sana son bir sözüm, nasihatim var Aldigim ahlakla bir terbiyem var Senin dog'ran ana deyip geçmek var Saygim adabimi tuttu bu gece Gönlümün romani bitti bu gece Hangisine yansam simdi gün gece Ömrümden bes yil gitti bu gece bedirhan gökçe
  16. SOL YANIM ACIYOR ANNE Merhaba anne, Yine ben geldim. Merak etme okuldan çıktım da geldim. Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama Ali, "Okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder." demişti de onun için söylüyorum. Geçen hafta öğretmen, sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte öğretti sağımı solumu. Ben biliyorum artık anne, sağım neresi, solum neresi Ağrıyan yanımın neresi olduğunu. Şimdi iyi biliyorum anne. Hani geçen geldiğimde: Şuram acıyor işte, şuram demiştim de Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne Bak şimdi söylüyorum. Şuram işte, Sol yanım çok acıyor anne. Hem de her gün acıyor anne, her gün. Dün sabah annesi Ayşe'nin saçlarını örmüştü. Elinden tutup okula getirdi. Yakası da danteldi. Zil çalınca öptü, hadi yavrum sınıfa dedi. Ben de ağladım, Ağladım hiç de utanmadım. Öğretmen ne oldu dedi? Düştüm, dizim çok acıyor dedim. Yalan söyledim anne. Dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu anne. Bugün ben de saçım örülsün istedim. Babam ördü ama onunki gibi olmadı. Dantel yaka istedim. Babam; "Ben bilmem ki kızım." dedi. Bari okula sen götür dedim. "Kızım, iş..." dedi. Ben de bana ne dedim, ağladım. "Kızım, ekmek" dedi babam. Sustum ama okula giderken yine ağladım anne. Ha, bi de sol yanım yine çok acıdı anne. Herkesin çorapları bembeyaz, benimkiler gri gibi. Zeynep, "Annem, beyazlara renkli çamaşır katmadan yıkıyormuş" dedi. Babam hepsini birlikte yıkıyor. Babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne? Uffff, babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme. Üzülmesin diye söylemiyorum ama Arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor. Biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne. Hava kararıyor, ben gideyim anne. Babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi. Duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum. Kim bozuyor toprağını, Çiçeklerini kim koparıyor? İzin verme anne, Ne olur toprağına el sürdürme! Eve gidince aklıma geliyor bi de bunun için ağlıyorum anne. Bak, kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım. Biliyor musun anne? Her gelişimde aldığım topraklarını Şu kavanozda biriktirdim. Üzerine de resmini yapıştırıp başucuma koydum. Her sabah onu öpüyor kokluyorum. Kimseye söyleme ama anne Bazen de konuşuyorum onunla. Ne yapayım seni çok özlüyorum anne. Ha unutmadan, Öğretmen yarın anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi. Ben babama yazdıracağım. Öğretmen anlarsa çok kızar ama bana ne kızarsa kızsın. Ben seni hiç görmedim ki neyi, nasıl anlatacağım anne. Senin adın geçince sol yanım acıyor anne. Hiç bir şey yutamıyorum. Bazen de dayanamayıp ağlıyorum. Kağıda da böyle yazamam ya anne. Ben gidiyorum anne, Toprağını öpeyim, sen de rüyama gel beni öp. Mutlaka gel anne, Sen rüyama gelmeyince Sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne. Sol yanım acıyor anne. İşte tam şurası, Sol yanım çok acıyor anne. Seni çok özledim anne, çooook... Bedirhan Gökçe
  17. DOHTOR BEY Verdigin perhize budur gayratım, Bundan başka uyamayong dohtor bey, Üç sepet yımırta sabah kahvaltım, Teker teker sayamayong dohtor bey! Iki leğen pilav, bir yayıg ayran, Ister yağlı olsun ister yavan, Yanına keseyong beş kilo sovan, Yeyong yeyong doyamayong dohtor bey! Üç tencere bamya yirim bişince, Yirmi tas su içip biraz koşunca, Her yanı sökülür garnım şişince, Sağlam göynek geyemeyong dohtor bey! Sinciye acımdan çogtan ölürdüm, Sağolsun gomşular ediyo yardım, Bi guzudan fazla yimem söz virdim, Ayıp olur cayamayong dohtor bey! Bazı az geliyo beş kasa hurma, Yedi lahanadan yapıyoz sarma, Onuda mı yeding deye hiç sorma, Utaneyong deyemeyong dohtor bey! Günde iki çuval unum gideyo, Avradım her sabah ekmek edeyo, Bir gazan fasille gönül ye deyo, Artırmaya gıyamayong dohtor bey! Senede gırk dönüm bostan ekering, Benden başka kimse yimesing dirim, Gavını, garpızı gabıglı yirim, Acelemdeng soyameyong dohtor bey! Bilmem gara Memmed nereye gider, Buyumuş gısmatım, buyumuş gader, Bi günde yediğim işte bu gadar, Daha fazla yeyemeyong dohtor bey! Bedirhan Gökçe
  18. YARIM ŞİİR Sana yazdığım şiir yarım kalacak Boynu bükük kalacak tüm sözcüklerim. Sana olan sevgimi kalem duyacak, Kağıt bilmeyecek canım sevdiğim... Bedirhan Gökçe
  19. GİT Ayrılığın nağmesi bu duyduğumuz, Bakışların gönlümü caydırmadan git. Ne bir hatıran kalsın, ne de bir umut, Duruşların gönlümü yandırmadan git. Bütün resimlerini sök at duvardan, Sana ait ne varsa çıkart odamdan. Kitabın arasında şöyle canından, Bir gül bırakmıştın ya soldurmadan git. Hani bir şarkı vardı mazide kalan, Öyle içten acıklı, öylesi nalan. Göğsüme yaslanıp da sevince boğan, Yeşermiş tüm aşkları kurutmadan git. Nasıl güzeldi herşey hatırlasana, Nasıl gülüşürdük biz dert ortasında. Ekmek paramız yokmuş ne gam, ne tasa, Güzel hatıraları zehretmeden git. Hani mevsimlerden hep biri bahardı, Hani gökten her cemre bize yağardı, Hani kış ortasında mevsim bahardı, Şu inanmış gönlümü kandırmadan git. Allah aşkına bırak, öldürmeden git... Bedirhan Gökçe
  20. AsiMeLek şurada bir başlık gönderdi: Şiir Forumu
    NE ÇIKAR ? Tut ki gecenin Alacakaranlığında düşlemişim seni. Tut ki, rüyalarımı bölmüşsün ne çıkar? Ne çıkar gündüzlerin selamsız aşkına, Geceleri kefen biçsen. Bir anlık hırsla, Her şeyi yıkıp geçsen, ne çıkar ? Tut ki bundan böyle unutmuşum seni. Tut ki artık çalan parçalarda ismin geçmesin. Tut ki yazılan şiirler, seni anmasın, Varsın eller de unuttu desin. Ben seviyorum ya seni, Sen sevmesen, ne çıkar ? Bedirhan Gökçe
  21. not al arkadaşım Önemli olan nereye gelmiş olduğunuzdan çok, nereden ve nasıl geldiğinizdir.
  22. geldim dans hocamı yanlız bırakmak olmaz ben ederim
  23. ben teşekkür ederim şiir yazmayı ve okumayı seven biriyim
  24. seviyesi düşüklerle muhatap olmanın onlara cevap vermenin benim tarzım olmaması gerektiğini.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.