sardunyam tarafından postalanan herşey
-
ALLAH YOKTUR!
Çünkü O çok sabırlı, çünkü güç O'nun elinde, çünkü hesap yeri bu dünya değil... hepimiz yaptığımız ettiğimizden zerresine kadar sorulacağız, ve O yüce Mevlaya kötü söz söyleyen görecek ki asıl kötülüğü kendisine yapmış, deprem heryerde oluyor, İslam ülkelerinde de yoksulluğun olduğu yerler yıkılıyor, çünkü yoksul ülkeler emperyalist güçlerin sömürgesinde yıllarca sıkıntı çektiler, eğitilmediler, geliştirilmediler ama bu hep böyle gitmeyecek... biz inananlar bu dünyanın nimetlerine ehemmiyet vermeyiz, saltanat sizin olsun bize ALLAH aşkı yeter... Eğer düşünmek istiyorsan bakış açını değiştir, bu açıdan hiç bir yere varman mümkün değil. Gemilerin çoğu insan yüzünden batmıştır, deniz yüzünden değil...
-
ALLAH YOKTUR!
A L L A H, S U B H A N A L L A H, L A İ L A H E İ L L A L L A H Allah Rahman: Esirgeyici, bütün mahlukatına rahmetiyle muamele eden (dünyada). Rahim: Bağışlayıcı, sevdiklerine ve müminlere merhamet eden (ahirette). Melik: Mülkün sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan. Kuddüs: Her türlü eksiklik ve ayıplardan münezzeh olan. Selam: Her çeşit afet ve kaderlerden emin olan. Mümin: Kullarına emniyet veren. Kendinin ve peygamberlerinin doğruluğunu ortaya koyan, kullarına yaptığı vaadinde sadık. Müheymin: Saltanatı hakkında dilediği gibi tasarruf eden, her şeyi gözetip koruyan. Aziz: İzzet sahibi, mağlup edilmesi imkansız olan, her şeye galip olan. Cebbar: Azamet ve kudret sahibi, istediğini mutlak yapan,dilediğine muktedir olan. Mütekebbir: Ululuk sahibi, her şeyde ve her hadisede büyüklüğünü gösteren. Halık: Her şeyin varlığını ve geçireceği halleri takdir eden, yaratan, yoktan var eden büyüklükte eşi olmayan. Bari: Her şeyin aza ve cihazını birbirine uygun yaratan. Musavvir: Tasvir eden, her şeye bir şekil ve hususiyet veren. Gaffar: Kullarının günahını örten, mağfireti çok, günahları bağışlayıcı. Kahhar: Her şeye, her istediğini yapacak surette, galip ve hakim. Vehhab: Çok fazla ihsan eden, çeşit çeşit nimetleri daima bağışlayan. Rezzak: Bütün mahlukatın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan. Fettah: Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, darlıktan kurtaran. Alim: Her şeyi en ince noktasına kadar bilen, ilmi ebedi ve ezeli olan. Kabız: Dilediğine darlık veren, sıkan, daraltan. Basit: Dilediğine bolluk veren, açan, genişleten. Hafıd: Yukarıdan aşağıya indiren, alçaltan, dereceleri düşüren. Rafi: Yukarı kaldıran, yükselten, dereceleri yükselten. Muiz: İzzet veren, aziz kılan. Müzil: Zillete düşüren, hor ve hakir eden. Semi: Her şeyi işiten, kullarının niyazını kabul eden. Basir: Her şeyi gören. Hakem: Hikmet sahibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten, hükmeden. Adl: Son derece adaletli olan. Latif: En ince işlerin bütün inceliklerini bilen, lütuf ve ihsan sahibi olan. Habir: Her şeyi iç yüzünden,gizli tarafından haberdar olan. Halim: Yumuşak davranan, hilmi çok olan. Azim: Pek azametli olan, yüce. Gafur: Çok bağışlayan, mağfireti çok. Şekur: Kendini rızası için yapılan amelleri daha ziyadesi ile karşılayan. Aliyy: Çok yüce. Kebir: Pek büyük. Hafız:Yapılan işleri bütün tafsilatıyla hıfzeden, her şeyi afet ve beladan koruyan. Mukit: Bilen, tayin eden. Her yaratılmışın rızkını veren. Hasib Herkesin hayatı boyunca yaptıklarının bütün teferruatıyla hesabını iyi bilen. Mahlukatına kafi olan. Celil: Azamet sahibi olan, ululuk sahibi olan. Kerim: Çok ikram edici, kerimi olan. Rakib: Bütün varlıklar ve bütün işler murakabesi altında bulunan. Mucib: Kendine yalvaranların isteklerini veren,duaları kabul eden. Vasi: Lütfu bol olan. Hakim: Emirleri, kelamı ve bütün işleri hikmetli, hikmet sahibi olan. Vedud: İyi kullarını seven, rızasına indiren ve sevilmeye layık olan. Mecid: Şanı, şerefi çok üstün olan. Bais: Ölüleri dirilten, kabirlerden çıkaran. Şehid: Her zaman ve her yerde hazır ve nazır olan. Hakk: Vacib'ul vücut olan, varlığı hiç değişmeden duran. Vekil: Tevekkül sahiplerinin işini düzeltip onlardan daha iyi temin eden. Kavi: Pek kuvvetli. Metin: Pek güçlü. Veli: Seçkin kullarının dostu. Hamid: Ancak kendine hamd edilen, bütün varlığın diliyle övülen. Muhsin: Namütenahi de olsa, bir bir her şeyin sayısını bilen. Mübdi: Mahlukatı maddesiz ve örneksiz olarak baştan yaratan. Muid: Yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratan. Muhyi: İhya eden, dirilten, can bağışlayan, sağlık veren. Mumit: Canlı, bir mahlukatın ölümünü yaratan,öldüren. Hayy: Diri, tam ve mükemmel manasıyla hayat sahibi. Kayyum: Yarattıklarının işini çeviren her işleneni bilen, evveli olmayan. Vacid: İstediğini, istediği vakit bulan. Vahid: Tek. Zatında, sıfatlarında, isimlerinde, efailinde ortağı ve benzeri olmayan. Samed: Her şey O'na muhtaç, fakat O hiç bir şeye muhtaç değil. Kadir: İstediğini, istediği gibi yaratmaya muktedir olan. Muktedir: Kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde dilediği gibi tasarruf eden. Mukaddim: İstediğini öne getiren, öne alan. Muahhir: İstediğini geri koyan, arkaya bırakan. Evvel: Her şeyden önce var olan. Ahir: Her şey helak olduktan sonra geri kalan. Zahir: Varlığı sayısız delillerle açık olan. Batın: Akılların idrak edemeyeceği yüce azabı gizli olan. Vali: Bu muazzam kainatı ve bütün hadisatı tek başına idare eden. Muteali: Aklın mümkün gördüğü her şeyden, her halden pek yüce olan. Berr: Kullarına iyilik ve ihsanı, nimetleri bol olan. Tevvab: Tevbeleri kabul edip günahları bağışlayan. Müntakim: Günahkarlara, adaletiyle, müstahak oldukları cezayı veren. Afüv: Affeden, magfiret eden. Rauf: Merhamet edici, pek şefkatli. Malikül Mülk: Mülkün ebedi ezeli sahibi. Zülcelal-i Vel-İkram: Hem azamet sahibi, hem fazlı kerem sahibi. Muksit: Hükmünde ve efalinde adaletli olan. Cami: İstediğini istediği zaman istediği yerde toplayan. Gani: Çok zengin, hiç bir şeye muhtaç olmayan. Muğni: Dilediğine zenginlik veren müstağni kılan. Macid: Kadri ve şanı büyük, kerem ve müsamahası bol. Mani: Bazı şeylerin meydana gelmesine müsaade etmeyen, engelleyen. Nur: Alemleri nurlandıran, dilediğini nur eden, nur olan. Hadi: Hidayete kavuşturan, kulunu hayırla muvaffak kılan. Bedi: Örneksiz, misalsiz, acayip ve hayret verici alemler yaratan. Baki: Varlığının sonu bulunmayan, ebedi olan. Varis: Varlığı devam eden, servetlerin hakiki sahibi. Reşid: Bütün alemleri dosdoğru bir nizam ve hikmetle akıbetine ulaştıran. Sabur: Çok sabırlı olan, isyankarlardan acele intikam almayan. Dar: Elem ve zarar verecek şeyleri yaratan, hüsrana uğratan. Nafi: Hayır ve menfaat verecek şeyleri yaratan, faydalandıran. bütün bu isimlerin toplamı ALLAH tır... ister inanın ister inanmayın, okuda bir ihtimal anlarsın...
-
İslam dini terk edilebilirmi ?.
Ya ALLAH'a ve Resulüne inananın ne çok düşmanı varmış, hangi biriyle başedeceğiz Ya Rabbi sen bütün bu iftira ve yalanları söyleyenlere gereken cevabı en güzel şekilde verirsin... Bize de sabır ver....AMİN sevgili inanan arkadaşlarım hepimiz Bir Allah'a inanıyoruz, gelin bu inancımızla bir olalım, Allah'ın yolu birlikten geçer, şeytana uyup bölünmeyelim.....
-
Yaşar Nuri Öztürk'ün din yorumlarına insanlar neden karşı?
Y.Nuri Öztürk ün siyasete girmesini bende istemezdim, çünkü siyasetçiler hakkında olumlu düşüncem yok, siyasete giren öyle ya da böyle yalana ve riyaya bulaşıyor, ancak Y.Nuri'nin din adamlığı konusunda da bu kadar kötü söz söylemeye kimsenin hakkı yok. İllaki hatalı sözleri olmuştur, oda insan yahu... biz kendi yapmış olduğumuz hatalara bakacağımıza milletin gözündeki çöpü görmekten vazgeçmiyoruz... Günahıyla sevabıyla hepimizin gideceği yerde hakkettiğimiz neyse onu bulacağız, bütün doğruları biz bilmiyoruz ki...
-
Yaşar Nuri Öztürk'ün din yorumlarına insanlar neden karşı?
Yaşar Nuri Öztürk değerli bir aydın, onun sözlerine önem veriyorum, ömrünün neredeyse tamamını KURAN'ı incelemeye adamış, bazı yorumlarını eleştire bilirsiniz ama genelde söyledikleri doğru çıkıyor, kendisi hepimizden daha fazla KURAN bilgisine sahip. onunla bu konuda fikir yarışı yapamayız, biz ezbere konuşuyoruz o araştırıyor, hamgimizin dini bilgisi Yaşar Nuri hoca kadar geniş? kendisine yıllar önce karşı çıkan din alimleri dahi bugün sözlerini doğrulamaya başladılar.... Bayraktar Bayraklı, Süleyman Ateş v.s.... hepinize selamlar
-
Zihniyet Devrimi yaşandığının farkında mısınız?
Abd mersin açıklarına üs kurmaya hazırlanıyor, yaz aylarında İran'a ya da Suriye'ye girmek için, Türkiye halkının bu işgale karşı olduklarını bildiklerinden şimdi Azerbeycan'a dayatma yapmaya başladılar. Ama asıl işgal edilmek istenen ülke Türkiye bunu bilmeliyiz, Irak tezkeresinin çıkmayışına şimdi nasıl şükrediyoruz, eğer öyle olmasaydı bugün Abd askerleri Ülkemiz topraklarındaydı... Aynı şeyi bugünde yapmalıyız, bu emperyalist ülkenin kuklası olmaktan sıkılmadık mı artık? İrana ya da Suriye ye girmesine kesinlikle HAYIR demeliyiz...
-
Baskentte PKK’ya Saygı Durusu!
kullanılanlar var, ancak onlar kullanıldıklarını farketmiyorlar henüz, farkettiklerindeyse çok geç olmuş olacak...
-
bayrak asmaya davetlisiniz
asıl ben size teşekkür ederim, göstermiş olduğunuz duyarlılık için... sevgiler
-
bana bırılerı yardım etsın
- ALLAH YOKTUR!
ya güzel kardeşim... sen bana laf söyleyeceğine saygısızlığın alasını yapan arkadaşına söyle. biz bu sitede diğer arkadaşlarımızla beraber birbirimizin inancına hakaret etmeyeceğimize, saygılı ve düzgün ifadelerle tartışacağımıza söz verdik. birisi kalkmış HAŞAAA ALLAH çok ********* bir isim diyor, bu beni yaralıyor, bende ona cahilsin diyorum evet kardeşim cahil, cahillik söylediğin sözle kendini ele verir zaten. ben inanan inanmayan ayırmıyorum, cahil böyle zırvaları yapanın kendisidir... sen neden rahatsız oldun? senin ifade edemediğini mi söyledi yoksa... bana saygının sınırlarından söz etme şu ana kadar sadece uslubunu beğenmediklerimle tartıştım ama saygısızlık yapmadım... Benim inandığım ve adını sevdiğim Rabbime hakaret edene saygı göstermem beklenmesin...- bana biri mantikli aciklasin
sevgiler- ALLAH YOKTUR!
ya yazını okurken mideme kramp girdi.... ne diyorsun sen öyle ya, ALLAH isimlerin en güzeli, en ihtişamlısı, en etkileyicisi, sen bişey hissetmiyorsan bu senin kendi kalbinde sorun olduğundandır... ben ALLAH dediğimde kalbim de diyor... senden ricam böyle saçma sapan yazılar yazacağına izleyici olarak kal da bişeyler öğren, bu sitede çok çok seviyeli tartışmalar oluyor, ateistler bile senin kadar incitici konuşmuyorlar... ne söylediğini bilmeyen her aklına geleni söylerse olacağı budur...- bana bırılerı yardım etsın
hatırladığım kadarıyla küçük bir çocukken anlatılan dini bilgileri çok fazla düşünür hemen kabullenmezdim, sorgulardım, o yüzden annem gibi, babaannem gibi değil kendim gibi oldum... Rahmetli babaanneme soru sorardım Allah'ın varlığı ile ilgili "günah öyle şey sorulmaz" derdi. ama ben hep sorardım, kendi kendime sorardım, cevabı hemen bulamasam da zamanla bulurdum... lafın kısası yani insan aklı başına gelmeye başladığında soruyor, sorguluyor, ne kadar etkisinde kalsada bazı bilgiler yetmiyor... yenilerini öğrenmek istiyor, bu hepimiz için geçerli, hangi dinde doğarsan doğ sorguluyorsun, eeee sorgulayan herkes doğru yolu buluyor mu onu da Allah bilir...- bana biri mantikli aciklasin
sevgili bilimselci çetin ceviz olduğunu söylemeliyim... sayende beynim daha fazla çalışma gereği duyuyor yanılgıdan söz etmiştik, zaman zaman ölçümlerimiz tutmaz, heran aynı duygu yoğunluğunda olamayız heran aynı pratik zeka ile düşünemeyiz, düşüncelerimizde yanıldığımızı görebiliyorum... her insanda olur bu ama pek kolay itiraf edilmez... iki farklı insan olduğumuz için, iki farklı görüşe sahip olduğumuz için diyaloğumuzda zaman zaman farklı anlaşılmalar meydana gelebiliyor, eminim sende farkındasın... sormak istiyorum sen temelde neye karşısın, Allah inancına mı, dinlerin öğretilerine mi? Eğer Allah inancını sorguluyorsan biliyorum ki bütün ateistler aslında en çok öğrenmek isteyenler en çok sorgulayanlar, sadece görünen kanıtlar onlara yeterli gelmiyor, daha fazlasını istiyorlar... dinlerin öğretileri ve çatışması ise seni rahatsız eden orada şunu söyleyebilirim, inanç temelde aynıdır. hangi inanca mensup olursa olsun insan bir şekilde Yaratıcı inancına sahiptir. yalnız işin içine her daim iktidar ve maddi çıkar girmiştir, girecektir, bütün inançlarda bu böyledir. çünkü insan çıkarcı bir canlıdır, egosuna ve dünyanın nimetlerine yenilir... o yüzden iktidara sahip olmak isteyenler (bütün dünyada) dini kullanmışlardır... yalnız sıradan vatandaşlar (tüm dinlerde) samimiyetle inançlarını yaşamak isterler ama malesef dünya devletleri farklı düşünüyor... zaten samimi inananlar da pek siyasete girmiyor... çünkü kirli bir dünya siyaset... saygılar- CÜNEYT ZAPSU, UTANC
öyle başbakana böyle danışman....... gün geçtikçe kendi rezillikleri ile boğuşuyorlar, "deliğe süpürmeyin" ha vay be... bu ülkenin başbakanı bu sözü kendine yedirebilecek mi? çiftçiye gösterdiği kabadayılığı neden danışmanı olacak o adama gösteremiyor?- Baskentte PKK’ya Saygı Durusu!
Atatürk'ün gençliğe hitabesini asıl şimdi çok daha iyi anlıyorum... içerden ve dışardan sürekli köşeye sıkıştırılıyoruz... ve şu anda öyle gelişmeler oluyor ki bunları içinize sindirmeniz asla mümkün değil... Türk'ü yok sayıyorlar, Çanakkale harbini hayal ürünü olarak gösteriyorlar, Abd mersin açıklarında üs kurmaya hazırlanıyor, kuzey IRak'ta barzani hain planlarını işletiyor asıl önemsememiz gereken bunlar gelecek günler karanlık gözüküyor 1919 dan çok daha zor günler yaşıyoruz.......bakın İsveç'te neler konuşuluyormuş... ISVEÇ, 10/2 2006 — Türk devleti talan devletidir. Zenginlerin malvarlığı, talana dayanıyor ve tarihi de talanı meşru göstermenin büyük yalanıdır. Bir yerlerden tutarak düzeltmek mümkün değil ve düzeltmek isteyen de yoktur. Büyük talanı çözmeden, ferdi hırsızlıklar ile uğraşmak talan’ın devamından yana olmaktır. Büyük yalanı çözmeden bireysel yalanlar ile uğraşmak yalancılıktır. Ticaret normlarına göre çalışarak zengin olan Türk yoktur, üretim normlarına göre üretim yapıp zengin olan Türk sanayici ve iş sahibi yoktur. Parasız ‘Türk’çe siyaseti yapmak mümkün değil ve Türk siyasi paranın kaynağı ölüm, talan ve hırsızlıktır. Türklüğün temeli olan ‘yurt edinmek’ anlayışı ile uğraşmadan, kimin ne kadar çaldığının hesabını yapmaya kalkışmak ‘Türk’çe dir. İSVEÇ, 1/12 2005 — Komünizmin yayılmasını engellemek amacı ile kurulan devlet zamanla hak iddia eder hale geldi. Görevliler kendilerini bir şey zannetmeğe başladılar. Kendilerini; kendilerine geçici olarak teslim edilen toprakların sahibi görmeğe başladılar. Halbuki ne Türk denilen bir millet, ne Türkiye denilen bir ülke ne de Türkçe denilen bir dil vardı. Her üçü de soğuk savaş ürünüdür, tamamen geçersizdirler ve varlıklarının hiçbir makul gerekçesi yoktur. Türklerin yalan tarihinin temelini oluşturan ‘Kuvvayı Milliye’ hayal ürünüdür. ‘Teşkilatı Mahsusa’nın’ Türk ve Türklük ile hiçbir alakası yok. Teşkilatı Mahsusa bir Çerkez örgütüdür. Nitekim Atatürk ve taraftarları Teşkilatı Mahsusayı kanlı bir şekilde ortadan kaldırdılar. Teşkilatı Mahsusayı bir Osmanlı kalıntısı istihbarat örgütü olarak kabul etsek dahi Türklük ile ilişkisi yok. İttihad ve Terakki tartışmalıdır. Türklük ile ilişkisi olmadığını Türk ve Türkçüler de kabul ediyor. Kendimizi çok zorlarsak, İttihat ve Terakki; Osmanlı İmpartorluğunun yıkılışını engellemek amacı ile kurulan bit örgüttür diyebiliriz. Almanların örgütün kuruluşundaki rolü ise araştırılmaya değer. Ama örgütün amacı ne olursa olsun, daha sonra tamamen Almanlar’ın hizmetine girmiştir. Almanlar ile İngilizler arasındaki savaşta bir piyon olan İttihad ve Terakki o zamanki Osmanlı denetimindeki toprakları ve kırılmış Osmanlı ordusunu Almanların hizmetine sokmuştur. Türklerin övünç kaynağı Gelibolu ve Çanakkale; Almanlara 2 milyar kuruşa satılan yüzbinlerce insanın cesedi ve kanıdır Kurtuluş Savaşı denilen şey tamamen hayal ürünüdür. Türklerin sonradan uydurdukları hayali savaşların bir kısmını artık resmi türk tarihi de reddediyor. Kim nerde kime karşı savaştı? Yok. Eğer kurtuluş savaşı denilen bir şey varsa o da Kürtlerin Osmanlı ve kalıntılarına karşı savaşıdır, Atatürk ve devamı olan rejime karşı savaşıdır. Türklerin ise ‘Kurtuluş Savaşı’ dedikleri dönemde ne bir savaş örgütü ne de bir sivil örgütü vardır. Türk yok ki örgütü olsun. Kimi Türklerin son zamanlarda dillendirdiği kendiliğinden oluşan guruplar teorisi de temelsizdir. İngiliz ve Fransızlara karşı savaşan kendiliğinden biraraya gelmiş guruplar yok. Türklerin şimdi bu tür yalanları uydurmalarının nedeni tarih değil, şimdiki durumdur. Askerin son yıllarda örgütlediği çetelerin izahıdır. İSVEÇ, 20/3 2006 — Türkler ‘Çanakkale Zaferi’ dedikleri uydurma zaferi kutluyor. Türk masalına göre Osmanlı artığı pejmürde ordu Çanakkale de, o zaman’ın en güçlü ordusu olan İttilaf devletleri ordularını yenmiştir. Oysa hakikat, İttihadçı paşaların, dağılmış Osmanlı sultanlığı’nın kırılmış ordusunu, Almanlara 2 milyar kuruşa satmasıdır. Tam sayı bilinmemesine rağmen, Osmanlı tarafından savaşa sokulan 500 000 üzerinde insanın telefine neden olan bir katliam yaşanmıştır. Savaşa zorla sürülen insanlar kırılıp yok olmuştur. Sonra devşirme ve göçmenler gelip ‘Bu vatan; kara toprağın bağrında sıra dağlar gibi duranlardır’ deyip sağ kalanları da öldürdüler, talan ettileri, sürdüler. ‘Çanakkale zaferi’ masalını, devşirme ve soysuzlar iktidarının, devamının aracı yaptılar. Oysa o zamanki pejmürdelerin torunları hala pejmürde ve sefil ‘Çanakkale Zaferi’ masalını dinliyorlar. Devşirme göçmenler de servetlerine servet katıyor- TEHLİKENİN FARKINDAMISINIZ?... (''Ülkemiz şu anda hiç görmediğimiz büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. Bir taftan bölücü terör, diğer taraftan irtica)
her türlü sahtecilik yapanlara tepki vermeliyiz. sahte Atatürk'çülere, sahte dincilere, sahte millyetçilere, ülkemizi yıkmak isteyen sahte dostlara, AB'ye, ABD'ye..... Yaşasın dürüstlük.... yaşasın samimiyet.... yaşasın vatanseverler.... yaşasın gerçek dindarlar... yaşasın Ata'yı samimiyetle anlayanlar... kahrolsun emperyalist güçler.........- İslami reform ancak bilimle mümkün...
bir kadın olarak söylediğin bu güzel sözlere teşekkür ediyorum...- bana biri mantikli aciklasin
ben zaman zaman yanıldığımı söyleyebilecek kadar cesurum, peki sen hiç yanılmadın mı? daha kaç yaşındasın bilmiyorum, ama hayat ölçü ile yaşanmaz daha öğrenememişsin... inanmayan birisi inancın pozitifliğinden nasıl söz edebilir ki? Ölçü deyip tutturmuşsun hangi ölçü... İnanç duyumlanabiliyor ancak her algı bunu farketmiyor... deneniyor hayatın kendisi inancı doğruluyor... sağlaması yapılıyor çünkü elimizde belgelerimiz var (KURAN VE HZ.MUHAMMET s.a.v ve diğer tüm peygamberler) elbette milyonlarca doğru var, herkesin kendince doğruları var, hayat sadece matematik değildir, hayat duygu ile algılanır, duygu ile yaşanır, daha önce söylemiştim akedemik kariyerim yok, doğrulardan kastın akedemik ölçümler ise... hayatta bir acı ile karşılaştığın zaman matematiksel hesaplar ile mi acını hissedersin, içinde yaşarsın değil mi, anne babanı matematiksel ölçülerle mi seversin, aşık olduğunda ölçü ile mi hesaplarsın?- bayrak asmaya davetlisiniz
KORKMA! SÖNMEZ BU ŞAFAKLARDA YÜZEN ALSANCAK, SÖNMEDEN YURDUMUN ÜSTÜNDE TÜTEN EN SON OCAK. O BENİM MİLLETİMİN YILDIZIDIR PARLAYACAK! O BENİMDİR, O BENİM MİLLETİMİNDİR ANCAK! ÇATMA, KURBAN OLAYIM, ÇEHRENİ EY NAZLI HİLÂL! KAHRAMAN IRKIMA BİR GÜL.. NE BU ŞİDDET, BU CELAL? SANA OLMAZ DÖKÜLEN KANLARIMIZ SONRA HELAL. HAKKIDIR, HAKKA TAPAN MİLLETİMİN İSTİKLÂL. DERKEN, BUNUN ANLAMINI TÜM HÜCRELERİNDE HİSSEDEBİLİYORSAN EĞER, SANA SEVR’İ DAYATANLARA; BEN EZELDEN BERİDİR HÜR YAŞADIM, HÜR YAŞARIM; HANGİ ÇILGIN BANA ZİNCİR VURACAKMIŞ? ŞAŞARIM!.. DİYEREK HAİNLERİN YÜZLERİNE KARŞI HAYKIRIRKEN; DALGALAN SEN DE ŞAFAKLAR GİBİ EY ŞANLI HİLÂL! OLSUN ARTIK DÖKÜLEN KANLARIMIN HEPSİ HELÂL. DİYORSAN; MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜMÜZE, TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ’MİZE, VATANIMIZIN BİRLİK VE BÜTÜNLÜĞÜNE, BAYRAĞIMIZA YAPILAN SALDIRILARI, SEVR DAYATMACILARINI, ÜLKEMİZ ÜZERİNDE OYNANAN OYUNLARI, PROTESTO ETMEK AMACIYLA, HAİNLER PAÇAVRALARLA SOKAKLARIMIZI ATEŞ TOPUNA ÇEVİRİRKEN, SEN DE TEPKİNİ ORTAYA KOY! HEMEN BAŞLAMAK ÜZERE; 23 NİSAN’A KADAR SESSİZ EYLEMLERDEN 1.CİSİ OLAN; VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKUNDAN HAREKETLE; EVLERİNİZE VE İŞYERLERİNİZE “BAYRAK ASMAYA” DAVETLİSİNİZ…- BİR DOGMA OLDUĞU SÖYLENEN İNANCIMDAN FEVKALADE MEMNUNUM.
bilimsel kriteriniz nelerdir sayın yamyam? ona göre açıklayalım... en önemli kriteriniz bilim adamının ateist olması mıdır?- İslami reform ancak bilimle mümkün...
vermiş olduğun değerli bilgiler için teşekkür ederim .keşke böyle inanç farklılıklarımız yüzünden problem yaşayacağımıza birbirimize daha faydalı olacak şeyler üretebilsek... bundan sonra ki en önemli vazifem (kendi adıma) hafızamı daha da güçlendirmek olacak... saygılar- İslami reform ancak bilimle mümkün...
hafızanın zeka ile bir bağlantısı olmadığını söylemiştim daha önce, kadın olarak en az erkekler kadar zeki olduğumu biliyorum (bazen daha da fazla) tanıklık konusunu ise araştıracağım. yanlış birşey söylemek istemiyorum. belki de bildiğimiz gibi değildir... hakikaten tanıklık konusunda kadının şahitliği güvenilir bulunmuyorsa bunun mutlaka mantıklı bir sebebi vardır... tekrar söylüyorum, biz Allah'ın emirlerinde anlayamadığımız zaman tevekkül ederiz, ancak işin aslı bildiğimiz gibi olmayabilir. saçım uzun aklım daha da uzun......... sevgili yamyam,- satılık limamlar
*****ABD İSKENDERUN LİMANINA EL KOYUYOR***** Hatay'ın İskenderun ilçesinde, Liman-İş Sendikası Şube Başkanı Haşim Sevimli, ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında İskenderun Limanı'nı üs olarak kullanmak istediğini belirtti. Haşim Sevimli, ABD'nin bölgeye yönelik geniş kapsamlı projelerini yaşama geçirme çabasında olduğunu, Türkiye üzerindeki oyunlarını ve İskenderun Limanı'na yönelik taleplerini ısrarla sürdürdüğünü ifade etti. Sevimli, ''ABD bölgeyi tamamen kendi denetimine almayı hedefliyor. ABD, BOP kapsamında İskenderun Limanı'nı üs olarak kullanmak istiyor. Bu ise Türkiye'nin egemenlik haklarına vurulan bir darbedir” dedi. Liman-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Haşim Sevimli, İskenderun Limanı'nın, ABD'li subaylar tarafından incelendiğini, ABD'nin Romanya'daki üssünün buraya taşınmak istendiğini belirtti. 2. Körfez Savaşı sırasında ABD'nin askeri malzeme üssüne çevirdiği İskenderun Limanı'nda, geçtiğimiz günlerde ABD'li subaylar tarafından inceleme yapıldığı, sahayı gezen subayların mendirek derinliklerini incelediği açıkladı. Liman-İş Sendikası Şube Başkanı Haşim Sevimli, özelleştirme kapsamına alındıktan sonra PSA Akfen firmasına ihale edilen, ancak Rekabet Kurulu'na takılan İskenderun Limanı'nın ABD ordusuna kiralanmak istendiğini söyledi. ABD'nin Türkiye üzerindeki oyunlarının sürdüğünü ifade eden Sevimli, "Son olarak İskenderun Limanı'nın deniz üssü yapılması talebini gündeme getiren ABD'nin alt yapı hazırlıklarına başladığı ortaya çıktı. Romanya'daki deniz üssünü İskenderun Limanı'na taşımak isteyen ABD, bölgeye tam olarak yerleşmek amacındadır. ABD'nin geçmiş yıllarında da İskenderun Limanı'na dönük talepleri olmuştu. Ancak son talep ile İskenderun Limanı, dolayısıyla bölgeyi tamamen kendi denetimine almayı hedeflemektedir" dedi. Bu durumu, Türkiye'nin egemenlik haklarına vurulan bir darbe olarak nitelendiren Sevimli, "ABD'nin İskenderun Limanı'nı deniz üssü yapmak istemesi aslında Büyük Orta Doğu Projesi'ni uygulaması anlamına gelmektedir. Bu projeye göre, ABD bölgeyi kendi çıkarları doğrultusunda yeniden şekillendirecektir. Komşularımız olan İran ve Suriye'ye saldırı da bu plana dahildir" şeklinde konuştu.- Baskentte PKK’ya Saygı Durusu!
burda kimse de kafatası milliyetçiliği yapmıyor zaten... Gazi Mustafa Kemal gibi vatan, bayrak ve millet için ölümü göze almaktan bahsediliyor... Mustafa Kemal kadar milliyetçiyim, onun kadar vatanseverim, onun kadar cesurum ve onun kadar insana değer veririm... (bunu bütün Atatürkçü gençler adına yazdım) çünkü ben Cumhuriyeti emanet ettiği gençlerdenim, onun yolunda yürüyeceğim, ve hainlere asla göz yummayacağım... kim bu topraklarda etnik eşitizlikten sözedebilir? bu topraklarda bir ihmal sözkonusudur, Türk halkı ihmal edilmiştir... Dürüst anadolu insanı ihmal edilmiştir, çalışanlar, çiftçiler ihmal edilmiştir... anlatabiliyor muyum??? - ALLAH YOKTUR!
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.