diloş tarafından postalanan herşey
-
Ağaçlar içten çürür ve ayakta ölür...
Sevgili Dipnot, Sizi yazılarınızdan takip ediyorum.. oldukça hümanist ve duyarlı bir yapınız var..ondandır yazdıklarıma göstermiş olduğunuz bu güzel tepki..teşekkür ederim.. beni onayladığınız için değil,içinizdeki insan sevgisini ve umudu yok etmediğiniz için.. umarım bu hissinizi hep saklarsınız içinizde..ve sizin gibi düşünenler çoğalır ümit ederim..yoksa yaşanılır bir yer olmaktan büsbütün çıkacak bu gezegen..
-
ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
mavi düğmem bazen kelimeler yetersiz kalır duygularımızı anlatmaya..ama sen anlıyorsun değil mi..?
-
AYŞEGÜL
ahh canım..pasaklı ayşegülüm benim.. kız seni boşayacak adamın alnını karışlarım ben..çıkan sonuca göre de başına çorap örerim.. Korkunç Hary o vakit anlar dünyanın kaç bucak olduğunu..namım silahşördür bu diyarlarda.. kendisine selamımı söyle.. bak mouse kordonundan kolye yapma fikri bana oldukça yaratıcı geldi.. düşünülebilir kanımca.. Ukrayna'da ne yapmakta kız seninki..sakın bişeyler karışırıyo olmasın.. erkek milleti şikerim olmaz olmaz deme kardeş..benden söölemesi.. valla şikerim benim evde kalkmış gidiyor..ama "dur gitme" diyen yuk..buna sebep vileda ikilisi-sarmaşığım ve çileğim-gelsin önce senin eve el atsınlar sonrada benimkine.. bi zahmet..
-
diloş...
sardunyam..evet..masum değiliz hiç birimiz... egzorsist ne güzel bir şiir.. kim yazmış acaba..?
-
Benim İçin Ne Yapardın?
bende balon kimin uçuciim sanırsam..ayyy ne güzel..
-
Benim İçin Ne Yapardın?
aşağı indiğinde de biri iğneyle fazla havanı alıveriyo gibi öyle mi.. tif.. tif..pek bi üzüldüm şinci..o vakit malzemenin çoğunu ben yiyem bari.. e malum sende patlama riski var..
-
Benim İçin Ne Yapardın?
aaa tirbiye konusunda üstüme yoktur.. benden her tür tirbiyeci olur..köfte tirbiyecisi..aslan tirbiyecisi..ama mangal uzmanlık alanımdır..herkeş savulur bana yol verir..ööle diyim ben.. lakin,yüksekten aşağı inince çatlama hadisesi başıma heç gelmedi.. nasıl bir duygu ki..
-
Benim İçin Ne Yapardın?
bak şimdi..odun ateşi olurda mangal olmaz olur mu hiç..? ben akşamdan tirbiyelerim etleri..sende ateşi hazırlarsın off yaa..şööle ağzımız yana yana yeriz.. bide çoban salata..son olarakta çay içeriz..çekirdek çitleyerekten..
- Çağrışım
-
Benim İçin Ne Yapardın?
e malum benim boğazda sekiz şeritli.. ama yine de senin hızına yetişemem babacuğum.. masayı bu senin başı dumanlı tepeye koymakla ne iyi ettik..püfür püfür insanın iştahı açılıyo valla..
-
Benim İçin Ne Yapardın?
valla bıçağı vurmamla çat diye yarıldı orta yerinden..kıpkırmızı.. nevaleyi serelim masaya baba.. yarabbi şükür..
-
Benim İçin Ne Yapardın?
senin için dün iki ton karpuz çekirdeğini tek sıralı sfta topladım aristokrat babam.. daha ne yapayım..?
-
Ağaçlar içten çürür ve ayakta ölür...
Sayın Erdoğan, Size bir sorum var..ve bunu bütün samimiyetimle soruyorum; O elini sıktığınız insanlardan kaç tanesi dostunuz oldu..? işte burda da her paylaştığınızla dost olmuyorsunuz elbette..açıkcası benimde aklımın almadığı bir şeydi bu, ama oldu..hatta benim şöyle bir tezim var; bazı insanlar-özellikle buraya giriş ve yazma amaçları sadece paylaşmak olan arkadaşlar- gerçek yaşamda olduklarından daha sahici daha kendileri bence..zira reel yaşamda kimliklerimiz..etiketlerimiz..sosyal sınırlamalar ve baskılar yüzünden belkide yüzümüzde binbir çeşit maskeyle dolaşmak zorunda olan bizler..belkide sadece burada kendimiz gibi istediğimiz gibi oluyoruz..ne demek istediğimi anlıyorsunuz mutlaka..inalıması güç ama gerçek benim burada dostlarım var..bunu hissediyorum bütün kalbimle..ellerini sıkmam gerekmiyor..yüzlerini görmem de..ruhlarını gördüm ben onların..sizce de en önemlisi bu değil mi?..o elini sıktığınız kaç insanın ruhunu görebiliyorsunuz siz..?önce maskelerinden arındırmalısınız onları..ve o parlak janjanlı ambalajların içinden çoğu kez içi kapkara bir hayalet gülümsemekte..
-
Günün Sözü
- diloş...
Keskinkalem..Sardunyam ve sen çekirdek babam..çok ama çok güzel şiirler..teşekkür ederim hepinize..- Erbay
tif tif tif..görüyomusun eşkalim çıktı meydane..o diloş bu diloş işte.. niyse.. herşeye rağmen o koltuğa halen beni layık görmen beni ziyadesiyle duygulandırdı.. 4.sınıfta kaybettiğim ve bu sebeple çaktığım balonumu bulmuş gibi sevinçliyim şimdi.. bu gazla ben şimdi bütün çekirdekleri hizaya sokarım..erikler hariç tabii..- Erbay
basit bi matematik hesabıyla annenle aynı yaşta olmamız imkan dahilinde gözükmüyor.. bununla beraber teyzen olabilirim.. ayriyetten benim koltuğuma layık başka bi çekirdek düşünüyosan çekirdek babam açık konuş ben buna da katlanırım..- bügün neye çok üzüldün,yada kızdın?
geçti gitti kızgınlığım herkeşlere..- Erbay
önde erik ağaçları arkasında Erbay.. sene 2007,mevsim ilkbahar.. bilirmisin bu şarkıyı.."önde zeytin ağaçları..arkasında yar.." gerçi yaş 23, bilmen imkansız..bahriyeli kardeşimin ekolündensin.. Sevgili Erbay..nam-ı diğer çekirdek babam..sen çok özel,duygulu ve güzel bir insansın..insanları biraz olsun tanıyorsam eğer buna adım gibi eminim..ve seni tanımaktan çok ama çok mutluyum.. önemli not;bütün bu sözleri Pazartesi görev başında olmadığımdan söylediğimi sanıyorsan yanılıyorsun.. imza;ahucuğun..- ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
Olmasa da olur dediğimiz insanlarla doludur hayatımız;tanıştığımız, selamlaştığımız; klasik cümlelerle iletişim kurduğumuz,yanıtlarını merak etmediğimiz sorular sordugumuz...İyi insan olmadıkları için mi uzak dururuz onlardan? Hayır, hiç sanmıyorum.Gönülde biter her şey; akla yararlı gelse de samimi bir ilişki, gönlün hayır dediğine ısınmak mümkün olmaz. İster dünyanın en yakışıklısı, ister en güzeli olsun; ister en zengini, ister en komiği;ne yapsa nafile; yüreğine ulaşamaz. Baskası için özel olan, senin gözünde dünyanın en sıradan insanıdır ve ... yüzüne bakmaz kimisi vazgeçemedigim dediğinin... Gönlümüzdür hükümdar; kime ne paye vereceğini o belirler. Kimine "dost", "yar", kimine "tanıdık", "arkadaş" deyip, çıkar işin içinden... Özünde iyi olduğuna inansam da insanların, herkesi sevemem onun yüzünden... Hem, kalabalıktan da hoşlanmaz zaten; sevginin, sevdiklerinin hakkını vermek ister. Sonuçta, sevmek büyük bir sorumluluktur; emek vermek gerekir, ilgilenmek... Sevdiğim her insanın yaşamına bir anlam katmalıyım; zorlu ve vazgeçilmez bir serüven olmalı; dost dediğim insanlarla aynı zaman dilimini paylaşmak! Hani, bilirsiniz işte! Dostlar vardır çiçek gibi; koklar koklamaz alır götürür bütün yüklerinizi... Evsizseniz ya da odun kömür bulamıyorsanız yakmaya; uzundur kış geceleri... Dostlar vardır soba gibi; yüreğindeki ateşle ısıtır ellerinizi... Dostlar vardır; fırtınada sığınak, güneşte gölge; yanarken buz gibi su dökmez üstünüze; Aksine, harlandırır ateşi; bilir ki, yanmayanı hiçbir şey söndüremez. Dostlar vardır, yıldız gibi; hava kapalıyken bile,kapkara bulutların bekçisidir gökyüzünde... Dostlar vardır, arada bir uğrayıp alt üst eder yaşamınızı; dili zehir zemberek, bakışları keskindir. Dostlar vardır gül gibi; sarılırken yaralanmayı göze almanız gerekir. Hani, kiminin yoluna halı sersen kar etmez; Dostlar vardır, minder de kafi gelir; sen olursan fark etmez. Dostlar vardır, omzu her derde devadır. Dostlar vardır, iyi bir öğretmen gibi, nasıl sorulacağını öğretir. Dostlar vardır, dağ gibi vakur; toprak kadar bereketli, mert... Dostlar vardır; ney gibi hüzünlü, saz gibi asi; şiir kadar büyük... Dostlar vardır türkü gibi; her zaman söylenmeseler de her daim içinde taşır sevdasını; Yangınını bulaştırır bir gönülden diğerine... Dostlar vardır baki; tanıştığın gün doğar, yittiği gün ölürsün! Zamana ve darbelere; yollara ve hasretlere dirençli... Dostlar vardir, közde mısır, kadehte şarap; Ateşte yanmanın da, şarapla sönmenin de tadı damağındadır. Dostlar vardır; yüreğine kök salmış bir çınardır; hiçbir sey deviremez; Dostlarımız vardır bizlere benzerler biraz... Dostluklar vardır, erken dolar vadesi; dostluklar vardır, devam eder ahrette! İşte böyle dostlardır; her seye lanet ettiğin günlerde bile, yaşamını güzel kılan... Gönül, her yerde onları arar. Ve bulduğunda haber gönderir bize; Bir sıcaklık yayılır yüreğimize; bunda bir iş var deriz, takılırız peşine... ............... mavi düğmem..aynı alıntıyı sarmaşığıma da yazdım..yani "dostum" olarak gördüğüm siz ikinize..Ayşegül'ün defterine yazdığım gibi..iyi ki bulduk birbirimizi..sizlerle beraber akmak..bu serüveni sizlerle yaşamak o kadar güzel ki...dostum..canım benim..- SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
Olmasa da olur dediğimiz insanlarla doludur hayatımız;tanıştığımız, selamlaştığımız; klasik cümlelerle iletişim kurduğumuz,yanıtlarını merak etmediğimiz sorular sordugumuz...İyi insan olmadıkları için mi uzak dururuz onlardan? Hayır, hiç sanmıyorum.Gönülde biter her şey; akla yararlı gelse de samimi bir ilişki, gönlün hayir dediğine ısınmak mümkün olmaz. İster dünyanın en yakışıklısı, ister en güzeli olsun; ister en zengini, ister en komiği;ne yapsa nafile; yüreğine ulaşamaz. Baskası için özel olan, senin gözünde dünyanın en sıradan insanıdır ve ... yüzüne bakmaz kimisi vazgeçemedigim dediğinin... Gönlümüzdür hükümdar; kime ne paye verecegini o belirler. Kimine "dost", "yar", kimine "tanıdık", "arkadaş" deyip, çıkar işin içinden... Özünde iyi olduğuna inansam da insanların, herkesi sevemem onun yüzünden... Hem, kalabalıktan da hoşlanmaz zaten; sevginin, sevdiklerinin hakkını vermek ister. Sonuçta, sevmek büyük bir sorumluluktur; emek vermek gerekir, ilgilenmek... Sevdiğim her insanın yasamına bir anlam katmalıyım; zorlu ve vazgeçilmez bir serüven olmalı; dost dediğim insanlarla aynı zaman dilimini paylaşmak! Hani, bilirsiniz işte! Dostlar vardır çiçek gibi; koklar koklamaz alır götürür bütün yüklerinizi... Evsizseniz ya da odun kömür bulamıyorsaniz yakmaya; uzundur kış geceleri... Dostlar vardır soba gibi; yüreğindeki ateşle ısıtır ellerinizi... Dostlar vardır; fırtınada sığınak, güneşte gölge; yanarken buz gibi su dökmez üstünüze; Aksine, harlandirir ateşi; bilir ki, yanmayanı hiçbir sey söndüremez. Dostlar vardır, yıldız gibi; hava kapalıyken bile,kapkara bulutların bekçisidir gökyüzünde... Dostlar vardır, arada bir ugrayıp alt üst eder yasamınızı; dili zehir zemberek, bakışları keskindir. Dostlar vardır gül gibi; sarılırken yaralanmayi göze almanız gerekir. Hani, kiminin yoluna halı sersen kar etmez; Dostlar vardır, minder de kafi gelir; sen olursan fark etmez. Dostlar vardır, omzu her derde devadır. Dostlar vardır, iyi bir ögretmen gibi, nasıl sorulacagini ögretir. Dostlar vardır, dağ gibi vakur; toprak kadar bereketli, mert... Dostlar vardır; ney gibi hüzünlü, saz gibi asi; şiir kadar büyük... Dostlar vardır türkü gibi; her zaman söylenmeseler de her daim içinde taşır sevdasını; Yangınını bulaştırır bir gönülden diğerine... Dostlar vardır baki; tanıştığın gün doğar, yittiği gün ölürsün! Zamana ve darbelere; yollara ve hasretlere dirençli... Dostlar vardır, közde mısır, kadehte şarap; Ateşte yanmanın da, şarapla sönmenin de tadı damağındadır. Dostlar vardır; yüreğine kök salmış bir çınardır; hiçbir sey deviremez; Dostlarımız vardır bizlere benzerler biraz... Dostluklar vardır, erken dolar vadesi; dostluklar vardır, devam eder ahrette! İşte böyle dostlardır; her seye lanet ettiğin günlerde bile, yaşamını güzel kılan... Gönül, her yerde onları arar. Ve bulduğunda haber gönderir bize; Bir sıcaklık yayılır yüreğimize; bunda bir iş var deriz, takılırız peşine... ............... ve bende işte böyle..takıldım peşine sarmaşığım..dostum..- AYŞEGÜL
Ayşegülüm..damlalar elbet ayrılırlar birbirinden..acı ama doğanın gerçeği bu..!birgün ayrılacağız korkusuyla deymeyelim mi birbirimize..?karışmayalım mı..?akmasın mı ruhumuz bir diğerine..geçmesin mi gülüşümüz bir ötekine..? o vakit yaşamış olurmuyuz biz..?tek ve yalnız bir damla olarak hiç dokunmadan..hiç hissetmeden..hiç karışmadan..öylece geçip gitmiş olmazmıyız..acımız daha mı az olacak bu ayrılışta..? hiç sanmıyorum..!!! bak bir kaç damlacık buluşuverdik bu nehirde..beraberce akmak ne güzel..!!size karışmak ne güzel..!!..hatta o korktuğun kayalıklara, taşlara, çarpıveriyoruz arada bir..ama diğer damlacıklar öbürünü almadan gitmiyorlar bunu bil..!!!işte beraberce çağlamanın başkaca güzel bir yanı..hatta vazgeçilmez olanı.. korkma sende ak bizimle..yolculuğun ne kadar süreceği değil önemli olan..karışırken birbirimize hissettiklerin kalıcak sende.. duygulu Ayşegülüm..- Ağaçlar içten çürür ve ayakta ölür...
Terentius, "Onunla her şeyi paylaşmak zevkinden mahrum kalınca, hiçbir zevki tatmamaya karar verdim" demiş, yitirdiği bir dostunun ardından. Nasıl bir insandan bahseder Terentius? Karşısında zavallı gibi görünmekten korkmadığımız, bizi değiştirmeye değil zenginleştirmeye çalışan, yargılayan değil, kendimizi sorgulamamıza yardımcı olan,biri midir yitirilen? Nedenlerini merak etse de, göz yaşlarımızın dinmesini bekleyecek kadar anlayışlı, titrek sesimiz ve telaşlı cümlelerimizi sükunetle dinleyecek kadar sabırlı, acımızın bir kısmını kendine yük edinecek kadar cömert ve yürekli insanlar mıdır dost diye seçtiklerimiz? Sadece sohbeti değil, sessizliği de sıkıcı olmayan; yalnızlığımızı unutmak için varlığı, eksikliğini hissetmemiz için yokluğu kafi gelen insanlara mı dostum deriz? Güzel bir film izlediğimizde, keşke O da olsaydı dediğimiz, okuduğumuz bir kitaptan bahsedebildigimiz ve en mahrem sırlarımızı anlattıktan sonra rahatça uykuya dalabildiğimiz bir sırdaş mıdır yoksa ? Ne bileyim, aynı fikirde olmasak da uzlaşabildiğimiz, köprüleri atmadan da tartışabildiğimiz, her savaştan birlikte ve biraz daha güçlenmiş bağlarla çıktığımız insanlar mıdır dost payesi verdiklerimiz? Tanıdığımızı sanırken, daha keşfedilmeyi bekleyen nice el değmemiş duygular ve düşünceler taşıdığını gördüğümüz; sürekli bizi saşırtan kendimiz midir onlarda sevdiğimiz? Aristo haklı mıdır; "Dostluk bir ruhun iki ayrı bedende yaşamasıdır" derken ve Terentius, başka bir bedende toprağa verdiği ruhunun yasını mı tutmaktadır? Acaba, neyi kaybedeceğini, dostu ölmeden önce fark etmiş midir? Ya biz; her şeyi paylaşmanın, iddialı ve gerçek dışı geldiği günümüzde, sahip miyiz gerçek bir dosta? Yoksa kendimizi sevmeyi başaramadığımızdan, şaşırıyor muyuz bizi sevdiğini söyleyen birinin varlığına, inanamıyor muyuz yanımızda kalmasına ve uzaklaştırıyor muyuz içten içe bizi sevmesini istediğimiz insanı kendimizden? Ve bir gün, bir el daha kayıp gittiğinde avuçlarımızdan, kendi mezarımızın başında ağlayacağımızı biliyor muyuz?- ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
Leylam..çalıkuşu vesilesiyle yüreğimin yüreğine deydiği güzel tomurcuk..ruhumun ruhunu bulması sadece tesadüfmüydü sence..?seni çok sevdim..ve hep sevicem benim tatlı çileğim...- *N O S T A L J İ K Ö Ş E S İ *
dün yeşil..yemyeşil bir cennet bahçesindeydim..ay yüzlü çocuklar yıldız gibi parlayan gözleriyle koşuşturuyorlardı..çiçekler gibi dağılmışlardı çimenlerin üzerinde..tatlı bir rüzgar saçlarımızı karıştırıyordu..gökyüzü rengarenkti.. ve ben hayatımda ilk kez uçurtma uçurdum.. ne güzel bir hismiş Yarabbim..uçurtmam nazlı nazlı dalganırken, sanki onun yerine ben süzülüyordum maviliklerde..rüya gibiydi..sadece ben görmüyordum bu rüyayı..bi süre sonra çevreme baktığımda ben yaşlarda bi çok insanın uçurtmalarıyla başka bir boyuta geçtiklerini farkettim..çocukluğu yarım kalmış ya da hiç yaşıyamamış insanlardık biz...benim uçurtmam olmadı küçükken..nasıl bir his olduğunu hiç bilmedim..koşmadım kırlarda delice..yuvarlanamadım..toprağın suya özlemi gibi bir şeydi benim için..koştum dün elimde uçurtmam..yüreğim taa şurda..gözlerimde o çocuk yıldızlar..gecikmiş..çok gecikmiş bir mutluluğu kavradım saçlarından.. - diloş...
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.