Armance tarafından postalanan herşey
-
korku başlığı neden var
Evinde silah bulunduran bir baba silahını çocuklarının ulaşamıyacağı bulamıyacağı yerlere saklamayı yeğler.. Çünkü çocuktur bu silahı bulduğunda ne yapacağını kimse kestiremez.. Burada ki korku köşesinde yayınlanan sapıkça vahşi resimleri ve filmleri izleyen üyelerden kimin nasıl etkileneceğini hiç birimiz bilmeyiz. Adminimiz baba bizler çocuk olarak diyoruz ki .. Tamam babacığım belki bazı evlatların silahı incelemek isteyebilirler ama emin ol çoğumuz bunu istemiyoruz.. Her şey bir yana vahşet ve korku filmlerini görsek ne olur görmesek ne olur.. Yani Arslanlar tarafından parçalanan insanın organlarının koparılışı hagimize ne fayda sağlıyacak ? Sadistçe başka insanların kafalarını koparan görüntülerden kaçımız ne ders alıcaz ? Eyvallah internet = özgürlüktür tamam ama özgürlüğü korkunç şekillerde izlemek niye ? Saygılar..
-
Avatar nasıl olmalı
Ben avatarımı değiştireyim mi ? Gerek var mı ?
-
"Keşke"Leriniz NeLerdir?
'' Keşke '' kelimesinin panzehiri '' salla'' kelimesidir.. Geçmişte yaptığınız hatalarınızın en hafif tepkisidir keşkelerimiz.. Üstünde durmamak sadece ders almak gerek.. Keşke mi ? Salla gitsin..
-
Armanca...
Canımı çıkarıp koydum bir kenara Öfkemle sohbetde, ihtiyacım yoktur ona Bildiğim ne kadar küfür varsa Tek tek saydırdım kendi saflığıma Gölgelerle alay etmek kolaydır oysa Eğer kendi gölgeni bırakmışsan arkanda İçtenlikle sevişemezsin bir daha Ne sabah güneşiyle ne de akşamları ay la..
-
Benim İçin Ne Yapardın?
Ne desen yaparım be sorun mu ..
-
En cok sevdiginiz uye kimdir?
Lostsoula hayranım.. Sevmediğim bi kaç kişi var onlarda kendilerini bilirler zaten.. Sevdiklerimi ise sığdıramam buraya..
-
Kendimize karşı dürüstmüyüz ?
Evet genelde baskalarina karsi ne kadar dürüstsünüz , kimin dürüstlüğüne inanirsiniz veya nasil gibi sorular cikmistir hep karsimiza.. simdiki konumuz kisinin kendisine karsi dürüst olmasi nasilmi diceksiniz. örneğin.. dürüstlük bireyin başkalarına olduğu gibi, kendisine karşı da takınması zor olan bir tutumdur. bunda etkili olan, bireyin başkalarına karşı oynadığı rollerin büyüsüne kapılıp, sürekli edindiği kimlikleri kendi özüne karşı suçlaması ve savunmasıdır. bu halde klasik ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol sözü, bizden farklı beklentileri olan çevremiz ve hayattan farklı beklentilerimiz olduğu gerçeği karşısında, bize gerçek anlamda dürüst olabilmek için tek düze bir hayat sürmeyi dayatan bir önermedir. eğer dürüstlüğümüzü öz denen şeye göstereceksek, bilmeliyiz ki orada bilinen anlamda tutarlı bir öz bulunmamaktadır. sizin örneklerinizi ve yorumlarinizi merak ettim açıkcası kendinize karsi ne kadar dürüstsünüz.. ve nasil ve nedenleri.. vs vs ..
-
Benimle doğru konuş !
simdi cogumuzun hosuma gitmeyen hitap cümleleri vardir kesinlikle örneğin. hacım dayioglu emmioğlu hocam hop bilader. genc yakisikli güzelim. beyim ortak , sadic , kirve , yoldas, devrem , topraaam , çiçemmmm vs vs. varmi nefret edilesi dediğiniz hitap cümleler dökülün
-
Armanca...
Dört kapı açılır önümde Yanlızlık yazar birinde Gri bir renktir gördüğüm İçeri girdiğimde Diğer bir kapıda ise Öfke yazar üstünde Kıpkırmızı haflerle kazınmış Bir ürperti doğar içimde Üçüncü kapı Hüznüm Ve arkama sakladığım onca sözüm Mavi akşamlara gömülü Aynada gördüğüm yüzüm Son kapı ise şimdilik kapalı Sanıyorum bu ecel kapısı Zamanı geldiğinde elbet Geride bırakırım tüm yaramı..
-
Armanca...
Dürüst Olmam Gerekirse... Dürüst olmam gerekirse, seni hiç düşünmedim. Neden düşüneyim ki ? Hangimiz sabahları doğan güneşi, aldığımız nefesi, verdiğimiz soluğu yada pencere pervazlarına vuran yağmur damlalarını sorgularız ki ? Sorgulamayız.. Sadece bu olağanlığı kabullenip yaşarız kendi sıradanlığımızda. İşte sen, benim sıradanlığımda ki en yoğun sırrımsın. Öylesine kabullenmişim ki bu yoğunluğu, farketmiyorum bile artık ağırlığını. Dürüst olmam gerekirse, seni hiç hatırlamıyorum. Neden hatırlıyayım ki ? Unutmak için saklamadım ki seni papatyanın kokusuna... Bulutun renginde gözlerinin buğusunu, şafak sökerken saçlarının rengini anımsadığımı farketmiyorum .. Eğer bir an için bile seni hatırladığımı kabul edersem, seni zaman zaman unuttuğumu da farketmekten korkarım. Dürüst olmam gerekirse, senden daha fazla ben değilim...
-
Armanca...
Saklanmak Gerek.. Biri bana şarkı söylesin. Sessizliğin ezgisini bastırmak gerek. Hayallerim boyvermişler '' gel ! Derin değil '' diyorlar.. Meğer şaka yapmışlar. Biri şunlara bir şey söylesin, ben yüzmeyi bilmiyorum. Dalıp da diplere, midye çıkarır gibi mutluluk çıkaramam ki.. Açılamam uzaklara ve sırası gelmişken bir şey daha söyleyeyim sana... Çözmek için beni, kendini bu kadar yorma. Farzetki koca bir vadide ki sık çalılıklar gibiyim. Aralarımda çiçekler var göze hoş gelen ama koklamak için bu çiçekleri girme çalılıklar arasına.. Takılıp düşersin sonra.. Hem aralarda gezen böcekler ve hatta yılanlarım da var. Daha nasıl anlatabilirim sana.. Ne olur bana kapılma. Vadi senin.. Çalılıklar benim..
-
Gerçek Dostlara
Gerçeklik her zaman dokunmakla olmuyor .. Kalplerden kalplere giden yol öylesine sihirli öylesine gizemli ki bu yolun bir haritası dahi bulunmuyor. Şimdi iki meleğim var.. Öyle bir yol çizmişlerki gönlüme ve kapıyı öylesine açmışlarki odamın.. Sanki onların. İstedikleri zaman gelip kalıyorlar kendi evlerindeymişcesine de rahatlar.. Bir ömür boyu İnşaalah gelmeye hep devam edersiniz.. Zaten o sizin . İyi bilirsiniz..
-
Benim İçin Ne Yapardın?
Sıcaklar geliyor.. Serin rüzgarlar olabilirim ..
-
Kaybettiklerimiz.
Senin gibiler olduğu sürece ümit var demektir henüz delikızım.. Bu arada sen bi gel bakiim msn e..
-
Kaybettiklerimiz.
İnsanoğlu, bir gün virgülü kaybetti. Söyledikleri birbirine karıştı. Noktayı kaybetti. Düşünceleri uzayıp gitti, ayıramadı onları. Ünlem işaretini kaybetti. Sevincini, öfkesini, bütün duygularını yitirdi. Soru işaretini kaybetti. Soru sormayı unuttu, her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu. İki noktayı kaybetti. Hiçbir açıklama yapamadı. Hayatının sonuna geldiğinde elinde sadece "tırnak işareti" kalmıştı. “İçinde de başkalarının düşünceleri vardı, yalnızca.” Şimdiye dek neleri kaybettik ?
-
KİMLER CİNAYETE MEYİLLİDİR?
Anladım sevgili Sardunyam.. O halde ilgilenenler olursa sizlere Jean-Christophe Grange nin Siyah kan adlı romanını okumanızı tavsiye edeceğim.. Sanıyorum bu romanı okursanız bazı cevaplara ulaşabilirsiniz..
-
beğendiğinizi yazın..
Topici okuyunca kendimi alışverişe çıkmış gibi hissettim.. Hiç düşünmedim düşünmemde.. Seveceğin insanın planlamasını yapmak krokisini çizmek kuşbakışı görünümünü incelemek.!! Bilmem ki garip gelir bana .. Mühendislik okuyanlara sormak gerek ..
-
KİMLER CİNAYETE MEYİLLİDİR?
Tam olarak neyi tartışıyoruz? Yani ölmemek için öldürenleri de cinayete meyilliler sınıfına ekliyormuyuz ?
-
Tanışalım... (inceden)
Polat kim ?
-
üsteki üyeye iftira atmaca
Söylentilere göre Damadı kendisiyle evlendirebilmek için tehdit etmiş.. Hatta parayla adam tutup dövdürttüğü bile iddaa ediliyor.. Çocuk korkusundan evleniyormuş Mineuyla..
-
Armanca...
Umudumsun solsamda Seni hiç bulamasamda Sensizlik hep yanımda Sarmış beni soramasanda Karanlık gözler şimdi Yakınlaştı ruhuma İçimdeki fırtına Kopar gider uzaklara..
-
EVLENİYORUZ...
Allah bir yastıkta kocatsın..
-
Armanca...
Bir adımını attığın anda Diğerini hesaplamaya başla Yürüdüğün bu kısacık yolda Geri dönüşün olmayacaktır. Göremezsen eğer haini Unutursan muhtaçların halini Tutmazsan ağlayan bir çocuğun elini Uykularında huzur bulamayacaksın Karun kadar zengin olsan Yalan dünya bitmez sansan Her gününe yeniden doğsan Ecel ile yarışamazsın. Sevmezsen eğer insanı Bilmezsen dostu düşmanı Unutursan seni yaradanı Dolacak defterinin sol tarafı..
-
Seni Seviyorum demeyin..
Hoşuma gitti paylaşayım istedim.. Ben teşekkür ederim yorumlar için..
- Gül renginde..
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.