politika tarafından postalanan herşey
-
Guzel Seyler: Gülten Kaya, "O kadar ağır bedeller ödedik ki Kürtçe yayına sevinemedim bile." diyor
Fransa ötedenberi,Türkiye'de ortaligi karistirip sonra yurt disina kacanlara yataklik yapmis bir ülke,Asala'si,PKK'si,Güney'i,Kuzeyi kim varsa oraya siginmistir. Fransa kurtulus savasi günlerinde, Ermeni ve Kürt ayaklanmacilari Türk'lere karsi kullanmis bir ülke,oraya neden siginildigini anlamak zor olmasa gerek. saygilarla
-
Davos - Erdoğan - Peres
Davos'da haliyle secim yatirimi yaptirmiyorlar,IMF'den para dilenmeye giden birisi ancak öyle muamele görür. Peres'e sert cikmasi aslinda IMF ile görüsmelerin basarili gecmemis olmasinin Türkiye'deki kamuoyuna "BRAVO BASBAKAN'a bak nasil konustu,ERKEK ADAM VALLA"dedirtmek amacina yönelerek prim yapmak siyaseti. Peres'e sert cikmak neyi degistirdi bilmiyorum,diplomaside diplomatik sözlerle karsindakini mat edebilirsin.Türkiye'de kürsüye cikip muhalafete verip veristirmeye benzemiyor diplomasi,Türkiye'de sesini kesecek adam yok meydan sana birakilmis pesindede yandas medyan kral sensin ama Davos'da baska müzik caliniyor. Rahmetli Ecevit'in AB görüsmelerini yarida kesip Türkiye'ye döndügünü hatirliyorum,birgün sonra Fransa Cumhurbaskani özel ucagini gönderip Ecevit'i davdet etti.O zaman cok gururlanmistim. saygilarla
-
Guzel Seyler: Gülten Kaya, "O kadar ağır bedeller ödedik ki Kürtçe yayına sevinemedim bile." diyor
Ahmet Kaya,evet vatan severdi ama Kürdistan onun vataniydi ve orayi seviyordu,sayin Kaplan bazen sarfedilen kelimeler farkli anlamlarda kullanilir,Ahmet Kaya veya onun yapisinda birisi gibi,Kürdistani bulamayinca solugu Fransa'da alarak ****** saygilarla
-
DİN VE PARA
Sayin Taypa,bir hukukcu olarak bizi aydinlattiginiz icin tesekkürler. saygilarla
-
Guzel Seyler: Gülten Kaya, "O kadar ağır bedeller ödedik ki Kürtçe yayına sevinemedim bile." diyor
Bunlar ajitasyondan öte gecmeyen,"oh oldu bak basardik"imasi dolu sözler.TRT6 iktidarin emriyle birseyler baslatti,Iktidarin emriyle üniversitelerde Kürtce egitim verilmesi tartisiliyor.Merak etmeyin bir süre sonra,biz Kürtce tercüman istiyoruz diyenlerde cikacaktir,cünkü Kürtce icin cirpinan Türkce'yi konusmak istemiyenlerdir.Türkceyi konusmak istemeyende yarin gidecegi bir dairede,bir bankada Kürtce bilen eleman arayacaktir.Hic merak etmeyin,bunlarin hepsi AKP'niz sayesinde gerceklesecektir. ******* saygilarla
-
DİN VE PARA
Yakisikli,heralde sordugum soruyu okuyamadi veya okuyup anlayamadi ki cevap vermiyor,veya vermek istemiyor.Tekrar soruyorum;"Atatürk'cüler de yedi diyorsunuz,hangi Atatürk'cü yedi,lütfen isim verin,örnegin Ugur Mumcu dolandiricimiydi?" Sorumu sorduktan sonra,asil yazmak istedigim konuya dönüyorum: "Dini ileri sürerek yurtdisinda ki yurttaslardan para sizdiran,onlarin inanclarini sömürerek zengin olan onca sirket hakkinda merkezleri Türkiye oldugu halde adam gibi bir arastirma sorusturma acilmamis olmasi ilgi cekicidir.Bunlari basbakanin Almanya seyahatinde dile getiren holdingzedelerin sözcüsü Avukat,Erdogan'in korumalari tarafindan hirpalanmis ve hastanelik olmustu.Halbuki Erdogan'in kendisi her türlü yolsuzlugun üzerine gidecegiz dedigi halde,kendisine bu holdinglerle ilgili sikayette bulunanlara,tam bir basbakana yakisir tarzda"BANA MI SORUPTA VERDINIZ"diye cikisarak cevap vermis,dolayisiyla yolsuzluklarin üzerine ancak kendisine dokundugunda gidebilecegini ifade etmistir. Yolsuzluk holdiglerinden birisi,bugün Erdogan'in borazancibasi meslegini yürüten Türkiye gazetesi ve TGRT televizyonun kurucusu ENVER ÖREN'dir.Enver Ören müslüman televizyon kuracagim,yardim edin diyerek kapi kapi dolasip esnaftan tüccardan para dolandirmis,sonunda iflas etmek üzereyken AKP iktidari imdadina yetismistir.Bugün AKP ikitidarinin sayesinde holdinglesen IHLAS devre mülk alaninda Türkiye'nin önemli köselerinde IHLAS HOLDING DEVLETCIKLERI kurmustur.Ama dolandirilan ve hala parasini alamayan onca magdura ragmen. Deniz Feneri yolsuzlugunu hepimiz biliyoruz.Sonucunu merak etmemize gerek yok,cünkü ADALET BAKANI MEHMET ALI SAHIN daha dosya gelmeden Almanya'da ki Deniz Feneri ile Türkiye'dekinin bir ilgisi yok diyerek Deniz Fenerini aklamistir. Tesadüfen mahkemelik olan bu holdinglerin davalari ise cok agir tempoda seyretmektedir. Bunlardan "DEMIRKAYA"sirketi,yurt disindaki yurttaslarimizdan 30 milyon(50 milyon deniyor)Avro para toplamis,ne varki mahkemenin agir yürümesi sonucu 10 ay sonra bu davanin zaman asimina ugrayacagi tehlikesini dogurmustur.Yani vuran vuruyor ALLAH ASKINA... saygilarla
-
Ergenekon davasinda yapilan yanlis-lar nelerdir?
Ergenekon,tamamen ulusalci,Atatürk'cü ve bagimsiz Türkiye diye mücadele verenlere karsi yürütülen Fetullah-Liberal-Milli Görüs destekli ABD-AB patentli bir operasyondur,operasyonun yürütülme tarzi hedef aldigi kitle ve kisiler incelendiginde bunun tamamen Türkiye üzerinde oynanan oyunlarin ve hazirlanmis komplolarin artik neticelendirilmesi olarak ortaya cikmaktadir. Öteden beri Türkiye Cumhuriyeti devletiyle sorunlari olan kesimlerin,"DEMOKRASI BIZIM ICIN BIR ARACTIR"diyerek iktidar koltuguna yerlestirlilen Islamci ve Milli Görüscü Erdogan ve yandaslarinin,iktidar olduktan sonra,devletin tüm imkanlarini kullanarak,halki manipüle etmeyi basaran Makyavelist AKP iktidari en son secimlerde de,bölücü örgütün oylarini alabilmek ugruna onlarin sloganlarini kullanip oy oranini arttirmakla kalmamis ülkede tam bir dikta ortami olusturmustur.Ancak fasist rejimlerde görülecek sekilde devlet imkanlarini kendi cikarlari ugruna kullanirken ayni zamanda özellestirme kapsaminda ülkenin pazarlamasini yapmis ve bugünde IMF'nin kuyrugunda para alabilmek icin 40 takla atmaya baslamistir. Ergenekon,diye bir örgüt mevcut degildir,Ergenekon Fetullahci emniyet örgütlerinin taktigi ve aslinda amaci isminden belli olan bir komplodur.Ergenekon Atatürk milliyetciligine vurulmaya calisilan arkasinda birtakim tarikatlarin ve özellikle Erdogan'in oldugu bir darbedir,sivil darbedir.Darbe hep askerle olmaz,sivil darbe iste ERGENEKON yalanlari ve sahte sahitlerle,telefon dinlemelerle yapilmaktadir.70 milyon Türk insaninin telefon konusmalari Basbakanin emriyle dinlenmektedir.Buna Abdülhamid siyaseti denir.Abdülhamid 31 yil böyle istibdatla ülkeyi yönetti,ajanin pesine ajan takarak ajani ajana karsi kullanarak insanlar arasinda korkular yaratti.Türkiye kurtulus savasi sonunda bile yasamamis oldugu bir baski rejimini yasamaktadir.Arkasina aldigi 3-5 ne idügü belirsiz satin alinmis medya ile AKP daha dogrusu Erdogan(Cünkü AKP Erdogansiz yürüyemez) ülkede komplolar hazirlatmakla kalmiyor ayni zamanda millete bir korku sendromu yasattiriyor. Yandas medyanin iki gündür panik havasinda olmasi bazi kurumlara dil uzatmaya baslamasi bosuna degildir. Yandas medya AKP yandasi savci Öz'ün yanina HSYK tarafindan atanan 3 yeni savci icin dünden beri HSYK(HAKIMLER SAVCILAR YÜKSEK KURUMU)ya atmadiklari camur birakmadilar.HSYK güya saibeli bir kurummusda neden savci atanmasi gerekiyormusda,Ergenekonu sulandiracaklar mi gibi ahlak sinirlarini asan bir yaklasimla ülkede yaratilan korku sendromunun bira önce sona ermesinden korktuklarini ve umduklarini bulamiycak olmalarinin telasina düstüler.Özellikle ikinci Cumhuriyetciler ve Fetullahci medya bu panigi cok belirgin yasamaktadir. Allahi,kendilerine alet edenlerin dinci olmalari bu Ergenekonda takindiklari tavirla nasilda yag gibi suyum üstüne cikti.Allah'in adini agizlarindan düsürmeyenlerin daha suclari ispat edilmemis insanlara nasil iftira attiklarini gördükce onlarin ne menem müslüman olduklarida ortaya cikmaktadir.Devletine,askerine,devletin kurucusuna,bagimsizligini kazanmasi icin canla basla mücadele edenlere dil uzatanlar müslüman olamazlar.Kim olur derse o da müslüman degildir. saygilarla
-
UĞUR MUMCU'yu anıyoruz.. Uğur Mumcu her zaman büyük bir ışıktır; çünkü kimlerle ve niçin savaşacağımızı bize gösterdi..
Örgüt lideri Eş Vakit yazarı mı? Yazı Boyutu : ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Uğur Mumcu cinayetiyle ilgili olarak 16 yıl sonra açtığı davada, hakkında “örgüt yöneticisi olduğu” iddiasıyla 22,5 yıla kadar hapsi istenen sanıklardan Selahattin Eş’in, Anadolu’da Vakit Gazetesi’nde bir süre öncesine kadar köşe yazıları yayımlanan Selahattin Eş Çakırgil ile aynı kişi olduğu ileri sürüldü. İddianamede, 1980 askeri darbesinden sonra Tahran’a gittiği ve burada yaşamını sürdürdüğü öne sürülen Eş, aralarında Uğur Mumcu, A. Taner Kışlalı ve Bahriye Üçok cinayetlerinin de olduğu 17 ayrı olayın faillerini askeri eğitim için İran’a götürmekle suçlanıyor. Tevhid- Selam Kudüs Ordusu örgütünde ‘özel görevli olmak, sevk ve yönetiminde bulunmak’la suçlanan Eş’e ilişkin bilgiler, yine yazılarını İran’dan gönderdiği bilinen Anadolu’da Vakit’te birkaç ay öncesine kadar yazıları yayımlanan Selahattin Eş Çakırgil’le benzerlik gösteriyor. İddianamede, diğer sanıklar Ali Akbulut ve Ahmet Cansız’la birlikte Tahran’da yaşadığı belirtilen Selahattin Eş Çakırgil, cinsel tacizle suçlanan Vakit Yazarı Hüseyin Üzmez’e tepki gösteren yazılar yazmıştı. Bu arada sanıklardan Aydın Koral’ın da cinayetlerden önce Selam Gazetesi yayın yönetmeni olduğu öğrenildi. Koral’ın hakkında 19 dava dosyası olduğu da öğrenildi. Vatan Yayın Tarihi : 28 Ocak 2009 11:21 Güncelleme :28 Ocak 2009 Çarşamba 11:26
-
Sizce Deniz GEZMİS Neden idam edildi?
Ülkücü,solcu,sagci degilde insan olamayanlarin ne olursa olsun yasadiklari süre icersinde bir sekilde ne olduklarini saklayamamalari,Mümtazer Türköne veya Taha Akyol gibi,hep güclünün yaninda olmalari onlarin karakter yapilarinin ne oldugunu anlatmaya yeterlidir.Dün solcudur bugün döner sagci olur,dün sagcidir bugün döner solcu olu.***** Yukarda ki yazinin altina imzami atarim. saygilarla
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
Evrensel,Taraf,Yeni Safak,Vakit,Birgün,Bugün,STAR,Türkiye,Zaman gazetelerinin aslinda kimlerin hesabina calistiginin arastirilmasi gerekiyor,bunun zamani gelmis ve gecmektedir. Bunlarin icinde Evrensel ve Taraf'in kimlerin adina yayin yaptigini okuyucu sayisindan anlamak mümkündür.Yani sadece belirli bir kesim ve bu kesim kesinlikle Türkiye Cumhuriyeti devletine kurucusuna ordusuna karsidir,bagli olduklari merkezler vardir. Star ve Sabah Gazeteleri tamamen AKP yayin organlaridir. ****** Vakit ve Türkiye tamamen dinci gazetelerdir dolayisiyla dinci olmalari onlari hem Laiklik hem Cumhuriyet karsiti yapmaktadir,tarikatlar hesabina yayin yaparlar. saygilarla
-
Hrant DİNK öldürüldü...
Benim görüsüme katilip katilmamaniz sonucu degistirmez,Alman-Yahudi davasiyla Türkiye'de ki azinliklar olayini biribirine karistirip ayni seymis gibi sunmaniz temelden yanlistir.Almanya bir Yahudi soykirimi yapmistir,yani Yahudilere ait ne varsa gaspetmistir.Türkiye bir bagimsizlik savasi vermis ve bu savas sonunda yapilmis olan Lozan antlasmasi ile haklar tespit edilmis ve karar aötina alinip imzalanmistir.Bu antlasma cercevesinde azinliklari haklarida maddeler halinde bu antlasmanin icersinde yer almistir,simdi sizin kalkip azinlik haklari diye ortaliga düsmeniz aslinda Lozan'in safdisi birakilmasi anlamini tasir,bunun baska bir anlamida Sevr'in tekrar gündeme getirilmesidir.Saniyorum ki bu anlamda düsünmüyorsunuzdur! Lozan antlasmasi maddelerine aykiri olarak eger azinliklarin haklari ellerinden alinmissa ben de sizinle taraftarim tabii ki bu haklarin iade edilmesi gerekir. saygilarla
-
Hrant DİNK öldürüldü...
Haince katledilen ve Ermeni davasi icin unutulan belirli cevrelerce unutturulan 37 TÜRK DIPLOMATI ICIN adalet istiyorum. sagilarla
-
Hedef gösterilen subay intihar etti.
**** Bir teröristin yalanlariyla kendi davalarinda hakli olmaya calisan,terörü savunarak askeri karalayan,Türk devletini yaftalamayi görev bilenleri affetmiyorum. Türkiye'nin ic ve dis düsmanlariyla birlikte hareket eden söz ve eylem birliginde bulunan kim varsa affetmiyorum. Ermeni ve Kürt cetelerinin Türk milletinin varligina kastetmesini savunan,bunlarin sirtindan demokratik haklar cigirtkanligi yapanlari af etmiyorum. saygilarla
-
Hedef gösterilen subay intihar etti.
Tüm uygulamalar gösteriyor ki hangi savasta olursa olsun ele gecirilen esirler veya kendiliginden teslim olanlardan bilgi alinmasi konusunda faydalanilir,bu tatbikatta olan dogal taktiklerdir.Bir esirin veya kendiliginden teslim olanin,inandirici olmasi icin her neden vardir elinde,cünkü hayati söz konusudur,hayatini korumak icin dogru söylemek zorundadir aksi halde yine bunu hayatiyla öder ödemezse cezasini ceker.Ama bir esirin veya kendiliginden teslim olan bir teröristin kendinden faydalanildigi birim tarafindan güvenilir bir eleman olarak tutulmasi mümkün degildir.Onun hayatini kendi adamlarindan korumak icin tabii ki önleyici tedbirler alinir bunun güvenilirlikle bir ilgisi yoktur.Terörist teröristtir ve onunla calisanlarin hepsi bu gercege vakiftir.Demek istedigim bir PKK itirafcisi diye onca faili mechul cinayeti terörle savasmis insanlarin omuzlarina yüklemek ancak teröristlerin marifeti olabilir.Itirafci denilen terörist aslinda itiraf etmiyor iftira ediyor,bunu akli basinda olan herkes böyle kabul eder,böyle bir düzene inanmak ancak devletle,askerle sorunlari olanlarin yani kirli karanlik isler pesinde olanlarin isidir,Ha Inanmak isterseniz inanirsiniz. Varsa cürük yumurtalar ayiklanmalidir,ama terörle mücadele konusunda serefli insanlara iftiralar atanlari bastaci ederek onlarin hedef gösterdigi insanlari suclamak haysiyetli insanlarin basvuracagi bir yol olmamalidir. Hedef bellidir,bu hedefte Atatürkcüler ve Laikler vardir.Irticanin oldugu her dönemde ilericiler tutuklanmistir. saygilarla
-
Hrant DİNK öldürüldü...
"Hepimiz Ermeni"ciyizlerden biri olan o günlerdeki disisleri bakani A.Gül Hrant Dink'in cenazesine,Türkiye'yi soykirimla suclayip tüm dünyada soykirimi kabul ettirebilmek icin her melaneti yapmaktan kacinmayan Ermeni diasporasini ve Amerikadaki ERMENI DINI LIDERLERINI cenazeye davet etmistir.Ilk siralarda yer alanlar yabanci ülke temsilcilikleri ile cenaze alayi tam bir gövde gösterisine dönüsmüs,bu gövde gösterisinin basinda da ülkenin disisleri bakani yer almisti.Ayni adam futbol bahanesiyle Ermenistan'a özür dilemeye gitmistir,yani ilk özürcü A.Gül'dür.Sayin Yalcin Kücük A.Gül'ün kim oldugunu söylerken acikca onu tartismaya da davet etmistir.Ama tartismak yürek isidir,herkeste olmaz. Türk devletinin esas karsitlari,nobelciler,özürcülerdir.Hrant Dink her ne kadar Türk vatandasiysada sonucta Ermeniydi ve Türk'lere hakaret etmesi onun icin dogaldi ******. saygilarla
-
DİN VE PARA
Sayin Muki,katkiniz icin tesekkürler,umarim her kitapcida bulabilirim o kitabi. saygilarla
-
UĞUR MUMCU'yu anıyoruz.. Uğur Mumcu her zaman büyük bir ışıktır; çünkü kimlerle ve niçin savaşacağımızı bize gösterdi..
CIA PARMAGI -Güneydogu yöremizdeki Kürt terörizminde "CIA PARMAGI"yok mu? Var oldugu anlasiliyor.Amerika da,Kurtulus Savasi öncesinde Ermeni ve Kürt sorunlari konusundaki tavrini yeniden aliyor. Önce Ermeni teröristlerin Türk diplomatlarina karsi giristigi alcakca saldirilar görmezlikten gelindi.simdi de Kürt terörizmine arka cikan tavirlar sergileniyor. Öteden beri hem Sovyetler hem de Amerika Kürt sorunu ile ilgilenir,cünkü bu sorun,Ortadogu sorunlarinin icinde bir parcadir. Kürt sorunu ile yalnizca Amerika ve Sovywtler mi ilgilidir? Hayir....Humeyni rejimi de Kürt sorununa sahip cikabilmek icin cabaliyor.Bu amacla Acemce,Ingilizce,Fransizca,Almanca,Kürtce ve Türkce kitaplar yayimliyor. Iran'in "VAZERET-I IRSAD-I ISLAMI"adli adli bakanliginca yayimlanan kitap "Islam Inkilabi Muhafizlari Teskilati Siyasi Bürosu"nca yayimlanmis...Kitap,Kürtleri "Islam Inkilabi"icinde yer almaya cagiriyor. Kurtulus savasi ile ilgili "INGILIZ KRALIYET BELGELERI"bugünler de isik tutuyor. Amiral Sir F.Derobec'in Lord Curzon'a yazdigi 26 Mart 1920 tarihli rapordan bir bölüm sunalim: ++ Kürdistan,Türkiye'den tamamen ayrilip özerk olmalidir.Ermenilerle Kürtlerin cabalarini bagdastirabiliriz.Istanbul'daki Kürt Klubü baskani SAID ABDÜLKADIR ve Paris'teki Kürt delegesi SERIF PASA emrimizdedir.(ingiliz belgelerinde Türkiye,Erol Ulubelen,cagdas yayinlari.s:258,kraliyet belgeleri,sayfa 48,belge 33) Türkiye'nin Dogu ve Güneydogusu'nu Ermeni ve Kürtlere birakan Sevr Antlasmasi'ni Kürtler adina imzalayan kimdir? Iste Ingiliz Gizli Servisi'nin "EMRIMIZDEDIR"dedigi SERIF PASA!Kürtlerin Mustafa Kemal Pasa'ya karsi kullanilmasi plani yabanci yazarlarca da saptanmistir.(KURTULUS SAVASI ILE ILGILI INGILIZ BELGELERI,TTK YAYINLARI,145) Lozan Antlasmasi görüsmelerinde "KÜRT DEVLETI"nin en atesli savunucusu kimdir? Ingiliz Delegasyonu Baskan:LORD CURZON(LOZAN BARIS KONFERANSI,TUTANAKLAR VE BELGELER,SFB YAY.S:348 vd.) 10 Temmuz 1913 günü Istanbul'dan Lord Curson'a cekilen 1437 sayili telgrafta "KÜRTLERIN INGILIZ MANDASI ISTEDIKLERI"Ingiliz Binbasi Noel'in bu amacla Kürt ajanlari ile görüsecegi yazilmistir.(INGILIZ BELGELERINDE ATATÜRK,BILAL SIMSIR,TTK Yay.S.39) Kürt sorunu hep büyük devletlerce kurcalanir. Bunun son yillarda ki örneklerinden biri Kürt lideri Molla Mustafa Barzani'nin(simdiki Barzani'nin babasi)CIA tarafindan desteklenmesi ve koruma altina alinmasidir. The Daily Telegraph,2 Subat 1977 günlü sayisinda Barzani'nin bir demecine yer vermistir.Kürt lideri,bu demecinde Amerikan yönetiminin Irak'taki Kürt ayaklanmasini destekledigini,ancak CARTER yönetimi sirasinda bu destegin kesildigini söylemistir. 1970'li yillarda Amerika,Irak'taki "BAAS"yönetiminin Sovyet etkisi altina girmesinden kaygilanarak "BAAS REJIMI"ne karsi Kürtleri ayaklandirmis ve "BARZANI ASIRETI REISI"Molla Mustafa Barzani'yi desteklemisti. Barzani'nin son günlerini CIA'nin korumasi altinda Amerika'nin ROCHESTER kentinde gecirdigi ve 1979 yilinda da hastanede öldügü de biliniyor. Bugünler icin bilinmeyen herhalde ABD'nin Sam Büyükelcisi Mr.Eaglaton'un bir "KÜRT UZMANI"oldugu,bu yüzden CIA tarafindan "KÜRT HAREKATINIKONTROL ICIN"Suriye'ye gönderildigidir. Son bir yil icinde,diplomat uzman ya da gazeteci kimlikleri ile Güneydog'ya giden yabancilarin yüzde sekseni Amerikan pasaportu tasimaktadir.Bu olgu da herhalde düsündürücüdür. Amerikalilarin Güneydogu meraki nereden kaynaklaniyor?Eski CIA Ankara Istasyon Sefi PAUL HENZE nicin Diyarbakir'a ve Van'a gidiyor?Nicin ABD Elcilik Müstesari,PKK teröristlerinearka cikip bu teröristler hakkinda "CENEVRE ANTLASMASI'nin uygulanmasini istiyor? UGUR MUMCU 18 Subat 1988 ----------------------------- Ugur Mumcu icin büyük diyenlerin,unutmayacagiz diyenlerin cogusu yalan söylüyor derken aslinda kimleri kastetmis oldugumu heralde arkadaslar anlayacaklardir.Cünkü Ugur Mumcu'nun arkasina saklanip baska dümenler cevirenler onun bu yazilarindan rahatsiz olurlar.Ugur Mumcu Atatürk milliyetcisiydi,öyle birilerinin sandigi gibi falan yanlisi filan yanlisi degildi.Onun yukarda ki yazisi bugün Ergenekon senaryosunu yazanlar icin bir tokat gibidir.Dün Kürtlere kim destek veriyorduysa bugün Ergenekonu icad edenlerde onlardir.Bugün kim CIA'nin himayesinde Amerika'da bariniyorsa Ergenekon onun senaryosudur.Emniyet icindeki F.tipi örgütlenmeyi rahmetli Necip Hablemitoglu acik acik belgelemisti. Son olarak EGER UGUR MUMCU YASASAYDI UGUR MUMCU'YU KIMLERIN KATLETTIGINI SÖYLEYEBILECEK KADAR DÜRÜST BIR GAZETECIYDI,YANI DÖNEK DEGILDI,BIRILERININ ATINA BINIP DÜGÜNE GIDENLERDEN VE KINA YAKANLARDAN DEGILDI.UGUR MUMCU'yu kimler öldürdü diye merak edenler yukarda ki yaziyi birkac defa okusunlar. saygilarla
-
Ergenekon davasinda yapilan yanlis-lar nelerdir?
CHP Ergenekon savcilarinin hukuk disi uygulamalari icin bunun kabul edilemez oldugunu ileri sürüp Müfettisler kuruluna basvurmus ve Savci Öz ve digerleri icin bir denetleme yapilmasini istemisti.Müfettisler kurulu Adalet Bakanlinina yani MEHMET ALI SAHIN'e bagli oldugu icin Bakandan bu yönde bir izin cikmayinca CHP'li Atilla Kart simdi HSYK(HAKIMLER SAVCILAR YÜKSEK KURULU)na basvurdu. Gerek gözalti yöntemleri gerek hukuk disi tutuklamalar ve aylari bulan yargisiz infazlar onca hukukcunun ve bilhassa Barolar Birligi baskaninin,Yargitay Onursal bassavcisinin,AIHM eski Türk yargicinin elestirilerine ragmen kilini bile kipirdatmayan Adalet bakaninin tutumu Ergenekon davasinin siyasete alet edildigini ve Ergenekon davasiyla secim yatirimi yapilmaya calisildigi ortadadir.Suclari sabit olmayan insanlarin hicbir gerekce gösterilmeden aylarca cezaevinde tutuklu kalmalari insan haklarina yapilan bir saldiridir. Iktidarin en büyük manipülasyonu ve dolayisiyla Ergenekon davasinda ki en büyük yanlis Susurluk olayi ile Ergenekon olayinin birlestirilmesi oyunudur bence.Iktidar dolayisiyla iktidarin güdümündeki Ergenekon ve Hrant Dink savcilarinin bütün davalari Ergenekon dosyasina eklemeye calismalari aslinda savcilarin ve iktidarin bu davada ifas ettiklerinin bir belgesidir.Cünkü ne Hrant Dink cinayeti,ne Susurluk olayi ile bugün tutuklananlarin hic bir ilgisi yoktur.Prof.Dr.Yalcin Kücük dün aksam yaptigi bir söyleside elindeki üc kitabi göstererek beni Basbakana suikast tertipetmekle sucladilar,evet ben basbakana bomba attim diyerek elindeki kitaplari gösterip "ISTE BENIM BOMBALARIM BUNLARDIR,BUNLARI BASBAKANA ATTIM,BENI ÜC DEFA MAHKEMEYE VERDI ÜC DEFASINDA DA HAKLI CIKTIM ISTE BENI BU YÜZDEN TUTUKLADILAR."Diyerek bir iktidarin ne kadar acz icinde oldugunu da vurgulamis oldu. Yanlislar hala devam etmektedir.. saygilarla Yalcin Kücük'ün kitaplarinin adlari asagidadir: -Isyan-CALIGULA -Sarali Cumhur -Epilepsi orgazm
-
Nüfus Sayımı Aralık 31, 2008
Aciklanan nüfus oranlari ve bilgiler nüfusun yüzde 75'inin kentlerde yasadigi dolayisiyla kirsal kesimlerdeki nüfus oraninin cok düsük oldugu gercegini ortaya koymustur.Bu ne demektir; -Bunun ortaya cikardigi gercek iktidarin veya iktidarlarin kirsal kesimlerde ki yasam standartlarini gelistirememis olmalari ve ziraata gerekli yatirimlarin ve önemin verilmemis oldugunu anlatiyor.Avrupa ülkelerinde ise bizde ki gibi göc olayi yasanmiyor,nedeni de orada ki yönetimlerin kirsal yörelere gerekli yatirimlari yapmis olmalari,hayat standartlarinin gelistirilmis oldugunu ziraate ve hayvanciliga önem verildigini göstermektedir.Ziraat ve hayvancilik bir ülkenin hayat damarlarinin en önemlisidir eger bu hayat damari yeteri kadar oksijen ve kan dolasimi saglanmíyorsa dümura ugrar yani islevligini yitirir buda vücudun ölmesi veya kismen felce ugramasi demektir ki Türkiye'de maalesef durum böyledir.Yani iktidarin pempe tablosu sahici degildir bir aldatmacadir,gercek ise köylünün cok vahim bir durumda oldugu ve mecburen topraklarini elinden cikarip kentlere hücüm ettigidir.Nüfus istatistikleride bunu dogruluyor zaten. saygilarla
-
VATIKAN-ISRAIL GERGINLIGI
Almanya'da yapilan Piskoposlar konferansinda konusan Ingiliz Piskopos Richard Williamson "HOLOCAUST'"u reddetti. Richard Williamson,6 milyon Yahudinin gaz odalarinda yakilarak soykirim yapildigi ´tezinin dogru olmadigini,ölen Yahudilerin 2-300 bin civarinda oldugunu bunlarinda gaz odalarinda öldürülmedigini savundu. Williamson devamla;Tarihi gercekler gaz odalarinin varligini kabul etmiyor diyerek,aslinda Nazilerin sitelerindeki Holocaust OLMAMISTIR bu bir Amerikan ve Siyonizm uydurmasidir tezini belgelerle ileri sürmelerini de dogrular bir konuma girmis oldu. Katolik Kilisesi ve Israil Williamso'nun bu sözlerini esefle karsilarken Papa'nin Williamso'nu Kiliseden uzaklastirmamis olmasinada ates püskürüyorlar. Konferansin sözcüsü Alman Mattias Kopp,Holocaust'u inkarin kabul edilemez oldugunu söylerken kilisenin,Williamson'un sözlerini geri aldirmak icin gerekli mekanizmalarinin oldugunu söyledi.Kardinal Walter Kasper ise Holocaust'un inkarinin kiliselerin görüsü omadigini ifade etti. Evet gercekten cok ilginc,bu yukarda ki olaya yapabilecegim yorum;Her ne kadar belgeler ve yasamis olan sahitler böyle bir vahsetin yasandigini söylüyorsalar da piskoposun böyle bir iddiada bulunmasi bence Holocaust olayinin tekrar masaya yatirilmasi gereken bir tarih oldugu görüsündeyim. saygilarla
-
Hrant DİNK öldürüldü...
Al yeni bastan hesabina dönüyor bu is.Hrant Dink öldürülmemeliydi,bu bir yanlisti ve bu anlamda kimsenin bir itirazi yoktu. "HEPIMIZ ERMENIYIZ"sloganlari atarak yollarda Türk devletine,Türk milletine meydan okuyanlar,*****.Hrant Dink'in ölümünden Türk devletine saldirma imkani bulanlarin bir gövde gösterisiydi yapilanlar.Ve o hepimiz ermeniyiz diyenlerin karsisina "HEPIMIZ TÜRK'ÜZ"diye cikanlar olmasin diyede her türlü önlem alinmisti,iyi ki cikan olmadi.Cünkü o gün Fasist diye adlandirilan Türk milleti aslinda vakarli bir millet oldugunu belgelemistir. Ermenileri katlettik diyenlerin acik bir provakasyonu olan o gövde gösterileri,kimlerin Türk ulusunu satisa getirdiginide belgeleyen bir ibret tablosudur. Bu millet bunlari sabirla izlemektedir. saygilarla
-
Hrant DİNK öldürüldü...
Katledilen Türkler icin adaleti neden unuttunuz,37 Türk diplomati adaleti haketmiyormu yoksa? saygilarla
-
Tuzla'da Yine Ölüm
Gündemleri degistirenler,halkin dikkatini asil önemli sorunlara cekmek yerine o önemli sorunlari halkin gözünden kacirmak icin türlü iki dümenlere basvuranlar icin Tuzla'daki ölümler pek büyük bir sorun degil.Tuzla'daki ölümler oy getirmiyor onlara,Tuzla'daki ölümler onlara prestij saglamiyor,onlar ve onlara kuyruk sallayanlar icin Tuzla'daki ölümler siyasi amaclarini baltalayacak olaylardir,bu nedenle o ölümlere duyarsizdirlar.O ölümler onlar icin hicbir sey ifade etmemektedir. Siyasi iktidarin görevi Türkiye'yi kaosa sürüklemek ve durumdan vaziyet cikarmaktir. Tuzla'daki ölümleri ancak bizler düsünüyor ve bizler soruyoruz,Tuzlada ölenler siyasi iktidarlarin günah hanelerine yazilacak olan cinayetlerdir. Türkiye'de ki siyasi iktidar'in Tuzla'daki ölümlerden daha önemli gündemleri oldugu icin Tuzla'da ölümler hep devam edecektir. saygilarla
-
UMUDUMUZ OBAMA DÖNEMİ
Obama söyle Obama böyle diyoruz,Obama'yi inceliyoruz,hepsi güzel hos ama unuttugumuz veya önemsemedigimiz bir gercek var ortada;Obama Amerika Birlesik Devletlerinin baskani secildi.Bunun anlami Obama ne yaparsa yapsin nasil olursa olsun ilk önce Amerika Birlesik Devletlerinin cikarlarini gözetecektir.Amerika'nin cikarina olmayan bir siyaseti Obama takip edemez ve ettirmezlerde.Gerek Irak'ta gerek Afganistan'da gerekse dünyanin diger köselerinde Amerika'nin baskani kim olursa olsun ülkesinin cikarlari karsisinda bir siyaset yapamaz.Bugünkü Amerikalilarin atalari dün Kizilderilileri soykirimla ortadan kaldirdi,bugün onlarin torunlari Kizilderililerin adini bile anmiyorlar sadece onlardan arta kalanlarin verdikleri gösterileri seyretmeye gidiyorlar.Yani kimse de cikip ya ahali!biz bu adamlari yok ettik köklerini kuruttuk,hani adalet diye sormuyor,Amerikan filimlerinde Kizilderililer hep kafa derisi yüzenler,beyazlari katleden vahsiler olarak gösteriliyor,gerci artik o filimlerde kalmadi hepten Kizilderililer unutulmaya terkedildi.Bunun nedeni ise hem demokratik dedigimiz Amerikan siyasetinin böyle girisimlere izin vermemesidir.Vietnam savasini protesto edenlere neler yapildigini hep okuyor duyuyoruz.Yani Amerika'ya baskan olan her kimse Amerikan cikarlarini karsisina alamaz ve de almaz.Amerika Türkiye degildir.Amerikayi yönetenler milli cikarlara fazlasiyla önem verdikleri icin Amerikan cikarlarina aykiri olan ülke ve siyasetcileri bertaraf etmekten geri kalmazlar.Dünya üzerinde ki ülkelerin Amerikan yanlilari tarafindan yönetilmesi ise Amerika'nin milli siyasetinin sonuclaridir.Burada güclü olmanin cok büyük payi vardir,caydiricilik yönünden,ama ülkesinin bagimsizligini herseyin üstünde görenler güclüye boyun egmezler.Türkiye'de maalesef hep bunun tersi olmus,Amerika karsiti siyasetciler ve askerler her dönemde safdisi edilmislerdir. Özetle,Obama'nin gelmesinden memnun olanlar yakinda onun da digerinden pekte farkli olmadigini göreceklerdir.Buna bir örnek Irak ve Afganistandir.Obama Irak'tan askerlerini cekmeyi planlarken Afganistanda kalmamiz gerekiyor demektedir.Peki ne fark var Irak'la Afganistan arasinda?Sadece bir ayrinti anlaminda;Irak hükümeti de Kuzey Irak'taki bölgesel Kürt yönetimi de Amerikancidir,yani Irak halledilmistir.Afganistan ise,hem Rusya faktörü,hem Taliban faktörü Amerika'yi Afganis'tanda kalmaya mecbur tutmaktadir.Bu mecburiyet Obama veya bir baskasi da olsa degismez bir stratejidir.Türkiye politikasina gelince;Türkiye Amerika'nin ilgi odagi degildir,cünkü,1-Türkiye ABD'nin varligini tehdit eden unsurlari yani teröristlere yataklik yapmamaktadir,(ABD karsiti Ergenekoncular ise zaten toplanmaktadir ortaliktan)2-Türkiye Amerika icin bir tehdit olusturmuyor.Iste bu nedenle Türkiye Amerika'nin ilgi odagi degildir. saygilarla saygilarla
-
DİN VE PARA
Sayin Ffoyd,Dogrucu Davut ve sayin Domuzbagi,gercekten güzel iki yazi ve yorum getirmissiniz,ve bu yorum ve yazi ile Türkiye'de yasanan gercekleri ve Türkiye üzerinde oynanan oyunlari dile getirmissiniz. Bugün,televizyonda izledigim bir ekonomist'in yorumu söyleydi;IMF'den borc para alip kurumlara calisanlara para ödeyen tek ülke Türkiye'dir.Bunu yapacaklarina vergileri indirsinler borc almaya gerek kalmaz. Türkiye,sicak para ile ekonomisini ayakta tutmaya calisiyordu,simdi ise ekonomik kriz nedeniyle sicak para akisi durmustur.Artik yabanci yatirimci Türkiye'ye güvenmiyor,yatirimcinin kendi hükümetide baska yere gitmesin diye önlemler aliyor. Ekonomik kriz,Türkiye'yi tesadüfen vurdu diyenler aslinda Türkiye'yi ellerinde tutmak isteyenlerdir.Ekonomik kriz Türkiye'yi cok derinden vurmustur ve 2009 yili bu krizin agirliginin yasanacagi bir yil olacaktir.Dolayisiyla Türkiye su durumda iflas etmis veya etmekte olan bir ülkedir.Erdogan Ergenekon ve Gazze ile bu felaketi örtbas etmeye calismakta ve aslinda ülkeye en büyük kötülügü yapmaktadir.Yapilan uyarilari ve karsi görüsleri AKP'ye muhalefet edenlerin birer senaryosu olarak göstermeside burdan kaynaklanmaktadir.Ölenlerle ölünmez ve de ölenlerle siyaset yapilmaz ama gel gör ki Zigana daginda ki felaket onca insanimizin hayatini kaybetmesi bile AKP nin gündem degistirmesine yaramistir. Erdogan,Türkiye'ye yardim etmeleri konusunda Avrupa ülkelerini ikna etmeye calisiyor ama Avrupa ülkeleri bu durumda kendileri yardima muhtactir. Türkiye bir kiskacin arasia alinmistir.Bir tarafta Ermeni diasporasi,bir tarafta bölücü Kürt ve isbirlikciler,bir tarafta AB-ABD ekseninde hazirlanan Türkiye senaryosu,evet Türkiye'nin gidisi gidis degildir.AKP ve onun yardakcilari Türkiye'nin bu cöküsünü renkli resimlerle durduramiyacaklardir,Ergenekon'un arkasina siginip Türkiye'yi kurtaramiyacaklar.Türkiye milli bir durus göstermeli ve bu cikmazdan kurtulma projeleri gelistirmelidir yoksa Erdogan kendisini efsane yapma hayallerini güdenleri hayal sükutuna ugratacaktir. saygilarla