Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

sardunyam

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

sardunyam tarafından postalanan herşey

  1. Ben birşey anlatacaktim kime anlatacaktim Ben bir yere gidecektim nereye gidecektim Biri vardi yanimdaydi, kimdi o Bana birşeyler söylemişti ne demişti Aglama, Aglamak Biraz öteye kaçmaktir. Aglamak, Hüzünle anlaşmak, Ve kucaklaşmaktir. Aglamak Siginmaktir ne olsa, Avuç açmaktir Uzak da olsa, yakin da olsa Biraz onu öteye itmektir. Kişinin en kolay mutsuzlugu Aglamaktir, geçiştirir umutsuzlugu. Daha zoru var, susmak zor Susmak bir agaç, dallarinda, Susmak, aglamalari da tutuyor Özdemir Asaf
  2. Yalnız Bir Opera ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin kızdığın ya da kıskandığın diyelim yani yaşamışlık sandığın Geçmişim dile dökülmeyenin tenhalığında kaçırılan bakışlarda gündeliğin başıboş ayrıntılarında zaman zaman geri tepip duruyordu. Ve elbet üzerinde durulmuyordu. Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun, Biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim. Başlangıçta doğruydu belki. Sıradan bir serüven, ratsgele bir ilişki gibi başlayıp, Günden güne hayatıma yayılan, Büyüyüp kök salan , benliğimi kavrayıp, varlığımı ele geçiren Bir aşka bedellendin. Ve hala bilmiyordun sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim Anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana Bütün kazananlar gibi Terk ettin...
  3. Çığlık Yalnızlık yüreğimden/ kalemime süzüldü Selam verdim leylaya/ gözlerime büzüldü Gözlerim her an akan/ bir bozuk musluk gibi; Cinnet saatlerimin/ karşılıksız sahibi... Sevgi merhametlerin/ gülleri diken saçan Karşı kıyı uyurken/ ağlamaklı O insan Gözlerine hab düşmüş/ bakışına kan düşmüş Düşlerine amansız/ hatıralar üşüşmüş Yaşananlar hep biraz/ tebessümlü efkardı Bir gece salınarak/ içine düşen kardı Ve kar, uykumu çalan/ bir sevinçtir bende ki Düşerlerken düşüme/ anımsadığım şevki Aşk olarak bilirim/ eriyişlerden gelen En son göç eden martı/ en son ölüme gülen; Bir mezar bekçisinin/ intiharı gibidir; Yokluğun yüreğimin/ gömülüş sebebidir; Dost diye bildiğin el/ aşka kefen dikmişse, Beklenilen sevgili,/ umudun gecikmişse Çılgın bir mumyadır/ aşkın peşinden koşan, Bir mezarlık dibine/ kadar inmişse zaman... Gelipte demirlerler/ saçlarını bu şehre Say ki o muzlim gece/ gözlerinden bibehre Yırtınır, yağmurlara/ yapışan aşkın sesi Bir çığlık göğe koşar/ solunurken nefesi Dizginleri koparıp/ gözü yumuk koşarken Hatta kurşunlanmamış/ umutlar dahi varken Bir ihanetle atıp/ aşkını bir köşeye... Bir yıldız kaymasına/ sebep olacak her şeye Bütün rüzgarlarımla/"son" derken hayatımdan Kovamıyorum seni/ şiir denen rıhtımdan Bazen bir yasak olup/ dikilirsin karşıma Bazen mevsimlerde ki/ çözülecek muamma Sen uzun kış gecesi,/ dumanlar çökmüş sahra Nergis bahçeleriyle/ doldurulmuş Buhara Ben meçhul varlığından/ yağmura yüzün çizen Sonra sıkılıp her şeyden/ateşe hüzün çizen Boşlukta geçen ömrüm/ ne yokluktu, ne sığlık Onun bütün varlığı/ içine kaçan çığlık...
  4. Gizesrar Hani sen vardın ya bir zamanlar; Bir çocuk gibi utangaç sen... Bir tek evinin yolunu çizerdi ayakların Başında onurun ,elinde kalbin Bir de ellerimden tutup; Haykırmak istediklerin vardı. Çığlıklara boğulmak istediklerin vardı hatta Gözlerin "Asmalı Konak" lar da kirlenmemişti henüz Henüz gözlerin, gökyüzü gibi eşsiz ve sadeydi Yüreğin vardı buram buram yağmur kokan GÜL' dü yüreğin, gülümdün... Yürürken yollar ardına serptiğin yapraklar Bir gül doğurmuştu çünkü, bizim için... Yarıp göğsümü yarısını sana vermiştim Bir kalkan gibi öylece; zamanla savaşırken... Umutsuzluk çekmesin diye seni karanlığına; Boşluğa dökerdim tüm umutlarımı... Yine de suskun kalırdın çığlıklarıma Çağrılarıma aldırmak istemezdin Korkuyordun çünkü fedakarlıklarımdan Göz yaşlarımın kıyamet çağrısından ürküyordun Yüreğinin çatırdamasından korkuyordun bilirim Çıt! diye hemencecik kırılırdı çünkü kalbin Sitemkar, ufacık bir sözden çıt! diye Öyle masumdun işte sen, öyle çıtkırıldım Beni kırmanı hayal edemiyeceğim sen vardın ya... Küçücük ellerin gözyaşlarıyla dolardı beş vakit Kocaman dileklerin olurdu, tarafsız... Tanımsızdın,ağlatırdın kalıplaşmış bu yüreği Gizesrar dolu bakışlarıyla, Yıldızları düşüren sen vardın ya... Sen vardın ya hani; Yağmuru kucaklayan sen Karlarla uyuyan, kış gecelerine hasret Sürüklemesini bilen karanlığı saçından Bulutları seyrederken dalmasını bilen; Mazinin karanlıkta kalan mutluluğuna... Umut aşılayan sen vardın ya yağmur yağdırıp... O kadar çok sen vardın ki; Seni tanımaya hiç vaktim olmadı... Yaşamasını bilen biriydin; Aç çocukların hayatını... Günleri ağlamaklı biriydin, Kitaplarla boğuk boğuk Biriydin gözleri tedirgin sen... Özce sen vardın yani; Sen olmayan sen... Korkunç pençeleriyle zaman Savaşırken senle ölüm arenasında Umrunda bile değildi; Sana uzattığım kalkan... Zaman seni öyle mağlup etti ki; Başında ki onurunu kaybettin ilk önce Gizesrarını kaybettin gözlerinden Zincirleme kaybettin tüm kazançlarını Gruplara yenildin, **** gruplara... Daldın sen de içine namussuzluğun Beni aramaklı kıldın... Ve kendini; Yüreğimdeki tek mezara gömdün...
  5. Zamanın Sayaçları- 1 Kaldırımda dans eden iki şaşkın tırtıl var Zamanın sarhoşluğu, belinde tabancalar Namlu kadere dönük, eğlence bunun adı Şarap kırmızısında;içilen kan ve tadı... Ve sokakta sarhoşlar;kaldırım tırtılları Gurura yenik düşmüş şuursuz akılları Dosttur bu iki tırtıl çocukluktan beri Birbirinin göğsünde birbirlerinin yeri Fakat bir haldeler ki; batmışlar tüm batağa Masaya abanırlar kalkmak için ayağa Küfürler oluk gibi, dilleri dallanıyor Yanyana yürür dostlar, kafalar sallanıyor... Pat! pat! pat! üç kurşuna, kafi gelir bir ömür Zamana meydan varmış okumuş küfür küfür Bardakta su çalklandı; "...ananı avradını..." İki arkadaştılar, öldürdüler zamanı Üçer bardak kurtardı tüm ömrünü şarabın Dostluklar afalladı, birbirine çekti kın Gerilirmiş gökyüzü, dostu görürmüş silah Şuursuz beyinlerden, ölü bağırırmış "aah" Eli kanlı o sarhoş gülüyor deli deli Yaptığı feragatın hiç farkında değilki Yerde yığılı duran sarhoşun bedenidir Yitik o et parçası katilin yüreğidir... Ayıldı dost-katili, hatırlatıldı zulmü Kaldıramadı kalbi tercih etti ölümü Yüzyıllardır doluyor kabusun meyhanesi Arşın en üst katına yükseliyor kan sesi Dost dostu kurşunluyor...ev...incir ağaçları... Hala dönüp duruyor zamanın sayaçları...
  6. Son Mevsim/ Beşinci Mevsim Dağlara iniyor sağnak sağnak yağmur Gökyüzü boyunca seriliyor bir nur Yağmur sevgimizi fırtınaya duyur; "Şu zindan dünyada, şevkimiz içindir" Sonsuzluktan gelen sert nefestir rüzgar Dipsiz bir kuyuya tüm mevsimler kayar Sarsılır gökyüzü...buluttaki efkar; O masum yüreğe, türkümüz içindir Şimdi asla açmaz...gökte benim güneş Açılınca yaram yürekler oldu keş Kavgayla büyüyen, güneşteki kalleş Pişmanlığımızd a; keşkemiz içindir Karlı dağlarda, kurt peşindedir sağlar Kurşun olmamalı... kancık pusu bağlar Seni delik deşik ederim mor dağlar Kor, bıçaktan soğuk ülkümüz içindir Sözlerin bir rüzgar, sözlerime karşı Bin elem, bin sitem titretiyor arşı Yağıyorsa yağmur, ıslanmışsa çarşı Bilmelisin artık ikimiz içindir...
  7. Seyyareler Uzaktır Eşsiz gözlerinle bir daha bak bana Semanın esrarı yakmasın ensemi Meltemlerle gelsen, şöyle yana yana Anmasam adını, duymasan sesimi Ezberlediklerim hep arkamdan vurur Sözsüz geldim sana, bak gözlerim sakin Maviden korkarsın, siyah tüm kavurur Ah!bilmediğin şey, söyleyemediğin... Eller var rüyamda, uzatılan bana, Sormadım bir türlü; hangi el senindi? Marifet olamaz sevdim demek sana Az gelen nedir ki?..şiir esirindi Eksiklik göklerde, eksiklik dağlarda Sayısız pervane başımda dönüyor Müjdeler esirdir tuzaklı ağlarda Anlaşılmaz bir aşk yandıkça sönüyor En son umutlarda boşluğa düştüler Selamsız sabahsız yolculuk nereye? Merhabalar tümden köze dönüştüler Anlama sen beni, at bir seyyareye En zamansız zaman, elimdeyken yüzün Sararmış düşünce, kanatıyor seni Mevsimden düşerken karşımdaki gözün Andırıyor zulmü, dağdaki eseni Evet düşen anlar boşluk çukuruna Sahiden sen kimsin, sönüp sönüp yanan? Mal olan bir şiir beni çıkarana Aklım nerelerde dönüp dönüp yanan? Estim yeterince, kin üstüne gece Sahte aşk diyen kim?..tenlerimiz uzak Mazeretsiz ölmek gözünde sadece Asla kirlenmemek, solmak alnımız ak Elem yıldızları gözünde küçükse Seyyarelerden bak şiirim parıldar Milsiz dönen dünya artık bir göçükse Adın şiirimde, mezarda kımıldar Erkenden düş yola, gözlerime doğru Sarıl kalemime, tutun şiirime Minarelere bak, gerçek hak ve doğru Asmak .... diye ismini böğrüme...
  8. Aşk ve İdam Sessizliğe gömülmüş, var olan tüm sevinçler Acılar şimdi nerde? Sorma gülüm her yerde Ezberimde ki umut, yüreğimi kılınçlar Amacım vurulmaktı, görülmemiş bir yerde Şimdi gözünde idam, yaklaşıyorken bana Eski bir aşk...yıldızlardan sıyrılıp da gelen Kim ses verir sehpada, sallanırken çabana Gözüyle idam eden, yarim var yürek delen Uzaktan bakıyorken düğüm düğüm boğazın Demek ki idam ipi, boğazındadır şimdi Süzer baştan aşağı, durmayın mezar kazın Çünkü üzerindedir, artık idam gömleği Sevdiğinin gözleri, bir tür cellat aslında Dayanılmaz işkence, nerden gelir bilmem ki Sevdiğini söylemek iki bin bir yılında Aşkı ve de idamı sanki birleştirmekti...
  9. Bitmeyecek Sanki bitmeyecekmiş gibi hiçbir şey Sanki bitmeyecekmiş gibi zaman ve dinmeyecekmiş gibi yağan yağmur, Hiç bitmeyecek gibi Düşünmüyor kafam, işlemiyor Bir yorgunluk var sanki Yüz yıllık yorgunluk, ve çatlayan sabır taşları Düşünmüyor, istemiyor bıkkın Gözlerim ağlamak istiyor Ben ağlamak istiyorum Sessiz, sakin bir köşe başında Kimsecikler yokken Sadece kimsecikler yokken...
  10. Özledim Özgürlüğü içimde yeller esiyor buruk birkaç yanım, eksik kalmışken hayatın birkaç yanı yaşanılabilir mekanlar arıyorum, yaşanılası insanlarla sevgiyi özlemişim sevgi dolu ortamları havasını solumayı ortamların sevgilimi özledim sevgi dolu sevgilimi sevgi kokan sevgilimi ailemi özledim hastalanınca başımda bekleyen annemi özledim sabahın geç bir vaktinde kalkmayı ve yatak keyfi yapmayı özledim kanepeye kurulup şekerleme yapmayı bir de patates kızartmasını yemeklerden bir de annemin yaptığı yufka ekmeği arkadaş mekanlarında ufak tefek içmeleri sohbet ortamların özledim ellerimi ceplerime sokup aylak aylak dolaşmayı ve saat 5'ten sonra eve gitmeleri odamda uyumayı özledim sessizliğe hasret kaldım kitabımı açıp uyuyakalmaya ve bir gün boyunca hiçbir sey yapmamaya Ha unutmadan odamı dağıtmayı özledim Bir de düzenlemeyi istediğim gibi tozlu ayakkabılarla dışarı çıkmayı rahat rahat çay içmeyi özledim Bi de nası desem tıraş olmadığım günlerimi özgürlüğümü özledim...
  11. Ankara'ya Yağmur Yağdı Dün Ankara'ya yagmur yağdı.. Evvelki gece ve bir önceki gece Şemsiyemi almıyordum hanidir.. Bir anda geldi...apansız.. Kaldırımdan yürüyordum.. Hissetmedim önce.. Geçer dedim.. Ve bana inat..zamana inat bastırdı birden.. Birden sanıyordum ama, akşam haberleri zaten söylüyormuş. Yağmurlu bir hafta geçirecekmişiz... Nasıl inanmıyorsam artık ana haber bültenlerine Hava durumlarına da inanmaz olmuşum... Ve ...şemsiyesiz çıkmışım yola... Yağmur bir anda vurmuş... Ve o noktayı geçince insan... Zaten umursamıyormuş yağmuru artık... Ve o noktayı geçince insan... O noktayı geçince...insan ... Geçtiğini anlamıyormuş artık...
  12. Bir Yaşamın Ardından Bir zamanlar şiir yazardım her yaşamın ardından Düşünürdüm her yaşam bir şiirdir diye Her şiir bir yaşam anlatırdı bende Başka yaşamlar başka insanlar Bazı şiirlerim hiç bitmedi benim Erken biten yaşamların ardından Ardı gelmeyen şiirler yazmak istedim Ne yaşamlar yetti dostum ne de defterler Kısık ateşte pişirmek istemiştik biz yaşamı Bilirsin dost,yavaş pişen yemek Ağır ağır sevilen sevgililer gibidir. Tadına doyum olmaz onların.
  13. Kıtaların Aşkı şehirlerarası aşklar yaşıyorduk biz, otobüs terminallerinde şehirlerin ve çok yakındık çünkü sadece şehirlerdi aramıza giren sonrasında kıtalararası aşklar yaşamaya başladık ve sadece bir okyanus vardı geçilesi
  14. Savaşın ÇOCUKLARI Bir çocuk ağladı Bağdat'ta Ben, ağladım.. Bir çocuk ağladı Gazze'de Ben, ağladım.. Ve... Okyanuslar ötesi Gülerken çocukların bazıları Düşlerken diğer günün oyunlarını Bin çocuk ağladı Irak'ta Oyuncak sanınca Gökten düşen misket bombaları --------------------------------------------------------------------------------
  15. SEN ve BEN Dün gece seni gördüm, Son üç aydır gördüğüm gibi. Hep temiz ve saf bir yüz, Yalancılığını gizleyen. Hep o beyaz elbise, esmerliğinle bütünleşip, Güzelliğini simgeleyen... Yüzüme hüzünle bakıyorsun her gece. Sanki suçlu benmiş gibi. Yoksa!pişmanlığını mı anlatıyorsun bana? Anlaya bilmiş değilim seni... Elimden tutuyorsun, Kulağıma fısıldıyorsun, Ama duymuyorum seni. Belki de duymak istemiyorum... Korkuyorum! ayrılıktan bahsedersin diye! Korkuyorum! bir daha gelmezsin diye!.. Seni düşünüyorum yine,saf yüzünü, Beyaz elbiseni. seninle geçirdiğim güzel günlerimi. Elimi tutup bana gülümsemeni. I’m sorry!!! Sana aşık olduğum için, sana aşık olup kendime acı verdiğim için... Ve Thank you very much!!! Bana yaptığın tüm güzellikler için, bir güzel gülüş için,bir ölümsüz bakış için...
  16. Demek sonunda buda oldu, Türkiye Türklerindir... Yok bu söz yalan, Türkiye Kürtlerindir diyecek artık birileri... O adı geçen illerin hepsi Türkiye Cumhuriyetinin topraklarıdır, ve Türkiye Cumhuriyeti Türklerindir... Aklınızı başınıza alın sayın New York, neden bahsettiğinizin farkındamısınız? Not: Bu arada ben bu topicin ismine bakınca bu kurt düşmanlığının kaynağı ne? sorusunda "ü" harfi yazılmadığı için bir kurt düşmanlığı yani kurt avından söz ediliyor sandım... Kurt avı yokmuş, Kürt realitesi varmış, ne realitesiymiş bu, ne hakkıymış, topraklardan pay almak hakkı mı?
  17. BİLMEK SENİ Ne sen ne ben, Düşünmekten bitkin bir halde buldum kendimi. Ve yatağımda günlerce uykusuzdum... Kimler gelse kimler düşünse çözemezdi sanki, Hiçbir çözüm yolu yokmuş gibi... Bulmaktan korkuyorum aslında, Bitirmeyi bu hikayeyi... Sensiz geçen günlerim ve seninleyken duyduğum yalnızlığım gibi; Alıştım bende gecelerimi düşünerek geçirmeye!.. Bir dalsam uyumaya bir daha uyanamam. Uykusuzluk ve sen içime işlediniz ruhum gibi; Biriniz eksilse yok olurum herhalde, Düşünüyorum yine; Düşünmek çözmüyor bazen hiçbir şeyi! Merak etmiyorum artık sonunu; Yok olmakta var olmak kadar güzel olmalı... Biliyorum; çünkü her gün yok oluyorum seninle, Yok oluyorum gözlerinin derinliklerinde!. Kulaklarımı patlatan sessiz çığlıkların, Ve alev gibi yanan bakışların yok ediyor beni! Düşünmek yok artık; Bilmek var seni... Abdullah Döner
  18. rica ederim İğde Dalım, mis kokulu baharım, şiirler senin gibi
  19. KARDELEN Seni sevdiğim hiç aklıma gelmezdi, Hiç düşünmezdim daha önce geceleri seni. İçimde soğuk bir ürperti ve ilik bir korku bırakıyorsun simdi. Bir dost,bir arkadaş sevgisi,belki de basit bir birliktelikti... Ama daha önce hiç bu kadar istememiştim ellerini tutmayı Ellerini tutup saçlarını okşamayı, Hiç bilemezdim geceler boyu uykusuz bırakacağını... Şimdilerde seni düşünüyorum yine, Ve hiç başlamayan ilişkimizi! Gözlerindeki puslu gülücükleri... Ve şimdiden özlemeye başladım seni, Bu özlem o kadar büyüyor ki içimde, Seninleyken bile senle olmak istiyorum! Sensizken düşün artık halimi... Evet,artık söylemeliyim sana Saklamanın anlamsızlığı içinde boğuşmadan Ve rahatlamanın verdiği buruk acıyla... Evet söylüyorum! Ben seni seviyorum!.. Bir dost gibi,bir arkadaş gibi, Her şeylerden öte bir aşk gibi, Kaybetmek istemediğim en değerli varlığım gibi... Senin için Diloşum
  20. yaşayınca anladım ki hepsi hikaye uyumak her zamanki çile sen bana uyanmayı sor, hele bir sor sensiz doğan güneşle yaşlanmak bile zor...
  21. NEDEN YAŞIYORSUN Hiç canın sıkıldığında; Gökyüzüne tırmanmak istedin mi ? Ya da yalnızken bir dağa kafa tuttun mu ? Hiçbiri olmadı mı ? Hiç değilse, kendi saçını başını yolmadın mı ? Tokatlamadın mı kendini ? Yani özlemedin mi hiç kimseyi ? Söylesene be arkadaşım; Neden yaşıyorsun ki ?
  22. Anneni bizim içinde öpermisin Diloşum...
  23. buyur canem, bakım yaptım geri getirdim :hug:
  24. aldınmı canem, iyi yapmışsın bidenem, al al dahada gelcek, ayağınız bir alışsın hele çok değişik severim değilmi Diloşum, beğenmeni beğendim iğde dalım
  25. çalıntı çiçeklerim var hanııııım, ucuza vericem bak bacım, al bidene, bir alana ikincisi bedava

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.