politika

Trabzon verirse ancak Fener sampiyon olur, En büyük Bordo Mavi saygilarla

Ben herhangi bir iddiada bulunmak istemiyorum ama son günlerde TFF ile klüp yönetimleri arasindaki gerginlesmekten pek mutlu degilim,Ileri demokrasi oldugu söylenen bir ülkede klüp baskanlarida demokratik olarak görüslerini ifade edebilmelidirler.Bunlari cezalarla susturmak bence eldeki gücü kötüye kullanmak demektir.Dünkü macta belki yaniliyorumdur olabilir yanilmak insanlar icindir,fakat ilk yarida hakemin Besiktas'i sari kart yagmuruna tutmasi bence ilginc bir durumdu.Lugano'ya calinmayan faul düdügü bence macin kirilma noktasiydi. saygilarla

Bundan daha birkac yil öncesine kadar seyrekte olsa gazetelerde,dini nikanla yasayan AKP'li milletvekillerinin,bürokratlarinin veya ülkede AKP yandasligi yapan bazi cevrelere ait isimleri okurduk.Son dönemlerde artik böyle haberler yok oldu.Acaba,dini nikahla yasayanlar mi bitti,yoksa medya sansürmü uyguluyor kendine.Hani basbakan demisti ya bir ara:Medya otosansür uygulasin kendine diye. Ben bu dini nikahla yasayan elitlerin!bittigine inanmiyorum.Artik medya icin bunlar kisilerin özel yasam alanina girdigi icin hele de milletvekili ve de iktidar partisinin milletvekili olunca artik o cesareti kendilerinde bulamiyorlar diyorum. saygilarla

Bu durum yeni degildir.1950'lerden buyana süregelen bir durumdur. Elit tabakanin iktidarlari,Emekci Bayrami'ni bile emekcilere cok görmüslerdir.1950 yili itibariyle ABD'nin kanatlari altina girmis olan Türkiye'de iktidarlarin halki korkutma araci KOMÜNIZM'di.Komünizm gelecek diye insanlara,sadece tutucu partileri secmeleri dayatmasi yapiliyor,sol veya sola benzer partiler hep muhalefette kaliyor üstelik yöneticileri de devamli tutuklaniyordu.Sovyetler dagilinca,artik KOMÜNIZM propagandasi icin ellerinde bir koz kalmadi bu Amerikancilarin.Bu sefer baska gerekceler aramaya basladilar.Bugün artik o gerekceyide bulmuslardir.Dün Komünizm diyerek milleti aldatan ve korkutanlar simdide Ergenekon diyerek ayni yöntemle insanlari tutukluyorlar.Dikkat edersek gerek Komünizm gerek Ergenekon, ABD ile cok yakindan ilgilidir.Ergenekon'un bir ABD-AKP isbirligi oldugu artik kesin.Yani ABD elcisinin yaptigi demokrasi cikisi sadece dis cephe boyasidir. Bütün bu oyunlarin arkasindaki hesap,Türkiye'yi AMERIKAN'ci iktidarlarin yönetmesidir.Amerikan'ci iktidarlar,Atatürkcü olamazlar.Iste zaten püf noktasida burasidir konunun. 1 Mayis Emekci Bayrami,demokrasinin oldugu her ülkede kutlanan bir gündür.Yani simdi Türkiye'de bugün kutlanmasi yasak olmadigina göre TÜRKIYE'de demokrasi varmi diyecegiz?Hayir;demokrasi 1 Mayis kutlamalarina izin vermek degildir.Bu izinde, benim gözümde dis cephe boyasidir.1 Mayis'i kutlama günü olarak kabul etmis olan iktidarin,TEKEL ISCILERINE neler yaptirdigini hep birlikte gördük.1 Mayis'i kutlama günü olarak kabul eden iktidarin,üniversite ögencilerine neler yaptirdiklarini hep birlikte gördük. AB ve ABD'nin arada bir Türkiye örnek ülke söylemleri bizi aldatmasin.ABD'nin bölgede bir kocbasina ihtiyaci vardir.Önceden Sovyet tehlikesine karsi bir Nato vardi.Simdi Sovyet tehlikesi yok.Ama Nato var.Peki Türk askerleri nerede?Afganistan'da-Lübnan'da ve daha baska yerlerde,1954'de Türk askeri neredeydi?Kore'de.Buralarda askerimiz ne yapar?ABD'nin cikarlarini korur.Iste ABD'nin Türkiye'nin üzerine kol kanat germis gibi görünmesinin ardinda yatan gerekce budur.ABD cikarlarinin savunulmasi.Yoksa hangi basbakan 18 defa Amerika'ya seyahat etmisti. saygilarla

Penalti karari dogru bir karar,fakat Ferrari'nin Lugano'ya yapmis oldugu hareket öncesi asil Lugano Ferrari'ye faul yapmis fakat hakem ya bunu farketmemis ya da faulü vermemistir.Orta hakem görmese bile yan hakemin görmesi gereken bir faul sonrasi Ferrari bu faule karsi hic profesyonelce olmayan bir karsilik verince olan Besiktas'a olmustur.Burada hakemi suclamak istemiyorum fakat,Lugano'ya sari kart göstermesi gerekirken bu faulü es gecmistir. Ben bütün bu maclari izlerken,dünyanin parasi verilerek alinan o yabanci oyuncularin sahada neler yapamadiklarini gördügümde üzülüyorum.Dogru konusmak gerekirse Alex aldigi paranin hakkini fazlasiyla verebilen vermeye calisan bir oyuncudur,digerleri benim paramla bes para etmez.Besiktas Fatih Tekke'yi satin aldi,Schusterle arasi acilinca Schuster Fatihi oynatmayarak aslinda Besiktas'a kötülük yapmistir.Oyuncu ve calistirici arasinda abi kardes anlaminda bir konum olmasi ve calistiricinin daha anlayisli olmasi gerekir.Ayni durumda Trabzonspor'da ki Engin var.Fakat Senol Engin'e kizmiyor onu kazanmaya calisiyor bu cok önemli bir faktördür. saygilarla

13 yasindaki bir kiz cocuguna 33 kisi tecavüz ediyor.Mahkemenin gerekceli karari söyle: "C.adi gecen kisilerle kendi istegi ile birlikte olmustur.Kendisini pazarlayan C.zorla alikonulmamis ve kendi istegiyle bu adamlarla cinsel iliskiye girmistir."Bu gerekceli karardan sonra tecavüz sucuyla haklarinda dava acilan 33 kisi zamanasimi nedeniyle serbest kalacaklardir. Adli Tip 13 yasinda denen C.nin adli tip arastirmalarina göre 15 yasinda oldugu hakkinda rapor düzenlemistir. Bilmiyorum,hangi vicdan sahibi bir savci veya hakim,bu 13 yasindaki cocuga reva görülen insanlikla hic alakasi olmayan bu tecavüzleri "KENDI ISTEGIYLE YAPMISTIR"diye karara baglayabilir. Buna hangi adalet anlayisi onay verebilir. Adli Tibba gelince,Hüseyin Üzmez olayinda yasadigimiz adli tip skandali henüz tazeligini korumaktadir.Ben adli tipta cocuklarin aleyhine tecavüzcülerin affina neden olabilecek kararlari verenlerin vicdan sahibi doktorlar degil cemaat üyesi doktorlar ve 13 yasindaki bir cocuk icin kendi istegiyle yapti diyen bir hakiminde cemaat hakimi oldugunu veya en azindan cebine birseylerin girdigini düsünüyorum. Akil ve vicdan sahibi bir yargi mensubu bir cocugu bu kadar alcaltarak asil alcaklari affetmez. saygilarla

Neymis o Inönü'nün CHP politikalari,eger bize bunlari anlatirsaniz cok memnun olur ve ögrenmis oluruz bilmediklerimizi. saygilarla

Kaddafi ve Erdogan,Mubarek ve Erdogan,Besir Esad ve Erdogan,adini bilmiyorum ama SUDAN KATILI ve Erdogan,Ahmedinejat ve Erdogan,Berlusconi ve Erdogan,ABD ve Erdogan bunlar bize ne anlatiyor? Gazetecileri iktidar tarafindan tehdit edilen,kendinden yana olmayan medya sahiplerine iktidar tarafindan dükkanina sahip ol uyarisi gelen,savcilarina cemaatlere dokunma diye iktidardan uyari gelen,sahte belgelerin sahtece üretildigini kamuoyuna aciklayan internet medya sitesi iktidar polisi tarafindan basilan,topragin altina silah saklayip sahte belgelerle subaylari tutuklanan,vatandasina "ananida al git"denen,protesto edenlere karsi polis ordusunu gönderip masum insanlari hak aradilar diye dayaktan gecirilen bir ülkede dikta vardir. saygilarla

Amerika tarafindan uydurulan yalanlara nasil kanildigini ve ülkeyi yönetenlerin bu yalanla nasil 1950 yilindan beri hala Komünizm üzerinden nemalanan siyasetciler tarafindan yönetildigini gördük.Bunu simdilik,AKP ic konjuktüre yönelik olarak degistirip,Milli Degerlerden bahsedenleri tehlike göstermeye ve bu siyasetle AB/D'nin gözüne girmeye calisti.Siyasetinde ne oldugunu son 8 yilda fazlasiyla yasadik. Dün bu milleti Komünizmle korkutanlar simdide Ulusalcilikla korkutuyorlar. Dün Komünizm,ABD emperyalizminin karsisindaki tehlikeydi, simdi ABD-AB emperyalizminin karsisindaki tehlike Ulus devlettir.Ulus devletleri yikmak kolay degildir. Mustafa Kemal devrimleri ile pekismis olan bu ulus devletinide korumakta asla tereddüt etmeyecekti. Silah icad oldu mertlik bozuldu atasözünden cikarak, yillardir yapilan yikici psikolojik operasyonlarla bu ulusun hassasiyetleri öldürüldü. Bayragim diyen fasist, ulusum diyene irkci denmeye baslandi. Bir takim fonlarin ve cemaatlerin satin aldigi gazeteci isimler bu psikolojik savasa katilarak destek verdi hala da vermekteler. Onlara karsi olanlar ise iktidari olusturan cemaatlerin ahlak disi senaryolari ile tutuklandilar. Türkiye'nin etnik haritasi üzerinde manipülasyonlar yapilarak isgalcilerin, Sevr döneminde BM'ye havale etmis olduklari maddelerin tekrar gündeme getirilmesi icindir. Kürtcülerin toplantilarinda, seminerlerinde adini hep öne cikardiklari konu, Güneydogu Anadolu bölgesi üzerine, isgal gücleri tarafindan Sevr'e konulmus olan Kürdistan maddesidir. Ülkemizi yönetenlerin Sevr yanlisi olmalari ise bize, Atatürk'ün,GAFLET DALALET VE HIYANET sözlerini hatirlatiyor. saygilarla

Insanlik ödülü,bilmem ne ödülü onlari hak edenler icin cok önemli kazanimlar oldugu gibi,o ödülü kimin verdigide bir o kadar önemlidir. Yahudilerden cesaret ödülü alan Erdogan hangi cesaret örnegini göstererek o ödüle layik görüldü.Bunu söyleyecegim: Erdogan'in Laiklik karsiti cikislari,üniter yapiyi yok sayarcasina sözleri ve Israil'e hizmet vereceginin bilinmesi sonucu bu cesaret ödülü verilmistir. Ecevit'e verilen ödül baris ödülüydü. Israil cesaret ödülünü sadece ISRAIL'e hizmet edenlere vermektedir ki bu ödülü alan ilk müslüman, Erdogan olmustur. Israil'le olanlara ragmen,Erdogan'in Israil'le gizli gizli görüsmeye devam ettigi biliniyor.Özellikle ic konjuktüre dönük Israil karsiti söylemlerin gercek olmadigi, Israil'le görüsmeler yapildigi bilinmektedir. Erdogan ne ABD ve ne de Israil olmadan siyaset yapamaz. Insanlik ödülünü veren Kaddafi, yillardir halkinin özgürlüklerine ipotek koymus bir diktatördür. Erdogan'in ISLAM BIRLIGI ugruna ödüş verenlerle isbirligi yapmasi alisildik bir durumdur. 8 yildir bunlari görüyoruz. Ingiltere Kralice'sinin Abdullah Gül'e verdigi nisan ise ABD ve AB'nin dayatmalari ile Ermenistan'a baris bahanesi ile giderek dolayli olarak Ermenilerden diplomatik lisanla özür dilemesi karsiliginda aldigi nisandir. Sokaklarda demokratik haklarini kullanarak hak arayan protesto yapanlari polislere coplatmak, biber gaziyla gazlatmak, buz gibi sularla islatmaktan sadistce bir zevk alanlarin, aldıkları bu ödüllerle gururlanmalari insanliga karşı küçültücü bir durumdur. saygilarla

PKK'ya secimin sonuclarini bekle komutu verildi.AKP'nin secimi kaybetmesi (koalisyon olasiligida dahil) büyük olasilikla PKK'nin yeniden kan dökmeye baslamasi demektir. AKP ile PKK son yillarda yogun bir iliski icindedirler. Devlet yani devletten sorumlu olan AKP iktidari,Büyük Türkiye degil büyük Erdogan'a oynadigi icin terör örgütü ile yogun temaslar olusturdu. Siz bakmayin onlarin bizden öncede terörist basi ile görüsülüyordu demesine. Muhakkak ki görüsülüyordu bunu inkar etmek zaten gercekcilik degildir. AKP iktidarinin görüsme nedenleri farkli nedenlere dayanmaktadir. Türkiye'nin üniter yapisi bu nedenlerden biridir. Türkiye'nin üniter yapisi bu nedenlerden biridir diyorum, cünkü Kürtcüler AB ile, AKP iktidarinin oldugundan daha yogun bir iliski icersindedirler. AB bünyesinde faaliyet gösteren bir PKK komisyonu vardir. Bunlar devamli görüsmeler yaparak AB icerisinde bir lobi olusturmuslardir. AB'nin Türkiye'nin, AB üyeligi icin sart kostugu maddeler arasinda Kürtlerin azinlik olarak kabul edilerek onlarin statülerinde degisiklige gidilmesi Kürtlere özerklik taninmasi vardir. Asagida AP'nun Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerine dayattigi sartlardan birkacini verecegim: -"AP'su, Türk Silahli Kuvvetleri'nin Türkiye'nin dogusunda kisa bir süre önce sürdürdügü askeri operasyonlardan ve "Kürdistan'daki anlasmazliga bariscil bir cözüm"bulma yollarini aramayi reddetmesinden büyük kaygi duymaktadir." (19.09.1996) -"AP'su,'Bay Öcalan'a verilen cezayi lanetler ve ölüm cezasinin kullanilmasina kesin muhalefetini tekrarlar" (22.07.1999) -"AP'su,Sakharov Ödülü sahibi Leyla Zana'nin ve düsünceleri nedeniyle hapse atilmis olan Kürt kökenli milletvekillerinin serbest birakilmalarini talep eder." 15.11.2000-Leyla Zana AKP hükümeti zamaninda serbest birakildi.O günün Disisleri Bakani Abdullah Gül,Zana ve arkadaslarini Disisleri Bakanligi resmi konutunda agirladi. -"Türk Silahli Kuvvetleri,Güneydogu Anadolu'da Kürtlere karsi sürdürdügü operasyonlari durdurmalidir. TC.Hükümeti tüm Kürt örgütleri ile görüsmelere baslamali (YANI PKK ILE MASAYA OTURMALI) ve KÜRTLER'E HAKLARI TANINMALIDIR.(20.06.2002) AKP hükümeti döneminde Diyarbakir'a gelen AP heyetleri bu Kürt planini uygulamaya calistilar. O zaman ki DTP'nin Belediye Baskani Osman Baydemir'i ziyaret eden 7 kisilik AP Heyetinin baskani Cek milletvekili RANSDORF Baydemir'e sunlari söyledi: "Bölgenize,mücadelenize,Kürdistan'a katki sunmaya calisiyoruz. Katki sunmaya devam edecegiz. "Cumhuriyet gazetesi 27 Kasim 2004,s,1 manset Gelelim Sevr Antlasmasi madde 62'ye: Firat'in dogusunda, ileride saptanacak Ermenistan'in güney sinirinin güneyinde Suriye ve Irak'ta,Türkiye sinirinin kuzeyinde, Kürtler'in sayica üstün bulundugu bölgelerin yerel özerkligini, isbu Antlasmanin yürülüge konulmasindan baslayarak 6 ay icinde, Istanbul'da toplanan Ingiliz, Fransiz ve Italyan Hükümetlerinden her birinin atadigi üc üyeden olusan bir komisyon hazirlayacaktir." Sevr Antlasmasi madde 64: "...Kürtler,bu bölgedeki nüfusun cogunlugunun Türkiye'den bagimsiz olmak istediklerini kanitlayarak Milletler Cemiyeti (BM) ve Konsey'ine basvururlarsa ve Konsey de bu nüfusun bagimsizliga yetenekli oldugu görüsüne varirsa ve bu bagimsizligi onlara tanimayi Türkiye'ye salik verirse,Türkiye bu tavsiyeye uymayi ve bu bölgeler üzerinde bulunan bütün haklarindan ve sifatlarindan vazgecmeyi simdiden hükümlenir... Avrupalilar'in Kürdistan kurma takintisi 2007 yilinda da yok olmadi. Her yazismalarinda bu bölgeden KÜRDISTAN diye bahsettiler. AKP iktidarinin cok önemli bir bakanligi da APO MECLISE GIRSIN diye rapor yazabilmis, dönemin Genelkurmay Baskani masaya yumrugunu vurarak bu "VATAN HAINLIGIDIR BIR BAKANLIK NASIL BÖYLE BIR RAPOR VEREBILIR" diye tepki göstermistir. Isgal ve Direnis-HULKI CEVIZOGLU Yukarida yazilanlar yasadigimiz olaylardir. Türkiye'nin Etnik Haritasi basliginda nüfus oranlari ile ilgili yazmis oldugum ve bunlarin hangi amaclarla üretildigini anlattigim yazimda bu nüfus manipülasyonlarinin tehlikesine dikkat cekmistim. Dikkat ederseniz, PKK ve Kürtcüler hemen her firsatta bir Kürt nüfus rakami verirler, iste bu rakami vermeleri bu manipülasyonlarin ürünüdür. Secimden AKP'nin zaferi ciktiginda büyük olasilikla Erdogan'in vermis oldugu talimatla hazirlanmis olan gizli anayasa ortaya cikarilacaktir. Bu anayasada cok önemli ve hayati degisikler mevcuttur. Baskanlik sistemi ile artik tek adam tek söz gücünü elde edecek olan Erdogan'in yapacagi ilk icraat, eyalet sistemine gecerek Güneydogu'ya bir otonom statü vermek olacaktir. TSK'ya yapilan saldirilar, uydurulmus belgelerle bir Ergenekon senaryosu hazirlanarak toplum icerisinde toplumu bilinclendirme konumunda olan bütün isimler uydurulan terör örgütü üyesi yalani ile tutuklanmis ve hala tutuklanmaktadirlar. Bunlarin tek amaci secimden sonraki projelerin hayata gecirilebilmesidir. Yarginin AKP'nin yargisi haline getirilmis olmasi, Danistayin bir terör örgütü gibi tanimlanmasi, Yargitay'in kaldirilmak istenmesi, muhalefeti terörle iliskilendirmek, Cumhuriyetin ilk dönemlerinde yasanan ve ülkenin bölünmesi amacini tasiyan Kürtcü isyanlarin bastirilmasini muhalefeti ve Kurtulus savasini verenleri suclayici bir tarzda ifade edilmesi, bu isyanlari bastiranlari Ergenekon terör örgütüne bagli olarak tanimlamak ve hatta Lozan'i terör örgütüne hizmet eden bir Antlasma olarak gösterme egilimi, ülkemizin üniter yapisina karsi hazirlanan sabotajin ayak sesleri ve bu sabotaji hazirlayanlarin ise dünün isgalci güclerinin bugünkü ic isbirlikcileri oldugunu söyleyebilirim. AKP'nin bugün Kürt acilimi adi altinda AB'nin dayatmalarini gerceklestirmeye calismasi SEVR'in hortlatilmasindan baska bir sey degildir. saygilarla

Eger yanilmazsam cok yakin bir zamanda,Ergenekon davasina,Savci Öz tarafindan yeni bir iddianame ilave edilecek ,Misir Carsisinda ki bomba olayi! bu icerdekileremi mal edilir yeni kurbanlarmi secilir bilemiyorum,bekleyelim görelim. saygilarla

Demekki beni AIHM'nin kararlarinda Türkiye'deki demokrasinin gelismesine karsi bir tavir olustugu tezim bu karar ile dogrulanmistir.AIHM acikca ülkede bir temsil adaletsizligine destek vermistir.Bunun edebiyat bölümü fazla önemli degildir önemli olan verilmis karardir bu kararda adil degildir.Dogrulari söylemekte ve Erdogan'in bugünkü antidemokratik davranislarinin kimler tarafindan desteklenmis olduguda böylece anlasilmis olmaktadir. Bence Soner Yalcina meslegini icra ettigi icin tutuklama karari cikartan hakim ile,ülkede milyonlarin temsil edilemiyor olmasini insan haklarina aykiri bulmayan AIHM'nin hakimleride aynidir. saygilarla

Kelime oyunlari ile bu tartisma uzayacaksa ben cekilirim bu tartismadan,yazilanlari iyice irdelemeden söyle denirse böyle denirse tarzi akil verircesine bir yaklasim ciddiyetini kaybeder,Kim yazmis örnegin "Bizi Cerkezler,Arnavutlar,Kürtler,Ermeniler yönetiyor diye"önce bunu bize verin ki ona göre bir argüman yürütülsün.Ben yazimda Osmanli'nin bir gercegini dile getirdim eger tarihle ilgili benim iddialarimi cürütecek bir teziniz varsa buyurun dinliyorum.Isterseniz size Osmanli'da ki tüm pasalarin etnik kimlilerinide verebilirim.Ama saniyorumki konumuz bu degil. Asil konuyu tartismayip bunu farkli alanlara cekmek konuyu sulandirmaktir.Burada yapilan irkcilik degil,etnik harita üzerinde acilmis olan bir basligi tartismaktir. saygilarla

Ne alaka,sadece bir ironi yaptim.Bizim kökenlerle isimiz olmaz. saygilarla

ILERI DEMOKRASI'yi bugün gazetelerde aradim bula bula Başbakan Erdogan'i buldum. Bir iki gazete disinda tüm gazetelerin manset veya ana haber olarak verdikleri konu:basbakanin Kilicdaroglu'na Danistay'i adres olarak göstermesi ve basbakanin yine Kilicdarogluna; Ergenekonu git Dersimlilere sor haberiydi. Ileri demokrasi böyle mi olmali diye düsünmeye basladim. Bir medya düsünün ki,issizi,aci,fakiri,emekliyi,tutuklanan gazetecileri kendine sorun yapmayip sadece basbakana yandaslik yapma, basbakandan zilgit yememek icin yagdanlik olmaktadir. Gazetecilik haysiyetini öldürdüler,gazeteciligi yagciliga, yalakaliga,yandasliga ve kendilerinden olmayanlarin iktidar yargisi tarafindan tutuklanmalarina sevinmeye sevincten tepinmeye benzettiler. Avrupa'da televizyonlarda dünyanin önemli gazetelerinden mansetler verilir sabahlari, bunlarin hicbirinde Türkiye'den bir gazete olmamasini acaba Türklere karşı olamalarına mi baglamamiz lazim yoksa Avrupa ekranlarinda gösterilmeye deger bir Türkiye gazetesinin olmamasina mi baglamaliyiz. Bence ikinci ihtimal daha kuvvetli.Avrupa'da birbirine bizdeki kadar yabancilaşmiş, çatışan medya yoktur. Tabiiki iktidarlarin icraatlarini begenen gazeteler de vardir, begenmeyenlerde. Ne varki medeni ölcüler icerisinde bu yayinlar yapilir.Örnegin Almanya'nin en yaygara gazetesi olan BILD gazetesi bile bizde cikan gazeteleri sollar gazetecilik anlayisinda. Demokrasilerde gazetecilik basbakanin yagdanligi olmakla olmuyor,demokrasi kendine istedigin haklari karsindaki icin istemekle oluyor.Yani muhalefet liderini tiiye almak,ona belalti vurmak gazetecilik degil terbiyesizliktir. Belki basbakan secimler yaklastikca iyice hircinlasip oy alabilme hirsiyla KÜRDISTAN ISTERIZ de diyecektir.Kürdistan istemek demokrasi degildir ama basbakanin yagdanliklari bu istegide cok hakli bir istekmis gibi manset yapacaklardir,En azindan 6 gazete varki bunlarin gercekten Türkiye'nin bölünmesini alkislayacaklarina ben kalibimi basarim. Bunlar:AKIT-TARAF-STAR-SABAH-YENISAFAK-RADIKAL saygilarla

Sayin Demirefe,bunlar demokrasiyi söyle tanimliyorlar: Bir:Bagimsizlik mücadelesi veren bölücülere terörist denmesi yanlistir,asil teröristler ülkeyi bölmeye calisanlara karsi mücadele eden silahli kuvvetlerdir. IKI:Artik ulus devlet modeli kalkti,bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti adi irkci bir addir,degismesi BIRLESIK HALKLAR DEVLETI olmalidir aynen Amerika gibi. ÜC:Sevr Türkcüler tarafindan ortadan kaldirildi,bunda Avrupalilarinda sucu vardir,Lozan'la birlikte Kürtlerin egemenlik haklari ellerinden alindi,bu nedenle Sevr derhal geri getirilmelidir. Yukarida ana hatlariyla bunlarin demokrasi derken nasil bir demokrasi amacladiklarini özetledim. Bölücülerle dincilerin birlestikleri cok önemli bir asgari müsterek var.Bu asgari müsterek Türklük karsitliginda yogunlasiyor. Dincilerin,irk yoktur,ÜMMET vardir slogani uzun bir süreden beri agizlarinda olan bir söylemdir.Dincilerin Atatürk'e karsi olmalarının perde arkasinda;arapcayi kaldirip Türkceyi getirmesi görünsede asil neden,Türklük bilincini topluma vermesi ve ümmetlikten millet olmaya yönelmesidir. Padisah,sözde ISLAMIN HALIFESI olarak anildigi icin tüm müslümanlar Osmanli'nin ümmetiydiler.Bunun ortadan kaldirilmasi ve kaldiranin hazmedilememesi bugün içinde bulunduğumuz şartların ana nedenidir.Yoksa tekke ve zaviyelerde yüzlerinin rengi solmus badem biyiklilarla,Kürdistan bayraklari tasiyip,onlari bilmem ne adina savunan liberallerin ayni noktada birlesmeleri olanak disidir. saygilarla

Evet sayin Yilmaz,gercekten cok hassas bir noktayi tespit etmissiniz.AB/D yillardir Türk milletinin demokratik haklarinin verilmesinde üzerine düsen görevi yerine getirmemekle kalmiyor,bu hakki millete vermekten kacan iktidarlarida destekliyor.Türkiye'de 10 milyonun üzerinde bir kitle TBMM'de temsil edilemiyor,cünkü sömürü düzeninin iktidarlari bu hakki gaspediyor.Temsil edilemeyen kitlelerin verdikleri oylar oy verdikleri partinin baraja takilmasi nedeniyle özellikle en fazla oy alan partiye aktarilarak haksiz bir cogunluk elde ediliyor.Bu antidemokratik uygulama maalesef ülkemizin en büyük sorunudur.Ileri demokrasi yalanlari ile, halkin bir kesiminin haklarinin gaspi cok büyük bir celiskidir.AB/D bunlari dayatacagina,tam tersini yaparak hem bu haksizligi yapanlarin sirtlarini sivazliyor hemde o haksizligi yapanlara kendi isteklerini dayatiyor. saygilarla

" Emperyalizmle isbirligi yapan Türk olmayanlar yönetiyor"sözünü neden kelime anlamiyla degerlendirmek gerekiyor bunu anlamakta zorlaniyorum.Bence ülkenisin cikarlarini,emperyalizme peskes cekenin etnik kökeni degildir önemli olan.Bir insana "kansiz" dendiginde,bundan o insanin kaninin olmadigimi anlasilmalidir yoksa baska bir anlamimi iceriyor bu söz?Kelimelerin mecazi manalari vardir.Emperyalistlerle isbirligi yapan TÜRK OLMAYANLAR sözcügü etnik anlamda degil mecazi bir anlamda söylenmis bir sözdür.Kaldiki eger gercekten etnik anlamda degerlendirmek gerekiyorsa EVET BASBAKAN GÜRCÜDÜR.Cumhurbaskani Arap asillidir.Özal'da Kürt asilliydi.Simdi yani buyurun cenaze namazinami dememiz lazim. saygilarla

Türkiye'nin Insan Haklari karnesinin kötü oldugu bilinen bir gercektir.1950-2010 tarihleri arasinda yapilan Insan haklari ihlallerinin askeri dönemleri kapsayan yillari disinda SIVIL IKTIDARLAR dönemi icersinde AIHM'ne hak arama basvurusunun en yogun oldugu yil 2008 yilidir. Bilinmeyen konular ögrenilir ezbere konusulmaz.AKP'yi savunma icgüdüsü ile gerceklerin inkar edilmesi iyi niyetle bagdastirilmaz.Acarsiniz AIHM kararlarini ve askeri yönetimler disinda kalan dönemlerle son 8 yilin karsilastirmasini yaparsiniz ve ondan sonra yazarsiniz. Insanlar yillardir,birtakim senaryolarla tutuklu bulunmaktadirlar,bunlarin ne olacaklari konusunda hicbir insani yaklasim yoktur.Suclari ispatlanmamis sadece onlari özgürlüklerden soyutlamak icin tutukluluk halleri devam ettirilmektedir. Bizi insan haklari konusunda elestirenler, bizi sadece tek yanli hak aramakla suclayanlar ön yargili hüküm verebilmektedirler.Terör sucu tespit edilmis olanlarla bir tutarak, suclarinin ne oldugunu bile bilmeyen sadece birtakim telefon konusmalarina,telefon numaralarina bakilarak iceri alinmis olanlari "BEN ONLARIN SUCLU OLDUGUNA INANIYORUM"demek Insan Haklarini Savunuyorum demekle tam bir celiskidir. saygilarla

Bu bile devletlerin nasil iki yüzlü olduklarini anlatmaya yeterli bir ibret dersidir.Bunca,basbakan hanimlari cumhurbaskani hanimlari oldu bu ülkede ve bunlar gercekten cok seyler yapti etkinlikler düzenlediler.Modern Türkiye'yi cagdas düzeyde tanittilar dünyaya.Hicbirisine bu baris ödülü verilmezken,Emine Erdogan'a hangi etkinlik nedeniyle bu ödülün verildigini cözemedim.Hangi barisa hizmet vermisti.Birileri bana bunu lütfen anlatsin belki farkinda degilimdir. Bildigim kadariyla ONE MINIT senaryosunda AGLAMA ROLÜNÜ ÜSTLENMIS VE BIZIM YANDAN CARKLI MEDYAMIZ Emine Erdogan'in gözyaslarinin nasil aktigini milletimize göstermek icin iyice zoomlamislardi kameralarini. Trabzon dolaylarinda halk arasinda söylenen bir deyim vardir böyle gözünün icini anlatma anlaminda kullanilir:"GÖZÜNÜN FELEMITI derler.Iste bizim yandan carklilar Emine Erdogan'in gözünün felemitine kadar millete göstermistiler,herhalde Arap gözünü daha iyi tanitmak istemistiler. saygilarla

Ancak insan olanlar insanlik ödülü verirler,Kaddafi insan oldugu icin! insan Erdogan'a! ödül verdi,simdi o da ödülünü kendi halkindan alacak.Darisi bizim basimiza. saygilarla

Yazmadigim seyleri bana yazmisim gibi bir yaklasim icine girerek yanlis seyler soyleme ustaliginida göstermektedirler. AIHM'nin AKP öncesi verdigi kararlar türbanla ilgilidir.Bu kararlara ragmen AKP TÜRBAN konusunu kendisine siyaset olarak secmistir.Gercekleri saptirarak nerelere varmak istediklerini anlamak zor degildir. AKP döneminde.Türkiye'ye ceza üzerine ceza kesilmektedir.Bunlar maalesef yandas ve liberal medyada dile getirilmeyerek AKP'nin imajinin bozulmasinin önüne gecilmeye calisilsada gercekler gün isigi gibi ortadadir. Benim,elestirdigim AP'su ve AB'nin Türkiye'deki fasist gidise duyarsiz kalmasidir.Ve o sözleriminde arkasindayim.AP'su ve AB'nin Türkiye siyaseti SEVR'in geri getirilmesi siyasetidir.AKP bu siyasetin Türkiye ayagidir. saygilarla

Ben bu Perver olayina bir farkli acidan ve celiskiyle yaklasacagim. "BENI KIMSE SATIN ALAMAZ"diyen Perver kendi kendisiyle celiskiye düsmüstür.Hain ilan edilmesi,kendini Bülent Arinc'a satmis olmasiyla gerceklesmistir. Yani Bülent Arinc'tan önce onu Türkiye'ye davet ettiler ama gelmedi gelmemesinide sartlar Kürtlerin aleyhindedir,bu durumda gelemem diye gerekcelendirdi.Ama simdi Bülent Arinc'la ne konustu ne etti bilmiyoruz ama hem Türkiye'ye gelmeyi kabul etti ama hem de PKK'ya asil hain sizsiniz diyebildi. Perver'i kendi görüslerini savunan PKK'ya karsi hain dedirtecek neden neydi? saygilarla

Konu WIKILEAKS'tan acilmis bende birkac yil öncesine giderek AKP'nin ABD serüvenlerinden bahsedeyim. Yukaridaki yazidan da anlasilacagi gibi,Erdogan ABD'nin destegini almak icin herseyi göze almis biridir.Amerikan vesayeti altinda siyaset yapmaktadir.Elci krizi aslinda yapay bir krizdir,AKP'li bakanlarin ve Erdogan'in vermis olduklari tepkiler farkindaysaniz sadece Elciye karsidir.Ha diyeceksiniz ki elci ABD demektir.Hayir eger öyle olsaydi,Elciden sonra ABD Disisleri Bakanligi elciyi destekler mahiyette konusmazdi. Erdogan elciye dokundurma yaparak kamuoyunu aldatma yolunu secmis ABD hükümetine karsi tek bir kelime sarfedememistir.Bu ona cok pahaliya mal olabilirdi. saygilarla