9.Bölüm
Sular birtürlü durulmuyor..kapalı kapılar ardında gizli kapaklı birşeyler yaşanıyordu…
İki oğlunu yıllardır gaddarlığıyla nam salmış Kralx’e kaptıran Selsiyus hasta olduğu yalanını söyliyerek çocuklarını sarayına getirtmeyi bi şekilde başarmıştı..Büyük oğlu Adonis’in prenses Frozen’e olan zaafiyetini sezmiş ve küçük oğlu Antonyus’u gizlice odasına görüşmeye çağırmıştı..Fakat hacet gidermek için onların bulunduğu odanın önünden geçmekte olan Adonis, aralık kalmış kapıdan babası ve kardeşinin bu ilginç ötesi konuşmasına kulak misafiri olmuştu;
Kral Selsiyus boynundan ne olursa olsun çıkartmadığı ve hep kalbinin üstünde taşıdığı madalyonunu açarak içindeki fotoğrafı Antonyus’a gösterdi ve sordu;
-Bu resim sana birini hatırlatıyor mu?..
Antonyus gözlerini kısarak resme baktı ve;
-Evet baba..bu resim..yani bu kadın aynı Prenses Frozen ve Prenses Leylam’a benziyor..yada her ikisinin karışımı…
Babası yüzünde daha önce hiç görmediği kadar kederli bir ifadeyle;
-Tam isabet..bu prenseslerin annesi, bir başka deyişle..kara ruhlu kral siyahx’in rahmetli eşi..ve bunlardan daha da önemlisi benim hayatım boyunca aşık olduğum tek kadın…birbirimizi iki insanın sevebileceği en üst limitte seviyorduk..fakat aç gözlü kara vijdanlı siyahx, Selena’ya göz dikmişti..beni defalarca öldürtmeye kalkıştı ve hiçbirinde başarılı olamayınca Selena’yı anne ve babasını öldürtmekle tehdit etti..zavallı Selena…ruhu bende kalmak suretiyle kendini bu hain adama vermek zorunda kaldı…eşsiz bir güzelliği vardı..çokta asil bir ruhu..eşine asla ihanet etmedi..hiç sevmemesine rağmen..benimle bir daha görüşmedi..onu her gün aynı saatte uzaktanda olsa görmeye giderdim..ve penceresine o çok sevdiği nilüferlerden bir tane koyardım içim burkularak..uzaktan yaşlı gözlerle o nilüferi alışını ve içi su dolu çiçekliğine kahırla yerleştirişini seyrederdim..dokunmadan ona gözlerimle severdim...ve o bunu anlardı..
ona verdiğim sözü tuttum ve çocuklarının babası olan o mel’un adama hiç dokunmadım..ta ki güzel Selenamı kahrından öldürene kadar..o gün yemin ettim..ondan intikamımı en acı şekilde alıcaktım..ve bugün o gün işte Antonyus.. en hassas damarı kızı Frozen’dir…onu bana getireceksin…ve onunla intikam için evlenicem ..o benim Selenamın kızı tabiki el sürmiycem ..amacım kral siyahx’ten intikam almak…
bu konuşmayı duyan Adonis, başına balyoz yemişe dönmüş ..sarayın odalarında üç saate kadar dolanmış..sonra hızını alamayıp semalara bakarak 5 paket sigara tellendirmiş ..kesmeyince dibine kadar sarhoş olup Müslüm baba şarkılarında demlenerek bileklerini jiletlemişti …ama ne yaparsa yapsın aşkıyla,babası arasında karar kılamamış..unutmak istemiş..unutamamış..ölmek istemiş ama ölememişti…
Kral siyahx ise çatışmanın büyük ölçüde durulmasından olucak, başka işlere meyletmiş,yaverinin nişanlı kızını zorla haremine-ki halen in cin top oynamakta - dahil etmek için babasına baskı yaparken, açık kalan kapının aralığından Sevgili kızı Frozen konuşmalara kulak misafiri olmuş..ve babasına duyduğu derin sevgide çok büyük çatlaklar hasıl olmuştu..
Öte yandan Prenses Sardunyam’ın sevgisini kazanabilmek için bir takım aktivitelerde bulunan Kral Arthur, onun kemana olan meylini duymuş ve kendisi de oldukça başarılı bir virtiöz olduğundan keman dersi vermeye başlamıştı ..her ikisi de ders günlerini iple çeker olmuşlardı..ara sıra da olsa karşılaşan gözleri durumu apaçık ortaya koyuyordu..Prenses Sardunyam babası yaşındaki ancak Richard Gere kılıklı bu adama fena halde tutulmuştu…kemanın içli nameleri..o bakışlar..ve bu çaresizlik..Prenses Sardunyamı fena halde sarsmıştı..yine bir ders günü Kral Arthur sordu;
-hazır mısınız?
-evet efendim ..
-kemanın akordu tamam mı?
-evet..
-baslayalım öyleyse.. fa
-la mi
-re mi fa
-mi'ye dikkat et
-afedersiniz efendim
-sol la si
-la si do la fa
Kral Arthur sazı eline almıştır;
nedir bu duyduğum heyecan bambaşka bir duygu bu, kaplıyor her yanımı.. nasıl da parlıyor gözlerim.. aşık mı oluyorum .. 20 yaş farka rağmen.. ve devam etti;
ben..
sana..
söylemek
istiyorum ki
ben..
seni..
öyle çok
seviyorum ki...
seninle birlikte gözgöze
geldiğimiz anlarda bir garip oluyorum
bilmem ne olacak sonum
sana ders vermek icin günleri sayıyorum
aşık mı oluyorum
20 yaş farka rağmen...
Ders bitmiştir..-bu nasıl bir dersse artık-.. Kral Arthur gözlerini yuvarlayarak;
-peki, çarşamba görüşürüz o halde.
-hayır efendim..
-perşembe öyleyse
-hayır...
-neden, derslere devam etmek istemiyor musun?
-hayır..
-peki ama neden?
-çünkü çünkü..
ben de, ben de
sizi seviyorum...
eveett..karşılıklı bu ilan-ı aşkı-Özdemir Erdoğan’a sevgilerimle -açık kalmış kapının aralığından işiten kral siyahx’in gözleri öylesine karardı ki kanımca bir sonraki bölümde oracıkta duruveren suç aleti kemanla kral Arthur’un canına kıyacaktı…
aynı gün gece kremini sürmek için odasına yönelen Prenses Leylamı acı bir sürpriz bekliyordu..aralık kalmış kapıdan baktığında ,aynanın karşısında elinde cımbızla iki kaşının arasını özenle almaya çalışan Prens Williams ,karşısında Prenses Leylam’ı görünce;
-ayy napıyım şekerim..benim cımbızın ucu bozulmuş ..seninkini kullanıverdim..aramızda bir cımbızın lafı olmaz heralde..dedi..-size Prens Williams’ı acaip bir akıbetin beklediğini söylemiştim-
ve sarayın bir diğer katında Prens Darcy’i düşünmekten uykusu kaçan Prenses Diloş, hava almak için bahçeye çıkmak üzereyken bilmem söylememe gerek varmı ama yine açık kalan kapıdan Kral siyahx’in sağ kolunun cephelerdeki son durum raporunu alırkenki konuşmasına kulak misafiri olmuştu.Komutan şöyle diyordu;
-Efendim Prens Darcy bütün cephelerde muazzam bir başarıya imza attı..lakin Selsiyus’un askerleri çok hain bir tuzak kurmuşlar ve Darcy fena halde yaralanmış…şimdi karargahta tedaviye aldık..
bunu duyan Prenses Diloş’un başına bir anda kaynar sular dökülüverdi.. Hemence toparlanıp,aşkının ona verdiği güçle Darcy’nin peşine düştü..Karargaha varabilmek için ormanlık bir alanı geçmesi gerekmekteydi..ve saat gecenin üçüydü..
aynı dakikalarda tedavi altına alınan Prens Darcy kanlar içinde yarı baygın;
-Diloş…diloş..diye inlemekteydi..
Bu bölümün bize verdiği ders değerli okuyucu; bir halt işlemeden önce kapılarınızın kapalı olduğuna emin olunuz..
9.bölümün sonu