Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

modernjames

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1.080
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    1

modernjames tarafından postalanan herşey

  1. bilge geçici olarak kendi bir devesini anlarınkine ekler. böylece sayı 18 olur. 1. oğlu bu durumda 9 2. oğlu 6 3. oğlu ise 2 deve alır. olay bu şekil çözülür.
  2. NASA aya giddigini iddia ettiği astronatlara konuşma yasağı getirmesi şüpheleri doğrular gibi..
  3. ***AÇIKLIYORUM*** okuyun. =rand(satır sayısı, her satırda kaç cümle yazılacak) Bildiğim kadarı ile word'un içine yerleştirilmiş =rand(x,y) olarak tanımlanmış bir fonksiyondur. İşlevi, bir metni yazmadan önce bu fonksiyon ile x sayıda paragraf, her paragrafta y tane cümle olursa nasıl görünür durumunu ortaya koyar. Dilerseniz bu mantıktan hareketle x ve y değişkenlerine değerler atayarak deneme yaparsanız daha iyi anlaşılır. Bu cümle neden "the quick brown fox jumps over the lazy dog" tır derseniz. Bu cümle İngilizcedeki bütün harfleri içermektedir. Bu nedenle, her harfi tanımlanan metin düzeninde nasıl gözükeceği görülmüş olur. Son olarak da oluşan paragraf yığını üzerinde istenilen şekilde değişiklik yapma ve metni oluşturma olanağı sağlar. sanırım biraz kafa karıştırdım ama biraz daha somut anlatırsam. rand() fonksiyonu içindeki ilk sayi paragraf sayisini, ikincisi ise her paragraftaki cümle sayisini verir. Tabii bu rand(200,99) yazildiginda “Hizli kahverengi tilki tembel köpegin üstünden atlar.” cümlesinin neden 200 paragrafta 99’ar kere tekrarlandigini açiklamiyor. “Hizli kahverengi tilki tembel köpegin üstünden atlar.” cümlesinin asil degeri Ingilizce tercümesinde sakli: “The quick brown fox jumps over the lazy dog.” Bu cümle Ingiliz alfabesindeki tüm harfleri içerir. Dolayisiyla örnegin yeni bir font denemek istediginizde bu cümle oldukça kullanisli olabilir. Ancak Microsoft Office’in Türkçe sürümlerinde bu cümle aynen Türkçe’ye çevrilince ortaya sirin olmaktan öteye gidemeyen bir cümle çikmis. Aslinda “=rand(200,99)”i Ingilizce bir Office’te yazarsaniz, Bill Gates’in rahatça açiklayabilecegi bir durum olusur. Bu sirada Microsoft’la ilgili her e-postanin Bill Gates’in bilgisini sorgulamasi da apayri bir tartisma konusu olur. saygılar...
  4. *** OKUYUN !!!!*** aşağıda bu konuyla ilgili bir önemli yazı.. ABD AYA GİTTİ Mİ? Focus dergisinde okuduğum bir yazı dikkatimi çekti.Aya gerçekten gidilip gidilmediği konusunda Marcus Allen (Nexus dergisinin yayın yönetmeni) ve Robert Matthews'ın (Focus dergisinin bilim danışmanı) görüşlerine yer vermişler. Markus Allen aya gidilmediğini savunanlardan Robert Matthews ise aksini iddea ediyor.Sorulan birkaç soruya verdikleri cevapları kıyaslayın ve hangisinin haklı olduğuna karar verin . Fotoğraflar: MARCUS ALLEN: Güneş ışığı Aya paralel ışınlar halinde çarpar,dolayısıyla paralel gölgeler yaratmalıdır.Apollo fotoğraflarında ise,gölgeler tamamen birbirinden ayrılıyor:tıpkı yakından çekilen bir ışık kaynağıyla yapılan çekimlerde olduğu gibi.Bu da , bir stüdyo fotoğrafçısının flaşla çektiği fotoğraflara benziyor. ROBERT MATTHEWS: Paralel olmayan gölgelerin nedeni:Bunlar perspektif etkisinden kaynaklanıyor.Bu etki,genellikle Güneş gökyüzünde alçak bir noktada bulunduğunda yaşanır.(Apollo görevi sırasında da alçaktaydı.)Gölgedeki parlak cisimler ise .Ay yüzeyinden yansıyan zayıf ışığı açığa çıkaran fotoğraf çekiminden kaynaklanıyor. Radyasyon: MARCUS ALLEN: Güneş,ışın demetleri ve tahmin edilemeyen aralıklarla ölümcül oranlarla radyasyon saçar.Dolayısıyla Ay'a yolculuk yapacak astronotların, kurşun kalkanı gibi radyasyon korumasına ihtiyaçları vardır.Apollada kurşun kalkanı yoktu.Bilindiği kadarıyla,mürettebattan kimse radyasyona bağlı rahatsızlık geçirmedi. ROBERT MATTHEWS: Ay'ın keşfi sırasında yaşanacak ışık ve ani radyasyon yayımı,kuşkusuz mürettebata büyük zarar verirdi.Böyle bir durumda ,tek bir radyasyon yayımı, hayatları boyunca karşı karşıya kalacakları dozdan çok daha büyük miktarlarda olurdu.Onları hasta eder ,kanser risklerini çok yükseltirdi.Buna rağmen böylesi ani radyasyon şokları görece olarak çok nadir rastlanıyor.NASA işini şansa bırakmıştı,başarılıda oldu.Normal koşullarda, uzaydaki radyasyon yüzeyi çok zararlı değil.Bu durumu Sovyetler Birliği 1968'de kanıtlamıştı. Sizce hangisinin söyledikleri daha mantıklı?Aya ayak basıldı mı yoksa ABD'nin Sovyetler Birliği'ne üstünlük sağlamak için geliştirdiği bir aldatmaca mı bu Ay Projesi?Karar sizin... Gika -27.06.2003
  5. ne yapalım be aça ekmek parası. bu devirde işsizlik kötü bir meslek bulduk o da azraililn yamaklığı yani cellatlık. işi için gezelenler işi için uyumayanlar, yemeyenler üşümeyenler hatta işim için soyunurum gerekirse sevişirim diyenler varken biz de işimiz için öldürürüz diyoruz. ( )
  6. şıklar olmasa değişik yoruma çok açık.. zaten ben bu başucuma koydumu da anlamıyom. madem soydun adam gibi ye be..
  7. bu soruya verilecek en güzel yanıt. en güzel hazine sevgidir saygıdır..mal mülk beyhude.
  8. homuş be kardeş..teşekürler.
  9. abi be bu apartmandan satılık daire var mı? güney cepheli olsun. parası neyse veririz.
  10. bu durum da sen terazimi oluyon.. başa baş dişe diş hı süpersin.
  11. bu kez olay farklı dikkat et. diyelim ki ben kafamca adil olarak ayıracam. yani kendim ayırdığımdan dolayı hangisini alsam benim için farketmez. çünkü ayıran benim. bu durum da sen istediğin payı alabilirsin yani değerini fazla olarak düşündüğün varsa seçmende bir problem yok. tamam mı.
  12. yalnız gözden birşey kaçırıyorsun gulll. diyelim ki bir sen bir ben tek tek paylaşalım. son iki taş kalsın. ve sıra bana geldiğinde ben daha iyi olanını seçerim ve dolaylı olarak sana daha değersizi kalır. çünkü soruda farklı değerlerde mücevherlerden bahsediyorsun. bu durumda iki gruptan biri daha değerli olacaktır. kurada sende bende şanzınmızın iyi olmasını ve değerli bölümün kendimize çıkmasını dileriz. bu demek ki kişilerden biri payına düşüenden memnun olmayacak. kura olayı pek mantıklı gelmedi..
  13. bu da basit be kardeş: biraz dikkat edersen akreple yelkovanın bir valsını görürüz.
  14. alternatif cevap: biri hazineyi kafasına göre ikiye böler. diğeri istediğini seçer.
  15. onlar' derken ben de neler diye çok merak etmiştim. ama güzel sürpriz oldu. teşekürler..
  16. kolay be dostum. kafamıza göre altı tanesini ayırırız. daha sonra her hangi bir bölümdekinlerinin hepsini ters çeviririz. boylelikle sorun çözülür.
  17. bir kere 1 ytl kayıp felan değil. toplarken mantık hatası yaparak toplarsanız sonuç yanlış çıkar. ilk başta her kesin 10 ytlsi var. yani 10+10+10=30 bu 30 ytl radyocuya veriliyor ve çırak dahil kimsede para yok. daha sonra 5 ytlsini çıraga veriyor. yani radocuda 25YTL var. çırak ta sorudaki gibi paraları pay ediyor. arkadaşlarda top. 3 çırakta 2 ytl var. gelelim ters işleme. her bir arkadaşta 10 ytl var. ama bunlar 9 ytl ödeyerek toplam 27 ytl para topluyorlar. ve çıraga veriyorlar. böylece her arkadaşta bu durumda 1 ytl den toplam 3 ytl oluyor. çırak ta 27 den 2 ytlsin alarak radyocuya 25 ytl veriyor. yani radyocu:25ytl çırak:2ytl üç arkadaş:3 ytl 25+2+3=30. mantıkdaki en büyük hata (9*3)+2=29 (evrenselimiz 29 değil 30) umarım anlatabildim.
  18. özür diliyorum ama iğreç olduğunu beyan etmiştim. ayrıca tekrardan hatırlattığım içinde üzgünüm..
  19. bu kadarına da yuh artık... bu denilisini ilk kez gördüm.. bunların allah belesını versin..bakarken midem kaldırmadı. BİRDAHA BU TARZ RESİMLER EKLEMEYİN.... SON UYARIMDIR
  20. sedelina be bunun tamamen yalan olduğunu iddia etmiyorum. belki bir hitimal yalandır. ama şimdiye kadar inandıklarımızın doğruluğundan artık şüphe duyuyorum. çünkü yalanlama iddiaları çok kuvetli isbatlanmış. metni ve fotografları iyi analiz ederek okursan sanırım sen de dogru olmadığına inanacaksın. basın tepki vermeşise belki bilmiyorlardı. NASA bu düzmecedir diye açıklayıp açıklamadığını da merak ediyorum.. eğer şimdi bu yalanları bulunduysa artık basın tepki veriyor diye biliriz. sonuçta biz de basın sayılırız.
  21. sagol iltifatın için.. ama bu tür paylaşımlar sayesinde bir çok bilinmedik şeyler aydınlığa çıkıyor.. destegin için tekrar teşekur ederim.
  22. maalesef çok şey var ama zamanla ortaya çıkıyor..kimilerini de bilerek görmezden geliyoruz..
  23. allahtan gidipte yerleşmeyi düşünmedin.. yoksa resimdeki yere gittiğinde karşında başka yer bulacaktın.. artık hiç düşünmeye gerek yok nasıl bir yer olduğunu yakından çeken bukadar net bir fotograf henüz yok.. ancak bildiğiniz şeyler yüzeyindeki kraterkerden başka birşey değil. bence oraya gitmişlerse bile orada bauraklarını dikememişlerdir. yani bayrak olayı tamamen fiyasko..
  24. yıllardır ozon tabakasının inceldiği ve bunun sonucu meydana gelecek saneryolar anlatıldı. sonun da sevindirici bir araştırma sonucu meydana geldi.Araştırmacılar, kimyasalların kullanımının azalmasına bağlı olarak, dünyanın koruyucu ozon tabakasındaki incelmenin düzelme işaretleri sergilediğini, ancak 1980 öncesi düzeyine ulaşmasının olanaklı olmadığını kaydetti. Colorado Üniversitesi'nden Betsy Weatherhead, yaptığı açıklamada, soğutma gereçleri ve spreylerde kullanılmak üzere üretilen kloroflorokarbonların (CFC) neden olduğu ozon tabakasındaki incelmede düzelme işaretleri görüldüğünü belirterek, atmosferdeki klor düzeyinin azalmasına ozon tabakasının yanıt verdiğine ilişkin güvenlerinin oluştuğunu kaydetti. Weatherhead, bu iyileşmede Montreal Protokolü'nün etkisi olduğuna inandıklarını da belirtti. Ozon tabakasının incelmesine neden olan kimyasalların yasaklandığı Montreal Protokolü (1987) bugüne kadar 180 ülke tarafından onaylandı. Güneşin ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerinin çoğunu tutan ozon tabakasındaki incelme, insanlarda deri kanseri riskini artırıyor,bağışıklık sistemine zarar veriyor ve görme sorunlarına yol açıyor. Nature dergisinde de yayınlanan ozon tabakasına ilişkin son bulguların, uydulardan, yer istasyonlarından ve 14 model çalışmadan çıkan bilgilerden elde edildiği kaydedildi.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.