sardunyam

orası kesin ama acaba nedir nedir?

bende seniiiiiiiiiiiiiiiiii

canımsın sağol hadi ya, bilseydim gelirdim kıss, bende seni özlemişim bidenem ablanım canım sende melek kardeşimsin çok güzeller pc ye kaydedeceğim bunları teşekkür ederim canım

ben egzorsistten bahsetmiştim ama senlede kardeş olabiliriz istersen kardeşim, hazımsız kardeşim

bizde onunla kardeşiz

biz ne kadar ortak paydada oturmak istesekte bu ahengi bozmak için herşeyi kullanan dış mihraklar sorun yaratmanın yolunu arayacaklardır, ve aslında bunca saldırıya ve tahriğe rağmen bu millet hala bir arada yaşamanın ve ulus millet bilincinin çoğunlukta farkındadır ve buna sahip çıkmaktadır. Anadolu bir bütündür, renkliliktir, güzelliktir o renklerden ayrılmak isteyenlerdir asıl sorumlular.

evet jön malesef ortada herşey sıra bir gün susanlarada gelir, suskun medyayada doğan holdingin medyasına neden ilişmiyorlar?

nirdeki acep, ben anladım karabatak bu cadı, daldı gene bir yerlere ne güzel artık kapışmayın, ben onla kapışırım, kapışık olduk biz

sende iyiki varsın pozitif insan

gecem, senaryolara ara mı verdin kıs, epeydir bir yerleri karıştırmadık, adaya madaya düşmedik miydi biz unutulmayalım adada, canım, güzelim seviyorum seni gecelerin güzeli

iyi madem, kankan frozen gelmedi mi ki, kapışmadınsa canın sıkılmıştır bugün senin

amiiiin iğde dalım, dimek nar tanen oldum ben ya, vay be nar fitaminli bir meyva olsa gerek

bidenem leylam özleştik yahu, düğmeyi bastım aklımdaydınız, açtım karşimdasınız

uğramıyosun bizim oralara ne ayak? net'e diyorum anladın sen onu

bugün görüşemedik, kardeşim kimseyle kapışmadın demi yaw

canım kızım özledim seni, haftasonum güzel geçti ama biraz uykusuz kaldım

canım kardeşim, güzel şiirin için teşekkür ederim bu çiçeği sana gönderiyorum bitanesin, bende seni seviyorum

özletmeyi seviyor o cadı, tahminimce gissli gissli izliyor bizi cadı işte, hemde gıcık cadı

canım kontrolün bu hafta sanırım, inşallah herşey çok güzel olacak, bizde senin için dua edeceğiz, seni çok seviyoruz, ben daha da çok seviyorum aklımdasın çalıkuşum meleğim moralin yüksek olsun, herşey güzel olacak

canım kardeşime bak ya, güzel gönlün darlık nedir bilmesin Allah seni kötü günlerde sakınsın bitanem gecem ölürüm kıs sana, bende seni çok çok seviyorum o cesur ve temiz kalbini de bende seni özledim, bir ara geldim sen yoktun bugün, bende kalmadım, sende bana darılmayacasın, seni sevmekten bende caymayacağım okurken kalbim öyle çok mahcup oldu öyle çok mutlu oldu ki sana anlatamam bende seni çok seviyorum Allah yolunu açık etsin, bitanesiniz çalıkuşum sende öylesin, belkide sen benden daha meleksin, çok temiz yüreklisin bu sevgi smileyini toptan kullanıyorum ya ben sizi çok ama çok seviyorum :wub: :wub: İYİKİ VARSINIZ, iyiki sizi sevmişim ve inşallah hep seveceğim

sevgili honest Chp Atatürk'ün kurduğu partidir herşeyden önce ve Atatürk'ün ilke ve devrimlerini tüzüğünde bulunduran partidir. Baykal tabiki muhalefet partisi olarak iktidarın peşinde olacak, aksi nasıl düşünülebilir ki, iktidarın hatalarını, yanlışlarını ortaya çıkartmak muhalefetlerin görevidir, mecliste iktidara sahip olmak demek, istediğin gibi at koşturma hakkına sahipsin demek değildir. Chp'nin sonu söz konusu olamaz, başkanları değişir ancak o Cumhuriyetin ilk partisidir. Chp'nin kurulduğu dönemindeki tüzüğü şuan değişmemiştir, isim benzerliği ile sınırlı değil ama Türkiye'de Atatürk'e karşı yapılan saldırı ve kafa karışıklıklarından Chp'de nasibini almıştır. Chp kesimleri küstürdü demişsin ancak Akp sadece kendi kesimini sevindirmiştir, geri kalan büyük çoğunluğu küstürmüştür. Akp alevilere, laiklere, cumhuriyetçilere, demokratlara kapıları kapalı bir partidir, dine endekslidir. Ama din sadece kullanılmaktadır, yoksa bu dindarlar demek değildir. Ben Baykal'a değil Chp'ye oy vereceğim.

Kanaltürk, Ulusal Tv, kanal B, art, Türkiye'de Akp hükümetinin yanlışlarını, hilelerini ortaya çıkartan kanalların başında ve bu kanalların habercileri sürekli baskı altında tutulmaya çalışılıyor. Akp Kanaltürk'e sansür uygulamak için Maliye bakanlığını kullanıyor, ne gariptir ki bu mali denetim sadece Kanaltürk habercilerine yapılıyor ve diğer medya kuruluşları ve bir kısım yazar bu skandala sessiz kalıyor acaba o sessiz kalanların maliye bakanlığının denetiminden çekinceleri mi var. Maliye Bakanlığı elbette vergi denetimi yapma yetkisine sahiptir ama bu denetimi yaparken adil olmak zorunda, diğer basın kuruluşlarına ve habercilerine yapılmayan denetim neden Kanaltürk'e yapılıyor? Kanaltürk'ün maliyeye yanıtı Tıkla Kerimcan Kamal'ın yazısı Tıkla Değerli izleyiciler, Yaklaşık 3 yıl önce "Türkiye'nin Televizyonu" sloganı ile yayın hayatına başlayan Kanaltürk'e neden saldırıldığını, AKP hükümetinin bütün olanaklarıyla neden bu televizyon kanalının üzerine geldiğini anlamak için, kuruluş ilkelerimizi ve hedeflerimizi kısaca hatırlatmak yetecektir. Kanaltürk, dürüst ve ilkeli haberciliği, kaliteli programcılığı ve bağımsız kurumsal kimliği ile yaygın bir izleyici kesimine ulaştı. Eğemen medya ortamına yepyeni bir soluk getiren Kanaltürk; Türkiye'nin demokratik ve ulusal birikimini harekete geçirmek ve ortak aklı oluşturmak için dinamik bir zemin sundu. Ekran kirliliğinin yaşandığı, gerçeklerin eğilip büküldüğü, hayatın magazin prizmasında kırıldığı, insan aklının ve vicdanının kuşatıldığı, adil yarış ortamının yok edildiği bir dönemde; işi sadece gazetecilik olanların kurduğu Kanaltürk, tekelci yayın ortamını aşmayı ve toplumun bütün kesimlerini kucaklamayı amaçladı, bu yolda büyük mesafe kaydetti. Türkiye'nin zenginliklerini, değerlerini, onurunu, demokrasiyi ve insan haklarını savunmayı yayıncılık ilkelerinin eksenine koyan; kadın ve çocuk haklarına duyarlılığı kimliğinin ayrılmaz bir parçası sayan Kanaltürk, Türkiye'yi geleceğe taşıyacak kurumlardan biri olmayı hedefledi. Ülkemizin 14 ulusal televizyonu arasında bulunan Kanaltürk, 21. Yüzyılın medya modelini oluşturmayı amaç edindi. Bağımsız ve demokratik Türkiye hedefini, öncelikle kendi kurumsal yapılanmasında hayata geçiren; laik ve aydınlanmacı çizgisiyle ülkenin çıkarlarına ve toplumun modern değerlerine kendisini bağlı sayan Kanaltürk; inançlara saygılı, dürüst ve sorumlu gazetecilik anlayışının taşıyıcısı olmayı, hedefleri arasında ilk sıraya koydu. İktidarlar ve tekeller dışı bir televizyon medya kuruluşu olan Kanaltürk; bütün siyasal ve ekonomik güç merkezlerine eşit uzaklıkta duruyor. Kanaltürk; "grup çıkarları" yerine, toplumsal ve ulusal çıkarları esas alıyor. İnsan emeğinin değerini, emekçilerin hak ve özgürlüklerini, yatırım yapanları, üretenleri ve istihdam yaratanları kendi kültürünün bir parçası sayıyor. Türkiye'nin en ileri televizyon teknolojilerini kullanan; tamamladığı yatırımlarıyla gelişkin ve güçlü bir yayıncılık altyapısına sahip olan Kanaltürk; ulusal frekanstan (antenden), kablodan, uydudan ve dijital platformdan (Digiturk) Türkiye'nin her köşesine ulaşıyor. Ayrıca Kanaltürk'ün uydu yayınları, başta Avrupa olmak üzere, Rusya, Kafkaslar, Orta Asya, Kuzey Afrika, Ortadoğu'da da izleniyor. Gazeteci Tuncay Özkan'ın fikir öncülüğünde, profesyonel gazetecilerin güçlerini birleştirmesiyle kurulan Kanaltürk; nitelikli haber bültenleri ve çok sesli programlarının yanı sıra, müziğin, eğlencenin, sinemanın, sporun ve kaliteli belgesellerin yer aldığı yayın kuşaklarıyla, kısa sürede Türkiye'nin alternatif televizyonu haline geldi. Yayın hayatı boyunca, kamuoyuna gerçekleri açıklayan, toplumu bilgilendiren, hayatın bütün renklerini ekranlarına taşıyan, doğru ve karartılmamış haberi seyircisine ulaştıran, toplumu yoksullaştıran yolsuzlukların üzerine karalılıkla giden Kanaltürk, kısa sürede yaygın bir izleyici kesimine ulaştı. Kanaltürk'e işte bu nedenle mali inceleme başlatıldı. İşte bu nedenle Kanaltürk'ün üzerine AKP hükümeti bütün olanaklarıyla gelmeye başladı. Çünkü, diğer medya kuruluşlarını çeşitli ticari ve siyasi araçlarla kontrol eden, susturan ve kendisine bağımlı hale getiren hükümet, bağımsız yayıncılığa tahammül edemiyor. Çünkü bu ülkede, "kral çıplak" diyen bir televizyon kanalı bulunuyor ve bu durum tarifsiz bir rahatsızlık yaratıyor. Ancak, bu baskılar Kanaltürk'ün bugüne kadar izlediği yayın politikasından en küçük bir sapma yaratamayacaktır. Kanaltürk, bütün baskı ve yıldırma girişimlerine karşın yoluna devam edecektir. Biz de Kanaltürk internet sitesi olarak, aynı inanç ve kararlılığı paylaştığımızı izleyenlerimize, dostlarımıza ve kamuoyuna buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Saygı ve sevgilerimizle. KANALTURK.COM.TR

söylemeye çalıştığınız Abd'nin her zaman yaptığı gibi etnik özellikleri tahrik edip bölünmeye sebebiyet vermek için bölgesel çatışmalar çıkarmak istediği ise bunu anlarım, ama bu ülkede Kürtçülük sorunu 23 yıldır devam ediyorsa, hatta bu sorunu siyasi arenaya taşınmak isteniyorsa, burada yaşayan vatandaşların gerilmesi ve olaylara tepkiler vermesi çok doğal değil mi? Türkiye'de iç savaş çıkması ihtimali yok gibidir ancak çete çatışmaları yaşanabilir, Abd'nin ise ulusalcıları kullanması zor bir ihtimal ancak başka etnik kökene destek vererek ulusalcıları tahrik edebilirler ama Kürtçülere şu 23 yılın hesabını sormak gerekir. Bu ülkenin son zamanlarında geldiği noktada hedefe ulusalcıları ve kuva-i milliyecileri koymak vicdansızlıktır. ancak yapılmaya çalışılanda bu gibi, ulusalcılar mıdır bu ülkenin can ve kan kaybetmesine sebeb olanlar yoksa Kürtçüler midir? ülkenin bütün bölgelerinde yaşayan insanlar herhangi bir örgüte destek vermezken Kürtlerde azımsanmayacak kadar çok kitlelerin pkk ya destek verdiği ortada. Ferhan Şensoy'un Diyarbakır'da bir tiyatro gösterisi sırasında kredi kartlarını pkk ya benzetmesine tepki olarak salunu dolduran izleyicilerin 3/2'si protesto ederek oyunu terk ettiler, pkk denilen kanlı örgütün espiri konusu yapılmasına bile tahammül etmeyenlerin hangi ulus millet bilincine sahip olduklarını tahmin etmek zor değil. ardından bir cinayet ve son 23 yılın Kürtçü zihniyetinin yaptığı bütün kanlı savaşı unutturuyor hedefe ulusalcılar koyuluyor. kuva-i milliye ortadan kaldırılmış bir şey değil olmadığı gibi Osmanlı'nın son döneminde Anadolu'da oluşan çeteleşmelerin aynı çatı altında toplanarak ulusal bir güç ve birlik haline getirilmesidir. Hukuk dışı çeteleri hukuksal çatı altında toplayarak dağılmayı ve kontrolsüzlüğü önlemiştir.

Türkiye'de muhafazakar ve ideolojilere dayalı partiler önce taban oluşturdular sonra kitleleri o tabana uydurdular sol görüş tek başına hiç iktidar olamadı, çünkü kitlelerin eğilimleri daha çok duygusaldı, kişi muhafazakarsa, ona göre söylem arıyor, dine dayalı bir arayış içerisindeyse de ona göre söylem arıyor, birde bizler adam tutuyoruz, partilerin tüzüklerinden çok liderlerinin kişilikleri ve söylemleri ile kendimizi özdeşleştiriyoruz. sonra destek verdiğimiz parti liderini yanlışıyla bile savunmaya devam ediyoruz bunca zaman hep böyle yaptık, halka ne verdiğinden çok ne vaad ettiğiyle ilgilendik, biz hep kahraman aradık olmayan kahramanları kafamızda yarattık. bu Akp den öncede böyleydi, yanlış politikalarını görmezden gelmeyi seçiyoruz, oy vermişliğin sorumluluk ve sahiplenme duygusumudur bilemiyorum ama bunun bu millete hiç bir faydası olmadığı ortada. Baykal meselesinde sorun çok eskilere dayanıyor, Menderes zamanına, onun idamından sonra başka bir tepki ile Chp'ye tavır alındı, Menderesin ne yaptığı memlekete ne zarar verdiği ile ilgilenmek yerine yine halkın gözünde mazlum haline düşen insana duygusal yaklaşarak tepki verdiler bu tepki hala devam ediyor. Sonraki siyasi partiler de bunu kullandılar. Beni Baykal'ın muhalefetteki başarısı ya da başarısızlığı ilgilendirmiyor partisinin tüzüğü ve savunduğu haklar ilgilendiriyor ve en önemlisi Atatürk devrimlerine Chp'den daha fazla sahip çıkan başka parti yok. Ve kendi adıma Akp hükümetini başarılı bulmuyorum başarılı oldukları alan pazarlama, ihale ve demagoji. Ve Türkiye'nin bugününe yarınında çok büyük zararlar verdiler, tam anlamıyla zaten bağımsız değildik daha da bağımlı hale getirdiler.

evet haklılık payınız çok bilinçlendik dersek değilde bilinçlenirsek o zaman bu söylediklerinizin bir kısmını yaparız. yapmalıyız, çok doğru söylemişsiniz, neler yapılmalı bunlar konuşulmalı, bilinçli tüketici olmayı öğrenebiliriz. bir şeylerden feragat etmek zorunda değiliz sadece kullanıma dikkat etmemiz gerek, daha çok tasarruf, daha az tüketim. ancak, devletler şunu bunu yapmalı muki, halka hizmet için var olanlar bugünü yarını ve getirilerini iyi hesaplamalı ona göre politikalar geliştirmeli, ne için vergi veriyoruz bize hizmet olarak geri dönsün diye, bu hizmetler içinde devletin halkını tüketime karşı bilinçlendirmesi de var, su kaynaklarını koruması, çoğaltması, doğayı koruması, örneğin ağaçlandırma ve ormanlaştırma görevi yardım kuruluşlarından önce devletin görevidir. dünyanın en yüksek vergilerini veren insanlar olarak bunu istemeye hakkımız var. ama bize en çok geri dönen hizmetten çok vergi oluyor. dünyanın neresinde atık su parası alınıyor, kullandığın suyun kanalizasyon parasınıda alıyorlar ama suya başkaca yatırım yok.