Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ahirzaman

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    566
  • Katılım

  • Son Ziyaret

ahirzaman tarafından postalanan herşey

  1. hep dedik kardeşim o alimin sözünü yine diyeceğiz "Her şeyi madede arıyanların akılları gözündedir göz ise maneviyatta kördür" aynı zamanda kardeşim o kadar çarpıtanlar varki Allahın gazabı gökten gelecektir şeklinde tefsiri yapılan ayetleri Allah gökten inecek şeklinde alglıyorlar.
  2. 15.HİCR 6 - Dediler ki: "Ey kendisine Kur'ân indirilen (Muhammed)! Sen mutlaka bir mecnunsun." 7 - "Eğer peygamberlik davanda doğru kimselerdensen, bize melekleri getirmeliydin." 8 - Biz o melekleri ancak, hak ile indiririz. Ve indirildikleri vakit de onlara (kâfirlere) hiç mühlet verilmez hani soruyalarya melekler gelsin diye
  3. Allah razı olsun mübarek dimi ama Allah zaman ve mekandan münezzehtir ayetlerde geçen gök kelimeleri farklı anlamlarda kullanılmaktadır.Çok güzel düşünceler kardeşim insan sınırlıdır sınırsızı ihata edemez daha öncede söylemiştim bir bardak ancak alabileceği kadar su alır.
  4. kardeşim sen sıkama canını bak ben sana özelden bi adresde verim oradan çok faydalanırsın özelden verim hem reklam olmaz hemde kuşlar kapmaz
  5. yam yam kardeşim ön yargılı ve alaycı tavrından vazgeç İnsan sevgisi bu konuda en iyi cevap sanırım şu olacaktır Kısaca, Hz. Ali’nin dediği gibi insanlar ya fıtratta (tüm insanlar Hz. Adem’den gelmiştir. ) yada dinde (tüm mü’minler kardeştir prensibi gereğince) kardeştirler. İslam erkeği, zorda alan bir kadına en azından ( annesi ve eşi değilseler) kız kardeşi gözü ile bakıp yardım etmeye çağırır. Bir “kulu”, zorda kalan diğerlerine yardım etmesi için İslam ona şu çerçeve ile olaylara bakmasını emreder: O senin ya akrabandır ya komşun ya dindaşın ( Müslüman kardeşin) yada insan olma yönünden ( insanlık yönünden ) fitraten kardeşindir, yeter ki insan olma vasfını, özelliklerini üzerinde barındırsın- o insana yardim et. bak kardeşim bu yazdığımı kişilerle sabit kılmadan İslam açısından düşünürsen cevabını almış olacaksın Aynı zaman da şu mevzu var öyle bir konudaya değindinki kendini inançsızlığın yönünden kendine yarar bir şey bulduğunu zannediyorsan yanılıyorsun kardeşim gördüğün gibi müslümanda olması gereken bir insan sevgisi vardır ve bu sevgi menfaatten uzakttır.Yani karşılıksız yapılır.Bu islamın emridir emir de de ahyır vardır tüm müslümanların buna uyması istenmektedir uyarsanız mutlu olursunuz denmektedir yani müslüman olan normal bir insandanda bu şekile bir farklılık ortaya koyar. Ümmetçilik ten sonra yazdıklarına tek bir kelimeyle iade edicektim ama onuda yapmıyorum nede olsa sen kendini çirkin gösterirsin ve hüsran olacakta sensin. Firavun meselesine gelince bir cesedin mumyalanmasımı sana muhteşem gelir yoksa kanlı canlı bir insanı küçücük bir tohumdan meydana geiren Rabbimmi Bütün saydığın isimlerin nerde olduğunu ben biliyorumda sen anlamazlıktan gelensin Bak kardeşim inanmaya bilirsin lafım yok ama kalkmış Firavunu mu öne sürüyorsun eğer daha önce yaptıkların gibi davransaydım sana insan sevgisine karşı olduğunu söyleridim ama sana şunu diyeceğim aslı olmayan bir şeyi ispat etmeye çalışmak için firavun gibi zalimlerin adını bari anma Bir kardeşimin vesilesiyle sana insan sevgisini ön planda tutan biri olarak bakmaya çalışacaktım ama sen yazdıklarınla o arkadaşımın iltifatlarını yalanlıyorsun. NOT : Emir ve yasaklar Allah rızası için yapılır .Maddi ve manevi faydalari Allah rızasının peşinden zaten gelir . Aksine maddi menfaat için yapilan işte belli maddi çikar elde edilir ama Allah rızası asla. Bunun sonucu da ahirette hüsran olur.
  6. Dredhead aman mubarek kardeşim dikkatli olalım şimdi biri çıkıp reakarnasyon falan filan der.Zira yeterince çarpıtılıyor. yaşamdan önceki halden yani Allaha söz vermemeiz hususudur ilk hayat sonraki ardaki doğmadan önceki zamanise birinci ölümdür.Dünyadaki ölüm ise ikinci ölümdür ve diriliş ise ikinci hayattır.İşte bu ayette bu bildiriliyor ve biz günahkarlara ve inancı olmayanlara mesaj var cehennem dehşetindekiler işte o zaman günahlarını itiraf edecekler günahkarlar belki günahını çekecek ama inkaredenlerin ebedi yeri olacaktır onlar için artık kapılar sürmelidir.Bizim içn şefaat kapısıda açıktır açıktır ama buna layık olmaya çalışmak lazım unutmayalım ki cehennem bize devardır ondan kaçış da vardır ama o kaçış burdandır ölümden sonra ne fayda.zira o gün herkes kendi derdiyle meşgul olacak Fahri Kainat dışında herkes Diğer peygamberler ile ama biz aynı zamanda şunuda unutmamalıyız Allahın gazabı çok çetindir amma affı daha çoktur.Efendimiz(sas) dediğini yapıcaz ve haddimiz olmadan firdevvsi isticez.
  7. Dredhead aman mubarek kardeşim dikkatli olalım şimdi biri çıkıp reakarnasyon falan filan der.Zira yeterince çarpıtılıyor. yaşamdan önceki halden yani Allaha söz vermemeiz hususudur ilk hayat sonraki ardaki doğmadan önceki zamanise birinci ölümdür.Dünyadaki ölüm ise ikinci ölümdür ve diriliş ise ikinci hayattır.İşte bu ayette bu bildiriliyor ve biz günahkarlara ve inancı olmayanlara mesaj var cehennem dehşetindekiler işte o zaman günahlarını itiraf edecekler günahkarlar belki günahını çekecek ama inkaredenlerin ebedi yeri olacaktır onlar için artık kapılar sürmelidir.Bizim içn şefaat kapısıda açıktır açıktır ama buna layık olmaya çalışmak lazım unutmayalım ki cehennem bize devardır ondan kaçış da vardır ama o kaçış burdandır ölümden sonra ne fayda.zira o gün herkes kendi derdiyle meşgul olacak Fahri Kainat dışında herkes Diğer peygamberler ile ama biz aynı zamanda şunuda unutmamalıyız Allahın gazabı çok çetindir amma affı daha çoktur.Efendimiz(sas) dediğini yapıcaz ve haddimiz olmadan firdevvsi isticez.
  8. merhaba mistik kardeşim umarım iyisindir kardeşim sana bazı hususlarda fikrimi belirteceğim insan uçarda yüzerde çünkü onda akıl var kendini geliştirir yaratılan sebepler dairesinde bilim yönünden kendini gelişirir ve uçarda yüzerde ağaç evide yapar. İşte bu yüzden o eşref-i mahlukattır.Bundaki şüpheni ise kavrayamadım.Gel gelelim Allahın mahiyetine allahın mahiyetini insan kavrayamaz çünkü hakkında ne düşünürse düşünsün sınırlı olan sınırsızı kavrayamaz bir bardak asla bir bardaktan fazlasını alamaz. demişsinki sonsuzluk kavramı yada maddenin döngüsü diyelim hayal gücü ile dir yani bu durum aslında tabiki Allah ta durmalıdır yoksa istediğin kadar sıfır olsun bunun bir önemi yok önemli olan başındaki değerdir. en son kullandığın soruya bakacak olursak bakın bazı arkadaşlara mükemmel denge dediğimiz zaman mükemmel kainat dediğimiz zaman kainatın neresi mükemmel insanların varlıkların neresi mükmmel gibi sözler işitiyoruz. Budurumla karşılaşmamızın iki sebebi vardır ya yanlış anlatmışız yada yanlış anlamışalr. Çünkü zaten kainatttaki hiç birşey noksansız olmaz tek noksanlık bütn buu varlıkların oluşumundaki mükemmel sebebpler dengesini oluşturan Allahtır.işte mükemmel kainat da budur. Ancak aynı zamanda tabiki bir iğneye örneğine bakarsak tabikide ona göre canlının yapısı ve bu evren çok daha mükemmeldir.Butlaka bu sanatın bir sanatkarı olması gerekir. devam edecek olursak elbette noksan olanın noksan olana muhtaç olması gibi bir durum yoktur sadece sebebidir yani aslında bütün hareketi oluşturan Allahın emridir. Aynı zamanda eğer kullandığın el gerçek anlamdaysa zannediyorum öyle bir suale cevaba ihtiyaç dahi yoktur. kardeşim daha önceki yürüttüğün mantığa bakılırsa sanırım sana şunu demeye ihtiyaç vardır senin yaptığın mahiyetle uğraşmaktır buda zannedersem boştur. Bak kardeşim anladığım kadarıyla bu konudaki iki görüşüde inceliyorsun bu çok güzel inşallah Allah bulacaksındır. bak kardeşim yanlız unutma Allahı anladıktan sonra zihinde oluşan karmaşaya son verilmelidir.Zira ondan sonrası nefsin ve iblisin işidir.Çünkü nefis kendisine yüklenecek olan sorumluluğu kabulenmez
  9. evetkardeşim çok güzel söyledin sebepler bizim içindir ondan ilim elde edelimdiye yoksa yapacağımız tek şey seyretmek olurdu
  10. ee ne dicen mübarek İnsan sevgisi yokki Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar Bak sana gene hortlamış firavunlar Bak gene sapıtmış nemrutlar karunlar Belkide dünyadır son hesap sanıyorlar Baksana görmüyorlarki artık yok ben Allahım niyen nemrut hani nerede firavun onlarda güçlüyüz ezeriz demedilermi ama azraile vesilemi yok bakarsın bir sinek bakarsın hiç yoktan bir illet
  11. tamam kardeşim hatalıydık özür dilemek büyüklüktür belki ancak benim bildiğim halde dikat etmedeğim bir an celallenip unuttuğum hadis "Sonradan pişman olacağınız şeyler yapmayın" zannedersem bundan gayrı eleştiriyide yapamam madem birde burada aynı metin var o zaman diğer arkadaşlara da bildireyim ben bilimselci kardeşime hak etmediği hitamlarda bulundum daha doğrusu kast etmediği anlamları kast etmediği anlamları kast etti zannederrek karşılık verdim ve bundan dolayıda kendisinden özür diledim iyi niyetliki böyle bir konuya gerek duymadığını belirtti.
  12. Mübarekler müslümanlarında elbet kafalarına bazı sorular takılr buraya başka kardeşlerimizinde kafasına çok takıldığını düşündüğümüz soruları veya soru ve cevapları paylaşalım.Zira birbirimize ihtiyacımız var kendimizide boş vermeyelim. Resulullah (asm.) birgün sahabelerine: “Ah keşke bana doğru, havuza gelen kardeşlerimi bir görsem de, içlerinde şerbetler olan kaselerle onları karşılasam. Cennet’e girmeden önce, onlara (Kevser) havuzumdan içirsem.” Bu sözleri üzerine ona denildi ki: “Ey Allah’ın Resulü biz senin kardeşlerin değil miyiz?” O şöyle cevap verdi: “Sizler benim ashabımsınız (arkadaşlarımsınız). Benim kardeşlerim de beni görmedikleri halde bana inananlardır. Mutlaka ben Rabbimden sizinle ve beni görmeden iman edenlerle gözlerimi aydınlatmasını istedim” (1). Bir başka benzer hadis-i şerifte de şöyle buyurur: “Mutlaka kardeşlerime kavuşmamı arzuladım.” (Bunun üzerine kendisini dinleyenler) şöyle dediler: “Biz senin kardeşlerin değil miyiz?” O şöyle cevap verdi: “Sizler benim ashabım ve kardeşlerimsiniz. Benden sonra da beni görmedikleri halde bana inanan bir topluluk gelecektir”. Bir zaman geçtikten sonra da şöyle buyurdu: “Ey Ebû Bekir, senin beni sevdiğini duyduklarından dolayı seni seven bir kavmi sevmek istemez misin? Sen de Allah’ın kendilerini sevdiği kimseleri sev.” buyurdu. (2) Bu hadis-i şeriflerde de, Resulullah (asm.) ahir zamanda, ümmetin fesadı zamanında, ihvanlarının (kardeşlerinin) bulunacağından söz ediyor. “Kardeşlerim” dediği kimselere iştiyak duyuyor. Ahirette kevser havuzu başında iken havuza doğru gelecek sağlam imanlı kardeşlerini görmeyi çok istiyor, onlara kevser havuzundan su dağıtmayı arzuluyor. Şu halde Peygamber’in (asm.) iştiyakına, hasretine sebep olan o kimselerin herhalde, fedakar, sadık, metin, İslam için kendini ortaya koyabilen, bütün itilme-kakılma, horlanma, kınanmalara karşı yılmadan, aldırmadan Resulullah’ın ve ashabının yolunda olabilen kimseler olması gerekir. Bunlar Resulullah’ın kardeşleridir. O, bunlara “kardeşlerim”, ashabına “arkadaşlarım” ünvanını veriyor. Hz. Peygamberin kardeşlerim dediği bu bahtiyarların, O’nu görmeden kuvvetli bir imanla O’na ve getirdiklerine inanmaları son derece önemlidir. Ayrıca bu kimselerin önemli bir özelliği, Hz. Ebû Bekiri Resulullahı sevdiğinden dolayı sevmek veya, Ebu Bekir (ra.) gibi, Rasulullah’ı seven sahabeleri sevmektir.Onu sevenleri sevmek. Sahabelerin haline bakılırsa, onlar da ilerde gelecek bu iman erlerine, hidayet nurunun aydınlığından sapmayanlara karşı büyük bir ilgi duyuyorlar. Bu kimselerin Cennete girmeden önce kevser havuzu başına geleceklerinden bahsedildiğine ve Resulullah’ın onlara olan iştiyakına bakılırsa, onlar Resulullah’tan sonraki tehlikeli dönemde gelmelerine rağmen, imanlarını muhafaza edecekler, imanla kabre girecekler, cennetlik olacaklardır. (3) Yani Resulullah (asm.) onların imanla kabre gireceklerini haber vermektedir. İşte Fahri Kainat böyle buyuruyor o yanmış meğer meğer sevdalandığını zanneden sadece bizlermişiz Ey inanan kardeşlerim şimdi içinize bir hasret düşmedimi acaba bende o kardeşleri arasındamıyım demiyormusunuz? Onu sevmek ona layık olabilmek onu sevenleri sevebilmek Sevgin şifa gönlümüze Layık olmalıyız size Ümmet olmak ŞEREF bize ŞeFAAT YA RASULALLAH(sas) Kaynaklar: 1. Ramûzu’l-Ehadis s. 361, 4460 hadis (Ebu Nuaym, İbn-i Ömer’den) Ayrıca bk. Hak Dini IV, 2731 (Yuns suresi 62. ayeti ile ilgili olarak Evliyaullah’a havf, hüzün olmayacağı açıklanırken benzer bir hadis-i şerifin mealinden söz edilir): Hayatu’s-Sahabe. II, 567-568 (iki uzun hadisle buradaki hakikata temas ediliyor. 2. Age. s. 461. 5719 hadis. (İbn-i Asakir Bera b. Azib’den). 3. Benzer hadisler için bk. el-Metalibu’l-Aliye, 4241, 8424, Müslim, Taharet, 395 Kenu’l-Ummal, 345, 84.
  13. Ve KURAN Kur'an-ı Kerim'de altı yerde "Kur'anen Arabiyyen" ifadesi geçer. Yani Cenab-ı Hak, Kur'an-ı Kerim'i Arapça olarak indirdiğini bildirir Araplardan başka Farsça, Hintçe, Çince, Uzakdoğu dilleriyle konuşan Müslümanlar da, biz Türkler de Müslüman oluşumuzdan bu yana Kur'an'ı Arapça olarak yazmış, o dille okumuşuz. İslam alimlerinin de ortak görüşü, Kur'an'ın başka dille yazılamayacağı yolundadır. Bunda ittifak vardır. Zaten Kur'an'ı başka bir dille yazmak mümkün olmadığı gibi, başka bir dille doğru olarak okumak da mümkün değildir. Çünkü Kur'an harflerinin kendisine has özellikleri vardır. Bu harflerin bazılarının karşılığı ve okunuş şekli başka dilin alfabelerinde mevcut değildir. Söyleniş bakımından birbirine benzer harfler olsa da, mahreçleri (ağızdan çıkış yerleri) itibariyle de farklıdır. Mesela, Arapça için "lügat-ı dad" denir; yani Fatiha Suresinin sonundaki "veleddallin" deki "dad" harfi hiçbir lisanda bulunmamaktadır. Bu harfin bulunduğu bir kelimeyi başka bir lisanın ifade etmesi mümkün değildir. Mesela Türkçede sadece "h" harfi yerine Arapça'da üç çeşit "h" harfi vardır. Noktasız "ha" noktalı hırıltılı "ha" ve "he". Yine Kur'an harflerinin içinde üç adet "ze" vardır. Biri ince "ze", biri peltek "zel", diğeri de "zı" dır. Türkçedeki "s" yerine üç harf bulunur. "Sin, sad" ve peltek "se". Arapça’ya has bir harf vardır ki, o da "ayın" olarak okunan harftir. Bu harf başka bir dilde pek bulunmamaktadır. Şimdi Kur'an harflerini bilmeyen bir kişi, yukarıdaki harfler Türkçe ile yazıldığı zaman nasıl okuyacaktır? Bu harfleri çıkaramadığı gibi, okuduğu kelime ve ayetler de birer Kur'an kelimesi ve ayeti olmaktan uzak olmaz mı? İşte Latin harfleriyle yazılmış olan Kur'an'ı daha bunlar gibi pek çok mahzurlardan dolayı doğru olarak okumak mümkün değildir. Kur'an okumasını öğrenmek isteyen kimse ancak onu aslından okumak suretiyle öğrenebilir. Böylece sıhhatli bir neticeye varmış olur. Latin harfleriyle yazılan arpça bile yetersizken türkçe okunmasını istemek yanlıştır. Ayrıca Gece kuşu kardeşim bu konuda islam alimleri anı görüş içerisinde olurlar ancak Ziya islam alimi değildir
  14. İlk bakışta müminin, kendi diliyle Rabbine kulluk etmesi akla, daha doğrusu hisse daha uygun gibi geliyor. Fakat mesele incelendiğinde, farklı boyutlara varılıyor: Her şeyden önce dua ile namaz arasında açık bir ayırım yapmak gerekir. Namaz dışındaki duada bir mümin ihtiyaçlarını ve dileklerini Rabbine istediği dilde bildirir. Bu şahsi bir meseledir ve kulun, Halıkı’na kendi ihtiyaçlarını ve arzularını doğrudan doğruya, vasıtasız olarak arz etmesiyle ilgilidir. Duada her insan kendi lisanıyla Rabbine iltica edebilir. Namaz ise bundan çok farklıdır. Namazda hangi dilden ve ırktan olursa olsun bütün Müslümanların bir tek vücut olarak birleşmeleri ve Allah’a topluca ibadet etmeleri söz konusudur. Bu ibadette gönüller gibi dillerin de birlik arz etmesi gerekir. Kaldı ki, ibadetler Allah nasıl emretmişse ve Allah Resulü (asm.) nasıl tarif etmişse öyle yapılacaktır. İslamiyet herhangi bir bölgenin, ırkın veya milletin dini olsaydı, hiç şüphesiz sadece bu bölgenin, bu ırkın veya bu milletin dili kullanılabilirdi. Fakat, dünyanın bütün noktalarında oturan, farklı ırklardan olup farklı dilleri konuşan müminler mevcuttur. Bunların tümünün birlikte namaz kılabilmeleri, aynı sureleri aynı dilden okumaları için tümünün aynı ibadet dilinde birleşmeleri gerekir. Beynelmilel kongre ve toplantılarda da herkes kendi diliyle değil umumun bildiği beynelmilel bir dille konuşmuyorlar mı? Meselenin diğer bir cephesi de şudur: Hiçbir tercüme, asla orijinalinin yerini tutamaz. Kur’an, Allah kelamıdır ve Arapça nazil olmuştur. Allah’ın kudret sıfatından gelen şu varlıklar taklit edilemediği gibi, onun kelam sıfatından gelen Kur’an da taklit edilemez. Ve Kur’anın tercümesine Kur’an denmez. Kur’anın bir harfine en az on sevap verilmesi, Allah kelamını tekrar etmenin karşılığında kullara bir İlâhî ihsandır. Tercüme, Allah kelamı olmadığından bu mana orada kaybolur. İnsan, Kur’an mealini okumakla, Kur’an okumanın değil, ilim noktasında bir şeyler öğrenmenin sevabını alır. Şu da var ki, namazda geçen kelimelerin bir kısmı konuşma dilimize geçmiştir. Allahu Ekber, hamd, tesbih, Rabbül alemin, Ehad, Samed’in ne demek olduğunu çoğu Müslüman bilmektedir. Dünya işlerimiz için enflasyon, deflasyon, kur, ekonomi, döviz gibi nice yabancı kelimeleri ezberlediğimiz halde, ibadet için gerekli, az sayıda kelimeyi öğrenmemekte bilmem mazur sayılabilir miyiz? Zannedersem sorun kalmamıştır. Gece kuşu kardeşim burdaki mesele ülkeyle kısıtlı değildir.Bu müslümanlık çerçevesi ayrı bir çerçevedir bu konuya "Niçin tanrı değil Allah(cc)?" konusunda bakmak gerek. Yani nereye giderseniz gidin ALLAH dediğiniz müslüman olduğunuz anlaşılır. Gece kuşu kardeşm İnşallah türkçe o kadar yücelirki Ne almanca nede ingilizce önünde durmasın ancak şu varki din konusunun bunda ki yeri çok daha farklıdır. Selam size canlar.
  15. "yaşam kurallarının temeli kurandır" ancak bunun siyasetle ilgisini anlamak zordur tabiki devletin başında kuran ahlakını yaşayan birilerinin olması çok güzel olur ama bu zamanda siyeset yerine biz kendimize dikkat edersek çevremize dikkat edersek sorun zaten kalmayacaktır zaten bu gün devletin başında olan dün halktan herhangibir insandı.
  16. terapi kardeşim paylaşımın için sağol galiba "kim" sorusuna sebepler yaratır sebepler öldürür cevabını alacaksın
  17. meleği sorup onun yapısını insan olarakmı açıklarsın Cibril(as)bazen insan kılığında gözükmüştür.
  18. bi tane daha çarpıtan sabır mübarek bu sürgün bitecek bir gün kimileri ağlayacak kimileri gülecek o gün
  19. Allah(cc) ı mahiyetini bilmeden görenlere selam olsun
  20. bak kardeşim biz kendi "inacımıza" göre sana en doyurucu cevapları vermeye çalışıyoruz ama bize anlaşılması en basit olan konuda bile anlaşamıyoruz. Şimdi sen öldüğünde biz sen imana gelmedin diye(Allah korusun) bizim dediklerimiz yalanmı olacak yada senin dediklerin doğrumu olacak bak kardeşim TURAN DURSUN çarpıtmıştır. sorduğun soruya gelince belki şuana kadar kilere göre biraz daha iyi ancak gene bilgisizlik dolu vahyin şekilleri vardır sonra gözle görülmeyen demek sesi olamazmı demektir?
  21. öncelikle yam yamcım nasılsın umarım iyisindir bak karrdeşim o yerçekimi varya seni onu bir kavanoza saklaya bilirmisin sonrada her pazar bir ısırık alabilirmisin yada paartesi günleride biraz koklarım diye bilirmisiin pekiya salıyada yerçekimine gelip şunu dermisin yerçekimi kardeş başka kimseye söz verme çarşambaya bizdesin bi ara biri demişti tam olarak emin değilim ama galiba sendin kullandığın cümle şuydu ben allahı ne görüyum ne duyuyom vs.vs. halbuki benim ordaki örneğimin amacı seni bi konuda düşündürmekti ama sen bunu demiştin şimdi yukarda yer çeklimi hakkında dediklerimi yapa bilseydin Allahıda belki görürdün ama sen daha yaratımışı göremiyorsun yaratılanda ne haddine bak kardeşim gel gelelim senin dediğin meseleye öküzün kuyruğu bak kardeşim eğer gücünden sual olunmaz rrabbim o dediğin mevzuyu yapsaydı ve bütün kanunları yaratmasaydı sen bilimde ilerleye bilirmiydin sadece ölee yaşardın akılı da o verdi kullanacağın kaynağıda yani yerçekimi de bilmem nede onu bulduğunuz için olmadı o zatenvardı senin yaşamında ilim için emin ol ilimin yolundan giden Allahhı bulacaktır yeterki kalbini taşlaştırmamışsa Rabbimin hidayetiyle islamı bulacaktır
  22. bak bilimsel ci kardeşim ben sana dedimki eğer hakaret etme gibi bir kastım yok diyorsan öyle kabul ederim doğrumu doğru ama hemen bi sonraki mesajında haakrete başladın yoksa nede olsa daha sonra öyle bir niyetim yok mu diyecektin nede olsa ben kasıt aramam ya bak kardeşim hemen bi sonraki mesajındabunu yapmam na ne denir acaba yazdıklarında tamamiyle sen sadece ancak ahlaklıyım dersin ama uygulamanda bu yok demiyormusun sana bilimi tarif etmi dedik cevap istedik sense sanki çok biliyormuş gibikarşılaştırma yapıyorsun böyle yizde böyleyiz. sonra ben yazdığımda daha önce den birbirimizi anlamakta zorluk çekebiliriz dedim sense lafı bana çevirdin yani ben seni eleştirmek yerine biz dedim ama sen beni eleştirdin bunun nedeni ne ola ahlak mı bak kardeşim bu dediğimde çok ciddiyim tarafsız bir hakem tutalım eğer sen bana ce inancıma atıfta bulunmadan ben senin yazdıklarına sölediysem tüm içtenliğimle senden özür dilerim ama ben kesinlikle senin yazdığın şeylere cevap verdim
  23. taurusmutis kardeşim daha öncede belirttik ama ne fayda aynen dediğin gibi bilim bulmasada olan vardır ya diyorrlarki beynimizi görüyoruz gördüren araç olmasa beyinsiz mi olacaktık Allah aşkına sen söle
  24. yam yam cım su olmasaydı susarmıydın madem su yok seni böyle susatanda da ne dir leyla olmasa mecnun aşık olurmuydu
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.