gloria

offff offffffffffffffffffffffff

Bir kral var, bir ozan var. bir de kral ozan var. Yani ozanların kralı ya da kralların ozanı ne bileyim işte. Tamam üç kişiler... kral ozan daki ozan zamir, kral da sıfat olur. Kral aynı zamanda ünvandır sıfat değildir ama burada sıfat olmuş... Ee biraz daha bakimm Şiiri seven kral var. Şiir yazan ozan var (sadece öğle yemeklerinden sonra şiir okur) Bi de kral ozan var.

O da kral....

ne yani ikinci kral ner4eden çıktı. kafam hepten allak bullak oldu şimdi. zaten ben almadım ki Fellini o cümleleri özellikle mi oyle yazdı (yani ne bileyim düşük anlamlı, anlatım bozuklukları ile dolu) yoksa sorunun kendisi mi oyle? Fellini buna bi cevap verse. Ayrıca sen bulduysan lütfen soyle gerçekten bu soru beni sinir ediyor artık. cevabını gormek istiyorummmmmmm

Demirel'le alakası yok onun bi kere Barış Manço oooo:)

Ben forumda Taurusmutis'den başka kimseyi tanımıyorum. O yüzden Taurusmutis tek tanıdığım kişi olduğu için ilk çiçeğimi ona ikinci çiçeğimi bana buradan bir çiçek yolladığı için yine Taurusmutis'e ve üçüncü çiçeğim de buradan kendilerine çiçek yollanmamış olan herkeseeeee

bi cevap verdik zaten bence ayrıca gayet de mantıklı ama sen yok olmadı diyorsan o zaman buyur sen ver cevabı artık ugrasmayacağım bu soru için... Daha ne diyelim kiiii...

bence de oldu sayılır sadece aklımda bi sey daha var yani o olmazsa bu belki kral ayrıca da ozanın yazdıgı siirlerden birini kopyalamı olabilir belki yaniii ama şimdi bunun ustune dusunmek istemem. bu soru zaten beni cok yordu....

kolay gelsin taurus nasıl gidiyor? )

Kendisi iş yerimdeki bir arkadaşımın hastalığı olur. Sedef hastalığı leyla

Bir zamanlar "sen daha cocuksun aramızda iki yaş var ben seninle evlenmem deyip, evlilik teklifini reddettiğim şimdi de ayyy ne tatlı bir çocuktu ooo ben ne salakmışım dediğim yavruuucukkkkk Ender (ne çabuk lamia oldu ben bu yazıyı yazarken daha hemen.... Bu gökhan içindi) Lamia yok tanıdığım Onun için de Ender diyorum

Arkadaşlar, "Ursula Le Guin" isimli bir yazar var bilmiyorum duydunuz mu? Bu yazarın muhteşem kitapalrı vardır ama içlerinden bir tanesi ki ismi "Mülksüzler" size anarşizmi en iyi anlatacak olan romandır. Gerçek anarşizm işte budur. Anarşist denilen, sağı solu bombalayan tipler değil. OKumanızı tavsiye ederim. Bu arada aşağıda size Ursula Le Guin'in kitap hakkında söylediklerini de gönderiyorum. Küçük bir fikriniz olsun diye... Bu kitap başta belki biraz ağır gelir, gerçekten kendinizi okumaya hazır hissediyorsanız başlayın. Bitirdiğinizde en sevdiğiniz başucu kitaplarınızdan biri olacaktır. " Romanım Mülksüzler, kendilerine Odocu diyen küçük bir dünya dolusu insanı anlatıyor. İsimlerini toplumlarının kurucusu olan Odo'dan alıyorlar; Odo romandaki olaylardan kuşaklarca önce yaşamış, bu yüzden olaylara katılmıyor, ya da yalnızca zımnen katılıyor, çünkü bütün olaylar aslında onunla başlamıştı. Odoculuk anarşizmdir. Sağı solu bombalamak anlamında değil: kendine hangi saygıdeğer adı verirse versin bunun adı tedhişçiliktir. Aşırı sağın sosyal-Darwinist ekonomik özgürlükçülüğü de değil; düpedüz anarşizm: eski Taocu düşüncede öngörülen, Shelley ve Kropotkin'in, Goldmann ve Goodman'ın geliştirdiği biçimiyle. Anarşizmin baş hedefi, ister kapitalist isterse sosyalist olsun, otoriter devlettir; önde gelen ahlakî ve ilkesel teması ise işbirliğidir (dayanışma, karşılıklı yardım). Tüm siyasal kuramlar içinde en idealist olanı anarşizmdir; bu yüzden de bana en ilginç gelen kuramdır. – Ursula K. Le Guin "'...Vermediğiniz şeyi alamazsınız, kendinizi vermeniz gerekir. Devrim'i satın alamazsınız. Devrim'i yapamazsınız. Devrim olabilirsiniz ancak. Devrim ya ruhunuzdadır ya da hiçbir yerde değildir.' Konuşmasını bitirirken, yaklaşan polis helikopterlerinin gürültüsü sesini boğmaya başladı." Bir gün tıpkı bu kitaptaki gibi anarşist bir topluluk kuracağım. Benim ütopyam da bu olsun beeeeee

Cevaplarınız doğru arkadaşlar. ben biliyordum zaten hemen cevaplayacağınızı. zaten cok basit demiştim. Ama doğruyu soyleyin şimdi çok şeker bir soru değil mi Allah aşkına? Bu arada benim için arada "Oşiirdeki zamirler sıfatlar" adlı soruyla da biraz ugrasın. Son zamanlarda ben o soruya takıldım. Benden başka kimse de takılmıyor. Sorunun kendi sahibi bile takılmıyor neredeyse Eğer o sorunun cevabını bulamazsam kafayı yerim ben... Bi yardımmm kardeşlerr hadiii bakimmm... Soru mu beni ben mi soruyu yiyeceğimmmm bakalımmmmm görelimmm. En son verdigim cevaptan cok ümitliyim amaaaaa......

Sanırım bu defa olacak.... Ozan'ın işi şiir yazmak. Kral'ın işi de Ozan'ın yazdığı şiirleri dinlemek belki de eleştirmek, fikir yürütmek vs... (devleti yönetmek işini saymıyorum burada, mevzumuzla ilgisi yok herneyse uzatmayayım, yoksa kafam dağılacak) Fakat burada Kral, Ozan'ın yapması gereken işi yapıyor. Yani şiir yazıyor. Ozan, Kral gibi kelimeler ismin yerine kullanılan kelimeler olduğundan dolayı aynı zamanda Türkçe'de zamirler olurlar... Bu durumda Kral, Ozan'ın yaptığı işi yaparak, yani şiir yazarak zamirleri karıştırmış oluyor. Devam edelim... Hırsız zaten sıfattır. Kral, Ozan'a "Sen hırsız'sın" derken de sıfatları karıştırmış oluyor. Çünkü Kral şiir yazarak, Ozan'ın mesleğini çalmıştır. Hırsız olan Ozan değildir, Kraldır aslennnnnnn Ya lütfen oldu deeeeeee......

Artık daha önce sorulup, sorulmadığıyla ilgilenmeyeceğim. Soruyorummmmmm. Ayrıca zaten de cokkkkk basit ama ben cok sevdim. Ayy cokk sirin deeee... Bir laboratuvarda 7'si kırmızı, 17'si mavi, 26'sı yeşil renkte olan toplam 50 bukalemun vardır. Farklı renkte olan iki bukalemun karşılaşıp, birbirlerine baktıklarında üçüncü renge dönüşmektedirler. Örneğin kırmızı ile mavi karşılaştıklarında her ikisi de yeşil olmaktadır. Bukalemunların tümünün kırmızı renge dönüşmesi için en az kaç karşılaşma/bakışma gerekir?

sakın cevabını verme vazgectim zorlayacagım kendimi biraz daha ve bulacağım ben bunun cevabını. Biliyor musun sen ben kac gunlerdir taktım bu soruya... Biraz daha ugraayım tamam mı... Musaadeeeee... Sakınnnn verme cevabını.. Sabah yazdıgım "yeter ver sunun cevabını" seklinde yazdıklarım gaflet anıma denk geldi amannnnn kusura kalmaaa fellini kardeeeşşşşşş

şimdiiiiiii kralımmm yazdıklarınız o kadar güzelki ne kadar düzeltilse azdır... güzel kelimesi adlaşmış bir sıfattır. ayrıca bu cümlede yazdıklarınız o kadar güzelki derken olumsuz anlamda bir ironi yapılmıştır. yani ozan, söylemek istediğini krala doğrudan söylemek yerine ironi yaparak söylemeye çalışmıştır. aslında demek istediği yazdıklarınız o kadar kötü ki ne kadar düzeltilse azdır. fakat böyle söylemek biraz sıkarrrrrrr. o nedenle de böyle söylemiştir.

ver artık bence sunun cevabını ya da iyi bir ipucu ver

Sevgili arkadaslar, eger sitedeki kişisel bilgileri doğruysa bugun TAURUS arkadaşımızın doğum günüymüş Mutlu Yıllar... Zekan hep seninle olsun....

Sayım memuru sordu: "-Kaç çocuğunuz var?" "-3." "-Yaşları?" "-Yaşlarının çarpımı 36, toplamı karşı kapının numarası." Memur karşı kapıya baktı. "-Ama, bu bilgi yetersiz." "-Oh! En büyük kızım kızıl saçlıdır." "-Şimdi oldu." Çocukların yaşları neydi?

doğrudur az önce ben de bunu 20 dak olarak hesapladım ama daha once sanki 18 dakika bulmustum diye hatırlıyorum fakat su an 18 dakikayı nasıl buldugumu mumkun ndegil hatırlayamayacağım ayrıca belki de yanlış hatırlıyorumdur teşekkürlerrr

evet gonderdiğin bir resim falan yok ama daha once de boyle bir şey hatırluyorum Ataturk'un goruldugu bu o mu yoksa

Dört kişilik bir aile (baba, anne, kız ve erkek çocuk) gecenin bir saatinde bir köprüye geldi. Zifiri karanlıkta köprüyü geçmeleri gerek. Bir el fenerleri var ve köprüyü geçerken onu yanlarına almak zorundalar. Çok dar ve sarsıntılı olduğundan köprüden bir defadaen fazla iki kişi geçebiliyor. Erkek çocuk köprüden yalnız başına 1 dakikada, kız 3 dakikada, anne 7 dakikada ve baba 10 dakikada geçebiliyor. İki kişi birlikte geçerken geçiş zamanı daha uzun sürede geçenin zamanı kadar oluyor. Örnegin baba-oğul birlikte 10 dakikada geçebiliyor. Köprüyü geçenlerin elinde fener de bulunmak zorundadır. Uzaktan aydınlatma olmayacaktır. Bu şartlarda köprüyü en az kaç dakikada geçebilirler.

karavanın başka bir çıkış kapısı olabilir mi acaba? oradan cıksınlar mesela hımm )yoksa degil mi? yoksa bu kadar basit bir cevabı olmaz mı bunun? Olamaz tama kabul ediyorum.tamam biraz daha dusuneyim ben...

işte forum dayanışması diye buna derler.... Ne guzel de buldunuz cevabı da beni de meraktan kurtardınız. katkısı olan herkese ayrı ayrı ayrı ayrıııı cok ama cok teşekkür ederimmm.