Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

sardunyam

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

sardunyam tarafından postalanan herşey

  1. iftara gel ben sana yaparım bana anne diyebilirsin yavruucumm
  2. iftara gel ben sana yaparım
  3. bende kahve yapayım bari az sonra değil ama şimdi
  4. Allah bu ilhamiden razı olsun beni şair etti gitti... sende sağol bidenem beğendiysen ne ala sipariş üzerine şiir yazarım artık kısım... koşuyorum o ıssız sokakta koşuyorum buz gibi heryer elim ayağım yüzüm donuyorum, ama acıtmıyor canımı artık hiçbir şey... geri dönüp bakmak istiyorum her saniyesini hayatımın şeritlerce seyredebilseydim... hep aynı karede takılıp kalırdı aklım... mucizelere de, imkansıza da hiç inanmadım bir ölümdü önünde duramadığım
  5. sağol bidenem bu senin için... başka bir bakmaydı o...! belki bakma bile değildi... bedenimi deldi... geçti... kaderin dikenli tellerine takıldı... kaldı! o sahneyi geri alamadım... seni koruyamadım... bizi koruyamadım... özgürlüğü seninle sevdim, senin için, bizim için sevdim... sensiz özgür değilim! beni senden alıp götüren eller gün gelecek seni bana getirecek... ve karşılayacağım, o bahçede seni. korkusuzum... benden aldığın o mendil artık gözyaşlarını silmez bırak düşsün artık sen geldin ne önemi var bak işte karşındayım bir ten kadar engel var biterse bitsin, son bir çığlık son bir nefes uçuşan ipek mendil işte geldin... başka ayrılık olmayacak...
  6. sanırım oldu hemde fazlaca geldi ama hepsini yazmadım dün bir şiir yazdım mesela şiirlerimin topicine inanmayacaksın o şiiri dün izlediğim filmden esinlenip yazdım 300 spartalı... film savaş filmiydi ama sahneler çok sanatsaldı efektler çok iyiydi ve bütün filmlerde olduğu gibi içinde aşkta vardı... izlemediysen izle ben beğendim ve filmin müziğine hayran kaldım... ve bu bende yeni bir fikir uyandırdı izlediğim filmlerden etkilendiklerim için şiir yazacağım... nasıl fikir ama senin en sevdiğin film hangisiydi...
  7. anlamaya çalışıyorum ama mecazen sizin için bir anlam ifade etsede ben gecelerin ve gündüzlerin kendi doğallıklarında geçmesinden yanayım... şöyle ifade edeyim gece karanlıktır ama gereklidir görmeyi bilirseniz gece gördükleriniz şaşırtıcıdır ve gündüz aydınlıktır ama bazen görmeye ışık yetmez... güneşli gece / karanlık gündüz bende doğal olmayan şeyler çağrıştırdı... ben doğal olandan yanayım... evet canım yarın çok geç olabilir bugün gel... redblackim sağol meleğim
  8. sardunyam şurada cevap verdi: sardunyam başlık Anı Defteri - Defterleri
    sürprizine bayıldım ve haa ayılamadım
  9. az sonra galiba uyuyacağım
  10. evet bayram sabahı annemin bürekleri bakım yapacaktır tabi 3 günlük bayramda 3 kilo alma sıkıntısıda var napcaz az sonra pencereyi açıcam
  11. midememi pasta attırıcam olarrr hoca camide az sonra flaş flaş
  12. midede sorun var anlaşılan haftasonu tamiciye gidip bakım mı yaptırsam az sonra su içeceğim
  13. ya varya koltukta uzanıyorum ama midem fenalık geçiriyor oysa çok az yiyorum evde geziniyorum anca bu saatte geçiyor... az sonra ezan okunacak
  14. sardunyam şurada cevap verdi: arman başlık Beslenme ve Diyet
    o öcüler küçükken benide kovalıyorlardı ya uleyn varya dimek bütün çocuklara aynısını yapıyor bunlar bizim eskiden lavabomuz bahçedeydi gece gidip gelene kadar bende içimden hatim indirir ve tabana kuvvet koşardım... bide şarkı söylerdim korkmamak için... arkama hiç bakmazdım ama eve girince bahçe kapısından dayılana dayılana bakardım kim korkmuş ki?
  15. Bu akşam çok efkarlıyım Kalbim neden kan ağlıyor Bunu bir bilsen sevgilim Güneş solgun gündüz gece İçimde sen bir bilmece Izdırabı heceliyor Sensiz yalnız sensiz içim Gözyaşlarım yağmur gibi Yanağımı ıslatıyor Kollarım bekliyor seni Öpsem öpsem ellerini Yine de sana hasretim (1) Dudaklarım da bir ateş Avuçlarımda alevsin Sensiz yalnız sensiz içim İlahımsın sevgilim Sen benim herşeyimsin Hayatım anlamsız şimdi Sendin bana neşe veren "Seviyorum, sevdim" diyen Sen benim sıcak güneşim Güzel tatlı tek eşimdin Kara sevdam sevgilimdin Unutamam asla seni Hergün anıyorum yasla seni N'olursun dön dön bana Kollarım bekliyor seni Öpsem öpsem ellerini Yine de sana hasretim Tanju Okan
  16. Kahraman ol ve bana bir dünya yarat Serin bir sonbahar akşamı , hoş sohbet gecelerden birindeyiz yavaş yavaş hava kararmakta . Dünya alabildiğine güzel, biz alabildiğine mutluyuz ,dalıyorum yine karşı penceredeki denize hep böyle akşamlarda eksiksiz bir hüzün yerleşir içime dünyada anlatılmaya değer hikayeler var diye . Anlar sarsıyor yine beni uyan diye . Anlatmaya başlıyorum . Seyre başlıyor kalpler , karşımda küçük bir kız yüzü , “ anlatmalı böyle güzel hikayeler’’ vuruluyorum. Yüzünde garip tanıdık bir hüzün , gözlerinde ıhlamur ağaçları var.İnce bir şarkı gibi inceden süzülüyor içime sanki saklı ve gizli ne varsa açıyor . Gözden anahtar olur mu ? Oluyor bazı aralık akşamları.Gecenin karanlığına salıyorum kendimi durmadan geçen bir şeyler içimde. Dürter bir ses yankılanıyor beynimde . Anlat diyor biri yıllardır tanımadığım bir yüzü anlat. Anlatılması sıcak bir şeyler var yüzünde bir dost selamı bir bekleyiş. Ağzımdan dökülüyor cümleler “ sen sevilmek için çıkardın sokağa , kimseleri bulamazdın. Bense o zamanlar bir buluta hapistim ve ne zaman sokak başında görsem seni yağmura tutuluyorum ve sen her şehirde aynı aşk kimliği ile yürüyorsun , her sinema koltuğunda aynı karede karşıma çıkıyorsun. Bense hep ağlamaklı oluyorum bu sahnelerde , hani filmlerde olur kız güzel ve alımlıdır ve hayat hiç ondan yana olmamıştır,kendini aradığı her karede , her sinema perdesinde,her sahnede her şiirde yitendir , görünmeyendir resimde hiçbir müzisyenin basmadığı notadır aslında. Sığar mı bir aşk kadraja ? Bilinmez değil mi? Kaç film izledik böyle, anlatılması gereken hikayeler vardır . Solluğumun bittiği yerde aşk vuruyor beni ve ben hayatın beyaz perdesine yansıyıp sahnesine atılıyorum bilinçsiz ve acemice ‘’hangi filme konu olurduk acaba yağmurla’’ diyor. Acemi kalakalıyorum ortada , tüm replikler karşılıksız geliyor sanki bana aklıma , yerçekimine aykırı düşüyor kim çekebilir bu filmi? Yada kaç kişi anlatır beni ? Diyelim ki bir tren istasyonu ve birazdan kalkıp gidecek tren ve tek şahit istasyon bu aşka , ne yazılabilir ki benim için ; bu şahidi kim konuşturabilir? Üzerime çivilenmiş gözleri ile bekliyor susuyorum ne desem ki ona inan bana ilk görüşte aşk doğru desem ‘’Türk filminden mi fırladın’’ der mi acaba? Susuyorum , ağzımdan dökülüyor birkaç mısra… Burada yağmur yağıyor … Aralıksız yağıyor günlerdir , Ama sen yinede şemsiyeni almadan gel ilk otobüsle.. …….. Özletiyor bu çılgın sağanak seni , Sırılsıklam özletiyor biliyor musun ? Belki olası böyle bir şiir bir tren istasyonuna yakışır ve sen gidersin ben kalırım bir bankta yağmur yağar belki ıslanırım . Bu gecede böyle biter belki kim bilir ? Sen gidersin ve ben tüm yarımlıklarla sana ilerlerim. Yüzüme bakan yüzde başka bir yaranın izi var her gün ki gibi değil , sabah programları işgalcileri değil , eli kanlı kahraman geçinen her bölümde aşk adına kafa kol kesen adamlardan değil. Bu filmi çekecek olanlar benim için diyorum.Bu filmi çekecek olanlar , ‘’Tabutta Röveşeta ‘’ atabilenler , bir aşığı yıllar sonra bir şehre ‘’Eşkiya’’ olarak anlatanlar , sevginin ne olduğunu sorgulayanlar al yazmasını başından eksik etmeyenlerdi galiba benim için. ‘’Gönül Yarası’’ taşıyanların yaptığı ‘’Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak’’ asıl olan , o zaman ne yapmak gerekir diye düşünüyorum . Bu aşkta bu gece ne yapmak gerekir .Bütün yarımlıklara inat ‘’yazı-tura ‘’demek gerekir her halde sonu bir sokak arasında bitse de bu gece . Bütün bu anlatılanlara sesiz bakıyor gece , açıyor tüm yaralarımı ,yarım gözleri ile ‘’biz şanslı olanlardanız her halde ‘’ yaram gittikçe ağırlaşıyor bıraksalar sonsuz bir okyanus gece ve salmaya mani o kadar çok engel var ki. Bakıyor yüreğime ,hissediyorum söyle diyor ‘’neyim yarım ki ?’’ Keşke her yarımlık vücutta olsa ; aramayız yerini doldurma cabası hiç olmaz ‘’Herkes körlere acır . Ya her şeyi görenler? Onlara acıyan yok .Bazen bir yaprakta bir orman yaşar yavrum’’ Replikler hayat buluyor dudaklarımda .Gece yavaş yavaş sonlanıyor dayıyor dirseklerini masaya gerçekler, dokun bakalım dokuna bilirsen hayat perdene yansıyan ‘’Meleğin Düşüşü’’gözlerine , yapamam ki ellerin o kadar emektar analara benziyor ki. Işıklar beyaz örtülere yansıyor masanın üzerindeki şarap kadehinde hareleniyor ay ışı. Ne söylesem sana hayat , ne söylesem üzerime son cümlemi söylemeden kapatacaksın tüm perdelerini. Şarabın kızıllığı yeşil gözlerinde yansıyor ‘’kahraman ol ve bana bir dünya yarat ‘’ hep açık yanlarıma tuz basıyor zamanla gelen acı. Anlatmaya çalışıyorum düşmesin kalem diye. zulamdaki tüm silahlarımı salıyorum üstüne , ne yazık ki onunki kadar güçlü değil , böyle bir çift göze ne eyler bütün kitle imha silahları. Hiçbir tanım karşılık gelmiyor bu geceye , boşlukta bir soru ‘’kahraman ol ve bana bir dünya yarat’’ Sarılıyorum kaleme başka çare yok başlıyorum ölü doğan bir aşka yazmaya , beyaz bir evren ,kalem çiziyor gecenin makus kaderini….. Güzel hiç hikayem yok , su anda içime yarleşen tarifi imkansız acıların , tarifi imkansız çığlığı. Sana bilindik bir hikaye anlata bilirim ancak. Mevsim sonbahar konuşmaya başlar çocuk ‘’bu gün o kadar çok şey anlatmak istedim ki sana bazen buna Hayat izin vermiyor.Sıcaklığını hissedecek kadar yakınken , okyanuslar kadar uzak olmak zor ‘’ hiç sevmediğim bir replik dökülür ağzından .’’sana yüreğimi açarken ‘’ soruyu beklemez kız ve cevap tüm kesiciliği ile gelir ‘’ başka zaman başka bir yede karşılaşsaydık olabilirdi , şimdi olması mümkün değil sen daha iyilerine layıksın’’gece yıkılır , kız çeker gider çocuk ya bir parkta , ya bir tren garında , bir otobüs durağında ya da bir iskelede yapayalnız kalır , ne fark eder kız giderken yanında götürdüğünün farkında değildir , ömrünün en amansız fırtınasıdır beklide yanında götürdüğü . Ağzında ıslanır söylemek istedikleri belki de en büyük yarımlıkla başlar söylemeye …. Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git. Gözlerin durur mu onlarda gidiyorlar. Gitsinler Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı, Sen yoksun biliyorum olmayacaksın ve güzel hikayeler olacak , benim hiç yok ve bu gece paltolar örtecek kalpleri ve dikkat et yine yağmur yağıyor ve ben yine bir buluta hapis edildim. Bu gece biterken bir beyaz sayfada yaşam buldu yine aşk . Başka bir zaman başka bir yerde ne mümkün , na mümkün ! Kubilay yıldız
  17. fantastik bir hikayeydi ve sahneler can alıcı sözlerse kızgın yağ gibi yakıcı hep acıttık birbirimizin canını acıtmayı hayal etmiştik ve aşkın tadı böyle çıkardı... bu aşkın diğer adımıydı? hala geçmiyor içimdeki öfke bir görsem seni, bir görsem bütün öfkemi çıkarabilsem senden... anla işte o kadar çok sevmişim bensiz ölümden bile kıskandım... bensiz ölüm ve sen ? nasıl olacak? bir tek nefesini duysam yeter gibiydi ama yetmiyor şimdi... yetmez... kalk ve gel hiç bir şey sorma ve söyleme unut bütün geçmişi unut gitsin sen varsın ben varım buradayım unut o ap tal kuralları, özgürlük öyle birşey ki o bir bedelle gelir ve bedelini ödeyeceğim yıktım tabularımı hayra yor! gördüğüm rüyaları korkma, korkmadım hiç yüzüme yüz sürmeden vazgeçmek yok kırıldı artık bütün demir perdeler affetmeyi öğrendim sende öğren ve gel Sardunyam
  18. Gecem hoşgeldin AHVAL Bazen kelepçesini takmadan mahkum edilirsin Geçer geceler, sen ölümüne yalnız... Hani özgür bir kuş olup kaçamamak gibi damdan, Oysa kanatların bağlanmıştı orada, tuz ekmek hakkına oradasındır. Gökyüzüne alabildiğine mavi belki vursan sandalyeyi, Zifiri karanlık her yan unutacaksın! Dinecek ruhunda zerre zerre acılar Takvimler anlamlarını yitirecek, anılar acıtacak o zaman Çivi gibi seni bu yere çakan yoksuz acı izin vermeyecek, kalakalacaksın. Rotasını bulamayışından filiz vermiyor gözlerinin coğrafyası, Sen ki mahkumiyet coğrafyası çocuğu “her aşkın başında savruk, sonunda yitensin” Bilirsin aslında insanda doğan ve yiten özü, Anlatılmaz sayarsın hiçbir efsanede seni tarumar eden bir çift gözü Bilinir ama söylenemez gecenin en kesici sözü . O anlarda en çok yatağın anlar seni, düşünceli anlar gardiyanı ,sarar sarmalar... Kirpiklerin deyince birbirine, apansız kopar gözünden soğuk mührü aşkın, Göğsün üstü Adilcevaz fırtınası, içinde binlerce yelken, ona doğru. Pusulası bozuk binlerce söz, o ise çok uzak kıyı gecene Forzalanır aşka rotan, aslı asılsızdır tüm gelişlerin, ziyan tüm deyişlerin . Bilmiyor bir fener ışığı az, belki çok olur bazı zamanlar bir kibrit ateşi. Ahlaz tüm zamanlar, kopmuş gidiyor yolun yoldan ayrı , Sense hala bir köy yolunun ayrımındasın ellerinde baharın sevinci. Geleceği yok beklenmeyen yollar bekçisi... Sen masallar bilirsin çünkü, iskarpine hala aynı hevesle bakarsın, mahcupsun sevgiye karşı. Babanı bile uzaktan sevmişsin kırılmasın diye asalet aynası, ciddiyetle baki kalınsın... Enine boyuna yaşamışsın hüznü, Kısacası güzel çocuk ruha inmişsin gözden, o vakit anlamını yitirmiş sözler , Konuşmaz olmuşsun... Uçurtma yapmışsın düşlerden, kuyruğu rengarenk, İpini kopartıp muştulamışsın sevdayı bir çocuk çığlığında, Koyvermişsin içinde aşkı Zizifos yokuşuna, her dem en başa dönmüşsün. İlk giriyormuş gibi denize tenin tenine deyince sevdadan ötürü İbadet bilmişsin alna koyulan ilk öpücüğü! Nasıl tarif edilir bilmemişsin, bu yüzden hep ortasından girmişsin her şiire. Bilmezliğinden değil, koşar adım sevmenden ötürü, Sokak başında oturman hep bu yüzden, köşeden döner diye beklemişsin, Bekleyişine eklemişsin tuzlu çekirdekleri, dudakların kalbinle bir, çatlamış... Kana kana sevgilinin dudaklarından içeriz saymışsın hayatı, olmamış... Çamurlu çamurlu sokakların adamısın, Buluttan süzüp de almışsın gönlünün senden ötesine bakışını. Saçlarına hiç dokunmayışından olsa gerek sevmemişsin ipeği. Yokluğu yoksulluğundan ibaret değil, bilmeyişinden Amerikanca sevdayı! Belki de kaybın bu, sen soğuk kış gecelerinde masallara sığınmış, ona inanmışsın. Mutlu biter deyip hak saymışsın... Binlerce yılın en büyük vurgununa tutulmuşsun! Adına yabancı bir arabanın arkasında başka kollarda görünce onu, En güçlü sözleri söylemiş gözlerin, boş kovanlar gibi yığılmış ayak uçlarına çiçekler, Hiç saymışsın her şeyi, bilmez saymışsın... Camlara adının kaç kez yazıldığını, imla aramayışını bu aşkta, kaç kere sadaka diye verildiğini başı için son sigara paranın... Kaç kere suskunluk olmuştu, içine büyük bir gürültü ile dolan... İncecik bilekleriyle geçince önünden, Kafasını göğsünde hayal ederek her gece, bir öpücükle başlatarak kutsal eczayı yaralarını sarmışsın. Ama kaçış yok, gelecek mutlak olan sabah! Yokluğu gece ile gündüz arasında, sözlerini de aldı, Tüm zırhlarını kuşanarak gözlerinin aşk sözsüz kaldı... Sabahlar isyana bulandı Söktün alfabenden adının baş harfini onun Tüm cümlelere onun için onsuz başladın, o yüzden kazıyamadın adını hiçbir yere... Sende kaldı tüm başlangıçlar ve bitişler Yanlış mevsimde fide ekti toprağına, can suyunu canından verdin ama... Bir yol kenarında, taştan asfalta uzak, elinde kaldı tüm başlangıçların! Bu en masal yanınmış, bir fren sesi ile biten. Sen son kalıbın adamı! Yazılmazmış ahvalin, arzuhalin bulunmazmış hiçbir sayfada, Şimdi anladın! Kubilay yıldız
  19. ben geldim sen yoktun, sen geldin ben yoktum bu böyle devam eder gidermi yoksa birazdan gelirmisin gelmezsen bende ilhamiyi çağırıcam belki yazarım bişeyler dur bakayım zorlayınca oluyormu?
  20. uyuyormusunuz uyuyan güzeller beni bu gece yalnız bıraktınız alacağınız olsun sorarım size
  21. oy ablasının gecesi gelmiş... sen bunu yazdığında niyetliydinde ben okuduğumda şuan sahur vakti işte al çikolatanı ye ezana daha var... ısrar ediyorum yoksa zorla yediricem seninde ramazanın hayırlı olsun... zeynebim sağol bidenem seninde hayırlı olsun huzurlu olsun çok teşekkür ederim valla bişey çizmedim içsel güdülerimi takip ediyorum o kadar... bir keresinde yaklaşık 13 yaşlarımda bir rüya görmüştüm o rüyadan aldığım mesaj hala bana yol gösteriyor inşallah ölene kadarda gösterir... biz şaşmazsak Rab şaşırtmaz... sizede iyi ramazanlar... bu arada gece güneşli olunca ona gündüz demiyormuyuz? güzel nick...
  22. ya iftardan sonra bi hazımsızlık bi fenalık sizede oluyormu? az sonra seksek oynayacağım
  23. hala delikanlımıyım kanımda bi akıllanma seziyorum fazla zaptedemiycem ama hala kutlamalar devam ediyor anlaşılan 40 gün 40 gece çok masraf olur dedim ben sana
  24. sardunyam şurada cevap verdi: MINEU başlık Havadan Sudan Konular
    amanın jön asker olmadan dayı olmuş mine doğru demiş valla ikinci kez dayı olursun bu gidişle hatta gecem bile evlenir bir kez daha dayı olursun ben bi tane daha çocuk yapsam amcamı oluyorsun?

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.