frozen tarafından postalanan herşey
-
delifırtına
Ayrılık Hediyesi Şimdi saat, sensizliğin ertesi... Yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın... Avutulmuş çocuklar çoktan sustu. Bir ben kaldım tenhasında gecenin, Avutulmamış bir ben... Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim Ki bu yaşlar Utangaç boynunun kolyesi olsun. Bu da benden sana Ayrılığın hediyesi olsun... Soytarılık etmeden güldürebilmek seni... Ekmek çalmadan doyurabilmek... Ve haksızlık etmeden doğan güneşe Bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi Mülteci isteklerim oldu ara-sıra, biliyorsun... Şimdi iyi niyetlerimi, Bir-bir yargılayıp asıyorum... Bu son olsun be... bu son olsun! Bu da benim sana, Ayrılırken mazeretim olsun! Şimdi saat yokluğunun belası... Sensiz gelen sabaha günaydın! İşi-gücü olanlar çoktan gitti Bir ben kaldım voltasında sensizliğin Hiç uyumamış bir ben... Şimdi dişlerimi sıkıp Dudaklarıma kanamayı öğrettim Ki bu kızıl damlalar Körpe yanağında bir veda busesi olsun. Bu da benden sana Heba edilmiş bir aşkın Son nefesi olsun... Kafamı duvara vurmadan, Tanıyabilmek seni... Beyninin içindekileri anlayabilmek... Ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü, Bütün saatleri öylece durdurabilmek için, Çıldırasıya paraladım kendimi... Lanet olsun! Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde Olsun be... ne olacaksa olsun! Bu da benim sana, Ayrılırken şikayetim olsun! gözyaşım, utangaç boynunun inciden kolyesi olsun. her damla, vefasız teninde bir veda busesi olsun. Isterim, sen de ben gibi yan, ömrüne hep ağla. hep ağla, bu benden, son dua, bu benden, ayrılık hediyesi olsun... Yusuf Hayaloğlu
-
///Egzorsist Anı Defteri///
Senin aşkın yok bu şehirde, SessizLiği gövdesinden söküp çıkardığın dağLar yok. Kim biLir hangi yaman ateş harlandı? HarLanan KızıLırmak değiL. Kim biLir hangi mevsimLer soğudu, suLarın bittiği denizlerde? Bu deniz Marmara değiL. Başını çevirdiğin dargın akşamLar, Utanırdı yaşamaktan, Utanırdı sevdaLar yaLnız kaLmaktan... YıkıLdı canına yandığım hayaLLerim. GözLerinde dondu yokLuğun öLümLeri GöLgeLer yürüdü, AyakLandı şehirLer, ÇığLıkLar boğuLdu sızLayan yürekLerde KuLakLarının çınLamasından anLamaLıydın, kuşLara senden söz ettiğimi... Hüznü ayakLandırmanın boş oLduğunu, anLamaLıydın. BiLiyorum, Senin aşkın yok bu şehirde... Badem gözLü çocukLarın hayaLi yok. Kim biLir hangi güL yaprağı tutuştu? Tenimin akLığına hangi kanLar karıştı? Son sıcakLığında aşkın, Kim biLir hangi ufuk karardı? DağLar, ayağına bağLı pranga Toprak, kan kardeşi aşkımLa Başını yasLadığın vakitsiz öLümLer, Utanırdı uyumaktan... Utanırdı sevdaLar hoyrat yaLnızLıkLardan... Daha türküLer dinLeyecektim. Acı kahvemi içecektim tek başıma... KahpeLikLerin üstüne, masmavi gökyüzünü çekecektim. Sabah ayazında açıLacaktı güneşin yüzü Kördüğüm aşkLarı çözecektim, ihanetin boynundan... Zaman benim yanımda değiL... YoksuLLuk boşaLıyor umutLara
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
Ben BasraLı Ömer BeLki haberin yoktur diye yazıyorum Tommy Franks. Önce Demokrasi geLdi gökLerimizden Sonra özgürLük geçti üzerimizden paLet paLet.... Ve insan hakLarı NamLuLarından Yüzü maskeLi adamLArın saniyede biLmem kaç adet. Demokrasi bizim eve de isabet etti Bir gün sonra anLadım koptuğunu ayakLarımın. Tam on sekiz adet İnsan hakLarı saymışLar Vücuduna babamın. Annem yoktu zaten Ben doğarken İLaç yokLuğunda öLmüş Ambargo fiLan dediLer ya AnLamadım çocukLuk akLı işte OLuşmadan söküLmüş Sizde de barış böyLe midir Mr. Franks ? İnsan hakLarı çocukLarı yetim Ve ayaksız bırakır mı orada da Düşer mi ayın kan göLüne aksi Güpe gündüz düşer mi pazar yerine demokrasi ? KuşLar gökyüzünü terk eder mi orada da ? BabamLa mırıLdandığım son dua diLimde AyakLarım hastanede ve giymeye kıyamadığım pabuçLar kaLdı eLimde.
-
diloş...
Yürek Sızıntısı her kafadan bir ses cıktığında ve duymamaya başladığımda sesleri hep birşeylerden kaçtığımı sanırdım kendimi kendime anlatmaya çalışır bir portre boyardım içimde ben o resimdeki yüzü tanımazdım kapattığımda gözlerimi, daldığımda düşüncelere kimbilir kaçkez kopmuştur film orta yerinden beyaz bir perde önünde öylece kalakalırdım bazen boş caddelere atardım kendimi karşıdan vururdu ayaz, dudaklarım donardı her attığım adımda kendimden arınırdım iç savaşlarım olmuştur ruhumun derinliklerinde özümde yaralanmalar, ölüm vermiştir fikirlerim yanar, kanar, içimde kaybolmuş birşeyler arardım yeniden tanırdım her defasında kendimi benden başka birde ben olduğuma her sızlayışında yüreğim, kendime şaşardım varoluşun gizemli köpüklü dalgalarında açılıp ruhumun engin maviliklerine kaderi tekneme yelken diye takardım ulaşılamazdım bazen, kilit vururdum ruhuma veya tutuklardım kendimi, zindanlarda çürütür yada faili meçhul aşklar yaşardım...
-
ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
BEN SENDEN ÖNCE Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mi zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. İyisi mi, beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. Kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni görebilesin Fedakârlığımı anlıyorsun : vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için. Ve toz oluyorum yaşıyorum yanında senin. Sonra, sende ölünce kavanozuma gelirsin. Ve orada beraber yaşarız külümün içinde külün ta ki bir savruk gelin yahut vefasız bir torun bizi ordan atana kadar... Ama biz o zamana kadar o kadar karışacağız ki birbirimize, atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek. Toprağa beraber dalacağız. Ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse sapında muhakkak iki çiçek açacak : biri sen biri de ben. Ben daha olumlu düşünüyorum Ben daha bir çocuk doğuracağım Hayat taşıyor içimden. Kaynıyor kanım. Yaşayacağım, ama çok, pek çok, ama sen de beraber. Ama ölüm de korkutmuyor beni. Yalnız pek sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini. Ben ölünceye kadar da Bu düzelir herhalde. Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde? İçimden bir şey : belki diyor. (18 Şubat 1945) Nazım Hikmet
-
Erbay
ahanda bu şiiride çalmış.. ay deliriciğim..diloş saçını başını yolarım ha
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
bırak ya gıcığım.. zati kafamdan su döke döke kafayı üşüttüm sen çok ekliyonda bi zahmet..
-
Frozen......
canem teşekkür ederim ve siz yukardaki hainler.. konuşup duruyonuz kelin ilacı olsa başına misali ..bi dönüpte kendinize bakmıyonuz.. zati kendimi iyi hissetmiyom.
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
yaw utanmıyon demi diloş benim şiir defterimden çalmışsın şiiri ..peesss
-
İçindeki nakaratı yaz...
Zaman düşer ellerimden yere Oradan tahtaboşa Saatler çalışır izinsiz hep bir sonraya, Resimler sarı güneşsizlikten, duygular değişir Dostlar dağılır dört bir yana, kendi yollarına Ve sen ben, değirmenlere karşı bile bile birer yitik Savaşçı, Akarız dereler gibi denizlere, belki de en güzeli böyle... Uçurma uçar sözlüğümden, geri gelmeyecek bir kuş Yaşanmamış kırıntılar sadece bir düş Zaman düşer ellerimden yere Oradan tahtaboşa Saatler çalışır izinsiz hep bir sonraya, Ve sen ben, değirmenlere karşı bile bile birer yitik Savaşçı, Akarız dereler gibi denizlere, belki de en güzeli böyle... sen ben, değirmenlere karşı bile bile birer yitik Savaşçı, Akarız dereler gibi denizlere, belki de en güzeli böyle... buda frozene diloşa sarduna ve neneme hediye olsun
-
Frozen......
oh be nenecim..nihayet yaw seni çok merak ettim dünden beri.. dedim kesin bişey oldu buna.. deli ettin beni nenem
-
İşte Halk Muhtırası
evet ne kadar da haklısınız..hep sıkışınca.. köşeye kıstırıldık..napsak..şaşırdık kaldık.. .. bardağın diğer yarısını görmek istemeyen galibiyet sarhoşluğu içinde giden bi avuç lümpenin aklından ve dahası samimiyetinden ne tesadüfki bende şüphe ederim.. saldırı olarak anlaşılmasın lütfen..''hiç bir parti hiç bir menfaat ve hiç bir insan daha önemli değildir vatandan''
-
İçindeki nakaratı yaz...
farkında değilim hep bu diloşun suçu valla efet geçti gitti
-
İçindeki nakaratı yaz...
civap veriyom .. ben masumum sardun tanışmış kendisiylen .. o sislerin arasından çıkarken görmüş..sonrasını bilmiyom ben süslerin arasından çıkarken gördüm..ve beni geçti gitti. . o kader bu topicte kaynadı
-
İçindeki nakaratı yaz...
ne diyon sanadamı dedi..
-
İçindeki nakaratı yaz...
ipucu veriyom.. kendisi aniden süslerin arasından belirme potansiyeline sahip ..büyük yakalı ve gösterişli bir zat..
-
İçindeki nakaratı yaz...
bi tanısak kendilerini napcen ki.. yuksam
-
İçindeki nakaratı yaz...
Acilen toparlanmalıyım Ee üstümden koca bir aşk geçti Bir kaç gün tatile çıkmalıyım Aklıma gelirsen sana yazarım
-
en son ne zaman..........
dün akşamdan beri sinirliyim.. en son ne zaman bu son olsun dedin
-
İçindeki nakaratı yaz...
son kez gölgemden gölgen koptu hemde çok derinden dertliyim sesin yok tenin yok sessizlik son kez
-
en son ne zaman..........
dimek ki birazdan parçalınıciğim en son ne zaman sevgiyle gülümsedin
-
İçindeki nakaratı yaz...
kavga etmez sever beni romio romio romio sabaha kadar kucaklar beni romio romio romiooooooooooooo
-
en son ne zaman..........
ayaklarından demek istedin sanırsam yuk deneyimliyim derim.. gerdan kıvırmadım diloşum sendeki gibi bir gerdan bende yukta ondan.. en son ne zaman birini yani beni dövmek istedin şu an çok şaşkınım
-
en son ne zaman..........
oda bu sabah derim..köpek balığının vücudu müsayittide en son ne zaman saçını taradın
-
en son ne zaman..........
allah derim bir köpek balığını bu sabah yumrukla tutuvedim en son ne zaman kurbağa şişirdin