Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

OGUZLU

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2
  • Katılım

  • Son Ziyaret

OGUZLU - Başarıları

Acemi

Acemi (1/14)

  • İlk İleti
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. "İlk Osmanlı Kadın Yıllığı- Nevsali Nisvan" adlı eseri araştırırken bir sitede gözüme çarpan bir yazıdan aşağıdaki alıntıyı alıp, kaydetmiştim. Belki yararı olur düşüncesiyle aktarıyorum. Toplumsal Yasamda Osmanli Kadini XX. yuzyilin baslarina kadar kadinin Osmanli toplumunda - ozellikle kentsel toplumda silik bir yeri vardi. Toplum yapisi, giderek daha belirgin bicimde cinslerin ayriligi uzerine oturuyordu. Oyle ki iki ayri dunya soz konusuydu. Her seyden once erkegin dunyasi kamusaldi, kadinin dunyasiysa ozeldi, mahremdi ve ailenin icinde yer aliyordu. Hemen tumuyle eve kapatilip carsaf giymeye mahkûm edilen kadin, kucultulmus bir evrenin icine sikistirilmisti. Bu nedenle de, onun toplumsal yasamdaki rolu onemli olcude sinirlanmisti. Kuran'da, yalnizca, peygamberin karilarina zorunlu kilinan carsafi simgeleyen sozcuk, hicab'dir. Ne var ki, carsaf giyme âdeti zamanla ozgur konumdaki tum Musluman kadinlara yayildi ilginctir ki bu donemde erkekler de hizaya cagrilmis, kendilerinden, kadinlara karsi gerektigi gibi davranmalari istenmistir Bir erkek bir kadina laf atar ya da isaret ederse, ceza yasasinin 202. maddesi uyarinca cezalandirilacaktir." Bununla birlikte, polisin yetkilerine karsin, ozellikle giyim kusam alaninda âdetler gevsemeye baslamisti. Bu konuda Lois Rambert sunlari yazmaktadir: ''Musluman kadinlarin oldum olasi giydikleri ferace ve carsafin bicimi, sonuc olarak, oylesine degismis bulunuiyor ki, bunlarin harem gelenekleriyle bagdasmasi zordur. Entariye benzeyen carsaflar, kolsuz olarak dikilen feraceler iyi ahlak kurallarina uygun olmayan bir model uzerine bicilmektedir. Ve basortulerle yemeniler, saclari oldugu gibi gosterecek kadar incedir. Kimi kadinlar, isi askerler gibi ceket ve manto giymeye kadar vardirmaktadirlar. Carsaf giyme cagindaki genc kizlar, Islamin yasaklarina aykiri urbalar icinde apacik gezip dolasmaktadirlar. Bunun uzun sure hosgorulemeyecegi belliydi. Nitekim bir Padisah iradesi, kadinlara, dinin ilkelerine uygun bicimde giyinmelerini buyurmusyasaklamalarini animsatmayi bir gorev biliyorlardi. 1867'de gazeteler asagidaki duyuruyu yayimliyordu: "Kadinlar yalniz ve ancak Sultan Ahmet, Laleli ve Sehzadebasi camilerine gidebilecek, bunlar disinda hicbir buyuk camiye gidemeyecektir; namaz sirasinda bu camilerde yalnizca ve yalnizca hizmetliler bulunabilecek, hicbir erkek iceri alinmayacaktir. Kadinlar, bir iftar cagrisi icin bir yerden bir yere giderken, kalabalik yerlerde durmaksizin ve orada burada gezinirken, vakit yitirmeksizin onlerine bakarak yuruyeceklerdir''). . Abdulhamit'in saltanati ile birlikte kadinin dis yasami yeniden siki bicimde duzenlenmistir. Levant Herald gazetesinde cikan su haber bu gelismeye taniklik etmektedir: ''Majesteleri Sultan'in buyrugu ve Seyhulislam'in talebi uzerine, Danistay'in olurunu alan Icisleri Bakanligi, Musluman kadinlarin giyecekleri giysilerin niteligini ve nasil hareket etmeleri gerektigini belirleyen kurallar koymustur. Genel yerlerde ve islek caddelerde gorunmek ve ziyaretler yapmak Musluman kadinlara yasaklanmistir. Polis memurlari en buyuk uyanikligi gostermeye ve kurallarda ongoruldugunden daha ince bir carsaf giymeye curet eden bir kadin gorur gormez, tutanak tutmaya cagrilmislardir. Tutanak, kurallara karsi gelen kadinin adini ve kurallari cignemenin tum ayrintilarini icerecektir; tutanak Icisleri Bakanligina ve Polis Mudurlugu'ne iletilecektir. . Mesrutiyet donemi, ayni zamanda Osmanli Imparatorlugu'nda kadin derneklerinin dogusuna da tanik olmustur. Ilk kadin dernekleri -Bati'da oldugu gibi- hayirsever amaclarla kurulmus ve yetkin kadinlarca yonetilmislerdir. Bu derneklerin en eskisi, 1908'de Fatma Aliye'nin kurdugu Cemiyet-i Imdadiye'dir. Dernegin baslica amaci, yardim ve ozellikle Rumeli cephesinde savasan askerlere kislik giysi saglamakti. 1912'de Besim Omer Pasa'nin destegiyle, Hilal-i Ahmer Hanimlar Merkezi kuruldu. Ancak derneklerde orgutlenmeden once Turk kadinlari, 1874'te kurulan ve 1908'de Kizilay'i doguracak olan Malul ve Hasta Askerlere Yardim Cemiyeti'nin de uyesiydiler. Hilal-i Ahmer Hanimlar Merkezi'nin baslica gorevi, Balkanlardan gelen gocmenlere ve savas yetimlerine yardim etmekti. Burada dul ve yetimler korunuyor, egitiliyor, kendilerine is saglaniyordu. Bunlar arasinda Esirgeme Dernegi, Nezihe Muhittin'in kurdugu Donanma Cemiyeti Hanimlar Subesi vb. dernekler, bu donemde ayni amaclar icin kurulmustur. 1913'te Nuriye Ulviye'nin kurdugu Kadinlar Dunyasi adli bir de yayin organi olan Mudafaa-i Hukuk-u Nisvan Dernegi gibi kadin haklarini savunmak, ya da 1909'da Halide Edip (Adivar)'in kurdugu Taâl-i Nisvan gibi kadinlara toplumsal yasamda uyum saglamada yardim etmek gibi amaclarla kurulmus daha pek cok kadin dernegi vardi. Bunlardan, Mudafaa-i Hukuk-u Nisvan pek cok konuda kamuya, acik tavirlar almakta tereddut etmedi. Ornegin, Telefon Kumpanyasi'nin kadin isci almayi reddetmesi karsisinda basarili bir savasim verdi, gene, kadin oldugu icin ucaga alinmayan Belkis Hanim'in sorununu ictenlikle destekledi. Taâl-i Nisvan'a gelince, erkek ve kadinlarin katilimiyla tartismali oturumlar, konferanslar duzenleyen ilk derneklerdendi. Birinci Dunya Savasi'yla birlikte, carsaftan kurtulma hareketi yeni boyutlar kazandi. Calismak durumunda kalan Turk kadini artik daha pratik bicimde giyinmeye basladi. Carsaf ile pecenin yerini cene altinda dugumlenen basortusu aldi. Bu donusume kuskusuz tepkiler olmuyor degildi. 1908'de cikarilan polis emirnameleri, kadinlara, carsaf ve uygun kadin giysileri giymek zorunda olduklarini animsatiyordu. 1910'dan itibaren hukumetin tutumu, yukarida da gordugumuz gibi Ismail Gaspirali'nin tepki ve ofkesini uyandiracak derecede sertlesti. 1917 Eylul'unde polis Istanbul duvarlarina su duyuruyu astirdi: ''Son aylarda baskent sokaklarinda utanc verici modalar gorulmektedir. Tum Musluman kadinlari eteklerini uzatmaya, korse giymekten sakinmaya ve kalin bir carsaf giymeye cagrilmaktadir. Bu emirnamenin buyruklarina uymalari icin onlara azami iki gun sure taninmistir." Ne var ki zaman degismisti. Bu afis canli bir ajitasyona yol acti. Ust duzey yoneticileri duruma elkoyarak bazi polis memurlarinin yersiz gayretkesliklerini kinamak zorunda kaldilar. Baskent Istanbul'un duvarlarina bu kez de soyle afisler asildi: ''Genel mudurluk, yasli geri kafali kadinlarin bir alt gorevliyi kandirarak, Musluman kadinlarin eski modaya geri donmelerini emreden bir duyuru yayinlatmis olmasindan muteessirdir. Bundan onceki emirnamenin gecersiz oldugu duyurulur''.. ALINTIDIR ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
  2. ARKADAŞLAR, Bilindiği gibi Kuran-ı Kerim'de bazı ayetler var ki; vahyedildiği çağdaki tefsir ve yorumu ile, içinde bulunduğumuz şartlardaki tefsir ve yorumları farklı olabiliyor. Bunun nedeni bilim ve teknolojinin gelişmesi, insanların kavrama kabiliyetlerinin çoğalması, bir konuya odaklanan kişilerin o konuyu derinlemesine irdelemeleri ve sonuçta yeni şeyler belirlemeleri... Örnek olarak Ahkâf Suresinin 26.cı ayetini gösterebilirim. Manası açık görülüyor ama, irdelendiğinde görülecektir ki günümüzdeki şartlarda başka anlamları da olduğu ortaya çıkacak.. Şüphesiz ki Allah(C.C), her şeyin en iyisini, en doğrusunu bilir. Ne dersiniz?... Deneyelim mi?
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.