Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

frozen

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    4.763
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    2

frozen tarafından postalanan herşey

  1. nenecim üzümünü ye bağını sorma canem..bide yakışıklı felan bulma yeter biliyon dedem çok kızar
  2. yoo çok güzel değil
  3. hep beraber arkadaşlar wan-tu-tiri-forro..hayde
  4. işte görüyonuz sayın sayfalar kaçmaya başlandı...
  5. kıskançlar nolcek.. buyrun meydana çıkalım..ben hazırım 99 yaşında bir afet olarak siz saklanacak delik arayın bakalım
  6. teşekkür ederim gıcığım
  7. severim gızz tabi seni yuk anacım kıskanmak mevzu bahis olamaz çünküm gelmedi benim kibi fevkalade bir şahsiyet daha dünyaya canem nenem..nasıl maldivlerde tatil
  8. anam yalana bak bir ayağın toprakta hala kendini genç hissediyo bu banyo ısıtıcısı.. hahayt gülemiyom bile...gız siz benim gençliğime kurban olun be gocamışlar değil kiraz fişne sizi ben bile kurtaramam muazzam ilaçlarımlan.. o kader vahim yane durumunuz dur bakem neydi biri BANYO ISITICISI..MODELİ GEÇMİŞ biride SARSAK IŞIKLI LAPTOP
  9. ben biliyodum zati senin normal olmadığını buda gıcığıma
  10. tabe canem tabe kıvır bakem sen hiç konuşma hayırsız gıcığım nirelerdesin
  11. Gızz diloş kuyruğumla dokununca ne dönüp bakıyon..
  12. Fethullah hakkında en çok yorum olarak "bu adam kaç okul açtı biliyor musun" denir bu okulların hangi amaçlar doğrultsunda açıldığını ve kullanıldığını açıklayalım TEKRAR... Fethullah Gülen okulları için, Türkiye içinde olduğu gibi, yurtdışındaki okullarla ilgili olarak negatif tepkiler ortaya çıkmıştır. Okulların yurtdışında adeta bir "Amerikan Üssü" gibi çalıştığını ve Amerika'nın buralarda kendi ideolojisnin yaymaya çalıştığı ifade edildi. Hatta, Özbekistan yöntimi bu okulları kapattı ve yöneticilerini de casuslukla suçlayarak hapse attı. yurtdışındaki okullara yardım edenler, iyilik yaptığını, fakir insanlara yardım ettiğini sanıyor. Uluslararası güçlerin buraları bir atlama tahtası olarak kullandığını hesaplayamıyor! ABD, söz konusu okulları Asya'nın enerji kaynaklarını kontrol etmek, kendi hakimiyetinin önünü açmak amacıyla Rusya'nın ve Çin'in önünü kesmek için destekliyor. Bunun kanıtı da görüldüğü kadarıyla nedir? Bütün okullarda "İngilizce öğretmeni" kimliği içinde, yeşil ve kırmızı pasaporlu Amerkian vatandaşı öğretmenler vardır. Ne işi var Amerikan, İngiliz pasaportlu sözde öğretmenlerin Fethullahın okullarında? Hani bu okullar fakir öğrencilere yardım okullarıydı? Bahsettiğimiz kırmızı pasaportlu öğretmenleri ilk fark eden Özbekistan lideri Kerimov oldu. Fethullah ve yönetimi bunu reddetti ama olay böyleydi. Kerimov fethullah okullarını kapattıktan sonra şunları açıkladı (Cumhurbaşkanı Demirele): 1- Gönderilen öğretmenler öğretmen değil casusmuş, 2- Okullarda kız çocukları İran'daki gibi başı örtülmeye zorlanmış, 3- Özbekistan'da dini içerikli toplanyı yapılmış, bütün sarıklı, sakallı adamlar bu toplantıya gelmiş Yani çok övdüğünüz Fethullah okulları yurtdışında Amerkian casusluğu yapmaktadır! BU OKULLARDA EĞİTİM İNGİLİZCE YAPILMAKTADIR..TÜRKÇE SEÇMELİ DERSTİR... birde ek bilgi koymak isterim... vakıfların, derneklerin de özel teşebbüs olarak okul açabilmesi için yasal düzenlemeye gidince fetullaha okul açma önerisi gelir. Ama ilk başlarda eski nurcular ve gülen pek sıcak bakmıyorlardı. Okul açma önerisine şu şekilde karşı çıkmıştı gülen: "Atatürk büstü koymadan okul açılmaz. Okul açıp Atatürk büstleri koyarsak millet bize ne der? Allah bize gazap verir." Gülen, söz konusu tepkileri gerekçe göstererk okullara tereddüt gösterdi, fakat dışarıya karışı şu açıklamayı yaptı: "Biz yapamayız... Öğretmenimiz yok, okul idaresinden anlamayız. Yetişmiş elemanımız idari ve eğitim kadromuz yok.." Buna rağmen, İzmir'in Bozkaya semtideki talebe yurdunu "Yamanlar Koleji" adıyla koleje çevirdiler ve böylece ilk fesat tohumu ülkeye atıldı.. Buna rağmen fettoş rahat değildi, nasıl "putu" yani "Atatürk büstünü ve resmini oraya koyarız diye..." Nitekim okulun bir tarafından arkadan lambayla aydınlatıldığında görülebilen camdan bir siluet halinde yapıldı Atatürk portresi... Bir yetkili okula geldiğinde, lamba yakılıyor ve Atatürk portrresi görülüyordu. Yetkili gittiğinde ise duvarda siyah bir cam görülüyordu sadece!!! 1980'lerin ikinci yyarısındayken Atatürk'ün resmine bile tahammül düzeyi bu kadardı... Bir gün, yukarıda anlattığımız Atatürk portresinin bulunduğu yerde, kablo ateş aldıve yangın çıktı. Fettoş o derece Atatürk düşmanıdır ki olayı şöyle açıkladı: "İşte "bu adamın" yüzünden! Allah'ın hoşuna gitmedi ve o da yandı. İşte görüyorsunuz, Allah razı değil!" "Bu adam" dediği, Yüce Atatürk'tü... Gülen, Kestane pazarında da kayıt yapacağı öğrencilere soru olarak "Atatürk'ü sevip sevmediklerini" sorardı. Sevdiği cevabı veren öğrencilerin kaydını da tabi ki yapmıyordu. Gülen şimdi televizyonlarda Atatürk'ün ne kadar büyük bir asker olduğunu anlatıyor.. Oysa seneler boyunca yaptığı Atatük düşmanlığı biliniyor. ALINTIDIR..
  13. GÜNEYDOĞU İLE KUKLA DEVLET ARASINDA EKONOMİK ENTEGRASYON ABD'nin Edelman'dan önceki Büyükelçisi Pearson'ın, Türkiye'den ayrılmadan kısa bir süre önce 17 Temmuz 2003 'te Türkiye Müteahhitler Birliği'nin verdiği yemekte söyledikleri: "Türkiye'nin güneydoğusuyla Irak'ın kuzeyi tek bir ekonomik bölgedir." Amerikan işgalinin hemen ardından Kukla Devlet'in sınırlarının kuzeye, yani Türkiye'nin güneydoğusuna doğru genişletilmesi için zemin oluşturulmaya başlanmıştı. Bunun için ilk iş, Kukla Devlet'in güneydoğuda yaşayanlar için ekonomik bir cazibe merkezi haline getirilmeye çalışılmasıydı. MAL TAŞIMANIN ŞARTI: KÜRT ORTAK Nitekim, bu faaliyet şimdi de yoğun bir şekilde devam ediyor. Türkiye'yle Irak arasında ticaret hacmi 2,5 milyar doları buldu. Bu sadece mal ihracat ve ithalatıyla ortaya çıkan para. Bir de 1.2 milyar dolara ulaşan altyapı yatırımları var. Bu altyapı yatırımlarının önemli bir kısmı da Kukla Devlet için yapılıyor. Güneydoğu'da ayrılıkçılık temelinde siyaset yürütenlerin önemli bir bölümü Kukla Devlet yöneticilerinin ticari ortağı haline gelmiş durumda. Her türlü ticaret bu kişiler üzerinden yapılıyor. Kukla devlet yöneticileri Irak'a mal gönderecek firmalardan mutlaka bir "Kürt ortak" bulmalarını istiyorlar. Bu ortaklar daha çok yöneticilerin yakınları, akrabaları arasından seçiliyor. Türkiye'nin Güneydoğusu'ndan Kürt kökenli yurttaşlar da "ortak" olarak kabul edilebiliyor. Eğer bu şartı yerine getirmezseniz, mallarınız nereye giderse gitsin, Habur'dan geçtikten sonra, gideceği yere sağlam bir şekilde ulaştırılmıyor. Kamyonlar yakılıyor, kamyoncular öldürülüyor. Bölgeye mal taşıyan kamyoncular, bir dönem çok artan kamyonlara yönelik saldırıların direnişçiler tarafından yapılmadığı bilgisini veriyor. BARZANİ VE TALABANÎ'NİN TÜRKİYE'DEKİ FİRMALARI Bunların yanısıra, çok önemli bir gelişme de 1991 yılından sonra Türkiye'de sayıları hızla artan Kuzey Irak kökenli firmalar, istihbarat birimlerine göre özellikle Mersin Serbest Bölgesi'nde Barzani'nin çok sayıda firması faaliyet yürütüyor. Askeri kaynaklar da Türkiye'de, Barzani ve Talabani'nin resmi ve gayrı resmi ortaklıklar yoluyla sahip olduğu 175 firma bulunduğunu kaydediyor. Yine Türkiye'den Irak'ın kuzeyine mal satan çok sayıda büyük firma, Kukla Devlet yöneticilerinin isteğiyle ana bayilikleri yönetici yakınlarına veriyor. Örneğin bir Iraklı Türkmen bulunduğu kentte bayilik almak istediğinde, ana bayi, "kendini Kürt diye yazdırırsan bayiliği alırsın" şartını koşuyor. Daha önce Irak'ın kuzeyinde küçük de olsa ticaret yapabilen Türkmen işadamları AKP Hükümeti'nin bu uygulamayı bırakın engellemeyi, teşvik ettiğini vurguluyor. Iraklı Türkmenler, Amerikan işgalinin ardından AKP Hükümeti nezdinde bu durumun önlenmesi için yaptıkları girişimlerden hiçbir sonuç alamadılar. Irak'ın yeni Anayasası'yla resmileştirilecek olan "Kürdistan Federe Bölgesi" kimliği aleni olarak, Güneydoğu bölgemizde Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına veriliyor. Yine Mesut Barzani imzalı "Barzani ve Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi" başlıklı kitaptan binlercesi güneydoğuda parasız dağıtılıyor. AKP Diyarbakır milletvekili İhsan Arslan'ın, Barzani lehine Vatan gazetesinde konuşturulması, Güneydoğunun Barzanileştirilmesinde AKP'nin üstlendiği rolün çarpıcı bir kanıtı.neler söylemiş bakalım.. "Barzani'yle çıkarlarımız at başı gidiyor. Böyle bir ittifak Türkiye'yi Ortadoğu'da güçlü kılar. Yakın geçmişte TSK ile birlikte PKK'ya karşı çok ciddi bir mücadele vermişti. Bence Barzani her zaman böyle bir mücadeleye hazır." İhsan Arslan'dan, HAK-Par Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Güçlü'ye, Şeyh Sait'in torunu Abdülmelik Fırat'tan "Türkiye'de federasyon istiyoruz" talebini içeren "Kürtler ne istiyor" bildirisini örgütleyen Serbesti Dergisi Yazıişleri Müdürü Ümit Fırat'a ve Cengiz Çandar'dan Ertuğrul Özkök, Taha Akyol, Hasan Cemal'e, değişik kesimlerden bir koro, son dönemde şu propagandayı yapmaya başladı: "Kürt devletini tanıyalım. Kırmızı çizgilerden vazgeçelim. Böylece PKK'yı da tasfiye ederiz." Tayyip Erdoğan 10 Ağustos 2005 günü, "seçim barajının düşürülerek Kürtler'in Meclis'te temsiliyetinin sağlanması, PKK'ya genel af çıkarılması, AB reformlarının sürdürülmesi ve askere ilave yetki verilmemesi" talepleriyle yola çıkan aydınlarla Başbakanlık'ta üç buçuk saatlik bir görüşme yaptı. Görüşmenin sonunda bir mutabakatın ortaya çıktığını heyetin sözcüleri açıkladı. Heyet sözcüsü Gencay Gürsoy, "Başbakan Erdoğan, Kürt sorununun demokratik platformlarda, demokrasiden taviz verilmeden çözüleceği konusunda bir teminat verdi. Bu son derece önemlidir ve ziyaretimizin başarıyla sonuçlandığının kanıtıdır" diye konuştu. AKP Diyarbakır milletvekili İhsan Arslan'ın, Barzani lehine Vatan gazetesinde konuşturulması, Güneydoğunun Barzanileştirilmesinde AKP'nin üstlendiği rolün çarpıcı bir kanıtı. Tayyip Erdoğan'sa, "Türkiye'nin bir Kürt sorunu vardır. Bu sorunla yüzleşecek özgüvenimiz ve demokratik cesaretimiz vardır. Çözüm demokratik cumhuriyet içinde olacak" dedi. ERDOĞAN- ARSLAN İLİŞKİSİ İhsan Arslan, AKP içinde nerede duruyor? Ne ifade ediyor? Başbakan Erdoğan'a yakınlığı şu sözlerle anlatılıyor: "İhsan Arslan'ın Sakarya'nın Sapanca ilçesinde villası var. Sayın Erdoğan da Arslan'ı zaman zaman Sapanca'da ziyaret eder. Belki de önümüzdeki günlerde Sapanca'da ev yaptırabilir Sayın Erdoğan. Bir not daha: Arslan'ın oğlu Mücahit Arslan'a, Erdoğan ailesi evlendirmek için kız bile bakmıştı. Yakınlığın derecesini varın siz anlayın." İhsan Arslan'ın oğlu Mücahit Arslan, Erdoğan'ın danışmanlarından. Asıl ismi, Ali İhsan Arslan. Ancak, çevresi onu "Mücahit" ismiyle biliyor. Arslan'ın asıl işi müteahhitlik, ithalat, ihracat işleriyle de ilgilenen Arslan, özellikle Ortadoğu ülkeleriyle yaptığı ticari ilişkilerle biliniyor. Partinin "kasası" olarak nitelendirilen Arslan, Erdoğan ailesine de çok yakın bir isim. AKP içinden bir isim parti içindeki lobiyi şöyle tanımladı: "Cüneyd Zapsu, Egemen Bağış, Mücahit Arslan, Dengir Mir Fırat. Bu isimler, 'Kürt politikasını'nda Erdoğan'a 'yol' veren isimler." Peki İhsan Arslan kim? Tanıyalım! 1980'lerde "radikal islamcılar" Güneydoğu'da Vahdet Kitabevi'nde toplanmıştı. Burada dört isim önce çıkmıştı: Molla Mansur Güzelsoy, Fidan Güngör, Hüseyin Velioğlu, Mehmet İhsan Arslan. Arslan'ı 1980'lerden bu yana tanıyan bir isim şöyle konuştu: "Özellikle 80'li yıllarda, işadamı kimliğiyle öne çıktı ve servet sahibi oldu. Şirketinin adı, Elif Dış Ticaret'ti. Bir yandan da Vahdet grubu 12 Eylülcüler tarafından destekleniyordu. Hizbullah ilişkisinde fikri olarak değil ama işadamı kimliğiyle öne çıktı." İhsan Arslan'ı tanımaya devam ediyoruz. Arkadaşları anlatıyor: "12 Eylül yönetimine yakındı. 1986'da Zaman gazetesinin üç kurucu ortağından biriydi. 1987'de gazetede bir darbe yaptı ama 15 gün sonra tüm hisselerini Alaaddin Kaya'ya devretti. Fehmi Koru da Arslan'ın yanındaydı sonra Kaya'nın yanına geçti." HİZBULLAH ARABULUCUSU İhsan Arslan, Ankara'da olduğu yıllarda da Diyarbakır'a gidip gelmektedir. 1990'lı yılların başında, Hizbullah'ı temsil eden iki kitabevi var. Hüseyin Velioğlu'nun başında bulunduğu İlim Kitapevi ve Menzil Kitabevi'nin başındaki isimler, Fidan Güngör, Molla Mansur Güzelsoy. İlim-Menzil arasında yaşanan ayrılığın temelinde "silahlı mücadele"ye bakış açısı yatıyor. Çatışmalar başlar. 1992 yılı, Hizbullah için dönüm noktasıdır. Velioğlu (ilim) ve Güngör (Menzil), Yolaç (Diyarbakır- Silvan) köyünde bir araya gelir ve konuşurlar. Anlaşamazlar. 21 Aralık 1992 yılında, Ilim-Menzil çatışmasında, Menzil kanadının liderlerinden imam Ubeydullah Dalar öldürülür. O dönemi yaşayan ve Hizbullah'a yakınbir isim şöyle konuştu: "MlT bu çatışmayı İhsan Arslan'ın durduracağını düşündü. Arslan Menzil grubuna daha yakındı. Ama dengecidiydi. Arslan bölgeye geldi ama barış olmadı. Bir not da şu: Menzil grubu o dönem PKK ile ateşkes halindeydi." 1994 yılında Menzil'in lideri Fidan Güngör kaçırılır. Güngör'den bugüne kadar haber alınamadı. İhsan Arslan'ın her zaman ateşli bir "insan hakları savunucusu" olduğu belirtiliyor. 199O'lı yıllarda Mazlum-Der Genel Başkanlığı, Başkan Yardımcılığı görevleri de yapan Arslan 1996'da, bir heyetle PKK kampına gitmişti. VE SON OLARAK.. TC BAŞBAKANI DİYARBAKIR'DA "MİSAFİR" Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir son olarak gazetelere verdiği demeçte Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır gezisi ile ilgili olarak "Misafirimizdir. Kendisini en iyi şekilde ağırlayacağız" anlamında sözler sarfetti. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı Türkiye'nin bir şehrinde "misafir" olarak ağırlanıyor. Kukla Devlet propagandasının vardığı aşamayı göstermesi ve Türkiye'nin bir bölgesinin Türkiye'den ayrı bir varlık olduğunun kamuoyunun bilincine yerleştirilmesinde sergilenen çabaların ne aşamaya geldiğinin bundan daha çarpıcı ifadesi olamaz. İktidar cephesinden bu sözlere hiçbir tepki gelmedi.... ALINTIDIR.... Hatırlamakta zorluk çeken ..görmeyen.. duymayan.. bilmeyen.. yada işine böyle gelenlere... hatırlatmadır.... yaşanan süreçler ve şimdi gelinen nokta....
  14. gız diloş vallahi şahane dans ediyomuşum hoşgeldin canem
  15. ee pes vallahi...bula bula benjamin mi bulundu hemde çalışma arkadaşı olarak ha ben yakışıklı bir zat isterim..şöyle kaslı her beladan kurtulabilecek kadar güçlü kuvvetli olsun ahhh ahhh ne şahane... evet gloria benim dondurabilmek..anında kırıp ısıtarak çözebilmek..uçabilmek..derinlere dalabilmek gibi..ve daha bir çok... ki gelişmelere göre gelişebilecek becerilerim fazlasıyle mevcut.. mevcutta misyondaşlarım ..paradan konuşalım ha azcıkın ... o işide hallettikmi tımamdır.. kleocum benjamine teşekkür edip uzay aracını aldıktan sonra...ona veda edip dediğim özelliklerde bir yakışıklı için ilanımızı verelim canem...bu arada gloria nında işi bitmiş olur...görevlere başlarız..nenemi rahatsız etmeyelim bu süre içinde ki kendisi maldivlerde tatildedir ben şahsen ve bizzat gönderdim canem nenemi hade baş baş..
  16. dimek beni alacan yanına ha nenecim canım bidenem biliyodum beni bu goca gızların insafına bırakmıyacağını canem nenem ne zaman alcen yanına
  17. gelecen nenecim daha almadığım bir iki dişin var ağzında jenderme he çağır çağır ..nenemi çaldığınız yetmiyo bide jenderme he efet ben yaptım..kleonun saçlarınıda ben yoldum..nolcek napcanız..nenem o benim..sizemi bırakcaktım aşk olsun nenecim dimek bana bıraktığın o altın dişlerinide anlattın bu gacılara ha.. vermem tek kuruş vermem benim paracıklarım onlar..ne zorluklarla söktüm ben onu nenemin ağzından kerpetenle hıh
  18. din sömürüsüne güzel bir örnek olmuş..akp'yi savunanların asıl derdi bu zaten müslümanlık.. hadi buyrun burdan yakın... demek mağdur edilenin vallahi bravo... üstteki yazım aynen geçerlidir.. bahaneniz çok nasıl olsa..
  19. gız unut artıkın...ben unuttum bile ve evet tanımadan önyargılı olmak yanıltıyor insanı o gece bende sana gıcık olmuştum ama sonra bi baktım ben daha bi gıcıkmışım yani hata ikimizindi arkadaşım..tek başına sahiplenme..ve güzel yüreğinden sil gitsin..ben sildim gitti ..alt tarafı azcık dalaştık.. ha bu arada bak çok pis dalarım gloria nenemi rahat bırak..evede uğramaz oldu artıkın..bilemiyom yani napsakta ikna etsek baksana neneciğimin kafası karışmış ruh muh nenecim evine dönnnnn koca gızın sardun daha koca gızın diloş ve ufacık miniminnacık torunun ben seni bekliyi.. sizleri seviyorum..
  20. gerçek yada yalan farkedecekmi ki belge istiyorsunuz...gözlerinizle gördüklerinize,kulaklarınızla duyduklarınıza inanmayan siz akp savunucuları için bir şey değişecek mi?siz görmemeye,duymamaya, konuşmamaya devam edeceksiniz nasıl olsa..
  21. Türk kürt çatışmasını kimler ön plana almak istiyormuş anlayamadık sayın bozanlar...bir açık açık yazında anlayalım.. kaçak kelimeler oyun bozanlara yakışır biliyoruzda..siz bozanlar acaba hiç düşünmezmisiniz barış kardeşlik yaşasın diye sözde sloganlar atarken iyi ve güzel olan duyguları bozmaya çalışanların, araya ayrımcılık tohumlarını adresi belirsiz ekenlerin çığırtkanlığını yaptığınızın.. diyorum acaba farkındamısınız... bal gibide farkındasınız ve zaten amacınızda bu değilmi... ama size kötü bir haberim var sayın bozanlar..siz bozun biz tekrar yaparız..
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.