Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

sardunyam

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

sardunyam tarafından postalanan herşey

  1. Dosttan beklentilerimiz varsa şayet onların hepsi manevi beklentiler... O yüzden söylediğin gibi elini tutmam gerekmiyor varlığını bilmek bile yetiyor... Manevi duyguların paylaşılmasına tek aracı olan şey kelimelerdir... Dost acı söylerse bizi yaralar, dost güzel söylerse bizi mutlu eder... Yani dosttan beklediğiniz doğru sözcükleri duymaksa, güvenmekse, paylaşmaksa, yeri geldiğinde birlikte gülmek ve birlikte ağlamaksa ben sanal alem denilen bu dünyada bir kaç dosta sahip olduğumu düşünüyorum... Aynı apartmanda oturduğumuz kaç kişi var onlarla paylaştıklarımı paylaşacağım... Diloşum, öyle güzel bir noktaki yakaladığın aslında işin özü bu... Sanal, gerçek aradığın paylaşmaksa paylaşacağın duygularsa işte paylaşım... Örneğin içimizden geliyor burada şarkı sözü yazıyoruz, yeri geliyor şiir yazıyoruz, fıkra anlatıyoruz, birimizin sıkıntısı varsa onu paylaşıyoruz, birbirimizi dinliyoruz (yani okuyoruz) bunları gerçek hayatta kaç kişi ile paylaşabiliyoruz...? Düşünüyorumda dostlar gelmiş bize ben Diloşuma şiir yazar gibi okumaya başlamışım ortaya çıkan manzarada bana yönelmiş şaşkınlıkla bakan gözleri düşünüyorumda... Yada Frozenle tatlı sert didişmelerimi birbirimizi çok sevdiğimizi bilmemizi ve buna rağmen hırçın sevmemizi, Leylacığımla duygulu, romantik, içli ve ondan gelen sürpriz güzellikleri gördükçe şaşkınlığımı, Sedelina ile hem gerçek hayatta hem burada paylaştığımız acı tatlı duyguları... Şanslıyım ya... kendi adıma onları tanımaktan dolayı... Ne yazıkki bazen içimizde tutmamız gerekiyor söylemek isteyipte söyleyemediklerimizi... Burası daha fazlasını söylediğimiz bir yer... Ve ben buradan kazandığım dostlarımı pek çok elini sıktığıma değişmem...
  2. Bak Frozen cadısı yattı uyudu, ben forumu bekliyorum beni daha çok seviyorsun değilmi adminciğim...
  3. Frozen cadısını bilmem ama ben seni seviyorum derim...
  4. Cumhuriyeti satmaya niyeti olanlar onun sahiplerini hafife aldılar... Onun değerine paha biçilmez, satmaya kalkan onun altında kalıp ezilecektir... Bu ülkede satılık Cumhuriyet yok, satmaya niyeti olanlar olsada... Sattırmayacak olanların, en az onlar kadar gözü kara...
  5. Efendi Türkler bravo diyorum... Öyle güzel bir yerden yakalamışsın ki konuyu, bunu açarken aklımdan geçmedi değildi hani... Ben insan misali, toplumunda içten çürüdüğünü vurdulamıştım... Ve sen bunu çok güzel anlamışsın... Evet virüsleri yerleştirdiler toplumun içine, sinsice biz onların farkına varana kadar çok yaralar açtılar içimizde... Kangrenleşmiş, kanserleşmiş hastalığa dönüşmekteler... Bişey olmazcılıkta bu hastalığın bu günlere gelmesinde en büyük etkendi... Tedaviye geç kaldık, bu aslında dünyanın kültürel ve doğal erozyana uğramasındada böyle... Geç kaldık, artık yeniden onarabilirmiyiz, bilmiyorum aslında sanmıyorum... kayıpların yerine yenisini koyamayız ya elimizde kalanları koruyabilecekmiyiz? Değer verilmesi gereken, özen gösterilmesi gereken onca değeri harcadık... hoyratça... Değer verilmezleri cilaladık, parlattık ve seyrettik yıllarca... Medet umduk, kendine hayrı olmazlardan... Kendimizi, özümüzü, öz kültürümüzü unuttuk... Osmanlının sembollerinden biride Çınar Ağacıydı... Köklü, asırlık Çınar... Çürümeye başladığını çok sonra anlamışlardı... Ve tedavi edemediler... Asırlık ağac çürüdü göz göre göre... Temkin ve tedbir için söylenmiş atasözleri var... Öyle güzel anlatıyorlar ki... Eşeğini sağlam kazığa bağla, ondan sonra Allah'a emanet et... anonim Akıllı insan bütün yumurtalarını aynı sepete koymaz. CERVANTES Camdan evde oturanlar başkalarına taş atmamalıdırlar. GEORGE HERBERT Çok kez söndürülmüş görünen bir ateş küllerin arasında uyumaktadır. PIERRE CORNAILLE Denizi öv, fakat sahilde kal. JOHN FLOIRO Deveni bağla ondan sonra tevekkül et. HZ. MUHAMMED En iyi zırh hedeften uzak durmaktır. HORACE Gündüz kandilini hazırlamayan, gece karanlığa razı demektir. CEHAP ŞEHABETTİN Hiçbir işte gerektiğinden çok acele etme. Dikkatli olanlar kendilerini zor duruma düşmekten korurlar. HZ. ALİ Hiçbir zaman çıktığın kapıyı hızla çarpma, geri dönmek isteyebilirsin. DON HEROLD İhtiyatla desteklenmeyen cesaret beş para etmez. SHAKESPEARE İnsan ne kadar akıllı olursa olsun, ihtiyatsız ise sonunda mutlaka başarısızlığa uğrar. GAMBETTA Kuş olmayanın, uçurumlar üzerine yuva kurmaması gerekir. NIETZCHE Tanrıya güven ama barutunu da kuru tutmaya bak. OLIVER CROMWELL Tedbir gibi akıl, güzel huy gibi asalet olmaz. HZ. MUHAMMED Temkin, hileye karşı akıllıca karşı çıkar. GOETHE Uzağı düşünmeyen adam, acıyı yanı başında bulur. KONFÜÇYUS
  6. bak iyi fikir yarın sana bir kullanma klavuzu hazırlayayım bari...
  7. bunu leylam kullanmıştı bikerem... diyorum biideee, artiz dolmuş buralar... diyorum...
  8. bak ben en çok bunu anladım... bunuda anladım... bunu anlamadım...
  9. admin seni severde beni sevmezmi beni daha çok sever, bak derim sonra... dimi adminciğim... sana hedaye ettiysek, bunumu kasdettik ayol?
  10. olmaz öyle şey bu sayfayı ben açtım, manalı şeyler görmek isterim, manasız yazıları admine söylerim kaldırır... yarına kadar bekleyememişsin, ne ayak?
  11. her sözden bir mana aramayacaksam benim bu dünyada ne işim var? sen kendi sayfana manasız şeylermi yolluyon? hadi sarılalım,
  12. bu ne ya, bir seferde 250 kg domates taşıyormuş, motorinden en iyi o anlıyormuş porhsa lpg taktırmış elinden almışlar, doğan slx vermişler, farkı onunla yaşayın hakkatten, her eve lazım, nerede satarlar aceba? yüzme bilmiyormuş ama harika çimiyor vay vay vay, ben koptum böyle bişi görmedim, çok yaşa Frozen, nereden buldun bunu yaww...
  13. Leylam, ne kadar güzel ifade etmişsin... maddi kullanım olduğu gibi manevi kullanımda var hemde söylediğin gibi çok daha kötü...
  14. ********** ne istiyor bu kürtler, bize verilip onlara verilmeyen nedir? kürt meselesi denilen mesele nedir? kendi dillerini resmi dil haline getirmek istemeleri nedir? bu hakları varmı, yoksa olmayanı dayatyorlarda sonrasına altyapımı hazırlıyorlar, Amerika'da resmi dil İngilizce'dir, isteyen bir başka dili konuşur, üstelik orada Avrupa'dan göçen onlarca farklı ırk vardır, ona rağmen hiç kimse orada biz azınlık haklarımızı isteriz, anadilimizi resmi dil isteriz demiyor, Avrupa'da da öyle, peki bu kürtler ne istiyor? bak bugün yine onlarca insanımızın canını aldılar, kimler tabiki kürtçüler... peki ama neden? bırakın artık bu yalanları, siz kimi kandırıyorsunuz, bu ülke Türklerin ve kendisini Türk bilenlerin, aslını inkar eden bizden değil... Ben kürdüm diyen kimliğine ne yazdırmak ister, nerenin vatandaşı olmak ister? sizin yazılarınızı önemsemiyorum sizin düşüncelerinizide önemsemiyorum, provokelerinizi görüyoruz... ülkesini seven hiç kimse bu ülkede bölünme parçalanma görmek istemez, fitne sokmaz, hele hele masum insanların canını hiç almaz, alanlarıda hoş görmez... ha siz görüyorsunuz demiyorum... ama görmüyorsunuzda demiyorum... bana göre sizin düşünceleriniz kara çalmaktan başka bişey değil... tutturamayacaksınız...
  15. Kanla beslenenler, kana doymazlar, binlerce insanımızın canını alan pkk terörü ve onun yardakçıcı dtp'yi savunan ve dtp'nin meclise girmesi engellenmemeli diyen newyorklutaner ne cevap verirsin? hangi hak, hangi vicdan bunu yapma hakkı tanıyor bu vahşilere? neyin davası bu, biliriz Güneydoğunun kan davaları meşhurdur, töre cinayetleri meşhurdur, masumdu, değildi dinlemezler aşiretler... bu bir kültürdür orada... namus meselenizmi bu, nedir? doymadınızmı hala? daha kaç can alacaksınız, kaç ocağı söndüreceksiniz, kaç masum insanımızı çoluk çocuk demeden katledeceksiniz? sonra avrupa kapılarında adalet arayacaksınız... başbakanın, bakanların kınamaktan başka söyleyecek sözleri yokmu? dtp'de kınıyor, kınarlarken kına yakmadıklarını hiç sanmıyorum...
  16. konuşacağım herşey aleyhime kullanılabilir o açıdan simileyle ifade ediyorum... Dostum, bende yoruldum...
  17. aldım canım, seni seviyorum...
  18. 5 kg A4 tipi bomba olduğunu söylediler, yaralı sayısı belirsiz... bu nefret neden, bu vahşet neden, kime neyin hesabını soruyorlar, masum insanların kanını akıtanlar kanla beslenenler, insanlığın yüz karaları... Terörün mantığı yok, mantığı olmadığı gibi izahı yok... Ahlaksızca, *****, ******, haince, ***** saldırı... Lanet olsun, yapanlarda yaptıranlarda kahrolsun...
  19. İmf Türkiye'ye borç verirken ekonomik bütün programını kendisi belirliyor... Şuna şu kadar zam, buna bu kadar vergi... Birde yatırım yapamazsın diyor, ancak karayolu yapabilirsin... Onuncu yıl marşında biz ne söylüyoruz, demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan... şimdi neden öremiyoruz demir ağlarını? neden sürekli karayolu, tünel, tramvay yapmamıza izin veriyorlarda, demiryoluna izin yok? Japonya'nın demiryoluna yaptığı yatırım malum, dünyanın gelişmiş bütün diğer ülkelerindede öyle demiryolları geliştiriliyor... Karayolu petrol demek, ne kadar çok karayolu o kadar petrol tüketimi, o kadar otomobil satışı... Karayolu döşenirken kullanılan zift, asfalt yine petrol ürünü... Bizi hem petrole daha çok bağımlı yapıyorlar hem yapmamız gerekenlere engel oluyorlar... ne kadar hazin bir durum ki, bizler yol yapımını icraat olarak değerlendiriyoruz... Ve hergün onlarca insanımızı bozuk karayollarında azraile teslim ediyoruz... Demiryollarında kullanılacak olan yakıt kömür ve oda Türkiye'de çıkıyor... Petrolü dünyanın en yüksek fiyatına biz kullanıyoruz, bütün kaynaklarımızı, madenlerimizi, kamusal alanlarımızı, mekanlarımızı, limanlarımızı yabancıya satıyoruz... Ama dış borcumuz nedense hiç azalmıyor... Yatırımsa karayollarına aktarılıyor... Ve ödediğimiz vergiler, satılan arazilerin getirdiği paralar yatırıma dönüp bize geri gelmediği gibi dış borcumuz buna paralel gittikçe artıyor... Peki bu paralar nereye gidiyor?
  20. karışırken birbirimize hissettiklerin kalıcak sende... sonu hicranla bitmemiş hiçbir vuslat yok... o yüzden kaybederim korkusu taşımadan gönül konağımın anahtarını koşulsuz sunmuşum ellerine, ne zaman istersen gel gir... ne zaman istersen git... gittiğin andan itibaren içimde kalacaklar hissettirdiğin tüm duygular... sen anlaşılmadığını düşünmek istiyorsan öyle olsun, ama ben, Diloş ve Leylam anlıyoruz seni... gelsin hayat bildiği gibi gelsin işimiz bu yaşamak, unuttum bildiğimi doğarken umudum ölmeden hatırlamak...
  21. karışırken birbirimize hissettiklerin kalıcak sende... sonu hicranla bitmemiş hiçbir vuslat yok... o yüzden kaybederim korkusu taşımadan gönül konağımın anahtarını koşulsuz sunmuşum ellerine, ne zaman istersen gel gir... ne zaman istersen git... gittiğin andan itibaren içimde kalacaklar hissettirdiğin tüm duygular... yürüyorum düş bahçelerinde gördüm düşümden büyük bahçe yok yüreğimin kuşları konmuş telgrafın tellerine neşesi gurbet, selamlarından çok... a benim dilsiz dillerim a benim sessiz ellerim yakala saçından tut hayatı çevir yüzüne öp öp... duruyorum vaktin seherinde değiştirdim takvimleri gece yok yüreğimin kuşları konmuş telgrafın tellerine neşesi gurbet, selamlarından çok...
  22. karışırken birbirimize hissettiklerin kalıcak sende... sonu hicranla bitmemiş hiçbir vuslat yok... o yüzden kaybederim korkusu taşımadan gönül konağımın anahtarını koşulsuz sunmuşum ellerine, ne zaman istersen gel gir... ne zaman istersen git... gittiğin andan itibaren içimde kalacaklar hissettirdiğin tüm duygular... kan, ter içinde uykularından uyanıyorsan eğer hergece yalnızlık sevgili gibi boylu boyunca uzanıyorsa koynuna olur olmaz yere ıslanıyorsa kirpiklerin artık herşeye anneni daha sık anımsıyorsan hatta anlıyorsan kalbini bir mektup gibi buruşturulup fırlatılmış kendini kimsesiz ve erken unutulmuş hissediyorsan içindeki çocuğa sarıl, sana insanı anlatır... eller günahkar, diller günahkar bir çağ yangını bu bütün dünya günahkar masum değiliz, hiç birimiz...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.