sardunyam tarafından postalanan herşey
-
.............Desem ne dersin?
dün akşam denizden sis geldi acayip süper bir manzaraydı sabah gözgözü görmüyordu sonra göz gözü gördü geçen akşam ufo gördük desem?
-
SEN BU FORUMUN......
izledim gecem çok gülmüştük yeğenlerle izledik bi sakıncası mı var? en çok sevdiklerimdensin
-
..vahh....vahh..!
aşkı bulmuş olmanızı diliyorum öyleyse ve hiç kaybetmemenizi... sizinde her şey gönlünüzce olsun...
-
..vahh....vahh..!
dilerim aşkın en güzelini yaşarsın... sana sevdiğim bir yazıyı armağan etmek istiyorum kabul edersen... İCLAL AYDIN'DAN Canım Kızım; Meğer sanaymış yolculuğum. Bugün kendime neden yaşadığımı sordum; bir anlamı olmalıydı başımdan geçen onca şeyin; bir karşılığım olmalıydı hayatta. Bu soruyu sorduğumda kendime yirmi üç yaşındaydım. Ellerim yaşlanmamıştı henüz ama soluk soluğa kalmış yorgun bir çocuktum, bildiğim her şeyden, herkesten uzaktaydım.. Yalnızlık, yabancılık, haksızlık dünya kederleri bir olup yüklenmişlerdi bir gece kalbime. Balkona çıktım, dördüncü kattaydım. Soğuk bir kış gecesiydi. Demirleri tuttum caddeyi seyrettim ağlayarak. Göreceksin insan nasıl acır kendine böyle anlarda... Yüz yirmi dokuz numaralı otobüs geçiyordu ve bir kız köşedeki benzinciden çıkmış; elinde bira şişesi ağlıyordu, uzundu sacları. Kaldırıma oturdu elindeki bira şişesini karşısındaki saat kulesine fırlattı. Saat oniki'ye on vardı ve belli ki ikimizinde canı çok yanmaktaydı... Annem geldi aklıma bir Pazar dönüşü elimi avucunun içinde kavrayışı ve bana doğumumu anlatışı. Yalnızmış sancıları geldiğinde; çok korkmuş ya başaramazsa diye. Balkona çıkmış insanları seyretmiş başka kadınlarda çekti bu sancıyı diyerek ve başka insanların acılarından güç alarak doğuma girmiş. Doğduğumda yaptığı ilk şey saate bakmak olmuş. Saat öğlen oniki'ye on varmış. İşte böyle demiştim kendi kendime; buraya kadarmış. Sonra çilekli pastayı, çaldığım vişneleri, limonlu dondurmayı ne çok sevdiğimi düşündüm. Saçlarımı uzatacaktım, para biriktirip yollara çıkacaktım ve bir daha hiç yirmi üç yaşında olmayacaktım. Büyük kararlardan önce mutlaka bir gece beklemeli eğer sabah aynıysa her şey o zaman düşünmeli bitirmeyi bir hikayeyi.. Ertesi gün güneşli bir sabahtı; çoktan düşmüştü ruhumun ve kederimin ateşi... O günden sonra neler oldu bir bilsen... Sana anlatacak o kadar çok şeyim var ki. Çok korkuyorum severmisin acaba beni? İyi bir anne olabilecek miyim? Koruyabilecek miyim seni? Kalbimde ve zihnimde biriktirdiklerimi eksiksiz iletebilecek miyim sana? Takvimler bir sonbahar çocuğu olacağını söylüyor. Annende sonbaharda doğmuş bir bebekti. Bu mevsim hüzünlüdür kızım ve çok sever güneşi. Şu anda minicik tekmelerinle ben burdayım diyorsun. Gelişine az kaldı. Seni sevinçle beklerken odanı hazırlıyoruz hevesle. Ama ne yazık ki odan kadar sessiz ve özenli bir ülkeye gelmiyorsun. İsterdim ki benim gördüklerime sen şahit olma ama onlar sana bile yetişti. Geleceği zamanı kendi seçen biri olarak güçlü ve benden de önde olacağını biliyorum umarım sende seversin karıncaları, kedileri ve kelebekleri. Ben babasını çok özleyen bir çocuktum dilerim sen ayrı kalmazsın seni sevinçle bekleyen babandan.... Anneler ve babalar tanıyacaksın bizden başka. Oğluna söz verdiği bisikleti alamadığında notalarla oğlunun adını yazan bıyıklı yorgun babaları, ya da kendi giyemediği mavi yirmi üç nisan elbisesini sabaha dek uyumadan kızına diken anneleri, sonra kendinden başkasını düşünmeyenleri, kendi öfkesinde boğulanları ve yalancıları tanıyacaksın. AŞK'ı tanıyacaksın bir gün, kalbin kırılacak ve belki kıracaksın birilerini... İyi bir tamirci ol kızım, çabuk onar kırdığın kalpleri ve çaresiz kalma kendi kırık kalbine. Sen şimdi kendi öykünü yazmaya geliyorsun. Hayat iki seçenek sunuyor: ya payına düşen kederi parlatacaksın; ya da ömrünle iyi geçinmeye bakacaksın. İkincisini tercih edersin umarım... Bana öğretildiği gibi kızım; öğrendiğin çiçek adlarını unutma, kelebekleri kitap arasında kurutma, kin büyütme kalbinde ve incitme kimseyi... Dilerim dünyaya geliş nedenini sen çabuk bulursun. Yolun açık olsun.... Annen
-
.............Desem ne dersin?
kıs bu motor bisi yutmasın sonaa yenilikler iyiyse o zaman niye nostalcik takılıyoz?
-
SEN BU FORUMUN......
hakkatten bi cinnet herşeyi halleder mi ki acaba? bi denesemmi diyorum sen bu forumun espiri yeteneklisisin?
-
.............Desem ne dersin?
bu iyi bişey mi ki desem?
-
.............Desem ne dersin?
olabiler derim izleniyormuşuz gibi bir hisse kapıldım nidense desem?
-
SEN BU FORUMUN......
sen bu forumun cinnete meyilli olanısın
-
.............Desem ne dersin?
yoksa biz googlada en çok aranan isimmi olduk kıss?
-
SEN BU FORUMUN......
nası yani sen bu forumun kıskancısın
-
.............Desem ne dersin?
dersin tabe bu googleda nerden çıktı desem?
-
SEN BU FORUMUN......
sen bu forumun potansiyel ünlü yasarısın
-
.............Desem ne dersin?
henüz içmedim derim günaydın desem?
-
SEN BU FORUMUN......
mahsun olanı (kırmızıgül olmayanı)
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
bizde seni seviyoruz leylacım gerçekten ağladın mı sende? demekki sende bizdensin...
-
..vahh....vahh..!
sevgili nobody haklısın aslında hayranlık duygusu ile bağlananlarda var... ben aşkı sevginin en yüksek düzeyi gördüğüm için benim için kıymetli olan herkesi öyle sevdim. insanlar sevdiklerine farklı anlamlar yüklerler dünyanın en iyi annesi bizimkidir, babası bizimkidir, evladı bizimkidir, sevilmeye en layık olan bizim aşık olduğumuzdur...(!) bir başkası için hiç bir şey ifade etmeyen bize göre en önemlidir. hayranlık duygusundan ben farklı bir şey anlıyorum hayran olduğun insanı mükemmel sanarsın... aşkla sevdiğini ise bütün artı ve eksileri ile seversin. bilirsin eksiklerini, fazlalarını, hatalarını, zayıflıklarını, duygularını... kabullenirsin...
-
*N O S T A L J İ K Ö Ş E S İ *
canım leylacım bu şiirden en az benim kadar etkileneceğini bildiğim iki kişi vardı biri diloş biri sen ve umduğum gibi oldu. ikinizinde çok hassas olduğunuzu ve kelimeleri süzgeçten geçirip öyle anladığınızı biliyordum... gidene dur diyemediğini ve tüm diyemediklerini böyle ifade eden birine hiç rastlamadım. senin tencere hikayeni merak ettim paylaş bizimle canım kardeşim... bende size komik bir anımı anlatayım çocukluğumdan... 10 yaşındaydım annem çalışıyordu babannem ve dedem bizimle kalıyordu. yılbaşıydı ve annem, babam ve diğer iki kardeşim amcamlara gittiler ben benim ufağım kızkardeşim dedem ve babannemle evde kaldık. Babanneciğim yılbaşı kutlamazdı, tv'de izlemezdi haberler dışında. ama biz kardeşimle yılbaşı programını izlemek istiyorduk. babannem tv'yi kapattı ve sizde yatın dedi tamam dedik ama tabi onun uyumasını bekledik... neyse bir zaman sonra babannem uyudu. bizde usulca kalktık ve tv'yi açtık o zamanlar regülatörler vardı tv'lere bağlı... biz hem zıplıyoruz hem usul usul şarkı söylüyoruz aman babannem duyup gelmesin diye. biranda odanın kapısı açıldı babannem başı ağrıyınca bir yazma ile sımsıkı sarardı kafasını öyle sarmış odaya girdi biz kaldık ayakta. neyse söylendi bize yine tv'yi kapattı gidip yattı, biz dururmuyuz yine açtık saatte 12 olmak üzere Nesrin Topkapı çıkacak tv'de izlemezsek olurmu? olmaz!!! biz tv'yi açtık saat 12 oldu Nesrin Topkapı çıktı dans etmeye başladı e bizde ona bakıp ne yaparsa yapmaya çalışıyoruz derken babannem yine kapıda göründü... söylene söylene bizde hemen tv'yi kapatalım anlamadan yatalım dedik ama tam kapatırken regülatörden kıvılcımlar sıçramaya başlamazmı saatte 12 bu arada ve bizim odanın içinde havai fişekler atıyor... biz kardeşimle ne halt edeceğimizi bilemiyoruz yaptığımız en akıllıca iş derhal yatağa girip uyumuş numarası yapmaktı. babannem odaya girdi manzara muhteşem ama biz uyuyoruz tabi regülatörden haberimiz yok... babannem hemen fişini çekti ışığı yaktı sonra yorganı çekip yüzümüze baktı ve bişey demeden odadan çıktı... zaten o korku bize yetmişti ve hayatımızın ilk havai fişeklerini patlatmıştık...
-
..vahh....vahh..!
kendi iyiliğini düşündüğün gibi onun iyiliğinide düşünüyorsan, ona dokunduğunda için ürperiyorsa, dinlediğin şarkılar sana onu anımsatıyorsa, okuduğun şiirlerde onu buluyorsan, onu her haliyle kabulleniyorsan, onu üzmekten korkuyorsan, onun için fedakarlık yapıyorsan, o ağladığında sende ağlıyorsan, o mutlu olduğunda sende mutlu oluyorsan, yaşadığını bilmek bile seni mutlu ediyorsa bu aşktır... hayranlık duygusu bana hafif geliyor ve hiç kimseye hayranlık duymadım... sevdim, kimini daha çok sevdim... aşkla sevdim... hiç kimsenin hiç kimseden üstün olmadığını bildiğim için hayranlık duymadım... sevdiğim bütün insanları oldukları gibi sevdim...
-
sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm...
evet güzelim bu da senin için bir sınanmadır unutma her sıkıntı birşey öğretir insana insanlara bazen tahammül etmek zordur ama insan zamanla bunada alışır... bunların hepsi geçecek öğretmenin sorunları olabilir sen boşver güçlü ol sabırlı ol... canımsın
-
SANA BİÇİLEN TÖRE
o bu acıyla büyüyecek bütün acılarla büyüdüğümüz gibi... akan kanı durdurmak için bazen kül basarız üzerine... işte öyle gibi... bu acıyı yaşamadan ondan kurtulamaz ki... ama kurtulacak illaki kurtulacak...
-
sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm...
üzdüler mi seni yine fena insancıklar döferim ben onları sen üzülme cancağızım
-
Frozen......
ne oldu çözülmüşsün işte kısım burda bir sardunya var birde diloş kolaymı duyarsız kalmak... hehehe güzel şarkı mersi şekerim
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
ağlamam geçti artık sildim gözyaşlarımı elimin tersiyle... hep olduğu gibi kimse görmedi ağladığımı görmedende sildim izlerini... bir sonraki duygu yoğunluğuna kadar ağlamam artık... zorlama kendini fındıkım
-
diloş...
ancak bu kadar dayanabiliyor işte olsun ben seni hala seviyorum