y/k

Düşün düşün .... dur işin hesabı Sana güçük bir tavsiye daha düşünme yenisini bul Onu düşünmek gibi bir zahmetten kurtulmuş olursun bu sayede:) Düşüneceğim şeyi buldum ama kimseye söylemem benden başkası düşünmesin diye

Yanılmıyorsam 7. sevgilimden herşey olur. Dost da olur, aşk da olur öle enteresan bir kızcağızdı ama, en son ayrıldığım sevgilimden arkadaş, dost olmaz hatta yolda görünce selam bile verilmez. Ne dost, ne sevgi, ne aşk yok denk gelen bir tabir. Ona sadece tabiri caizse tapılır. Genel olarak ise; İlişkiden ilişkiye değişir.

Aşık olmak güzel de Aşkını kaybetmek kötü Sen kaybetme.. Güzel ve mutlu kal.. Ulem Düşünecek bi ton şey ama o düşüncelerin arasından güzel bir düşünce şeçemiyorum düşünmek için Tekerleme gibi bisey oldu

Kusura bakma ama sanırım bu tip durumlar için "şapşal aşık" benzetmesi yapıyorlar Hiçbirşey düşünmesem nasıl olur diye düşünüyorum

Hheheheh Tanrı da sizleri güldürsün

Pek güzel değil be hayal_et... Utanıyor aslında insan biraz düşününce

Komik..

İstanbul'a gel istediğin tip ve karakterde dolu adam var. Hatta bir arkadaşım var tam senlik

Walla öle bi de hatun ismi....... Ortaokulda bir elaman vardı adı Gencer miydi Gencel miydi tam hatırlamıyorum. Yahya Kemal

Urguş MINEU'nun yazdığı isim (hiç duymadım) Selen

Farkında olmadan birazcık sinirlenmişsin. Burada bir filmden örnek vermen yanlış adı üstünde film... Ayrıca şunu da belirtiyim. Sinema sanattır ve sinema olsun, tiyatro gibi sanat dallarında tabiri caiz ise "Din-İman-Tanrı" kavramları yoktur. Dinine düşkün bir yönetmenin kesinlikle izlemesi gereken bir film. Bu filmi izleyen kimsenin dini-imanı elden gitmedi. Bu film yüzünden insanlara laf söyleyen insanların unuttuğu birşey var "izledikleri film ayrıca komedi filmi" Bu filmi izleyipde laf söyleyen adamların eminimki çok iyi ***** arşivleri vardır. Ben Türkiye'de bilerek camii yıkıldığını duymadım. Türbanlı olarak birçok yere girmek zorlaştı bunun herkes farkında. Ama türban çok ayrı bir konu bence açtığın topikte yer vermemeye çalış yoksa konu dağılır gider. Söz konusu Tanrı olduğu zaman meramını kimseye kolay kolay anlatamazsın. Belli ki kafanda bazı sorular var ve cevaplamak istiyorsun. Eğer sorular varsa cevap bulman imkansız bence... İnsanlar üzerinde Tanrı'nın çok büyük bir manevi değeri var. Bu da gayet normal. Herhangi birisi bu manevi değere karşı birşeyler söylediği zaman insanlar ister istemez febri olarak davranıyor. Sana kendi yaşadığım bir olaydan örnek veriyim; Arkadaşlarla buna benzer bir konuyu tartışıyorduk ben dedim ki "Oğlum gidelim bir meyhaneye adamlarla sohbet edelim ben laf arasında din-iman-kitap küfür edicem. Eğer karşılık vermeyip oda bana katılırsa sizlere diyecel lafım yok." Dedim. "Tamam" dediler. Meyhaneye gittik. Bilirsin ateş alma, saat sorma numaralarıyla adamın biriyle sohbeti kurduk. Ben laf arasında sinirlenmiş gibi yaparak "Onların Allahını, kitabını........)" Küfürü bastım! Adam karşılık olarak "Hooop genç adam yavaş ol! Sen kimsin lan Allaha, Kitaba küfür ediyorsun?" Dedi. Ve orada bulunan insanlar ve arkadaşlar araya girdi yoksa kavga çıkıcaktı. Düşün yani... Önceleri bana içki içen bir adamı müslüman olarak görmezdim. Bu olaydan sonra müslüman olarak mı görmeye başladım hayır. Sadece benim karar veremiyeceğimi anladım! Hani demişsin ya "Kendini adam gibi müslüman göstermeye çalışanlar" insanlar kendini istediği kadar müslüman göstermeye çalışsın. Başta Tanrı kimin ne olup olmadığını biliyor ve insanlarda o göstermelik müslümanları kısa bir zaman içinde tanıyor. Unutmuyacağımız tek şey; hiç kimse hiç kimsenin değer verdiği İlaheleri hor görüp, onlar hakkında ileri geri konuşamaz.

Matematik hocam Nazlı Allah.... Neyse. Nihan

Zaten bizdeki oyuncu sorunu o. Bizim oyuncularımız kalıp oyuncular. Aslında onlara oyuncu dememek gerekir. Oyuncu her rolü oynar çünkü. Eyvallah oyuncusuz sinema elbette olmaz. Ama dediğimiz gibi oyuncu ilk önce oyuncu olacak bir kalıp olmayacak. Bir örnek verecek olursak bence Şener Şen güzel bir örnek olur. Aslında insanlar onu hep komedi filmlerinde izledi ama gerçek izleyici onun nasıl bir oyuncu olduğunu biliyor zaten. Bu konuda fikirlerimiz birazcık aynı gibi ama illede senaryo Saygılar benden

Maseri Kız Kulesine, Kız Kulesini de Masere çevirirdim.

Eğer o arkadaş sevdiği kadına gerçekten güveniyorsa evlenip mutlu olsunlar. Bir kadınla evleneceksem benden önceki hayatına değil, benden sonra ki hayatına bakarım!

Şehir tiyatrolarında, Devlet tiyatrolarında çok iyi oyuncular var! Bizmkilerin oyuncu anlayışı eskiden kaşı gözü güzel olduğu zaman en iyi oyuncu oydu. Şimdi ise az para alan en iyi oyuncu oluyor. Bu yüzdende ajanslara kayıtlı adamları çağırıp saatlerce uğraşıp içlerinden bir tanesini seçiyorlar. Eğer bu topiği açıyorsan Türkiye de oyuncu olup olmadığını senin de bilmen lazım. Yabancı oyuncular konusun da ise; Robert Denıro, Al Pacıno en favori isimlerimdir. Tom Crusue'un en filmi (tekerlikli sandelye de sakat bir özgürlükçüyü oynuyordu) ismini unuttum filmin kusura bakma... Diğerleri içinde aynı şey. Çoğunluğu aksiyon kokan filmler. Aksiyon filmlerin de bence oyunculuk belli olmaz. Evet Senaryolara, senaristlere kafayı taktım. Kısık Ateşte Onbeş Dakika filmi ni izledin mi bilmiyorum. Ama o kadro ancak bu kadar rezil edebilir. Neden rezil oldular: Yönetmen ve senarist "%0" O kadar çok konuşulan Babam ve Oğlum filmi senarist yakalamış damarı sadece damardan vermiş. Ama birçok kişiye göre bu filmler muhteşem. Tekrardan oyunculağa dönersek Babam ve Oğlum filmin de bütün oyuncular muhteşemdi! Kısık Ateşte Onbeş Dakika, oyunculuklar çok iyi. Bir filmi film yapan senaryodur. Senaryosu kötü olan bir filmde ne kadar iyi oyuncu oynatırsan oynat o filmi kurtaramaz. Örnek, Kısık Ateşte Onbeş Dakika. Tekrar söylüyorum bir filmi film yapan en başta senaryodur! Sonrasında yönetmen, oyuncu vs.

Saydığın o isimlerin oyunculuk kabiliyeti o kadar da iyi değil bence neyse geçelim onları. Ben bir film izleyeceksem isimlere bakarım .Ama 2 tane film varsa birinde iyi isimler diğerinde hiç duymadığım isimler varsa ikinciyi tercih ederim. Neyse bunu da geçelim Görsellik derken efektlerden bahsettin sanırım. Bence sinemaya en büyük darbe o efeklerden geldi. İnsanların çok hoşuna gitti ama insanların beynini yoran bir konu kalmadı. Bizim Türklerde efekler kullanmaya çalışıyor ellerine yüzlerine bulaştırıyor. Hiç kullanmasalar daha iyi bence... Zaten Avrupa veya Amerika da artık efekli filmelrde göremiyoruz. Şimdilerde Örümcek Adam ve Bir çizgi kahraman daha vardı ismini unuttum onun filmleri çekilcek efekli olarak. Onlarda zaten animasyon film tarzında. Aslında bu bol efekli filmleri animasyon filmler arasına koysalar daha iyi olur. Asıl konuya dönecek olursak, oyuncu her zaman bulunur çok genç ve çok iyi oyuncularımız var Ama senaristlerimiz yok! Türk sinemasının çıkışı daha önceden yazdığım gibi sadece çok iyi senaryolarla gerçekleşir, çok iyi konular işlenerek adımızı duyururuz.

Erkek; Egolarına hapsolmuş, çevresindeki insanlara bakmadan kendine özgü mantık kuran ve o mantığı savunan, "Kadın için hiçbir şeye değmez" diyip, kadın için; kavga eden, hapishanelerde çürüyen, mezara girmeyi bile göze alan garip bir canlılarız. Sana tavsiyem; Kendine yanında o varken uğraşıcak bişeyler bul mesela bir oyuncak. Sana nasıl tepki gösterdiğini ölç ve gösterdiği tepkiye göre hareket et. Ve sakın araba mı ben mi diye birşey sorma! Mutluluklar...

Yani sanat filmi bir isyan mı ?

Sana dargınım kırgınım sana kızgınım Haksızlık vefasızlık bu Bu herşeyi inkar eden duygu Ne acı yazık Hiç üzülmedin mi düşünmedin mi halimi Hiç mi sızlamadı için Bir tek iz bile yok mu bende Ne acı yazık Kadınım söyle sen mutlu oldun mu Bu deli adamı unuttun mu Sevdin mi gerçekten ah seviştin mi Söyle onları da öptün mü

1. Oyunculuğun eğitimi olmaz. Neden mi olmaz çünkü oyunculuk yetenek işidir. Yeteneği olmayan bir kişiyi ne kadar eğitirsen eğit ondan oyuncu olmaz! Oyunculuk, tiyatro oyunları, başka oyuncuları izleyerek, sahneye çıkarak geliştirilir. 2. Türk sinemasının yönetmene değil senariste ihtiyacı var öncelikle! Dünya sinamasının en büyük sıkıntısı senaryo eksikliği. Ve bu sıkıntı Türk sinamasında da var. Bunun nedeni ise; Üreten değil tüketen bir toplum olduğumuz için. Halbuki çok güzel stüdyolarımız, çok iyi oyuncu ve yönetmenlerimiz var. Fakat film yapımcıları Türk sinemasını atağa geçirmekten çok, iyi gişe yapıp ceplerini doldurmayı düşünüyorlar! Ne zamanki iyi senaryolar çıkar, yapımcılar da ceplerini düşünmeden, Türk sinemasını düşünürlerse işte o zaman Türk sineması atağa kalkar.

Hiç ayrılamam derken kavuşmak hayal oldu...

Haklı! Kelime oyunları yapıp, sürekli "soru- cevap" vererek vakit harcarsın, parmakların yorulur...

Yolun açık olsun güle güle... Sanki bakkala ekmek almaya gidiyor. Allah Allah nidalarıyla Ermenistanı mı feth edicez? Farz edelim ki ayaklandık sana göre onların istediğini yapmaya başladık. Sonuç ne olacak? Ben sana söyliyim. Başta; Amerika, Fransa, İngiltere ve Rusya yı ne yapacaksın? Onlara karşıda mı savaşıcaz? Sözde ermeni soykırımı çıkartan kimler? Amerika, Fransa, İngiltere ve Rusya değil mi? O dönemleri okuduğumuz da kültür misyonerlerinin faaliyetlerini görüyoruz. Günümüze baktığımız da o faaliyetlerin sonuçlarını görüyoruz. Eğer bizler kültür ve değerlerimize sahip çıksaydık, Ermeniler hakkın da yazılı olan belgeleri, yakarak veya toprağa gömerek imha etmeseydik, yabancı ülkelere para karşılığında satmasaydık bunlar olmazdı. Suçu önce kendinimizde arayalım. Ermeni olsaydım en büyük Türk düşmanı ben olurdum!