Zıplanacak içerik

suheda

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

suheda tarafından postalanan herşey

  1. Küçücük çocuklara dini dili ırkı ne olursa olsun kurşun sıkanların dilerim birgün o kurşunlardan birine kendileri hedef olur.
  2. Sevgili serengete; Bakın hala aynı şeyi savunuyorum bir insanın fakir olması yada yeterli eğitim almaması suça meyil değildir size organ mafyası içerisinde ki doktorları örnek gösterdim ve bunu nasıl açıklayacaksınız dedim ama gözünüzden kaçmış olmalı. İki tane profesor neyi ne kadar araştırmışlar ki kesin sorun budur demişler kişi suça meyilliyse suç işler şimdi siz bana dünyayı verseniz ben bir insanın kılına zarar veremem başkasına iğne yapılırken bakamayan ben acaba açlıktan kıvransaydım suç işleyebilirmiydim?Kesinlikle hayır. Birtek eğitim derken şu sürekli doğurup doğurup duran sonrada saldım çayıra mevlam kayıra zihniyetiyle hareket eden ve belkide çocuğu çalıp getirdiği zaman aferin diyen anne babalar konusu mantıklı geliyor bana zira doğru ve yanlış ilk önce ailede öğrenilir. Ben Temelin ferrarisine dönüp bakmam bile umurumda bile olmaz neden biliyormusunuz içimde haset namına diye birşey yok ve inanıyorum ki bu ülkenin insanlarının çoğunluğu benim gibidir. Kim ne söylerse söylesin masum bir genç kızı (çünkü konu serpil öğretmenden dolayı açıldı)tecavüz edip öldürmenin haklılık yanını bulamaz helede buna fakirlik ve eğitimsizlik gibi bir savunma getiremez. İdamlar kaldırılmasın
  3. suheda şurada bir başlık gönderdi: Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
    İki Gözüm Dokunma iki gözüm sorma ben kimim, adım ne, nereden geldim kim açtı bu kahrolası çukuru yüreğimde kimi sevdim, kime özlemim kaç yıl sevda doldu iliklerime kaç yıl eksildim. tut ki, bir pınarım suyu kesik akamadım nazlı nehirlere tut ki tut ki susturulmuş binlerce türkü bastırılmış binlerce acıyım baştanbaşa aşk ve ateş say ki, küle gömülmüş bir sevdadan düşleri islenmiş bir gecenin acısı damlıyor içime hasreti yaraya dönmüş bir ayrılığın sancısı uzun bir zaman evel toplayıp suskularımı yüreğimden denizlere fırlattım yalnız balıklar görsün yalnız balıklar öpsün diye gözyaşlarımı sorma ben kimim, yaşım kaç, adım ne nasıl düştüm bu kahrolası kaldırım taşlarına hangi anılar, acılar, ihanetler geçti üzerimden düşlerime hüzünler el koydu deli rüzgarların öfkesinde savruldu bahçelerim güllerim bir ihanetin girdabında kavruldu bütün sevdiklerimden ayrıyım şimdi bütün sevenlerım kırgın iflah olmam ben iki gözüm, iflah olmam düşmüş içime bir kez bu sevda bağışlamasin beni artık hiç bir hatıra tut ki, incinmiş bir gülüşüm gecikmiş bir düş bir ateşin çemberinde yarım kalmış sevinçler kanayan tut ki, kar altında sevincim bütün mevsimlere küsüm kanadı kırık bir serçeyim tut ki dağlarda koparılmış kınalı bir çiçek ateşin zulmünü gördüm suyun ihanetini baştanbaşa aşk baştanbaşa hasret susturulmuş milyonlarca türküyüm gerisini ne sen sor ne ben söyleyim dokunma iki gözüm sorma ben kimim, adım ne, nereden geldim yaşamak neyin karşılığıdır, ölmek neyin nasıl unutulur ölümsüz bir aşkın hazin öyküsü kaç mevsim ardından gözlerimi bırakıp gitti bir sarı çiçek bir sarmaşık belki çözer dilini yüreğimin upuzun yolların düğümlediği ihanetlerin kilitlediği....
  4. Ne kadarda basite indirgediniz durumu yani suç işlmenin sebebi yoksuluk ve eğitimsizlik diyorsunuz öylemi?Hiç alakası yok kişi suça meyilliyse suç işler bunun sizin yazdıklarınızla uzaktan yakından alakası bile yok,birgün yolunuz düşerse buyurun gelin karadenize sizi elektiriği suyu hatta yolu bile olmayan öyle fakir köylere getiririm ki aklınız şaşar ve işin en tuhaf yanı en huzurlu en mutlu insanlar bu köylerde yaşar sizi öyle bir ağırlar ki fakir sofralarında mahcubiyetinizden yüzünüz kızarır.Sizin bu söylediklerinizi ciddiye almaya kalsak o zaman bütün eğitimsiz bütün fakir insanlar suçlu yada suça meyilli demektir. Organ mafyasının içinde olan doktorları nasıl açıklayacaksınız peki eğitimmi değil,fakirlikmi hiç değil ne peki? Evet suç işlemek genlerinde mevcut ihtiyacı olmadığı halde çalmaya gözü doymayanlar dahada dahada çok isteyenler yokmu sanıyorsunuz öyle çok ki. Ayrıca ben islah edilemeyenler diye belirttim ve hala aynı sözümdeyim caydırıcı tek çözüm ağır cezalardır. Bir anne bir evlat büyütmek için yıllarını veriyor ve kendinden verdiği fedakarlıkları tartışamayız bile ve o sırf fakirlik yada eğitimsizlik maskesi altında o annenin emek verip yıllarca büyütüp,beslediği yavrusunu onun gözleri önünde işkencelerle tecavüz edip 100 bıçak darbesiyle öldüreni böyle olmayı kendisi istemedi diyerek savunacaksınız öylemi???Yok böyle birşey.
  5. suheda şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Savunmak değil sevgili arkadaşım fikir beyan ettim sen yazında Atatürk onları korumak istedi dediğin için aslında sosyalistler bunun tam tersini söylüyor dedim.
  6. suheda şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Evet somut birşey yok zaten bu konuda arkadaşım. Benim sana verdiğim link sosyalistler tarafından hazırlanmış bu onların görüşü,bu konuyla ilgili çok şeyler yazıldı çizildi ama dediğim gibi somut olan bir şey yok,ayrıca benim bildiğim öldürülmeden önce Atatürkle görüşme talepleri red edilmiş bu konuyla ilgili çok yazılar okudum ama şimdi benden kaynak istesen inan veremem hatırlamıyorum çünkü,fakat araştırırsak çok şeyler bulabiliriz farklı görüşlerde ki insanların yorumlarını okumakta lazım tabi sevgilerimle
  7. suheda şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Sevgili dogville, Atatürk onları korumak istemişmi?Gerçekten böylemi yazıyor orda yada sen öyle olmasınımı istiyorsun oysaki bak sosyalistler ne diyor bu konuda. Kemalist Tarihin En Kanlı Sayfalarından Biri: Onbeşlerin Katli -http://www.barikat-lar.de/barikat/18/tarih18.htm- sevgilerimle
  8. Aynı fikirdeyim sevgili Armance idamlar kaldırılmasın.. Dün gece haberleri izlerken toplumun en büyük yaralarından birinin bireysel terör olduğu kanaatine vardım gencecik bir insan tecavüz edip akıl almaz işkencelerle öldüren ve bunu annesinin gözleri önünde yapan bu insanların insan demeye bile dilim varmıyor bence affı olmamalı.küçücük çocukları ********* emelleri için kullanıp öldürenlerin affı olmamalı,çantasındaki üç kuruş para yüzünden yada taşıdığı bir cep telefonu yüzünden öldürülen insanların katillerinin affı olmamalı, Devletin bekasını bozan bölücülük yapan vatan,millet düşmanlarının affı olmamalı.Lise çağındaki kız ve erkek çocukları uyuşturu batağına gömen ve onlardan her şekilde istifade etmeye çalışan şerefsizlerin affı olmamalı. Küçücük çocukları kaçırıp organ mafyalarına peşkeş çekenlerin affı olmamalı. Kısacası toplumun huzurunu ve düzenini bozan ve islah edilemeyen tüm bu pisliklerin affı olmamalı. Cezaların amacı caydırma niyetiyle verilir hırsızı bir gece nezarette yatırmak sapığı bir kaç ay hapis tutumak keyfi adam öldüreni 5-6 yıl gibi komik cezalarlardan sonra serbest bırakmak bence suç işlemeye caydırmaktan ziyade teşvik etmektir.
  9. Bir yanda kargaların bile güldüğü teorileri ispat edebilmek için dini kullanan ateistler diğer yandan ben müslümanım deyip dine olmadık hakaretleri yapan munafıklar. İşimiz zor bercestem,bizim söylediklerimiz demogoji siyasi söylemler ama nedense tek amaçları dine sataşmak olan zihniyetlerin sözledikleri gerçekler öylemi?Güldürmeyin beni sahte Atatürkçüler bu ülke hiç kimseden çekmedi şu sahte Atatürkçülerden çektiği kadar.Açık açık dine hakaret edip sonrada altına Atatürkün adını yazmak ne ucuz ne basit bir oyundur. Utanmasalar kalkıp bu ülkede başörtüsü yüzünden mağdur olan kızlarımız kadınlarımız yok diycekler,geçmişe dönük tüm yazılarına göz attığımızda sadece dine sataşmak olan bu kişiler nasıl oluyorda bizleri siyaset yapmakla suçluyorlar anlamıyorum asıl ucuz ajitasyonlar peşinde olan onların ta kendisi değilmi? Soruyorum ortak paydada buluşacağımız kaç ileti yazdınız şu foruma?
  10. http://www.resimvideo.com/index.php?action...40&pic=2001
  11. 10 yıl önce Türkiye’de yönetmeni meçhul kâbus gibi iki perdelik oyun sahneye kondu: Sivas ve Başbağlar... 2 Temmuz, Sivas’ın yıldönümüydü, dün Başbağlar’ın... ‘Hesabı sorulacağından, unutulmayacağına...’ kadar bir dizi slogan üretilen Sivas, kamuoyunda geniş yankı buldu. Yine yıldönümünde Sivas sol dernek temsilcileri ve sanatçılarla doldu taştı. Başta büyük şehirler olmak üzere çeşitli şehirlerde yıldönümleri büyük gürültülerle kutlandı. Uzun ve ilginç mahkeme sürecinin sonunda olaya karışanlar idam cezası aldı. Oyunun ilk perdesi bazı karanlık noktalarla birlikte kamuoyuna mal oldu. İlk perde fırsat ele geçtikçe vizyona sürüldü. İkinci perde, Başbağlar için aynı şeyleri söylemek mümkün mü? Elbette değil. Köyün yakılıp yıkıldığı, insanların kurşuna dizildiği, bir kısmının diri diri yakıldığı Başbağlar’ın garipliğine üç yıl önce bizzat tanık olmuştum. 10. yıldönümünde anıları tekrar tazelemek istiyorum. Burası coğrafya olarak terk etmeye, unutmaya elverişli bir noktada. Başbağlar’a saatler süren karadan uzun ince yollardan dağları aşarak güçlükle ulaşabiliyorsunuz. Kaf Dağı’nın arkasında bir yer sanki... O kadar uzak... Köyün ortasında yakılmış minibüs hurdası katliamın canlı tanığı olarak duruyor. Ahmet Yılmaz Baltacı, buğulu gözlerle bu tabloyu seyrederken, “Alamancı süt abim Hüseyin Güner’in bu minibüsüne eşim ve çocuğumu bindirip gönderirken ne tatlı köy hayalleri kurmuştuk. Köye geldikten iki saat sonra canlarımı diri diri yakmışlar...’’ diyor. Minibüs taa Almanya’dan yola çıkmış. Sahibi eşyalarını bile indirmeye fırsat bulamamış. Başbağlar’da kiminle konuşursanız o çığlığı duyuyorsunuz. Aileden üç kişiyi yitiren Muhtar Mahmut Taşdelen diyor ki: “Biz iki şey istiyoruz: Adalet yerini bulsun. Olaya karışanlar yakalanıp, cezalandırılsın... Bize de Sivas kadar sahip çıkılsın. Hepsi bu kadar.’’ Baltacı’nın söyledikleri de farklı değil: “Biz devlete şehitlerimizi geri getirin demiyoruz. Başbağlar’ın hâlâ faili meçhul. Uğur Mumcu’nun değişik katilleri yakalanırken bu katliamın üzerindeki ölüm sessizliği çok ağırıma gidiyor.’’ Her önümüze çıkan ilgisizlikten yakınıyor: “Başbağlar’ın bu yalnızlığı neden? Bülent Ecevit dışında buraya gelen siyasî lider yok. Hemşehrimiz Yıldırım Akbulut’un bir kez olsun yüzünü görmedik.’’ Burayla ilgili insanlar da var. Sözgelimi eski DYP Erzincan Milletvekili Sabahattin Karakelle, İl Milli Eğitim Müdürlüğü dönemi de dahil olmak üzere her yıldönümünde Başbağlar’a geliyordu. Bu ziyaretlerini ‘Benim bir borcum.’ diye niteliyordu. Dün aradım, ‘İlk kez bu yıl gidemedim, parti programı nedeniyle uzaktaydım, yetişemedim, çok üzgünüm, şairin dediği gibi ‘Viran olası hanede evlad–ı ıyal var’ ayak bağları var . Şimdi yola çıkıyorum yarın inşallah, orada olacağım. Neylersin ki bir gün geciktim...’ dedi. Başbağlar herhalde bu yıl en garip yıldönümünü yaşıyor. Başbağlar’ı bir parça hemşehrileri hareketlendiriyor. Başta İstanbul olmak üzere değişik şehirlerde bulunan hemşehriler köye akın ediyor. Acılar yeniden tazeleniyor. Burada herkes birbirinden güç alıyor. Hiç kimsenin bir diğerini teselli edecek hali yok. Herkes bir yakınını yitirmiş. Herkesin acısı kendisine yetip artıyor. Başbağlar’da dolaşırken insanların yüzüne yansıyan katliamın acısını kolaylıkla görebiliyorsunuz. Hele çocukların... Ve de babasını veya annesini yitirmiş çocukların. Boynunun büküklüğünden yetimliğini hemen anlayabiliyorsunuz... Oyunun ikinci perdesi mağdurların penceresinden bakınca o kadar garip ki... Oysa en az ilki kadar yankılanmalı. Sadece Sivas değil, Başbağlar da bir kâbus... Katilleri bulunamayan Kaf Dağı’nın arkasına, unutulmuşluğa itilen bir kâbus... Sivas katliamını yapanlara bin lanet... ama bir o kadar da Başbağlar katliamını yapanlar lanetlenmeli değil mi? Ama ne yazık ki varsa yoksa Sivas, Başbağlar yangını sanki hiç yaşanmamış. Mustafa ÜNAL/ZAMAN Gazetesi AĞLAR BAŞBAĞLAR “Başbağlar’ın 33 Şehidine Rahmetle…” Civanlar vurulur,hain kin kusar Mermi konuşunca insanlık susar Dağın yamacından kasırga eser Hainler gülerken ağlar Başbağlar Yaralı yüreği dağlar Başbağlar Damardan akar da kan oluk oluk Gönül yas içinde,benizler soluk Mümine bayramdır Hakk’a yolculuk Hainler gülerken ağlar Başbağlar Yaralı yüreği dağlar Başbağlar Dünya bizim için dert otağıdır Kabir Hak dostuna İrem bağıdır Ölüm hakikatte gençlik çağıdır Hainler gülerken ağlar Başbağlar Yaralı yüreği dağlar Başbağlar Göğün yücesinden nur iner yere Günlerce durulmaz kan akar dere Biz bu filmi gördük bilmem kaç kere Hainler gülerken ağlar Başbağlar Yaralı yüreği dağlar Başbağlar Vampirler ruhunu kanla doyurdu Vahşet canı candan çekip ayırdı Ermeni’nin dölü böyle buyurdu! Hainler gülerken ağlar Başbağlar Yaralı yüreği dağlar Başbağlar Güller boyun büktü,kana bulandı Bebelerin gözü yaşla sulandı Bir gece yarısı yürekler yandı Hainler gülerken ağlar Başbağlar Yaralı yüreği dağlar Başbağlar Nefret bahçesine beyaz gül dikin Yürek bozkırına muhabbet ekin Kurusun kökleri,tarih olsun kin Hainler gülerken ağlar Başbağlar Yaralı yüreği dağlar Başbağlar Gönlüm kaldıramaz hicran yükünü Kim kurutabilir Türk’ün kökünü Hayalimi süsler ceddin akını Hainler gülerken ağlar Başbağlar Yaralı yüreği dağlar Başbağlar Silahı kuşanmış mayası bozuk Dost yüzlülerden yedik hep kazık Türk-İslâm ülküsü ruhlara azık Hainler gülerken ağlar Başbağlar Yaralı yüreği dağlar Başbağlar Bir güneş doğacak,karanlık gebe Emin adımlarla aşılır tepe Çabuk büyü,yürü hesap sor bebe Hainler gülerken ağlar Başbağlar Yaralı yüreği dağlar Başbağlar Gönül surlarında açılır gedik Hakikat burcunda her dem “Hak” dedik İninden çıkmış da ötüyor *********** Hainler gülerken ağlar Başbağlar Yaralı yüreği dağlar Başbağlar Göz görür vahşeti,yürek kan ağlar Kırağı çaldı da bozuldu bağlar Mazlumun sesine ses verir dağlar Hainler gülerken ağlar Başbağlar Yaralı yüreği dağlar Başbağlar Rüzgâr ekenler hep fırtına biçer İnsan dost elinden zehir de içer Gün doğar ufuktan,karanlık göçer Hainler gülerken ağlar Başbağlar Yaralı yüreği dağlar Başbağlar Sözü geçmez olmuş evde eşine Takılmışlar çulsuz,itin peşine İstesek koyarız sansür düşüne Hainler gülerken ağlar Başbağlar Yaralı yüreği dağlar Başbağlar Bozbulanık sular durulur bir gün Hesap terazisi kurulur bir gün Kahpenin hesabı sorulur bir gün Hainler gülerken ağlar Başbağlar Yaralı yüreği dağlar Başbağlar M.NİHAT MALKOÇ
  12. suheda şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Evet sevgili terapi haklısın Başbağlarıda unutmadık ve hiç unutmayacağız 2 gün sonrada ordaki o kalleşçe katliamın yıldönmü. Eşkıyalar, köyün erkeklerini köy meydanının bir tarafına ayırırken, kadınların, çocukların çığlıkları daha da artmıştı. Biraz sonra olacaklar içlerine doğmuştu, hava iyice kararırken umutlar da tükenmişti. 5 Temmuz akşamı Başbağlar köyünde teröristlerin silahları patladığında, köyün erkekleri ekin tarlası gibi biçilmeye, kadınlar, çocuklar da korkudan ve çaresizlikten ölümle burun buruna gelmişlerdi. O akşam Başbağlar köyünde şehid olan 33 kişiden ikisinin de kadın olması gösteriyor ki bu dehşet karşısında çıldırma noktasına gelen kadınlar kendilerini mermilerin önüne atmışlardı. Başbağlar köyünün erkeklerini kurşuna dizen ve cami dahil bütün binaları da ateşe veren caniler, alçakça oradan ayrılmışlardı. 6 Temmuz sabahı ilk ışıkları ile gezegenimizi aydınlatan güneş bile Başbağlar köyünü tanıyamamıştı. Akşamdan–sabaha bir köy nasıl da bu kadar değişmişti? Güneş akşam veda ederken cıvıl cıvıl bıraktığı Başbağları sabah merhaba derken ölüm sessizliği içinde, viran olmuş halde buldu. Evet 6 Temmuz sabahı Başbağlar köyüne ulaşanlar, kan–revan içinde yatan 33 yiğit, 33 şehit ile ve gözyaşları kurumuş 300 kadar köy nufusu ile, viran olmuş bir köy görüntüsü ile karşılaştılar. Erzincan’ın Başbağlar köyüne sekiz sene evvel, Sırplardan bir çete mi, bir avuç gözü dönmüş Yunan mı, Ermeni çeteleri mi uğramıştı henüz aydınlanmadı ama iyi Türkçe konuştuklarına köyden sağ kalanlar şahit. – Bu olay Sivas olaylarından önce mi sonra mı olmuştu baba? – 3 gün sonra... Sen Sivas olaylarını nereden biliyorsun? – Bir haftadır hemen bütün TV’lerden, gazetelerden Sivas olaylarını dinliyoruz, okuyoruz. Evet sen o zaman çocuktun. Üç gün ara ile cereyan eden iki olaydan birini tüm detayları ile biliyorsun diğerini ise ilk kez dinliyorsun. Elbette ki suç bizim. alıntı
  13. CANIM EFENDİM Sadullah Celik Yıllarca ufkuna bakan gözlerim, Cemalini ister , canım efendim. Seni anlatmaktan aciz sözlerim, Her an erimekte , canım efendim. Hayat eksenimin sonsuz odaĝı, Ŏksüz ve yetimlerin sıĝınaĝı, Sen sabah yıldızlarının ışıĝı, Sen şefkat elçisi , canım efendim. Lahuti bir sefer olsa da gitsem... Kumlara batsam , ayaĝına düşsem, Gül Ravzan'a varıp kendimden geçsem, Sen sevda iksiri , canım efendim. Ay yüzlü , güzel sözlü hem sultanım, Fedadır can , canan ve bütün varım, Seninle olmaktır en güzel kararım, Sen güllerin şahı , canım efendim. Buzlar erir içimde bitmez savaş, Gönlümde bir hüzün , gözümde yaş, Sensizlik içimde kordan bir telaş, Kalbimin barışı , canım efendim. Alemlere rahmet rüzgarısın sen, Kur'an kiliminde en güzel desen, Benim de rüyama bir defa gelsen, Can dayanmaz oldu , canım efendim. Şairin sitedeki diğer şiirleri Ya Rasullallah Hicret
  14. Asıl ben teşekkür ederim güzellik bakan gözdedir. SEN DOĞDUN YA RESULULLAH Lokman Hamitoğlu I “Ve ma erselnake illa rahmeten lil alemin” Seni anlayabilmek, Seni anlatabilmek, Seni yaşayabilmek, Seni canından çok sevebilmek, Anam babam Sana feda olsun diyebilmek, Canımı yoluna serebilmek, Getirdiklerini benimsemek, Ayaklarının altına aldıklarını terk edebilmek, Seni yazabilmek, Yürekler güç yetirdiğince, Kalemler yazabildiğince, Denizler mürekkep olup yettiğince, Senden kat reler yazabilmek, Yoksa Seni yazabilmek MÜMKÜN MÜ? Mümkün değil YA RESULULLAH !.. II Sen doğmadan kararmıştı dünya ! Huzur şahdamarından kesilmiş, Mutluluk kayıp adreslere gizlenmiş, İnsanlar, insanlıktan vazgeçmişti... Emniyet denen olay yok olmuştu. Güven ve itimat öldürülmüştü. Asayiş keenlemyekün... Kızlar diri diri toprağa gömülüyor. Analıklar miras diye alınıyor. İnsanlar putlara tapıyor. Kendi yaptıkları taştan putlara tapıyorlar... Güçlü zayıfı eziyor, Hak, hak sahibine değil, Güçlü olana veriliyor... İnsanlar, İnsanlar vahşete birbirleriyle yarışıyor !.. IV Beni Sa’d b.Bekir Kabilesinden, Halime binti Ebi Züeyb Seni alıyor, Sana süt annelik yapacak, Halime korkuyor, Beni Sa’d yurdu kıtlık kıran, Beni Sa’d yurdu perişan, Korkma ya Halime ! Korkma ya Halime ! Ya Resulullah, beni Sa’d yurduna geliyorsun, Beni Sa’d Seni Selamlıyor Ben Sa’d yeşilleniyor, Koyunların karnı doyuyor, Koyunların memeleri süt doluyor, Halime’ nin evi bereketleniyor ! Beni Sa’d bereketleniyor ! Dünya bereketleniyor !.. V Hazreti Cebrail (a.s.) Beni Sa’d’ a geliyor, Ya Resulullah, Sen çocuklarla oynuyorsun Cebrail (a.s.) Seni çocukların içinden alıyor, Usulca, İncitmeden yere uzatıyor, Ya Resulullah, Sende ses yok, Bedenin Cebrail’ e teslim, Cebrail göğsünü yarıyor, Kalbini dışarı çıkarıyor, Şeytanın, Sen de olan nasibini alıyor, Kalbini altın bir tasa koyup, Zemzem suyuyla yıkıyor, Ve kalbini yerine koyuyor... Çocuklar Halime2 ye koşmuş, Halime bin bir telaşla Sana koşuyor, Çocuklarından ayırmadığı, çocuk güzeline, Yaratılmışların en özeline koşuyor, Kucağına alıyor, Sarılıyor, Öpüyor, Kokluyor...
  15. Alt katta oturan komşumun kızı Hasan
  16. suheda şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Yüce Mevlanın bir insana bahşettiği en büyük armağandır yaşamak ve siz bir insan olarak o armağanı elinden almaya kalkarsınız karşınızdaki insandan sebebsiz yere kendi canınıza kast edilmediği halde bunu yapmanın tek açıklaması vardır CANİLİK insanları ateşe verip sonra karşısında zafer çığlıkları atan insan kılığınıda ki kişiler hiç düşünmedilermi?büyük mizan kurulduğunda ne hesap vereceğiz din uğruna maskesini yüzüne takmış asıl niyetleri bambaşka olan bu insanların ülkemi milletimi bölüp parçalama girişimleri yüz yıllardır süre gelen ve maalesef sürmeye devam edecekmiş gibi görünen bu kıyımı bu katliamları kim tezgahlıyorsa umarım yarın o tezgahta kendileride yanar. Ben milliyetçi bir insanım ve bundan hep gurur duymuşumdur ama milliyetçilik içerisinde kendi ülkenin insanlarını siyasi görüşü ne olursa olsun ateşe vermek gibi düşünce asla olamaz. Bu oyunlar zaman geldi alevilik zaman geldi kürtçülük zaman geldi muhafazar kesim üzerinde sürekli oynanıyor ve onlar oyunlarını oynarken canlar gidiyor ama yakılarak ama kundaktaki bebeğe kurşun sıkılarak ama gencecik askerler vurulup toprağa düşerek devam edip duruyor dedim ya dilerim birgün tüm bunları tezgahlayanlar kendileri yanar kurdukları tezgahta...
  17. suheda şurada cevap verdi: bozan başlık Öneri ve Eleştirileriniz
    Bilerek ve isteyerek kimseyi kırmam ama bilmeden ve istemeden kırdığım forumdaşlarım olmuşsa bende özür dilerim ve herkese sevgilerimi gönderiyorum
  18. Teşekkür ederim canım; bende bazı arkadaşlarıma çiçek vermek istiyorum fakat bir türlü resim yüklemeyi beceremediğimden resimsiz olcak ama siz en güzelini düşünün. Bercestem,sudamlası,bekirim,geceyağmurum,natalim,aysum,sedelinam,taurus,ahirzaman,terapi,mineu,birce,aça gülsüm,acaba unuttuğum varmı varsa kendini hatırlatsın lütfen hepinize kucak dolusu sevgiler....
  19. suheda şurada bir başlık gönderdi: Dini Konular - Din - Dinler
    Allah bize ne marka araba kullandığımızı sormayacak... Ama gerektiğinde kaç çaresiz insana yardım etmek için arabamıza aldığımızı soracak Allah bize kaç kere fazla mesai yaptığımızı sormayacak... Ama ailemiz ve sevdiklerimiz için ne kadar fazla çalıştığımızı soracak Allah bize kaç tane kıyafetimiz olduğunu sormayacak... Ama kaç muhtaç insana kıyafetlerimizi verdiğimizi soracak Allah bize hayatta ne kadar yüksek bir statüye geldiğimizi sormayacak.. Ama daha aşağı statüde olanlara nasıl davrandığımızı soracak Allah bize evimize ne kadar eşya girdiğini sormayacak.. Ama onları alırken ve kullanırken ne kadar tutumlu davrandığımızı soracak Allah bize ne kadar para kazandığımızı sormayacak.. Ama parayı kazanmak için hangi yollardan geçtiğimizi soracak Allah bize yaptıklarımızın ne kadar takdir edildiğini sormayacak.. Ama başkalarının yaptıklarını ne kadar takdir ettiğimizi soracak Allah bize işyerindeki ünvanımızı sormayacak... Ama o unvanı haketmek için ne kadar çabaladığımızı soracak Allah bize hayatta kendimize nasıl yardım ettiğimizi sormayacak... Ama gerektiğinde başkalarına yardım edip etmediğimizi soracak... Allah bize kaç arkadaşımız olduğunu sormayacak... Ama kaç kişinin dostluğuna layık olabildiğimizi soracak Allah bize kendi haklarımızı nasıl koruduğumuzu sormayacak... Ama başkalarının haklarına saygılı olup olmadığımızı soracak Allah bize nasıl bir çevrede yaşadığımızı sormayacak.. Ama çevremizdekilerle iyi geçinip geçinmediğimizi soracak Allah bize tenimizin rengini sormayacak... Ama karakterimizdeki her ayrıntıyı soracak Allah bize sözlerimizin davranışlarımıza ne kadar uyduğunu sormayacak.. Ama ne kadar uymadığını soracak VE BİZ NE DİYECEĞİZ? Alıntı
  20. Arkadaşlar anladığım kadarıyla Mehdi ve Mesih (Hz.İsa'yı) karıştırmışsınız Mehdi Hz.İsa değildir o Mesihtir. Resulullah (SAV) şöyle buyurmuştur: "Benim ümmetimin içinde Mehdi olacaktır. Her ne kadar yedi veya sekiz, yahut da dokuz yıldan az olsa bile, daha önce benzeri olmayan bir şekilde ümmetimden günahsız ve günahkar olan herkes onun devrinde nimetlendirilecektir." 125 İslam alimlerinin bildirdiklerine göre Mehdi Aleyhisselam, Hz. İsa ile beraber Kudüs'e gedecek ve orada vefat edecektir. Hz. İsa ve kendisiyle beraber olan Müslümanlar Mehdi'nin cenaze namazını kılacaklardır. 118 Ayrıca Mehdi Peygamber değil bir müceddidir.
  21. Yahu illa bir isimmi yazmak lazım ben bir sürü insanı seviyorum bu forumda hangi birini yazacağım
  22. suheda şurada cevap verdi: mistik başlık Dini Konular - Din - Dinler
    İnançlı arkadaşlar bir kez daha rica ediyorum bu başlığa yorum yazmayın lütfen onlarca başlık var neden bunda ısrar hala anlayamadım. ayrıca bu alttaki iletide bu kadar büyütülecek bir şey görmedim ben hatta okurken çok eğlendim sonuçta tanrı demiş Allah dememiş ki ateiste gence gelince şu kızlara hava atma olayı koparmış olayı
  23. Çok güzel çok duygulandım teşekkür ederim paylaştığın için

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.