Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

AÇA

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.793
  • Katılım

  • Son Ziyaret

İletiler gönderen: AÇA

  1. :clover: Sert cevap verdiysem siz kusura bakmayın. Burada, 3'e karşı tek olarak cevap yetiştirmek de zor tabii.

     

    Şimdi, meseleyi sakince ele alırsak, 1944'deki şiddet içerikli gösteriler, Nihal Atsız'ın bahsettiği bu çarpışmanın hiç de kalemle sınırlı kalmayacağının göstergesi olmuştur.

     

    Nasıl ki, bugün Fethullahçıları, Kürtleri ABD kullanıyorsa, o dönem de Türkçüler, Hitler Almanyası tarafından kullanılmaya müsaitti. Türkiye Nato'ya girdikten sonra ise, yani soğuk savaş döneminde, onları etkin biçimde kullanabilen ABD oldu.

     

    Söylemek istediklerimin özeti bu.

     

    Nihal Atsızın fikirlerine tekrar dönersek, mesela, Kurtuluş savaşımızda ilk kurşunu atan Hasan Tahsin'den tutun Rauf Orbay'a, Atatürk'ün yakın koruması Kılıç Ali'ye kadar Çerkes kökenlileri düşman ilan etmek tutarsızlıktır. Ya da İstiklal Marşımızın yazarı Arnavut kökenli M.Akif Ersoy için de aynı şeyler söylenebilir.

     

    Doğru olan, hangi ırktan olursa olsun etnik milliyetçilik yapanlara iyi gözle bakmamaktır. Zaten, Ermeni meselesi de Kürt meselesi de etnik milliyetçiliğin ürünleridir.

     

    Siz Nihal Atsız'la ilgili sahip olduğunuz fikirler doğrultusunda konuşuyorsunuz ki benimde buna bi itirazım yok.. kimseyi düşman ilan etmedim söylemeye çalıştığım bugün çarpışmak diye nitelediğimiz durumla, kürtler ve türkler, ermeniler ve türkler olarak karşı karşıya getirildik. bunun o yazıda sözü geçen diğer toplumlarla da olmayacağının garantisi yok.. ve ben Nihal Atsız'in sözlerini ne sizin ne de sevgili cyrano'nun yorumladığı gibi yorumlamıyorum..

     

     

    Açıkçası Nihal Atsız'ın yazdıklarında farklı yorumlanacak bir yan bulamıyorum. Adam genetik olarak Türk olmayan bütün vatandaşları, Türkiye'nin iç düşmanları olarak listelemiş. Bunun Hitler faşizminden ve ırkçılığından hiçbir farkı yoktur. Ki zaten Nihal Atsız fanatik bir Hitler hayranıdır. Bunuda gizlemez övünür.

     

    Ama burda sizin konuyu getirdiğiniz mecra çok farklı, Nihal Atsız'ın Türklüğe bakışı yada birilerine hayranlığı değil mesele.. ülkücüler sadece Nihal Atsız okur ve onun gibi düşünür demekten farkı yok bunun..

  2. sevgili dostum. baban içtenlikle insanlara faydalı olmak amacıyla birşeyler yapmış olabilir. bu saygıdeğer babanın şahsi tutumudur. ve asıl bu tutum ülkü ocaklarına mal edilemez. çünkü ülkü ocakları insanlara yardımcı olmak ve bilinçli nesiller yetiştirmek için kurulmadı tam tersine bilinçsiz insanlardan bir sürü oluşturup onları sağda solda karışıklık yaratmak için kullandılar.

     

    yukarıda dönen konuşmaları görmüyor musun? "höött"ler falan havada uçuşuyor millettin dizleri titretiliyor. bunlar mafya sevdalısı vurdu kırdı kargaşa meraklısı adamlar yahu!

     

    yapma allah aşkına ne terbiyesi, ne bilinci,ne birikimi? hangi birikimden bilinçten bahsediyorsun?

     

     

    sonuçta ortaya CYRANO'nun dediği gibi kendi fantazi dünyalarında ki karakterlerle politik tartışma yapmaya çalışanların düştüğü ironik durum çıkıyor sadece. ama ben kendi adıma şu trajik halleri gördüğümde ülke adına üzüntü duyuyorum. bu nasıl bir rezillik?

     

    Babamı örnek verdim ama ben babam gibi yüzlerce hatta binlerce insan tanıyorum.. Şu an için görülen şeylerin hoş olmadığını sizin gibi bende biliyorum, yada 80 öncesinde yada sonrasında olan olayları irdeleyebiliyorum.. Ama herkesi aynı kefeye koymak kurunun yanında yaşı da yakmak kişilere hiç neden diye sormamak bilinçsizce inanmak sadece ülkücülük yada ülkü ocakları için değil birçok oluşum için kötü oluyor..

  3. Bu dediklerinizin doğru olup olmadığı, Türk mlleti tanımını ne olarak gördüğünüze bağlıdır. Nihal Atsız'ın millet tanımı, kana, soya, ırka dayalı Alman millet anlayışı ile aynıdır. Siz bunu kabul ediyor musunuz ?

     

     

     

    80 öncesinden bahsetmiştim.

     

    Ayrıcaa, Ülkücülerin beni konuşturup konuşturmamasını hangi anlamda sordunuz ?

     

    Höt deyip, dizimi titretmeyip tahammül etmeleri anlamında mı ?

     

    Yoksa, bir kuyruk acım olduğunu düşünerek mi ?

     

    Ya da en vahimi Türk ırkından başka bir ırktan olduğumu mu düşündünüz ?

     

    Ama konu bu değildi, ben Nihal Atsız'ın Cyrano'nun yaptığı alıntıda ki sözlerini nasıl yorumladığımı anlatmaya çalıştım. Millet tanımını doğru bulduğumu yada bunu savunduğumu dile getirmedim..

     

    Estağfurullah, kuyruk acısı falan değildi kastettiğim yada başka bi ırktan olduğunuz da değil ki olabilirsiniz de buna saygı duyarım.. ben 80 öncesinden bahsettiğinizi anlamamışım, kusuruma bakmayın :clover:

  4. onu bir geçicez şimdi :) "İç düşmanlara karşı" kalemle "çarpışılmaz" Nihal Atsız, Naziler Türkiye'yi işgal ettiğinde kimlerin idam edileceğinin listesini yapan bir adamdır.

     

    Onuda boşverelim ;

     

    Sen

     

    Ermeniler, Kürtler, Lazlar, Çerkezler, Abazalar, Boşnaklar, Arnavutlar, Pomaklar, Zazalar, Lezgiler, Gürcüler, Çeçenler, Çingeneler'in Türk'lerin "kalemle çarpışması" gereken iç düşmanları olduğunu mu savunuyorsun ?

     

     

    cevap yetiştirmekte zorlanıyorum, daha doğrusu biraz yavaş hareket ediyorum kusuruma bakılmasın :clover:

     

    Az öncede dile getirdim, Ermeni ve Kürt meselesinden bahsetme gereği bile duymuyorum dedim, şu an için kabul edilmiş yada edilmemiş bir sürü gerçeğin olduğu iki konu.. burda bahsedilen diğer toplumların da Türkiye'de aynı sorunları yaşamayacağının garantisini veremeyiz.. E bunun üzerinede birşey söylemiyim.. Kimseyi düşman olarak görmüyorum.. Bu raddeye gelinmesini hoş bulmuyorum.. Ben Nihal Atsız'ın söylediklerini sizin gibi yorumlamıyorum.. Özetle bu..

  5. Türkçülüğün evrimi (!)

     

    Atatürk'ün bir ulus olmayı kastettiği '' Ne mutlu Türküm diyene '' sözünü,

     

    Türkçülüğün ilk döneminde Nihal Atsız düşüncesi, '' Ne mutlu Türk ırkından olana '' diye yorumlanmış, ayrıştırıcı ve bölücü olduğundan bu görüş yasaklanınca da,

     

    Nihal Atsız'ın ölmeden önceki son dönemlerinde;

     

    '' Ne mutlu kendini etnik Türk kültürüne ait sayana '' gibi, görünüşte dışlamayıcı, birleştirici bir anlama çekilmiştir.

     

    Tabii, bunun da hoşgörülmesinin altında, soğuk savaş dönemi, Türkiye'de ABD'ci derin devlet/Gladyo/Kontrgerilla tarafından sola karşı Türkçülerin/Ülkücülerin kullanılması yatar.

     

     

    neden görünüşte? Türk olmayı üstünlük saymak başka milletleri aşağılamayı gerektirmiyor, kimsede bunu yapmamış, düşman olarak görmenin nedenini de ben geçmişte yaşananlar olarak görüyorum.. eğer burda sizin kastettiğiniz gibi çarpışmak savaşmak cenk etmek manasında birşey kastediliyor olsa bunu bende savunmam.. kardeşce yaşamayı atalarımızdan öğrendiğimizi düşünüyorum.. sıra gayet doğru gidiyor dedim çünkü, ermeni ve kürt meselelerini açıklamaya gerek bile duymuyorum.. ve ayrıca maşa olarak kullanıldığını düşündüğünüz ülkücüler neden bu kadar konuşturuyor sizi?

  6. sen Nihat Atsız'ın bu yazdıklarıyla, Adolf Hitler'in yazdıkları arasında bir fark görüyor musun ?

     

    art:

     

    Ermeniler, Kürtler, Lazlar, Çerkezler, Abazalar, Boşnaklar, Arnavutlar, Pomaklar, Zazalar, Lezgiler, Gürcüler, Çeçenler, Çingeneler'in Türk'lerin savaşması gereken iç düşmanları olduğunu mu savunuyorsun ?

     

    savaşması diyorsunuz.. savaşmaktan anladığımız şeyler farklı.. ki zaten yaptığınız alıntıda "çarpışmak" diyor.. bende kalemle yapılacak bi mücadeleyi kastettiğini düşündüğümü söyledim..

  7. Forumda bir çok kez paylaşıldı. Mutlaka rastlamışsındır dostum ;

    "Yağmur Oğlum, Bugün tam bir buçuk yaşındasın. Vasiyetnameyi bitirdim, kapatıyorum. Sana bir de resmimi yadigar olarak bırakıyorum. Öğütlerimi tut, iyi bir Türk ol. Komünizm bize düşman bir meslektir. Bunu iyi belle. Yahudiler bütün milletlerin gizli düşmanıdır. Ruslar, Çinliler, Acemler, Yunanlılar tarihi düşmanlarımızdır. Bulgarlar, Almanlar, İtalyanlar, İngilizler, Fransızlar, Araplar, Sırplar, Hırvatlar, İsponylollar, Portekizliler, Romanlar, yeni düşmanlarımızdır. Japonlar, Afganlılar, Amerikalılar yarınki düşmanlarımızdır. Ermeniler, Kürtler, Lazlar, Çerkezler, Abazalar, Boşnaklar, Arnavutlar, Pomaklar, Zazalar, Lezgiler, Gürcüler, Çeçenler, Çingeneler, içerideki düşmanlarımızdır. Bu kadar çok düşmanla çarpışmak için hazırlanmalı. Tanrı yardımcın olsun." (N. Atsız)

     

    Bu fanatik ırkçı, faşist, Nazi hayranı adamın, bu propagandası yüzünden yargılandığı gün olan 3 Mayıs MHP'lilere göre "Dünya Türkçülük Bayramı" dır.

     

    Nihal Atsız kalemiyle çarpıştı.. oğluna öğütlediği de onun dışında birşey değildir bence.. ayrıca sıra da gayet doğru gidiyor.. -_-

  8. "Gençliğe örnek olacak işyerleri açılmasına biz de yardımcı oluruz. Ancak bu işyerlerinde uygunsuz halde bayanlar duruyordu. Gençliğimizin çeşitli yerlerine dövmeler yapıyorlardı. Bu ne bizim kültürümüze ne de bizim dinimize uyar. Rize gençliği ve Rize halkı böyle birşeyi kaldıramaz. Biz dükkanı onlara gençliği kötü yönde aşılasınlar diye vermedik. Hiç kimse Rize gençliğini bozamaz."

     

    Rize'deki fuar alanında portatif işyerlerinden birini kiralayarak karakalem portre resim,küpe, kolye ve dövme işleri yapan üniversite öğrencilerini kentten kovan Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı'nın Rize gençliğini kurtardıktan sonraki zafer konuşmasını okudunuz.

  9. Ülkücüleri, yada ülkücülüğü diyelim gördüğünüz gibi yorumlarsanız hiçbir zaman aslını bilemezsiniz..

    Hiçkimse size şimdiki ocaklar harikadır, aman oralarda hiç kötü şeyler olmuyor demedi..

    Konu başlığıyla ilgili fikrimizi söylüyoruz ve bende ülkü ocağında yaşanan bu dehşet verici durumun her kim için olursa olsun aynı şekilde değerlendirilmesi taraftarıyım..

    Ama şunu da unutmamak lazım, bugün nice çapulcunun doldurduğu o ocaklar zamanında gerçekten gençlere yararlı olması için vardı..

    Bizzat benim babam ocağa gidip öğrencilere ders verirdi, sakın yanlış anlaşılmasın bildiğiniz okul dersleri, öğrencilerin eksik olduğu konularda yardımcı olunurdu, kitaplar okutulurdu..

    Bugün ocakların bu halde olması, ülkücülük kavramının yanlış yorumlanıyor olması birilerinin tekelinde olan bi durum değildir, bozulma bi şekilde başlamış ve devam etmektedir..

    Ama nice ocak terbiyesi görmüş, gerçekten ülkücü olan insanların söz ettiğiniz şekilde değerlendirilmesi üzücü..

  10. şiddet şimdiki ülkü ocaklarının yöntemi bu doğrudur, ama hiçkimseyi zorla orada tutmadıkları da bi gerçek.. şimdiki gençler sırf yandaş olmak yada yandaş bulmak için amacından sapmış bir çatı altında toplanma gereği duyuyorlarsa buna ihtiyaç duyulacak başka bi ortamda var demektir.. -_-

     

    bence bazı konularda araştırıp okumadan birşey söylemek doğru değil.. kürt, laz yada çerkez kimseyi kırıp geçmek amacı gütmeyen bi çatının bugünkü çok farklı halinden söz ediyoruz.. ordaki gençlere ne anlatılıyor yada kimler tarafından neler söyleniyor bilmiyoruz..

  11. :D :D

    Şimdi çakalın torbacının toplandığı yerler daha fazla ama 90'lı yılların başını ülkü ocakları çekiyormuş.. Kuruluş amacına hizmet etmedikleri doğru, çoğu ilde sadece tek bir merkezde toplanmaya çalışılıyorlar şimdi.. Ocaklar üzerinden prim yapmaya çalışan insanda çok tabi.. Böyle bi olayın olması kötü, savunulacak bi tarafıda yok.. Aslında konuyla ilgili herkesin aynı fikirde olması gerekli.. Ülkücülük şimdi o ocaklardaki başkanların yada onların yaverlerinin yaptığı şey değil bunu ayırt etmek önemli olan.. -_-

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.