Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

lonelyman

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1
  • Katılım

  • Son Ziyaret

lonelyman - Başarıları

Acemi

Acemi (1/14)

  • İlk İleti
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. merhabalar ben forumunuza ve bu tartışmaya katılan çaylaklardanım. Ben kralx'in yaptığı arastırmayı güzel buldum ve evrim TEORİSİNİ fiziğin Entropi KANUNUYLAçürüttü tekrar belirtmek istiyorum kanunla yani gerçekliği kesi bir yargıyla ama evrim teoride kalmış bir düsünce olmakta devam ediyor. Ben de kralx'in yazısına biraz ekleme yapmak istiyorum. Hatta bu yaptığım ekleme bana ayıt değil özellikle bu konuda araştırma yapmiş insanların fikirlerini sizle paylaşmak istiyorum. Bir evrimci olan George Stavropoulos: Normal şartlarda, Termodinamiğin İkinci Kanunu doğrultusunda, hiçbir kompleks organik molekül hiçbir zaman kendi kendine oluşamaz, tersine parçalanır. Gerçekte, bir şey ne kadar kompleks olursa o kadar kararsızdır ve kesin olarak eninde sonunda parçalanır, dağılır. Fotosentez, bütün yaşamsal süreçler ve yaşamın kendisi, karmaşık veya kasıtlı olarak karmaşıklaştırılmış açıklamalara rağmen, halen termodinamik ya da bir başka kesin bilim dalı vasıtasıyla anlaşılamamıştır. Amerikalı bilimadamı Jeremy Rifkin: Entropi Kanunu, evrimin bu gezegendeki yaşam için mevcut olan tüm enerjiyi dağıtacağını söyler. Bizim evrim anlayışımız ise bunun tam tersidir. Biz evrimin sihirli bir şekilde yeryüzünde daha büyük bir değer ve düzen artışı sağladığına inanıyoruz. Prigogine termodinamiği ve evrimi uzlaştırmayı başaramamıştır. Bu durum aşağıdaki ifadelerinde de açıkça görülmektedir: Yüzyılı aşkın bir süredir aklımıza takılan bir soru var: Termodinamiğin tanımladığı ve sürekli artan bir düzensizliğin hüküm sürdüğü bir dünyada, canlı bir varlığın evriminin nasıl bir anlamı olabilir? Gilbert, Opitz, ve Raff, Developmental Biology dergisinde yayınlanan 1996 tarihli bir makalelerinde bu konuyu şöyle açıklıyorlar: Modern sentez (neo-Darwinist teori) önemli bir başarıdır. Ancak, 1970'lerden başlayarak, çok sayıda biyolog bunun açıklayıcı gücünü sorgulamaya başlamıştır. Genetik bilimi, mikro-evrimi açıklamak için yeterli bir araç olabilir, ama genetik bilgi üzerindeki mikro-evrimsel değişiklikler, bir sürüngeni bir memeliye çevirebilecek ya da bir balığı amfibiyene dönüştürecek türden değildir. Mikro-evrim, sadece uygunların hayatta kalması kavramına yardımcı olabilir, uygunların oluşumunu açıklayamaz. Goodwin'in 1995'te belirttiği gibi, "türlerin kökeni, yani Darwin'in problemi, çözümsüz kalmaya devam etmektedir. Umarım bu fikirler bir takım insanların aklında bir şekil oluşturmayı başarır. Bunları diyen insanlar bizim gibi kulaktan duyma veya bir yerden okudukları bilgilerle bunları söylememiştir. Bu konuyu kendılerı araştırmış ve yıllarını vermiş insallar söylüyor, gayette objektif olarak ve bu araştırmacılar evrimi savunan insanlardı. Saygilarımla. HERSEYİNİZ YETERİ KADAR OLSUN.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.