kriptex1000

Hayırdır taş yürekli baya kızmışsın..Ama seni bayanlara baya yüklenir gördüm canım..

Duyarlılığın için ve bizi bilgilendirip yönlendirdiğin için teşekkürler..

Canım benim... Sende sağol..

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın, Bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın, Bir vatan kalbinin attığı yerdir.. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE... Teşekkürler Suheda...

S&M.. Erkekler kendilerine güvenilmediğini anladıklarında aşırı derecede gerilebiliyolar..Bu gerginlik onlarda bazen uzun zaman sürebiliyo..Senin onu bu yaptığından dolayı ağır bir şekilde yargılaman ona çok itici gelmiş ki ,o sana temiz duygular beslediği halde aranızda şiddetli bir tartışmanın olması onu belliki sana ve ilişkinize karşı soğutmuş.. Özür dileyerek yapman gerekeni yapmışsın ve daha ötesini yapman seni rahatlatacak olsa bile onu daha çok gerecektir kanımca..O yüzden kendi halinde bırakmanı ve hatta mümkünse onunla irtibat kurmamanı tavsiye ederim..Çünkü kendini dinlemesi ve zamanla seni gerçekten isteyip istemediğine karar vermesi için ona zaman tanıman gerekir..Hem kendinde bu zamanı akıllıca kullanıp, ilişkinizdeki doğruları ve yanlışları gözden geçirip, gerçekten bundan sonra devam edip etmemenize karar vermiş olursun.. En güzelide ne biliyormusun; yaşadıklarımız bize o kadar güzel mesajlar veriyorki, iş onları saptayıp görebilmekte..

Ben gidicem ya bu kadar üzülme

Sedelinacım, meliskoocum burdayım geldim, herşey yolunda çok teşekkür ederim..Merak edilmek,özlenmek ne kadar güzel bişeydir.. Sizleri seviyorum

Hoşgeldin..

Valla canikom marifetli kızım napim..

Eveeeeet 5 çayı...

Hayır görmemişim..Ama bunu azarlar gibi söylemenize üzüldüm..

Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur... Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar. İnsan korkusuz olur, daha derinden anlamaya başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ta ortasında. Hindistan’da Ganj Nehri’nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... New York’ta, bir sokakta, kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de... Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan... Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun âşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye... Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya... İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır. Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanır... Bazen denizler, kıyılar çeker insanı. İnsan bu kapılmayı anlayamaz, oysa çok eski bir yerde yaşanmasından korkulup vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu. Bu sızı, bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devredilir başka insanlara... Bir insanın yaptığı bir hatanın tüm insanlara yayılması gibi... İşte şimdi biz de sevgili, ya olmadık zamanlarda umutsuzluğa kapılıp, soluğu evlerde alacağız, ya da denizler, kıyılar çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının korkaklığını taşıyorsak, başkaları da bizim korkaklığımızı taşıyacak, yenilgimizi, umutsuzluğumuzu... Birazdan sabah olacak... Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular başlayacak... Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur ve hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım... Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış. Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını, cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, o yaban ağrısını geri alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek... Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak... Aşkta yarın yoktur sevgili... Cezmi Ersöz

Tabiki bilmemek değil öğrenmemek ayıptır.. Yalnız sizde benim söylediğim sözü öğrendiniz öyle değilmi..!!!! Şimdi öğrendim ama, Tolstoy bunu dedi diye kabul etmek zorunda değilim..Bu bir kanunda değil sanırım..Ama dedim ya onunda kendine göre bir bildiği vardır elbet.. Bazı şeyler yaşanarak öğrenilir..Okuduğumuz kitaplar mutlaka bizim ufkumuzu açar ve engin bilgiler verir..Benim bu zamana kadar öğrendiğim, erkeklerin cinsellik açısından kadınlara göre nefsine daha az hakim olduğudur..Ama buna hakim olabilen erkeklerde mutlaka vardır.. Kadınlarınsa, örneğin alışverişe,mücevhere,eşyaya,mala,mülke aşırı derecede zaafı vardır..Onlarında çoğunluğu bu gibi konularda nefislerine hakim olamazlar.. Ben o sözü yazarken, konu cinsellik olduğu için onu vurgulamak için yazmıştım..Hatta belirttimde.. O yüzden kadınmı daha çok nefsine hakimdir, erkekmi nefsine daha çok hakimdir bu kişiden kişiye ve konudan konuya değişir..

Ananemin bir sözü vardır derken bunu ananem söylemiş demedim, ananem bu sözü yeri geldiğinde çok kullanır desem belki daha doğru olacaktı..Açıkçası bu sözü kadın erenlerden biri olan Rabia (halk arasında Rabia anamız derler) tarafından söylendiğini biliyorum,bir bildiği vardır elbet..Söyleyen kişiyi yanlış biliyorsam özür dilerim.. Ancak Tolstoy'un böyle bir söz söylediğini hiç duymamıştım açıkçası.. Gerçekten böyle bir söz söylediyse onunda bir bildiği vardır elbet...

Teşekkür ederim..Siz?

Hoşgeldin

Bence beni değil ama sizi mutlaka duyacaktır..Bu kadar sevildiğine göre mutlaka hakediyodur..Bunu bu kadar hakeden birisi ise kesinlikle bu çağrılara duyarsız kalmayacaktır..Biraz zaman.. Şef garson sizde tabiki...

Sirvana evet doğru söylüyo olabilirsin, erkekler cinsellik konusunda çok zayıf olabilir ve bazı kadınlar bunu kullanıyo olabilirler..Ama unutmaki bunu kullanarak bişeylere sahip olan kadınlar sonunda kaybetmeye mahkumdur.. Ananemin çok güzel sözleri vardır..Bunlardan biride şu; "Kadının dokuz nefsi vardır, dokuzuna da sahip çıkar, erkeğin bir nefsi vardır, birine bile sahip çıkamaz.." Sakın şimdi erkek arkadaşlar buna alınmasın, bunu kadını yüceltmek, erkeği aşağılamak için yazmadım..Bilinen bir gerçek bu, erkeklerin cinsellikte zayıf oldukları..Kadınlarınsa çoğu şeye istedikleri sürece sahip çıkabilecekleri... Bence buna o kadar üzülme derim..Kadınlar her zaman kendilerine güvenmeli ve doğru olandan uzaklaşmamalı..Doğrudan uzaklaşmadığın sürece hep doğru olanlarla karşılaşacaksındır.. Bırak yanlış olanlarda kendi bataklıklarında boğulsunlar..

Hadi ya.. Çok uzun bir konu olduğu için okuyamadım hepsini tatlım.. Ama üzüldüm... Neyse tamam bende bekliycem sizinle o zaman.. Bu cafeye bakan adam, nerdeysen geri gel lütfen..Bizde seni tanımak istiyoruz..Bu insanlar seni çok sevmişlerki hala seni burda bekliyolar, bıkmadan usanmadan...Gelirsen belliki çok mutlu olacaklar..Bu sana bişey ifade etmiyomu?? Evet bizde seni tanımak istiyoruz, bizim neyimiz eksik..

Buraya kim bakıyo?? Menüyü alabilirmiyim..

Rica ederim..Hiç önemli değil.. Madem çok hoşunuza gitti, bundan sonra size böyle hitap edicem o zaman..

Amin canım..Umarım Allah herşeyin hayırlısını verir hakkında..

Sedelina sağol sende çok şekersin..

Emre_s; tamam bu bir yanlış anlaşılma diyorsanız öyledir..Hangi konu başlığında yazdığınızı hatırlamıyorum ama hani siz bir konuya değinmiştiniz, insanlar çelişkili yazabiliyor diye..Demek sizde yazabiliyormuşsunuz öyle değilmi? Sakın yanlış anlamayın bişeyleri kanıtlamak değil asla amacım..Ama aslında şu sanal ortamda hiçbir zaman yüzyüze konuşmak gibi olmuyor, yani hisler,gözler,duygular aktarılamıyor tabiki..Bazen şaka olarak söylediklerimiz ciddi anlaşılabiliyo..Konuşurken vurgulamalar çok önemli ama burda sadece harfler,kelimeler,cümleler...Ben çoğu zaman eski sevgilimle, msnde konuşurken veya mailleşirken çoğu şeyi yanlış anladığımızı gördüm..O yüzden bir müddet sonra ciddi konuları oradan pek konuşmamayı tercih ettik ikimizde.. Sizde inanıyorumki aldatmak yanlısı bir insan değilsiniz..Sadece aktarmak istediklerinizi tam olarak aktaramamışsınızdır..Böyle bişeyi hiçbir insan isteyemez..Size inanıyorum..

Anlaştık.. Ben çıkıyorum size iyi akşamlar.. Sevgiyle kalın