kriptex1000

Tamam bekleyin çayları hazırlıyorum

Harika görünüyolar tatlım ellerine sağlık.. Tamam artık sen çok yoruldun çaylar da benden.. ama nasıl yapıcam bilmiyorum, yani buraya eklemeyi çok komik yaaaa.. ben çok acemiyim..

Demek öyle savaş ilan ettiniz..Tamam o zaman tarayın bakalım..Ne bulacaksınız.. Öyle benimde gözümden kolay kolay kaçmaz...Yani yazdıklarınızda sizde çok dikkatli olun bi kere.. Hem nefesim ensenizde deyip ilk olarak siz beni kışkırttınız napim..yoksa aklımda böyle bişey yoktu ki benim..

Evet tatlım hazır olunca haber ver o zaman

Yalnız konuyu amacından saptırmaya başladık sanırım Amaçta bu işte, fikirlerimizi paylaşmak,tartışmak..

Yağmurum 5 çayı yokmu???Yanında kurabiye,kek filan??

E siz cevaplarınızı verdikçe bende veriyorum napim..Vermememmi lazım yoksa..

Konuşurken tükürenlerden bende nefret ederim ama bunu daha önce hiç düşünmemiştim.. Bak diğer bir konu başlığı altında yazdıkların; "ben ayrılmayı düşünmediğim birinide aldatabilirim. insanın triblex villası da olsa dışarı çıktığı zaman tek katlı apartman dairelerine imrenebilir. fakat döndüğü zaman kendi evinin dışardaki bütün evlerden daha iyi olduğunu anlar. sorun:kendi evinin kıymetini anlayana kadar dışardaki evlerde ne kadar zaman geçirdiğidir." sen benim ensemde gezicen ya bende karşılık verim dedim..

Hain bir erkek var dı evet.. Gülmesenize yaaaa....

ihi ihi

Yağmurum ya şu focal'e bişey desene ya... Hem ben sevgimi son damlasına kadar paylaşmaya hazırım

Çok komiksin emre ya... "konuşurken tükürürse" demek , inan çok güldüm..süperdi.. Evet haklısın tabikide, sadakat çok önemli..Amaaaaa sanki bir yerde kadınlar aldatılabilir gibisinden bişeylermi hatırlıyorum ne???? yoksa karıştırıyomuyum..

Tamam beleşe yok..Ne istiyosunuz.. Yağmurum ya ama sen ne güzel bana pastalar yapıyodun, şimdi bu focal çıktı beleşe yok diyo..Ne olcak şimdi..

Ben müşteriniz olurdum..

Biliyorum oradasin...... unutulmus yurdumun bir kösesinde.. Nasil özlendigini bilsen..daha önce özlenmemis sanirsin hiç bir sey ve de hiç kimse...... Bir hasta sabaha çikmayi bekleyen yada bir ceylan can çekisiyor aslanin dislerinde ... Yildizlar yere düsmüsler üzüntülerinden sensizlige dayanamamis hiç biri.... Kör karanliklar gibi gecelerim... Kirpiklerimin her biri kara sapli bir biçak ve kara trenlere verdim acilarimi yükledim sitemlerimi .. Affettim kendimi... özgürüm ne istersen onu yap .kendimi sever kollarim sararim.... Sakin ol" ela gözlüm "derim . Ne yaparsan yap ister saklan ister sus istersen kaybol...istersen de inkar et... Ne yaparsan yap aklindan hiç çikmayacagim...beni çig bigi büyüteceksin sanma ki ..susturacaksin içini ama o çiglar bir feryadina bakar yikmak için içindeki kentleri.. Sanmaki..dokundugun her tende ölmeyeceksin sanmaki bende ölmek istemeyeceksin ....her yüzde aramayacaksin sanmaki unutacagim diyerek kalkip unutacagim diyerek yatmayacaksin... Sanmaki tadini tuzunu alacaksin..sanmaki yüregin sevilecek bir avuç içinde sanmaki yassiz aglamayacaksin....

RUSSEL GOUGH, "Karakteriniz Kaderinizdir" adli kitabinda diyor ki: "Dogru ve iyi olani bilmek ile dogru ve iyi olani yapmak arasindaki en önemli baglantı: Dogru ve iyi olani yapacak bir karaktere sahip olmaktir." Eger karakter gelismemisse tahsil ise yaramiyor. Unutmayalim; banka hortumlayanlar, devleti soyanlar, rüsvet alan, vatani, yavru vatani çikar ugruna satanlar,maç satanlar, sike yapanlar, tesvik verenler; Birilerini hakir görüp asagilamakla yükseleceklerini zannedenler hep tahsilli bireylerdir... O yüzden Roosevelt demis ki: "Bir insani ahlaken egitmeden sadece zihnen egitmek topluma bir bela kazandirmaktir."

Bencede focal yardımcı olsana kıza

Yağmurum sana fazla yüklenmiş olmayalım..

HEPSİ BU Değişen ben değilim Dönüşen savaş Yaşlanmakla ıslanmak aynı şey: Bir yağmurun gölgesinde ihtiyarlamak Şimdi ölüm bile yetmiyor Acılarımızı tartmaya Dostlar AlIngan bir sahili pinekliyorlar Bir merhaba'yı bıçaklar gibi artık Selamlaşmalar Değişen ben değilim Dönüşen savaş Artık zaman bile yetmiyor Yaşadığımızı sanmaya Yine de ışıklar bu kenti Güzelmiş gibi gösteriyor Geceleri... Geceler... Yani Ahmet Haşim'in kafiyeleri.... Seni aklıma düşüren Yerçekimi değil Yalancı yıldızlar Öyle uzaksın ki Üflesem soğuyacaksın Sarılsam okyanus Bir aşka yetecek kadar Ve anımsatacak kadar Sebepsiz bir ölümü, Acılarımız Ve kafiyelerimiz var... İşte hepsi bu kadar.... Yılmaz Erdoğan

Ya az önce bir yazı okudum sedelina, diyorki uzmanlara göre evlilikte bile ufak ayrılıklar ilişkiyi daha da iyi yerlere götürüyomuş.. Hani bizler diyoruz ya, sende demişsin, havayı alan sen olursun diye..Şimdi karıştı valla.. Uzman bunlar boşunamı uzman oluyolar, yada bizmi yanlışız.. Bu arada sözünüzü tuttum kendimi biraz uzaklaştırmaya başladım bu olaydan..Arkadaşımda bu aralar daha sakin, artık vazgeçti gibi.. Konuşmalarım işe yaramış gibi görünüyor, seviniyorum...

Focal valla kıskandım..Herşey var orada..

Oleeeeeyyyyyy çok severim çilekli ve çikolatalı pastayı.. Sen süpersin

Yağmurum günaydın... Benim pastayı hazırlamaya başladınmı acep? Hani unutma diye hatırlatmak istedim ben..

BİR DÜŞÜN TAM ORTASINDA Bu şehirde sis gözlü,sesine uyku kaçmış bir adam vardı. Dili geçmiş zamanı bilerek kullandım, çünkü o adamı yolcu ettik seninle. Yangında kurtarılması imkansız bir enkazdan çıkarıp, gözlerine fer ve bir yarın verdin. Tam düşüşün son adımında bir düş sundun,güzel bir düş. Eskilerde ajansı dinlerken bizim frekanstan, okunan tüm kabahatli haberlerden umut dolu bir söz söyledin. Her sabah korkarak uyanıp bu düşü hayra yormam sürdü epeyce, şimdiyse biliyorum sen hayattın ve onu paylaştın bilgece,ezmeden. Hep yanıbaşımdaymış yokluğun bulduğumda anladım. Seni canımın özüne sakladım hiçbir saklambaçta yakalanmamacasına, çömlek patlamadan,ben sende beni buldum. Sen bende ne buldun bilmem ama ne hoş geldin bana ve dünyaya, iyiki doğdun canım.

Angel çok teşekkür ederim.. Hoşbuldum..