Admin

Doğum Günü Kraliçesine T-M.Com Forum Yönetiminden ve Üyelerinden.... Tıkla ve Görüntüle >>>

yeni şekli nasıl bir bakın bakalım daha geliştirilecek...

Ok duzelltim kolay gelsin...

Lütfen DİKKAT: Profil sayfanızı düzenleyebilmeniz için forumda EN AZ 10 (ON) İLETİ Göndermiş olmanız gerekmektedir.... Profil - Kişisel sayfanızı nasıl yöneteceksiniz: Örnek Admin Herhangi bir üyenin kullanıcı adına (Rumuz - nick) tıkladığınızda aşağıdaki görüntü ile karşılacaşaksınız. Burada: eğer bir misafirseniz, o üye hakkında bütün bilgilere ulaşabileceksiniz Eğer üye iseniz ve kendi profiliniz ise, bilgiler yanında, bu bölümü yönetme işleminide yapabileceksiniz. Öncelikle, lütfen resimlerin üzerindeki açıklamaları dikkatle okuyunuz: Dikkat ettiyseniz bir Profil Düzenle butonu görüyorsunuz bu butona tıklayarak bütün işlemleri (ayarları) yapabileceksiniz. Arkadaşlarınızı yönetmen için Forumun en üst sağ tarafında bulunan RUMUZUNUZUN yanındaki oka tıklayınız o size şu görüntüyü getirecektir. Oradan Arkaşlarını Yönet linkine tıklayınız.. Bu size aşağıdaki görüntüyü getirecektir. Burada iki bar bulunacaktır. 1. Arkadaşlarım - Onaylı arkadaşlarınız bu listenin altındadır. (Eğer bir arkadaşınızı uzaklaştırmak istiyorsanız buradan yapabilirsiniz) 2. Onay Bekleyen Arkadaşlar (Eğer birisi sizin arkadaşınız olmak istediyse ve sizde yeni arkadaş isteklerini onay ayarını seçtiyseniz, onay için buraya tıklayacaksınız) 2. seçenekteki ONAYLAMA buradan yapılıyor... Saygılar

Sayın Tengeriin, Güzel fikir fakat sistem bu tür şeyleri yapacak şekilde ayarlanmamış... Bu nedenle bunun yapılabileceğini sanmıyorum... Fakat güzel bir fikir geldi aklıma başlık açılırken şu yapılabilir ve bütün üyeler buna uyarsa güzel olur... Saygılar ve Öneri için teşekkürler...

Sudoku bölümündeki yarışmada her 7 günde bir en iyi zamanları buraya aktararak, bu listeyi yeni rekorlarla güncelleyeceğiz. Nasıl olacak: 7 günde bir kolay, orta, zor bölümündeki rekorları buradakilerle karşılaştırarak en iyiyi güncelleyeceğiz. Şu anki durum / Zamanlar: Haziran 01, 2008 Kolay : rajacs41 0:00:39 (39 saniye) Orta: rajacs41 0:00:41 (41 saniye) Zor : rajacs41 0:01:09 (1 dakika 09 saniye)

6 adımda engeli kaldırıp Youtube'a ulaşabiliyorlar Türkiye'den bazı internet sitelerine erişim mahkeme kararıyla engellenmesine karşın, kullanıcılar bilgisayarlarında yaptıkları DNS ayar değişikliğinin ardından bu yasağı kaldırıyorlar. Kullanıcılar, "internet alan adı sistemi" olarak bilinen DNS ayarlarını yurtdışındaki başka bir numaraya yönlendirerek yasağın önüne geçiyor. Bilindiği gibi yasaklı olan bu sitelere yurtdışından erişimde bir sorun yok.Yasak sadece Türkiye'deki kullanıcıları ilgilendiriyor. Engellemeyi kaldıran kullanıcılar, erişim için şu adımları izliyor: 1-) Bilgisayarda "Denetim Masası" açılıyor. "Ağ ve internet bağlantıları" bölümünde 'ağ bağlantıları'na tıklıyorlar. 2-) Açılan yeni ekranda görülen "yerel ağ bağlantıları"nın üzerine gelerek mouse'ta sağa tıklanıyor. Kullanıcının karşısına çıkan yazılı bölümde "özellikler"e tıklıyorlar. 3-) Açılan yeni ekranda "internet iletişim kuralları (TCP/IP)" bölümünün üzerine geliyorlar ve yine "özellikler" adlı bölümü işaretliyorlar. 4-) Yeni açılan pencerede "Aşağıdaki DNS sunucu adreslerini kullanın" yazılı bölüme gelerek, yuvarlakla işaretli yere tıklanıyor. "Yeğlenen DNS sunucusu" ve "Diğer DNS sunucusu" bölümlerindeki kutulara yeni DNS numaraları giriliyor. Üstteki kutuya "208.67.222.222", alttaki kutuya "208.67.220.220" yazılıyor. Ardından "Tamam"a tıklanıyor. 5-) "Yerel ağ bağlantıları" bölümüne geri gelerek, yine sağa tıklıyorlarl. Açılan bölümde "Onar" bölümüne basılıyor. 6-) Bu işlemin ardından Windows, DNS ayarlarını değiştiriyor ve erişim engeli kalkıyor. Ardından yasaklı siteye ulaşıyorlar.

http://www.turkish-media.com/forum/tracker/issue-3-nasil-galeri-resim-galerisi-olusturabilirim/

Sevgili Sinek Vale, Seni çok iyi anlıyorum... inan bana anlattığından daha çoğunu anlıyorum.... aması var... Fark etmiyor telif hakkı olan hiç birşeyi bir şey demiyorlar / demezler mantığı ile veya gerçekten demeseler bile yayınlamak etik olarak karşı olduğumuz bir durum bu nedenle yapmayalım... ama öneriniz ve açıklamalarınızın için teşekkür etmek isterim.. Saygılar

Sevgili Sinek Vale, Forumlara telif hakkı olan hiç bir şey yerleştirilemez.... Eğer gördüğünüz veya bildiğiniz varsa onlarda gözden kaçmış demektir ve görüldükleri anda silinirler... Bu nedenle forumlarda bu tür şeylere izin yok... Öneri için teşekkürler... Saygılar...

Daha yeni gördüm bunu... Astınmı bari? Bak teftişe adam gönderirim, eğer asmadıysan, hemen as... 10 adam görevlendireceğim hepsi bir önceki teftiş edecek... Kağıdı vurmasınlar filminden öğrenmiştim... Pardon o kağıtmıydı yoksa Uçurmamıydı karıştırdım galiba... Neyse ciddiyetimi anladın sen...! Saygılar

Adaş (2006) The Namesake Oldum olası Irfan Khan filmlerini severim son zamanlarda Kal Penn'de alışkanlık yaptı... Kuşak ve Kültür çatışmasının işlendiği bu filmde Kalkuta'dan Amerikaya göçü ve İkinci kuşağın Amerika ve Kalkuta arasında kalarak, kuşak çatışmasını birinci elden yaşadığı bir film... İkinci kuşağın öncelikle verilen isimden duyduğu rahatsızlık ön plana çıkarılmış. Mutlaka görmelisiniz, çatışmayı çok gerçekçi ve kendi içinde tartışılması gereken bölümlere bölen yönetmen Mira Nair, enteresan bir yol takip ederek, yoksulluğun hiç bir zaman akılsızlık olmadığını ve kültürle devamlı barışık olmanında mümkün olduğunu gözler önüne sermesi açısından önemli bir film. Rus yazar Gogol'un adınıda çok anacaksınız. Kaçırmayın ayrıca Tabu'ya dikkat Irfan Khan karısını oynayan Tabu çok güzel bir rol oynamış ve başarmış... Yönetmen: Mira Nair Oyuncular: Kal Penn, Jacinda Barrett, Irfan Khan, Tabu, Glenne Headly, Sebastian Roche, Brooke Smith, Zuleikha Robinson While he respects his immigrant parents (Irfan Khan and Tabu) and their decision to rear him in his United States birthplace, Gogol Ganguli (Kal Penn) is torn between Indian traditions and the modern Bostonian lifestyle. Jacinda Barrett and Zuleikha Robinson also star in director Mira Nair's thought-provoking coming-of-age drama, which explores first-generation Americans' delicate dance between culture and identity. Director: Mira Nair Cast: Kal Penn, Jacinda Barrett, Irfan Khan, Tabu, Glenne Headly, Sebastian Roche, Brooke Smith, Zuleikha Robinson

Edith Piaf (2007) La Vie en Rose - La Mome Fransızların büyük ses yıldızı Edith Piaf'ın hayatını anlatan bir film. Çok çalkantılı bir yaşam geçiren Edith Piaf özellikle çocukluğunda geçirdiği bu büyük trajedilerden çok etkllenmiş ve bazı sorunları beraberinde getirmiştir... Özellikle film müzikleri açısından ben' çok gerilere götüren bu film eğer Edith Piaf hayranı iseniz sakın kaçırmayın, eğer değilseniz bilgi edminmek için bile izleyebilir ve Edith Piafın o kalın sesini ve o kalınlıktakı inceliği fark edin derim... Marion Cotillard, Edith Piaf öyle bir oynamış ki sanki o sanırsınız. Yaşlı uyuşturucu bağımlısı bir Edith Piaf ve çok güzel Marion, Filmi izlediğinizde ne dediğimi anlayacaksınız... Bu kadın Oskarı alırsa hiç şaşırmayın... Ayrıca filmde misafir sanatçı Gerard Depardieu unutmamak lazım... Kaçırmayın... Yönetmen: Olivier Dahan Oyuncular: Marion Cotillard, Pascal Greggory, Sylvie Testud, Gérard Depardieu, Emmanuelle Seigner, Clotilde Courau, Marc Barbé, Elisabeth Commelin Marion Cotillard stars as beloved Parisian singer Edith Piaf, whose passion for her music saw her through a life filled with tragedy. From her forlorn childhood in a brothel to her big break at Louis Leplée's (Gérard Depardieu) nightclub and her premature death at the age of 47, director Olivier Dahan creates a loving portrait of the legendary chanteuse. Sylvie Testud and Pascal Greggory co-star in this critically acclaimed biopic. Director: Olivier Dahan Cast: Marion Cotillard, Pascal Greggory, Sylvie Testud, Gérard Depardieu, Emmanuelle Seigner, Clotilde Courau, Marc Barbé, Elisabeth Commelin Edith Piaf You tube müzik klipleri için buraya tıklayınız...

Kapıların Arkasında - Köpekleri Vurmak (2005) Beyond the Gates - Shooting Dogs Nisan 1994'te Ruanda'da meydana gelen soykırımın yaşanmış bir bölümünü sinemaya aktaran film sizi dehşete düşürebilir. Bir katolik papaz ve stajer öğretmenin herşeyi geride bırakarak gözlerini ve kulaklarını bu vahşete kapatarak kendi yaşamlarına devam etme kararını verme olayını işleyen bu film beni çok sarstı diyebilirim. Film bu karar olayına eğilimi ve kendi içimdeki hiç bir şey yapamama dürtüsünün bana verdiği zararı sizde yaşayabilirsiniz diyorum... Film sinema olarak çok iyi çekilmiş bir film değil ayrıca oyunculuk anlamında da çok konuşulacak bir film değil diyorum... Ama Ruanda'da ne olduğunu anlamanız açısından güzel bir film... Ve bir şey daha bir sabah kalktığınızda kapı komşunuzu sizi öldürmek için elinde balta ile beklediğini görseniz ne düşünürsünüz onu merak ediyoru..! Ayrıca fimin sorduğu aykırı soruyuda soralım: Bir şeyleri değiştirmek için hayatınızdan birşeyleri ne kadar riske atarsınız? Yönetmen: Michael Caton-Jones Oyuncular: Claire-Hope Ashitey, Hugh Dancy, Dominique Horwitz, John Hurt, Nicola Walker, Louis Mahoney As bloody genocide erupts in Rwanda in April 1994, a weathered Catholic priest (John Hurt) and a fresh-faced British teacher (Hugh Dancy) must decide whether to flee with their lives or tempt fate by staying behind. With thousands of Tutsis being slaughtered all around them, the choice seems easy, but thinking selfishly is anything but simple in this harrowing, well-crafted drama from director Michael Caton-Jones. Director: Michael Caton-Jones Cast: Claire-Hope Ashitey, Hugh Dancy, Dominique Horwitz, John Hurt, Nicola Walker, Louis Mahoney

Derin Sessizliğe Doğru (2005) Into Great Silence - Die Große Stille Philip Gröning Sundance ödül alan filme Derin sessizliğe doğru enteresan bir sinema epiği. Monkların (Tanrıyı arayanlar demek) sessiz şekilde, sadece çıkardıkları sesler (Dualar ve vücütlarında çıkan sesler) içinde tanrıya ulaşmaya çalışmalarını ve bu derin sessizliğin içindeki derin sessizliğin filmini çekmeye çalışan bir Yönetmen... Yönetmen Grande Chartreuse Manastırında monkların günlük yaşamlarını filmleştirmiş. Benim hoşuma gitti ama bu tür filmler kişiden kişiye çok değişik tepkiler alabilecek bir tarz... Buna yorum getirmek yerine seyredin ve deneyin diyebileceğim... Özellikle filmin kendi akışı sizi daha başka bir ortama çekebilir... Yönetmen: Philip Gröning A prize winner at the 2006 Sundance Film Festival, director Philip Groening's study of the Grande Chartreuse monastery introduces a world of austere beauty, following the daily activities of the resident monks, whose silence is broken only by prayer and song. With no other sound save the natural rhythms of age-old routines being carried out, the film captures the simplicity -- and profundity -- of lives lived with absolute purpose and presence. Director: Philip Gröning

The Company (2007) Enteresan bir film... Robert Littell kitabından esinlenerek yapılan bu film... CIA ve KGB çekişmesinin üzerinde odaklaşarak casusluğun ince ayrıntılarını göstermesi açısından çok başarılı fakat çok uzun ama böyle filmlerin genelde uzun yapıldığını bilmeyen yok. Bazı bölümleri ise artık çok tanıdık gelen bir film... Boş zamanınız varsa seyredin derim yoksa çok şey kaçırmayacaksınız... Ama casus filmlerinden hoşlanıyorsanız bu film onikiden vurabilir... Yönetmen: Mikael Salomon Oyuncular: Chris O'Donnell, Alfred Molina, Michael Keaton, Ted Atherton, Alessandro Nivola, Rory Cochrane, Tom Hollander, Ulrich Thomsen, Erika Marozsan, Natascha McElhone Inspired by the book by Robert Littell, this historical miniseries follows rookie CIA agent Jack McCauliffe (Chris O'Donnell) as he trains under the watchful eye of mentor Harvey Torriti (Alfred Molina), aka the Sorcerer, during the Cold War. Meanwhile, fellow agent James Angleton (Michael Keaton), aka Mother, is driven to a near-breakdown by the hunt for a mole in the agency. Alessandro Nivola and Natascha McElhone co-star. Director: Mikael Salomon Cast: Chris O'Donnell, Alfred Molina, Michael Keaton, Ted Atherton, Alessandro Nivola, Rory Cochrane, Tom Hollander, Ulrich Thomsen, Erika Marozsan, Natascha McElhone

Güzel bir bulmaca olan Sudoku'yu foruma taşıdık... Dileriz güzel zaman geçirirsiniz: http://www.turkish-media.com/forum/index.php?autocom=sudoku Nasıl Oynanır ve Kuralları: http://www.turkish-media.com/forum/index.p...p;bug_cat_id=13 İyi eğlenceler ve saygılar

Böylece bir tane yapabilirimiz oldu...

Yönetim olarak başlığı açtığımız ana iletiyi tekrar buraya alalım dedik... Çünkü çok fazla şey söyleniyor ama bizim için bir şey ifade etmiyor diyebiliriz... Lütfen dikkatlice okuyalım ve gerekeni yapalım bakalım neler çıkarabileceğiz ortaya... Not: Kişisel olarak siz ve yönetim arasındaki olaylara değinmek veya tartışmak istemiyoruz burada (Bunlar özel durumlar olduğu için hiç bir şekilde tartışmaya katılamayız veya haklarında konuşamayız.) Madem haksızlık var diyorsunuz, o zaman olması gereken şekilde kuralı / kuralları hazırlayın ve anlattığımız şekilde burada postalayınız ve tartışmaya başlayalım... Başlayalım mı artık? Güzel şeyler çıkaralım ortaya, hep beraber.... Saygılar

Şimdi biraz beyin cimnastiği yapalım: Ben biraz soru sorayım diyorum ve sizde kafanızdan geçenleri buraya yazarsanız daha güzel şeyler çıkabilir ortaya... Senaryo 1: Yeni bir üye başlık açmış, bir paragraf yazmış ve paragrafın altına bir site linki eklemiş... çok güzel tam istediğimiz gibi değil mi? Evet..! Aynı kişi başlık açmaya devam etmiş ve başlık sayısı 134 bulmuş ve bütün başlıklar bir paragraf ve aynı siteye giden bir link... Ne demek istediğimi dilerim anlıyorsunuz: Arkadaşı uyarıp: Site reklamı yapıyorsunuz derseniz, kurallara uyuyorum ya diyecek... Birde forumdan bir istatistik: Forumun ikinci yılıydı galiba 1 senede 1272 kişi yasaklanmış bu nedenle... Site reklamı yüzünden... Şimdi bu konuda düşüncelerinizi alayım: Böyle olayların olmaması için önerileriniz, Nasıl çözümler üreteceksiniz, Diğer üyeler açısından, ve kendi açınızdan.... Saygılar

Dikkat ederseniz yababileceğimiz bütün önerileri yapıyoruz zaten burada bulununa bir çok öneriye dikkat edebilirsiniz... Şu andaki sisteme göre yapılabilecekleri yapmış durumdayız bundan sonrası sitenin amaç ve gidiş yönünü değiştirecek şeylerdirki bizim o yöne gitme gibi bir düşümcemiz malesef yok... Saygılar ve önerilere devam....

Herşeyin olması istenilmesi güzel bir şey... Üstünde çalışılmasıda güzel bir şey... Fakat sınırlarınızı ve ne olmaya çalıştığınızı anlamanız en önemlisi... Öncelikle elinizdekileri iyi kullanmayı bilmek gerekiyor Ne örneğin... Blog sayfanız var : Galeriniz var: Bunların hepsi profil sayfanızda gösterilen yerler... Diğer bölüm tartışma forumları yani bazı şeylerin orada olmasına gerek görülmemiş çünkü amaç farklı... Ayrıca sinek vale'nin söylediği gibi konsept size ne olduğunuzu belirtecek bir yönlenmedir... Saygılar ve bu linkleri kontrol ederek üstünd çalışmalıyız diyorum... http://www.turkish-media.com/forum/index.php?automodule=blog http://www.turkish-media.com/forum/index.php?autocom=gallery Saygılar

Aslında bu söylediklerin benim bahsettiklerimden önce düşünmen gereken şeyler... Hazırmısın veya yapabilecekmisin... v.b. Yazılacak çok şey var bu konuda ama taa en başına dönmek çok zor bir olay ve bu tek kişilik de değil tabiki...

http://www.turkish-media.com/forum/index.php?autocom=gallery