-
İçerik Sayısı
137 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
grejuva tarafından postalanan herşey
-
sanırım hulki cevizoğoğlu'nun "tarih türklerle başlar" (heralde buydu adı) adlı kitabından alınmış. ancak Mirşan'ı küçümsemenin ede yanlış olduğunu düşünüyorum. sonuçta çok derin ve değerli çalışmalar yapmış birisi. e tabi mirşan'ı bir tarafa atıp avrupalı tarihçilere ne kadar güvenmeliyiz bir başka mesele. Atatürk'ten sonra türk tarihi ile ilgili neredeyse müsbet hiç bir adımın atılmamasının ve TTK'nın göstermelik bir kuruluş olarak kalmasının sonuçlarıdır bu sancılar...
-
ben sayın hocam adına cevaplayayım, caizdir evladım! ülke topraklarımızı isevilerle musevilerle korumayalım da komünistler mi bassın(bu foruma göre ortalık bir sürü *** gomonist kaynıyor ya!) bush da dini bütün bir beşerdir evladım, biz kucaklayan, herkesi kabul eden bir ceddin evlatlarıyız.ne olmuş hristiyansa, mazallah solcu değil ya! her yer arabistan değil ki evladım, hem biz modernizmi ve dindarlığı aynı kefede eritmiş insanlarız! elbet fransız takım elbisesi giyeceğiz. ayrıca da hakkını yemeyelim, iyi ayakkabı yapıyo italyan kefereler! ilim çin'de dahi olsa gidiniz, e şimdi ilim de oldu sıcak para,kapitalizm. bakma sen biz müslümanlığı yayıyoruz oralarda! hediyenin büyüğünü küçüğünü ölçmek günahtır evladım, sen milletin yıllardır alın teriyle! biriktirdiklerine, o çoşkun ve nurlu nehir gibi akan yüreklerinden bahşettiklerine mi göz koydun bre kafir! o yüce şahsiyet, etrafını saran bir takım cenabet veyahut solcuların içinden o şahsa "ananı bacını al git bu şer ve günah ortamından, UğurLAN demiştir, nerenizden dinliyosunuz bakem, yoksa sen de mi solcusun! uzun programda yıkayınca helal mal olurlar, korkma! hem senin gözün nerelerde bakem!o giysileri genç kızlar alıp kötü yollara meyletmesinler diye alıyorlar hem, sen ne bilirsin, yakıyolar sonra onların hepsini! işsizlik, açlık, yoksulluk boş işler, sen öbür tarafa hazırlandın mı? bırak evladım bu solcu söylemlerini! her şeyimi veririm, beynimi vermem! onsuz ne ederim öbür tarafta?!
-
hay komünistler kovalasın sizi bu nedir yaa?! erkalist nedir bu komünist takıntın, hemen her forum başlığı altında hafiften de olsa her sol görüşlü insanı komünistlikle itham ediyorsun! i şey mi yaptı sana bu komünistler? hele bir yerde, ülkenin %99u müslüman, %1i komünist demiştin. senin hesabına göre 700bin komünist var demek ha?bu ülkedeki komünist sayısı bu kadar çoksa ve sol yelpazesi içinde bir çok farklı görüşün olduğunu düşünürsek senin hesabına göre ülke solcu kaynıyo? çok çelişkilisin, nerde kaldı yunusların mevlenelerın nesliyiz, birleşelim isteklerin? sen her solcuya komünist dersen ben de her sağcı-milliyetçiye kafatasçı faşist derim ki sen de yaptığını anlarsın, çünkü sen de bu ithamı kabul etmeyeceksindir (herhalde?) yalnız bu ülkede senin tahmininden çok daha az komünist olmasdı , ülkede sol görüşlü aydınlık insanların olmadığı anlamına gelmiyor. sen iyisi mi cephaneni dolu, tetiğini hazır tutmaya devam et. mazallah bunlar ülkeyi rusyaya falan satarlar!
-
gayet saçmaladığını düşünmekle birlikte en basit yoldan anlatayım; Atatürk (ki anasınıfı bilgisidir) bu ülkeyi bağımsızlığa kavuşturmuş, RTE ise, danışmanları tarafından amerikada conilere kullanılacak, maşa edilecek adam olarak sunulmuştur. (hani hatırlarsınız, "aman abicim, RTEyi koltuğundan etmeyin, kullanılmak için can atan bir adamdır! abd için" danışmanların yalvarma ve yalakalıklarını) RTEnin geçişini temizlemesi? çok zor be... takiyye yapmasın yine....?
-
küçükken büyüklerimiz bir laf ederdi, "yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın".. çaktırmadan bize "liboş ol" mesajı verirlerdi.. ama kendileri liboş olduğu için değil; yumuşakların ezilip, sertlerin kırıldığı bir ülkede yaşadığımızı bildikleri için.. bizim iyiliğimiz için bir nevi.. benim hayatımın tüm gidişatını değiştiren bu adam ise tam da büyüklerimizin olmamızı istemeyeceği adamdı.. bu melek yüzlü adam görebileceğiniz en "sert" adamdı çünkü bir şey söyleyecekse onu en kısa, en net, en bilimsel, en objektif şekilde söylerdi.. her ettiği cümlenin arkasında bir belge bulundururdu.. kendisi zaten yalan nedir bilmezdi de; uğur mumcu'yu yalanlamak da imkansızdı.. uğur mumcu yazdıysa doğruydu ve belgesi vardı.. uğur mumcu her konuda yazardı.. her konuda derken, bugün herhangi bir gazeteyi alıp baktığınızda göremeyeceğiniz her konuda.. o günler de devletin, basının yani halkın bakmasını istemediği her yere halk adına bakardı.. tarikatlar mı? kürtler mi? mafya mı?.. hepsine uğur mumcu bakardı.. bugün kim bakıyor? kıbrıs'a, kuzey ırak'a, ermenilere?.. bu konuların üstüne gidebilecek 1 tane cesur gazeteci var mı türkiye'de? halkına karşı, cüzdanına duyduğu sorumluğunun yarısını duyan var mı? halk dedimde.. atatürk'ten sonra sadece ve sadece ulusunun iyiliğini isteyen, bunun için savaşan, canı dahil herşeyini ortaya koyan ikinci bir adamdı uğur mumcu.. çok iddialı geldiyse bu laf, onu anlayamadınız demektir.. yazık.. atatürk konusunda yavaş kalan failler, uğur mumcu tehlikesine erken müdahale ettiler.. halkçıydı.. yani sosyalistti.. ama "sosyalist" lafının yozlaştırılmamış haliydi.. ne militan bir solcuydu, ne liboş sosyal demokrat.. o tam bir sosyalistti.. aydındı.. halkını aydınlatmak için aydındı.. halktı.. o kadar halktı ki.. halk olmaması gerektiği kadar halktı.. öldürüleceğini bilmiyor muydu?.. ailesinin binmesine izin vermediği arabasına binerken "acaba bugün mü?" diye sormadı mı kendi kendine? korkaklar her gün, cesurlar bir gün ölür ya.. ama o gün ölmeseydi.. halkına öyle güveniyordu ki ben ölürsem her parçamdan birer uğur mumcu doğar diyordu.. ama bedenini süpürgeyle temizlediler.. katillerini aramaya bile tenezzül etmediler.. bulacağız dediler.. "şeref" sözleri verdiler.. ama adı üstünde "şeref" sözü.. sözü verenleri zaten bağlamıyordu.. ankara' nın taşına bak gözlerimin yaşına bak uyan uyan gazi kemal şu feleğin işine bak
-
Suan da Sevdiğiniz İnsana Ne Söylmek isterdiniz?
grejuva şurada cevap verdi: YagmurAdam başlık Havadan Sudan Konular
seni seviyorum! (söylemediğim için sadece sevdiğim konumunda olan potansiyel sevgili adayıma. hep potansiyel olarak kalacak olan, çünkü söyleyemeceğim ) -
Atatürk'ün Balıkesir Hutbesi Ey millet Allah birdir.Şanı büyüktür Allah’ın selameti, atifeti ve hayrı üzerimize olsun. Peygamberimiz Efendimiz, Cenab-ı Hak tarafından insanlara hakayık-ı diniyyeyi teblihe memur ve resul olmuştur.Kanunu esasisi, cümlemizce malumdur ki, Kur’an-ı Azimüşşandaki nusustur.İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz, son dindir.Ekmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa ve hakikate tamamen tevafuk ve tedabuk ediyor.Eğer akla, mantığa ve hakikate tevafuk etmemiş olsaydı, bununla diğer kavanin-i tabiiyye-i ilahiyye beyninde tezat olması icabederdi.Çünkü bilcümle kavanin-i kevniyyeyi yapan Cenab-ı Haktır. Arkadaşlar; Cenab-ı Peygamber mesaisinde iki dara, iki haneye malik bulunuyordu. Biri kendi hanesi, diğeri Allah’ın evi idi.Millet işlerini, Allah’ın evinde yapardı. Hazreti Peygamberin isr-i mübarekelerine iktifaen bu dakikada milletimize; milletimizin hal ve istikbaline ait hususatı görüşmek maksadıyle bu dar-ı kutside Allah’ın huzurunda bulunuyoruz.Beni buna mazhar eden Balıkesir’in dindar ve kahraman insanlarıdır.Bundan dolayı çok memnunum.Bu vesile ile büyük bir sevaba nail olacağımı ümit ediyorum. Efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır.Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılmak lazım geldiğini düşünmek, yani meşveret için yapılmıştır. Millet işlerinde her ferdin zihni başlı başına faaliyette bulunmak elzemdir. İşte biz burada din ve dünya için, istikbal ve istiklalimiz için, bilhassa hakimiyetimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım. Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum.Hepinizin düşündüklerini anlamak istiyorum.Amel-i milleyye, irade-i milleyye yalnız bir şahsın düşünmesinden değil, bilimum efrad-ı milletin arzularının, emellerinin muhassalasından ibarettir.Binaenaleyh benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim. (7 Şubat 1923) Paşa camii-BALIKESİR NOT: Mustafa Kemal Atatürk camide minberden cuma günü cemaata hutbe okuyan ilk ve tek cumhurbaşkanıdır. biraz önce bir başlık atım, "Atatürk'ü dinleyelim" adlı. bir de orayı okuyup y orum yapalım... onlar da Atatürk'ün sözleri...
-
bazen bir çizgi, her şeyi anlatır...
-
belki de en büyük hatamız Atatürk'ü anlamaya çalışmamamızdır... "Biz uygarlıktan,ilimden ve fenden kuvvet alıyor ve ona göre yürüyoruz." " Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir , fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir "Milletimiz daha da dindar olmalıdır diyorum.Ama bütün sadelik ve güzelliği ile.Dinime,bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum. Şuura aykırı ilerlemeye engel hiçbir şey ihtiva etmiyor. Şu anda batıl itikatlardan oluşan ikinci bir din mevcuttur.Fakat bu cahiller sırası gelince aydınlatılacaktır." "Tarihimiz en mutlu dönemi, hükümdarlarımızın halife olmadıkları zamandır." "Milletin saltanat ve hakimiyet makamı yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisidir." "Hükümetlerin icraatı menfi olup da millet itiraz etmez ve iktidarı düşürmezse bütün küsur ve kabahatlere katılmış demektir." "Gerçi bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız." "Bizim dinimiz, milletimize hakir, miskin ve zelil olmayı tavsiye etmez. Tam tersine Allah da, Peygamber de insanların ve milletlerin izzet ve şerefini korumalarını emrediyor." "Bütün zorba hükümdarlar hep dini alet edindiler; Hakiki ulema, dini bütün alimler hiçbir vakit bu zorba hükümdarlara boyun eğmediler. Fakat gerçekte alım olmamakla beraber, sırf o kılıkta bulundukları için alım sanılan, çıkarına düşkün haris ve imansız bir takım hocalar da vardır. Hükümdarlar iste bunları ele aldılar ve iste bunlar dine uygundur diye fetva verdiler. Gerektikçe yanlış hadisler uydurmaktan çekinmediler. Gerçek ve imanlı ulema her vakit her devirde bunların kinine hedef oldu." "İntisap etmekle bahtiyar olduğumuz İslam dinini, aşırlardan beri alışılmış olduğu üzere bir siyaset vasıtası mevkiinden kurtarmak ve yükseltmek elzem olduğu hakikatini müşehade ediyoruz. Mukaddes ve lahuti olan inançlarımızı ve vicdanlarımızı çapraşık ve değişken olan ve her türlü menfaat ve ihtirasların tecellisine sahne olan siyasetten ve siyasetle ilgili bütün hususlardan bir an evvel ve kesin olarak kurtarmak, milletin, dünya ve ahiret saadetinin emrettiği bir zarurettir." "Bizi yanlış yola sevk eden habisler, biliniz ki, çok kere din perdesine bürünmüşlerdir. Saf ve nezih halkımızı hep şeriat sözleriyle aldatagelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz, görürsünüz ki, hep din kisvesi altındaki küfür ve alçaklıktan gelmiştir. Onlar her hayırlı hareketi dinle karşılarlar, halbuki hamdolsun hepimiz dindarız, artık bizim dinin icaplarını, dinin yasaklarını öğrenmek için şundan bundan derse ve akıl hocalığına ihtiyacımız yoktur. Milletimizin içinde hakiki, ciddi alimler vardır. Milletimiz bu gibi alimleriyle iftihar eder. Bu gibi alimlere gidin, bu efendi bize böyle diyor, siz ne diyorsunuz deyin. Fakat umumiyetle buna da ihtiyaç yoktur. Bilhassa bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır. Bu ölçü ile hangi şeyin dine uygun olup olmadığını kolayca takdir edebilirsiniz. Eğer bizim dinimiz akla mantığa uygun bir din olmasaydı mükemmel olamazdı, dinlerin sonuncusu olmazdı. "Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla ilgisi olmadığını söyler. Bazı kimseler modern olmayı kafir olmak sayıyorlar. Asıl kafirlik onların bu inanışıdır." "Efendiler ve ey millet iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müridler, meczuplar memleketi olamaz." Masum halka beş vakit namazdan başka, geceleri de fazla namaz kılmayı vaiz ve nasihat etmek belki de ömründe hiç namaz kılmamış olan bir politikacı tarafından olursa bu hareketin hedefi anlaşılmaz olur mü? "İlk olarak KURAN'ın dilimize çevrilmesini emrettim. Bu da ilk defa olarak Türkçe ye çevriliyor." "Biz Türkler ruhen demokrat doğmuş bir milletiz." "Büyüklük odur ki kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın. Memleket için gerçek ülkü ne ise onu görecek ve o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, seni yoldan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen burada direneceksin. Önünde sonsuz engeller yığılacaktır. Kendini büyük değil, küçük, araçsız hiç telakki edecek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacak, ondan sonra sana büyüksün derlerse bunu diyenlere güleceksin." "Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsan, uzaktan bütün doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve egemenliklerine kavuşacak olan çok kardeş millet vardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yer yüzünden yok olacak ve yerlerini milletler arasında hiç bir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı hakim olacaktır." "Türkiye Cumhuriyetinde herkes Allaha istediği gibi ibadet eder. Türk Cumhuriyetinin resmi dini yoktur. Türkiye'de bir kimsenin fikirlerini, zorla başkalarına kabul ettirmeye kalkışacak kimse yoktur ve buna müsaade edilemez." Sarık ve cüppeyle artık dünyada muvaffak olmanın imkanı yoktur. Yaptığımız muazzam inkılaplarla medeni bir millet olduğumuzu cihana ispat ettik." "Bir başka çağdan kalma adetlerinizde, alışkanlıklarınızda direnirseniz, cüzzamlılar, paryalar gibi tek basınıza kala kalırsınız. Benliğinize bağlı kalın ama, gelişmiş uluslar için gerekli olan şeyleri Batı'dan almasını bilin. Yoksa, bilim ve yeni düşünceler sizi bir lokmada yiyip bitirebilirler." "Sizler, yanı yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir." "Biz cahil dediğimiz zaman mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir." "Size Bombasırtı vakasını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperlerimiz arasında mesafemiz sekiz metre, yanı ölüm muhakkak, muhakkak... Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulamamacasına tamamen düşüyor, ikincidekiler onların yerine gidiyor. Fakat ne kadar gıptaya sayan bir itidal ve tevekkülle, biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, en ufak bir fütur bile göstermiyor; sarsılmak yok. Okumak bilenler ellerinde Kuran-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler, kelime-i şahadet çekerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren, şaşılacak ve övülecek bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebesini kazandıran bir yüksek ruhtur."
-
ne alakası var şimdi? fena halde takıntılısınız siz, yani sempati duyduğunuz siyasi oluşumdan üvgüyle bahsedilse mazur görecek gibi... (bu arada sezer'e ve ecevit'e gerici demeniz ayrıca komik...)
-
Rufailer yaz kampında! Rufai tarikatı mensupları Şile'de izinsiz kamp kurdu ve İskele plajının bir kısmını brandayla kapattı. Tarikatçılar 'Kadın var, geçemezsin' deyip iki ay boyunca sahilde yürüyüşü engelledi Korsan kamp Şile'deki Kızılcakoy'a bağlı İskele mevkisine haziran ayında gelen bir grup sakallı erkek ve kara çarşaflı kadın, hiçbir yerden izin almadan çok sayıda çadır kurarak özel kamp oluşturdu. Rufai tarikatına mensup oldukları belirtilen aşırı dinci grup kampın çevresini brandayla, girişini ise zincirle kapattı. Nöbetçiler tetikte Kampçılar, sahilin bir kısmını da brandayla kapattı. Brandanın başında nöbet bekleyen erkekler vatandaşların geçişine izin vermedi. Emekli başkomiser Mustafa Arslan şunları anlattı: "Sahilde yürürken beni durdurup geçmemi engellediler. 'Neden' diye sordum. 'Kadınlar var, namahrem' dediler." Din eğitimi yapılmış Gazeteci A.E. sahile girişinin üç kez engellendiğini belirtip "Gece dini eğitim yapıp toplu namaz kılıyorlar" dedi. .......................... erkalist, demek ki bu üklede ortalama 700bin komünidt var ha, çok güldürüyorsun adamı... kimsenin, sahilleri çevirip tapulaştırmaya hakkı yoktur efendiler, ülkenin çoğunluğu müslüman diye kimsenin kimseyi linçi de legal değildir, ayrıca açık insanların tesettürlüleri nasıl rahatsız ettiğini de yazar mısın? sokakta kimse tartaklamıyo heralde...
-
aslında bunun mümessili biraz da karşı taraf. yani sizden bulaşma olmuş heralde örneğin üç haftadır hoşlandığım kıza açılmada tereddüt ediyorum, tam "bugün kesin olur" derken başka bir gün reddinden korkuyorum ...çünkü değişimleriniz çok sık ve duygularınız daha gizil erkekler daha basittir aslında, reddedilmiyeceğini anladığı an harekete geçecektir bugün 4 saat bekledim, ayaklarıma kara sular indi, eğer o da hoşlanıyosa senden yapar işte böyle çocukluklar, her yerde karşına falan çıkar evet erkekler hassas yaratıklardır, gündüz reddedildiğinde "amaan başka kız mı yok, "der, gece içip içip ağlar, ah eder (ben değil, arkadaş yaptı ordan bliyom )
-
Rufailer yaz kampında! Rufai tarikatı mensupları Şile'de izinsiz kamp kurdu ve İskele plajının bir kısmını brandayla kapattı. Tarikatçılar 'Kadın var, geçemezsin' deyip iki ay boyunca sahilde yürüyüşü engelledi Korsan kamp Şile'deki Kızılcakoy'a bağlı İskele mevkisine haziran ayında gelen bir grup sakallı erkek ve kara çarşaflı kadın, hiçbir yerden izin almadan çok sayıda çadır kurarak özel kamp oluşturdu. Rufai tarikatına mensup oldukları belirtilen aşırı dinci grup kampın çevresini brandayla, girişini ise zincirle kapattı. Nöbetçiler tetikte Kampçılar, sahilin bir kısmını da brandayla kapattı. Brandanın başında nöbet bekleyen erkekler kadınlar da var diye vatandaşların geçişine izin vermedi. Emekli başkomiser Mustafa Arslan şunları anlattı: "Sahilde yürürken beni durdurup geçmemi engellediler. 'Neden' diye sordum. 'Kadınlar var, namahrem' dediler." Din eğitimi yapılmış Gazeteci A.E. sahile girişinin üç kez engellendiğini belirtip "Gece dini eğitim yapıp toplu namaz kılıyorlar" dedi. ayrıca Karaburun'da, bikiniyle denize giren genç kızın haşemalı adamların ve tesettürlü kadınların saldırısına uğramasının ardından Seferihisar'da yüzen Ankara Devlet Opera ve Balesi dansçısı ve koreografı İhsan Bengier taşlandı tartaklandı. yasalarda sahilin kapatılması gibi bir durum söz konusu olmamasına rağmen istenmeyen ot gibi sahillerde bitmeye başladılar..denize dökmeden rahatlamayacaklar anlaşılan. .. (aslında bu başlıkta, bu grubun 100 temel eserdeki rezilliklerini de yazacaktım ama onun için açtığım başlık melek! olup uçunca bu yazının da gitmemesi için yazmadım.(bkz. iyice azıttılar) )
-
şimdi bu yazıya istinaden yazıyı yazan ya da yayınlayan şahıslara, antiemperyalist tutumundan dolayı komünizmle suçluyorsun. Atatürk'ün de antiemperyalist olduğunu ama komünist olmadığını söylüyorsun, iyi hoş da bu yazıda komünizm, stalin veya lenin hakkında ne geçiyor ki komünistlikle itham ediyorsun orasını anlamış değilim... yani Atatürk'ün görüşlerinden farkı ne?
-
belki de solun en önemli çıkmazlarından biri düşüncelerini halka aktaramamak. yazı çok güzel, iyi hoş ama insanlar burada söylenenleri algılayabilecek mi, sorun o. üstelik bu bir halka cevap metni. vakti zamanında solcu gençlerin kahvelerde okudukları kimi metinleri okudum. onlar neydi öyle! çok güzel ama anlaşılmaz! bu da böyle gerçi sen de belirtmişsin. başka türlü bir şeyler yapmak lazım...
-
benden başka herhangi bir şeyi
-
Yarın öleceğinizi bilseydiniz bugün ne yapardınız
grejuva şurada cevap verdi: artos32 başlık Havadan Sudan Konular
ya da en iyisi "seni seviyorum!" derdim -
Yarın öleceğinizi bilseydiniz bugün ne yapardınız
grejuva şurada cevap verdi: artos32 başlık Havadan Sudan Konular
çıldırıp kendimi öldürürdüm! -
o duman ki umutlar ve hiç söylenemeyecek sözler gibi sessiz sedasız süzülür ya geceye... o his ki en uç noktalara kadar hissettiğin... o ki yalnızlığı sorgusuz sualsiz paylaşan... o ki pakette tek dal kaldığında yalnızlığını ve olmayan sevgilini hatırlatan... o ki sabaha karşı kitaplara gömülü kafaları kaldırtıp dünyaya bağlayan... o ki her sınav sonrası zevke tavan yaptıran o ki her öğrenci evinin değişilmez demirbaşı... (nası bırakıcam ben bunu yaa )
-
olay bir sosyal vak'ayı irdelemekten çıkıp kişisel değerlere (herkes için) dokunmaya kadar erişmiş anladığım kadarıyla. bence bırakalım kendi düşüncelerimizi empoze etmeyi (başka kelime gelmedi aklıma), insanlar kişisel dünyalarında bireysel bazda ne yapıyorsa yapsın. ha eğer ki bu duruma (kişisel anlayışlara) yönelik bir paylaşım ve tartışma içinde de olunacaksa en azından böyle yapmıyalım. çünkü insanlar hassas oldukları konularda kontrolsüz ve duygusal tepkiler de verebiliyorlar, bu da incinmelere yol açabilir gördüğüm kadarıyla... konu nerelerden nerelere geldi? bence bu konuyu sosyal bazda ele alalım, şahsen hiç de önemsiz durmuyor!...
-
aaa öyle dememek lazım, üstü çalı çırpı dolu olduğu için kullanılmayan o güzelim topraklar bize villa, otel, tatil köyü, tenis kortu vb. olarak geri dönecek ve yeşil keş dolarlar ekonomikal ve reel fotosentez yaparak bu vatanın bir kısım evlatlarının ceplerine oksijen girmesini sağlayacak
-
e diyanet işleri başkan yardımcısı da bunun bilim dışı olduğunu ve izin vermiyeceklerini söylüyor? bir bardak suya okuyup 21 gün arka arkaya içmek ne oluyor peki? büycülük mü oynuyorlar yoksa? dinde yeri nerde bunun? dualara laf eden de yok ayrıca, bu safsatalara, cahiliye dönemi kalıntılarına gülüyoruz sadece...
-
grup yorum- haziranda ölmek zor... birazdan da suavi'den yalı çapkını geliyo...