politika tarafından postalanan herşey
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
Ülkemizde öyle zihniyetler yetisiyorki ellerinden gelse,Türkiye Cumhuriyetinde kutlanan tüm Milli Günleri yasaklatirlar.Hatirlayalim,Ilcelerimizin birinin Kurtulus gününde yapilan gösteriler nasil elestirildi!Kimdi bu gösterileri elestirenler?Bunlar bugün özür kampanyasi baslatan ve onlari destekleyenlerdi.Cünkü o gösterilerde temsilide olsa Türk insanina yapilan haksizligin sona erdilrilmesi canlandiriliyordu.Kurtulmanin ve kimden kurtulmus olmanin verdigi bilinc ve sevkle heryil bu temsili gösteriler tekrarlanir.Bundan Türkiye vatandasi olarak,bayragini,ülkesini,Atasini ve tarihini seven herkes gurur duyar,gurur duymayanlar,daha dogrusu o yapilanlari bir düsmanlik gösterisi gibi göstermeye calisanlarin amaclari ise tamamen farklidir.Halbuki Cografyamizin bircok bölgesinde Osmanlidan kurtulmus olmanin yildönümleri kutlanmaktadir ve kutlanan ülkelerin insanlari bundan rahatsiz degillerdir. Milli Bayramlari kapali yerlere cekelim teklifi yapanlar bugünkü iktidarin adamlariydi.Onlara disarda yapilan gösteriler rahatsizlik veriyordu.Adlari Türk beyinleri ne oldugu bilinmeyenlerin muhakkak ki böyle yildönümlerinden rahatsiz olmalari icin nedenler olacaktir. saygilarla
-
ÜLKEMIZDEKI DEMOKRASI VE INSANHAKLARINDAN ÖRNEKLER
Takiyye sadece din alaninda olmaz,yasamin her alaninda takiyye vardir. Iskence denilen insan haklarina ve haysiyetine tamamen zid bir uygulamaya insan olan herkes karsidir ve de olmalidir.Bu konuda saniyorum ki yeteri kadar tartisma ve milletler cemiyetinde anlasmalar yapilmistir. Iskenceye karsi cikmakla,bölücülügün ne ilgisi vardir diye soranlar garanti cikacaktir.Aslinda bunu normal düsünen insanlarin sormasi dogaldir.Ama birde beyinlerinin bir tarafinda yer etmis olan bir ideolojiyi gündeme tasimak icin her firsati degerlendirenlerin sormalari ise takiyyedir. Iskence,emniyette veya hapishanelerde yapilan insanlik disi uygulamalardir,bunda hemfikir oldugumuzu saniyorum.Ve hergecen gün azalmakta ve tabii ki gün gelecek hepten yok olacaktir.Iskenceyi,siyasi alana kaydirarak,Kürtlere,solculara iskence yapiliyor diye lanse etmek ise cok farkli bir yaklasimdir.Bu yaklasimla,vurgulamaya calisilan, Türkiye'de Kürtlere ve aydinlara karsi devlet eliyle iskence yapiliyor kanisini uyandirmaktir. Iskence edenler icin Kürt,Türk veya baska birisi farketmiyor,iskence bir ritualdir.Dünyanin hemen her ülkesinde belirli merkezlerde az veya cok uygulanan bir konusturma metodudur.Halbuki iskence ile konusturulan insanlarin dogruyu söylediklerini bilim kabul etmiyor.O aciyla beraber o anda aklina gelen herseyi söyler insan,bunlarin icinde dogrusuda olabilir egriside,önemli olan iskenceden kurtulmaktir. Bu nedenle,hep Diyarbakir cezaevinden bahsederler,cünkü oranin baska bir özelligi vardir.Ne var ki Türkiye'de hemen her cezaevinde iskence yapilmakta-ydi.Dedigimiz gibi bu bir ritualdir,ve yavas yavas ortadan kalkmaktadir.Iktidarlarin alacagi önlemler ve caydirici yasalarla iskence ülkemizin gündeminden tamamen kalkmasa bile yok denecek kadar aza inecektir.Burada gerekli olan iktidarlarin basiretidir. Sonuc olarak,iskenceyi insan haklari ihlali olarak degerlendirmektir objektif yaklasim,yoksa sadece belirli kesimleri öne cikararak bundan siyasi cikar hesaplari yapmak yanlis bir yaklasimdir. saygilarla
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
Ordusu,Devleti,Cumhuriyeti,Atatürk'ü ve Laikligi ile sorunlari olmayanlarin bu Ergenekon senaryosundaki tutumlari bilinmektedir.Bu kavramlarla sorunlari olan;bölücüler,Ermeni yandaslari,PKK sempatizanlari,AB ve ABD'ler,yandas medya ve tarikatci kesim(FETULAH GÜLEN VE NUR TARIKATI-DIALOGCULAR)bir yildir vatandasin kafasinda devletine,ordusuna ve Atatürk'e karsi öyle bir kampanyaya giristiler ki,bunun adina IC SAVAS denir.Evet Türkiye'de bir ic savas vardir.Bu savasta basta iktidar olmak üzere siyaset,onlarin pesindeki AB-ABD'ci-Ermeni diasporaci.PKK'ci yani bölücü medya-Dinci kesim ayni cephededir,yani Türkiye Cumhuriyetine karsi olan cephedir bu cephe.Bu cephe yeni degildir,eger AB ile baslamadi daha öncesine kadar gider. Ergenekon davasi henüz baslamadan AB-ABD ve AKP iktidari yandas medya Ergenekonu biliyordu,yani bu hazirlanmis bir senaryoydu.Tahliyelerden kimler rahatsiz oluyorsa Ergenekon senaryosunu yazanlarda ayni kesimlerdir.Internette dolasan ve herkesin ulasabilecegi yazilardan yola cikarak TSK'ya yillarca hizmet vermis serefli bir General göz altina aliniyor ve tutuklaniyor.aylarca icerde tutuluyor ve sonunda 12.Agir Ceza Mahkemesi baskani tarafindan "DELIL YETERSIZLIGI"nedeniyle serbest birakiliyor.Tutuklayan ise 13.Agir Ceza mahkemesi.Hakimler hakkinda yazmak bana düsmez ama siyasi emirlerle tutuklamalar yapan hakimler bu milletin helede Cumhuriyetin hakimleri olamazlar.Emniyette yuvalanmis Fetulahci güclerin hazirladiklari sahte raporlarla,insanlar tutuklanmistir. Bütün bunlarin yanisira asil ilginc olan sey ise,AB'nin yaklasimidir.Orhan Pamuk davasinda,ve baska davalarda mahkemelere heyetler gönderen AB her nedense Ergenekon olayinda tek bir kisiyi dahi Türkiyeye gönderip inceleme yaptirmadi ve yüzleri bile kizarmadan "Ergenekon davasinda insan haklari ihlali yok"diye rapor tutmus "AB INSAN HAKLARI KOMISYON BASKANI"yani hicbir inceleme yapmadan bu karara varmak ancak AKP-AB isbirliginin hangi safhada oldugunu gösterir.Atatürk'ün resimlerini indirin diyende saniyorum AB'den sorumlu bir yetkiliydi,Ergenekon'un arkasindayiz diyende AB olduguna göre olayin SIYASI BOYUTunu görmekte zorlanmiyoruz. Ergenekon'un savcisiyim diyen Erdogan Ergenekon'un siyasi bir dava oldugunu ispat etmemismiydi. Savci ve Hakimler hakkinda verilmis onlarca suc duyurusu Adalét bakanliginda bekliyor.Adalet bakaninin suskunlugu,neyi anlatiyor acaba? Gün gectikce bu senaryoyu yazanlarin komiklestigini görmek insana haz veriyor.Asil zevk ise yarin bu savci ve hakimlerin sanik sandalyesinde kimler hesabina görev yaptiklarinin hesabini vermeleri olacak,ve bugün ayaklar altina aldiklari hukuku kendileri arayacaklar. saygilarla
-
Solunum cihazlari yolsuzlugu
Siyasete deginmeyelim sonucta saglikla ilgili desek bile siyasete deginmeden olmuyor.Erdogan'in yakin adamlarindan ve son yillarda yerden mantar biter gibi özel hastaneler acan Ethem Sancak,Cinden ithal ettigi kalitesiz soluum cihazlarini Türkiye'de hem dagitimini hem uygulamasini yaparak insanlarimizin sagligini ciddi olarak tehlikeye atmaktadir.Bogazina bu soluum cihazlarindan takilan iki hasta cihazin bogazda parcalanmasi ile yapilan tüm müdahalelere ragmen kurtulamayip hayatlarini kaybettiler. Kizilay kurumu ile Ethem Sancak arasindaki yakin iliski ise,Kizilay tarafindan Ethem Sancak'a ödül verilmesi sirasinda elinde belgelerle Ethem Sancak'a soru soran KANAL BIZ mUHABIRINE Kizilay baskaninin önce saldirmasi ve elindeki belgeleri alip yirtmasi ile ortaya cikmis oldu.Bildigimiz gibi Kizilay'in önceki yönetimi AKP'nin kadrolasmasina kurban gitmis ve yerine AKP yandasi bir baskan getirilmisti.Simdi sormamiz gereken iki nokta var: -Ethem Sancak'in ithal ettigi bu kalitesiz solunum cihazlari icin Devletten ne kadar tesvik aldi. -Kizilay'in Ethem Sancak'in bu sorumsuz davranisindan ne kadar cikari var. Bu arada Ethem Sancak ayni zamanda STAR GAZETESININ de sahibidir. saygilarla
-
ULUSAL GÜVENLIGIMIZ NE KADAR GÜVENLIKLI?
Sayin Efendi Türkler,Demokrasilerin en ileri noktasi basibozukluktur,bugün demokrasi acilimi ve özgürlük sloganlari ile halay cekenler,saga sola saldiranlar,masum insanlari ceteci,katil,insanlik düsmani gösterenler,bu ülkede istedikleri gibi at kosturamayan cevrelerdir.Hapishanelerde ölüm oruclari ile devleti dize getirmeyi hesaplayanlar hayal sukutuna ugrayinca demokrasi özgürlük feryadlarina basladilar,halbuki o ölüm orucundakiler polise,jandarmaya ates yagdiranlardi.Halkin malini yakip yikanlardi,devleti bölmeye calisanlardi,bölücülerin istedigi özgürlük ne olabilirki? saygilarla
-
Bizim adımıza özür size mi düştü ****? seçilmişer...!
Türkiye'de Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaslari vardir,Türkiyeli kavrami bölücü bir kavramdir,Türkiye bir bütündür,ve üniter bir yapiya sahip bagimsiz bir ülkedir.Vatandaslarina TÜrk denir Türkiyeli degil.Böyle bir kavram hicbir ülke icin kullanilmazken Türkiye icin kullanilmasi bile kirli hedefleri aciklamaya yeter. saygilarla
-
Bediüzzaman ve Nur Cemaati
"Inandim" diyen kisiyle,inandigi konularda bilimsel bir tartismaya girmek kadar hatali bir girisim olamaz.Cünkü o kisi "inandim"demekle zaten her türlü tartismanin önünü kesmis olmaktadir.Inanilan bir düsünce degilde bir kisiyse,o kisiye bagliligida tartisamayiz.Ancak inanilan kisinin hayatini ve yaptiklarini tartisabiliriz sadece. Saidi Nursi,Kuran ayetlerinin kendisinden bahsettigini iddia edecek kadar dinden imandan uzak hayal aleminde gezen birisiydi. Nurculuk üzerine yazan Ali Gözütok,Nur suresi 35.ayeti ile Saidi Kürdinin yazdiklarini kiyaslar.Söz konusu ayet söyledir:"Onun nuru icinde isik bulunan bir kandil yuvasina benzer.O isik bir cam icindedir,cam ise sanki inci gibi parlayan bir yildizdir,bu ne yalniz Dogu'da ve ne de Bati'da bulunan bereketli zeytin agacindan yakilir.Ates degmese bile neredeyse yagin kendisi aydinlatacak.Nur üstüne nurdur.Allah diledigini nuruna kavusturur.Allah insanlara örnekler verir,o herseyi bilir." Saidi Kürdi bu ayette kendisinin isaret edildigi anlamini cikarir. Saidi Kürdi yalnizca Hz.Peygamberin rüyada verdigi görevle ve ayetle yetinmeyecek,Hz.Ali'den de görev alacak ve "Celculutiye"kasidesine dayanarak ,"Hz.Ali:'Ey degeri yüce olan ism.i Azami tasiyan kisi.Dövüs ,korkma!Savas,cekinme!'diye seslenmisti bana diyecektir. Saidi Kürdi'nin yasam öyküsünü yazanlar hep "bunalima girdi"diyerek kesintiler yapmaktadirlar.Serif Mardin onun bu bunalimlarindan bahsetmistir ki bunlar saglikla ilgili bunalimlardi. Saidi Kürdiyi,göklere cikaran Serif Mardin ona 'matematik 'Necmettin Sahiner'de 'Cebir' yazdirmis ama gelgelelim ki Saidi Kürdi,yillar sonra yazdirdigi kitabinda yazma bilmedigini "Burada yalniz kimsesiz,garib,yarim ümmi"diyerek aciklayacak dolayisiyla Serif Mardin'i ve Necmeddin Sahiner'i yalanlamis olacakti. Saidi Kürdi ile ilgili kendi cemaatinden isimlerin yazdiklari tamamen bir abartidir.Yani ona hic asli olmayan kerametler,bilgiler uzmanliklar yakistirip onu peygamberlestirmektedirler.Insanlari yaniltma meslegini iyi bilenler Saidi Kürdi kousunda da mesleklerini icra etmektedirler.Onun kurtulus savasi karsiti oldugundan hic bahsetmezler.Ingiliz ucaklari ile Mustafa Kemal'i hain ilan eden bildirileri halka dagittiklarindan bahsetmezler.Hapisteyken,beni serbest birakin komünistlere karsi gencleri örgütleyeyim demesini hic anlatmazlar. Saidi Kürdi icin Allahin seckin insani demek bile Allaha bir sirktir.Bunu söyleyenin müslümanligindan süphe ederim. saygilarla
-
ULUSAL GÜVENLIGIMIZ NE KADAR GÜVENLIKLI?
Elime güzel bir yazi gecti,2006 yilinda yazilmis.Baslik "KOMSU DEVLETTEKI NÜKLEER MERKEZ" ""O sehirde 15 yil önce bir deprem oldu.Öyle siradan degil.Ciddi bir depremdi.T.C. Devleti hemen yardim etmek istedi.O devlet,ayni gün senden yardim almama dedi.Kimse,o devletin yöneticilerini irkcilikla,insanlik düsmani olmakla suclamadi. O devletin baskenti sinirlarimizin dibinde sayilir.O baskentin yakinlarinda bir nükleer santral vardi.Yakin zamanda deprem de olmus bir yerde ki santrala karsi kimsecikler bir eylem yapmadi;bildiri dahi yayinlamadi. O devlet,o baskent yakin yerde ikinci bir 730 MV'lik nükleer santral yapti.Ona da ne yapim süresince,ne de yapildiktan sonra sesini cikaran olmadi."DEPREM KUSAGINDA NÜKLEER SANTRAL MI OLUR?"demediler.Atina devleti o santral icin "bölgeyi tehdit ediyor"deyip Avrupa-Amerika Birlesik devletleri'ni ayaga kaldirmadi. Türkiye Cumhuriyeti sinirlari icinde hic kimse,ama hic kimse,"Cernobil su kadar Km uzaktayken basimiza neler geldi,"deyip santralin kapatilmasini istemedi.Üstelik o santral ,Rize'ye,Artvin'e,Kars'a,Van'a;Silifke'deki Akkuyu'dan Adana kadar uzaktaydi. Hicbir Genel Kurmay Baskani,Cumhurbaskani,durup dururken "Türkiye NÜKLEER tehdit altinda"diye,savas acma anlamina gelebilecek bir aciklama yapmadi!T.C.'ne karsi,diplomatlarini öldürtmek dahil,düsmanca tavirlar sergileyip,Türkiye'nin topraklarinda gözü oldugunu acikca ifade etmisti. Hangi devlet? Hangi sehir? Hangi nükleer santral mi? Onu da siz bulun MUSTAFA YILDIRIM'in bu yazisi tabii ki cok uzun ben sadece bir bölümünü aldim. Ülkemiz öyle bazilarinin bizi paranoya ile suclamalarinin tam tersine büyük bir tehlike altindadir.Komsularimizla olan iliskilerimiz,siyasi ve askeri stratejik anlasmalarimiz hic beklemedigimiz bir an da bizi bölgemizde ki bir savasin ortagi haline getirebilecek kadar ciddidir. Türkiye'nin komsuluk iliskilerinin yani sira asil büyük tehlike ülkenin icindedir.Belirli kesimlerin Güneydoguda halki devlete karsi kiskirtma faaliyetleri cok sinsi ve planli bir sekilde devam etmektedir.Ege bölgesinde Yunanistan'in 12 mil dayatmasi simdilik perde arkasindadir,bunun resmen uygulamaya konulmasi Türkiye icin savas anlamina gelecegi defalarca vurgulanmistir,ne varki eski meclis baskani Bülent Arinc'in savas nedeni siyasetimiz yeiden gözden gecirilsin demis olmasi bende,ilerde Türkiye'nin böyle bir oldu bittiye getirilebilecegi kuskusunu uyandiriyor,cünkü bu iktidara güvenmiyorum. saygilarla
-
14 Şubat "haram gün" ilan edildi
Diyanet denilen nedir,yani dini konular sadece diyanetin isimidir? Din akli basinda olan,okumasini anlamasini bilen herkes icin aciktir, bunun icin illaki diyanete basvurulmasi gerekmez.Iste Ayni zihniyet,Kurani duvardaki cantanin icine sokturup,ölü kitabi yapan zihniyettir.Okuma imama sor,sakin yorumlama müezzine sor,zihniyeti Türkiye de Islami Kurandan degil hacidan hocadan ögretme yolunu secmis,insanlara gercek Islami mechul kilmistir.Bugün dini carpitanlar,Türkiye'de en makbul sinif haline getirilmis,dogrusunu söyleyenlerde zindik olmustur.
-
14 Şubat "haram gün" ilan edildi
Saint Valentin,evet bir katoliktir, dogrudur ama sevgililer gününün kutlanmasi insani katolikmi yapmaktadir.Yani insan sevdigi esine,sevgilisine o gün "SENI SEVIYORUM "dediginde hristiyanmi oluyor,ona bir cicek hediye ettiginde katolilesiyormu,tabiiki hayir.Sevgi insanlar icindir.14 Subat'i sevgililer günü yapanlar insanlari hristiyan olsunlar diye yapmadi,sevdiklerine sevdigini söyleyebilmesi icin özel bir gün haline getirdi.Ha tabii ki hergün sevgi sözcükleri söylenmelidir ama bu günün özelligi sevgililere has olmasindadir.Anneler Günü,Babalar günü gibi.Ha bu arada babalar günü Avrupada baska bie tarihte kutlanir,adida "CHRISTI HIMMELFAHRT"yani"Hz.Isa'nin göge yolculugu"olan tarihte kutlaniyor.Türkiyemizde ise baska bir tarihiti babalar günü.O zaman bizde hristiyan olmamak icin kendimize bir "sevgililer günü "uyduralim. saygilarla
-
Tunceli'deki seçim yardımlarında profesyonel rüşvetçilik örneği
Yüksek Secim Kurumundan bugün yapilan ve AKP icin cok düsündürücü olan bildiride;"Yardimlarin özellikle beyaz esya yardimlarinin secim rüsveti"oldugu tanimlamasi yapildi.YSK bu gibi faaliyetlerde bulunlar hakkinda suc duyurusunda bulunacaklarini belirterek yapilan yardimlarin anayasaya aykri oldugunu vurguladi. Simdi efendim,Tunceli'de camsir makinesi dagitiliyor evlere,evlerde su yok ama camasir makinesi gönderiliyor,yani sen iktidar olarak oraya su götürme ama secim yaklasiyor diye camasir makinesi gönder ve vatandasin oyunu gaspet. Iste Türkiye'de zembille indirilip iktidar koltuguna oturtulanlarin iktidarda kalabilmek icin nelere basvurduklarinin belgeselidir bu yardimlar.Halkin hissiyatini cok iyi bilenlerin o hissiyati nasil sömürdüklerini Türkiye ibretle izlemektedir. saygilarla
-
Davos - Erdoğan - Peres
Hala bilmem nelerden bahsediliyor,kardesim Demirel'i bu millet secmedimi 7 defa?Ciller'i Erbakan'i,Menderes'i,Inönü'yü,Mesut Yilmaz'i,Özal'i kim secti?Baska bir milletmiydi secen.Kim basbakanliga ATANDI ABD eliyle?Erdogan degil mi?peki daha nedir Erdogan'i milletin hissiyatini anliylor diye göstermeniz,anladigi icin mi Irak'a seyirci kaldi,yoksa millet Iraklilar ölürken bayram mi ediyordu.Neden miting yaptirtmadi Erdogan Öldürülen Irakli cocuklar kadinlar icin,bir milyonu buldu ölenlerin sayisi,hani nerede Müslüman Erdogan veya müslüman millet?Birakin lütfen demagoji yapmayi. Atatürk istedi ki bu millet adam olsun,dünya milletlerinin daha üstüne ciksin,Atatürk baska birsey istemedi milletten,dinsiz olmasini degil dinini tam olarak ögrenmesini,mahalle imamindan degil ookuyarak ögrenmesini istedi.Bu nedenle okullar acildi ama o okullarda Atatürk'e düsman yetistirildi,kimler yetistirdi?Iste milletin hissiyatini cok iyi bilen Erdogan ve onun gibiler.Adam olmak bence herseyin basidir,adam olamadiktan sonra Kurani milyon defa da hatmetseniz degeri yoktur,ne insanlarin gözünde ne Allahin indinde.Atatürk asirlar boyu köle gibi kullanilmis olan bu milletten efendi yaratmaya calisti,1950 ile gelenler ise efendi degil,hoca yaratmaya calistilar bu milletten.90 yil sonra geldigimiz nokta ve tartistigimiz konu iste budur hala. Iran müslüman oldugu icin raket yapmiyor,ülkesini seven insanlar olmasi,ülkesinin güvenlik icinde olmasini isteyen yöneticilerin olmasi nedeniyle roket yapiyor.Iran PJAK'la mücadele ederken Amerika'yada sormadi,ondan stratejik yardimda beklemedi,istihbaratta beklemedi,Irak'in Kuzeyine vururken Amerika kizacakmi diye sorun yapmadi kendine ve de adam gibi cikip meydan okudu Amerikaya,bizim milletimizin hissiyatini cok iyi bilenlerin yapamadigini Ahmedinejat yapti ,afferin ona,milletini kömürle,beyaz esyayla kandirmiyor Ahmedinejat.Erdogan'i kabul edip etmemek degildir önemli olan,Erdogan'in bu ülkeye ne verebilecegi verdigidir önemli olan. saygilarla
-
ULUSAL GÜVENLIGIMIZ NE KADAR GÜVENLIKLI?
Türkiye'nin Cumhuriyetin kurulusundan sonra baslattigi Milli Ekonomi atilimi maalesef,1950 itibariyle bagimli bir ekonomiye dönüsmüstür. DP ile baslayan ithalat,ve dis borclanma ilk dönemlerde,cazip görülmüs ama ilerleyen yillarda kendi ekonomisii kuramayan Türkiye icin büyük bir yük olmaya baslamistir.Tipik bir örnek vermek gerekirse,1950-1960 yillari arasinda memlekette mevcut traktör sayisi 4.000'den 44.000'ne yükselmistir.Traktörlerin ülkeye gelisi ile tarim artmis ama meralar azalmistir.Traktör ve bicerdögerlerle calisan köylüye artik toprakta yapacak is kalmamisti.Siyasi oligarsi ile ekonomik oligarsinin temelleri DP ile atilmistir.Bu dönem özel bir tartisma konusu oldugu icin sadece biraz degindim,ama asil konu Türkiye'nin ulusal güvenliginin ne kadar güvenlikli oldugu ve bugün Türkiye'nin gittigi yolun ne kadar güvenlikli oldugudur. Iran'la 600Km'yi bulan bir kara sinirimiz var.Kafkaslarda siyasi durum cok gergin ve Türkiye Kafkaslarda stratejik ortakliklara sahip,Iran hem Israil hem ABD tarafindan tehdit altinda,Güneyde,Amerikanin kontrolü altinda bir Irak ve Kuzey Iraktaki Bölgesel Kürt yönetimi var.Israil ve Filistinliler savas halinde,Türkiye bu savasta yavas yavas taraf olmus gibi bir konumda.Kibris'ta isgalci olarak nitelenen konumdayiz,Egede Yunanistan Kara sularini 12 mile cikarma kararini meclisten yillar önce cikartmis ve bunu uygulamaya koyabilmek icin bir firsat beklemektedir.Bir taraftan Kürtler,bir taraftan Süryaniler,diger taraftan,Iraktaki Yezidiler,Yunanistan ve Ermenistan soykirim iddialari ile bize karsi düsmanca bir siyaset icersindeler. Bütün bu siyasi gelismeleri degerlendirdigimizde yarin cikabilecek olan bir Israil-Iran savasinda direk olarak sinirlarimiz bu savasin etkisi altinda kalacagina göre hic beklemedigimiz bir sekilde kendimizi savasin icersinde bulmayacagimizin bir garantisi varmi saygilarla
-
Tunceli'deki seçim yardımlarında profesyonel rüşvetçilik örneği
Arkadaslar bal tutan parmagini yalayacaktir. 6 yildir bu ülkede yardim adi altinda halkin oylari sömürülmektedir,bu sömürü valiliklerce,Belediyelerce,yardim kurumlarinca yapilmaktadir.Evet halktan alinani yardim diye halka verip göz boyamak.Ramazan cadirlari 6 yilda mantar gibi cogaldi,bu bir inanc sömürüsüdür.Erbakanla baslatilan bu halka oy rüsveti vererek halki oyunu calma operasyonlari bence cocuga bonbon veripte onu kandirmaya benzer.Bazi arkadaslarin,"Devletin görevi düskün olanlara yardim etmek degilmi e onlarda yardim ediyorlar"görüsü aslinda aldatmacadir,Devlet düskünlere onlarin oylari icin yardim etmektedir.Davos,Dogal gaz indirimi,kömür dagitimi,beyaz esya ve benzeri yardimlarin amaci 29 Mart'taki yerel secimlerdir.IMF' den para dilenen bir devlet beyaz esya yardimi yapiyorsa bunun adi milleti uyutuyor demektir. saygilarla
-
DİNCİLİK VE IRKÇILIK DÜŞMAN MI?
Bu konuda bir iki satircikta benim payim olsun bari. Kavramlar, dikkat edilmezse bizleri yanlis sonuclara götürür.Dindarlikla dincilik ayri kavramlardir,bunlari biribirine karistirmamamiz gereklidir.Dinci dincilik yapan yani dincilik yapmayi bir meslek haline getirmis olmaktir.Dindar ise Kendini yaratana sevgisi saygisi olan,ve onun emirlerini kendisi icin yerine getirene ama getirmeyenede saygi duyana denir. Dindar,ülkesinin yükselmesini,insanlarin refaha ulasmasini,insanligin barisini ister.Dinci,ülkesinde ayirimcilik yapan,bizden olan bizden olmayan diye insanlari siniflandiran,Allahin yeryüzündeki vekiliymis gibi davranip Allahin karar vermesi gereken konulara kendince karar veren Allahin adini kullanip bozgunculuk yaratandir. Bir irki savunmakla bir irki diger irklardan üstün görmek,diger irklarin yasam haklarina savundugu irk adina tecavüz etmek ayri seylerdir.Bir Fransiz'in Fransiz,bir Alman'in Alman bir Türk'ün Türk irkini savunmasi sevmesi irkclik degildir.Almanlarin Alman irki adina milyonlarca insani yok etmesi ise Irkciliktir.Dindarlar irkci olamiyacaklari,dincilik ile irkcilikda düsman degildir cünkü iki akimda insanliga karsidir. saygilarla
-
Tv Programları ve Rtük!
Halk istedigi kanali seyredebilmelidir,iste zaten sorunda burada basliyor.Halk özgürce istedigi kanali kendisi secmelidir o zaman bizde istedigimiz gibi programlar yapalim halk nasil olsa kendisi karar verir bunu seyredip seyretmemeye.Alternatif olarak peki ne tavsiye ediliyor,insanlarin ben bu programi begenmedim acayim X kanalina bakayim demelerinde X kanaldaki program onlara ne verebilmektedir,sorusunu heralde sormakta hakli oluruz. Halkin özgürce kanal secebilmesi,kanallardaki programlarin halka birseyler verebilmesinide beraberinde getirmelidir.Varmi böyle bir alternatif.Bir moda ciktigi zaman bu yeni moda kiyafetler sadece belirli bir giyim magazasinda satilmiyor,ayni modelin degisik versiyonlari carsida pazarda hemen her yerde tezgahlari dolduruyor,yani vatandas o modeller disinda baska kiyafetler bulabilecek bir satis yerini hemen bulabiliyormu yoksa mecburen satilanlardan birini almak zorunda kalmiyormu.Peki siz buna diyebilirmisiniz,vatandas tercih hakkini kullanabilyor diye.Vatandas buldugunu alir cünkü ona sunulan odur.Vatandasin tek alternatifi televizyonu acmamasidir. Bence televizyon kanallari halkin denetimine acik olmadigi sürece bu sorumsuz vebasibozuk televizyon yayinciligi devam edecektir.Ahlak anlayisi tabiiki herkese göre degisir ama,genel kurallar degisik ahlak anlayislarina göre degil ülkenin sosyal ve kültürel yapisina göre düzenlenir. saygilarla
-
Din iman diyorlar ama gözleri dünya malında
Dinin elden gittigi filan yok,din gitmez,dine gercekten inananlar oldugu sürece din yok olmaz. Din elden gidiyor diyenler bunu Cumhuriyetin kuruldugu günden beri söylemektedirler,yani ne kadar tarikatci,üfürükcü,cinci perici,muskaci,kacak Kuran kurscu var ise onlar icin hep din baski altindadir,müslümanlarin ibadetleri engellenir,din elden gider.Cünkü onlarin zaten dinleri yok,olmayan birsey de nasil gitsin ki? saygilarla
-
Davos - Erdoğan - Peres
Erdogan'a kadar basbakanlik yapmis olanlar mi Marstan veya Jüpiterden geldi,yoksa baska ülkelerde yetistirilipte mi gönderildiler?Onlarda bu ülkenin insaniydi,bu ülkede dogmus bu ülkede okumus,bu ülkede secimlere girip haktan oy almis siyasetcilerdi,onlarin hic biri Erdogan gibi de gökten zembille indirilip altlarina iktidar koltugu verilenlerden degildi.Erdogan halka basbakan diye atandi secilmedi,bunuda böyle bilelim. Halkin hissiyatini anliyor degil halkin hissiyatlarini sömürüyor daha yakisir Erdogan'a.Halkimiz aslinda kurnaz görünür,ama saftir,kolay kandirilir,kolay kandirildigi icinde 1950 yilindan beri sömürülmektedir ve iki yakasi bir araya gelmemektedir,yani gemicikler alamiyor,dünyayi devlet kasasindan cikan paralarla dolasamiyor. Halkin icinden gelen bir basbakan vardi ve adi da Ecevitti,ha tabiiki onuda tartisabiliriz.Sadece su kadarini söylemem bile onun Türkiye'nin onurunu düsünen ve savunan tek basbakan oldugunu anlatmaya yeter.KIBRIS cikarmasi Türkiye'nin yok olan haysiyetini geri getirmistir.Rumlarin Demirel'le dalga gecer gibi "BEKLEDIKTE GELMEDIN"sarkisini söylemesinin nedenlerini bilenler bilir.Demirel askeri alarm durumuna gecirip,gemileri Akdeniz'e gönderip Amerika'nin tavrini yoklar ve Amerika dislerii gösterince gemileri tekrar geri cekermis.Aynen halkin hissiyatini cok iyi bilen Erdogan gibi,PKK icin Amerika'dan icazet beklerken halkin degil Amerikanin hissiyatini yokluyordu. Erdogandan daha cok Kasimpasalilar vardir,daha cok babayigitler vardir ama adap ve edep kabadayiliktan daha önemlidir.Halkimizin hissiyatini bilmekle adap disi edep disi davranmak farkli seylerdir. Adam gibi koyarsin tepkini olay biter.Madem ki Israil'e bu kadar giciksin o zaman git Gazze'ye Israile karsi savas ver,daha makbule gecer bence. saygilarla
-
Tv Programları ve Rtük!
O zaman RTÜK gereksiz bir kurulustur ve faydasi olmayan bir kurumun devam etmeside gereksizdir.Yani sizin demenizden anladigim sudur;RTÜK devlet radyo ve televizyonlarini denetler.Onlarda iktidarin borazani olduguna göre denetlenecek bir neden kalmamis oluyor RTÜK icin. saygilarla
-
Davos - Erdoğan - Peres
Bana da utanc veriyor,Türkiye bugüne kadar kahve kültürü ile yetismis bir adam tarafindan temsil edilmemisti. Istanbul Avrupada gerek alt yapi noksanligi,gerek fuzuli Belediye harcamalari siralamasinda en basta gelen bir kenttir.Yagmur yagdiginda Istanbul sokak ve caddeleri mezbeleye dönüsür.Her taraftan seller gider,bunu görebilmek icin AKP li olmamaniz gerekir. Erdogan,Türkiye'ye yakismayan bir basbakandir,o Arap ülkelerinden birinde bakan yardimcisi olamiyacak kadar siyasi kapasiteden yoksun bir insandir.Erdogan sahsi cikarlari ve kisisel intikam duygusu ile iktidara talip olmus ve birilerinin vasitasiylada basbakanliga atanmistir.Bence Erdogandan mükemmel bir müezzin olur,cünkü bir yandan sesi cok gür diger yandan zaten Imam hatip mezunu oldugu icin ancak o görevi iyi basarir. saygilarla
-
Davos - Erdoğan - Peres
Sayin Fuzuli,demek ki asgari müsterekte birlesebiliyoruz.Bakin ne kadar mantikli seyler yazmissiniz.Evet tepkiye karsi degil kimse ama tepkinin böylesi dogal degildir ve bir basbakana yakismiyor.Diger taraftan Davos'taki panel Erdogan'in istegi üzerine gerceklesmistir.Ermeni moderatörü bile bile kabul etmisti Erdogan.Yani bile bile lades demistir,yanlis olan hem öyle bir panelin yapilmasi ve de Ermeni moderatörün orada olmasiydi.Erdogan bununlada kalmadi ve yaptigi yanlisligi daha büyk bir yanlislikla kendini haklki göstermek ugruna Türkiye icin seve seve görev yapmis,hayatlarini Türkiye ugruna vermis meslekleri olan diplomasiyi hakkiyla ve gerektigi sekilde yürüten diplomatlar hakaretler etmistir. Ben bir yazimda söyle demistirm;AB ve ABD Erdogan'i kullanmaktadir,Erdogan'da kendince onlari kullandigini sanmakta ama kullanildiginin farkinda bile degil.Iste siyasi ihtiras insanlari böyle yapiyor. Erdogan AB ve ABD konusunda nasil sinsi bir siyaset takip ediyorsa Demokrasi konusunda da sinsi bir yol takip etmektedir.Zaten Demokrasinin amac degil arac oldugunu Erdogan iktidara gelmeden önce söylemisti,BU SARKI BURDA BITMEZ derken Erdogan aslinda Türkiye Cumhuriyeti Devletine meydan okumaktaydi.Yolumuzun üzerinde "inekler"var,hedefe varmamizi engelliyorlar,yavas yavas hedefimize varacagiz"diyen Erdogan halkin inanclarini sömürerek,Türkiye'yi kritik bir konuma sokarak bugünkü meclis cogunlugunu elde etmistir. Ben sadece sunu bilir ve söylerim;Erdogan tehlikeli ve ihtirasli bir insandir.Türkiye Erdoganla asla güclü olamiyacak aksine her gecen gün Türkiye Erdogan'in kisisel politikalariyla daha kritik konuma gelecektir.Benim icin Erdogan'in güttügü siyasetin Hitlerin iktidara geldikten sonraki durumuyla hicbir farki yoktur. saygilarla
-
Yeni Türk Kültürü..
Atatürk'ün hedefi,cagdas bir Türkiye ve toplumunu gerceklestirmekti.Öyle birilerinin "Kravati,Frenk gömlegini,takim elbiseyi,ve silindir sapkayi"Islami silmek icin getirdi demeleri gibi degildi Atatürk'ün hedefi.Giyimiyle,kusamiyla,kültürü ile,dili ile,bilgi cagina ayak uydurmasi ve dünya üzerinde Türkiye Cumhuriyeti devletine üstün bir yer sahibi kazandirmakti hedefi.Ne var ki bu cagdasligi,farkli zeminlere ceken gerici gücler Türkiye'nin ve halkinin bu hedefe ulasmasini her firsatta engellediler.Bugün birileri Türkce dilinden utaniyorsa,dükkaninin tabelasina Ingilizce Fransizca bir kelime yaziyorsa,ismi disinda Türk diyebilmek icin binlerce sahit gerekiyorsa bu Atatürk'ün hedeflerinin gerceklestirilmemis olmasindandir. Atatürk,"TÜRK CALISKANDIR,ZEKIDIR"derken Irkcilik yapmadi,onun icin Türkiye vatandasi olan herkes Türk oldugu icin herkesi kapsiyordu bu söylem.Sözleri söylenis tarziyla degil icerik olarak incelemek gerekir. Menderes,Fatin Rüstü Zorlu,Hasan Polatkan,ve daha coklari o dönemlerde hem zarafeti,siyaseti birarada yürütebilenlerdi.Ne varki bunu halka yansitamadilar.Halkin bugün egitimden yoksun olmasi onun kültür seviyesinide belirleyici oldugu icin,meydan kabadayilarini sevmeleri,onlari göreve getirmelerini normal karsilamaliyiz."Türk gibi güclü"sözünün bilek gücü degilde beyin gücü oldugunu anlayamayan halk tabii ki nara atabilenleri iktidara tasiyacaktir.Iktidar partisinin bakanlarina söyle bir bakin,giydikleri kiyafetler bile sanki üzerlerinde zoraki durmaktadir.Dimi yani,hanimlarinin baslari ambalajlanmis olanlarin kravat takmalari ne kadar büyük bir tezad olusturmaktadir. Yani bazilarinin kravat takmalari onlarin kültürlü olduklarini göstermiyor kültürsüzlüklerini sakliyor. saygilarla
-
ULUSAL GÜVENLIGIMIZ NE KADAR GÜVENLIKLI?
Ic savas yasadigimiz su son dönemde,disimizda olup bitenlerle ne kadar ilgileniyoruz. Bugün Türkiye'nin dis politikasi,gercekten Türkiye'yi temsil etmektemidir yoksa belirli odaklarin cikarlarina mi hizmet vermektedir. Türkiye nereye gitmekte,nereye götürülmektedir? Bu konuda gercekci yaklasimlarla aslinda genis bir tartisma zemini olusturulabilir saniyorum. saygilarla
-
ÜLKEMİZİN VE TORUNLARIMIZIN DOĞAL GELECEĞİNİN SATILMASINI ENGELLEMEK İÇİN BİR İMZADA SİZ ATIN...
Bu imzalarin bir sonuc getirecegine inancim olmamakla beraber,demokratik tavrimi koyarak imza verdim. saygilarla
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
Türkiye'de Kürtlerin bölücülük ayaklanmalarini bastirmak icin yapilanlari yanlis diye nitelemek kisinin kendisini baglar,Türk milletini degil.Türkiye pasta degildirki her isteyene bir dilim verilsin.Pasta arayan gitsin nerede bulursa bulsun. 1950 den öncesi derken heralde bu tarihi ileri süren kisi,1919 la baslayan Kurtulus mücadelesinide bu iddianin icine almaktadir.Cünkü 1950 öncesi muglak bir tarihtir,aciklama yapilmadigina göre bu tarihten öncesi derken Atatürk'üde bu iddialara dahil etmektedir.Böylece bizim iddialarimizda dogrulanmis olmaktadir,kendi agizlariyla.Biz ne diyorduk;Bu iddialari ortaya atanlar Lozan karsitlari yani bölücülerdir.Bunlar Sevr'in geri getirilmesi icin calisirlar.AB bize acik acik Sevr'i kabul ettirmeye calismakta ve yandaslari olanlarda onlara arka cikmaktadirlar. saygilarla