Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Admin

™ Admin
  • İçerik Sayısı

    76.686
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    367

Admin tarafından postalanan herşey

  1. Admin

    Dönüş (2006)

    Müzik kütüphanemde vardı ama aradım bulamadım bu parçayı Paco Pena'da çalıyordu sadece müzik olarak ama genede sana birkaç örnek vereyim bu adamın o gitarın arkasında ve Penelopenin de söylediğini hayal et...
  2. Admin

    İsa'nın Kampı (2006)

    İsa'nın Kampı (2006) Jesus Camp Benim belgeselleri ne kadar çok sevdiğimi artık hepiniz biliyorsunuzdur. İşte size bir tane daha... Çok enteresan hiç bir şey katılmadan tamamen, hakkında film yapılanların kendi düşünceleri ile yansıtılması gerçeği üzerine kurulmuş bu belgesel son zamanlarda izlediğim en iyi belgesellerden birisi. Kısaca konuya deyineyim: Amerikada Evangelist hristiyanların kendi aralarında Müslüman ülkelerdeki şiddeti örnek göstererek, kendi çocuklarını geleceğin dindar dünyasına hazırladıkları yaşam stili veya şekli. Evde ve kamplarda verilen eğitimle, çocuklara neye karşı olacaklarını ve şiddetin gerektiğinde uygun olduğunu öğreten eğitim şeklinin belgeseli olarak gösterebiliriz. Filmde bir sahnede kamp müdürü kadının çocuklara verdiği örnekte çok enteresandı: Müslümanlar çocuklarına CİHAD öğretirken, öldürmeyi öğretirken biz neden öğretmeyelim diyordu. Mutlaka ama mutlaka izleyin derim.. Çok akıcı ve güzel çekilmiş bir belgesel. Yönetmenler: Heidi Ewing, Rachel Grady This riveting Oscar-nominated documentary offers an unfiltered look at a revivalist subculture where devout Christian youngsters are being primed to deliver the fundamentalist community's religious and political messages. Building an evangelical army of tomorrow, the Kids on Fire summer camp in Devil's Lake, N.D., is dedicated to deepening the preteens' spirituality and sowing the seeds of political activism as they're exhorted to "take back America for Christ." Director: Heidi Ewing, Rachel Grady
  3. Admin

    Dönüş (2006)

    Bu video gloria tarafından bulunmuş ve buraya eklenmiştir...
  4. Üç güzel insan üç güzel yazı ne güzel düşünceler diyerek başlamak istiyorum... Hepiniz kendi açınızdan haklısınız ama diyorum... Aslında uyarı bölümünü herkesin görmesi şeklinde açmayı düşünüyordum bu forumda ama sonra insan olan saygım ve sevgimden vazgeçtim ve iyiki vazgeçmişim diyorum... Bu forum saygıyı ve sevgiyi öğreten bir forum. Bu forum, üstünde insan kokusunu taşıyanların forumu... Biz kötüyü dışlamadan, onların iyilikleri görerek karar vermelerini sağlayan bir forumuz... Siz birkaç kişi için bunları doğru sayıyorsunuz ve haklsınız... Ama biz yüzlerce üyenin yanlış başladığını gören olarak şimdi aranızda bulunan bu insanların ne kadar güzel insanlar olduğunu görüyoruz bunun nedeni kendileri ile olan diyaloğumuzdan ve sizin birşey bilmeden gösterdiğiniz yakınlıktan... Yüzlerce insanın kendini bu foruma nasıl adapte ettiğini ve güzelleştiğini görüyoruz. Siz güzel insanlar o kadar güzelsinizki o insanları da güzelleştiriyorsunuz... Diyeceksinizki ama hepsi değil... Bizim zaten öyke bir düşümcemiz yok olabildiğince olacaklar için konuşuyoruz... Ama genede söylediklerim yetmez diyorsanız sizi dinliyoruz herzaman yeni şeyler öğrenmeye hazırız... Geniş açılar, genişlemenin ayırdına varıldığında, insanı müzikte olduğu gibi, ikinci ve üçüncü boyuta geçiriyor... Saygılar
  5. Sadece daha dikkatli olmanızı istiyorum. Yanlış yapılabilir, yanlışı yanlışla düzeltemezsiniz. Yanlış yapana yardım etmeniz gerek. Burada karşılıklı atışma şeklinde bir sorun çözebileceğinizi sanmıyorum, çünkü bunun örnekleri yaşandı... Daha öncede dediğim gibi hiç bir zaman kötüyü dışlamadan, aranıza alarak, birlikte yaşayarak öğreneceğiz herşeyi ve o güzel günleri göreceğiz.. Herşeyin tartışılmasını istiyoruz: ama tartışırken sanki grup mantığı ile değilde olan olayları çözmek için, yanlışları düzeltmek için. Çabalarımız insan kazanmak için, insan kaybetmek için değil... Biz herkesin bu forumda bir çiçek olduğunu düşünüyoruz. Biz çiçeklerimizi her gün suluyoruz hergün kokluyoruz hergün konuşuyoruz onlarla hiç biri bizim için kötü değil ve birbirinden bir üstünlüğü yok. Hepsi kendine özel bir koku ile bizi kokulandırıyor. Güzellikler kolay oluşturulan şeyler değil bu nedenle söyleyeceğiniz şeyleri 10 defa düşünüp söylerseniz, dünya daha da güzel olacaktır emin olabilirsiniz, en azından ben buna inanıyorum. Bu tartışmayı burada noktalarsanız bence sağlıklı olur. Saygılar
  6. Admin

    Umudunu Kaybetme (2006)

    Umudunu Kaybetme (2006) The Pursuit of Happyness Arkadaşlarımın önerisi ile aldığım ve izlemeye çalıştığım bir film ama bir türlü filme adapte olamadım. Ağlayan baba yakınana eş ve küçük bir çocuk... Eğer drama seviyorsanız izleyebilirsiniz ama hayatta bu tür şeylerin olduğunu belirtip isanları daha çok çalıştırmak isteyen kapitalist vurgularıda göz ardı etmeyiniz... Zamanınız varsa izleyin derim ama izlemezseniz birşeyde kaçırmış sayılmazsınız... Yönetmen: Gabriele Muccino Oyuncular: Will Smith, Thandie Newton, Dan Castellaneta, David Fine Will Smith (in an Oscar-nominated role) and his real-life son Jaden star in this tearjerker about a struggling single parent determined to build a better life for himself and his child. Chris Gardner is smart and talented, but his dead-end salesman job barely pays the bills. When he and his 5-year-old son are evicted from their apartment, they face trying times as Chris takes on an unpaid internship at a stock brokerage firm with hopes of getting rich someday. Director: Gabriele Muccino Cast: Will Smith, Thandie Newton, Dan Castellaneta, David Fine
  7. Admin

    Dönüş (2006)

    Dönüş (2006) Volver Değişik bir İspanyol filmi. Pedro Almodaovar'ın güzel ve komik bir uyarlaması. Penélope Cruz bu filmdeki rolü ile Oskara aday gösterilmişti ama Alman filmi Oskarı kapmıştı... Gelelim filme film: İspanyada aile bağları kuvvetli olan bir ailede annenin ruhunun veya gerçekten kendisinin yeniden yaşama dönmesi ve kız ile olan kötü ilişkisinin onarılması üzerine kurulmuş ve bu kurulmda komik olayların anlatıldığı güzel bir film. Seyredin derim... Özellikle Anne çok güzel oynamış ama Penélope Cruz ben çok sevmedim ama genede idare eder.. Ama filmin insan koktuğunu söyleyebilirim... Yönetmen: Pedro Almodóvar Oyuncular:Penélope Cruz, Lola Dueñas, Blanca Portillo, Carmen Maura, Yohana Cobo, Chus Lampreave, Leandro Rivera Written and directed by Spanish filmmaker Pedro Almodóvar, this humorous fantasy stars Carmen Maura as Abuela Irene, who revisits her hometown in the La Mancha region -- in spectral form -- to resolve problems she couldn't settle during her life. Abuela's spirit gradually becomes a reassuring presence to her daughters (Penélope Cruz, in an Oscar-nominated performance, and Lola Dueñas) and granddaughter (Yohana Cobo). Director: Pedro Almodóvar Cast:Penélope Cruz, Lola Dueñas, Blanca Portillo, Carmen Maura, Yohana Cobo, Chus Lampreave, Leandro Rivera
  8. İstersen seni IP bağ ropartörü olarak atayabilirim ve bize kimin iki rumuzla bağlandığını rapor edersin ne dersin??? Şakası bir yana kontrol etmenin çok zor olduğu bir şeyi ve yazı içeriğinin çok iyi kontrol edildiği bir şeyi Taylan Abi aşağıda iyi açıklamış.. Dediği şeyleri yapanların buna cevap vermesi gerekiyor... Anlatmak istediğim bu kişi bildiği halde neden bu yola başvuruyor... Neyse ben çekiliyorum tartışmadan epeyce konuştum zaten... Saygılar
  9. Fark etmek diye bir şey yok... Aynı başlıkta yazmamaları için gizli çerez (buda akıllı kişiler tarafından kolaylıkla yok edilebilir) var dedim ya o an system o iki rumuzuda kilitliyor... ve bana uyarı geliyor ayrıca ne kadar IP bazında kontrol yok desekte biraz var onları biz yasak deyip atmıyoruz yapabilirler ama herkes kendi etik anlayışına bakmalı... Bir konuda daha ekleyeyim... Aynı insan iki ayrı rumuz... İki ayrı insan iki ayrı rumuz.... Kurallara uyarak yazı yazdıkları sürece bizim bir sorunumuz yok.... Kurallardan birisi aynı başlık.... Yani benim için ne yaparsa yapsınlar düşünce düşüncedir... Kurallara uyuyorsa sorun yok (Kendi etik anlayışını kendisi anlamak zorunda)... Saygılar Ayrıca burada konuştuğumuz konular şimid bir sürü insana bu işi yapma heveside verecektir... bunun içinde size teşkkür etmem gerekecek artık...
  10. Teknik dediğiniz şey olayın özü olduğu için biraz açayım ve herkes bu konuda bilgi sahibi olsun... Bizim hoş karşılamamız diye bir şey yok çünkü biz oraya gelecek bir tekniğe sahip değiliz (internet) Yanlız kurallar dediğimiz yerde ne diyor aynı başlık altında yaptığınızda biz fark ettiğimizde iki hesabınızda otomatik olarak kilitlenir... Yani kimsenin aynı başlık altında yazı yazması gibi bir durum yok (ayrıca bunun için de gizli çerez (hidden Cookie) kullanıyoruz) Gelelim bilgiye: İnternet Bağlantıları iki bağ üzerinden yapılmaktadır... Barındırıcı (Host) ve IP Adresi (Internet Protocol Address)... İki tür IP adresi vardır. Birincisi Statik (Static) ikincisi Dinamik (Dynamic) Dial UP Telefon (direk telefon bağlantıları) Statik IP adresi kullanırlar ve her zaman aynı IP ile giderler DSL VE BROADBAND (Kablo) bağlantıları Dinamik bağlantı kullanırlar her bağlandıklarında farklı IP adresi alırlar... Statik IP yasaklandığında o kişi bir daha giremez... Bir kullanıcının IP adresini yazdığımızda o IP ile ilgili bütün bilgiler gelir hangi kullanıcılar veya hangi iletiler... Dinamik IP kullananlar hiç bir şekilde bulunamaz ki bulduğunuzdada başka biri olma ihtimali vardır... Yani internette IP kontrolü imkansız denilebilecek kadar zordur... Yasaklama açısından.... Ama herşey kayıtlı olduğu için sizi bir dakika içinde bulabilecek bir durumda söz konusudur (Patikayı izleyerek) Host - banırdırıcıyı açıklamayı unuttum... Buda sizin bağlandığınız sunucunun adresidir... oda bir IP adresidir... Bunu yasaklarsanız o hosttan bağlanan kimse sizin sunucuya ulaşamaz... IP bağı yasaklarsanzı bir bölge veya bir şehir veya bir ülke erişimi engellenir... Yani çok karışık bir durum.. Saygılar
  11. Sevgili ali0_1, Galiba yazdığımın içindeki bazı şeylerle ilgili bilgin yok veya sadece tartışmak için tartışıyorsun hangisi olduğunu bana bildirmen gerekki ben sana onu açıklayayım... Yukarıdaki cümlenin ne demek olduğunu biliyormusun? Bunu bana açıklarsan devam ederiz ve sana söylediklerini tekrar açıklarım... Sanırım olay orada kilitleniyor ve bilmediğin birşey hakkında yorum yapıyorsun veya suçlayıcı fikir beyan ediyorsun... Bilmiyorsan bilmediğini söylemen gerekki açıklayayım sana tekrar oku diyorum sen tekrar aynı şeyi söylüyorsun ama senin ağzından duymak isterim ki devam edelim... Saygılar
  12. Benim yazdıklarımı okuyormusunuz yoksa sadece benimle tartışmak içinmi tartışıyorsunuz: tekrar alıntılıyorum: İyice anladıktan sonra cevap verirseniz tartışma böyle küçük iletilerle uzamaz... Saygılar
  13. Ne dediğiniz anlaşılmıyor ali0_1 ..! Tek tek neyi tartıştığınızı örneklerle açılarsanız herkes yararlanır... Saygılar
  14. Sayın ali0_1, Neyi teşhir etmek ten bahsediyorsunuz? İki rumuzla girmek kişinin kendi etik anlayışına bağlıdır. Bizi hiç bir şekide ilgilendirmez? Gizlilik gibi..! Bizi ilgilendiren taraf her rumuzun kurallara uyması: Hepsi bu..! İnsanlar kurallara uydukları sürece istediklerini istediği biçimde yapmakta özgürdür... Sevgiler
  15. Sayın Taylan Abi, Kurallara uyulduğu sürece bir sorun yok. Çünkü farklı rumuzlada olsa kurallara uymadığı zaman o bilgisayardan giren bütün rumuzlar kontrol altına girer... Örneğin farklı rumuzlarla aynı başlık altına girdikleri anda iki rumuzda kapanır (uyarısız). IP (Internet Protocol - İnternet Protokol) adresi dediğimiz şey DSL ve Broadband bağlantıları yüzünden henüz daha kendi içinde kontrol olayını sağlamış değil... Kontrolü çok güç olan şeylerin içine girmek gibi bir düşüncemiz yok... Eğer kurallara uymamak söz konusu ise sonuna kadar gideceğimizden emin olabilirsiniz... Saygılar
  16. Admin

    help!

    http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showforum=3
  17. Admin

    I AM

    Right and Wrong... Doesn't mean anything... Just a few words...
  18. Demokrasinin en tuhaf tarafi oylama sistemidir. Yani her secmenin bir oy hakki vardir ama hicbir ise yaramamaktadir. Cunku her insanin bir oy hakki olmasi adaletsizlik. Adini yazmayi bilmeyenle yaziyi icat edenin esit oy hakki olmasi butun duzensizligin kaynagidir. Bence saglam bir bilgisayar agiyla vatandaslarin uretime katkisi, odedigi vergi tutari, yaptigi hayirli ve hayirsiz is sayisi ogrenilip belli bir katsayiyla carpildiktan sonra (Bu katsayiyla carpma hikayesini niye istedigimi bilmiyorum, devlet hep oyle yapar diye yazdim.) kisinin verebilecegi oy sayisi hesaplanabilir. Dusunsenize ikiyuz milyar vergi verenin de bir oy hakki var o tutardan fazla vergiyi kaciranin da.Orman yakanin da bir oy hakki var agac dikenin de... Secme durumu bu. Secilenlerde de durum farkli degil. En fazlasindan ilkokul bitirmis olma sarti araniyor o kadar. Yani heykel yapan da secilebiliyor, icine tukuren de! Memlekete katki ne kadar fazlaysa oy hakkinin da o kadar fazla olmasi gerekir. Varolan durum bence hukuka aykiridir. Hatta anayasanin bir maddesine de aykiridir ama su anda kacinci madde oldugunu hatirlamiyorum. Oylamada bu haksizlik yapilirken sonuclari degerlendirmede de yanlis yapilmaktadir. En cok oy alan parti kazaniyor simdi. Bu yanlis! Butun yarismalarda en yuksek puan veren juri ile en dusuk puan veren jurinin verdigi oylar degerlendirmeye alinmaz. Geri kalanin ortalamasi alinir. Evet bu sacma bir fikirdir. Ama yine de bu konuya kafa yordugunu gosterir. Enflasyon devletin alenen suc islediginin kanitidir. Cunku devlet besbelli ki kalpazanlik yapmaktadir. Yani devlet acik acik sahte para basmaktadir ve bunlari aslindan ayirmak imkansizdir. Ekonomi neden batti soyleyeyim: Bir kere ekonomi ureticiler arasindaki bir tuketici iliskisine donmedikce refah gelmez. Her uretici ayni zamanda bir tuketicidir ama pek cok tuketici sadece tuketicidir. Hicbir sey uretmez, hicbir ise yaramazlar. Hicbir meslek erbabi degildirler. Hicbir konuda yetenekleri yoktur. Ya da o boyle olduguna inanmistir. Mukemmele yakin okey oynar ama bu spor henuz olimpiyat kapsamina alinmamistir maalesef. Bir ekonomide bu kadar TUKETICI olursa batar tabii. Dunyanin en az icat yapilan ulkesi Turkiye'dir. Zaten "basimiza icat cikarma simdi!" diye bir deyimin uretildigi bir ulkede sonuc baska turlu olamazdi. Ama su acik ki pek cokseye ihtiyacimiz var, bunlarin bazilarini kendimiz bulsaydik fena mi olurdu? Cunku bunun gelismeyle ilgisi yok. En buyuk buluslar mum isiginda yapildigina gore? Biliyorsunuz mesela Edison ampulu bulana kadar henuz ampulu bulamadigi icin mum isiginda calismistir. Yani ampulu mumla aramistir. Ve hep ironi ironi dedikleri iste budur. Cunku icat dedigin patent hakki demektir ve kayda deger bir bulus insanin yedi ceddini zengin eder. Ama ulkende saglam bir telif haklari yasasi yoksa insanin icinden icat yapasi da gelmez herhalde. Yani demem o ki en azindan bir vantilator filan icat edebilirdik. Ya da tost makinesi. Bunlar atla deve degil diye soyluyorum. Yani MR cihazi demiyorum mesela. O zor tamam ama herhalde bir teflon tava yapabilirdik. Ama kendi icatcilarimiza deli muamelesi yapinca uygarliga katki saglanamiyor tabii. Her mahallede vardir kendisi hakkinda "Bu mu? Manyagin teki mucit o! Kendi kendine acayip seyler icat eder.." diye bahsedilen biri. Dunyadaki icatlar doneminin kapandigi soylenir ama bu dogru degildir. Hala insan pek cok seyi yapamamaktadir. Mesela ucamamak, isinlanamamak, yeteri kadar sIk sevisememek, aya gidebilmek ama orada henuz para aklayamamak, zaman tunelinin sadece filmini yapabilmis olmak, hicbir zaman dogru partiye oy verememek gibi daha cogaltabilecegimiz pek cok eksigi vardir. Dusunsenize dunyanin yuvarlak oldugunu ogreneli kac sene oldu ki sunun surasinda. Yani insanoglu binlerce yil ustunde yasadigi gezegenin birak detaylarini seklini bile bilmeden yasadi. Bati bile bu iste iyi degilken bizim durumumuzu dusunmek bile istemiyorum. Bir tek uluslararasi ismimiz Behcet Bey'dir. Kendisini tanimiyorum ama Behcet Hastaligi dunya tip literaturune girmistir. Tabii gonul isterdi ki hastaligi degil ilacini bulsaydi ama zamanla o da olacaktir. Yani koca tarihe baktiginizda bula bula bir hastalik bulmusuz. O da tam bir icat sayilmaz aslinda. Hastaligi Behcet Bey uretmedigine gore. Mesela matbaayi biz bulmadigimiz gibi bulani da ciddiye almamisiz. O yuzden hala buyuk harfleri ya da kucuk harfleri ya da hicbirini tanimayan insanlar yasiyor aramizda. Soylememe gerek yok ama onun da sizin gibi bir oy kullanma hakki var. Tarih boyunca bilime hic katkida bulunmamis bir topluma bir cok icattan yararlanma imkani verdigi icin dunyaya sukran borcluyuz. Adamlar telefonu buldu, biz de bari en azindan jetonu bulaydik be agbi, ayip yani? Cunku bizim orta ogretimimizde akilda kalan cumle sudur Yahu bu matematigin gunluk hayatimizda bize ne faydasi olacak?.... Hemen herkes matematikten nefret eder ve faydasiz bir sey oldugunu dusunurler. E bir toplum ya dayak yememis ya da hesap bilmiyor durumundaysa batar tabii. Matematik insanoglunun buldugu (ki herhangi bir rakkami dahi biz icat etmis degiliz. En azindan sifiri bul bari degil mi? Hayir onu da bulan bir arap alimidir ama simdi isim ver deseniz verecek durumda degilim.) en yararli derstir. Matematikten anlamamak bir kusurdur. Ama bununla ovunmek esekliktir. Cunku bu basarisiz ogrenciler arasinda yaygindir. Onlar akillari sira matematikten anlayani ve basarili notlar alani marjinal yapmak isterler... Yani onlara gore matematikten kalmak degil ondan gecmek tuhaftir. Caliskan ogrenciye inek derler ama tembel ve sorumsuz ogrenciye takilmis herhangi bir hayvan ismi yoktur. Matematik butun bir hayati, bir hayatta basa gelebilecek tum ihtimalleri, sadelestirmeleri, basitlestirme ya da karmasIklastirma eylemlerini, ozetle tum detaylariyla insan hayatini anlatan bir sifredir. Sifir hicbir sey degil aslinda herseydir. Bir, bir tek tanrinin ailedir. Sonra cokluk vardir azlik vardir. Bir rakam digerinden buyuktur ama sifiri neyle carparsan carp sonuc yine sifir olur. Sizin zekaniz karsinizdakinin zekasiyla sinirlidir. Yani hic kimsenin karsisindakinin kendinden daha zeki oldugunu anlamasina imkan yoktur. Herhalde o yuzden herkes kendini zeki zannediyor, hicbir salak, salak oldugunun farkinda degil. Matematik felsefenin de temelini olusturur. Herhangi bir sayfada gordugunuz iksler yeler, abuk sabuk isaretler filan size hayattaki cok karmasIk bir durumu formule eder ve size bilinmeyeni yani X'i sorarlar. Anlasana be sapsal o X dedigi sensin. Ileride yolunu kaybettiginde nasil bulacagini bilmen icin bu formul. Matematikteki problemler hayattaki problemlerin aynisidir. Yani iki kere iki her zaman dort eder. Matematik bunu bize garanti ediyor. Ya her zaman iki kere iki dort etmeseydi? Ticaret cok riskli bir hale gelmez miydi? Sen hala de ki "Ulan bu karekok alma da neyin nesi?" Ya da "Integral mi? delirdi bu herhalde.!" Matematikten hoslanmayan ogrenciler sonraki hayatlarinda genellikle tercihlerini hep yanlis yapan insanlar olurlar. Sanirim ulkemizdeki secim sonuclari buna kanit olusturmaya yeter. Evet matematik zordur ama hayat da oyledir. Matematigi seviniz cunku fazla seceneginiz kalmadi. Siz matematigi gereksiz buldukca enflasyon yukseliyor. Birbiriyle satranc oynayan kari koca sayisi artmadikca bu isler duzelmez. Herkesin oturup ya da daha iyisi oturdugu yetisir kalkip "acaba ne icat edebilirim" diye dusunmesi gerekir. Ama ondan once sahip olduklarimizin degerini bilmeliyiz. Kendi yerel zenginliklerimizin de farkinda degiliz. Sozgelimi Bodrum'daki otellerin neredeyse hicbirinde Bodrum zeytini yoktur. Koylerinde bin cesit peynir yapilan turistik bir beldede oraya uc yuz kilometre oteden gelmis ve otelin satin alma mudurunun zimmetine gecirdiginden artanla alinmis bir beyaz peynir sunulur. Yani otelin hemen arkasindaki tepenin yamacindaki koyde yapilan muhtesem keci peynirinden otelde kalan Italyanin haberi olsa sirf o peynir icin seneye bir daha gelecek ama maalesef bu olmamaktadir. Ustelik getirilen peynirin yanina bir parca hiyar, biraz da maydanoz konarak turiste "bizim yalnizca peynirimiz degil sebzelerimiz de igrenctir" mesaji verilmektedir. Turizm deyince bu arada turistik sapiklar icin bir ikazim olacak. Evet belki bazi kadin turistlerin beldemize geldiklerinde bir iki hemsehrimizle sevistigi olmustur ama emin olunuz ki hicbirinin buraya gelis maksadi bu degildir. Cunku seks turizmi yapanlar genellikle uzakdoguya falan giderler bize gelmezler. O yuzden kendilerine tecavuz etmesek iyi olur. Onlar senin ustune alindigini bilseler o mini etegi giymezlerdi ama seni bilmiyorlar tabii... Cem YILMAZ.....
  19. http://youtu.be/u0_nFz46Dyk Bu ileti Tangeriin Boşig tarafından eklenmiştir
  20. Admin

    4 Yılda AKP

    Bu ileti 60tayfun60 tarafindan gonderilmistir...
  21. Bu ileti 60tayfun60 tarafından eklenmiştir.. http://youtu.be/-4xneMTkINg
  22. Sevgili ali0_1, Bu daha önce bir başkası tarafından önerilmişti, ve biz şunu söylemiştik ona nazaran. Dergi magazin bizim için zor şeyler. Bunlar ekonomik küflet getirecek şeyler ve biz ekonomik olarak buna yeterli değiliz. Ayrıca biz bu iş için Blog bölümüzü açtık ve isteyen istediği yazıyı dizinleri ile birlikte orada yayınlıyor... Oraya girip bakarsanız çok kişiselleştirilmiş bir bölüm olduğunu göreceksiniz... ki dizinler yardımı ile çok kolaylıkla istediğiniz şekilde görsel bir olaya katkıda buluanabilirsiniz.. Beşki şunu yapabiliriz Görsel bir NewsLetter - HaberMektubu oluşturabiliriz... Magazin gibi oluşturulmuş bir mektup ama forumlar gizlilik üzerine kurulduğu için zorluk çıkabilir... Bilmem bu açıklamalar yeterli oldumu (ayırca iletinizi doğru başlığa taşıdım) Saygılar
  23. Admin

    Admin

    Seni hınzır seni...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.